• Sonuç bulunamadı

TRT' den eğitime darbe

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TRT' den eğitime darbe"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

4 - 1 O Ocak 1999 Anadolu Üniversitesi haftalık yayın organı ISSN 1302-0005

Sayı:

44

TRT, TRT 4'de yayınlanan uzaktan öğretim ders saatlerini azaltarak at yarışlarına öncelik verdi.

TRT' den eğitime darbe

TRT, Anadolu Üniversitesi'ne gönderdiği bir yazı ile at yarışlarının yayın saatinin değiştirildiğini bildirerek TRT 4'de yayınlanan Açıköğretim, İktisat

ve İşletme Fakülteleri ders yayın saatlerini azalttığını açıkladı. TRT

RT, Türkiye Jokey Ku- lübü ile yaptığı anlaş­

ma gereği at yarışlarını canlı yayımlayabil­

mek için TRT 4'de ya- yımlanan Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakülteleri ders ya- yın saatlerini kısıtladığını açık­

ladı.

TRT tarafından 22 Aralık 1998'de Anadolu Üniversite-

si'ne gönderilen yazıda şöyle bildirildi:

"Türkiye Jokey Kulübü'nce hazırlanan yıllık yarış progra- mına göre, 2 Ocak 1 999 tari- h inden itibaren, 11 Nisan 1999'da başlayacak İstanbul ve Bursa yarışlarına kadar at yarışlarının salı günleri de ya- pılacağı bildirilmiştir. Söz ko- nusu yarışlar TRT 4'ten naklen

AÖFyeIµ

binasında

Kasım 1994'de temeli atılan ve bu

yıl tamamlanan Açıköğretim'in

yeni binasına taşınma işlemleri

yeni yılla birlikte başladı.

çıköğretim Fakülte-

yayımlanacağından, çarşamba ve perşembe günlerinin yanı sıra salı günleri de Açıköğre­

tim Fakültesi ders programları­

nın sabah yayınları 70 dakika eksik olarak 10:00-12 :50 saat- leri arasında gerçekleşecektir."

Konu ile ilgili olarak AÖF Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Atıf Bir, "Bir kamu kuruluşu olan TRT'nin at yarışlarını ter-

cih etmesi ve bunu bir yazı ile meşrulaştırması, eğitime verdi- ği değerin ne kadar olduğunu gösterir" dedi. TRT'nin kendi yayın programlarında da ön- gördüğü gibi eğitim program- ları na daha fazla yer vermesi gerektiğini belirten Prof. Dr.

Bir, bu davranışın mantıksızı ık olduğunu bildirdi.

Handan PARMAKSIZ ...

1V

olmuştur. a

yarışlarını izleyebilirsiziniz.

. F:iııallere merlıal>a

Anadolu Üniversitesi'nin bazı fakültelerinde finaller

başlarken

bazılarında ise bayramdan son- raya kaldı. istisna olarak İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi' nde

sınav

tarihi bayramdan önce ve bayramdan sonra olmak üzere iki haftalık bir süreye yayıldı.

ANADOLU Üniversitesi'nin bazı fakültelerinde finaller başlarken bazılarında ise bayramdan s<;:>nraya kaldı.

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO}, Edebiyat ve Fen Fakülteleri'nde 4 Ocak'ta başlayan finaller, BESYO ve Fen Fakülte- sl'nde 15 Ocak'ta, Edebiyat Fakültesl'nde ise 8 Ocak'ta sona erecek

A

si'nin tüm birimlerini birarada toplayacak yeni binaya taşınma işlemle­

ri yeni yılla birlikte başladı.

Konu ile ilgili olarak görüştü­

ğümüz AÖF Dekanı Prof.

Dr. Ali Ekrem Özkul, önce- likle AÖF merkez binasında­

ki Test Araştırma Birimi ve Fakülte Sekreterliği'nin taşı­

nacağını daha sonra ise ETV Binası'ndaki öğretim üyeleri ve diğer birimlerin taşınaca­

ğını belirtti. Yeni binada açı­

köğretim sisteminde yer al- ması öngörülen yeni birimle- rinde kurulacağını söyleyen

Özkul, yeni binada bilgisa- yar kablolama sisteminin ta- mamlandığını belirtti. Bilgi- sayar kablolama sistemi ile video-konferans ve televiz- yon yayın olanaklarının arta- cağını kaydeden Özkul, yeni bina ile şehirdeki Merkez Büro'nun da buraya taşına­

cağını ve işlerin tek merkez- den yapılarak daha da kolay- laştırılacağını söyledi. Öz- kul, ayrıca güvenlik açısın­

dan da binanın giriş çıkışla­

rında bir güvenlik sisteminin yer alacağını bildirdi.

... Handan .. PARMAKSIZ ... .

Açıköğ(etim'in yeni binası, uzaktan eğitim veren İktisat ve işletme Fakülteleri ile diğer tüm birimleri bir

merkezde toplayacak şekilde inşa edildi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde sınav­

lar bayramdan önce ve bayramdan sonra ol- mak üzere iki haftaya yayıldı. Öğrenciler sı­

navlarm arasına bayram tatilinin girmesinin kendileri açısından bir avantaj olduğunu bayramdan sonraya kalan sınavlar için bay- ram tatilinin bulunmaı bir fırsat olduğunu 'di- le getirdiler.

Hayatınız

50 metre fazla yürümekten daha

değersiz değildir!

İİBF'de ilk haftaki sınavlar 7-15 Ocak tarihle- ri arası yapılacak, ikinci hafta ise finaller, 25 Ocak'ta başlayıp 29 Ocak'ta sona erecek.

iletişim Bilimleri Fakültesi'nde ise 6 Ocak'ta başlayan finaller 15 Ocak'ta sona erecek.

Eskişehir Meslek Yüksekokulu (EMYO), Mü- hendislik Mimarlık Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ise sınavlar bayramdan sonraki ilk pazartesi olan 25 Ocak'ta başlarken, sı­

navlar GSF'de 29 Ocak, Eczacılık Fakültesi ve EMYO'da 5 Şubat, Müh. Mim. Fakülte- si'nde ise 6 ~ubat'ta sona erecek.

Sınavlarda

tüm

öğrencilere başarılar

diliyoruz .

.. . ... ... Ş.~!~~~ .. ~~Ç!Ş, ... .

(2)

Dönem sonu sınavları hakkında öğrencilerin görüşlerini sorduk:

Öğrenci ne düşünüyo r?

Mustafa Özsaraçoğlu

İşletme 4 İkinci öğretim öğrencisi oldu- ğum için güne geç başlamam, rama- zanda sıkıntı çek- meme neden olu- yor. Ayrıca bay- ram tatilinin sınav arasına gelmesi- nin benim için bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Bayram tatilinde kalan sınavlarıma çalışmak ve konsantre olmak için yeterince vakit bula- cağım. Açıkçası sınavlardan ve sınav pla- nından hiçbir şikayetim yok. Hocalarıma ve sınavlarda emeği geçen tüm insanlara teşekkürlerimi sunuyorum.

Atakan Yüksel

İşletme 4 Gazeteci arka- daşlar bana sınav­

lar hakkındaki fi- kirlerimi sorunca, okulumun bana sağladığı imkan- lar ve geçirdiğim koskoca dört gü- zel yıl aklıma gel- di. Fikirlerimin önemsendiği, dile getirildiği bir okulda okumak çok güzeldi.

