• Sonuç bulunamadı

Türk mimarları İzzet Kumbaracılar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk mimarları İzzet Kumbaracılar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Daha ötede bir Flandre Contu «Hainaut» mın muhte--şenı âyin ve merasimle Bizans tahtına tevarüs ettiğini ha-tırlarız. Yine orada yeni bir devir açan IX inci «Mehmed» in 1453 senesinde mabette söylediği sözler kulaklarımızda çınlar. «Bûm nevbet mizened ber taremi Efrasiyab, Perdedarı mi-küned der kasri Kayser ankebfit».

«Charles Diehl»: 1453 senesinde Türkler İstanbula girdikleri zaman Ayasofya, Sultanın yanında çalışan mi-marlara örnek oldu ve bu suretle inhidam eden Bizans sanatı Türklere bir model oldu ve ileride yaptıkları inşaatta «Anthemius ve İsidore» u taklit ettiler diyor.

En evvel şunu söyleyelim ki «autochtone» bir sanat, mi-mari mevcut mudur?

Aşağı yukarı birbiri üzerinden kalke olmuştur, yalnız

sanatkâr ona milli ruhundan kendine has olan, benliğinden bir şey ilâve etmiştü-.

Meselâ; Bizans mimarî sanatı gerek ehlisalipler tesirile gerekse ticaret yolile ta «Göle», «Perigord» ra, Sırbistana, Bulgaristana, Romanyaya, Makedonyaya, Rusyaya kadar gitmiş ve bir çok yapılarda Bizans styli örnek olmuştur. Hat-tâ yine bu Bizans mimari sanatının nüfuzunu Danimarkadaki «Ryben», Norveçte de «Drontheim» kiliselerinde kısmen gö-rürüz. Görülüyor ki milli «autochtone» bir sanat yoktur.

Bizim de 1453 ten evvel Türk sanatını «Konya» da aramalı. Hiç şüphesiz ki Türk sanatı mimarisine «İran» ın «cremaique» i, Bizansm da inşa tarzı biraz tesir etmiştir. Lâkin Türkler, millî hislerini, duygularını, benliklerini ilâve ederek kendilerine has olan bir sanat vücude getirerek ken-dilerine örnek olan milletlerin sanatından daha muhteşem eserler meydana getirmişlerdir,

T ü r k m i m a r l a r ı

İzzet K u m b a r a c ı l a r

( G e ç e n s a y ı d a n m a b a t )

Hassa mimarlarından Mustafa oğlu Mehmet Emin: 1189 (1776) da mimarlık beratı yanmıştır.

Hassa Mimarbaşı İbrahim Ağa: 1193 (1780) Tersane sarayının bazı kısımlarını keşfile tamir etmiştir.

Mimar cemaatinden Hacı Musa: 1193 (1780) yılında mi-mar idi.

Hassa Başmimarı Hafız İbrahim: 1199 (1786) eskiden cephane, bugün Askeri Müzesi binasının kurşunlarını tamir etmiştir.

Mimar Hafız Efendi: 1200 (1787) yılında Mimarbaşı idi. Mühendishaneden çıkmıştır.

Mimarbaşı elhac Ebubekir: 1204 (1791) de Mimarbaşı idi.

Mimar Mehmet Ağa: 1204 (1791) de hassa mimarı idi. Hassa mimarları kethüdası Mehmet Arif ağa: 1206 (1793) te Başmimarı hassa olmuştur.

Mimar Bendeihüda Mustafa İffet: 1207 (1794) de Mi-marbaşı idi. Sarayda Kızlar Ağasına mahsus daireyi, yani odaları tamir etmiştir.

Mimar Arif Ağa: 1208 (1795) te hassa mimarı idi. Mimar Seyit Mehmet: 1209 (1896) da Sermimar vekili olmuştur.

Mimarbaşı Ahmet Nurullah Ağanın azil tarihi olan 1210 (1797) tarihinde hassa mimarlarından kırk beş kalfanın hendese fenni öğrenmek için hendesehaneye devam ve ça-lışmalarını teminen o vakit hendesehanede bulunan Hüseyin Efendiye bir tezkere ile tavsiye etmiştir.

