• Sonuç bulunamadı

دواد يبأ ننس :باتكلانب قاحسسسإ نب ثعسسأشلا نب ناميلسسس دواد وسسبأ :فسسلؤملا:ىفوسستملا) يناتْسسسِجِّسلا يدأزلا ورمع نب دادأش نب ريشب275(سهديمحلا دبع نيدلا ييحم دمحم :ققحملاتوريب - اديص ،ةيرصعلا ةبتكملا :رأشانلا :ءازأجلا ددع4ةسسمدخ نمسسض وسسهو ،عوسسبطملل قس

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "دواد يبأ ننس :باتكلانب قاحسسسإ نب ثعسسأشلا نب ناميلسسس دواد وسسبأ :فسسلؤملا:ىفوسستملا) يناتْسسسِجِّسلا يدأزلا ورمع نب دادأش نب ريشب275(سهديمحلا دبع نيدلا ييحم دمحم :ققحملاتوريب - اديص ،ةيرصعلا ةبتكملا :رأشانلا :ءازأجلا ددع4ةسسمدخ نمسسض وسسهو ،عوسسبطملل قس"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

دواد يبأ ننس :باتكلا نب قاحسسسإ نب ثعسسأشلا نب ناميلسسس دواد وسسبأ :فسسلؤملا :ىفوسستملا) ينات ْسسسِجِّسلا يدأزلا ورمع نب دادأش نب ريشب 275 (سه ديمحلا دبع نيدلا ييحم دمحم :ققحملا توريب - اديص ،ةيرصعلا ةبتكملا :رأشانلا :ءازأجلا ددع 4

ةسسمدخ نمسسض وسسهو ،عوسسبطملل قسسفاوم باسستكلا ميقرسست]

نبا ةيسسأشاحو دوسسبعملا نوع هحرشب طبترم نتمو جيرختلا [ميقلا

Ebû Dâvûd (ö. 275/889)

Ebû Dâvûd Suleyman b. el-Eş‘as b. İshâk es-Sicistânî el-Ezdî, 202/817 senesinde İran ile Afganistan arasındaki bir sınır bölgesi olan Sicistan’da doğmuştur. Varlıklı bir aileye mensup olması ilim tahsili için ona kolaylık sağlamıştır. Dönemin âdeti üzere ilk öğrenimini kendi bölgesinde tamamlamış, daha sonra Horasan, Irak, Hicaz, Mısır, Suriye ve Cezire bölgelerindeki ilim merkezlerine seyahat etmiş ve bu merkezlerde uzun süre kalmıştır. Bu arada Tarsus’ta yirmi yıl ikamet etmiş, ömrünün son yıllarını da halifenin ricasıyla Basra’da geçirmiştir. O Basra’ya yerleştikten sonra Basra İslam coğrafyasının muhtelif bölgelerinden gelen ve ondan hadis öğrenmek için gelen ilim talebelerinin akınına uğramış ve tam bir ilmi cazibe merkezine dönüşmüştür. Ebû Dâvûd 275/888 tarihinde Basra’da yetmiş üç yaşında vefat etmiştir.

Ebû Dâvûd, aralarında Yahya b. Ma‘în, Ahmed b. Hanbel, Ali b. el-Medinî, Kuteybe b. Saîd, Musedded b. Muserhed ve el-Ka‘nebî gibi devrin meşhur bilginlerinin de bulunduğu dört yüzü aşkın hocadan hadis öğrenmiştir. Ebû Dâvûd’un fikrî, ilmî ve ahlakî bakımdan bilhassa Ahmed b.

Hanbel’den etkilendiği nakledilir. Kendisinden hadis öğrenen talebeleri arasında Kutub-i Sitte yazarlarından Tirmizî ve Nesaî’nin yanı sıra oğlu Abdullah ve İbn Ebî’d-Dunyâ gibi pek çok tanınmış isim vardır.