İnşallah bu son senemizde, gireceğimiz son sınavları da hocalarımızın katkılarıyla aşıp mezun olacağız.Bazı dersl~rimizin vizeleri kötü, onun için ortalama 50'yi tutturmak için şimdiden çalışmaya başla­

dık. Ama üçüncü ve dördüncü sınıfı bira- rada aldığımız için zorluk çekiyoruz. Sı­

nav takviminde bazı sınavlar aynı günde çakışınca tam anlamıyla motive olamıyo­

ruz. Hocalarımızında bu zor ortamı anla- yarak bize yardımcı olacaklarını umuyo- rum.

Mahir

Yılmaz

İstatistik 3 Sınav tarihleri tamamen yanlış.

Final sınavları arasında boşluk bulunmaması son derece kötü bir durum ortaya ko- yuyor. İki haftalık sınav zamanı sü- resinde ilk hafta

peşpeşe zor sı­

navların ikinci hafta ise kolay ve aralıklı sınavların olması, hem çalışmalarımızı hemde notlarımızı olumsuz yönde etkili- yor. Bu sistem öğrenciyi tamamen düşün­

ceden uzak, bilgiyi sınamayan ezbere da- yalı bir eğitime zorlamaktadır.

Batuhan Çankaya

İstatistik 3 Sınav tarihleri- nin iyi ayarlana- madığı görüşün­

deyim. Fen Fakül- tesi'nde uygula- nan vize-final sis- teminde ikinci vi- ze ve final sınav­

ları arasındaki za- man çok dar ve bu da öğrencile­

rin sıkışmasına neden oluyor. Ayrıca fi- nallerde genelde birinci haftaya yığılma­

lar oluyor.

Ebru Yavuz

İstatistik 3 Sınav tarihleri- nin ayarlanması kesinlikle yanlış yapılıyor. Üst üste sınavların olması ve kredisi yüksek olan derslerin peş­

peşe ve ilk hafta içerisinde olması bizi zorluyor. Ay- rıca bazı sınavla­

rın süreleri yetersiz geliyor. Ezbere dayalı derslerde cabası ... Unutulacak şeylerin ezberlenmesi kesinlikle yanlış.

Erkan Susuz

İstatistik 3 Sınav sistemi- nin eksikliği bana kalırsa, tek vize tek final şeklinde yapılması. Böyle- ce öğrencileri çok kısa zamanda çok yapmaya zorluyorlar. Ayrı­

ca kötü geçen ilk vize sonrası, to- parlanmaya vakit kalmadan final sınavına giriyoruz. Bu da derslerin kötü sonuçlan- masına neden oluyor.

Ümit Gök

Tarih 3 Final süreleri- nin bir hafta ile kı­

sıtlı olması, bizim için büyük bir olumsuzluk. Bir dönem boyunca aldığımız dersle- rin hepsini bir haftalık sınav sü- resine sığdırmak zor oluyor. Bu nedenle sınav dönemlerin- de büyük bir stres altında oluyoruz.

Sahibi

Prof:

Or. Engin ATAÇ

Cem Allaya

Tarih 4 Edebiyat Fakül- tesi' ni n sınav programı çok yo- ğun. Bir haftalık zaman sürecinde geçirdiğimiz sı­

navlar bizi ger- çekten bunaltı­

yor. Günde üç sı­

nava girdiğimiz zamanlar bile oluyor. Dekanlıktan isteğimiz bizlere da- ha uygun koşulların sağlanması.

SevimAltun

Maliye]

Sınav sistemi ezberci eğitimden dolayı, hiçbir şe­

kilde insanı eğitici ve yönlendirici değil. Fakültemiz- de 1-3 ve 2-4 ba- rajının kalkması en büyük dileğim.

Öğrencilerin önü- ne bu ve bunun gibi engeller konulması, onların yaşamını çok olumsuz bir şekilde etkiliyor. Sınavlar en azından biraz eğitici ve insanlara bir şeyler kazandıracak nitelikte olmalı. Bazı sınavlarda da sürelerin uzun tutulması da- ha iyi olur.

i. Türker Olgunlar

Tarih 4 Sınav süreleri çok kısa sosyal bi- l imlerde çoğu za- man bir saat ye- terli olmuyor. Sı­

navlar bir hafta da yapı I ıyor. Bence derslerimizin ço- ğunda bilgiyi ölç- me değil, öğrenci­

yi zor duruma sokma amaçlanıyor. Sınav­

lar, öğrencileri motive edici bir amaç taşı­

mıyor. Daha çok depresif bir bakışa ne- den oluyor. Zaten öğretim üyesi az ve derslerin içeriği tatmin edici değil. Tarih Felsefesi ve benzeri birçok ders, prog- ramda mevcut değil.

Güngör

Kılıç Tarih 3

Sınavlara yoğun bir şekilde çalışmaları­

mız devam ediyor. Benim tek derdim; sı­

navlarımın çok olması. İlk yıllarımda dersleri pek umursamadığım için benim açımdan pek sorun yoktu. Buradan 1. sı­

nıf öğrencilerine şunu söylemek istiyo- rum. Derslerinize iyi çalışın; çünkü alttan

aldığınız takdirde çok zor duruma düşersiniz. Bir de kredili sistemin biran önce açıklı­

ğa kavuşmasını istiyoruz. Sınav­

larda tüm arka- daşlara başarılar ve iyi şanslar dili-

'-miil!RiiBi11Mlııı.ıi!ilaiiBd yorum.

İİBF 4 Sınavlar yaklaş­

tığı zaman, özel- likle finalde çok fazla strese giri- yorum; çünkü fi- naline girdiğim sınavları bütün- lemede kurtara- mama endişesi kaplıyor içimi.

Bazı hocalarımızında finallerden önce, sı­

nav hakkındaki kararsız tutumlarında bu endişede pay sahibi olduğunu düşünüyo­

rum. Harf inkılabı yapılmadan 75 yıl ön- ce Arap alfabesiyle öğretim gören öğren­

ciler alfabeyi öğrenebilmek için garip ma- niler, tekerlemeler söylermiş. Biraz radi- kal bir söylem olacak; ama şu anda bizim durumumuzun da pek farklı olmadığı inancındayım. Ezberci anlayışının üniver- site gibi bilimsel araştırma kurumlarında halen varlığını sürdürmesi bir yana; bütün dünya, işletmelerde sıfır hiyerarşiye geçiş yaparken, biz hala 1975 yılından kalma hiyeraşi tablolarını ezberliyorsak, Win- dows 98 varken biz halen Windows 95, 3.l'i görüyorsak bir yerlerde hata yapılı­

yor demektir.

Hasan Hüseyin Kocatürk

Fransızca Öğretmen/iği

Sınavlar tam bir keşmekeş, sınav programını elini- ze aldığınızda bir de bakıyorsunuz ki bir gün hiç sı­

navınız yokken ertesi gün dört ta- ne sınavınız ola- biliyor ya da çok önemli iki sınavınız çakışabiliyor. Sorunu çözmek için hocalarımızla görüştüğü­

müzde şu yanıtı alıyoruz: "Bu benim so- runum değil! Sınav programını ben hazır­

lamıyorum, Bu program çerçevesinde bir- şey yapamam." Programı hazırlayan fa- külte sekreterliği de şu cevabı veriyor: "İki sınavın çakışması özel bir durum. Şimdi senin için tüm programı değiştiremem."

Sorun hep aynı, sorun biliniyor, ama çözüm yok!

(3)

4-1 O Ocak 1999

Radyo A'dan güne

Eğitim

radyosu Radyo A'da gündemi yakalayan "Güne Mer- haba"

programı

hafta içi her gün sizlere sesleniyor.