Mülâzim mimar Ahmet Nesib: 1212 (1799) da ölen hassa mimarlarından Reşidin yerine geçmiştir.

Başmimar Ahmet Nurettin: 1216 (1803) te Mimarbaşı idi.

Mimarbaşı İbrahim Kâmil: 1217 (1804) ten 1218 (1805) e kadar Mimarbaşı idi.

Mimarı has Kasım: 1218 (1805) te Mimarbaşı olmuştur. Mimar halifesi Musa: 1218 (1805) te Mühendishaneden yetişmiştir.

Mimarı hassa hulefasmdan Ali Bey: 1220 (1807) de mi-mar idi.

Hassa Mimarbaşısı Hacı Mehmet Emin 6fendi: 1223 (1810) da Beşiktaş sarayının keşfini yaparak tamu- etmiştir.

Hassa mimarı halifelerinden Mustafa ve Mehmet: 1225 (1812) de Edirne sarayını tamir etmişlerdir.

Mimar Mehmet Emin Ağa: 1225 (1812) de Davutpaşa sarayını tamir etmiştir.

Mimar halife Salim ve Selim, Seyit Mehmet Arif, Selim Şakir halife: 1226 (1813) te (Van) kalesini tamir etmişlerdir. Mimar Abdullah: 1230 (1817) de Balatta yanan Hacı İlyas mescidini tamir etmiştir.

Mimar Ali Riza: 1230 (1817) de mimar idi.

Mimar Emin Mehmet Efendi: İlmi hendeseye âşinâ ol-duğundannaşi mimar olup bu sayede hocagândan olmuş idi. Sonra mimarı hassa olmuş, 1230 (1817) de ölmüştür. Şehza-debaşmda gömülüdür.

Mimar Hoca Mehmet Emin Efendi: 1.235 (1822) de hassa mimar kalfası idi.

Sermimarı hassa elhac Halil Efendi: Kışla bina emini idi. 1237 (1825) te ölmüştür.

Mimar Mehmet Rasim Ağa: 1237 (1825) te Mimarbaşı olmuştur.

Başmimarı hassa Abdülhalim: 1242 (1830) Mehterhanei âmire mahzeninin tamiri için keşfini yapmıştır. 1247 (1835) te Şehremaneti ile Mimarbaşılık memuriyeti birleştirilerek Ebniyei hassa müdürü olmuştur.

Mimar Esseyit Hayrullah: 1242 (1830) yılında Mimar-başı idi. Topkapı sarayında Sofa camii ittisalinde şimdi

(2)

mevcut olmıyan Silâhtar dairesile beşinci yerinde sofalılara mahsus hamamı yapmıştır.

Mimar halifesinden Rüştü: 1250 (1838) de bazı köp-rülerin keşfine memur olmuştur.

Tersane mimarı Mehmet Ağa: 1271 (1854) yılındaki Kı-rım deniz muharebesinde çok nam kazanan ve büyük yarar-lık gösteren Ateş Mehmet Bey sonra Kaptan Mehmet Paşa-nın kumandasında harbe mukavemet ve metaneti cihetile İngiliz ve Fransız Cenerallerinin takdirlerine mazhaı- olmuş olan ve Mahmudiye ismini taşıyan üç ambarlı gemiyi yap-mıştır.

Mimarı hassa İbrahim: Edirne mimarı idi. Mimar ol-duğu tarih bulunamamıştır.

Nakkaş mimar İlyas Ali: Klâsik devri mimarlarından idi.

Mimar Hüseyin oğlu Ali: Bursada Yıldırım Beyazıdııı türbe ve mezarını yaptığına dair işbu türbenin kapısında is-mi yazılıdır.

Mimar Muslihittin ve Mimar Cafer: Ayasofya camiinin tuğla minaresini yapmışlardır. Fatih İstanbulu aldığı sırada beraberinde gelmişlerdir.

