• Sonuç bulunamadı

M. Önder Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, Eskişehir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "M. Önder Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, Eskişehir"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZET Madencilik sektörü içerdiği tehlikeler nedeniyle iş kazalarının sık yaşandığı, her aşamasında özel önlemler gerektiren en riskli iş kollarından biridir. Yaşanabilecek iş kazalarının azaltılabilmesi için mevcut risklerin doğru algılanması ve analiz edilmesi gereklidir. Bu bağlamda kaza kayıtlarının kategorik analizi kazaların önlenebilmesi için faydalı bilgiler sunabilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ)’ye bağlı açık işletmelerde meydana gelmiş iş kazaları kategorize edilmiş ve aşamalı loglineer analiz yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Ana kategorilerin alt kategorileri göz önüne alınarak çok yönlü olasılık tabloları hazırlanmış ve ölümlü olmayan kazaları etkileyebilecek olasılıklar araştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, bu risk faktörlerine maruz kalma olasılığı yüksek olan kaza risk faktörleri ve meslek grupları belirlenmiş ve ayrıca açık ocak kömür madenlerinde söz konusu kazaların azaltılabilmesi konusunda önemli tavsiyelerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Loglineer analiz, iş kazası, risk

ABSTRACT The mining sector is one of the most hazardous industries where occupational accidents frequently occur, because of containing dangerous operations. In order to reduce occupational accidents, it is necessary to detect and analyzing the existing risks correctly. In this context, categorical analysis of accident records may present valuable information for preventing accidents. In this study, occupational accidents that occurred in Turkish Lignite Enterprises (TKİ) opencast mines were categorized and examined by hierarchical loglinear analysis. By considering the sub factors of the main factors, multiway contingency tables were prepared and thus, the probabilities might affect nonfatal injuries were investigated. At the end of this study, important accident risk factors and job groups with a high probability of being exposed to those risk factors were determined and also necessary advise about decreasing such accidents in the opencast coal mines were presented.

Keywords: Loglinear analysis, accident, risk

TKİ’ye Bağlı Açık İşletme Kömür Madenlerindeki İş Günü Kayıplı İş Kazalarının Aşamalı Loglineer Analiz Yöntemi İle Değerlendirilmesi

Evaluation of Occupational Accidents with Lost Workdays Among Opencast Coal Mines at Turkish Coal Enterprises by using Hierarchical Loglinear Analysis

M. Önder

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, Eskişehir

M. Mutlu

Aksaray Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, Aksaray E. Adıgüzel, S. Önder

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, Eskişehir

(2)

1 GİRİŞ

Madencilik, bünyesinde oldukça fazla tehlikeyi ve bunlardan kaynaklanan riskleri bünyesinde barındıran bir sektördür.

Madencilik sektörü dünya genelinde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının en yüksek olduğu iş kollarından biri olup, ülkemizde de bu yönüyle inşaat ve metal sektörleriyle birlikte en riskli sektörler

arasında yer almaktadır

(http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk49.pdf).

Kömür madenciliği, ülkemizde en fazla iş kazasının meydana geldiği iş kolları arasındadır (Yıldırım, 2009). Kömür madenciliği, ülke kalkınmasında oynadığı rol itibariyle önemli bir iş koludur. Ancak emek yoğun ve güç çalışma koşullarına sahip olmasından ötürü, iş güvenliği yönünden bazı olumsuzlukları da bünyesinde barındırabilmektedir. Kömür madenciliği gerek açık gerekse yeraltı işletmesi olsun geçmişten beri tehlikeli ve riskli bir meslek olarak kabul edilmiştir (Sarı, 2007). Her ne kadar yerüstü madenciliği yeraltı madenciliğine göre daha güvenilir çalışma ortamına sahip gibi görünse de kendi içerisinde bir takım tehlikeleri bulunmaktadır (Kasap ve Subaşı, 2011).

Önder ve ark. (2011), TKİ’de yerüstü madenciliğini değerlendirdikleri çalışmalarında, yerüstü madenciliğinde daha az iş kazası meydana gelmesine rağmen iş günü kayıplarının daha fazla olduğu, yeraltında ise kazaların daha sık yaşanmasına rağmen iş günü kayıplarının daha az olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

İş kazalarının azaltılabilmesi ve önlenebilmesi için kaza kayıtlarının doğru bir şekilde tutulması, sürekli güncellenmesi, kaza nedenlerinin doğru bir şekilde tespit edilmesi ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi gereklidir. Çalışma ortamındaki olası sorunlu bölgeleri tespit edebilmek için, kaza nedenlerinin araştırılması ve kaza verilerinin kantitatif (nicel) analizler yoluyla kontrolü gereklidir (Maiti et all., 2001).

İş kazaları sonucundaki iş günü kayıpları, işletmelerde uygulanması gerekli iş güvenliği stratejilerinin önemli bir ölçüsüdür. Özellikle iş günü kayıpları dağılımının istatistiksel olarak

modellenmesi, oluşturulan stratejilerden hangilerinin işe yarayıp hangilerinin yaramadığı konusunda daha etkin bir takibi sağlaması açısından önemlidir (Coleman and Kerkering, 2007). Bu amaçla literatürde kömür madenciliğinde geçmiş kaza kayıtlarının istatistiksel metodlar kullanılarak değerlendirildiği çalışmalar mevcuttur. Önder ve Mutlu (2014) ELİ’deki açık işletmelerde meydana gelen gün kayıplı iş kazalarını ESAW kriterlerine uygun olacak şekilde ikili (binary) lojistik

regresyon modeli kullanarak değerlendirdikleri çalışmalarında, en riskli

yerleri, meslek gruplarını ve kaza nedenlerini tespit etmişlerdir. Çalışmanın sonucunda ayrıca gün kaybı olasılığını

%88.3 oranında doğru tahmin edebilen bir model geliştirmişlerdir. Önder ve ark.

