Prof.Dr.Ümit AKAL
Prof.Dr.Ümit AKAL
ANESTEZİ ANESTEZİ
HİSSİZLİK
HİSSİZLİK
GENEL ANESTEZİ
GENEL ANESTEZİ
KONTROLLÜ
BİLİNÇSİZLİK
KONTROLLÜ
BİLİNÇSİZLİK
Lokal anestezi;
Vücudun sınırlı bir alanında, sinir uçlarındaki eksitasyonun depresyonu veya periferik sinirlerdeki iletim prosesinin inhibisyonu sonucu oluşan duyu kaybıdır.
Bilinç kaybı olmaksızın ağrının elimine edilmesidir.
Lokal anestezi;
Vücudun sınırlı bir alanında, sinir uçlarındaki eksitasyonun depresyonu veya periferik sinirlerdeki iletim prosesinin inhibisyonu sonucu oluşan duyu kaybıdır.
Bilinç kaybı olmaksızın ağrının elimine edilmesidir.
Uygun yoğunlukta kullanıldıkları zaman uygulama yerinden başlayarak sinir iletimini
geçici olarak bloke eden ilaçlara, “lokal anestezikler”
adı verilir.
Uygun yoğunlukta kullanıldıkları zaman uygulama yerinden başlayarak sinir iletimini
geçici olarak bloke eden ilaçlara, “lokal anestezikler”
adı verilir.
LOKAL ANESTEZİ LOKAL ANESTEZİ
Lokal anestezik ajanlar Lokal anestezik ajanlar
Soğuk (etil klorid, cryoprobe, buz) Basınç
Soğuk (etil klorid, cryoprobe, buz) Basınç
Diğer ilaçlar
•Antihistaminik
•Analjezik
•Ataraktik
•Antiaritmik Diğer ilaçlar
•Antihistaminik
•Analjezik
•Ataraktik
•Antiaritmik
Erythroxylum cocca
1860-Albert Nieman
1880-Vasilius Von Anrep
1884-Carl Koller
1885-William Hallsted
1904-Alfred Einhorn
1905-H.Braun
1929-Amid yapılı ilk L.A.
1943-Nils Löfren
1946-Gordh
1953
Erythroxylum cocca
1860-Albert Nieman
1880-Vasilius Von Anrep
1884-Carl Koller
1885-William Hallsted
1904-Alfred Einhorn
1905-H.Braun
1929-Amid yapılı ilk L.A.
1943-Nils Löfren
1946-Gordh
1953
LOKAL ANESTEZİKLERİN GELİŞİMİ LOKAL ANESTEZİKLERİN GELİŞİMİ
(Peru-Bolivya)-cocaine Cocaine’in izolasyonu
Müköz membranda cocaine’in farmakolojik etkisi
Cocaine’in oftalmolojide topikal kullanımı
%4’lük cocaine ile intraoral mandibuler blok
Procaine’in sentezi
Procaine ile ilk klinik uygulama Nuperkain
Lidocaine’in sentezi
Lidocaine ile ilk klinik uygulama Prilocaine’in sentezi
(Peru-Bolivya)-cocaine Cocaine’in izolasyonu
Müköz membranda cocaine’in farmakolojik etkisi
Cocaine’in oftalmolojide topikal kullanımı
%4’lük cocaine ile intraoral mandibuler blok
Procaine’in sentezi
Procaine ile ilk klinik uygulama Nuperkain
Lidocaine’in sentezi
Lidocaine ile ilk klinik uygulama Prilocaine’in sentezi
Lokal anestezik maddeler, diş hekimliğinde en sık kullanılan ilaçlardır ve günümüzde çok az kullanılan kokain dışında hepsi sentetiktir.
Lokal anestezik maddeler, diş hekimliğinde en sık kullanılan ilaçlardır ve günümüzde çok az kullanılan kokain dışında hepsi sentetiktir.
Kokain molekülünün modifikasyonu
yoluyla, kimyasal yapılarıyla lokal anestezik
özellikleri arasında kesin bir ilişki bulunan çok sayıda lokal anestezik üretilebilmektedir.