Mimar şücâ: Fatihle beraber İstanbula gelmşitir. Deniz-aptal mescidi karşısında bir hanenin bahçesinde gömülüdür. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

Mimar Hacı Alâettin: Konyalıdır. Edirnedeki Yıldırım Beyazıdm Camiikebir, namı diğer Ulucami adile anılan ca-mii yapmıştır.

Ömer kalfa: Edirnede Ulucamiin inşasında çalıştığı sıra-da ehliyeti görülerek mimarlığa terfi etmiştir.

Mimar Şucâ Eşşehir Karaııohut: Monlagürani semtinde kendi namına bir mescit yapmıştır. Tarihi bulunamamışta-. Mimar İbrahim: İstanbulda Mercan mahallesi civarında oazı vakıf odaları yapmıştır. Mimar olduğu tarih buluna-mamıştır

Mimar Hacı Hasan: Tavukpazarı civarında Çorlulu Ali Fyşa medresesi arkasında Kapıağası Hüseyin camii yanında bir medrese yapmıştır.

Mimar İbrahim Halife: Niş kalesini tamir etmiştir. Mi-mar olduğu tarih bulunamamıştır.

Hassa mimar halifesi Hüseyin :Kilitbahir kalesinin keş-fini yapmıştır. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

Mimar halifelerinden Abdi: İshakçada köprü yapmış-tır. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır:

Mimarı hassa Abdullah ve Ahmet halifeler: Kefe ka-lesinin tamirini yapmışlardır. Mimar oldukları tarih bulu-namamıştır.

Mimar Selim halifenin yerine Hüseyin halife tayin e-dilmiştir. Hüseyin halife ölünce yerine Ahmet bin Mustafa geçmiştir. Bunlar Gümülcine mimarı idiler.

Mimar Mehmet Tahir: Sinob kalesinin keşfini yap-mıştır. Mimar olduğu tarih bulunamayap-mıştır.

Mimar Mehmet Raşit halife: Selanik kalesini tamir et-miştir. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

Mimar Mustafa Saib: Vidin kışlasını tamir etmiştir. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

Mimar Halil Ağa: Geliboluda Namazgâhı tamir etmiştir. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

Mimar halife Osman: Sinob kalesini tamir etmiştir. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

Mustafa halife ve Mühendis Kâmi Efendi: Anapa ka-lesini tamir etmişlerdir. Mimar oldukları tarih bulunama-mıştır.

Mimar Hafız Ahmet halife; Mimar Arif Ağa ve mimarı hassadan Hasan bin Hacı Mustafa: Bosna mimarı olmuşlar-dır. Mimar oldukları tarih bulunamamıştır.

Mimar Mehmet Efendi: Atina kalesinin keşfini yapmış-tır. Mimar olduğu tarih bulunamamışyapmış-tır.

Mimar halife Ahmet Efendi: Adakaelsinin keşfini yap-mıştır. Mimar olduğu tarih bulunamayap-mıştır.

Mimar Seyit Ahmet ve Hafız Efendi: Erzurum ve ci-varı kalelerinin keşiflerini yapmışlardır. Mimar oldukları tarih bulunamamıştır.

Hassa mimarı Halil Reşit halife: Irva kalesinin keşfini yapmıştır. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

Mimar Seyit Mustafa halife: Midilli kalesini tamir et-miştir. Mimar olduğu tarih bulunamamıştır.

İsim ve şöhretleri ve yapmış oldukları eserlerden ba-zıları ve mimar bulundukları tarihlerle ölüm tarihleri ve