Programı

için radyonuzun

frekansının

FM 101.S'da

kalması

yeter ...

nadolu Üniversitesi'nin eğitim radyosu Radyo A'da hafta içi 10:00-12:00 saat- eri arasında Güne Merhaba programı, FM 1 Ol .5 frekansında dinleyicilerine hoş bir sabah geçirtecek ve güne gerçekten "merha- ba" dedirtecek bir program. Sunuculuğunu Özgül Birsen'in üstlendiği program, her gün gelişen olaylarla gündemi yakalamaya çalışı­

yor.

~ d e m i yakalamak

Birsen, basından haberler, tarihte bugün ne- ler olduğu, nerede ne var, yemekhanede gü- nün menüsü köşeleriyle program içeriğini desteklediklerini belirtti.

Her gün bir konu

Güne Merhaba programında haftanın her- gününe yayılmış farklı konu ve konuklar yer alıyor:

Her pazartesi TBMM redaktör spikeri Me- lih Pantül programa konuk olurken, meclis ve ülke gündeminden haberler veriyor.

Programın amacının üniversitenin ve Eski- şehir'in gündemini yakalamak olduğunu söyleyen Özgül Birsen, şehir ve ülke günde- minden olaylar ve ulusal basından haberler- le dinleyicilere seslendiklerini ifade etti.

Salı günleri İletişim Bilimleri Fakültesi öğ­

rencisi Galip Öztürk'ün hazırladığı üniversi- te, şehir ve ülkeden spor haberleriyle spor

gündemi yer alıyor. Özgül Birsen sabah kuşağında Güne Merhaba programı ile size sesleniyor.

Program

içeriği

dopdolu

açılardan değerlendiriyor.

Güne Merhaba programının sunucusu Birsen, program içeriğinin dopdolu olduğu­

na dikkat çekiyor. Çeşitli konu ve konuklarla gündemi yakalamaya ·çalıştıklarına değinen

Çarşamba günleri Yrd.Doç.Dr. Abdülkadir Candemir Kahve Molası köşesinde bir konu- ğunu ağırlıyor.

Perşembe günleri ise Mimarlık Bölü~

mü'nden Arş. Grv. Akın Sevinç şehir planı köşesiyle programa katılarak Eskişehir'i farklı

Haftanın son günü de üniversite içinden farklı insanların konuk olduğu programda çeş!tli konular aktarılıyor.

duyurulması görevini üstlenen programda şehirde gerçekleşen kültür ve sanat etkinlik- lerine de yer veriliyor.

... Mutlu .. Hesapçı ... . Universitede gerçekleşen faaliyetlerin

Aıraemızı o,top, ark:ı luralur mısınız?

K

ariyer sahibi personele arabanızı otoparka çekin demek bizim bile zorumuza gidiyor. Bu sözler ulaş­

tırmadan sorumlu personele ait.

Üniversitemiz dünyadaki sayılı kam- puslerden birine sahip. Kampus, yeşili ile güzel. Bu güzelliği korumak için de otoparklar bulunuyor.

Ancak, kampusün yeşilliğini ve gö- rüntüsünü bozan bir gerçek var: Oto- parklar kullanılmıyor. Araçlar, Mavi Hastane, Güzel Sanatlar Fakültesi gibi yerlerin arkasındaki otoparklara par- kedilme yerine yol kenarlarına park ediliyor. Bu da yolların tıkanmasına ve araç geçişlerinin engellenmesine ne- den oluyor.

Üniversitemizin çalışanları otopark- ları tercih etmeyip, gidecekleri fakülte- nin hemen önüne araçlarını park edi- yorlar; araç sahibi hiç kimse biraz yü- rüme zahmetine katlanmıyor.

Ya acil hasta gelirse?

Mavi Hastene'ye giden herkes gör- müştür. Yol her zaman parkedilmiş araçlarla dolu. Saat 16.00'ya kadar, ön kapı acil girişi olarak kullanılıyor. An- cak araçların otoparka parkedilmeme- sinden dolayı ambülans araçlar arasın­

dan zorlukla geçmekte.

Personelin

ısran

Otel Anadolu'nun önüne park yapıl­

ması yasak. Özellikle zincir çekildi. Fa- kat öğretim elemanları ve personel zin- ciri indirip otelin önüne parketmekte ıs­

rar ediyorlar. Öğlen yemeği sırasında, yemeğe giden personel aracını, GSF'nin arkasındaki otoparka park edip yemek-

haneye yürüyerek gidebileceği halde herkes aracını yemekhanenin önüne park ederek zaten dar olan yolun daha da daralmasına yol açıyor. Çünkü kimse yürümek istemiyor. Kampus de yeşili ve güzelliğini görmek isteyenlere bu olana- ğı ancak mesai saatleri dışında sunuyor.

... Şebnem. Evren:S.!!1~~. Ç.ii:~ ... ..

yıl k-ndaması

Yeni bir yıla girmemiz nedeniyle düzenlenen yeni yıl kutlama töreni 29 Aralık Salı günü, Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde, Rektör Prof. Dr. Engin Ataç ve Rektör Yardımcılarının katılımıyla gerçekleşti. Rektör ve yardımcıları kutlamaya katılan akademik per,onelin yeni yılını kutladılar. Daha önce rektörük tarafından yapılan açıklamaya göre, bayram ve yılbaşı kutla- malarının rektörlük tarafından belirlenen günlerde yapılacağı bildirilmişti. Bunun sebebi olarak ta, bu gibi günlerde gerçekleştirilen yoğun kutlama ziyaretlerinin azaltılması, gösterildi. Diğer bir amacında, personelin kaynaşmasına yardımcı olmak olduğunu belirten Prof.

Dr. Engin Ataç kutlamaya katılan personele yeni yılda başarılar diledi.

Heınş;ıreler

okumaldstiyor

TÜRK Hemşireler Derneği yönetim kurulu üyeleri, bereberlerinde binlerce dilekçeyle beraber ürıiversitemı · aret ettiler, Türk Hemşireler J)e _. Başkanı Lalezar Mürşit.Pınar ve yöne:ıtfm,kurulu üyeleri ile Açıköğretirn Fakült~i Dekanı Prof. Dr. A.

Ekrem Özkul, Dekan Yardımcısı Prof. Dr.

Mehmet Kesim ve Sağhk Pr?gramları Bö- lGm Başkanı Pröf. Dr. ilhan Unlü'nün katı­

lımıyla düzenlenen t9plantıda, dernek yö- netim kurulu üyeleri, geçen yıldan bu ya- na öğrenci alamayan Açıköğretim Fakülte- si Sağlık Programları Bölümü'nün yeniden öğrenci atması ve 4 yıllı)< lisans programı açılması isteklerini

dile

getirdiler. Hepsi Açıköğretim

~akölt

ewrıu olan der- nek yönEıtim kurulu

e!eri,

programların faydalarına değindiler.

Açıkpğretim Fakilltesinin Önlisans Prog- ramr'na yeniden öğrenci alınması ve lisans programı açılması korusunda Meclis, YÖK, ve üniversiteler nezdinde girişimleri­

ni sürdürdüklerini ifade eden Dernek Baş­

kanı Lalezar Mürşit Pmar1 ayrıca dernek üyelerinin bu konudaki taleplerini belirten 16 bin dilekçeyi Dekan Prof.Dr. A.Ekrem özkul'a teslim etti.Dekan Özhıl, böyle bir girişimi memnuniyetle karşıladığını

ve

programların açılm~sı durumunda Açı­

köğretim Fakültesinin bu programları en iyi şekilde gerçekleştirebileceğini belirti.

DÜZELTME

43. sayımızda Rektör Prof. Dr. Engin Ataç'ın gazetemize yaptığı açıklama içerisinde, Üni- versitemize katkılarını hiçbir zaman unutmaya- cağımız isimler arasında Prof. Dr. İlhan Cemal- cılar'ın ismi dizgi yanlışlığı nedeniyle yer al- mamıştır. Düzeltir, özür dileriz.

