• Sonuç bulunamadı

(1) KENTİN ÇEŞİTLİLİĞİ Her kentin kendine özgü bir ruhu vardır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "(1) KENTİN ÇEŞİTLİLİĞİ Her kentin kendine özgü bir ruhu vardır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KENTİN ÇEŞİTLİLİĞİ

Her kentin kendine özgü bir ruhu vardır. O kentin sınırlarına girer girmez bunun farkına varırız. Bazı kentler her zaman uyanıktır; zaman kavramını kaybedersin.

Bazı kentler sabahları bile ıssızdır. Bu ayrıma göre, İstanbul uyumayan kentlerden biri. Kalabalığıyla, her zaman var olan hareketliliği ve insan çeşitliliğiyle kendine özgü ruhu her daim hissettirebilen bir kent burası. Özellikle sanayileşmeyle her yerde ivme kazanan kırdan kente göçlerden, en çok İstanbul nasiplendi diyebiliriz. İki kıta arasında köprü olması, insanlık kadar eski olan tarihi, ve sembolleşmiş mimarisinin yanı sıra, Türkiye'nin ekonomik merkezlerinden biri olma özelliği de onu en fazla göç alan kentlerden biri yapmıştır.

Küreselleşmeyle beraber bu insan çeşitliliğine eklenen göçmenler ve mülteciler kentin dokusunun değişmesinde çok büyük etkilere sebep olmuşlardır. Özellikle kendi kültür ve geleneklerini yerleştikleri alanlara taşımış olmaları kentin yerlileri tarafından ne kadar hoş karşılanmıyor olsa da bu durumun önüne geçilememiştir.

Dolayısıyla kentin bu bölgelerine olan talebin oldukça düşük olduğunu gözlemleyebiliriz.

(2)

Bütünsel pencereden bakınca her bir kentin kendine özgü özellikleri olduğunu söylemiştik. Ancak bu her kentin homojen olduğu ve her semtin aynı özellikleri taşıdığı anlamına gelmez. İstanbul özelinde, her semtin hatta her mahallenin birbirinden farklı olduğunu gözlemleyebiliriz. Güngören, Bağcılar gibi gettolarda yaşanan hayat ve hakim olan zihniyet bambaşkayken, Kadıköy ve Etiler'deki bambaşka olabiliyor. Bu farklılığın en temel sebebi bu alanlarda yaşayan insanların birbirinden farklı olan yaşam tarzları. Yaşayışlarındaki bu farklılık somut olarak kente yansıyor. Bu yüzden bir mekanda kendimizi rahat ve oraya ait hissetmemiz çoğunlukla oraya hakim olan zihniyet ve yaşam tarzını benimsemiş olmamızdan kaynaklanıyor.

Hepimiz zaman ve mekana bağlı varlıklar olduğumuzdan, kentin bu çeşitliliği ve çoğu zaman ayrıştırıcılığından sıyrılmamız ölene kadar mümkün olmayacaktır.

Kendimizi geliştirerek farklı mekanlara entegre olabilsek bile, sadece tek bir mekana ait olma hissinden kurtulamayacağımızı düşünüyorum.

Zehra Koşaca

Referanslar

Benzer Belgeler

Antik kentin kurtarılması için mücadele veren girişim grubu, Avrupa’nın en prestijli Kültür Mirasını Koruma Kurumu Europa Nostra taraf ından üstün hizmet ödülüne

TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Yalçın Ergen, kentin çeşitli bölgelerinde gömülü bulunan ve zehirli olup olmad ıkları yeterince

İstanbul V Numaralı ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun bölgenin niteliğini de ğiştiren kararların yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemi ile

Fakat Sultan Murat mabeyncilerinden Ruşenî Boy’in oğlu olduğu için İzmir’e sürülüp oradan kitap ve mecmuaların kendisine tanıt­ tığı Paris’in

İşte onlar: Bütün bir halkı birkaç parçaya bölerek, ev içinde ev yaparak, kendi kendine misilleme yapan sınıfsal görüş ana düşüncesinin yaşam gerçeği ile

Bu seferki mektubunda da, Devlet ve MilH Güvenlik Konseyi Başkanı Sayın Kenan Evren Paşa hazretlerin­ deki halk hatipliği kudretine imrendiğimi yazdığım için gene

İzmir’in fikir adamı ve ilk gazetecisi merhum Avukat Tevfik Nevzat ile Cemile Nevzat’ın kızları, merhum Rahmi Öke’nin eşi, Mutahhare Keskiner ve Benal

Fransız Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Bertelo, Mustafa Kemal tarafından yürütülmek te olan millî harekâtin bir «Blöf» olduğunu düşünüdü- ğünü