• Sonuç bulunamadı

Türk diş hekimliği 70 yaşında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk diş hekimliği 70 yaşında"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

\

DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCELERİ

Î

Araştırmalara göre, Türkiye’de kırk mllyon’u aşan

nüfusa en az onbeşbin dişhekirpi gereklidir. Oysa,

bugün, bu sayı ancak 7100 dolayındadır. Kaldı ki,

dlşheklmlerlnin çalışma olanaklarını İyi sağlama­

dan ve ülke düzeyine dağılımını iyi oranlamadan

yeterli dişhekimine sahip olmak da, bir anlam

taşımayacaktır. Türkiye’de dişhekiml sayısını

artıran kuruluşlar açılırken, öte yandan da diş

sanayli’ne önem verilmelidir. İyi bir dişhekimliği,

ancak bilgili bir teknisyen ve dişhekimliği hemşi­

resi ile birlikte gerçekleşebilir. Türkiye’de binlerce

diş teknisyeni, babadan oğula ya da usta-çırak

eğitimi İle çalışmaktadır. Bunların çoğu, bir

eğitimden geçmemiştir. Bu yüzden, diş teknis­

yenlerinin, hasta ağzında çalışmaları önleneme-

mekte ve bazen insan sağlığına çok zararlı

olabilecek işler yapılmaktadır. Halkımızın, diş ve

ağız sağlığı konusunda eğitilmesi gerekir.

TÜRK DİŞHEKİMLİĞİ 70

B

UNDAN 70 yıl önce, Tıp Fakültesi Mual­

limler Mecllsi’nin Dişçi Mektebinin kurul­

masıyla ilgili bütçe önerisi, zamanın Maa­

rif Nezareti tarafından kabul edilmiş ve böylece

Bilimse Türk Dişhekimliğinin ilk temeli atılmıştır.

Bu nedenle, her yıl 22 kasım günü, Türkiye’de

Dişhekimliği Bayramı olarak kutlanmaktadır.

YASINDA..

r YAZAN:

-Prof. Dr. Peker SANDALLI

[Türk Diş Tabipleri Cemiyeti Başkanı]

İlk dişçi okulu, 1909 yı­

lında Kadırga’daki eski

Mülkiye Tıbbiyesi binası olan Menemenli Mustafa Paşa'nın köhne ahşap bina­ sında eğitim ve öğretime

başlamıştır. Bu binanın

yarısı eczacı, yarısı da dişçi okuluna tahsis edilmiştir. Yurdumuzda ilk dişçi oku­ lunun kurulmasında zama­ nın Tıp Fakültesi Reisi

(Dekan) Profesör Cenıil

Topuzlu’nun çok büyük ro­ lü olmuş ve bu okulun

yönetimini, yardımcısı

Profesör Dr. Halit Şazi’ ye vermiştir. Okulun ilk adı: “ Darülfünun-u Osmanî Tıp Fakültesi Eczacı ve Dişçi

Kabile ve Hastabakıcı

Mektepleri" idi. Bu tarih­

lerde Balkan ülkelerinin

hiçbirinde diş tababeti oku­ lu olmadığı gibi, Fransa’da bile dişçilik eğitimi özel

okullarda yapılıyordu.

İkinci Meşrutiyet’ten sonra Osmanlılar’da atılan bu ileri adım, bazı Avrupa üniver­ sitelerinde bile övgüyle kar­ şılanmış ve Profesör Cemil Topuzlu ve Profesör Halit Şazi’ ye kutlama mektupları gönderilmiştir. Dişçi mek­ tebi üç senelik eğitimden sonra 43 kişiden meydana gelen ilk mezunlarını 30 temmuz 1911 tarihinde ver­ miştir.

1925 yılında. Ka-

dırga’dan Beyazıt’taki

eski jandarma mektebi

binasına taşman okul,

Darülfünun’un üniversiteye

dönüşmesi ile de, “ Tıp

Fakültesi Diş Hekimliği

Yüksek Okulu” adını aldı. 1964 yüında da, Tıp Fakül- tesi’nden ayrılarak, İstan­ bul Üniversitesi'ne bağlı bir

fakülte olması kabul edildi. Hâlen, Çapa'daki modem binasında, ileri araç ve ge­ reçlerle eğitim ve öğretimini sürdüren, İstanbul Üniver- sitesi’ ne bağlı Dişhekimliği

F akültesi ilk defa

Kadırga’da kurulan Dişçi Mektebi’ nin bir devamıdır.