Kokain molekülünün modifikasyonu
yoluyla, kimyasal yapılarıyla lokal anestezik
özellikleri arasında kesin bir ilişki bulunan çok sayıda lokal anestezik üretilebilmektedir.
Sentez edilebilecek lokal anestezik sayısı sınırsızdır.
Sentez edilebilecek lokal anestezik sayısı
sınırsızdır.
Yapısal değişiklikler genellikle maddenin etki süresini, gücünü, toksisitesini, difüzyon kapasitesini ve etkinin derinliğini
değiştirmektedir.
Yapısal değişiklikler genellikle maddenin etki süresini, gücünü, toksisitesini, difüzyon kapasitesini ve etkinin derinliğini
değiştirmektedir.
Yeni bileşiklerin sentezinde amaç, sistemik ve lokal toksisiteyi azaltarak daha güçlü
(potent) ajanlar üretmektir.
Yeni bileşiklerin sentezinde amaç, sistemik ve lokal toksisiteyi azaltarak daha güçlü
(potent) ajanlar üretmektir.
İstisnaları olmakla birlikte, çoğu kez maddenin gücü arttıkça toksisitesi de artmaktadır.
İstisnaları olmakla birlikte, çoğu kez
maddenin gücü arttıkça toksisitesi de
artmaktadır.
Polarizasyon
Depolarizasyon
Repolarizasyon
Restorasyon
Polarizasyon
Depolarizasyon
Repolarizasyon
Restorasyon
İyon teorisine göre sinirin uyarılmasının ve iletiminin gerçekleştiği fazlar
İyon teorisine göre sinirin uyarılmasının
ve iletiminin gerçekleştiği fazlar
sinir akson membranı sinir akson membranı
sodyum kanalı sodyum kanalı
K+ K+
Na+ Na+
istirahat fazı kanallar kapalı
istirahat fazı
kanallar kapalı -70-90 mV-70-90 mV
1 1
sinir akson membranı sinir akson membranı
sodyum kanalı sodyum kanalı
K+ K+
Na+ Na+
uyarılmış lif kanallar açık
Na+ içeri giriyor uyarılmış lif kanallar açık
Na+ içeri giriyor
potansiyelde yükselme potansiyelde
yükselme
2 2
sinir akson membranı sinir akson membranı
sodyum kanalı sodyum kanalı
K+ K+ Na+
Na+
depolarize hücre kanallar kapanıyor depolarize hücre
kanallar kapanıyor
+20+30 mV +20+30 mV
3 3
sinir akson membranı sinir akson membranı
sodyum kanalı sodyum kanalı
K+ K+ Na+
Na+
potansiyelde düşme potansiyelde
düşme
4 4
K+ dışarı çıkıyor
K+ dışarı çıkıyor
sinir akson membranı sinir akson membranı
sodyum kanalı sodyum kanalı
K+ K+ Na+
Na+
-70-90 mV -70-90 mV
5 5
lifte
repolarizasyon Na/K pompası dengeyi restore
ediyor lifte
repolarizasyon Na/K pompası dengeyi restore
ediyor
İyon teorisine göre, lokal anestezikler
depolarizasyon fazında etkili olur ve membranı stabilize ederek bu faza engel olmak yoluyla
lokal anesteziyi gerçekleştirirler.
İyon teorisine göre, lokal anestezikler
depolarizasyon fazında etkili olur ve membranı stabilize ederek bu faza engel olmak yoluyla
lokal anesteziyi gerçekleştirirler.
Başlangıçta uyarılma eşiği yükselir; aksiyon potansiyeli oluşumu yavaşlar. Bunun
sonucunda iletim yavaşlar ve doz arttıkça iletim tamamen durur.
Başlangıçta uyarılma eşiği yükselir; aksiyon potansiyeli oluşumu yavaşlar. Bunun
sonucunda iletim yavaşlar ve doz arttıkça
iletim tamamen durur.
Lokal anestezikler, sinir lifi membranını
stabilize ederek depolarizasyona engel olurlar.