gömüldükleri yerleri yukarıya yazılan eski mimarlarımız, yeni Asarı Atika Müzesinin bulunduğu binanın yerinde ve Darphanekapısı adile anılan kapının hizasında Sultan Ab-dülâziz zamanına kadar mevcut olan ve kalfalar dairesi de-nilen yer ile Yalı Köşkünde Sepetçiler Köşkü yanındaki ta-mirat ambarı dairesinde otururlardı. Hekimbaşı, Şehremini, Sermimar. Darphane Emini, Arpa Emini, Çakırcıbacı, Şahin-cibaşı, Müneccimbaşı, Cerrahbaşı, Terzibaşı, Kavukcubaşı, Tavukcubaşı gibi memuriyetler saraya bağlı idi. Hekimbaşı ile Başmimar ve Şehremininin sarayca memuriyetleri müm-taz memurinden oldukları için makamı mahsusları vardı. Diğerlerinin yoktu. Mimarbaşı şimdiki Nafia Vekili derece-sinde bir makam sayılırdı. Maiyetinde zaman zaman ehli-yetli elliden fazla kalfa namile mimarı hassa bulunurdu. Bunlara halife denilirdi ve Şehremini başta olmak üzere Su Nazırı, İstanbulağası, Kireçcibaşı, Ambar müdürü, Tamirat müdürü, Mimarı sanî ambar birinci kâtibinden mürekkep bir mimari heyet Mimarbaşının idaresinde idi. Vilâyetlerde bulunacak resmi mimarlar Mimarbaşının emrile nasbolun-duğu gibi hariçte mimarlık yapacaklar da imtihana tâbi tu-tulurdu. Ehliyetnamesi olmıyan hiç bir güna mimarlık ya-pamazdı. İstanbul ile vilâyetlerde yapılacak gerek resmi ve gerek gayri resmi binaların plânlarını Mimarbaşı görmeyince bina yapmak yasak idi. Bu usule riayet etmiyenleri şiddetle cezalandırırlardı. Yapılan binalarda vakıf yeri ile diğer bi-rinin yerine tecavüz edilmiş yerlerden olmadığı anlaşıldık-tan sonra bina ruhsatiyesi verilirdi. Bundn haricinde bir gûna kimse inşaatta bulunamazdı. Velhasıl Mimarbaşılığa müracaat etmeden kimse yapı yapamazdı. Ve her ne suretle olursa olsun, yapılacak binalara ehemmiyet verilirdi.

İşte o vakitlerin semeresi olarak tutturulması gayet güç olan kesme taştan ve tuğladan güzel, mevzun ve narin minarelerle nice asırlar üzerinden geçen güzel, zarif ve me-tin kemerler ve yüksek kubbeler gibi binalarla harçlı taş ve tuğla ile karışık dayanıklı, yakışıklı binalar yaparak bize yadigâr bırakmışlar ve büyük Türk medeniyetinin san'at yol-larındaki güzelliklerini bütün cihana göstermişlerdir.

Üçüncü Selim zamanında açılan Mühendishane mimari şubesinden mimar yetişmeğe başlamıştır. Bu da ancak İkinci Sultan Mahmut devrine kadar devam edebilmiştir. Bundan sonra yapı işleri Fransız ve İtalyan mimarlarile Rum ve Er-meni kalfalarına münhasır gibi kalmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

3 üncü Ahmed zamanında, Üsküdarda yeni Valde, Ah- med İye camileri gibi kıymetli eserler vücude getiren bilhassa Şehzade başındaki Sadrıazam Nevşehirli İbrahim Paşa

Sultanahmed camiinin bugünkü ihtiyaca karşı koyan medeni müştemilâtından faydalı bir şekilde istifadeyi dü- şünen Müzeler idaresi, eski medrese binasının, yeni bir ar-

[r]

KAT PL.AMT SSfcSKSSS BODRUM KATI MİKy^S. J/IOO

Belki bu plânı sağlam ve muvaffak olmuş bir neticeye isal için, tarihte garpta bu şehre müşabih bir bediî ve tarihî hayat yaşamış olan ve kendisine' menşe itibarile

Apartman katları beş oda, mutfak, ofis, ban- yoyu ihtiva ediyor Cephenin bütün imtidadmca bir teras vardır.. Bu teras kamilen camekânla

Çalışmamızda yeni tanı almış hipertansif hastalarda karotid-femoral nabız yayılma hızını Ortalama Trombosit Hacmi (OTH)’nin de dahil olduğu kardiyovasküler risk

The first part of the paper is focused on to reveal the steps of culture shock (how it starts and progresses) through the eyes of the participant. The second part of the paper