Batı ülkelerinde, örneğin İsviçre'de, 8 milvon nüfusa göre 12.000 dişhekimi hiz­

met görmektedir. Diğer

Avrupa ülkelerinde de du­ rum aşağı yukarı aynı oran­ dadır. Yapılan araştırmala­ ra göre, Türkiye’ de kırk milyonu bulan nüfusun en az on beş bini diş hekimi ol­ malıdır. Bugün Türkiye’de yaklaşık 7100 civarında diş hekimi vardır. Ancak, diş

hekimlerinin çalışma

olanaklannı iyi sağlamadan ve ülke düzeyine iyi oranla­ madan yeterli dişhekimine sahip olmak da, bir anlam

taşımayacaktır. Bugün,

maalesef, Sosyal Sigortalar ve devlet hastanelerinde bir veya iki dişhekiminin çalış­ ma olanağı olan yerlere 10-

15 dişhekimi tayin edil­

miştir. Bu nedenle, Türki­

ye’ de, dişhekimi adedini

artıran kuruluşlar açılırken,

bir taraftan da diş

sanayiine önem vermelidir. Yeni mezun bir dişheki­ minin muayenehane açabil­ me olanağı çok zayıftır. Bugün, bir diş muayeneha­

nesi, 1-2 milyon liraya

kurulabilmektedir, iyi bir

dişhekimliği için, yeterli â- let ve aygıta sahip olma

zorunluluğu vardır.

Ol

kemizde genç dişhekim-

lerine devlet veya başka kuruluşlarca hemen hemen

hiçbir yardım yapılma­

maktadır. Halbuki Batı

Almanya, İsviçre, gibi

memleketlerde muayeneha­ ne açan bir Türk dişheki­ mine bile yaklaşık 500 bin Alman markı gibi uzun vadeli ve az faizli krediler

açılabilmektedir, işte bu

yüzdendir ki, genç diş-

hekimleri, yurt dışına git­ mekte ve halkımızın diş sağlığı, hekim yetersizli­ ğinden askıda kalmaktadır. iy i bir diş hekimliği, an­ cak bilgili bir teknisyen ve diş hekimliği hemşiresi ile

beraber gerçekleşebilir.

Türkiye’de binlerce diş tek­ nisyeni babadan oğula veya

usta-çırak eğitimi ile

çalışmaktadır. Bunların

pek çoğu bir eğitimden

geçmemiştir. Çünkü,

Türkiye’ de henüz daha bir bir diş teknisyen okulu yoktur. Bu nedenle de, diş

teknisyenlerinin, hasta

ağzında çalışmaları

önlene-memekte ve bazen insan sağlığına çok zararlı olabi­ lecek işler yapılmaktadır. Buna ek olarak, ülkemizde özel bir eğitim isteyen diş­ hekimliği hemşiresi veya

“ Hyginest” okulları da

yoktur. Gelişmiş ülkelerde ve hatta komşumuz İran'da bile, bu okulların 20 sene önce kurulmuş olduğunu

hatırlayarak, bu konuda

çok geç kaldığımızı bir daha vurgulamak yerinde ola­ caktır.

HAUÇEĞmLMEÜ

Diş tedavisi, genellikle, oldukça pahalıya mal ol­ maktadır. Halkımızın, diş ve ağız sağlığı konusunda

eğitilmesi şarttır. Bu

eğitim, daha çocukluk

çağında başlamalı, okul

devresinde özellikle öğret­ menler tarafından yapıla­ cak öğretici seminerlere ve kontrollere cok önem ver­

melidir. Hiç kuşkusuz

■profilaksi (koruma) bakı­ mından da devlete büyük işler düşmektedir.

Fluor, diş çürümesini ön­

leyen bir maddedir, ö -

zellikle, 10-12 yaşına kadar

belirli miktardaki fluorlu

suları içenlerde diş çürüğü çok az olmaktadır. Batı ülkelerinde, flüor, tuz ve şehir suyuna katılmakta ve toplumun zorunlu olarak diş profilaksisi sağlanmak­

tadır.

Bir şehrin sokaklarını te­ mizleme yerine, kirletmeme alışkanlığını halka verebi­ lirsek, o belediyenin temiz­ lik masrafı çok daha az ola­ caktır. işte bu örnekte ol­ duğu gibi, halkımızın, diş ve ağız sağlığı konusunda eğitimi, gereksiz diş kaybı­ nı engelleyecek ve böylece kaybolan dişlerin yerine ko­ nacak sunî dişlerin temini ve yapımı için gerekli olan âlet, malzeme ve aygıt için milyonlarca liralık döviz kaybı önlenecektir. Bu ko­ nuda, çeşitli kuruluşlara, televizyon gibi görme ve duyma yoluyla yapılan eği­

timde sık sık yer ve­

rilmesine olanak tanınmalı­ dır.

Sonuç olarak, kuruluşun­ dan bugüne kadar devamlı gelişim içerisinde olan diş­

hekimliği mesleğinin

pekçok sorunları çözüm

beklemektedir. Bu sorunla­ rı çözebilmek için, bütün

dişh ekimlerinin birlik ve

işbirliği içerisinde olmaları

kaçınılmaz bir zo­

runluluktur. Ancak bu şe­ kilde dişhekimleri sosyal ve ekonomik haklarına kavu­ şabileceklerdir.