(2014), 1996-2009 yılları arasında Garp Linyitleri İşletmesi’nde yeraltı kömür ocaklarında meydana gelen yaralanmalı iş kazalarını kategorik hale getirerek, kazanın meydana geldiği yere, nedene, vardiyaya ve sonucunda etkilenen uzuva göre çok yönlü etkileşimleri değerlendirmişlerdir.

Çalışmalarının sonucunda ayaklarda üretimde çalışan kömür işçilerinin göçük nedenli kazalara maruz kalma ihtimallerinin yüksek olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Önder ve ark. (2013), TKİ’ye bağlı açık işletmelerde 1996-2009 yılları arasında meydana gelmiş olan iş kazaları ile ilişkili kazaları kategorize ederek aşamalı loglineer analiz ile incelemişlerdir. Çalışmanın sonucunda en riskli unsurları ve etkileşimleri tespit etmişlerdir. Gerçekleştirilen bir diğer çalışmada ise 1980-2004 yılları arasında Türkiye Taşkömürü İşletmeleri Kurumu (TTK)’ya bağlı yeraltı kömür madenlerinde meydana gelen ölümlü iş kazaları kategorize edilerek aşamalı loglineer analiz ile incelenmiştir. Üretim işçilerinin en riskli meslek grubunda olduğu, bu işçilerin en çok tavan göçmesi ve metan patlaması nedenli kazalara maruz kaldıkları tespit edilmiştir.

Çalışmada ayrıca en riskli yaş aralığının 30- 40 yaş aralığı olduğu ve en riskli işletmenin Kozlu Müessesesi olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Önder ve Adıgüzel, 2010).

Margolis 2010 yılında gerçekleştirmiş

(3)

olduğu çalışmasında 2003-2007 yılları arasındaki Amerika’daki Maden İş Sağlığı ve Güvenliği İdaresi (MSHA) kayıtlarını kullanarak yaş ve deneyimin iş günü kayıplı kazalarla olan ilişkisini incelemiştir.

Değerlendirme sonucunda deneyim ile iş kazaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı fakat yaş arttıkça kazaya maruz kalma riskinin arttığı tespit edilmiştir.

Bu çalışmada, TKİ’ye bağlı açık işletmelerinde 2006-2011 yılları arasında meydana gelen gün kayıplı yaralanmalı iş

kazaları ayrıntılı olarak analiz edilmiştir.

Çalışmada değişkenler arasındaki etkileşimlerin anlamlılığı ve derecesi değerlendirilerek yerüstü işletmeler için en önemli risk faktörleri ve birbirleriyle olan etkileşimleri tespit edilmiştir.

Uygulama çalışması aşamasına geçilmeden önce TKİ’ye bağlı yeraltı ve yer üstü üretim yöntemiyle üretim yapan tüm işletmelerde 2006-2011 yılları arasında meydana gelmiş olan ölümlü ve gün kayıplı iş kazası sayıları Çizelge 1’de sunulmuştur.

Çizelge 1. Yeraltı ve yerüstü işletmelerinde meydana gelen iş kazası sayıları.

2006 2007 2008 2009 2010 2011

YA YA YA YA YA YA

İşçi Sayısı 907 8318 589 7639 464 6279 396 6203 364 5670 468 5314

Kaza Sayısı 46 170 30 121 33 120 12 101 7 86 16 68

Ölü Sayısı 0 2 0 2 0 1 0 1 0 1 0 1

İş Günü Kaybı 821 17887 815 17803 713 9451 138 9727 57 9015 138 8649

Çizelge 1 incelendiğinde yeraltı ve yerüstü işletmelerinde meydana gelen kazalarda genel olarak bir azalma olduğu görülmektedir. Değerlendirmesi yapılan yıl aralığında yeraltı işletmelerinde ölümlü bir iş kazası meydana gelmemiş iken, yerüstü işletmelerinde yılda ortalama her yıl ölümlü iş kazasının meydana gelmiş olduğu tespit edilmiştir. Bir çalışanın sürekli iş göremez hale gelmesi veya ölümü ile sonuçlanan bir iş kazasına maruz kalması durumunda bu durum iş günü kayıplarına 7500 gün iş günü kaybı olarak işlenmektedir (Sarı et al., 2004). Bu nedenle Çizelge 1’de ölümlü iş kazalarının meydana geldiği yıllar için hesaplanan gün kayıplarının oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Uygulama çalışmasında ölümlü vakalar analizde ortaya çıkabilecek zorluklar nedeniyle değerlendirmeye dâhil edilmemiştir.

Kaza istatistiklerinin değerlendirmesinde ve bu değerlendirmede bir standardizasyonu sağlamak amacıyla, Kaza Sıklık Oranı (KSO) ve Kaza Ağırlık Oranı (KAO) yaygın olarak kullanılan göstergelerdir. Kaza Sıklık Oranı (Accident Frequency Rate), takvim yılı içerisindeki ölümlü ve/veya ölümlü olmayan mesleki yaralanmaların toplam sayısının 1.000.000 katsayısı ile çarpılmasıyla elde edilen değerin, aynı yıl

içerisinde referans grupta yer alan işçilerin çalışma saatlerinin toplamına bölünmesiyle hesaplanır ve

KSO = (Toplam kaza sayısı*1.000.000 / Toplam insan saat çalışma sayısı) (1) eşitliği ile belirlenir. Kaza Ağırlık Oranı (Accident Severity Rate) ise, takvim yılı içerisinde ölümlü ve/veya ölümlü olmayan mesleki yaralanmalardan dolayı toplam kayıp gün sayısının 1.000 katsayısı ile çarpılmasıyla elde edilen değerin, aynı yıl içerisinde referans grupta yer alan işçilerin çalışma saatlerinin toplamına bölünmesiyle hesaplanır ve

KAO = (Kazalardan dolayı toplam kayıp gün sayısı*1.000 / Toplam insan saat çalışma sayısı) (2) eşitliği ile belirlenir. KSO insan saat çalışma sayısının kaza sayısına bağlı bir ifadesidir.