(4)

Anaclol,JHaber 4-1 O Ocak 1999

Müzikle dolu bir

Burak Severoğlu bir Hard Rock tutkunu ve bu müziğe davuluyla aktif olarak katkı­

da bulunuyor. 14 yaşındayken arkadaşları sokakta futbol oynarken o, boyundan büyük davuluyla kendini yetiştirmeye adamış hayatını ...

Şu anda tek amacı bir an önce mezun olup çok sevdiği Rock

1

a daha fazla zaman ayırmak.

B

urak Severoğlu, '

İİBF İşletme Bölü- mü dördüncü sınıf öğrencisi. Son iki yılı profesyonel ol- mak üzere yedi yıllık bir mü- zik geçmişi var. Yaptığı müzik ise Hard Rock.

Burak Severoğlu, 14 yaşın­

dayken arkadaşları sokakta fut- bol oynarken o, boyundan büyük davuluyla kendini yetiş­

tirmeye adamış hayatını. Ulu- sal bir gazetenin düzenlemiş olduğu bir yarışmada grup ha- linde üçüncü olmuşlar; yarış­

mada çaldıkları parçanın bes- tesini de Burak yapmış.

Şiiri

seviyor

Burak biraz gitar çalıyor ve şiir yazmayı çok seviyor. Top- lumun duyarsız kaldığı konu- larda tepkisini en açık bir şe­

kilde dile getirip, boyundan büyük laflar ediyor. Aslında herkesin yapması gerektiği şeyleri söylüyor. İyi de yapı­

yor.

Antep'te

başladı

Memleketi Gaziantep'te, bi- risi üniversiteden, diğeri de I i- seden olmak üzere iki grupta birden çalışmış. Ancak Bu- rak'ın Gaziantep'te yaşadığı ortam, gelecekle ilgili planları ve yakın çevresinin baskısı o yıllarda profesyonel olmasını engeller, ta ki üniversiteyi ka- zanıncaya kadar. Dört yıl önce

:o u

y

1

KİRALIK DAİRE

Üniversite evlerinde Aileye için 3+ 1 oda, 1 00m2

~

kiralık daire.

Adnan Yılmaz

Burak, Eskişehir'e gelince bir grup arkadaşıyla "Efes Güneşi"

adlı grubu kurdu. Burak dışın­

da grubu oluşturan diğer arka- daşları ise İktisat Bölümü'nden Tuna Üçok ile Erman Gülşen.

Burak, Tuna ve Erman Eskişe­

hir'de Efes Güneşi ile biraraya geldiklerinde, kendi bestelerini yapıp söylemeye karar vermiş­

ler.

1 O

şarkıları

var

"1 O' un üzerinde şarkımız var. Hepsinin söz, müzik ve düzenlemesi bize ait. İnsanlar

müziğimizi beğeniyor. Bunu konserlerimizdeki aldığımız elektrikten ani ıyoruz" diyor Burak.

İmkansızlık sorunu

Yakındığı tek konu ise im- kansızlık. Tarih, kültür, sanayi ve öğrenci şehri olan Eskişe­

hir'de yeterli desteği göreme- diklerini, hatta hiç görmedikle- rini ifade ediyor ve şunlarıç söylüyor:

"Gaziantep'te yirmiye yakın konser verdik. Ama Eskişe­

hir'de verdiğimiz konser sayısı sadece Uç, düşünebiliyor mu- sunuz? Nüfusunun yarısından fazlasını gençlerin oluşturduğu bir şehirde yalnızca üç konser.

Bu şehirde iki tane üniversite var ve biz sadece üç konser verebilmişiz. Bir konsere çıktı­

ğımızda iki saat sahnede kala- cak repertuarımız, eforumuz, isteğimiz, yeni şarkılar yapa-

cak birikimimiz, yeteneğimiz ve materyalimiz var. Ama ol- ması gereken en önemli unsur imkan. Yetersiz bir kaç stüdyo dışında ,· ne sponsor, ne de maddi olanak bulabiliyoruz.

Eskişehir'de bunların hiç birisi yok. Bizim tek istediğimiz yar- dım, ilgi ve destek ... · İki sene önce üniversitemiz tarafından bize bir stüdyo sağlandı. Beş grup haftada birer gün çalışa­

biliyorduk. Yeterli değildi; ama en azından vardı. Ama neden- se daha sonra stüdyomuzda elimizden alındı. Anlayacağı­

nız okul da ilgisiz kaldı. Ancak yeni bir yapıya kavuşan öğren­

ci kulüpleri ile bu çalışmaları­

mızın Üniversitemiz tarafından yine destekleneceğini bekliyo- ruz."

Rock seven çok

Burak Severoğlu, her ne ka- dar zorluklar yaşadıysa da ge- lecekten ümitsiz değil; birşey­

ler olacağının farkında en azından. Buna inanmak istiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Eskişehir'deki dinleyici po- tansiyeli gerçekten muhteşem.

Korkunç bir Rock çevresi var bu kentte, fakat bu insanlarda ilgisiz ortamdan bıkmış olmalı­

lar ki onlarda yavaş yavaş du- yarlılıklarını yitiriyorlar. Doğru bir sponsor ve iyi bir promos- yonla, üç-dört grubun yer ala- bileceği bir konsere gelecek seyirci sayısını tahmin bile edemiyorum."

Burak, son derece sitem do- lu sözlerle konuşmasını şöyle bitiriyor:

"Efes

Güneşi"

tarih oluyor

"Bu yıl Eskişehir'deki öğren­

ciliğimizin son yılı. Mezun olabilmek için müziğe ayırdı­

ğımız zamandan vazgeçtik a,r- tık. Sadece bir veda konseri düzenlemek istiyoruz. Bundan sonra "Efes Güneşi" büyük bir ihtimalle tarih olacak. Ben bu- rada yeni kurulacak gruplara, sponsor olabilecek kişilere ve hepsinden önce iki üniversite- ye de bir şeyler söylemek isti-

Burak Severoğlu "Bir konsere

çıktığımızda iki saat sahnede kalacak repertuarımız, eforu- muz, isteğimiz, yeni şarkılar

yapacak birikimimiz, yeteneği­

miz ve materyalimiz var. Ama

olması gereken en önemli un- sur imkanlar"diyor.

Efes Güneş'i Anadolu Üniver- site'si spor salonunda verdikleri bir konser sırasında

yorum. Eskişehir' in potansiye- lini iyi kullanın, gençlere des- tek olun ve onlara fırsat verin, bize fazla destek çıkmadınız, bari yeni gelen arkadaşlara destek çıkın. Türkiye'yi kokuş­

muş pop rezaletinden kurtar- mak için bunu yapın! Unutma- yın sanatçılar toplumu peşin­

den sürükler. Sürüklendiğimize değecek doğru insanların orta- ya çıkmasına yardımcı olun.

Çünkü şimdikilerin peşinden gidersek kültür yozlaşması de- nilen dipsiz kuyuya toplum olarak düşmemiz an meselesi.

Şu andaki müzik endüstrisi kö- tü durumda. Ama bence bu- nun suçlusu müzikle uğraşan­

lar değil. Bilinçsiz, kaliteyi bil- meyen, müzisyenleri daha iyi yapmaya zorlamayacak kadar boş olan insanlar. Müziğin ne olup olmadığından haberi ol- mayan, kendini dinleyici sa- nan ve ne yazık ki geneli teşkil eden sözde dinleyicileri ve tek kelimeyle radyoların aptal mü- zik kanallarını suçluyorum."

... Selcuk_ BAĞIŞ ... .

