• Sonuç bulunamadı

Y D Işınlama ile Hatasız Bilgi Aktarımı Yağmur Suyunun Yerin Çok Derinlerine İndiği Keşfedildi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Y D Işınlama ile Hatasız Bilgi Aktarımı Yağmur Suyunun Yerin Çok Derinlerine İndiği Keşfedildi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

11

Bilim ve Teknik Ağustos 2014

Y

er kabuğundaki akışkanlar kayaçları zayıflatıp

fay hatları boyunca depremlerin başlamasına neden olabilir. Bu akışkanlar aynı zamanda değerli metaller de, örneğin altın, içeriyor. Yeni keşifler yağmur suyunun yerin derinliklerinde bile bu önemli süreçlerin gerçekleşmesinde pay sahibi olabileceğini söylüyor. Yeni Zelanda’daki Güney Alp Dağları’ndaki jeotermal akışkanların ve maden damarlarının incelendiği çalışmada, akışkanların ne kadar sıcak olduğuna ve kayaçlarla ne ölçüde tepkimeye girdiklerine bakılarak akışkanların kaynağı araştırıldı. Araştırmacılardan Dr. Catriona Menzies

“Akışkanlar yer kabuğu boyunca ilerledikçe arkalarında,

içlerinde su bulunan mineral yığınları bırakır. Biz de akışkanların nereden geldiğini bulmak için bu suları ve mineralleri inceledik” diyor. Bu kadar derine inen yüzey suları 400oC’nin üzerinde

bir sıcaklığa ulaşıyor ve oradaki kayaçlarla tepkimeye giriyor. Ancak araştırmacılar yaptıkları testlerle suyun nereden geldiğini belirleyebiliyor. Çalışma

Earth and Planetary Science Letters’ta yayımlandı.

Yağmur Suyunun Yerin Çok

Derinlerine İndiği Keşfedildi

İbrahim Özay Semerci

Southampton Üniversitesi’nden araştırmacılar yağmur suyunun

yerin en az 13 kilometre altında bulunan kırılgan üst tabakanın

altına sızabildiğini keşfetti. Bu keşfin depremler ve değerli

maden yataklarının oluşumuyla ilgili yeni bilgilere ulaşmada

kolaylık sağlayacağı düşünülüyor. Önceleri yüzey sularının,

sıcaklığın 300

o

C’den fazla olduğu ve yüksek basıncın kayaçların

yumuşayarak akışkan hale gelmesine neden olduğu

katmana kadar sızmadığı düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar

yağmur suyu kaynaklı akışkanların bu derinliklere kadar

ulaştığını keşfetti.

D

aha önce pek çok başka araştırma grubu ışınlama üzerine çalışmalar yapmıştı. Ancak hatasız bir biçimde ışınlama (aradaki mesafeyi katetmeden bir noktadan başka bir noktaya yolculuk) başarılamamıştı. Delft Üniversitesi araştırmacıları ise ışınlama ile hatasız bir biçimde üç metre uzaklığa

bilgi aktarmayı başardı.

Işınlama için kuantum dolanıklıktan yararlanılıyor. İki parçacığın durumlarının birbirine dolanık olması, aralarında büyük bir mesafe olsa bile biri üzerinde yapılan ölçümlerin diğerini de etkilemesine neden oluyor. Böylece bir noktadan diğerine aradaki mesafeyi katetmeden

bilgi aktarmak mümkün oluyor. Geliştirilen yeni yöntemde çok soğuk elmasların

içine hapsolmuş elektronlardan yararlanılıyor. Önce aktarılmak istenen bilgi lazerler kullanılarak elektronların spin durumlarında kodlanıyor. Daha sonra bu bilgi aktarılmak istenen yerde okunuyor.

Bu yöntem ile makroskobik bir cismi ışınlamak mümkün olmasa da yöntemin ileride pek çok teknolojide -örneğin kuantum bilgisayarlarının geliştirilmesinde- faydalı olacağı düşünülüyor. Araştırmacılar ışınlama mesafesini artırmak için çalışmalar yapmaya devam ediyor.

Işınlama ile Hatasız

Bilgi Aktarımı

Mahir E. Ocak

Hollanda’daki Delft Üniversitesi’nde

çalışan bir grup araştırmacı, ışınlama

ile yaklaşık üç metre uzağa hatasız

bilgi aktarmayı başardı. Dr. W. Pfaff

ve arkadaşlarının yaptığı araştırmanın

sonuçları Science’ta yayımlandı.

Referanslar

Benzer Belgeler

食」和「少動」是代謝症候群發病的兩大主因。過食是熱量攝入過多,一是因為食量過大,一則是

是吃過多油脂甜食。而少動是活動減少,脾臟主四肢、肌肉,因此,活動的減少必然影響脾臟的

礎[5],此地址係動態地由協調器指定,會隨著終端裝

Göreli olarak etkin olan KVB’lerin her biri için bir doğrusal programlama kümesinin hesaplanması ile her bir KVB’nin göreli etkinlik skoru, girdi ve çıktıların

Görüşme formundaki sorular hazırlanırken çalışmanın ana problemi olan Denizli ilinde ilköğretim ve ortaöğretim okul binalarının yer seçimine etki eden

İşte, büyük Atatürk'ün sağlığında sık sık uğrayarak dinlendiği, çevresine elleriyle söğüt ve çam ağaçları diktiği •Atatürk Dinlenme Evi»

Bu ilişkinin niteliğini araştırmaya girmeden önce, belirtmemiz ge­ rekiyor ki, Yahya Kemal bir Di­ van şairi değildir, çünkü gelene­ ği kurmaya kalkmak, eski