KAO ise gün kaybı sonucu oluşan iş görmezlik derecesinin bir göstergesidir (Sarı et al., 2009). Bu çalışmada TKİ’ye bağlı açık işletmelerde 2006-2011 yılları arasında meydana gelen yaralanmalı (gün kaybı ile sonuçlanan) iş kazaları incelenmiştir.

Değerlendirme kapsamındaki iş kazası

(4)

verileri için oluşturulan KSO ve KAO grafikleri Şekil 1 ve 2’de sunulmuştur.

Şekil 1 incelendiğinde kaza sıklık oranlarında düzenli bir azalmanın olduğu görülmüştür. Bunun nedeni işletmelerde meydana gelen iş kazalarının yıllara göre düzenli olarak azalmasıdır. Şekil 2 incelendiğinde ise kaza ağırlık oranlarında genel olarak bir azalma olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum kaza sayıları ile

birlikte iş günü kayıplarının da azaldığı şeklinde yorumlanabilir. Ancak 2007 ve 2009 yılında yeniden bir artış söz konusudur.

İşletmelerde meydana gelen ölümlü iş kazalarının da dâhil edilmesiyle hesaplanan KAO değerlerinin değişimi gösteren grafik incelendiğinde ise, genel olarak bir azalmanın olduğu, 2007 yılında en yüksek değere ulaşıldığı gözlemlenmiştir.

9.48

7.29 7.14 7.12 6.91

5.64 0

2 4 6 8 10

2006 2007 2008 2009 2010 2011

Kaza Sıklık Ora

Yıllar KSO

Şekil 1. KSO grafiği.

0,16 0,17 0,12 0,16 0,13 0,1

1 1,07

0,56 0,69 0,73 0,72

0 0,2 0,4 0,6 0,8 1 1,2

2006 2007 2008 2009 2010 2011

KAza Ağırlık Ora

Yıllar

KAO KAO(Ölümlü kazalar dahil edildiğinde)

Şekil 2. KAO grafiği Şekil 3’te işletmelere göre kazaların yüzde

dağılımını, Şekil 4, 5, 6 ve 7’de ise sırasıyla yere göre, nedenine göre, meslek gruplarına

ve kazalanan uzuva göre kazaların yüzde dağılımlarını gösteren diyagramlar sunulmuştur.

GLİ;

%18.57

ELİ;

%36.83 SLİ;

%12.79 GELİ;

%9.74 BLİ; %4.72 ÇLİ; %4.57

YLİ;

%12.02 ILİ; %0.76

Şekil 3. İşletmelere göre kazaların yüzde dağılımı.

(5)

Açık ocak sahası

%57.39 Atölyeler

%26.07 Sosyal tesisler- Karo sahası

%10.89 Kriblaj- Lavvar- Ambarlar

%5.65

Şekil 4. Yere göre kazaların yüzde dağılımı.

Makina-İş makinası

%54.86 Elle taşıma

%12.84 Düşme

%12.26 El aletleri

%8.37 Karayolu ile taşıma

%11.67

Şekil 5. Nedenine göre kazaların yüzde dağılımı.

Bakım personeli

%54.67 Şoför

%20.04 İşçi %12.06

İş makinesi operatörü

%13.23

Şekil 6. Meslek gruplarına göre kazaların yüzde dağılımı.

Baş %13.04

El, Kol

%32.49 Ayak,

Bacak

%24.70 Gövde

%29.77

Şekil 7. Kazalanan uzuva göre kazaların yüzde dağılımı.

(6)

Analizin yapıldığı yıllar itibariyle TKİ’ye bağlı faaliyet gösteren işletmeler Manisa- Soma’da Ege Linyitleri İşletmesi (ELİ), Çanakkale-Çan’da Çan Linyitleri İşletmesi (ÇLİ), Kütahya-Tavşanlı’da Garp Linyitleri İşletmesi (GLİ), Bursa-Orhaneli’de Bursa Linyitleri İşletmesi (BLİ), Konya-Ilgın’da Ilgın Linyitleri İşletmesi (ILİ), Muğla- Yatağan’da Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ), Muğla-Milas’da Yeniköy Linyitleri İşletmesi (YLİ), Kütahya’da Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ)’dir. Bu işletmelerden ÇLİ, BLİ, ILİ, GELİ, YLİ, SLİ de açık işletme üretim yöntemiyle; GLİ ve ELİ’ de ise hem açık işletme, hem de yeraltı işletme yöntemiyle kömür üretimi yapılmaktadır. Bu işletmelerden SLİ özelleştirme politikaları kapsamında 2012 yılında Çelikler inşaata, GELİ ve YLİ ise ağustos 2013’te Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ. (YEAŞ)’a devredilmiştir.

Şekil 3’te işletme bazındaki iş kazaların dağılımını gösteren diyagram incelendiğinde en fazla iş kazasının sırasıyla ELİ, GLİ, SLİ ve YLİ’de meydana geldiği görülmektedir.