Bir başka deyişle lokal anestezikler, sodyum ve potasyum iyonlarına karşı geçirgenliği bozan membran stabilizatörleridir.
Lokal anestezikler, sinir lifi membranını
stabilize ederek depolarizasyona engel olurlar.
Bir başka deyişle lokal anestezikler, sodyum ve
potasyum iyonlarına karşı geçirgenliği bozan
membran stabilizatörleridir.
Lokal anesteziklerin zardaki fosfolipidlerle
birleşerek Na, K ve Ca iyonlarının zardan geçişini önledikleri,
Protein reseptörü ile birleşerek uyarıların protein reseptörlerinin gözenek çapında yaptığı genişlemeyi önledikleri,
Sodyum reseptörleri ile birleşerek sodyum kanallarını tıkadıkları,
Membranın hidrokarbon bölgesine penetre olarak bu bölgeyi genişlettikleri ve böylece sodyum
kanallarının tıkanmasına yol açtıkları ileri sürülmektedir.
Lokal anesteziklerin zardaki fosfolipidlerle
birleşerek Na, K ve Ca iyonlarının zardan geçişini önledikleri,
Protein reseptörü ile birleşerek uyarıların protein reseptörlerinin gözenek çapında yaptığı genişlemeyi önledikleri,
Sodyum reseptörleri ile birleşerek sodyum kanallarını tıkadıkları,
Membranın hidrokarbon bölgesine penetre olarak bu bölgeyi genişlettikleri ve böylece sodyum
kanallarının tıkanmasına yol açtıkları ileri sürülmektedir.
Membran stabilizasyonunun mekanizmasına yönelik teoriler:
Membran stabilizasyonunun mekanizmasına yönelik
teoriler:
Herhangi bir sinir lifinde, sinir iletimini belli zamanda bloke edebilecek minimum yoğunluktur.
“Cm” olarak gösterilir.
Her lokal anestezik ajan, belli bir sinir çapı için spesifik bir Cm’a sahiptir.
Herhangi bir sinir lifinde, sinir iletimini belli zamanda bloke edebilecek minimum yoğunluktur.
“Cm” olarak gösterilir.
Her lokal anestezik ajan, belli bir sinir çapı için spesifik bir Cm’a sahiptir.
“Minimum Anestezik Yoğunluk”
“Minimum Anestezik Yoğunluk”
Lokal anesteziğin konsantrasyonu Cm’dan düşük olursa iletimi durdurmak mümkün olmaz.
Dolayısıyla Cm, lokal anesteziklerin etkinliğinde bir standart olarak kabul edilir.
Cm’u etkileyen faktörler:
- Sinir lifinin çapı - pH
- Kalsiyum konsantrasyonu - Sinir stimülasyon hızı
Lokal anesteziğin konsantrasyonu Cm’dan düşük olursa iletimi durdurmak mümkün olmaz.
Dolayısıyla Cm, lokal anesteziklerin etkinliğinde bir standart olarak kabul edilir.
Cm’u etkileyen faktörler:
- Sinir lifinin çapı - pH
- Kalsiyum konsantrasyonu - Sinir stimülasyon hızı
“Minimum Anestezik Yoğunluk”
“Minimum Anestezik Yoğunluk”
Periferik Sinir Lifleri Periferik Sinir Lifleri
A lifleri: Miyelinli somatik sinir lifleri A lifleri: Miyelinli somatik sinir lifleri
a) Kası innerve eden sinirler a) Kası innerve eden sinirler afferent: Grup I-IV lifler afferent: Grup I-IV lifler efferent: alfa motor nöron efferent: alfa motor nöron gamma motor nöron gamma motor nöron b) Kutanöz sinirler
b) Kutanöz sinirler
afferent: alfa ve delta lifleri afferent: alfa ve delta lifleri
B lifleri: B lifleri: Miyelinli otonomik preganglionik Miyelinli otonomik preganglionik sinir lifleri
sinir lifleri
C lifleri: C lifleri: Miyelinsiz somatik ve otonomik Miyelinsiz somatik ve otonomik sinir lifleri
sinir lifleri
PERİFERİK SİNİR FİZYOLOJİSİ
Lif tipi modalite Çap
(mm)
İletim (m/s)
Aα propsiosepsiyonMotor 12-30 70-120
Aβ propsiosepsiyonDokunma 5-12 30-70
Aγ Motor (kas) 3-6 15-30
Aδ Ağrı soğukdokunma 2-5 12-30
B Pregangotonom <3 3-14
C dorsal
kök
Ağrı, ısı soğuk dokunma
0.4-1.2 0.5-2
C
sempatik
Postgang
sempatik 0.3-1.3 0.7-2.3
Blok için gerekli minimum anestezik konsantrasyonu lifin çapı arttıkça yükselir.
