• Sonuç bulunamadı

Akciğer kanserli hastalarda kemoterapiye yanıt ve bir yıllık yaşam süresinin değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akciğer kanserli hastalarda kemoterapiye yanıt ve bir yıllık yaşam süresinin değerlendirilmesi"

Copied!
75
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

T.C.

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ

TIP FAKÜLTESİ

GÖĞÜS HASTALIKLARI

ANABİLİM DALI

Tez Yöneticisi

Prof. Dr. Gündeniz ALTIAY

AKCİĞER KANSERLİ HASTALARDA

KEMOTERAPİYE YANIT VE BİR YILLIK YAŞAM

SÜRESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

(Uzmanlık Tezi)

Dr. Gökhan SÖGÜT

(2)

2

TEŞEKKÜR

Uzmanlık eğitimim ve tezimin hazırlanması süresince yardımlarını esirgemeyen, bilgi ve deneyimleri ile her zaman bana yol gösteren değerli tez danışmanım Prof. Dr. Gündeniz ALTIAY'a, klinik eğitimimdeki katkılarından dolayı başta Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman HATİPOĞLU olmak üzere tüm değerli hocalarıma, tezimin hazırlanması süresince desteğini esirgemeyen sevgili eşim Yrd. Doç. Dr. Seda CANGÖL SÖGÜT'e, tüm asistan arkadaşlarıma ve servis çalışanlarına katkılarından dolayı teşekkür ederim.

(3)

3

İÇİNDEKİLER

GİRİŞ VE AMAÇ

... 1

GENEL BİLGİLER

... 3 EPİDEMİYOLOJİ ... 3 ETYOLOJİ VE RİSK FAKTÖRLERİ ... 3 PATOLOJİ ... 6 KLİNİK BULGULAR VE SEMPTOMLAR ... 9 TANI YÖNTEMLERİ ... 10 EVRELEME ... 13 TEDAVİ VE PROGNOZ ... 15

GEREÇ VE YÖNTEMLER

... 18

BULGULAR

... 21

TARTIŞMA

... 44

SONUÇLAR

... 51

ÖZET

... 54

SUMMARY

... 56

KAYNAKLAR

... 58

EKLER

(4)

1

SİMGE VE KISALTMALAR

ABD : Amerika Birleşik Devletleri

AJCC : American Joint Committee on Cancer (Amerika Lokal Kanser Komitesi) ASCO : American Society of Clinical Oncology (Amerikan Klinik Onkoloji Derneği) ATS : American Thoracic Society (Amerikan Toraks Derneği)

BAK : Bronkioloalveolar Karsinom BT : Bilgisayarlı Tomografi DSÖ : Dünya Sağlık Örgütü

ERS : European Respiratory Society (Avrupa Solunum Derneği)

IASLC : International Association for the Study of Lung Cancer (Uluslararası Akciğer Kanseri Çalışma Derneği)

ISC : International Staging Committee (Uluslararası Evrelendirme Komitesi) KHAK : Küçük Hücreli Akciğer Kanseri

KHDAK : Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri KOAH : Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KPS : Karnofsky Performans Skalası KT : Kemoterapi

MR : Manyetik Rezonans

PET : Pozitron Emüsyon Tomografi RT : Radyoterapi

SUV : Standart Uptake Volume (Standart Alım Değeri)

(5)

2

VKSS : Vena Kava Superior Sendromu

(6)

1

GİRİŞ VE AMAÇ

Akciğer kanseri yirminci yüzyılın başlarında nadir görülen bir hastalık iken, sigara içme alışkanlığındaki artışa paralel olarak sıklığı giderek artmış ve dünyada en sık görülen kanser türü haline gelmiştir (1).

Tüm dünyada 2008 yılında yeni tanı almış kanserli hastaların %13'ünün (1,6 milyon) akciğer kanserli olduğu bildirilirken, 2012 yılında tüm dünyada kanser nedeniyle ölen hastaların %34'ü (1,59 milyon) akciğer kanserine bağlı hayatını kaybetmiştir (2).

Klinikte akciğer kanserinin; klinik, tedavi ve prognoz özellikleri dikkate alınarak küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) olmak üzere iki ana gruba ayırarak tedavi ve takibi yapılır (3).

Akciğer kanseri tedavisinde kullanılan ilaçlar oldukça toksik olduğundan özellikle de KHDAK'de kemoterapinin yaşam süresi üzerine olumlu etkisi de sınırlı olduğu için kemoterapi uygulama kararında hem hasta, hem de hekim açısından bazı sıkıntılar oluşturmaktadır (4).

Akciğer kanserinin tedavisinde; cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavi seçeneklerinden biri ya da birkaçı uygulanmaktadır. Hastanın genel durumu, eşlik eden hastalıkları, akciğer kanserinin evresi ve patolojik sınıflamasına göre kişiye özel yaklaşımlar söz konusu olabilmektedir. Akciğer kanserinde tüm gelişmiş tedavi seçeneklerine rağmen beş yıllık sağkalım %15'tir (5).

Akciğer kanseri tanısından sonra beş yıl veya daha fazla yaşayan hastaların büyük bir kısmı tedavi görmüş olanlarıdır. Bu nedenle hem cerrahi olan, hem de cerrahi olmayan kemoterapi, radyoterapi alan hastalar ile sağkalım arasında ilişki olduğu aşikardır (6).

(7)

2

Bu çalışmanın amacı; akciğer kanserli hastalarda kemoterapiye yanıt ve bir yıllık yaşam süresinin değerlendirilmesi, hasta ve kanser cevabı arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır.

(8)

3

GENEL BİLGİLER

EPİDEMİYOLOJİ

Akciğer kanseri, tüm dünyada hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser ölümlerinin en sık nedenidir (7). Tüm dünyada 2008 yılında yeni tanı almış kanserli hastaların %13'ünün (1,6 milyon) akciğer kanserli olduğu bildirilirken, 2012 yılında tüm dünyada kanser nedeniyle ölen hastaların %34'ü (1,59 milyon) akciğer kanserine bağlı hayatını kaybetmiştir (2).

1999 yılında ABD'de 171.600 olgunun 158.900'ü, 2003 yılında da 171.900 olgunun 157.200'ü ölüm ile sonuçlanmıştır (8,9). ABD'de akciğer kanserinin ortanca tanı konulma yaşı erkeklerde 70 kadınlarda 71'dir, bu kansere bağlı ölümlerde yaş ortancası ise 72'dir (10).

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı'nın 2009 verilerine göre akciğer kanseri insidansı Türkiye genelinde erkekler için 66/100.000 ile birinci sırada yer alırken, kadınlar için 8,1/100.000 ile beşinci sırada olduğu bildirilmektedir (11).

ETYOLOJİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

Sigara

Çalışmaların çoğu primer akciğer kanserinin nedeni olarak sigarayı göstermiştir (12).

Akciğer kanserinin küresel bir sorun olmasına sebep olan en öncelikli faktörün sigara kullanımı olduğu kanıtlanmıştır (13,14). Sigara kullanımının yaygın olduğu ülkelerde yapılan araştırmalarda akciğer kanserli olguların %80-90 oranında sigara kullandığı ve bu olguların en az 20 yıl süreyle sigara içtikleri görülmüştür (15). Sigara içmeyenlere oranla içenlerde akciğer kanseri riski 20 kat daha fazladır. Bu risk artışı günlük içilen sigara miktarı, sigara içme süresi ve sigaraya başlama yaşı ile bağlantılıdır (16).

