Turizm Sosyolojisi
Küreselleşme ve turizm
• KÜRESELLEŞME NEDİR?
• KÜRESEL PİYASA AĞININ YERELE ETKİSİ
• MEKÂN, KÜLTÜR, TÜKETİM:
TURİZMİN YENİDEN İNŞASI
• KÜRESEL TURİZMDE PLANLAMA VE YÖNETİM
KÜRESELLEŞME NEDIR?
Küreselleşmenin Temel Özellikleri
İçinde bulunduğumuz dünya düzenini ve toplumsal yapıyı en iyi tanımlayan kavram küreselleşme kavramdır. Bu aynı zamanda sosyal bilimler alanındaki çağdaş çalışmaların da odak noktasını
oluşturmaktadır. Farklı açılardan farklı unsurlarıyla tanımlanabilecek küreselleşme kavramı, burada turizm açısından önem teşkil eden boyutlarıyla değerlendirilecektir. Bu anlamda küreselleşme, belirli tarihsel koşulların ortaya çıkması sonucu, gelişen iletişim ve ulaşım teknolojilerinin de katkısıyla dünya sisteminin politik, ekonomik ve sosyal alanda köklü bir dönüşüm geçirmesini ifade etmektedir.
Öncelikle küreselleşmenin nedenlerine baktığımızda, en temel neden tarihsel bağlamdır. 1945’te II. Dünya Savaşı’nın bitmesiyle ortaya çıkan çift kutuplu uluslararası yapı Soğuk Savaş olarak adlandırılmaktadır. Soğuk Savaş dönemi güçlü ulus-devletlerin ve iç piyasaya dönük kapalı ekonomilerin hâkim olduğu ve uluslararası ilişkilerin Batı Bloku ve Sovyet Bloku içinde gerçekleştiği bir yapıydı.
1970’lerden itibaren uluslararası barışın yerleşmesi ve ulusal ekonomilerin yeniden inşa sürecini tamamlamasıyla birlikte Soğuk Savaş döneminde bir
yumuşama meydana geldi. Bu yumuşama, ulusal ekonomilerin dışa açılmasını, ulus-devlet sınırlarının sermaye, mallar ve insanların hareketliliğine izin verecek biçimde zayıflamasını ve daha önce bloklar içinde gerçekleşen uluslararası
ilişkilerin küresel düzlemde gerçekleşmesine yol açtı. 1980’lere gelindiğinde
dünya artık politik ve ekonomik alanlarda yeni bir örgütsel yapıya doğru yönelmiş;
bu durum sosyal yapılara ve ilişkilere de yansımıştır.
Küreselleşmenin en önemli boyutu bireyleri doğrudan etkilediği için toplumsal
hayatta ortaya çıkmıştır. Öncelikle ulusal sınırların zayıflamasına karşılık ekonomik ilişkilerin her düzeyde belirleyici olması, köklü bir toplumsal dönüşüme yol
açmıştır. Bilginin daha kolay ulaşılır olması, kültürler ve toplumlar arası etkileşimi artırmıştır. Artan insan hareketliliği de bu etkileşimde rol oynamıştır. Bunun yanı sıra küresel piyasaların bütünleşmesi, malların ve hizmetlerin yerkürenin tüm piyasa alanlarına yayılmasına neden olmuş ve buna karşılık bir küresel tüketim toplumu ortaya çıkmıştır. Ancak bu unsurlar aynı zamanda toplumlar›, toplumsal ilişkileri ve sonuç olarak bireyleri de tektipleştirme eğilimi göstermektedir. Buna karşılık farklı kimlik unsurlarını vurgulayan kimlik politikalar› yükselişe geçmiş, yerel unsurlar ve kültürler küreselleşmenin yayılımına ve tehditlerine karşı direniş göstermeye başlamışlardır.
KÜRESEL PIYASA AĞININ YERELE ETKISI
Küresel Tüketim Kültürünün Yükselişi
Dünya ekonomisi, 1945’ten yaklaşık 1970’lere kadar olan dönemde, II. Dünya Savaşı’nda ekonomileri çöken erken sanayileşmiş ülkelerin ekonomilerinin yeniden inşa süreci ve bağımsızlıklarını yeni kazanmış eski sömürge ülkelerinin kalkınma atılımlarıyla şekilleniyordu. Bu dönemde
belirleyici olan ulusal ekonomilerin inşası ve iç piyasanın
taleplerinin karşılanmasıydı.
