• Sonuç bulunamadı

TURIZM SOSYOLOJISI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TURIZM SOSYOLOJISI"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TURIZM SOSYOLOJISI

Turizm sosyolojisinin ortaya çıkşı ve gelişimi açısından Alman Sosyolog Robert Glüksman’ın büyük bir önemi vardır.

 Turizm sosyolojisine ilişkin en erken çalışmalar 1935’e tarihlenir. Robert Glüksman turizmi, sadece iş ya da

seyahat olarak değil, bireyler arasındaki sosyal ilişki ve insani, sosyal bir etkileşim olarak tanımlar.

(2)

Turizmin kitleselleşerek toplumsallaşması, ancak 8 saatlik iş günü, ücretli hafta sonu izinleri ve ücretli yıllık izinler

sayesinde olmuştur.

 8 saatlik iş günü, ücretli hafta sonu izinleri ve ücretli yıllık izinler ise ancak işçi sınıfının XIX. yüzyıl sonunda verdiği mücadelelerin sonucunda gerçekleşmiştir.

(3)

Ücretli izinler konusu Uluslararası Çalışma

Örgütü’nce ilk kez 1920’de ele alınmıştır. 1930’lara gelindiğinde ise 10’dan fazla Avrupa ülkesinde

ücretli izinler yasal bir hak olarak kabul edilmiştir.

(4)

BOŞ ZAMAN

Boş zaman, 8 saatlik iş günü ve ücretli izinler sonucunda ortaya çıkmış olan ve fiilen çalışılan zamandan arta kalan zamanı ifade eder. Turizm faaliyeti boş zamanda

gerçekleşen faaliyettir.

(5)

Sekiz saatlik iş günü ve hafta sonu izinleri sonucunda oluşan 40 saatlik çalışma haftası, insanlara çok fazla boş zaman

yaratmaktadır. Boş zaman kavramı değişik başlıklar altında incelenebilir.

• Sıkıcı zaman: Ulaşım, bürokratik işlerle geçirilen zaman,

• Sıkıcı işler: Bahçede uğraşmak, mutfakta uğraşmak gibi ücret ödenmeyen ve sıkıcı işler,

• Sağlık için harcanan zaman,

• Kişisel, kültürel ve mesleksel gelişim için harcanan zaman,

• Politik ve sendikal faaliyetler için harcanan zaman,

• Tatil ve rekreasyon için harcanan zaman.

(6)

ÖZET 1

Turizmin tarihi eski çağlara dayanmakla birlikte kitleselleşerek toplumsallaşması, XX.

yüzyıl başlarına rastlar. 1930’larda birçok Avrupa ülkesinde işçi sınıfı ücretli yıllık izin hakkını elde etmişti. Bu bağlamda işçi sınıfının ücretli yıllık izin hakkını kazanması önemli bir kırılma noktasını oluşturur. işçi sınıfının ücretli yıllık izin hakkını kazanması ve refah düzeyinin artmasıyla birlikte, işçi sınıfı tatile çıkmaya ve turizm faaliyetine katılmaya başlamış ve böylelikle turizm kitleselleşmeye başlamıştır. Ancak turizmin kitleselleşmesi açısından asıl kırılma noktası II. Dünya Savaşı sonrası olmuştur. Bu tarihlerde Bat› ülkelerinde sanayileşmenin hızlanması ve bunun sonucunda, refah düzeyinin hızla artmasıyla birlikte, orta sınıflar ve işçi sınıfı tatile çıkma olanağına

kavuşmuştur. 1980’li ve 1990’lı yıllar ise turizmin gelişimi açısından başka bir kırılma noktasını oluşturur. Bu yıllarda Bat› dışı toplumlarda da refah düzeyi hızla artmaya başlamış ve bu ülkelerde de orta sınıflar ve işçi sınıfı tatile çıkma olanağına

kavuşmuştur. içinde bulunduğumuz XXI. yüzyılda turizm artık yüz milyonlarca kişinin katıldığı, trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmış devasa bir ekonomik sektör ve kompleks bir toplumsal olgu hâline gelmiştir.