(9)

4

Sigara dumanında bulunan benzopirenin p53 tümör baskılayıcı geni üzerinde tahrip oluşturarak akciğer kanseri gelişiminde etkili olduğu saptanmıştır (17). Sigara dumanında bulunan polisiklik hidrokarbonların akciğer kanserine neden olabilecek mutasyonel bölgeleri etkileyebilme özelliğine sahip olduğu bulunmuştur (18).

Hem erkeklerde hem de kadınlarda adenokarsinomlar sigara içmeyenlerde daha çok görülmekle birlikte sigara ile ilişkili olarak en fazla skuamöz hücreli karsinom ve özellikle kadınlarda küçük hücreli karsinom saptanmıştır (19).

Pasif sigara içiciliğinin de yapılan çalışmalarda akciğer kanserine neden olduğu tespit edilmiştir (20). Yapılan bir çalışmada eşi sigara içen kişilerde akciğer kanseri riskinde %30 artış olduğu bildirilmiştir (21). Bir başka çalışmada ise sigara içen biri ile yaşayanlarda akciğer kanseri riskinin %24 arttığı saptanmıştır (22).

Yaş

Akciğer kanseri görülme sıklığı yaşla birlikte artmakta, 6. ve 7. dekadlarda pik

yapmaktadır. 50 yaşın altındaki genç erişkinlerde insidansı (%5-10) daha azdır (1,23).

Türkiye'de yapılan 11.849 akciğer kanserli olgunun incelendiği bir çalışmada hastaların ortalama yaşı 58,4 olarak bulunmuş ve olguların büyük çoğunluğunun (%56,7) 46-65 yaşları arasında olduğu saptanmıştır (24).

Cinsiyet

ABD'de akciğer kanseri kadınlarda artmakta iken erkeklerde azalma eğilimine

girmiştir. Amerika'da kadınlarda görülen bu artış şimdilerde Avrupa'da da kendini göstermektedir (25,26).

Ülkemizde 1994-1998 yılları arasında yapılan çalışmaya göre 11.849 akciğer kanserli olgunun %90,4'ü erkek, %9,6'sı kadındır (24). Türkiye'de 1999-2003 yılları arasında yapılan başka bir çalışmada erkek/kadın oranı 12/1 olarak bulunmuştur (27).

Mesleksel ve Çevresel Etmenler

Akciğer kanserinde mesleksel maruziyetin önemi büyüktür. Kömür madeninde, arsenik, krom, nikel gibi madenlerde çalışanlar artmış akciğer kanseri riski altındadırlar. Asbest parçacıkları akciğer kanseri ile ilişkili bulunmuştur. Asbest ile çalışanlarda akciğer kanseri riskinin arttığı bildirilmiştir (28). Akciğer kanserlerinin %3-4 kadarının asbest maruziyetine bağlı olduğu sanılmaktadır (29).

(10)

5

Radon gazı ise akciğer kanserinin diğer bir sebebidir (29). Radon parçalanma ürünleri solunum epitel hücrelerinde DNA hasarına neden olabilirler. ABD'de evlerin %15'inde özellikle bodrum katlarında güvenilir sınırın üzerinde radon saptanmıştır ve her yıl 15-20 bin dolayında akciğer kanseri ölüm nedeninin radon gazına bağlı olduğu tahmin edilmektedir (30).

Akciğer kanseri etyolojisinde hava kirliliğinin kronik alt solunum yolu hastalıkları yanında, akciğer kanserine de neden olduğunu destekleyen çalışmalar vardır. İngiltere'de yapılan bir çalışmada, kırsal kesimde yaşayanlarda akciğer kanseri görülme sıklığı 14/100.000 iken, sanayileşmiş kesimde yaşayanlarda 26/100.000 olarak saptanmıştır (31).

Beslenme

Meyve, sebze ve antioksidan besinlerin tüketiminin az olması ile akciğer kanseri arasında ilişki olduğu bildirilmektedir (32).

Yapılan çalışmalarda meyve ve sebze tüketiminin, az meyve ve sebze tüketimine göre akciğer kanseri gelişmesi açısından daha düşük riske sahip olduğu ve fazla alkol tüketiminin akciğer kanserinin artışında daha fazla bir risk olduğu bildirilmiştir. Bununla beraber meyve sebzenin fazla miktarda tüketilmesinin kanser sıklığını anlamlı bir şekilde etkilemediğini de gösteren çalışmalar vardır (33-35).

Akciğer Hastalıkları

Akciğer kanseri riski diffüz pulmoner fibrozisli hastalarda yaş, cinsiyet, sigaradan bağımsız olarak 14 kat, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalarda 4 kat artmıştır (36).

Pnömokonyozlarda ve sklerodermada pulmoner skarlardan akciğer kanseri geliştiği düşünülmektedir (37).

Akciğer kanseri etyolojisinde tüberkülozun rolü üzerinde yapılan araştırmalara göre kanserin tüberküloz kavite duvarından, drenaj bronşundan veya skar dokusundan kaynaklanabileceği, kalsifikasyonun iritatif etkisinin kanser oluşumuna neden olabileceği ileri sürülmektedir. Aynı görüşler bronşektazi, pnömoni, pulmoner emboli ve pulmoner abseye sekonder gelişen skatrisler için de geçerlidir. Tüberküloz hastalarında akciğer kanseri riskinin 8 kat arttığı ve her iki hastalık arasında 10-15 yıllık bir zaman farkının olduğu belirtilmektedir (38). Türkiye'de yapılan bir çalışmada 1012 akciğer kanseri olgusunun 15'inde (%1.48) akciğer tüberkülozu birlikteliği görülmüştür (38).

(11)

6

Aile Öyküsü Ve Genetik

Bazı çalışmalarla akciğer kanserinde ailesel yatkınlık ortaya konulmuştur. Sigara içmeyen bir grupta yapılan bir çalışmada, birinci derece akrabalarında akciğer kanseri bulunan bireylerde kontrol grubuna göre akciğer kanseri riskinin 2.6 kat arttığı bildirilmiştir (39).

Türkiye'de yapılan bir çalışmada 1500 akciğer kanserli hastanın %40'ında kanser açısından aile öyküsü pozitifliği görülmüş ve bu pozitifliğin %51,8'ini akciğer kanserinin oluşturduğu saptanmıştır (40).

Yapılan bir meta-analizde, sigara içmeyen ve akciğer kanseri açısından pozitif aile öyküsü olanlarda akciğer kanseri riskinin 1.7 kat arttığı gösterilmiştir (41).

Klinik olarak akciğer kanseri gelişene dek yaklaşık 20 adet genetik hasarın oluştuğu bilinmektedir (42). Akciğer kanserinde başlıca genetik olaylar; onkogenlerin mutasyonel aktivasyonu, tümör baskılayıcı genlerin inaktivasyonu, hücre siklus regülasyonunda görev alan genlerde ortaya çıkan değişiklikler, DNA tamirinde görev alan genlerde ortaya çıkan değişiklikler, büyüme faktörleri ve reseptörlerine ilişkin değişikliklerdir. K-ras aktivasyonu küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastaların %15-50'sinde görülür. K-ras mutasyonu sağkalımda azalma, erken relaps ve kötü prognozla ilişkili bulunmuştur. P53 tümör supresör geni küçük hücreli akciğer kanserli hastaların %90'ında, skuamöz hücreli kanserlerin %65'inde gösterilmiştir (43). Küçük hücreli akciğer kanserlerinin %18-31'i, küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinin ise %8-20'sinde myc aktivasyonu görülmektedir (44).