Türk dişhekimliğinin

70. yılı, bu mesleğin ilerle­ mesini sağlamış olan ve in­ san sağlığı için hizmet ya­ rışı veren bütün dişhekimi mcrlektaşlara kutlu olsun.

r

70 YILLIK YOL

ilk dişçi mektebinin ku­ rulmasından önce, Osman­ lIlar’ da, herhangi bir eği­ timden yoksun olarak bir dişçinin yanında yeterlik belgesi alanlar, bu belgeyi

sıhhat müdürlüklerinde

veya tıbbiye mektebinin

cerrahlık kısmında onay­ lattıktan sonra, dişçilikle uğraşırlardı.

Resmî dişçi okulunun

kurulmasından sonra,

Türkiye’de dişhekimliği,

bilgisiz ve insan sağlığına yarar vereceği yerde zarar getiren kişilerin ellerinden kurtarılmaya başlanmıştır. Uzun seneler, dişhekimliği eğitimi, İstanbul'da bir tek okulda yapılmış ve bu eği­ timde, genellikle yurt dışı­ na yetişmiş hocalar görev almıştır.

Türk dişhekimliği tari­

hinde, 1934-1950 yılları

arasında İstanbul Diş­

hekimliği Okulu'nda, bütün

dişhekimliği derslerinin

hocalık görevini yürüten Ordinaryüs Profesör Alfred

Kantorovicz'in yeri çok

büyüktür, ikinci Dünya

Savaşı sırasında Musevi

asıllı olduğu için Alman­

ya’ yı terk eden Kanto-

roviçz, Türk halkının sağ­ lığına hizmet eden pek çok

dişhekiminin yetişmesini

j * sağlaması yanında, kendin­

den sonra gelecek Prof. S. I. Gürkan, Prof. P. Ata, Prof. O. Okyay, Prof. Ş. Tagay, Prof. F. Aközsoy, Prof. K. Yüce, Prof. L. Belger gibi pek çok değerli

dişhekimini öğretim üye­

lerini de yetiştirmiştir. Türk dişhekimliği eği­ tim ve öğretim kuruluşları son on beş yıl içerisinde ol­ dukça fazlalaşmıştır. İstan­ bul Diş Hekimliği Fakülte­ si’ ne, Ankara’da iki, İzmir, Erzurum. Diyarbakır’da da birer tane olmak üzere beş fakülte eklenmiş ve son ola­ rak kurulan Eskişehir Diş

Hekimliği Fakültesi’ yle

üniversitelere bağlı yedi fa­ külte ve aynca akademilere

bağlı iki fakültede diş­

hekimi yetiştirilmek­

tedir. Bu fakültelerin he­ men hepsinde liseden sonra beş buçuk seneye varan pa­ ralel bir yüksek lisans diş­ hekimliği eğitimi yapılmak­ tadır.

Türkiye'deki fakülteler­ den mezun dişhekimlerinin pek çoğu, maalesef ekono­ mik sorunlar nedeniyle, bü­ yük şehirlerde toplanmak­ ta, bir kısmı da İsviçre, Batı Almanya ve Amerika

gibi ülkelere yerleşmek­

tedirler. Sevinerek belirt­ mek gerekir ki, Türkiye'de­ ki dişhekimliği eğitimi pek

çok Avrupa ülkesinde

eşdeğer sayılmakta ve Türk dişhekimleri tercih edilen. aranUan hekimler olmak­ tadırlar.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Klinik Biyokimya ve Uygulamaları - II Elif Kalpar Doğan Patoloji / Genetik Lab. Klinik Biyokimya ve Uygulamaları - II Elif Kalpar Doğan Patoloji /

Öğrencilerin ağız diş sağlığı algılarını, sınıf durumu, diş fırçalama durumları, klinik uygulamada hastaya ağız bakımı verme durumu, genel sağlık ve ağız

elastikiyetini kaybedeceğinden diş izleri deride kalıcı olabilir.Ancak bu durumda da ölüm sonrası değişiklikler nedeniyle bozulur..

Yetişkin çocuklarda ısırık izleri kavga veya cinsel saldırı sırasında oluşur.. Çocuklarda cinsel saldırı sırasında oluşan ısırık izlerinde emme izi

yüksek ısı, nem, asidik toprak şartları ve tuzlu sudan etkilenmezler, bu nedenle çok değerli delil kaynaklarıdır.. Dişlerden kimliklendirmede; her insanda bir tür

Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hekimliği Fakültesi... Ölülerde Kimlik Belirlenmesi

Meslek Yüksekokulu Ağız ve Diş Sağlığı

Vocational School of Beykoz Logistics, Vatan cad... Vocational School of Beykoz Logistics,