Şekil 4 incelendiğinde en çok iş kazası meydana gelen yerin açık ocak sahası olduğu, Şekil 5 incelendiğinde nedenlerine göre bir değerlendirme yapıldığında ise en çok makina-iş makinası nedenli iş kazası meydana geldiği tespit edilmiştir. Şekil 6’daki meslek gruplarına göre dağılım grafiği incelendiğinde en çok iş kazasına bakım personeli meslek grubundan olan çalışanların maruz kaldığı, Şekil 7 incelendiğinde ise çalışanların daha çok ellerinden, kollarından ve gövdelerinden yaralandıkları tespit edilmiştir. İşletmelere genel olarak bakıldığında meydana gelen iş kazalarının büyük çoğunluğunun gün kayıplı kazalar olduğundan, risk analizi ve yönetimi süreçlerinin uygulanmasının önemi açığa çıkmıştır.

2 LOGLİNEER ANALİZ

Loglineer analiz, kontenjans (olumsallık) tablosu haline getirilmiş kategorik değişkenler arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla geliştirilmiş bir yöntemdir. 3’ten

daha çok değişken içeren kontenjans tablolarının analizinde ki-kare analizi yapılamamaktadır. Loglineer analiz ki-kare analizinin yetersiz kaldığı durumlarda, çok boyutlu tabloları doğrusal modeller aracılığıyla analiz eden bir yöntemdir.

Loglineer modellerle kontenjans tablosunun her gözesindeki frekansların logaritmaları ayrıştırılır. Amaç, ele alınan değişkenlerin (tek bir değişkenin etkisini) ve değişkenler arası etkileşimlerin (bileşik değişkenlerin) etkilerinin uygun bir matematiksel model ile ortaya konmasıdır (Şıklar ve ark, 2011; Altaş ve ark, 2006).

Birçok uygulamalı bilim dalında ve sosyal bilimlerde araştırmacılar, değişkenler arasındaki ilişkiyi veya bağımlılığı incelemeyi amaçlar. Değişkenler sınıflayıcı, sıralayıcı, eşit aralıklı ve oranlı ölçeklerle ölçülmüş olabilir. Düzeyleri sözel olarak ifade edilebilen değişkenler itibariyle toplanan veriler kategorik veriler olmakla beraber, düzeyleri sayısal olarak ifade edilebilen değişkenlerin alabileceği değerler sınıflandırılarak kategorik veri haline getirilebilir. Bu değişkenler arasındaki çoklu ilişkiyi belirlemek için öncelikle kontenjans tabloları oluşturulur. Kontenjans tabloları iki ya da daha fazla kategorik değişkenin ortak sıklık dağılımıdır. Değişkenin olası değerlerinin (düzeylerin) çapraz sınıflandırılması olarak da düşünülebilir. Bu nedenle olumsallık tablolarına çapraz tablolar da denilir. (Şen ve Özaydın, 2004).

Loglineer analiz, çapraz tablolardaki hücre frekanslarının doğal logaritmaları alınarak iki ya da daha fazla kesikli kategorik değişken arasındaki koşullu ilişkinin incelendiği iki yönlü kontenjans tablosunun bir açılımıdır. İki ya da daha fazla değişken içeren çapraz tabloların çözümlenmesinde loglineer analiz yönteminin kullanımı üç amaca hizmet etmektedir:

(1)Değişkenlerin oluşturduğu bileşik dağılımı test etmek,

(2)Değişkenlerin birbirlerine bağımlı olup olmadığını test etmek ve

(3)Değişkenler arasındaki ilişkiyi neden- sonuç ilişkisine dayandırmaksızın test etmek (Bülbül, 2006).

(7)

Bu çalışmada uygulanan analiz yöntemi aşamalı loglineer analiz yöntemi olup, üç veya daha fazla değişkenin iç içe gruplanarak çok yönlü çapraz tablolar biçiminde gösterildiği veri yapılarının analizinde kullanılan bir yöntemdir.

Aşamalı loglineer yöntem, değişkenlerin en yüksek dereceden etkileşimlerini modele almadan önce aşamalı olarak ana etkileri modele alarak benzerlik khi-kare değeri hesaplamayı, sonra ikili etkileşimleri modele katarak benzerlik khi-kare değeri hesaplamayı ve bu işlemi benzerlik khi-kare değeri önemlilik değerini kaybedinceye kadar yüksek dereceden etkileşimleri modele katarak sürdürmeyi amaçlayan bir yöntemdir. Burada amaç ana etkilerden başlayarak sıra ile faktörler arasındaki ikili, üçlü ve çoklu etkileşimleri modele alarak optimal bir model oluşturmak ve bu modele göre verilerin analizini yapmaktır. Özellikle üçlü, dörtlü ve çok katlı etkileşimlerin doğrudan modele alınmasının parametre tahmininde sıkıntılar yaratacağı durumlarda tercih edilen bir yöntemdir.

Kategorik verilerin analizlerinde sıklıkla kullanılan kriterlerden birisi de olasılıklar oranıdır. Olasılıklar oranı (Odds Ratio, OR), değişkenler arasındaki etkileşimi ifade eden ve etken varken bir fenomenin gözlenme olasılığının, etken yok iken gözlenme olasılığına göre kaç kat daha fazla gözlendiğini ifade etmekte kullanılan bir istatistiktir (Özdamar, 2004).

3 UYGULAMA ÇALIŞMASI

Loglineer modelinin kullanım amacı değişkenler arasında var olan ilişkiyi ve etkileşimi belirlemektir (Agresti, 2002).

Günümüzde kategorik verileri analizinde sıklıklar kullanılan khi-kare analizi ile değişkenler arasında sadece ikili karşılaştırmalar yapılabilirken, loglineer modeller yardımıyla ikili, üçlü ve daha fazla karşılaştırmalar aynı anda yapılabilmektedir.