PATOLOJİ

Akciğer tümörlerinin %95'i bronş epitelinden kaynaklanır. Kalan %5'i içinde bronşial bez neoplazileri, bronşial karsinoidler, mezetelyomalar, mezenkimal tümörler (fibrosarkomlar, leimyomlar), lenfomalar ve bazı benign lezyonlar bulunur (45).

Akciğer tümörleri sınıflaması Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ilk olarak 1981 yılında yapılmıştır, bu tarihten sonra patolojik tanı yöntemleri ve kriterlerinde belirgin değişiklikler gerçekleşmiş ve sınıflama DSÖ tarafından 2004 yılında yeniden düzenlenmiştir (Tablo 1) (46). DSÖ tarafından 2004 yılında yayınlanan akciğer kanseri patolojik sınıflaması temel alınarak, 2011'de IASLC (International Association for the Study of Lung Cancer; Uluslararası Akciğer Kanseri Çalışma Derneği), ATS (American Thoracic Society; Amerikan Toraks Derneği), ve ERS (European Respiratory Society; Avrupa Solunum Derneği) tarafından akciğer adenokanser sınıflaması revize edilmiştir (Tablo 2) (47).

(12)

7

Tablo 1. Akciğer ve plevra tümörlerinin histopatolojik sınıflandırması (46)

Malign Epitelyal Tümörler Skuamöz Hücreli Karsinom

Papiller Berrak hücreli Küçük hücreli Bazaloid

Küçük Hücreli Karsinom

Kombine küçük hücreli karsinom Adenokarsinom

Adenokarsinom miks alt tipi Asiner adenokarsinom Papiller adenokarsinom Bronkioloalveolar Non-müsinöz Müsinöz

Miks müsinöz ve non-müsinöz yada belirsiz tip Müsin salgılayan solid adenokarsinom

Fetal adenokarsinom Müsinöz (kolloid) Karsinom müsinöz Kistadenokarsinom Taşlı yüzük adenokarsinom Berrak hücreli adenokarsinom Büyük Hücreli Karsinom

Büyük hücreli nöroendokrin karsinom

Kombine büyük hücreli nöroendokrin karsinom Bazaloid karsinom

Lenfoepitelyoma benzeri karsinom Berrak hücreli karsinom

Rabdoid fenotipinde büyük hücreli karsinom Adenoskuamöz Karsinom

Sarkomatoid kasinom Pleomorfik karsinom İğ hücreli karsinom Dev hücreli karsinom Karsinosarkom Pulmoner blastom Karsinoid Tümörler Tipik karsinoid Atipik karsinoid

Tükrük Bezi Tipindeki Karsinomlar Mukoepidermoid karsinom Adenoid kistik karsinom

Epitelyal-miyoepitelyal karsinom Preinvazif Lezyonlar

Skuamöz hücreli in situ karsinom Atipik adenomatöz hiperplazi

Difüz idyopatik pulmoner nöroendokrin hücre hiperplazisi Mezenkimal Tümörler Epiteliod hemanjioendotelyoma Anjiosarkom Plöropulmoner blastom Kondroma

Kongenital peribrobşiyal miyofibroblastik tm Diffüz pulmoner lenfanjiomiyomatozis İnflamatuar miyofibroblastik tümör Lenfanjioleiyomiyomatozis Sinovyal sarkom Monofazik / Bifazik Pulmoner arter sarkoması Pulmoner ven sarkoması

Benign Epitelyal Tümörler

Papillomalar

Skuamöz hücreli papillom Ekzofilik

Ters yerleşimli Glandüler papilloma

Miks skuamöz hücreli ve glandüler papilloma Adenomalar

Alveolar adenoma Papiller adenoma

Tükrük bezi tipi adenom Müköz gland adenomu Pleomorfik adenom Diğerleri

Müsinöz kistadenom

Lenfoproliferatif Tümörler

MALT tipi marjinal zon B-hücre lenfoması Diffüz büyük B hücreli lenfoma

Lenfomatoid granülomatozis Langerhans hücreli histiyositozis

Çeşitli Tümörler

Hamartoma

Sklerozan hemanjiom Berrak hücreli tümör Germ hücreli tümör

Teratom (matür / immatür) Diğer germ hücreli tümörler İntrapulmoner blastom Melanoma

(13)

8

Tablo 2. Akciğer adenokarsinomu sınıflaması (47) Preinvaziv Lezyonlar

Atitipk adenomatöz hiperplazi

Adenokarsinoma in situ (≤ 3 cm, DSÖ 2004'e göre bronkioloalveolar karsinom) Non-müsinöz

Müsinöz

Miks müsinöz / non-müsinöz

Minimal İnvaziv Adenokarsinoma (≤ 5 mm invazyon alanı taşıyan, ≤ 3 cm lepidik predominant tümör)

Non-müsinöz Müsinöz

Miks müsinöz / non-müsinöz

İnvaziv Adenokarsinom

Lepidik baskın (≥ 5 mm invazyon alanı gösteren, WHO 2004'e göre non-müsinöz BAK)

Asiner baskın Papiller baskın Mikropapiller baskın

Müsin üretimi ile birlikte solid baskın

İnvaziv Adenokarsinom Varyantları

İnvaziv müsinöz adenokarsinom (DSÖ 2004'te müsinöz BAK) Kolloid

Fetal (düşük / yüksek dereceli) Enterik

DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü, BAK: Bronkioloalveolar Karsinom

Akciğer kanserinin tiplendirilmesinde en önemli nokta küçük hücreli kanser ve küçük hücreli dışı kanser grubunun (skuamöz hücreli kanser, adenokanser, büyük hücreli kanser) ayrımıdır (48).

Küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) çoğunlukla santral bir bronştan kaynaklanır. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. Submukozal damarlara penetrasyonu sıktır (49). Küçük hücreli akciğer kanseri en agresif akciğer kanseridir, kemoterapi ve radyoterapi duyarlılığı küçük hücreli dışı akciğer kanserine göre oldukça yüksektir ama hastaların %95'i yine kanser nedeniyle ölmektedir (50). Doubling zamanı yaklaşık 30 gündür, bu durum tümörün kemoterapi ve radyoterapiye duyarlı oluşunu açıklamaktadır. Tanı konulduğunda hastaların %80'i uzak metastaz yapmıştır (51). Nöroendokrin özellik gösterirler ve paraneoplastik sendromların en sık görüldüğü akciğer kanseridir (52).

Skuamöz hücreli kanser genellikle büyük bronşların santralinden kaynaklanmaktadır ve lokal hiler lenf nodlarına kolay yayılmaktadır. Skuamöz hücreli kanser bronş epitelinden başlayan bir metaplazi veya displaziyi izleyen insitu kanserden sonra ortaya çıkar. Mukozada 1-2 cm çapında kalınlaşma görülür, bu durumda henüz klinik ve radyolojik bulgu olmadan

(14)

9

balgamda ve bronş lavajında atipik hücreler görülür. Diğer tiplere nazaran daha iyi prognozludur (45). Endobronşial gelişim lümeni tam tıkayarak periferik akciğer parankiminde atelektazi, bronşektazi, bronkopnömoni, abse gibi sekonder patolojiler oluşturabilir (53).

Adenokarsinomlar sıklıkla periferik yerleşimli, genç hastalarda, erkeklerde ve kadınlarda görülen, sigara ile ilişkisiz tümörlerdir. Artan insidansı ile birçok ülkede akciğer kanserleri içinde en sık görülen tip olmuştur (54).