S~TILIK

PIANO SATILIK MÖBLE SATILIK OTO KİRALIK DAİRE KAYIP İLANI SATILIK YAZICI

Köşeli koltuk takımı 1990 Lada ilk el Ormankent'te Vakıfbank AKM kartımı Epson Color 200 LIRIKA Rus marka

Resul Uyar Handan Kahraman kaloriferli, öğrenciye kaybettim hüküm- Yazıcı satlıktır Gökhan Gençler

TLF: dahili 3166-1138 TLF; 3677 verilir süzdür. Aziz Günlü Nadide Kargıner TLF; 6228

2212809 (Saadettin Köse: 1630) TLF;2172457

1

TLF;2319-2317

u R

u

TLF; (dahili 1534 -

1730) 3209385

Anadolu Haber'de

yayınlanmasını istediğiniz

her türlü duyurunuzu gazetemizin 1790 nolu_telefonuna bildirebilirsiniz.

(5)

4-1 O Ocak 1999 Anadolu Haber

Yalına

Yalı

na yak Sokrates Dostlar Tiyatrosu

tarafından,

Genco

Erkal'ın çağdaş

yorumuyla

geçmişten

bugüne

taşındı.

önetmenliğini Genco Er- kal'ın yaptığı "Yalınayak Sokrates"24 Aralık Perşem- be gecesi Dostlar Tiyatrosu tara- fından Yunusemre Kültür Mer- kezi'nde sahnelendi.

Düşünce Adamı

Sokrates

Sokrates, günümüzde de doğ­

rularıyla yaşamaya devam edi- yor. Düşünceleri nedeniyle öl- dürülen ilk düşünür ve özgürdü- şüncenin mimarı olarak oyuna konu olan Sokrates'in değeri bir

kez daha vurgulanıyor. Dostlar Tiyatrosu

"Yalınayak Sokrates"de, Sokrates'i ve düşün­

celerinin Genco Erkal'ın çağdaş yorumuyla geçmişten bugüne taşıyor.

İkinci kez sahnede

İlk kez 1984 yılında Dostlar Tiyatrosu tara- fından sahnelenen oyun bu yıl tekrar izleyi- cilerin karşısına çıkıyor. İkincı kez sahnele- nen Yalınayak Sokrates için Genco Erkal,

"Bazı oyunların kendisini yinelemesi gerek- tiğini düşünüyorum, çünkü Sokrates'in in-

sanlara söyleyecek daha çok sözünün oldu- ğunu inanıyorum" dedi. Dostlar Tiyatrosu- nun bu yılki kadrosunun değişik konservatu- varları bitirmiş genç oyunculardan oluştuğu­

na dikkat çeken Genco Erkal, Yalınayak Sok- ratesteki başarılarının ekip ruhuna dayandı­

ğını söyledi. Oyunda, Sokrates'i Genco Er- kal, Eşi Ksantippe'yi Ayşegül Canay, Lamp- rokles'i Gökhan Soylu, Theodote'yi Didem Germen, Köle Satiros'u Erdem Akakçe, Kral Pausanias'ı Ergin Ocaklı ve Kritias'ı Yurdaer Okur oynuyor.

Genco Erkal Anadolu Üniversites'nin sa- natsal etkinliklerdeki yerinin önemine deği­

nerek, üniversiteyi bozkırın ortasında ışık sa- çan bir yer olarak gördüğünü belirtti. Erkal Yalınayak Sokrates'te Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndan mezun oyuncu- ların da bulunduğuna dikkat çekerek, Eski- şehir Festivali'ni de yürekten desteklediğini ve Eskişehir'in sanatı destekleme yolunda önemli adımlar attığını söyledi.

···~!-!.t!.tı

..

lj~.~-a.P..Ç,! ... .

"Şiir Gösterisi"

1992-1993

öğretim yılında

kurulan

Eğitim

Fakültesi Tiyatro

Topluluğu, başarılı çalışmalarla

dolu

altı yı­

lın ardından Anadolu Üniversitesi Tiyatro Kulübü

adıyla

yeniden

yapılanıyor.

nadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ndeki Oda Tiyat-

osunda altı yıldır çalışmala­

rını sürdüren topluluk etkinlikleri- ni "Savaş ya da Barış" isimli "Şiir Gösterisi" ile sona erdiriyor. "Sa- vaş ya da Barış" Öğretim Görevli- si Ali Öztürk öncülüğünde, Hülya Dağ ve Erhan Lampirin yönettiği 12 öğrencinin, bir ekip çalışması ile ortaya koyduğu bir etkinlik. Sa- vaş ya da Barış, görsel yönü usta-

lık gerektiren bir tiyatro yorumuy- la yeni bir boyut kazanmış, Şiir Dinletisi'yle Tiyatro Oyunu ara- sında yeni ve farklı bir yorum.

Gerek oyun seçiminde gerekse sahnelemede amatör c;oşkuyu sa- natsal yaratı düzeyi ile bütünleş­

tirmeyi amaçlayan tüm Tiyatro Kulübü üyeleri yeni çalışma dö- neminde daha iyiye ve güzele ulaşmayı hedeflediklerini söyledi- ler.

SERGİLER

Cumhur Koraltürk Resim Sergisi

Eskişehir Büşükşehir Belediye Kültür Salonu

Tarih: 10-17 Ocak Yeni Yıl Karma Sergisi Ana. Ü. Kütüphane Dökümantasyon Merkezi Mardinde Yaşam Fotoğraf Sergisi ve Saydam Gösterisi Devlet Güzel Sanatlar Galeris Tarih: 4-15 Ocak

SİNEMALARDA Bu Hafta

...~- ~~4 ~

Arı Sineması Yeşil Arı: Ronin Kırmızı Arı: Tutku Mavi Arı: Küçük Asker Seans:14:30, 16:45, 19:15, 21 :30

Cmt-Pazar: 12:00

Kılıçoğlu Sineması:

1 . Salon: Ah Mary Vah Mary

2. Salon: Son Vuruş Seanslar: 14:30, 16:45, 19:15, 21 :30

Cmt-Pazar: 12:00 Sinema Anadolu Aşkın Tarifi

Seanslar: Çrş.-Perş.:18:30, Cuma: 18:45, Cmt.:14:15

Kibele Kültür ve Sanat Merkezi'nden aldığımız bil- gilere göre Eskişehirde bu hafta en çok satan ilk beş kitabın sıralaması şöyle:

1-Benim adım kırmızı (Orhan Pamuk)

2-Ramses (CHRISTIAN VACE)

3-Şahbaab (Murat Bardakçı)

4-Anılar ve düşünceler (Erdal İnönü)

5-Adı Aylin (Ayşe Kul in)

. . qamzE: I!-:i~~-~ _(?_?;~~ . ..

Dinçer Özen

Res:ım Sergisi Ayşe Güler'den Seramik Sergisi

Dinçer Özen 5. Kişisel Resim Sergisi'ni 24 Aralık 'ta Anadolu Üniversitesi Güzel Sanat- lar Fakültesi Palet Sanat Galerisi'nde açtı.

A

~adolu Üni~ersitesi Eği­

tım Fakultesı Güzel Sa- natlar Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç. Dinçer Özen 5. Kişisel Sergisi'ni Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa- kültesi Palet Sanat Galerisi'nde 24 Aralık 1998 günü açtı. 13 Ocak 1999 tarihine kadar açık kalacak olan sergide yer alan

22 adet tablonun konusunu değişik figür ve görüntüleriyle

"Atlar" oluşturuyor. Beşinci ki-

~i el sergisini açan Dinçer üzen sergiye gösterilen ilgiden memnun olduğunu söyledi.