Böylece değişkenler arasındaki mevcut çoklu etkileşimler kolaylıkla

değerlendirilebilmektedir. İş kazalarının bünyesinde barındırdığı birçok etkenin bileşimi sonucunda meydana geldiği düşünüldüğünde, risk değerlendirmesinin yapılabilmesinde sunduğu kolaylıklar nedeniyle bu çalışmada da loglineer model tercih edilmiştir.

Gerçekleştirilen uygulama çalışmasında 2006-2011 yılları arasında TKİ’ye bağlı açık işletmelerde meydana gelen iş kazaları incelenmiş ve aşamalı loglineer analiz yöntemi uygulayabilmek için iş kazası verileri kategorize edilerek, her bir kaza verisi SPSS® 17.00 istatistiksel analiz paket programına ayrı ayrı kodlanmıştır. Çizelge 2’de analizde kullanılan değişkenler, değişkenlerin açıklamaları ve değişkenlere atanan kod değerlerinin açıklamaları verilmiştir. Çalışmada kullanılan loglineer modelin, 4 aşamalı etkileşim olacak şekilde oluşturulan model ise Çizelge 3’te sunulmuştur.

Çizelge 2. Oluşturulan kaza kategorileri.

Değişkenler Değişkenlerin

Açıklaması Kod Değerlerinin Açıklaması

Xyer Kaza yeri

1 = Açık ocak sahası 2 = Atölyeler 3 = Sosyal tesisler-Karo sahası

4 = Kriblaj-Lavvar- Ambarlar

Xneden Kaza nedeni

1 = Makina-İş makinası 2 = Elle taşıma 3 = Düşme 4 = El aletleri 5 = Karayolu ile taşıma

Xmeslek Çalışanın

mesleği

1 = Bakım personeli 2 = Şoför 3 = İşçi

4 = İş makinesi operatörü

Xuzuv

Kazalanan uzuv

1 = Baş 2 = El-Kol 3 = Ayak-Bacak 4 = Gövde

(8)

Çizelge 3. Değişkenlerin çapraz sınıflandırma tablosu.

Kaza yeri Kaza nedeni Çalışanın mesleği Kazalanan uzuv

Xyer=1 Xneden=1 Xmeslek=1 Xuzuv=1

Xuzuv=2 Xuzuv=3 Xuzuv=4

Xmeslek=2 Xuzuv=1

Xuzuv=2 Xuzuv=3 Xuzuv=4

Xmeslek=3 Xuzuv=1

Xuzuv=2 Xuzuv=3 Xuzuv=4

Xmeslek=4 Xuzuv=1

Xuzuv=2 Xuzuv=3 Xuzuv=4

Xneden=2 : :

: : : :

: : : :

Xyer=4 Xneden=1 Xmeslek=1 Xuzuv=1

: : :

Programda gerçekleştirilen aşamalı loglineer analiz sonucunda elde edilen ana

kategori etkileşim sonuçları ve önem derecesine göre sıralamaları Çizelge 4’te verilmiştir.

Çizelge 4. Kategori etkileşimleri.

Etkileşimlerin

Derecesi Etkileşimler df Khi-kare (χ2) Significant (p) Ana Etkileşimler

Yer 4 551.576 .000*

Neden 5 496.813 .000*

Meslek 4 446.624 .000*

Uzuv 4 280.073 .000*

2

Meslek*Yer 16 121.501 .000*

Neden*Uzuv 20 85.861 .000*

Meslek*Neden 20 84.050 .000*

Yer*Neden 20 48.929 .000*

Yer*Uzuv 16 12.087 .738

Meslek*Uzuv 16 11.105 .803

3

Meslek*Neden*Uzuv 80 51.778 .994

Meslek*Yer*Neden 80 45.597 .999

Yer*Neden*Uzuv 80 43.280 1.000

Meslek*Yer*Uzuv 64 38.164 .996

* 0.05 (%95) güvenilirlik seviyesinde istatistiksel olarak anlamlıdır .

Çizelge 4’te ana etkileşimler, 3’lü ve 2’li etkileşimler kendi aralarında khi-kare(χ2) değerlerine göre büyükten küçüğe sıralanmıştır. Significant(p) sütunundaki değerler incelendiğinde 3’lü etkileşimlerin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı tespit edilmiştir. 2’li etkileşimlerde Meslek*Yer, Neden*uzuv, Meslek*Neden ve

Yer*Neden değişkenlerinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p<0.05), ana değişkenlerin ise tümünün anlamlı olduğu tespit edilmiştir.

Etkileşim terimlerinin öneminin değerlendirmesi için ise χ2 testi kullanılmaktadır (Maiti et al., 2001). Çizelge 4’teki χ2 değerlerinin sıralaması

(9)

incelendiğine ise 2’li etkileşimlerde en önemli etkileşimin Meslek*Yer etkileşimi olduğu tespit edilmiştir.

SPSS® parametre tahminleri çıktı ekranı tablosundaki önemli parametrelerden biride Estimate(β) değerleri ve bu değerler kullanılarak hesaplanan (Exp(β)) yani (β) değerinin exponansiyeli olan olabilirlik oranı değeri OR değerleridir. OR değerleri değişkenlerin etkisinin önemini belirten bir değer olup; hesaplanan OR değeri 1 ise (OR=1 ise) değişkenin herhangi bir etkisinin olmadığını belirtir. Buna göre eğer OR>1 ise söz konusu etkenin gerçekleşme olasılığı artmakta iken, OR<1 ise azalmaktadır (Agresti, 2007).

İş kazalarının değerlendirildiği bu çalışmada, daha detaylı analiz yapabilmek amacıyla söz konusu istatistiksel analiz parametreleri olan ‘‘OR’’ değerleri ve tabloda ‘‘95%CI’’ şeklinde yer alan güven aralığı değerleri her kategori için ayrı ayrı hesaplanmıştır.