Büyük hücreli akciğer kanseri, sitolojik diferansiyasyon göstermeyen, skuamöz veya glandüler kanserlerin herhangi bir kategoriye giremeyecek kadar indiferansiye şeklidir. Genellikle periferik yerleşimlidir. Erken fazda uzak metastaz yapabilmektedirler (45).

KLİNİK BULGULAR VE SEMPTOMLAR

Akciğer kanseri olan hastalar asemptomatik olabilecekleri gibi, tümörün yeri, büyüklüğü ve metastaz durumuna göre farklı klinik tablolara sahip olabilirler (55). Belirtiler tümörün bulunduğu yere, lokal ilerlemesine, metastaz bulgularına ve paraneopastik sendromun varlığına göre değişir (56).

Başvuru anında öksürük, nefes darlığı, hemoptizi, ve göğüs ağrısı gibi spesifik yakınmaların yanında, kilo kaybı, halsizlik, güç kaybı ve ateş gibi non-spesifik yakınmalar da görülmektedir (57).

Akciğer kanserinde belirti ve bulguların sıklığı Tablo 3'te gösterilmiştir (58).

Tablo 3. Akciğer kanserinde yakınma ve bulguların sıklığı (58)

Yakınma ve bulgular Görülme sıklığı (%)

Öksürük 75 Kilo kaybı 68 Nefes darlığı 58-60 Göğüs ağrısı 45-49 Hemoptizi 29-35 Kemik ağrısı 25 Çomak parmak 20 Ateş 15-20 Kuvvetsizlik 10

Vena kava superior sendromu 4

Yutma güçlüğü 2

(15)

10

Santral ve endobronşial lezyonlarda öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, hemoptizi ve postobstrüktif pnömoni bulguları sıktır (56).

Hastalığın lokal ilerlemesine bağlı olarak Vena Kava Superior Sendromu (VKSS), ses kısıklığı, disfaji, plevral efüzyon, Horner Sendromu gelişebilmektedir (59,60).

Küçük hücreli akciğer kanseri tanısı konulduğu anda %70'i metastaz yapmış durumdadır.

Akciğer kanseri en sık surrenal, karaciğer, beyin, kemik metastazı yapmaktadır. Metastaz bölgesine göre karın ağrısı, mide bulantısı, kemik ağrısı, baş ağrısı, mental bozukluk görülebilir (49,59).

Akciğer kanserlerine paraneoplastik sendromlar eşlik edebilir ve bu sendromlar ilk bulgu olarak ortaya çıkabilir (Tablo 4) (57).

Tablo 4. Akciğer kanserlerinde sık görülen paraneoplastik sendromlar (57)

Endokrin

Hiperkalsemi

Uygunsuz ADH sendromu Cushing sendromu Hematolojik Anemi Lökositoz Trombositoz Hiperkoagülabilite Nörolojik Lambert-Eaton sendromu Mononöritis multipleks Serebellar dejenerasyon Polinöropati

Kas-İskelet Sistemi Hipertrofik pulmoner osteoartropati Çomak parmak

TANI YÖNTEMLERİ

Akciğer kanseri şüphesi olan hastalarda ayrıntılı bir anamnez ve fizik muayenenin ardından, görüntüleme yöntemleri, invaziv veya non-invaziv yöntemler ile sitolojik-histolojik tetkikler yapılarak tanı konfirme edilir ve evreleme yapılır (61).

(16)

11

Akciğer Grafisi

Görüntüleme tetkiklerinin amacı; hastaları erken evrede yakalayıp, erken tanı ile akciğer kanserinde ölümleri azaltmaktır (62).

Akciğer kanseri hastalarının çoğunda akciğer grafisinde patoloji vardır. Akciğer grafisi; akciğer kanserini %70-88, hiler lenfadenopatiyi %61-71, mediastinal lenfadenopatiyi %47-60 oranında saptamaktadır (8,63).

Akciğer grafisinde görülen kitlenin yeri, duvarının düzenli veya düzensiz oluşu, kavitasyon gösterip göstermemesi, mediastinal bölgeye invazyon gibi bulgular KHAK ve KHDAK ayrımı yapmada yararlıdır (64).

Bilgisayarlı Tomografi (BT)

Bilgisayarlı toraks tomografisi akciğer kanserinde; tanı, evreleme ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde önemli bir yöntemdir. Çoklu detektör bilgisayarlı tomografi tümörün fissüre, göğüs duvarına veya mediastene invazyonunu büyük bir güvenle ortaya koyabilmektedir. Tümörün cerrahi açıdan çıkarılabilir olup olmadığını net bir şekilde gösterebilir (63,65).

Bilgisayarlı toraks tomografisi gerçek boyutta ölçüm yapılmasına fırsat verir, hem lezyonu tam olarak lokalize edebilmesi hem de komşu yapılarla olan ilişkisini gösterebilmesi nedeniyle lezyona nasıl ulaşılabileceğini de gösterir (66).

Akciğerde çapı 3 cm'ye kadar olan yuvarlak veya oval şekildeki dansitelere nodül, 3 cm'den büyük olanlara ise kitle denir (67).

Soliter pulmoner nodüllerin ayırıcı tanısına oldukça geniş grupta lezyonlar girmesine rağmen, özellikle 2 cm'den büyük nodüllerin çoğu malign karakterde olma eğilimindedir. Malign nodülü olan hastalarda beş yıllık yaşam şansı nodülün çapı ile ters orantılı olarak azalmaktadır (68).

Manyetik Rezonans (MR)

Manyetik rezonans yumuşak dokuları görüntülemede öncelikli olarak kullanılmaktadır. Özellikle pankoast tümörlerinde vasküler ve brakiyal pleksus tutulumunu en iyi gösterebilen tanı yöntemidir (63,65,69).

Manyetik rezonans daha çok kuşkulu adrenal, karaciğer, kemik ve beyin metastazlarının tutulumunu tayin etmede kullanılmaktadır (70).

(17)

12

Pozitron Emisyon Tomografi (PET)

Görüntüleme yöntemlerinin en gelişmiş olanı pozitron emisyon tomografisidir. Metabolik ve fonksiyonel bilgi verir. Pozitron emisyon tomografisinde en sık kullanılan radyofarmasötik ajan Flor-18 (F-18) ile işaretli florodeoksiglukozdur (FDG). Glukoz tüketiminin arttığı tümör hücrelerinde tüketimin miktarı ''standart uptake volume (SUV)'' adlı değer ile ölçülür. SUV değeri yükseldikçe malign olma ihtimali artar. Pozitron emisyon tomografisi ile tanı ve ayırıcı tanı, uzak metastazların saptanması, evreleme, mediastinal lenf nodlarının değerlendirilmesi, soliter pulmoner nodüllerin benign-malign ayrımı yapılabilir. Bir meta-analizde PET'in malign soliter pulmoner nodülün ayırıcı tanısındaki duyarlılığı %96, özgüllüğü %80 olarak saptanmıştır. Ayrıca PET'in 1 cm altındaki nodüller için duyarlılığı düşüktür ve karsinoid tümörlerde yanlış negatiflik görülebilmektedir (71,72).

Kemik Sintigrafisi

Kemik sintigrafisi; evrelendirme, radyoterapi tedavisinin planlanması ve patolojik fraktür açısından yüksek riskli kemikleri belirlemek açısından önemlidir. Duyarlılığı yüksek, özgüllüğü düşüktür (73).

Balgam Sitolojisi

Balgam sitolojisi non-invaziv bir tanı yöntemidir. Santral tümörlerde ve hemoptizisi olan hastalarda tanısal değeri daha yüksektir (74).

Flexible bronkoskopiden sonra önemi azalmıştır. Tanı oranı santral yerleşimli tümörlerde %60-80, periferik tümörlerde %15-20'dir (75).