(7)

Turizmin toplumsal boyutunu değerlendirmek Turizm sadece bir ekonomik olgu olmasının ötesinde, bir

toplumsal olgudur. Bir hizmet sektörü olan turizm

faaliyetinde, üreticiler (turizm faaliyetinin gerçekleştiği ülke toplumu) ve tüketiciler (turistler) arasında bir

ekonomik mübadele ilişkisi ortaya çıkar. Turistler ile yerli halk arasındaki ilişki, sadece bir ekonomik ilişki olmanın ötesinde, aynı zamanda bir sosyal ilişkidir. Dolayısıyla

turizm ekonomik boyutunun yanı sıra, toplumsal boyutu ile de anlaşılmalıdır.

(8)

Turizm ile birlikte değişen değerler:

• Turizmle birlikte değişen en önemli yaşam biçimi değişimi, hayatın anlamına ilişkin olan değer Yargı'sındaki değişimdir. insanlar hayatlarından keyif almalıdır çünkü hayat

yaşanılası ve keyif alınası bir şeydir. Bu balamda, tatil yapmak artık lüks değildir, modern yaşamın bir gerekliliğidir.

• insanlar, kentsel yaşamın güçlükleri ve karmaşıklığı nedeniyle doğal çevreye duyarlı olmaya başlamışlar ve her fırsat bulduklarında doğal ortam içinde bulunmak ister hâle gelmişlerdir.

• Sağlık problemleri ve fiziksel denge, öncelikli kaygı duyulacak faktörler olarak

görünmektedir. Bu kaygılar, beden ve zihin arasındaki uyumu sağlamaya yardımcı olur.

• Para biriktirme eğilimi azalır, para harcama eğilimi artar.

• Benzer sosyal çelişkiler içeren bireysellik, gittikçe daha fazla değişim ve yaratıcılık ister.

• insanlar, duygusal heyecanlara karşı giderek daha duyarlı hâle gelmişlerdir.

(9)

Turizm sosyolojisinin ne olduğunu açıklamak. Turizm sosyolojisi, turizmin toplumsal boyutunu inceler. Turist ile yerli halk arasında ortaya çıkan

toplumsal ilişkinin incelenmesi, turizm sosyolojinin asıl konusunu oluşturur.

Turizm faaliyetlerinin gerçekleştiği toplumun, turizmin gelişme sürecinden nasıl etkilendiğinin anlaşılmasının yan› sıra, turistlerin yerli halktan nasıl etkilendiğinin araştırılması da turizm sosyolojisinin konuları arasındadır.

Turizmin gelişmesi, yerli halk üzerinde birçok bir toplumsal etki yaratır. Yerli halk ile turistler arasındaki etkileşim süreci içinde, yerli halkın davranışları giderek turistlerin davranışlarına benzemeye başlar.

Bu, turizmin etkisiyle ortaya çıkan toplumsal değişimin ilk aşamasıdır. işte yukarıda işaret edilen değişim sürecinin anlaşılması, turizm sosyolojisinin inceleme alanını oluşturur.

(10)

Turizm ve ücretli izinlerin ilişkisini açıklamak. Turizmin kitleselleşerek toplumsal bir boyut kazanması, büyük ölçüde işçi sınıfının ücretli yıllık izin haklarını elde

etmesiyle yakından ilgilidir. Ancak ücretli izin haklarının kazanılması sonucunda, orta sınıflar ve işçi sınıfı tatile çıkma olanağına kavuşmuş ve böylelikle turizm

yaygınlaşarak kitleselleşmiş ve toplumsal bir boyut kazanmıştır.

(11)

Boş zamanlar kavramını tanımlamak Toplumun geniş kesimleri, günlük çalışma saatlerinin 8 saate indirilmesi, hafta sonu izinleri ve ücretli yıllık izinler sonucunda, boş zamanlar kazanmıştır. işte bu boş zamanlar tatil ve turizm için gerekli olan zamanın ortaya çıkmasını sağlamiştır.