‘‘95%CI’’ değerlerinin hesabı için formülü kullanılmıştır (Agresti, 2002). Çizelge 5’te gerçekleştirilen loglineer analizi sonucunda SPSS® sonuç ekranından elde edilen, kategori etkileşim sonuçları ve kategoriler için hesaplanan ‘‘95%CI’’ ve ‘‘OR’’

değerleri sunulmuştur.

Çizelge 5. Ana etkileşimler.

Etkileşimler Ana Etkileşimler Estimate(β) Std Error(SE)

Odds

Ratio(OR) 95%CI

Yer

Açık ocak sahası 0.433 0.089 1.542 [1.295-1.836]

Sosyal tesisler-Karo sahası 0.004 0.095 1.004 [0.833-1.209]

Atölyeler -0.005 0.097 0.995 [0.823-1.203]

Kriblaj-Lavvar-Ambarlar -0.129 0.098 0.879 [0.725-1.065]

Meslek

Bakım personeli 0.409 0.089 1.505 [1.264-1.792]

Şoför 0.014 0.096 1.014 [0.840-1.224]

İşçi -0.006 0.096 0.994 [0.824-1.199]

İş makinesi operatörü -0.113 0.098 0.893 [0.737-1.082]

Neden

Makine-İş makinesi 0.395 0.101 1.484 [1.218-1.809]

Düşme 0.062 0.105 1.064 [0.866-1.307]

Elle taşıma 0.033 0.106 1.034 [0.839-1.272]

Karayolu ile taşıma -0.085 0.109 0.919 [0.742-1.137]

Uzuv

El-Kol 0.155 0.093 1.168 [0.973-1.401]

Gövde 0.154 0.093 1.166 [0.972-1.399]

Ayak-Bacak 0.065 0.095 1.067 [0.886-1.286]

Baş -0.070 0.097 0.932 [0.771-1.128]

Çizelge 5’e göre, hesaplanan ’’OR’’

değerleri ve ‘‘CI’’ değerleri birlikte göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapıldığında, söz konusu işletmelerde gün kayıplı iş kazasına maruz kalma açısından açık ocak sahasının en riskli yer olduğu, bakım personeli meslek grubunun en riskli meslek grubu olduğu, makine ve iş makinesi kullanımının en riskli neden olduğu ve en

riskli uzuvların ise el, kol ve gövde uzuvları olduğu tespit edilmiştir.

Çizelge 6’da ise, Çizelge 4’e göre anlamlı olduğu tespit edilen ikili etkileşimler ve SPSS® sonuç çıktı ekranındaki değerler kullanılarak hesaplanan parametreler yardımıyla daha ayrıntılı olarak incelenmiştir.

(10)

Çizelge 6. İkili etkileşimler.

Etkileşimler Etkileşim adı Estimat

(β) e

Std Error

(SE)

Odds Ratio (OR)

95%CI

Yer*Neden

Açık ocak sahası*Makine-İş makinesi 0.649 0.171 1.914 [1.369-2.676]

Açık ocak sahası*Karayolu ile taşıma 0.213 0.194 1.237 [0.846-1.810]

Atölyeler*El Aletleri 0.142 0.216 1.153 [0.755-1.760]

Sosyal Tesisler-Karo Sahası*Elle

Taşıma 0.140 0.205 1.150 [0.769-1.719]

Meslek*Yer

Bakım personeli*Atölyeler 0.532 0.168 1.702 [1.225-2.366]

Şoför*Açık ocak sahası 0.218 0.172 1.244 [0.887-1.742]

İşçi*Sosyal tesisler-Karo sahası 0.147 0.185 1.158 [0.806-1.665]

Bakım personeli*Açık ocak sahası 0.106 0.651 1.112 [0.808-1.530]

Meslek*Neden

Bakım personeli*Makine-İş makinesi 0.453 0.176 1.573 [1.114-2.221]

İşçi*Düşme 0.265 0.202 1.303 [0.877-1.937]

Şoför*Karayolu ile taşıma 0.192 0.212 1.212 [0.799-1.836]

Bakım personeli*Elle taşıma 0.180 0.190 1.197 [0.825-1.737]

Neden*Uzuv

Karayolu ile taşıma*Gövde 0.237 0.207 1.267 [0.845-1.902]

Makine-İş makinesi*El-Kol 0.214 0.187 1.239 [0.859-1.787]

Makine-İş makinesi*Ayak-Bacak 0.212 0.193 1.236 [0.847-1.804]

Düşme*Ayak-Bacak 0.183 0.202 1.201 [0.808-1.784]

Çizelge 6’ya göre modelde oluşturulan ikili etkileşimler ‘‘OR’’ değerlerine göre değerlendirildiğinde; Yer*Neden ikili etkileşimine göre çalışanların en çok açık ocak sahasında makinelerin tamiri, bakımı (makine-iş makinesi kategorisi) ve iş makinelerinin, otobüs otomobil, otobüs vb.

kullanımı sırasında (karayolu ile taşıma kategorisi), atölyelerde el aletlerinin kullanımı sırasında ve sosyal tesisler-karo sahasında elle taşıma sonucunda gün kayıplı kazalara maruz kaldıkları söylenebilir.