Ebû Dâvûd, hadislerin sahîhini zayıfından ayırmada ve hadis ilmine ve ravilerine ilişkin hususlarda otorite olarak kabul edilmiştir. Hadis ilmindeki yüksek konumundan dolayı gerek kendi dönemindeki hadis bilginleri ve gerekse daha sonrakiler tarafından ‘şeyhu’s-sunne’ ve

‘muhaddisu’l-Basra’ gibi unvanlarla taltif edilmiştir. Hatta kimilerine göre o, dünyada hadis için

(2)

yaratılmıştır. Kimilerine göre de, nasıl demir Dâvûd Peygamber (as) için yumuşatılmış ise, hadis de Ebû Dâvûd için aynı şekilde kolaylaştırılmıştır.

Ebû Dâvûd bazı kaynaklarda Şâfiî veya Hanbelî mezhebine mensup olarak gösterilmekteyse de, o daha çok herhangi bir mezhebi taklit etmeyen müstakil bir muhaddis olarak değerlendirilmiştir.

Kaynaklarda Ebû Dâvûd’a nispet edilen yirmiden fazla eserden söz edilir. Bunlardan bir kısmı yayımlanmış, bir kısmı ise ya yazma halinde yahut sadece ismen kaynaklarda geçmektedir. Onun en önemli eseri hiç kuşkusuz Sunen adlı hadis kitabıdır. Ayrıca Mekkeli bilginlere yazdığı ve Sunen’i hakkında bilgiler veriği er-Risâle ilâ Ehli Mekke fî Vasfi’s-Sunen ’i, mursel hadisleri ihtiva eden el-Merâsîl’i, Ahmed b. Hanbel’e sorulan bazı soruların Ebû Dâvûd tarafından kaydedilen cevaplarından oluşan Mesâ’ilu’l-İmam Ahmed’i ve zühd konusundaki hadisleri derlediği Kitabu’z- Zuhd’ü meşhur eserlerindendir.

Es-Sunen

Ebû Dâvûd’un Sunen’i, 500.000 hadis içinden seçilen ve ağırlıklı olarak ahkâma dair hadisleri bir araya getirmeyi hedefleyen bir eserdir. Telif tarihi tam olarak tespit edilemeyen Sunen’in, yazar tarafından takriben yirmi beş yıl okutulduğu belirtilmiştir. Sunen-i Ebû Dâvûd, yazarı henüz hayattayken Doğu’da ve Batı’daki ilim çevrelerinde ilgi görmeye başlamış, hatta Sahîhayn’den önce Endülüs bölgesine ulaşarak kabul görmüştür.

Eserinde kendisinden doğrudan nakilde bulunduğu hoca sayısı dört yüz kadar olsa da, Ebû Dâvûd’un Sunen’indeki rivayetlerin yarısından fazlası otuz civarında raviye/kaynağa dayanır.

Sunen’de 40 kitâb, 1889 bâb ve 5274 rivayet bulunmaktadır. Eserdeki tereccul, hâtem, mehdi ve melâhim başlıklı bölümler ilk olarak Ebû Dâvûd tarafından kullanılmıştır. Sunen ayrıca büyük ölçüde merfû‘ rivayetlerden oluşmakta, yanı sıra eserde 176 mevkûf ve 65 maktû‘ rivayet bulunmaktadır.

Ebû Dâvûd Sunen’ine ilgi ve teveccüh gösteren Mekkeli bilginler Sunen hakkında bizzat yazarından bilgi istemişlerdir. Onlara cevaben er-Risâle ilâ Ehli Mekke fî Vasfi’s-Sunen başlıklı kısa bir tanıtım yazısı kaleme alan Ebû Dâvûd, burada eseri hakkında bilgi vermiştir. Buna göre musannıf, Sunen’ine sadece ahkâm hadislerini almış; kitabında zuhd, amellerin faziletleri ve buna benzer konulardaki hadislere yer vermemiştir. Aldığı hadislerin büyük çoğunluğu, herkes