Ayrıca Özen, 29 Ocak günü Ankara Galerı Soyut'da bir ser- gi daha açacak.

.. Ha~~l}_ lj~-~.~yin KOÇ~ TÜ~!5 ...

H

alen Çanakkale On- sekiz Mart Üniversi- tesi Çan Meslek Yük-

Ayşe

Güler ikinci

kişisel

seramik sergisini 4 Ocak

Perşembe

günü Ankara

Başak

Sigorta Sanat Galerisi'nde

açtı.

sek Okulu'nda öğretim gö- revlisi olarak görevini sür- dürmekte olan Ayşe Güler, 1997 yılında Eskişehir'de açtığı serginin ardından şimdi de Ankara Başak Sigorta Sanat Gale- risinde ikinci kişisel sergisini açtı.

si, 1996 yılında Çanakka Gü- zel Sanatlar Galerisi, 1996 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kütüphane ve Dokümentasyon Merkezi Sergi Salonu, Eskişehir Top- rakbank Sanat Galerisi'nde

Eskişehir'de doğan sanatçı 1993 yılında Andolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Ana Sanat Dalından mezun ol- duktan sonra 1998 yılında Ana- dolu Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Seramik Ana Sanat Da- lında yüksek lisansını tamamladı ve araştırma görevlisi olarak gö- reve başladığı Çanakkale Onse- kiz Mart Üniversitesi Çan Meslek Yuk ek Okulunda öğretim görev- lisi olarak görevini sürdürüyor.

Daha önce 1995yılında Anka- ra Devlet Resim Heykel Müze-

karma sergilere katılan ve yine 1997 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fa- kültesi'nde ilk kişisel ergisini açan Güler'in Ankara Başak Si- gorta Sanat Galerisinde açtığı ikinci kişisel seramik sergi i 28 Ocak gününe kadar açık ka- lacak.

(6)

nlühh atakta.

Anadolu Üniversitesi Sinema Kulübü, yeni yapılanma ile sinemaya ilgi duyan ve

birşeyler

yapmak isteyen tüm

öğrencilere, katılabile­

cekleri bir dizi

çalışma

ve etkinlik

programı

sunuyor.

A

nadolu Üniversitesi öğrenci kulüplerinden Sinema Kulü- bü, öğrencilerin nitelikli filmleri seyrederek zevk alabilecekleri, çalışma ortamını tadabilecekleri ve sinema konusundaki bilgilerini geliştirebilecekleri bir yer olacak şekilde çalışmalarına başladı. Ku- lübün yeniden yapılanma ile bir- likte yapılan ilk toplantısında, ku- lüp etkinlikleri için çeşitli fikirler geliştirildi. Buna göre kulüp etkin- liklerinde;

T Büyük salonlarda; 1V ve bü- yük ekranlarda video yardımıyla yapılacak olan gösteriler öncesin- de ve sonrasında, filmin yönetme- ni, oyuncuları ve filmde göster- dikleri performans üzerine sohbet ortamında tartışmalar yapılması,

T İki haftada bir düzenli film gösterilmesi,

T Toplu gösterilerde yönet- menler ve oyuncuların konuk edilmesi,

T Kulüp üyesi öğrencilerin, İs­

tanbul'daki film setlerine götürü-

lüp, film çekimlerini izlemelerinin sağlanması,

T Öğrencilerin ve ilgilenenle- rin yabancı dillerini geliştirmeleri­

ne yönelik altyazısız filmlerin gös- terilmesi

T Sinemada kendi alanlarında uzmanlaşmış yönetmen, yazar ve eleştirmenlerin katılacağı panelle- rin düzenlenmesi,

T Film arşivlerinin vb. sergile- rin düzenlenerek, bu arşivlerin kulüb için satılması,

T Daha çok öğrencilerin çalı­

şacağı bir yayın organı hazırlanıp basılması,

T Kulübe üye olan öğrenciler için, serbest giriş kartları temin edilerek, onların ülkemizdeki film festivallerine gitmelerinin sağlan­

ması,

T Sinema-Televizyon Bölü- mü'nün yüksek lisans ve doktara tezlerinin sunuşlarının yapılması,

T Belirli bir ücret karşılığında verilecek bir "sine-card" ile, üye- lerin film gösterimlerinden ve di-

ğer ücretli etkinliklerden indirimli yaralanılmasının sağlanması,

T Filmleri ve sinema teknikleri üzerine bilgi içeren çeşitli malze- meyi kapsıyan bir kütüphanenin kurularak, bu kütüphanenin film- leri 1V, video ve kulaklıklar aracı­

lığıyla üyelerine ve diğer talep edenlere sunan bir birim haline getirilmesi,

T Mini film çalışmalarının ya- pılması düşünülüyor.

Birşeyler yaratmak isteyen, si- nemaya ilgi duyan öğrenciler, İle­

tişim Bilimleri Fakültesi'nden Doç. Dr. Gülseren Güçhan, Arş.

Gör. Serhat Serdar, Arş. Gör. Ne- zih Orhon, Edbiyat Bilimleri Fak.'den Öğr. Gör. Hatice Yeşil­

dal, Turizm Otelcilik Fak.'den Arş. Gör. Erkan Sezgin ve Hukuk Fak.'den Öğr. Gör. Filiz Tepecik ile şimdiden görüşme yapıp, Sine- ma Kulübü hakkında bilgi alabilir ve çalışmalara hemen baş­

layabilir.

.... ...

9~.~~.ı:.!~.~c;~

..

9.~~~

... .

Bir Konu - Bir Konul<

Anciclolu Haber 4-1 O Ocak 1999

B

iri on, biri sekiz yaşında diğerleri ise daha okula bile başlamamamış. Da- ha bu gencecik yaşların- da hayat mücadelesine girişmiş­

ler okula gitmeleri gereken za- manlarda. Onları, "Abi bi ateş versene" dedikleri zaman fark edebiliyorsunuz. Evet, bu yaşta sigara içiyorlar ve sağlıklarının bozulduklarırının farkındalar, ama bunu ateş isteme bahane- siyle müşteri çekebilmek için yapıyorlar. Yaşları küçük ama yetişkin çoğu insanda olmayan gurur ve onurları var. Dilenmek- tense boyacılık yapıp kendi alın

teriyle eve ekmek götürmeyi ter- cih ediyorlar. Gözleri ışıl ışıl, inanılmaz bir yaşama sevinçleri var ve hayatla dalga geçercesine sürekli gülümsüyorlar.

Peki biz toplum olarak onlar için ne yapıyoruz. Sürekli olarak onları hor görüyor onları aşağılı­

yoruz. Çünkü biz mükemmeliz!

Onlar ise kötü görünüşlü, pis, pasaklı, işe yaramaz! Eğer böyle düşünüyorsanız çok büyük bir yanılgı içindesiniz. Onlar çok zekiler ve çevrelerinde olup biten şeylerin farkındalar. Ken- dilerine bir şans verildiği zaman yapamayacakları şey yok.

nro Türkiye 'yi de

etkileyecek cıpi'I-

B

'nin ortak pa- ra birimi ortak para birimi olan Euro, 1 Ocak 1999 ta- rihinden itibaren Avrupa'nın günlük yaşamına girdi. Konuyla ilgili olarak Doç. Dr. İlyas lşık­

lar'ın görüşlerini aldık Euro'nun Avrupa'yı nasıl etki- ley~ceği konusunda, şu anda ke- sin bir şey söylenemeceğini ifade eden Şıklar, "Sorunu pembe tab- lolar çizerek çözüme kavuştu­

ranlar olduğu gibi, bunun yeni bir avrupa savaşına neden olabi- leceğini öne süren feletet tellalla- rını bulmak da mümkün. Sanıyo­

rum sorunu siyasi ve ekonomik açıdan ayrı ayrı ele almak ve or- taya çıkabilecek sonuçları bu bağlamda değerlendirmek gere- kiyor. Avrupa'nın 11 ülkesi tara- fından yaratılan bu global güçte- ki para birimi başarılı olduğu tak- tirde, Avrupa'nın entegrasyonu yolunda atılmış önemli ve tarihi adım, tek bir pazar oluşturulması ve siyasi birliğin sağlaması yo- lunda kazanılmış önemli bir me- safe olarak değerlendirelecektir.