Meslek*Yer ikili etkileşimine göre bakım personeli meslek grubundan olan çalışanların en çok atölyelerde ve açık ocak sahalarında, şöförlerin açık ocak sahalarında ve işçilerin ise sosyal tesisler-karo sahalarında; Meslek*Neden ikili etkileşimine göre de bakım personeli meslek grubundan olan personelin makine-iş makinesi ve elle taşıma nedenli kazalara, işçilerin düşme nedenli, şoförlerin ise karayolu taşıma nedenli kazalara maruz kalabilme olasılıklarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Anlamlı olduğu tespit edilen bir diğer ikili etkileşim olan Neden*Uzuv etkileşimi değerlendirildiğinde

ise; çalışanların en fazla karayolu ile taşıma işleri nedeniyle gövdelerinden, düşmeleri sonucu ayak ve bacaklarından, makine-iş makinesi kullanımı nedeni ile de ellerinden, kollarından, ayak ve bacaklarında yaralandıkları tespit edilmiştir. ‘‘OR’’ ve

‘‘CI’’ değerleri birlikte göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılacak olunursa bakım personeli meslek grubundan olan çalışanların, açık ocaklarda makine-iş makinesi nedenli iş kazalarına maruz kalmaları bakımından yüksek risk altında olduğu söylenebilir.

4 SONUÇ VE ÖNERİLER

İş kazalarının birçok etkenin bileşimi sonucu meydana geldiği düşünüldüğünde, bütün etkenlerin bir arada değerlendirilmesi kazaların kök nedenlerini araştırmada kolaylık sağlamaktadır. Bu amaçla kaza kayıtlarının istatistiksel olarak değerlendirilmesi, söz konusu kazaların önlenebilmesi açısından önemli bilgiler ortaya koymaktadır. TKİ’ye bağlı açık işletmelerde meydana gelen gün kayıplı iş kazalarının, istatistiksel bir teknik olan

(11)

aşamalı loglineer analiz yöntemi kullanılarak değerlendirildiği bu çalışmada, göz önüne alınan değişkenler kaza yeri, kazalının meslek grubu, kaza nedeni ve kazalanan uzuvdur.

Modelde anlamlı oldukları tespit edilen etkileşimler önem sıralarına göre Meslek*Yer, Neden*Uzuv, Meslek*Neden ve Yer*Neden etkileşimleri olduğu belirlenmiştir. Kategoriler bazında bir değerlendirme yapıldığında, gün kayıplı kazalara maruz kalma olasılığı bakımından en riskli yerlerin açık ocak sahaları olduğu;

bakım personeli meslek grubunun en riskli meslek grubu olduğu; el ve kol uzuvlarının en çok kazanan uzuvlar olduğu ve makine-iş makinasının en riskli kaza nedeni olduğu tespit edilmiştir. İşletmelerdeki tüm riskli unsurlar bir arada göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılacak olunursa; bakım personeli meslek grubundan olan çalışanların, açık ocaklarda makine-iş makinesi nedenli iş kazalarına maruz kalmaları ve iş kazası sonucunda da ellerinden, kollarından, ayak ve bacaklarında yaralanmaları bakımından yüksek risk altında oldukları söylenebilir. Yine bakım personeli meslek grubundan olan çalışanların, atölyelerde makine-iş makinesi ve el aletleri kullanımı nedenli iş kazalarına maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğu belirlenmiştir.

Bu unsurlarda, söz konusu işletmelerde çalışanlar için belirlenen kazalara en sık maruz kalınan yerler, en riskli meslek grupları, en önemli kaza nedenleri ve en sıklıkla kazalanan uzuvlar dikkate alınarak, işletmelerde alınan tedbirlerin yeniden gözden geçirilerek arttırılması gün kayıplı kazaların azaltılabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bunun için öncelikle mevcut riskleri kaynağında önlemek için yapılabilecek çalışmalar (eliminasyon, ikame, izolasyon, riski transfer etme, mühendislik kontrolleri vb.) yapılmalıdır.

Yapılan tüm çalışmalarda çalışanları işe dahil etmek, alınacak önlemi tespit etmede ve uygulanabilirliğini sağlamada çok yardımcı olacaktır. Meslek gruplarına yönelik temel mesleki eğitimler ve iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri yönetmeliklerde

geçen en az sürelere göre değil, işletmede gerçekleşen kazalara ve ihtiyaçlara göre sıklaştırılmalı, çalışanlar olası tehlike ve riskler konusunda bilgilendirilmelidir. Bu eğitimler kağıt üzerinde yapılmamalı, yetkili kişiler tarafından çalışanlara yüzyüze verilmelidir. Kaynağında kontrol edilemeyen riskleri azaltmak için ise çalışanların kişisel koruyucu ekipmanların (KKD) düzenli olarak kullanımı sağlanmalıdır. Atölyelerde KKD kullanımının kontrolü sağlanmalıdır. Bakım atölyelerinde kullanılan forklift vb. iş makinelerini yetki belgesi olmayanlar kullanmamalı ve araç üzerine operatöründen başkası binmemelidir. Açık ocak sahalarındaki şoförler, ocak içinde araç kullanımı konusunda uymaları gerekli kurallar konusunda periyodik olarak eğitimden geçirilmelidir. Alınacak bu tedbirler kaza gelmesi durumunda görülebilecek zararın en düşük düzeye indirilmesi açısından oldukça önemlidir.

Gerçekleştirilen bu çalışmada yaralanmalı iş kazaları dört farklı kategoriye ayrılarak değerlendirilmiş ve söz konusu kategorilerin birbirleriyle olan etkileşimleri araştırılmıştır.

Bu amaçla kullanılan, uygulama alanı bakımında esnek bir istatistiksel yöntem olan aşamalı aşamalı loglineer analiz yöntemi işletmeler için risk unsurlarının tespitinde ve birbirleriyle olan etkileşimlerin belirlenmesinde kolaylıkla kullanılabileceği tespit edilmiştir. Yöntemin iş kazası analizlerinde büyük kolaylıklar sağlayabileceği ve yüksek risk içeren kaza unsurlarının belirlenmesi bakımından araştırmacılara faydalı bilgiler sunabileceği bu çalışma yardımıyla kanıtlanmıştır.