(3)

tarafından bilinen meşhûr hadislerdir. Ona göre, meşhûr, muttasıl ve sahîh olan bir hadisi reddetmek kimsenin haddi değildir. Bu sebeple o eserini bildiği sahîh hadislerden derlemeye çalışmıştır. Ancak ihtiyaç duyulduğunda mursel hadis ile delil getirilebileceği kanaatini benimsediğinden, eserinde özellikle sahîh hadisin bulunmadığı konularda 600 kadar mursel hadise yer vermiştir. Kitabında yer verdiği halde, hakkında her hangi bir değerlendirme yapmadığı hadisler sâlihtir, yani onlarla diğer hadislerle birlikte itibar olunabilir. Kitabında daha sağlam hadis bulamadığından dolayı isnadı ve ravisi çok zayıf olan bir hadise yer vermişse, bu türden rivayetlerin durumuna işaret etmiştir. Ona göre aşırı derecede olmayan zayıf hadis, kişisel görüş ve kıyastan önde gelir. Bu şartlar göz önünde bulundurularak Sunen-i Ebû Dâvûd’daki rivayetler sıhhat açısından genellikle hasen kategorisinde kabul edilmiştir.

Ebû Dâvud, Sunen’indeki bâbların tasnif ve isimlendirilmesinde en çok Mâlik’in (ö. 179/795) Muvatta’ından yararlanmıştır. Eserdeki bâb başlıkları genelde kısa ve yazarın fıkhî kanaatini yansıtacak niteliktedir. Ebû Dâvûd bir konuda birçok sahîh hadis mevcut olsa bile kitabın hacminin büyümemesi ve kitaptan istifadeyi kolaylaştırmak için bir bâb başlığı altında bir veya iki hadis vermiş, bütün tarikleri zikretmemiştir. Bununla birlikte farklı ve fazla bilgi ihtiva etmesi sebebiyle bazen bir hadisi değişik senedlerle tekrar nakletmiş, uzun hadislerin sadece ilgili kısmını alarak çoğu kez ihtisar yoluna gitmiştir. Gerekli gördüğü yerlerde ya başkalarından naklen veya bizzat kendi görüşü olarak bazı şahıslar hakkında değerlendirmelerde bulunmuş, bazen hadisin sebeb-i vurûduna ve garîb kelimelerine değinmiş, bazen de hadis hakkında bilgiler vermiştir.

Sunen-i Ebû Dâvûd yazıldığı zamandan itibaren fıkıh ve hadis bilginlerinin temel başvuru kaynaklarından bir olmuştur. Bunula birlikte ihtiva ettiği hadislerin isnadı, ravileri, muhtevası ve tasnifi açısından bazı tenkitlere uğramıştır. Eser üzerine yapılan çalışmalar arasında bilhassa Hattâbî’nin (ö. 388/998) Ma‘âlimu’s-Sunen’i ile Azîmâbâdî’nin (ö. 1911) Avnu’l-Ma‘bûd adlı şerhleri şöhret bulmuştur.

ِمِح لللمْلا بالتِك - 36

ِةلئاِمْلا ِن ْرلق يِف ُرلكْذُي الم ُبالب

، ٍبْهلو ُنْبا الن لرلبْخلأ ،ّيِرْهلمْلا لدُوالد ُنْب ُنالمْيللُس النلثّدلح - 4291

لدسسسيِزلي ِنْب لليِحا لر ل سسسأش ْنلع ، لبوّيلأ يِبلأ ُنْب ُديِع ل سسسس يِن لرسسسلبْخلأ

، ُمللْعلأ اسسلميِف ،لة لرسسْي لرُه يِبلأ ْنلع ،لةسسلملقْللع يِبلأ ْنلع ،ّيِرِفالعُمْلا

(4)

لهّللا ّنِإ» :للاسسلق لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع ُهسسللا ىّل لسسص ِهّللا ِلو ُسسس لر ْنلع اسسلهلل ُدّدسسلجُي ْنلم ٍةلن لسسس ِةلئاِم ّلسسُك ِس ْألر ىلللع ِةّمُ ْلا ِهِذلهِل ُثلعْبلي