Euro'nun ekonomik hedefi iş dünyası canlandırmak, tüketici fiyatlarını düşürmek Avrupa kıta-

sında işsizliği azaltarak mali bir canlılık getirmektir. Bu anlamda yaratılan para biriminden daha da önemlisi oluşturulan Avrupa Merkez Bankasıdır. Eğer Avrupa Merkez Bankası, kredibilitesi yüksek, sıkı para politikası uygu- layan sağlam bir banka olursa, bir diğer deyişle euroland'da ya- şayan 290 milyon kişinin kısa dönemde bu ortak para birimi kabülü sağlanır, ortaya çıkabile­

cek ABD doları ve Japon yeni karşısındaki değer dalgalanmala- önlenebilirse Euro'nun yolu açıktır demek mümkün görünü- yor. Eğer bu gelişmeler sağlana­

bilirse, yatırımcılar tercihlerini Euro'dan yana kullanacaklar, dünya merkez bankaları rezerv- lerinde önemli ölçüde Euro'ya geçerek tahminlere göre 1 trilyon dolarlık bir Euro talebi yaratacak- lar. Bu da euro'nun daha da de- ğerlenmesi anlamına gelecektir.

Bu olumlu senaryolara göre ön- celikle döviz kurlarında istikrar sağlanacak ve dolayısıyla döviz riski azalacaktır"diyen Doç. Dr.

llyas Şıklar, Avrupa'da ortaya çıkması beklenen bir diğer etki- nin de fiyat farklılıklarının azal- ması sonucu rekabertin artması ve bunun da Avrupa'nın ekono-

mik büyümesine önemli katkıda bulunması olduğunu ifade etti ..

Yaşanan global ekonomik dur- gunluğun Euro'yla ilgili hedefleri sınırlandırılabileceğine dikkat çeken Şıklar, diğer rezerv para birimleriyle Euro arasındaki iliş­

kiler yönünden ortaya çıkabile­

cek döviz spekülasyonları ve eu- roland'e dahil olan 11 ülkenin ekonomiler arasındaki uyumsuz- lukları gözardı edilmemesi ge- rektiğini ifade etti.

Türkiye'nin bu yeni para biri- minden etkilenmemesinin mü- kün olmadığını kaydeden Şıklar,

"Merkez Bankası rezervlerinin yüzde 60'ı, dış borcun yüzde 40'ı dış ticaretin yüzde S0'si Av- rupa paraları ile gerçekleştirili­

yor. Tek paraya geçişle birlikte dünya üretiminin yüzde 20'si, Euro ile dönmeye başlayacak. Bu gelişmeler göz önüne alındığın­

da Türkiye'nin bu paraya bulaşıp bulaşmamamsı bir tercih sorunu değildir. Her ne kadar bir zorla- ma olmadığı ve olmayacağından söz edilse de durum hiç de öyle değil. Bir çok işlemde Euro'ya geçiş Avrupa'da şimdiden zorun- lu tutuluyor. Örneğin, tüm banka bilançoları Euro üzerinden tutul- mak, kamu borçları Euro üzerin-

den yapıl­

mak zorun- da. Döviz piyasaların­

da yabancı paranında Euro cinsin- den kote edileceği düşünülürse bir anlamda geçiş zorun- luluğu oldu- ğu söylene- bilir. Öte yandan

Doç. Dr. //yas Işıklar Euro para birimini, Avrupa'nın entegrasyonu yolunda atılmış önemli

ve tarihi adım, tek bir pazar oluşturulması ve siyasi birliğin sağlaması yolunda kazanılmış önemli bir mesafe olarak değerlendirdi.

"serbesti" tanınan alanlarda da zorunluluklar ortaya çıkıyor. Ör- neğin Almanya'daki araştırmalar çokuluslu şirketlerin Euro'ya he- men geçeceğini gösteriyor.Dola- yısıyla ithalat işletmelerinin de bu şirketlerin faturalarını Euro ile hazırlamaları ve ihracat işletme­

lerinin de bu şirketlerin faturaları­

Euro üzerinden hazırlanmasını istemeleri de bir anlamda zorun- luluk doğuruyor. Türkiye açısın­

dan ortaya çıkacak yukarıdaki ektilerin ekonomik alana yansı­

ması Euro'nun gittikçe artan oranda değer kazanması, yani güçlenmesi gerek dış ticaret hac- mi gerekse dış borç servisi yö-

nünden Türkiye'yi olumsuz etki- lerken bu olumsuz durumdan tu- rizm gelirleri de etkilenecektir.

Ancak güçlü bir Euro'nun Türki- ye açısından olumlu bazı geliş­

melere de neden olacağını da belirtmek gerekir. Örneğin Eu- ro'nun güçlenmesi ile ortaya çık­

ması muhtemel faiz düşüşleri Türkiye'nin daha ucuz borçlan- ması olanağı anlamına gelebilir.

Öte yandan Avrupa'da artan re- kabet ve fiyat ortadan kalkması­

na paralel olarak Türkiye'nin Av- rupa birliğinden olan ithalat fatu- ra ı da olumlu yönde etkilenebi- lir" dedi.

... Se.1.c;u_k

BA.ÔIŞ

. . ... .

(7)

4-1 O Ocak 1999 Anadolu Haber

(J;\ Bayan hentbolcular ligin önemli

maçında karşılaştığı

lider TMO'yu

\,(y deplasmanda mağlup ederek, şampiyonlukta iddialı olduğunu gösterdi.

A

nadolu Üniversitesi bayan hentbol- cuları lider TMO'yu kendi evinde devirdi ve lidere ilk yenilgisini tat- tırdı (24-26). İlk yarısı 12-9 TMO'nun üs- tünlüğüyle geçilen karşılaşmada, Ana.Ü.

bayan hentbolcuları ikinci yarıda iyi bir oyun sergilediler. Özellikle Ana.Ü'nün yabancılarının güzel oyunu maçın sko- runu Ana.Ü. lehine çevirdi.

deniyle geçen hafta heyecan Bayanlar 1.

Ligi'nde sürdü. Haftanın önemli ma_çın­

da zirve mücadelesi veren Anadolu Uni- versitesi bayan hentbolcuları, deplas- manda lider TMO'yu 26-24 yenerek ra- kibinin yenilmezlik ünvanına son verdi.

Böylece ligde yenilgisiz takım kalmadı.

27 Aralık Ankara deplasmanında, 13.

hafta sonucunda Anadolu Üniversitesi 1 O galibiyet ve 20 puanla, TMO ve YKM'nin ardından, ligdeki 3. sıradaki ye- rini korudu.

Şampiyonluk için mücadele eden Ana.Ü. üniversitesi bu önemli galibiyetle ligde iddialı olduğunu gösterirken, son iki yılın şampiyonu YKM de şampiyon­

lukta iddialı duruma geldi.

Dünya Üniversiteler Şampiyonası ne- deniyle erkekler 1. ligde verilen ara ne-

Bu hafta Üniversitelerarası Hehtbol Şampiyonası dolayısıyla liglere bir hafta ara verildi. Bayanlar önümüzdeki hafta için çalışmalarını sürdürüyor.