KAYNAKLAR

Agresti, A., 2007. An introduction to categorical data analysis, John Wiley and Sons Inc., New Jersey, 372 p.

Agresti, A., 2002. Categorical data analysis, John Wiley and Sons Inc., New Jersey, 710 p.

Altaş, D., Sağırlı, M., ve Giray, S., 2006.

Yurtdışında çalışıp Türkiye’ye dönen akademisyenlerin eğitim durumları, gidiş ve dönüş sebepleri arasındaki ilişki yapısının loglineer modeller ile incelenmesi, Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, 21, 1.

(12)

Bülbül, S., 2006. Üç boyutlu çapraz tablolarda logaritmik doğrusal analiz: çocuk işgücü değişkenleri arasındaki etkileşimler, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 25, 2, s. 41-70.

Coleman, P.J. and Kerkering, J.C., 2007.

Measuring mining safety with injury statistics:

Lost workdays as indicators of risk, J. Safety. Res., 38, 5, p.523-533.

Kasap, Y. ve Subaşı, E., 2011. Analitik prosesi ile açık işletme madenciliğinde risk denetimi, Maden İşletmelerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Zonguldak, s. 139- 147.

Maiti, J., Bhattacherjee, A., Bangdiwala, S,I., 2001.

Loglinear model for analysis of cross-tabulated coal mine injury data, İnjury Control and Safety Promotion, 8, 4, p.229-236.

Margolis, K.A., 2010. Underground coal mining injury: A look at how age and experience relate to days lost from work following an injury, Safety Science, 48, p.417-421.

Önder, M., Adıgüzel, E., 2010. Evaluation of occupational fatalities among underground coal mine workers through hierarchical loglinear models, Industrial Health, 48, p.872-878.

Önder, S., Suner, N., Önder, M., 2011. Madencilik sektöründe meydana gelen iş kazalarının risk değerlendirme karar matrisi ile incelenmesi, Türkiye 22. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi, Ankara, s. 399-406.

Önder, S., Adıgüzel, E., Önder, M., 2013. Açık işletme kömür madenciliğinde iş makineleri ile ilişkili kazaların analizi, Türkiye Uluslararası 23.

Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi, 16- 19 Nisan 2013, s.1895-1901, Antalya.

Önder, S., Mutlu, M., 2014. Açık işletme kömür madenciliğinde lojistik regresyon analizi ile iş kazalarının değerlendirilmesi, Türkiye 19. Kömür Kongresi Bildiriler Kitabı, 21-23Mayıs 2014, s.341-352, Zonguldak.

Özdamar, K., 2004. Paket programlar ile istatistiksel veri analizi-1, Kaan Kitabevi, Eskişehir, s. 461- 499.

Sarı, M., Düzgün H.S.B., Karpuz, C. and Selçuk, A.S., 2004, Accident analysis of two Turkish uderground coal mines, Safety Science, 42, 675- 690.

Sarı, M., 2007. Türkiye kömür madenciliği iş güvenliği endekslerinin Dünya ülkeleri ile karşılaştırılması, Türkiye 20. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi Bildiriler Kitabı, s.197-204, Ankara.

Sarı, M., Selçuk, A.S., Karpuz, C., Düzgün, H.S.B., 2009. Stochastic modeling of accident risks associated with an underground coal mine in Turkey, Safety Science, 47, 1, p. 78–87.

Şen, H., Özaydın, Ö., 2004. Eskişehir ilindeki bireylerin organ bağışı hakkındaki düşünceleri ile

sosyo-ekonomik nitelikleri arasındaki ilişki yapısının incelenmesi, Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 5,1.

Şıklar, E., Yılmaz, V., Coşkun, D., 2011.

Eskişehir’deki üniversitelerde görevli akademik personelin tatmini ve duygusal tükenmişliklerinin log-Linear modeller ve correspondence analizi ile incelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 26, 2, s.113-134.

Yıldırım, H., 2009; Kapalı devre suni solunum sağlayan cihazlar”, Maden İşletmelerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Adana, s. 273-280.

http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk49.pdf, 2011. T.C.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu araştırma ve inceleme raporu, (Erişim Tarihi 30.12.2014).

Referanslar

Benzer Belgeler

(Ereğli Şirketi) ku- rulur. ► 1897’de, Ereğli Şirketi, Zonguldak mendireği ve yükleme rıhtımlarını inşa eder. ► 1898’de, Ereğli Şirketi, Karadeniz sahilinden 100

Mevlâna programı hakkında daha detaylı bilgi almak için üniversitemiz Dış İlişkiler ve AB Ofisi web sitesini veya Yüksek Öğretim Kurulu Mevlâna Programı

Kuruluşun logosu, sponsorluk anlaşması yapılan tarihten sonra basılan dökümanlarda diğer sponsorların logoları veya isimleri ile birlikte aşağıda

Aşındırma öncesi yapılan eleme işlemi ile +2mm’lik kısım atıldığında elde edilen kül uzaklaştırma oranının yaklaşık %16.93, yanabilir madde veriminin ise % 59.83

Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü İkinci Öğretim.. 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı

Prof.Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, 2004 - Devam Ediyor.. Doç.Dr., Eskişehir Osmangazi

Zemindeki gerilmeyi düşürebilmek için, kolonların alt ucu ile zemin arasına kesit alanı kolonun kesitinden çok daha büyük olan plak, kiriş gibi betonarme elemanlar

Burada a mesnet genişliği, V ise mesnet ekseninde hesaplanmış kesme kuvvetidir. Bu örnekte a=0.5 m, V d =117.1 kN