ٍحْي لر ُ سسأش ُنْب ِنلمْحّرسسلا ُدسسْبلع ُهالولر» :لدُوالد وسسُب لأ للاسسلق .«اسسلهلنيِد

« لليِحا لر لأش ِهِب ْزُجلي ْملل ،ّيِنا لرلدْنلكْسِ ْلا

ِمو ّرلا ِمِح لللم ْنِم ُرلكْذُي الم ُبالب النلثّدسسلح ،لسُنوسسُي ُنْب ى لسسسيِع النلثّدسسلح ،ّيِلْيلفّنلا النلثّدسسلح - 4292

ُنْبالو ٌلوسسُحْكلم للاسسلم :للالق ،لةّيِطلع ِنْب لناّسلح ْنلع ،ّيِعا لأزْو ل ْلا

ْنلع النلثّدسسلحلف ، ْمُهلعلم ُتْلِملو لنالدسسْعلم ِنْب ِدِلالخ ىللِإ ،اّيِرلك لأز يِب لأ ىللِإ النِب ْقِللطْنا : ٌرْيلبُأج للالق :للالق ،ِةلنْدُهلا ِنلع ،ٍرْيلفُن ِنْب ِرْيلبُأج : لمّل ل سسسلو ِهْيلللع ُهللا ىّللص ّيِبّنلا ِبالحْصلأ ْنِم ٍلُأج لر ،ٍرلبْخِم يِذ للو ُسسس لر ُتْعِم لسسس :للاسسلقلف ،ِةسسلنْدُهلا ِنلع ٌرسسْيلبُأج ُهلللألسلف ُهالنْيلتلألف لمو ّرسسلا لنوُحِلا لسسصُتلس " :ُلوسسُقلي لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع ُهللا ىّللص ِهّللا

، ْمُكِئا لرلو ْنِم اّوُدسسسسلع ْمُهلو ْمُتْنلأ لنو ُزسسسسْغلتلف ،اسسسسًنِمآ اًحْل ُ سسسسص اوسسُلِزْنلت ىّتلح لنوسسُعِأجْرلت ّمُث ،لنوُمللْسلتلو ،لنوُملنْغلتلو ،لنوُرلصْنُتلف لبيِل ّسسصلا ِةّيِنا لر ْسسصّنلا ِلسسْه لأ ْنِم ٌلُأجلر ُعلفْرليلف ،ٍلوُلُت يِذ ٍجْرلمِب :ص]

لنِم ٌلسسُأج لر ُب ل سسضْغليلف ، ُبيِل ّ سسصلا لبلللغ :ُلوسسُقليلف ،[ 110

ُعسسسلمْجلتلو ، ُمو ّرسسسلا ُرِدسسسْغلت لكسسسِللذ لدسسسْنِعلف ،ُهّقُدليلف ،لنيِمِل ْ سسسسُمْلا

" ِةلملحْللمْلِل

……

ِمِح لللمْلا ِتا لرالم لأ يِف ٌبالب

،ِم ِسسسالقْلا ُنْب ُم ِسسأشاله النلثّدسسلح ،ّيِرلبْنلعْلا ٌساّبلع النلثّدلح - 4294

ْنلع ،ِهسسيِب لأ ْنلع ،لناسسلبْولث ِنْب ِتِباسسلث ُنْب ِنلمْحّرسسلا ُدسسْبلع النلثّدسسلح

ِذالعُم ْنلع ، لرِمالخلي ِنْب ِكِلالم ْنلع ،ٍرْيلفُن ِنْب ِرْيلبُأج ْنلع ، ٍلوُحْكلم : لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع ُهسسللا ىّل لسسص ِهّللا ُلو ُسسس لر للالق :للالق ، ٍللبلأج ِنْب

ُجو ُرسسُخ لبِرسسْثلي ُبا لرلخلو ، لبِرْثلي ُبا لرلخ ِسِدْقلمْلا ِتْيلب ُنا لرْمُع»

