İstanbul Boğazı'nda yapılacak 3. Köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesi kamuoyuna sunuldu. Kuzey Ormanları Savunma Topluluğu'ndan Ali Yıldırım ise 3.Köprü şu anda kaçak durumda, ismini sormak konuyu değiştirmeye çalışmak diyor.
AKP tarafından kamuoyuna ankete Sabah Gazetesi'nin haberine göre 5 bin 135 kişinin katıldı. Ankette “Yavuz Sultan Selim isminin verilmesine nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna, katılanların yüzde 60.9'u olumlu yanıt verdi. Yüzde 24.1'lik bölüm soruyu olumsuz yanıtlarken ankete tabi tutulanların yüzde 15'i fikir beyan etmedi.
Kuzey Ormanlarını Savunma Topluluğu'ndan Ali Yıldırım ise: 'Birkaç yıl önce Zaman Gazetesi'nde yer alan habere göre, 3. Köprü'nün yapılmasına 'hayır' diyenlerin oranı yüzde 70'ti. Şimdi olana bakınca yapılanın anketten ziyade insanları yönlendirmek olduğunu görüyoruz. 3. Köprü'nün şu anda ÇED Raporu dahi yok, bu durumda yapımı zaten kaçak. Bir anket yapılacaksa sorulması gereken esas soru köprünün ismi değil, yapılıp yapılmayacağı olmalı. İsmin Yavuz Sultan Selim olması da konuyu değiştirmek, dikkatleri isme çekmek için yapılmış gibi. Konu isim değil, orada 'yanlışlıkla' kesilmiş 2.5 milyon ağaç. Sabah gazetesinde haberin verilişi de sanki sorulan insanların yüzde 60.9'u köprüye destek vermiş gibi, ama esas olarak soruda yönlendirme var. Ü;stelik anket yalnızca 5 bin 135 kişiyle yapılmış. Burada bir çeşit oyun oynanıyor. Anketin sorusu köprünün ismi değil, köprünün yapılıp yapılmayacağı üzerine olmalı' dedi
Ne Olmuştu ?
Temelİ Mayıs 2012'de atılan 3. Boğaz Köprüsü’nün imar planlarında ve projede belirtilen yerde yapılmadığı, yanlış bir güzergâhta yapılmaya başlandığı ortaya çıkmış ve Bakan Binali Yıldırım, köprü ve köprü güzergâhıyla ilgili yapılan mevcut imar planlarının tamamını iptal etmişti. Böylece 245 bin ağacın da boşuna kesildiği ortaya çıkmıştı.
3. Köprü’nün ÇED Raporu Yok
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nin Geçici 3. Maddesi daha önce iki kez iptal edilmesine rağmen, kapsamı değiştirilerek yeniden Yönetmeliğe eklenmişti. Buna göre, 3. Köprü gibi, çevresel etkisi son derece geniş bir proje, ÇED kapsamı dışına çıkarılmıştı. İstanbul 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Raporu’nda, I. ve II.
köprülerin kent şekli üzerindeki olumsuz etkileri ortaya konmuş ve kentin kuzeye doğru gelişmemesi gerektiği açıklanmıştı. Buna rağmen uyulması zorunlu olan planın tüm kararları hiçe sayıldı ve plana şehircilik ile planlama ilkelerine aykırı şekilde, “ilave boğaz geçişleri alt ölçekli planlarda değerlendirilecektir” notu eklendi. 2010 yılında onaylanan 1/25.000 ölçekli İstanbul İli Kuzey Marmara Otoyolu İmar Planı incelendiğinde ise ilgili plan kararlarının geliştirilmediği, sadece harita üzerine yol izlerinin işlendiği görüldü. Yapılan işlemler 1/100.000 ölçekli plana da aykırıydı.
birgün