Bronkoskopi

Akciğer kanseri tanısında fleksible fiberoptik bronkoskopi en önemli tanı yöntemlerinden birisidir. Görülen endobronşiyal lezyonlardan en az 3 biyopsi alınması önerilmektedir. Tek başına alınan biyopsinin duyarlılığı %74, fırçalama materyalinin duyarlılığı %59 ve bronkoalveolar lavajın duyarlılığı % 48'dir (76).

Transtorasik İğne Aspirasyonu-Biyopsisi

Periferik yerleşimli lezyonlarda, bronkoskopi ile ulaşılması mümkün olmayan lezyonlarda tanı için yapılır (77).

(18)

13

Periferik yerleşimli lezyonlarda duyarlılığı %90 civarındadır ve bronkoskopinin duyarlılığından yüksektir. İşlem bilgisayarlı tomografi eşliğinde yapıldığında duyarlılığı %92, floroskopi eşliğinde yapıldığında duyarlılığı %88 olarak bildirilmiştir (78).

Mediastinoskopi

Tanı ve evrelemede yararlı bir yöntemdir. Hiler ve mediastinal lenf nodlarının örneklenmesinde, lenf noduna metastaz saptanmasında operasyon öncesi önemlidir. Mediastenin normal görüldüğü santral yerleşimli akciğer kanserlerinin %50'sinde mediastinoskopik incelemede lenf bezi tutulumu saptanmıştır (65,79).

EVRELEME

Akciğer kanserli hastaların tedavilerinin planlanması için multidisipliner olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastalığın evresi tedavi planlamasını etkileyen en önemli faktördür. Uluslararası yaklaşım tümörün TNM sistemi ile evrelendirilmesidir. TNM evreleme sistemi; primer tümörün büyüklüğü ve yayılımını (T), bölgesel lenf nodu tutulumunu (N), uzak metastaz varlığını (M) belirler (47).

2002'de yayınlanan altıncı TNM sınıflamasının bazı olumsuzluklarını dikkate alan ISC (International Staging Committee; Ululararası Evrelendirme Komitesi), dünya çapında akciğer kanserli olguların verilerini toplamak amacıyla multidisipliner bir komite olan IASLC'yi (International Association for the Study of Lung Cancer; Uluslararası Akciğer Kanseri Çalışma Derneği) kurdu. Uluslararası Kanserle Savaş Birliği (UICC: Union for International Cancer Control) ve Amerika Lokal Kanser Komitesi (AJCC: American Joint Committee on Cancer), bu komitenin verileri üzerinde fikir birliğine vararak bulguları yedinci TNM sınıflaması adıyla 2009 yılında yayınladı (80).

Tablo 5 ve Tablo 6'da akciğer kanserinde yedinci TNM sınıflaması ve evreleme gösterilmiştir (81).

(19)

14

Tablo 5. Akciğer kanserinde yedinci TNM sınıflaması (81)

Tx: Primer tümör değerlendirilemiyor, balgam ya da bronş lavajında malign hücreler tespit ediliyor fakat görüntüleme yöntemleri ya da bronkoskopide tümör gösterilemiyor

T0: Primer tümör kanıtı yok Tis: Karsinoma in situ

T1: Tümör en büyük çapı ≤ 3 cm, akciğer veya visseral plevra ile çevrili, bronkoskopik olarak lob bronşundan daha proksimale (ana bronşa) invazyon göstermeyen tümör

T1a: Tümörün en büyük çapı ≤ 2 cm T1b: 2 cm < tümör en büyük çapı ≤ 3 cm

T2: 3 cm < tümör en büyük çapı ≤ 7 cm, ya da ana karinaya 2 cm ve daha fazla uzaklıkta ana bronş tutulumu, visseral plevra invazyonu, hilusa uzanan fakat tüm akciğeri kapsamayan atelektazi veya obstrüktif pnömoni

T2a: 3 cm < tümör en büyük çapı ≤ 5 cm T2b: 5 cm < tümör en büyük çapı ≤ 7 cm

T3: Tümör ˃ 7 cm, veya göğüs duvarı (superior sulkus tümörleri dahil), diafragma, frenik sinir, mediastinal plevra, parietal perikard invazyonu, ana bronşun karinaya 2 cm'den daha az yakınlıkta invazyonu (karina tutulumu yok), bütün bir akciğeri kapsayan total atelektazi ya da obstrüktif pnömoni, aynı lobda ayrı tümör nodülü veya nodülleri olması

T4: Herhangi bir boyuttaki bir tümörde; mediasten, kalp, büyük damarlar, trakea, rekürren laringeal sinir, özofagus, vertebra korpusu, karina yapılarından birine invazyon ya da aynı taraf farklı lobda tümör nodülü veya nodülleri olması

Nx: Bölgesel lenf nodlarının değerlendirilememesi N0: Bölgesel lenf nodu tutulumu yok

N1: Aynı taraf peribronşial ve/veya aynı taraf hiler lenf nodlarının tutulumu ve direk yayılım yoluyla intrapulmoner lenf nodlarının tutulumu olması

N2: Aynı taraf mediastinal ve/veya subkarinal lenf nodlarının tutulumu olması

N3: Karşı taraf mediastinal veya hiler; aynı taraf veya karşı taraf supraklaviküler veya skalen lenf nodlarının tutulumu olması

Mx: Uzak metastaz varlığının değerlendirilememesi M0: Uzak metastaz yok

M1a: Karşı akciğerde metastaz, malign plevral efüzyon, malign perikardial efzyon, malign plevral yayılımdan birinin olması

M1b: Uzak organ metastazı

Tablo 6. Yedinci TNM sınıflamasına göre akciğer kanseri evrelemesi (81)

Okült karsinom Tx N0 M0 Evre 0 Tis N0 M0 Evre IA T1a,b N0 M0 Evre IB T2a N0 M0 Evre IIA T1a,b T2a T2b N1 N1 N0 M0 M0 M0 Evre IIB T2b T3 N1 N0 M0 M0 Evre IIIA T1,2 T3 T4 N2 N1, N2 N0, N1 M0 M0 M0 Evre IIIB T4 Herhangi T N2 N3 M0 M0

(20)

15

Ayrıca KHAK evrelemesinde ''Veterans Administration Lung Cancer Group'' un (VALG) önerdiği sınırlı ve yaygın hastalıktan oluşan ikili sistem daha yaygın olarak kullanılmaktadır. TNM evrelemesine göre sınırlı hastalık evre I, II, III'e denk gelmektedir (Tablo 7) (82).

Tablo 7. Küçük hücreli akciğer kanserinde ikili evreleme sistemi (82) Sınırlı hastalık

Bir hemitoraksta sınırlı tümör Aynı taraf hiler lenf nodu tutulumu

Aynı veya karşı taraf mediastinal lenf nodu tutulumu Aynı veya karşı taraf supraklaviküler lenf nodu tutulumu

Yaygın hastalık

Karşı akciğer metastazı

Karşı taraf hiler lenf nodu tutulumu Malign plevral efüzyon

Uzak organ metastazı

TEDAVİ VE PROGNOZ

Akciğer kanserinde tedavi; hastalığın evresi ve hastanın performans durumu göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Akciğer kanserli olgularda beş yıllık yaşam süresi 1974-1976 yılları arasında %12 iken, 1992-1997 yılları arasında çok az yükselmiş ve %15'e ulaşmıştır (9,83).

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde Tedavi

Evre 0 hastalarda, uygun lezyonlarda tedavi cerrahidir. Santral lezyonu olanlarda küratif endobronşiyal tedavi uygulanır. Kriyoterapi, fotodinamik tedavi ve elektrokoter tedavi olarak önerilebilir (84,85).

Evre IA ve IB hastalarda tedavi cerrahidir. Tam rezeke edilemeyen olgularda ve tamamlayıcı cerrahi uygulanmayan olgularda, primer tümör alanına ve mediastene torakal radyoterapi uygulanır. Operasyonu kabul etmeyen ya da medikal inoperable olan hastalara torakal radyoterapi uygulanır. Cerrahi rezeksiyon uygulanan olgularda 5 yıllık sağkalım oranı evre IA'da %71, evre IB'de % 57'dir (86,87).

Evre IIA ve IIB hastalarda standart tedavi yaklaşımı cerrahidir. Operasyonu kabul etmeyen, tam rezeke edilemeyen, tamamlayıcı cerrahi uygulanamayan ve medikal inoperable olgularda torakal radyoterapi uygulanır (88). T1N1M0, T2N1M0 ve T3N0M0 olan olgular için 5 yıllık sağkalım oranları sırasıyla %57, %42 ve %34 olarak belirtilmiştir (89).

Evre IIIA hastalardan, T3N1 olgularda tedavi cerrahi olarak tam rezeksiyondur. Tam rezeke edilen olgularda torakal radyoterapiye gerek yoktur, tam rezeke edilemeyenlerde

(21)

16

postoperatif radyoterapi uygulanabilir. N2 olgularda ''bulky'' veya çok istasyonlu lenf nodu tutulumu varsa cerrahinin konvansiyonel seçeneklere daha üstün olduğunu söylemek mümkün değildir. İndüksiyon tedavisine yanıt varsa (evrede küçülme) cerrahi tedavi uygulanabilir. Tam rezeksiyon sağlanan olgularda postoperatif torakal radyoterapi uygulanır. Preoperatif değerlendirmeler esnasında tek N2 varsa, kapsül invazyonu yoksa, indüksiyon kemoterapi ya da kemoterapi ve radyoterapi sonrası cerrahi tedavi uygulanabilir. Preoperatif mediasten değerlendirmesinde N2 saptanmayan olgularda ''frozen'' çalışmasında N2 saptanmışsa; tam rezeksiyon sağlanabilecek ise operasyona devam edilir, tam rezeksiyon mümkün değil ise veya ekstrakapsüler nodal hastalık veya çok istasyonlu lenf nodu tutulumu varsa operasyona devam edilmemelidir. Evre IIIA olgular için 5 yıllık sağkalım oranı %23 olarak bildirilmiştir (86,90).

Evre IIIB'de bazı olgular (ana karina, sol atrium, superior vena kava, vertebra cismi, distal pulmoner arterin minimal tutulduğu seçilmiş olgular) 2-3 kür indüksiyon kemoterapi tedavisi sonrasında cerrahi açıdan değerlendirilir, stabil ya da progresyonu olan olgular torakal radyoterapi ya da eş zamanlı kemoradyoterapiye alınır. Cerrahi için uygun olmayan ve operasyonu kabul etmeyen evre IIIA ve evre IIIB olgularda ardışık ya da eş zamanlı kemoradyoterapi uygulanır (86). Evre IIIB hastalarda 5 yıllık sağkalım oranı %3-7 olarak belirtilmiştir (91).

Evre IV hastalarda standart tedavi kemoterapidir. Bu olgularda bazı durumlarda palyatif amaçlı radyoterapi uygulanabilir (92).

Küçük Hücreli Akciğer Kanserinde Tedavi

Küçük hücreli akciğer kanserinde temel tedavi yaklaşımı kemoterapidir. Sınırlı hastalığı olan olgularda birinci kür ya da ikinci kürden itibaren eş zamanlı kemoradyoterapi önerilmektedir. Evre IA-IB hastalarda cerrahi ve sonrasında 4 kür kemoterapi önerilir. Yaygın hastalıkta da kemoterapi ve palyatif radyoterapi uygulanabilir. Yaygın hastalıkta tam yanıt var ise sınırlı hastalıkta olduğu gibi torakal radyoterapi ve profilaktik kranyal radyoterapi önerilmektedir. Medyan sağkalım süreleri sınırlı hastalık ve yaygın hastalıkta sırasıyla 18 ay ve 9 aydır (93).

Prognostik Faktörler

Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde çeşitli prognostik faaktörler tanımlanmıştır. Tümörün evresi, tümör alt tipi, cinsiyet, yaş, hastanın performansı, eşlik eden hastalık varlığı,

(22)

17

moleküler biyolojik faktörler ve tedavi ile ilişkili durumlar prognozu etkileyen başlıca faktörlerdir (94). Erken evre olmak, performansın iyi olması, ciddi kilo kaybı olmamak ve kadın cinsiyetinde olmak iyi prognostik özelliklerdir (95).

Küçük hücreli akciğer kanserinde de çok sayıda prognostik faktör tanımlanmıştır. Yaygın hastalık varlığı, kilo kaybı, performans durumunun kötü olması ve LDH (laktat dehidrogenaz) yüksekliği kötü prognoz ile ilişkilidir. Paraneoplastik sendromların varlığı kötü prognoza işaret eder. Sınırlı hastalık varlığı, 70 yaş altında olmak, normal LDH düzeyleri ve performansın iyi olması iyi prognozla ilişkilidir (96).

Hastaların performansını değerlendirmek için en sık kullanılan ECOG (Eastern Cooperative Oncology Group) ve Karnofsky performans skalaları Tablo 8 ve Tablo 9'da gösterilmiştir (97).

Tablo 8. Karnofsky performans skalası (97) Değer (%) Fonksiyonel kapasite

100 Normal, şikayet yok, hastalık kanıtı yok

90 Normal aktivitesini yapabiliyor, hastalığın önemsiz belirti ve bulguları var 80 Normal aktivite sırasında efor harcıyor, hastalığın belirti ve bulguları daha

belirgin

70 Kendi kendine bakabiliyor ama normal aktivitelerini yapamıyor 60 Az miktarda yardımla kendi kendine bakabiliyor

50 Ciddi miktarda yardım ve sık tıbbi destek gereksinimi var 40 Güçsüz, özel bakım ve yardıma ihtiyacı var

30 Ciddi derecede güçsüz, hospitalizasyona ihtiyacı var

20 Çok hasta, destek tedavisine ve hastanede bakıma ihtiyacı var 10 Ölüm sürecinde, ölüme yakın

0 Ölüm

Tablo 9. ECOG (Eastern Cooperative Oncology Group) performans skoru (97)

Değer Fonksiyonel kapasite

0 Asemptomatik, hastalık öncesi normal aktivitelerini yapabilir

1 Semptomatik fakat tamamen ayakta, günlük yaşamını sürdürebilir 2 Semptomatik, günün yarısından daha azını yatakta geçirir

3 Semptomatik, kendi bakımını yapmakta zorlanır, günün yarısından

fazlasını yatakta geçirir

(23)

18

GEREÇ VE YÖNTEMLER

HASTA SEÇİMİ

Çalışmamızda Eylül 2011-Eylül 2014 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Polikliniği'nde tanısı histopatolojik olarak kanıtlanmış, daha önce hiçbir tedavi almamış ve opere olmamış, radyoterapi alsın ya da almasın en az 2 kür kemoterapi alan hastalar retrospektif olarak incelendi. Çalışmamız Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu'nun 15.03.2017 tarih ve TÜTF-BAEK 2017/91 sayılı kararı ile onay alınarak gerçekleştirildi (Ek 1).