ُحْتلفلو ،لةّيِنيِطْنلط ْ سسسسُق ُحْتلف ِةسسسلملحْللمْلا ُجو ُرسسسُخلو ،ِةسسسلملحْللمْلا

ِذسسِخلف ىلللع ِهِدسسليِب لب لر لسسض ّمُث ،« ِلاّأجّدلا ُجو ُرُخ ِةّيِنيِطْنلطْسُقْلا

(5)

لكّنلأ اسسلملك ّقسسلحلل الذسسله ّنِإ» :للالق ّمُث - ِهِبِكْنلم ْولأ - ،ُهلثّدلح يِذّلا

ٍللبلأج لنْب لذالعُم يِنْعلي ،«ٌدِعالق لكّن لأ الملك» ْولأ ،«النُهاله

ِمِح لللمْلا ِرُتالولت يِف ٌبالب ى لسسسيِع النلثّدسسلح ،ّيِلْيلفّنلا ٍدّملحُم ُنْب ِهّللا ُدسسْبلع النلثّدلح - 4295

ِنْب ِدسسسيِللوْلا ِنلع ، لملي ْرسسسلم يِب لأ ِنْب ِرسسسْكلب يِبلأ ْنلع ،لسُنوسسسُي ُنْب يِبلأ ْنلع ،ّيِنوُك ّسسسلا ٍبْيلطُق ِنْب لديِزلي ْنلع ،ّيِناّسلغْلا لناليْفُس

ُهللا ىّللص ِهّللا ُلوُس لر للالق :للالق ، ٍللبلأج ِنْب ِذالعُم ْنلع ،لةّيِرْحلب

،ِةّيِنيِطْنلط ْسسسُقْلا ُحْتلفلو ،ى لرسسْبُكْلا ُةسسلملحْللمْلا» : لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع

«ٍرُه ْأشلأ ِةلعْبلس يِف ِلاّأجّدلا ُجوُرُخلو

ْنلع ،ُةّيِقلب النلثّدسسلح ، ّي ِسسصْمِحْلا ٍحْي لر ُأش ُنْب ُةلوْيلح النلثّدلح - 4296

:ص] ٍدسسسِلالخ ْنلع ،ٍريسسسِحلب

ِدسسسْبلع ْنلع ، ٍل للِب يِب لأ ِنْبا ِنلع ،[ 111

: للاسسلق لمّل لسسسلو ِهْيلللع ُهللا ىّللص ِهّللا للوُس لر ّنلأ ،ٍرْسُب ِنْب ِهّللا

ُحي ِ سسسلمْلا ُج ُرسسْخليلو ،لنيِنِس ّتِس ِةلنيِدلمْلا ِحْتلفلو ِةلملحْللمْلا لنْيلب»

ِثيِدسسلح ْنِم ّحلصلأ الذله» :لدُوالد وُب لأ للالق «ِةلعِباّسلا يِف ُلاّأجّدلا

«ى لسيِع .…………

ِة لشلبلحْلاو ِك ْرّتلا ِجيِيْهلت ْنلع ِيْهّنلا يِف ٌبالب

ِنلع ،ُة لرْملض النلثّدلح ، ّيِلْم ّرلا ٍدّملحُم ُنْب ى لسيِع النلثّدلح - 4302

ٍلسسُأج لر ْنلع ، لنيِر ّرلحُمْلا لنِم ٌلُأج لر ،لةلنْيلكُس يِب لأ ْنلع ،ّيِنالبْيّسلا ىّل لسسص ّيِبّنلا ِنلع ، لمّللسلو ِهْيلللع ُهللا ىّللص ّيِبّنلا ِبالحْص لأ ْنِم

، ْمُكوسسُعلدلو اسسلم لة لسسشلبلحْلا اوسسُعلد» :للاسسلق ُهّنلأ ، لمّل لسسسلو ِهْيلللع ُهللا

« ْمُكوُك لرلت الم لك ْرّتلا اوُك ُرْتالو

ِك ْرّتلا ِلالتِق يِف ٌبالب

، ّيِنا لرلدْنلك ْسسسِ ْلا يِنْعلي ُبوسسُقْعلي النلثّدسسلح ،ُةسسلبْيلتُق النلثّدلح - 4303

،لة لرْي لرُه يِبلأ ْنلع ،ِهيِبلأ ْنلع ، ٍحِلالص يِب لأ لنْبا يِنْعلي ٍلْيلهُس ْنلع

ُموسسُقلت لل» : للاسسلق لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع ُهسسللا ىّل لسسص ِهّللا للو ُسسس لر ّن لأ

(6)

ْمُهُهوسسُأجُو اسسًمْولق ، لك ْرّتلا لنوُمِل ْسسسُمْلا للسسِتالقُي ىّتلح ُةلعا ّسسسلا

« لرْع ّشلا لنوُسلبْللي ،ِةلق لرْطُمْلا ّنالجلمْلالك

………

ِة لشلبلحْلا ِجيِيْهلت ْنلع ِيْهّنلا ُبالب

،ٍرِمالع وُبلأ النلثّدلح ،ّيِدالدْغلبْلا لدلمْحلأ ُنْب ُمِسالقْلا النلثّدلح - 4309

لةسسلمالمُأ يِبلأ ْنلع ،ٍرسسْيلبُأج ِنْب ىلسوُم ْنلع ،ٍدّملحُم ِنْب ِرْيله ُأز ْنلع

ّيِبّنلا ِنلع ،وٍرسسْملع ِنْب ِهّللا ِدسسْبلع ْنلع ، ٍفسسيِنلح ِنْب ِلْه لسسس ِنْب

، ْمُكوسسُك لرلت الم لة لشلبلحْلا اوُك ُرْتا» :للالق ، لمّللسلو ِهْيلللع ُهللا ىّللص لنِم ِنْيلتلقْيلو ّ سسسسسلا وُذ ّلِإ ِةسسسسلبْعلكْلا لزسسسسْنلك ُجِرْخلت ْ سسسسسلي لل ُهّنِإلف

«ِة لشلبلحْلا .…

ٍدِئالص ِنْبا ِرلبلخ يِف ٌبالب

ُدسسْبلع النلثّدسسلح ، لم لر ْسسص لأ ُنْب ُشْي لسسشُخ ٍم ِسسصالع وُبلأ النلثّدلح - 4329

ِنْبا ِنلع ،ٍمِلا لسسس ْنلع ،ّيِرسسْه ّزلا ِنلع ، ٌرسسلمْعلم اسسلن لرلبْخلأ ،ِقاّأزّرسسلا يِف ٍدِئا لسسص ِنْباسسِب ّرسسلم لمّللسلو ِهْيلللع ُهللا ىّللص ّيِبّنلا ّن لأ ،لرلمُع لعسسلم ُبلعْللي لوسسُهلو ، ِباّطلخْلا ُنْب ُرسسلمُع ْمِهيِف ،ِهِبالحْص لأ ْنِم ٍرلفلن ىّتلح ْرُع ْسسشلي ْملللف ، ٌم للُغ لوسسُهلو ،لةللالغلم يِنلب ِمُط ُأ لدْنِع ِنالمْلِغْلا

ّمُث ،ِهِدسسليِب ُه لرسسْهلظ لمّل لسسسلو ِهْيلللع ُهللا ىّللص ِهّللا ُلو ُس لر لب لرلض

ُنْبا ِهسسْيللِإ لرسسلظلنلف :للاسسلق «؟ِهّللا ُلو ُسسس لر يّن لأ ُدله ْسسشلتلأ» :للاسسلق

ٍداّيلص ُنْبا للالق ّمُث ،لنيّيّمُ ْلا ُلوُس لر لكّن لأ ُدله ْأشلأ :للالقلف ،ٍداّيلص

؟ِهّللا ُلو ُسسس لر يّنلأ ُدله ْسسشلتلأ : لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع ُهسسللا ىّل لسسص ّيِبّنلِل

ِهّللاِب ُتْنلمآ» : لمّل ل سسسلو ِهسسْيلللع ُهسسللا ىّل لسسص ّيِبّنلا ُهسسلل للاسسلقلف اسسلم» : لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع ُهسسللا ىّل لسسص ّيِبّنلا ُهلل للالق ّمُث ،«ِهِلُس ُرلو ىّل لسسص ّيِبّنلا ُهلل للالقلف ، ٌبِذالكلو ٌقِدالص يِنيِتْألي :للالق «؟ لكيِتْألي

ِهّللا ُلو ُسسس لر للالق ّمُث ،« ُرْمل ْلا لكْيلللع لطِلُخ» : لمّللسلو ِهْيلللع ُهللا

لأّبلخلو «ًةلئيِبلخ لكسسلل ُتْأّبلخ ْدسسلق يّنِإ» :لمّل لسسسلو ِهسسْيلللع ُهللا ىّللص

:ناخدسسلا] { ٍنيِبُم ٍنالخُدِب ُءالمّسلا يِت ْألت لمْولي} :ُهلل

للاسسلق ،[ 10

(7)

ِهسسْيلللع ُهسسللا ىّل لسسص ِهّللا ُلو ُسسس لر للاسسلقلف ،ّخّدسسلا لوُه :ٍداّيلص ُنْبا للو ُسسس لر اسسلي : ُرلمُع للالقلف ،« لك لرْدلق لوُدْعلت ْنلللف ،ْألسْخا» : لمّللسلو

ُهللا ىّللص ِهّللا ُلوُس لر للالقلف ،ُهلقُنُع لبِرْض لألف يِل ْنلذْئا ،ِهّللا - للاّأجّدسسلا يِنْعلي - ِهسسْيلللع لطّل لسسسُت ْنلللف ْنُكلي ْنِإ» : لمّللسلو ِهْيلللع

«ِهِلْتلق يِف لرْيلخ لللف لوُه ْنُكلي ّلِإلو

Referanslar

Benzer Belgeler

هيلع الله ىلص بينلا جوز ةصفح نع رمع نب نع عفنا نع جشلأا نب الله دبع نب يركب نع نيابتقلا سابع نب شايع مح لك ىلع ةبجاو ةعملجا ملس و هيلع الله ىلص الله لوسر لاق تلاق ملس و

Fıkıh konularına göre kitâb ve bâb tertibinde düzenlenen ilk eser olduğu belirtilen Muvatta’ın önceleri çok geniş bir rivayet malzemesi ihtiva ettiği (Muvatta’ın

Eserin birinci baskısına göre 2133 bâb (alt başlık) ve 19.418 rivayet yer alır (eserin sonunda yer alan, hocası Ma‘mer b. Râşid’in el-Câmi‘ isimli kitabı

Bu sebeple eserleri, başta oğlu Abdullah olmak üzere diğer öğrencileri tarafından ölümünden sonra, kendi rivayetleri ve notları esas alınarak yazılmış

Eser, fıkıh konularına göre tertip edildiği için es-Sunen ismi daha doğru kabul edilebilir.. Fakat hadisçiler, konularına göre tertip edilmiş kitaplar için bazen

El-Câmi‘u’s-Sahîh’in ihtiva ettiği hadislerden bazıları rivayet tekniği ve muhtevası açısından Ebû Zur‘a er-Râzî (ö. 911/1505) gibi hadis bilginlerinin

Meşhur hadis tenkitçisi Ebû Zur‘a er-Râzî (ö. 264/877), İbn Mâce’nin kitabında sadece otuz kadar zayıf hadis bulunduğunu kaydederken, Zehebî (ö. 748/1347) eserde

Tirmizî’nin Buhârî’den çok faydalanmasına rağmen Sunen’inde ondan hiç hadis almaması, ayrıca Muslim ve Ebû Dâvûd’dan birer hadis nakletmesi, bu üç