Küresel tüketim toplumu, küresel piyasaların bütünleşmesiyle birlikte artan sermaye ve malların hareketliliği sonucu bireylerin giderek daha fazla tüketime odaklanması şeklinde ortaya çıktı. Bu odaklanma, bireylerin ihtiyacından fazla hatta ekonomik olarak
karşılayabileceğinden de fazla tüketmesi anlamına gelmekteydi.
Kapitalist sistem, ürün çeşitliliği, tasarım, markalaşma, pazarlama ve benzeri işletme teknikleriyle bireylerin daha fazla tüketmesine yol açtı. Bu tüketim odaklı yaşam biçimi, küresel piyasalarda bir talep sürekliliği sağlayarak sermayenin karlılığının da sürmesini sağladı. Dolayısıyla, bireyler aslında kendi ihtiyaçlar› için değil, küresel piyasanın devamlılığı için tüketir oldu.
MEKÂN, KÜLTÜR, TÜKETIM: TURIZMIN YENIDEN INŞASI
Destinasyonun Tanımlanması
Herhangi bir sahil kasabasını turizm destinasyonuna dönüştüren koşullar nelerdir?
Bir başka deyişle, küçük sahil kasabası yerine turizm destinasyonu kavramını kullanarak tam olarak nasıl bir mekânı ifade etmeye çalışıyoruz? Bir bölgenin ya da herhangi bir yerleşim alanının turizm destinasyonu olarak tanımlanması için öncelikle turizm piyasasında pazarlanacak doğal veya kültürel kaynaklara sahip olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, turizm destinasyonu turistlerin tatilleri ve seyahatleri sırasında temel gereksinimlerini karşılayacak altyapıya sahip olmaları anlamına gelmektedir. Bu altyapı yollar, oteller, restoranlar, eğlence yerleri ve bunun yanı sıra bu alanlarda verilen hizmetleri tamamlayıcı başka altyapı
unsurları içerir. Son olarak günümüzde bir turizm destinasyonunun küresel turizm pastasından pay alabilmesi için tanıtımının yapılması ve bir farkındalık yaratılması gerekmektedir.
Etno -peyzajlar, günümüz turizm destinasyonunda yalnızca turistlerin değil aynı zamanda yerli nüfusun da karmaşıklaştığına işaret etmektedir. Bir yandan
yabancı turist akını diğer yandan turizm sektörünün istihdam olanaklar› için göç edenler sosyal yapıda bir çeşitlilik yaratmaktadır. Teknolojik gelişmeler sonucu artan bilgi akışları bir destinasyonun tanıtımı açısından merkezi önem taşımaktadır. Günümüz turisti seyahat etmeden önce gittiği yer hakkında
internetten bilgi toplamaktadır. Dolayısıyla turizm destinasyonunun sahip
olduğu doğal ve kültürel kaynaklar kadar bunların internet ortamında kitlelere sunumu da kaçınılmazdır. Finans-peyzajlar›, turizmde özellikle büyük yatırımlar ve yüksel gelirli turistler aracılığıyla kendini göstermektedir. Dubai bu noktada iyi bir örnek olabilir. Aslında iklimi ve doğal yapısı turizm açısından elverişli olmasa da Dubai, küresel kültürel akışları lehine kullanarak yaratılan bir
destinasyon projesidir. Yedi yıldızlı oteller, yapay adalar ve her türlü tüketimi karşılayacak alışveriş ortamlarıyla Dubai tipik bir küresel turizm
destinasyonudur. Turizm açısından en önemli boyut sayılabilecek medya-
peyzajları, yaratılan turizm imajının küresel düzlemde bir destinasyon için ne kadar merkezi olduğuna işaret etmektedir.
KAYNAKÇA
Prof.Dr. Muammer Tuna ve Doç.Dr. Aslıhan Aykaç Yanardağ , Turizm Sosyolojisi, Anadolu Üniversitesi, 1.baskı,2012