Anadolu pl ay-off için

A

nadolu Üniversitesi Futbol Ta-kımı iki hafta sonra başlayacak

p .. 1/'

g:cı 1 . .

s u .·· " .

1

f[l _j

c;ı{

fa,

Play-Off maçları için çalışma- · · · · "J>

!arını sürdürüyor. Oynadığı 1. Ama-

tör C grubunu lider olarak tamamla- 3. ligden oyunlar transfer ettiler. Biz yan ekibimizde rota 3. lige çevrildi. ise elimizdeki kısıtlı olanakları

Üniversitemiz futbol takımının ba- mümkün olduğu kadar bir şeyler şanlı antrenörü Orhan Atmaca, yapmaya çalıştık ve başarılı olduk."

Anadolu Üniversitesi Futbol Takı- Diğer gruplarda oynanan maçlar mı'nın 3. Lig kapısını zorlayacağını sonucunda Play-Off grubuna kalan söylüyor. Atmaca, "Geçen yıl son altıncı takım Hanspor oldu. Buna anda kapısından döndüğümüz 3. göre altı takımın mücadele edeceği Lig için bu yıl iddialıyız. Çalışmala- grup şöyle oluştu:

rımıza devam ediyoruz. Geçen yıla göre daha güçlü bir kadromuz var"

diyor. Oynadıkları C grubunda lider tamamllamanın başarı olduğuna dikkat çeken Atmaca, " Mücadele ettiğimiz C grubunda bazı takımlar

Anadolu

Üniversitesi'nden

yayın

yapan 1 01 .5 Radyo-A'da

"Güne Merhaba"

programında, salı

günleri Anadolu Üniversitesi'nin ve Türkiye'nin spor gündemi Galip Öztürk ile tartışılıyor.

R

adyo-A'da 11.30'da "Galip salı ile günleri spora saat ba- kış" adlı yeni bir spor programı start aldı. Spor yorumcusu ve eski Anadolu Haber Gazetesi spor muha- biri Galip Ercan Öztürk'ün hazırladı­

ğ_ı ve sunduğu programda, Anadolu Universitesi takımlarının yaptığı maçların perde arkası tartışılıyor.

Üniversitemiz bünyesinde çeşitli lig- lerde mücadele eden bayan-erkek hentbol, futbol, basketbol ve bayan- erkek voleybol takımlarının maç so- nuçları ve maçlardan izlenimler ele

Play-Off Grubu Anadolu Üniversitesi

Otosanspor, PTT, Köy Hizmetleri Kurtuluş, Hanspor

alınıyor.

Programda bunun yan ısıra Türkiye 1. Futbol, Baske_tbol Ligleri maç so- nuçları değerlendirmesi ile Avru- pa'dan futbol köşesi bulunuyor.

Galip ile spora bakış prog_ramı hazırlayan ve sunan Galip Oztürk, amaçlarının spor faaliyetlerini öğ­

rencilere duyurmak ve tanıtmak ol- duğunu söylüyor. Öztürk şöyle de- vam ediyor: "Üniversitemizde her- kesin ilgi duyduğu Türkiye 1. Futbol ve Basketbol liglerini dinleyicilerimi- ze farklı bir açıdan değerlendirmeyi

Antrenör Orhan Atmaca Futbol

takımını başarıyla yönetiyor.

hedefliyoruz. Diğer bir amacımız da İstanbul'daki spor yazarları ve teknik adamlarla canlı bağlantılar kurup onların görüşlerine başvurmak" di- yor ve "Anadolu Haber Gazetesi spor muhabiri Kemal

i.

Coşkun'un programların hazırlanmasında katkı­

ları bulunduğu için teşekkür ediyo- rum."

Her salı saat 11.30-12.00 arası ya- yınlacak olan "Galip ile spora bakış"

programında üniversitemizde spor ilgili olan süpriz konuklar da yer ala- cak.

·soıanlar Htntb~I Tyrkiıa 1. ligi pu~m dyrymu

Takımlar Q Çz

8 M A Y. .e

TMO 13 11 1 1 409 273 23

YKM

12 10 1 1 402 241 21 Ana.Ü. 13 10

o

3 392 298 20

İzmir BŞBld. 13 9

o

4 357 290 18

Telekem 13 9

o

4 434 374 18

Kastamonu 12 8

o

4 336 312 16

Sümer 13 5

o

8 334 386 10

İskenderpaşa 13 3

o

10 293 439 6 Üsküdar Bld. 13 2

o

11 305 365 4 Köprülüspor 13 1 11 332 436 3

Osmangazi 12

o

11 285 465 1

Erkekler Kıbrıs

1

da takıldı

Anadolu Üniversitesi erkek hentbolcuları KKTC'de karşılaştıkları Doğu Akdeniz Üniversitesi maçında rakibine boyun eğdi (25-21 ). 27 Aralık'da KKTC deplas- manında oynanan karşılaşmada erkek hentbolcular rakibi karşısında başabaş mücadele vermesine karşın, rakibine 4 sayı farkla mağlup oldu.

Anadolu, filede isteksiz

Anadolu Üniversitesi erkek voleybolcuları ligin ilk yarısının son maçında kendi evinde karşılaştığı rakibi İstanbul ENKA'yı geçemedi(3-0). Baştan sona konuk ekibin üstün oynadığı karşılaşmada setler 15/4, 15/6 ve 15/7 ENKA'nın üçstünlüğüyle geçildi.

26 Arak'da Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda oynanan maçla A2 Liginde ilk yarı tamamlandı. Bu sonuçla 12 takımın bulunduğu grupda Anadolu Üniversitesi ligin ilk yarısını 8. sırada tamamladı.

...•...•.•...•....•.

Bayanlar Şişli'den

mutlu döndü

A2 Ligi'nde mücadele eden Anadolu Üniver- sitesi Bayan Voleybol Takımı, ligin ilk yarı­

sının son maçında, kendi evinde karşılaştığ rakibi İstanbul Şişlispor net bir skorla geçti (3-0).

26 Aralık 1998'de Atatürk Kapalı Spor Sa- lonu'nda oynanan maçta iyi bir oyun çıka­

ran ekibimiz ligin ilk yarısını iyi bir skorla kapatarak moral buldu.

Referanslar

Benzer Belgeler

an urban-poor neighbourhood agriculture Project in Küçük Armutlu, İstanbul&#34; başlıklı bildiriyi sunmak üzere; 31 Ağustos – 4 Eylül 2015 tarihleri

Yapılan görüşmeler sonunda; 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Yarıyılında Hukuk Fakültesinde ekte belirtilen dersi vermek üzere; Kocaeli Üniversitesi Hukuk

Yapılan görüşmeler sonunda; 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı Yaz Öğretiminde Hukuk Fakültesi HUK 104 Aile Hukuku (3+0) dersi görevlendirme değişikliğinin ekteki

Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Roma Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Güzide Burcu GÜNVEREN’in 2547 Sayılı Kanunun 40/d maddesi

Kamuran ÖZTEKİN’in; 2547 Sayılı Kanunun 40/d maddesi uyarınca, 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Yarıyılında, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi

Yapılan görüşmeler sonunda; Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü'nde 33/a maddesi kapsamında Araştırma Görevlisi kadrosunda bulunan ve aynı

Yapılan görüşmeler sonunda, İlahiyat, Fakültesi Din Felsefesi Anabilim Dalı Öğretim Elemanlarından Arş. Hüseyin AYDOĞAN'ın 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı

Yapılan görüşmeler sonunda; 2017/2018 Öğretim Yılı Güz ve Bahar Yarıyıllarında, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü