Ege bölgesinde Bergama köylüleri ile başlayan temiz çevre hakkına doğrudan eylemle sahip çıkma geleneği devam ediyor.
Son olarak da Balıkesir'in Bandırma ilçesine bağlı Sahil Yenice köyüne kurulması planlanan fosfat zenginleştirme fabrikasına çevreye ve insan sağlığına zarar vereceği gerekçesi ile karşı çıkan köylüler miting düzenledi.
Bin kişinin katıldığı miting öncesinde köylüler fabrikanın yapılacağı yürüdü. Köylerinin ceviz fidanı yetiştiriciliğinde tampon bölge olduğunu ve fabrikanın kurulmasıyla birlikte ekili alanların büyük zarar göreceğini belirten Sahil Yenici Muhtarı Yaşar Panç, "Köyümüze fabrika kurdurmamak için gereken tepkiyi çekinmeden ortaya koyacağız. Kurulacak fabrika hem ürünlerimize, hem sağlığımıza, hem de çevre kirliliğine sebep olacak. Kurulacak fabrika konusunda ilgili birimleri göreve davet ediyoruz" dedi.
Mitingde köy halkına destek veren Bergama köylüleri sözcüsü Oktay Konyar da, Sahil Yenice köyüne kurulacak fosfat zenginleştirme fabrikasının, çevre ve insan sağlığını olumsuz etkileyeceğini belirtti. Konyar, "Sahil Yenice'nin
göstermiş olduğu bu haklı mücadeleyi destekliyorum. Ben burada yurttaşlık görevimi yapıyorum. Burada fabrikanın kurulmaması için köylü kardeşlerimizle sonuna kadar mücadele edeceğiz" diye konuştu
Köylülerin yaptığı mitinge eski CHP Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel ve CHP Bandırma teşkilatı da katılarak destek verdi. Pekel, köylülerin fabrika mücadelelerini sonuna kadar desteklediğini belirterek, köylülerden tepkilerine devam etmelerini istedi. Yaklaşık 30 dakika süren mitingde, "Köyümüzde fabrika istemiyoruz", "Köyümüzü kanser
ettirmeyiz" diye slogan atan köylüler daha sonra dağıldı. 16/11/2007
İha/Sendika.org', 'Ege bölgesinde Bergama köylüleri ile başlayan temiz çevre hakkına doğrudan eylemle sahip çıkma geleneği devam ediyor. ', 'filtered_html')
'article', 0, 2566, 2566, 'çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin bugüne dek taraf olmaya yanaşmadığı Kyoto Protokolü'nü, gelişmesine engel olmayacak şekilde özel şartları dikkate alarak imzalayabileceğini söyledi. Eroğlu, Akdeniz ülkeleri çevre bakanlarının katıldığı toplantı için dün Tunus'a gitti. Toplantıda gelecek ay
Endonezya'da düzenlenecek uluslararası zirve için hazırlık yapılacak. Sera gazı salınımının azaltılmasını amaçlayan 1997 tarihli Kyoto Protokolü 2012'de sona erecek. Aralık ayındaki zirvede 2012'den sonrasına ilişkin yeni anlaşma imzalanması bekleniyor. Eroğlu, dün Tunus'a hareketinden önce Kyoto'ya yeşil ışık yaktı:
"Türkiye'nin küresel iklim değişikliğinde suçu yok. Türkiye'nin karbondioksit eşdeğer toplam emisyon miktarı, Avrupa Birliği ülkelerinin üçte biri, dörtte biri, ABD ve Kanada'nın beşte biri, altıda biri kadardır. Türkiye'nin gelişmesine
mani olmayacak şekilde özel şartları da dikkate alarak Kyoto'yu imzalamaya hazır olduğumuzu söyleyeceğiz. Ama özel şartlarımızın dikkate alınması lazım. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz ama bunun sanayi ve gelişmemizi engelleyecek ölçüde olmaması lazım. Belli bir oranda emisyon artış eğilimini azaltarak devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum."
Türkiye Yeşilleri İklim Değişikliği ve Küresel Ekoloji grubundan DR. Ümit _ahin'e göre, Eroğlu'nun açıklamaları olumlu: "Kyoto gelişmiş ülkelere sera etkisi yaratan gaz emisyonlarını 2012 yılında 1990'a göre ortalama yüzde 5.2 oranında azaltmış olmaları koşulunu getiriyor. Türkiye'yse 'henüz gelişmekte olan' ülkeler içinde olduğunu belirterek, endüstrileşmesinin engellenmesini istemiyor. Bu nedenle 'gaz salınımını düşürecek yüzde hedefi' almadan imzalamaya çalışacak. Bu da zor."
Ancak _ahin, bakanın Türkiye'nin iklim değişikliği konusunda masum olduğu açıklamasına itiraz ediyor:
"Toplam karbondioksitinin yüzde 1'ini Türkiye salıyor. Yüzde 1 küçük bir oran gibi görülebilir ama 195 ülke arasında ilk 20'deyiz. Zaten yüzde 25 gibi büyük bir oranı ABD, yüzde 15'ten fazlasını çin salıyor. Bu durumda beşinci ve altıncı sıradan sonra zaten gaz salınım oranları yüzde 2 -3 gibi rakamlar oluyor."
ülkelerin kömürden doğalgaza geçmesi; otomotiv, kâğıt ve enerji santralları gibi yatırımlarında filtreleme önlemleri alması gerekiyor.
19/11/2007 radikal',