Çalışmaya Dahil Edilme Kriterleri 1. 18 yaş üstü hastalar,

2. Tanısı histopatolojik olarak kanıtlanmış olan hastalar,

3. Radyoterapi alsın ya da almasın en az 2 kür kemoterapi alan hastalar,

4. Bu endikasyon için daha önce kemoterapi veya cerrahi uygulanmamış hastalar, 5. Kemoterapi öncesi ve sonrasında hematolojik ve radyolojik tetkikleri yapılmış olan hastalar çalışmaya dahil edildi.

Çalışma Dışı Bırakılma Kriterleri

1. Tanısı histopatolojik olarak kanıtlanamayan, klinik ve radyolojik olarak tanı alan hastalar,

2. Sadece radyoterapi alan hastalar, 3. İki kürden az kemoterapi alan hastalar,

(24)

19 5. Cerrahi uygulanmış hastalar,

6. Kemoterapi sonrası takiplerine devam etmeyen ve yanıt değerlendirmesi yapılamayan hastalar çalışma dışı bırakıldı.

VERİLERİN TOPLANMASI

Hastaların yaş, cinsiyet, kilo, sigara öyküsü, performans durumu, başvuru semptomları, tanı tarihi, hüre tipi ve evresi, varsa metastaz yerleri hasta dosyaları ve hastane otomasyon sisteminden taranarak incelendi ve bu bilgiler kayıt edildi. Yine hastaların hangi kemoterapötik ajanı veya ajanları kaç kür aldığı, kemoterapiye yanıtları, radyoterapi alıp almadıkları, tedavi sırasında ve sonrasında oluşan yan etkiler ve bir yıllık sağkalım bilgileri hasta dosyalarından ve hastane otomasyon sisteminden taranarak incelendi ve kayıt edildi.

TEDAVİ YANITININ DEĞELENDİRİLMESİ

Her iki kür kemoterapi sonrası ve tedavi bitiminde yapılan yanıt değerlendirmesi hasta dosyalarından incelenerek kayıt edildi. Hastaların tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında yapılan radyolojik tetkiklerinin raporları ve görüntüleri incelendi. Yanıt değerlendirmesinde Dünya Sağlık Örgütü ölçütleri baz alındı. En az 4 hafta süreyle tümörde tam gerileme tam yanıt; lezyonun vertikal çapında %50'den fazla gerileme ve yeni lezyonların ortaya çıkmaması kısmi yanıt; lezyonun vertikal çapında %50'den az olumlu değişiklik, %25'ten az olumsuz değişiklik olması ve yeni lezyonların ortaya çıkmaması stabil hastalık; lezyonun herhangi bir çapında %25'ten fazla büyüme ve/veya yeni lezyonların ortaya çıkması progresif hastalık olarak değerlendirildi (98,99).

YAŞAM SÜRESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Hastaların yaşam süresi için biyopsi tarihinden hastanın öldüğü güne kadar geçen süre baz alındı. Kontrolden çıkan veya takipten çıkan hastaların yaşayıp yaşamadıkları, öldüler ise ölüm tarihleri Ölüm Bildirim Sistemi'nden (ÖBS) kontrol edilerek öğrenildi. Hastaların biyopsi tarihinden bir yıl içinde yaşadığının öğrenildiği güne kadar olan zaman süresi bir yıllık sağkalım olarak kaydedildi.

İSTATİSTİKSEL ANALİZ

Araştırmada elde edilen veriler SPSS v.22 (seri no: 10240642) paket programı kullanılarak analiz edildi. Nicel değişkenler ortalama ± standart sapma veya ortanca

(25)

20

(minimum-maksimum) değerler ile ifade edildi. Bağımsız grupların karşılaştırılmaları yapılırken; normal dağılıma uygun olan değişkenler Student T testi ile, normal dağılıma uygun olmayanlar da Mann-Whitney U testi ile yapıldı. Nitel değişkenler frekans ve yüzde olarak gösterildi. Bağımsız grupların dağılım farklarına Chi-Square test ve Fisher's Exact test yöntemleri ile bakıldı. Sağkalım süreç araştırmalarında Kaplan Meier analizi kullanıldı. Bağımsız grupların sağkalım süreç karşılaştırmaları Log-Rank testi ile yapıldı. Tüm testlerde birinci tip hata payı α: 0,05 olarak belirlendi ve çift yönlü olarak test edildi, ''p'' değerinin 0,05'ten küçük olması durumunda gruplar arası fark istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

(26)

21

BULGULAR

HASTALARIN KLİNİK VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Çalışmaya Eylül 2011-Eylül 2014 tarihleri arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Polikliniği'nde tanısı histopatolojik olarak kanıtlanmış, daha önce hiçbir tedavi almamış ve opere olmamış, radyoterapi alsın ya da almasın en az 2 kür kemoterapi alan 239 kanser hastası alındı (Tablo 10).

Hastaların 232'si (%97,1) erkek, 7'si (%2,9) kadındı. Ortalama yaş 59,36 ± 8,12 olup yaş aralığı 40-80 arasında değişmekte idi. Ortalama kilo 70,96 kg ± 11,97 kg ve kilo aralığı 44 kg-102 kg olarak saptandı. Sigara içme durumu incelendiğinde 231 (%96,7) kişinin içtiği, 8 (%3,3) kişinin içmediği görüldü. Ortalama paket/yıl 45,05 ± 17,72 olarak saptandı, paket/yıl aralığı ise 10-100 arasında değişmekte idi (Tablo 11).

Başlangıç KPS (Karnofsy Performans Skalası) oranları; 1 (%0,4) kişide %100, 9 (%3,8) kişide %90, 129 (%54,0) kişide %80, 94 (%39,3) kişide %70 ve 6 (%2,5) kişide %60 olarak saptandı. KPS = %60 olan 6 hasta KHAK (Küçük hücreli akciğer kanseri) idi. Başlangıç KPS oranları %70 ve % 80 olanların çoğunlukta olduğu görüldü (Tablo 11).

Hastaların 78'si (%32,6) KHAK'li (küçük hücreli akciğer kanseri), 161'i (%67,4) KHDAK'li (küçük hücreli dışı akciğer kanseri) idi. KHDAK alt tiplerine bakıldığında 88 (%54,7) hastanın skuamöz hücreli kanser, 54 (33,5) hastanın adenokanser, 1 (%0,6) hastanın büyük hücreli kanser olduğu görüldü, 18 (%11,2) hastanın alt tipi belirlenememişti. Tüm akciğer kanseri çeşitleri değerlendirildiğinde %37,0 oranla en sık skuamöz hücreli kanserin görüldüğü saptandı (Tablo 11).