Boş zamanlar sayesinde, artık çalışma, yaşamın tek uğraşı olmaktan çıkmış; tatil, dinlenme, eğlenme, rekreasyon gibi etkinlikler yaşama anlam kazandıran etkinlikler hâline gelmiştir. Hatta boş zaman

etkinlikleri ve tatil çalışmanın önüne geçmiş, çalışmak ve üretmek

yoluyla yaşama anlam kazandırmanın yan›, boş zaman etkinlikleri ve tatil yoluyla yaşama anlam kazandırmak, daha öncelikli ve tercih edilen bir unsur hâline gelmiştir.

(12)

Turizmin davranışsal boyutunu tanımlamak Turistik davranışı güdüler hiyerarşisi boyutundan incelersek turistik davranış, üst düzey bir

güdü ve üst düzey bir gereksinimdir. Turistik davranışın

gerçekleşebilmesi için öncelikle, yeme, içme, cinsellik, barınma, kendini gerçekleştirme ve sosyalleşme gibi öncelikli güdülerin karşılanmış olması gerekir.

Turistik davranış ancak öncelikli güdülerin karşılanmasından sonra gündeme gelebilir. Bu anlamda turistik davranış, öncelikli güdülerin gerçekleşmiş olduğu gelişmiş refah toplumlarında gündeme gelebilir ve henüz bu güdülerin gerçekleşmemiş olduğu, gelişmekte olan

ülkelerde turistik davranışın gündeme gelmesi mümkün değildir.

(13)

Turizmin değerler sistemi boyutunu değerlendirmek Turizm değerler sistemini değiştirir. Çalışma, üretme, para biriktirme gibi değerin yerini; dinlenme, eğlenme, para harcama gibi

değerler almaya başlamıştır.

Modern toplumda refah düzeyinin artışıyla birlikte, çalışma ve üretmenin yanı sıra eğlenme, dinlenme, rekreasyon, gezip

yeni yerler görme temel toplumsal değerler hâline gelir.

Turizm bu yeni davranışların, gerçekleştirilmesi için bir araç hâline gelir ve bu davranışlar turizm sürecinde meydana

gelen toplumsal ilişkiler ile birlikte, yerli halka doğru yayılmaya başlar.

(14)

KAYNAKÇA

Prof.Dr. Muammer Tuna ve Doç.Dr. Aslıhan Aykaç Yanardağ , Turizm Sosyolojisi, Anadolu Üniversitesi, 1.baskı,2012

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir yıllık bekleme süresini doldurmamış olan bir işçinin yıllık ücretli izne hak kazanması mümkün değilse de işçi ve işverenin anlaşmasıyla, daha sonra doğacak

incelendiğinde; • Rekreasyonel Turizm • Bilimsel Turizm • iç Turizm • Sağlık Turizmi • Dinsel Turizm gibi farklı turizm türleri ile. karşılaşmaktadır.(Özkan,1989:

 Dinsel olarak kutsal kabul edilen yerlerin ziyaret edilesi, Antik Çağ’daki en önemli turizm faaliyetlerinden birisidir.. Antik Çağ’da ziyaret edilen kutsal yerlerin

Öncelikle kültür, gerek birtakım geleneksel etkinlikler, ritüeller gerekse belli bir yöreye özgü kültürel, maddi değerlerin turistlere yönelik olarak üretilmesi ve

Bunun yanı sıra küresel piyasaların bütünleşmesi, malların ve hizmetlerin yerkürenin tüm piyasa alanlarına yayılmasına neden olmuş ve buna karşılık bir küresel tüketim

Dolayısıyla doğal çevreye duyarlı ve saygılı bir turizm etkinliği, bir yandan söz konusu çevresel kaynakların. sürdürülebilirliğini sağladığı gibi, diğer yandan,

Aynı zamanda sınıf kültürü kavramını, sanatsal üretim gibi bireysel yaratımları içeren anlamda değil, kendisini öncelik- le sosyal ilişkilerde gösteren,

Özellikle serbest piyasa ilişkilerinin ekonomi rasyonalitesinin başat kılındığı özel alanın kamusal alanı tümüyle ele geçirmeye başladığı bu küresel