Örneğin;
Aα = 2 X Aγ
Vazomotor
Soğuk
Sıcaklık
Yavaş ağrı
Hızlı ağrı
Dokunma
Motor
Ortak his
Baskı
Vazomotor
Soğuk
Sıcaklık
Yavaş ağrı
Hızlı ağrı
Dokunma
Motor
Ortak his
Baskı
Lokal anestezikler mixed bir sinire
uygulandığında fonksiyon kaybolma sırası Lokal anestezikler mixed bir sinire
uygulandığında fonksiyon kaybolma sırası
Ağrı
Isı
Dokunma
Proprioseption
İskelet kaslarının tonusu
Ağrı
Isı
Dokunma
Proprioseption
İskelet kaslarının tonusu Lokal anestezikler duyusal bir sinire
uygulandığında fonksiyon kaybolma sırası Lokal anestezikler duyusal bir sinire
uygulandığında fonksiyon kaybolma sırası
Asitle birleştiğinde suda eriyebilen tuz oluşturan zayıf baz yapısındaki lokal
anestezikler, solüsyon halinde iken (+) yüklü katyon ve serbest baz (yüksüz, yağda çözünen form) şeklinde ayrışırlar.
Asitle birleştiğinde suda eriyebilen tuz oluşturan zayıf baz yapısındaki lokal
anestezikler, solüsyon halinde iken (+) yüklü katyon ve serbest baz (yüksüz, yağda çözünen form) şeklinde ayrışırlar.
Serbest baz solüsyonun penetrasyonunu sağlarken katyonik form da farmakolojik olarak aktif olan kısımdır.
Serbest baz solüsyonun penetrasyonunu
sağlarken katyonik form da farmakolojik
olarak aktif olan kısımdır.
Günümüzde kullanılan lokal anesteziklerin çoğunun pH’sı 7.7-9.0 arasındadır. Diğer bir deyişle, bu pH’da katyon (iyonize) ve serbest (noniyonize) baz miktarı eşittir.
Günümüzde kullanılan lokal anesteziklerin çoğunun pH’sı 7.7-9.0 arasındadır. Diğer bir deyişle, bu pH’da katyon (iyonize) ve serbest (noniyonize) baz miktarı eşittir.
Düşük pH’lı ortamlarda, açığa çıkan serbest baz asitlerle kolayca nötralize edileceğinden
anestezik madde etkisiz kalmaktadır. Bu
nedenle enflamasyon, akut enfeksiyon ve apseli dokularda lokal anestezik etki elde edilemez.
Düşük pH’lı ortamlarda, açığa çıkan serbest baz asitlerle kolayca nötralize edileceğinden
anestezik madde etkisiz kalmaktadır. Bu
nedenle enflamasyon, akut enfeksiyon ve apseli
dokularda lokal anestezik etki elde edilemez.
amid veya ester bağı amid veya
ester bağı
aromatik (lipofilik)
grup aromatik (lipofilik)
grup
amin (hidrofilik)
grubu amin (hidrofilik)
grubu
N N
R R R R
ara zincir
ara zincir
LOKAL ANESTEZİKLERİN KİMYASAL MODELİ
LOKAL ANESTEZİKLERİN
KİMYASAL MODELİ
Emilim (absorbsiyon) - Doz
- Enjeksiyon yeri
- Vazopressör maddeler - Fizikokimyasal özellikler - Farmakolojik özellikler
Dağılım (distrübisyon)
Yıkım ve atılım (ekskresyon)
Emilim (absorbsiyon) - Doz
- Enjeksiyon yeri
- Vazopressör maddeler - Fizikokimyasal özellikler - Farmakolojik özellikler
Dağılım (distrübisyon)
Yıkım ve atılım (ekskresyon)
LOKAL ANESTEZİKLERİN METABOLİZMASI
LOKAL ANESTEZİKLERİN
METABOLİZMASI
K A N K A N
Yavaş denge bölgesi Yavaş denge bölgesi
Beyin
Miyokard Akciğerler Karaciğer Beyin
Miyokard Akciğerler Karaciğer
Hızlı denge bölgesi Hızlı denge bölgesi
Eliminasyon Eliminasyon Yağ
Kas Yağ Kas
Enjeksiyon bölgesi Enjeksiyon
bölgesi
Plazma ve eritrositlerdeki
kolinesteraz Plazma ve eritrositlerdeki
kolinesteraz
Böbrekler yoluyla eliminasyon Böbrekler yoluyla eliminasyon
Ester grubu Ester grubu
Karaciğer mikrozomal
enzimleri Karaciğer mikrozomal
enzimleri
Amid grubu Amid grubu
Lokal etki
Sistemik etki
Lokal etki
Sistemik etki
LOKAL ANESTEZİKLERİN ETKİLERİ LOKAL ANESTEZİKLERİN ETKİLERİ
LOKAL ANESTEZİKLERİN SİSTEMİK ETKİLERİ
LOKAL ANESTEZİKLERİN SİSTEMİK ETKİLERİ
Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri
Santral sinir sistemi üzerindeki etkileri
Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri
Santral sinir sistemi üzerindeki etkileri
Miyokardda kontraktilite, eksitabilite ve iletim hızını azaltırlar.
Anormal veya hasarlı miyokard liflerinde otomatizmayı baskılayarak aritmileri önlerler.
Bunu, aksiyon potansiyeli oluşum hızını yavaşlatarak yaparlar.
Miyokardda kontraktilite, eksitabilite ve iletim hızını azaltırlar.
Anormal veya hasarlı miyokard liflerinde otomatizmayı baskılayarak aritmileri önlerler.
Bunu, aksiyon potansiyeli oluşum hızını yavaşlatarak yaparlar.
Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri
Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri
Damar düz kasında farklı etkileri vardır.
Kokain vazokonstriksüyon yaparken
diğerlerinin dual etkisi sözkonusudur. Düşük dozlarda vazokonstriksüyon, klinik kullanım dozlarında ise vazodilatasyon yaparlar.
Amid tipi bir lokal anestezik olan
bupivacaine ile aşırı dozda, tedaviye cevap vermeyen kardiyak arrest olguları
bildirilmiştir.
Damar düz kasında farklı etkileri vardır.
Kokain vazokonstriksüyon yaparken
diğerlerinin dual etkisi sözkonusudur. Düşük dozlarda vazokonstriksüyon, klinik kullanım dozlarında ise vazodilatasyon yaparlar.
Amid tipi bir lokal anestezik olan
bupivacaine ile aşırı dozda, tedaviye cevap vermeyen kardiyak arrest olguları
bildirilmiştir.
Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri
Kardiyovasküler sistem üzerindeki etkileri
Tüm lokal anestezikler, kan-beyin bariyerini
kolaylıkla aşarlar. S.S.S.’nde önce stimülasyon, sonra depresyona yol açarlar.
Başlangıçta dil ve ağız çevresinde uyuşukluk, baş dönmesi, sakinlik hali, oryantasyon bozukluğu, kulak çınlaması, nistagmus, bulantı ve kusma görülür.
Tüm lokal anestezikler, kan-beyin bariyerini
kolaylıkla aşarlar. S.S.S.’nde önce stimülasyon, sonra depresyona yol açarlar.
Başlangıçta dil ve ağız çevresinde uyuşukluk, baş dönmesi, sakinlik hali, oryantasyon bozukluğu, kulak çınlaması, nistagmus, bulantı ve kusma görülür.
Santral sinir sistemi üzerindeki etkileri
Santral sinir sistemi üzerindeki etkileri
Doz arttıkça huzursuzluk, sinirlilik, sıkıntı, iğnelenme, karıncalanma, titreme ve kas
seyirmeleri (fasikülasyonlar) görülür.
Doz daha da yükselince ise, konvülziyonlar, apne, kardiyovasküler kollaps ve koma gelişir.
Tüm bunlar meduller depresyonun sonucudur.
Doz arttıkça huzursuzluk, sinirlilik, sıkıntı, iğnelenme, karıncalanma, titreme ve kas
seyirmeleri (fasikülasyonlar) görülür.
Doz daha da yükselince ise, konvülziyonlar, apne, kardiyovasküler kollaps ve koma gelişir.
Tüm bunlar meduller depresyonun sonucudur.
Santral sinir sistemi üzerindeki etkileri
Santral sinir sistemi üzerindeki etkileri
İlacın fazla miktarda ve yüksek konsantrasyonda verilmesi,
İlacın intravenöz olarak verilmesi,
İlacın yıkım hızının yavaş olması,
İlacın hızlı enjeksiyonu,
İlacın vaskülarizasyondan zengin bir alana verilmesi ve dolaşıma hızlı geçmesi.
İlacın fazla miktarda ve yüksek konsantrasyonda verilmesi,
İlacın intravenöz olarak verilmesi,
İlacın yıkım hızının yavaş olması,
İlacın hızlı enjeksiyonu,
İlacın vaskülarizasyondan zengin bir alana verilmesi ve dolaşıma hızlı geçmesi.
Lokal anesteziklerin yol açacağı sistemik toksisite belirli faktörlere bağlıdır:
Lokal anesteziklerin yol açacağı sistemik
toksisite belirli faktörlere bağlıdır:
Lokal anesteziklerin çoğu vazodilatör olduğu için, solüsyonlara bir vazopressör
eklenmesi hem etki sürelerini uzatmakta, hem de sistemik reaksiyonların gelişmesi olasılığını azaltmaktadır.
Vazopressörsüz lokal anesteziklerin daha az miktarları, vazopressörlü olanların daha yüksek miktarlarından daha fazla sistemik toksisiteye yol açmaktadır. Bu yüzden de
vazopressör kullanımı son derece önemlidir.
Lokal anesteziklerin çoğu vazodilatör olduğu için, solüsyonlara bir vazopressör
eklenmesi hem etki sürelerini uzatmakta, hem de sistemik reaksiyonların gelişmesi olasılığını azaltmaktadır.
Vazopressörsüz lokal anesteziklerin daha az miktarları, vazopressörlü olanların daha yüksek miktarlarından daha fazla sistemik toksisiteye yol açmaktadır. Bu yüzden de
vazopressör kullanımı son derece önemlidir.
Maddenin kimyasal yapısı,
Maddenin konsantrasyonu,
Enjekte edilen solüsyon hacmi,
Enjeksiyon yeri,
Anestezik tuzun ve serbest bazın difüzyon oranları,
Vazokonstriktör ilavesi.
Maddenin kimyasal yapısı,
Maddenin konsantrasyonu,
Enjekte edilen solüsyon hacmi,
Enjeksiyon yeri,
Anestezik tuzun ve serbest bazın difüzyon oranları,
Vazokonstriktör ilavesi.
Lokal anesteziklerin etkinliği şu faktörlere bağlıdır:
Lokal anesteziklerin etkinliği şu
faktörlere bağlıdır:
Lokal Anesteziklerin Etki Başlangıcına (Latent Süreye)Etkili Faktörler
Lokal Anesteziklerin Etki Başlangıcına (Latent Süreye)Etkili Faktörler
Lokal anestezik tipi (pKa)Lokal anestezik tipi (pKa)(pKa:
(pKa:Hidrojen iyonlarını kabul etme yeteneğinin bir ölçüsü olan asidik iyonlaşma sabitesinin negatif logaritması olarak
tanımlanan ve bir asit veya bazın nispi gücünü gösteren değer)