(27)

22

Tablo 10. Çalışmaya alınan hastalar

Protokol no İsim Yaş Hücre tipi Evresi

1. 487667 HU 56 KHDAK 4 2. 179241 YU 45 KHDAK 4 3. 469799 FD 70 KHDAK 3A 4. 467999 MEK 60 KHDAK 3B 5. 418738 NK 74 KHDAK 4 6. 216861 MYŞ 65 KHDAK 4 7. 498364 HC 54 KHDAK 4 8. 6417 SŞ 69 KHDAK 3B 9. 489745 HA 59 KHDAK 3A 10. 365929 MÇ 60 KHDAK 3B 11. 17935 MC 54 KHDAK 4 12. 27699 SMP 67 KHAK 3A 13. 49396 KT 63 KHAK 3B 14. 99688 HG 59 KHAK 3A 15. 103716 ŞA 55 KHDAK 4 16. 141694 MRG 55 KHDAK 4 17. 135695 SY 66 KHAK 4 18. 138164 FN 70 KHAK 3B 19. 169952 AT 68 KHDAK 4 20. 202289 GA 76 KHDAK 3B 21. 507170 MK 56 KHAK 3B 22. 262180 MT 62 KHDAK 4 23. 274697 HK 64 KHDAK 3B 24. 290388 RM 59 KHDAK 4 25. 315590 HG 65 KHDAK 4 26. 374965 RB 62 KHDAK 3B 27. 374994 HU 61 KHDAK 4 28. 398464 RY 64 KHDAK 3A 29. 428394 HD 67 KHDAK 3B 30. 432014 OB 60 KHAK 4 31. 459166 AC 61 KHAK 4 32. 464848 GY 57 KHDAK 3A 33. 483437 MT 62 KHDAK 3B 34. 486190 FA 52 KHDAK 3A 35. 487469 HA 62 KHDAK 3B 36. 488637 Aİ 62 KHDAK 4 37. 492109 HK 55 KHAK 3A 38. 492796 HH 55 KHAK 4 39. 493548 CA 51 KHAK 4 40. 494738 ÖD 70 KHDAK 3B 41. 495041 KD 60 KHDAK 3B 42. 495944 ÜB 60 KHDAK 3B 43. 495945 SG 56 KHAK 4 44. 498289 MO 63 KHDAK 4 45. 501542 NB 50 KHDAK 4 46. 501797 KT 46 KHDAK 3A 47. 503240 SA 65 KHDAK 4 48. 503781 HC 75 KHDAK 4 49. 503997 ND 67 KHDAK 3A 50. 504315 RU 50 KHDAK 3A

(28)

23

Tablo 10. (devamı) Çalışmaya alınan hastalar

51. 504657 MŞ 60 KHDAK 4 52. 504728 VK 55 KHDAK 4 53. 504967 EG 50 KHAK 4 54. 505419 RT 55 KHAK 4 55. 505781 MNY 56 KHAK 4 56. 506291 ŞB 53 KHDAK 3A 57. 508073 İC 70 KHAK 4 58. 509166 MA 51 KHAK 4 59. 509935 YA 68 KHAK 4 60. 512286 RK 74 KHDAK 4 61. 512769 SY 62 KHDAK 3B 62. 513807 İB 44 KHDAK 4 63. 513899 SE 60 KHDAK 2B 64. 514137 SI 63 KHDAK 4 65. 514911 AE 73 KHDAK 3A 66. 515702 RA 77 KHDAK 3B 67. 516336 ET 60 KHDAK 4 68. 516408 NÖ 58 KHDAK 4 69. 517905 NÇ 51 KHAK 4 70. 518097 İA 58 KHAK 3B 71. 519258 SE 59 KHDAK 4 72. 519366 AT 49 KHAK 4 73. 521678 ŞS 48 KHDAK 4 74. 523807 RÖ 52 KHAK 4 75. 524027 HE 56 KHDAK 3B 76. 530076 İŞ 57 KHDAK 4 77. 531662 İK 52 KHAK 4 78. 532607 ABM 59 KHDAK 3A 79. 533765 NK 55 KHAK 4 80. 533985 CK 63 KHDAK 3B 81. 534411 FU 62 KHDAK 4 82. 534674 MŞ 49 KHAK 4 83. 538616 CK 70 KHAK 3B 84. 539170 İD 75 KHDAK 4 85. 538455 AD 57 KHDAK 3A 86. 535814 ÜG 66 KHAK 4 87. 535834 SB 70 KHDAK 3A 88. 537740 AA 61 KHDAK 4 89. 540428 ME 68 KHAK 4 90. 548019 BI 43 KHDAK 4 91. 548310 İT 57 KHDAK 4 92. 22663 İÇ 77 KHDAK 4 93. 35339 HÇ 62 KHDAK 4 94. 61537 MY 76 KHDAK 4 95. 63529 İN 75 KHDAK 4 96. 73662 BY 80 KHAK 3A 97. 82945 SG 51 KHDAK 4 98. 89004 AT 76 KHDAK 3B 99. 98095 İY 57 KHAK 3A 100. 124498 RB 63 KHDAK 3A

(29)

24

Tablo 10. (devamı) Çalışmaya alınan hastalar

101. 192384 EÇ 55 KHAK 3A 102. 208499 AA 68 KHAK 3A 103. 216721 RD 54 KHAK 4 104. 225732 AD 59 KHAK 4 105. 270493 ET 70 KHDAK 3A 106. 279702 SAA 64 KHDAK 3B 107. 283238 MT 58 KHDAK 3A 108. 295845 NE 54 KHAK 4 109. 310145 SÇ 54 KHAK 4 110. 323775 NT 58 KHDAK 4 111. 342077 AA 65 KHDAK 3A 112. 351359 HT 61 KHDAK 4 113. 364533 MA 55 KHDAK 3A 114. 370209 SD 65 KHDAK 3A 115. 391059 HİB 50 KHDAK 4 116. 409613 CE 64 KHDAK 3B 117. 416047 RU 57 KHDAK 3B 118. 417105 AO 57 KHAK 4 119. 428507 NL 49 KHDAK 3A 120. 437998 AT 57 KHAK 3A 121. 446992 MD 77 KHDAK 3A 122. 460870 HA 60 KHDAK 3A 123. 462245 İT 46 KHDAK 4 124. 478012 ŞT 62 KHDAK 3A 125. 481279 MG 53 KHDAK 3B 126. 484403 AA 54 KHDAK 3B 127. 485289 MY 40 KHDAK 3B 128. 488165 ZS 52 KHAK 3B 129. 493805 KA 54 KHDAK 4 130. 495429 RK 51 KHAK 3A 131. 495500 AA 57 KHDAK 3B 132. 499779 AT 62 KHAK 3B 133. 500051 ND 70 KHDAK 4 134. 500376 MY 61 KHAK 4 135. 500789 RD 58 KHAK 3A 136. 503176 OE 67 KHAK 4 137. 505720 BT 43 KHAK 4 138. 506066 ND 55 KHDAK 4 139. 507271 EÇ 65 KHAK 4 140. 507434 İK 62 KHDAK 3B 141. 507548 ÜK 54 KHDAK 4 142. 508750 MC 62 KHDAK 4 143. 509860 EM 55 KHDAK 3A 144. 511375 AÇK 63 KHDAK 4 145. 512281 MT 64 KHDAK 3B 146. 513095 HŞ 63 KHDAK 2B 147. 514095 İK 51 KHDAK 3B 148. 515977 MK 54 KHDAK 3B 149. 516691 HK 52 KHAK 4 150. 519330 MÖ 66 KHDAK 3A

(30)

25

Tablo 10. (devamı) Çalışmaya alınan hastalar

151. 523437 EB 68 KHDAK 3B 152. 524081 RT 51 KHDAK 4 153. 525115 MMÖ 60 KHAK 4 154. 525521 İT 61 KHDAK 4 155. 526991 AT 52 KHAK 4 156. 533032 MD 54 KHAK 3B 157. 532625 RŞ 64 KHDAK 3B 158. 533304 LS 68 KHDAK 4 159. 533703 SK 44 KHAK 4 160. 534328 NT 71 KHDAK 3A 161. 535319 EO 51 KHAK 4 162. 536321 MA 52 KHAK 3B 163. 538925 RH 51 KHDAK 3B 164. 539285 MA 58 KHDAK 3B 165. 539321 ME 71 KHDAK 3A 166. 539333 MY 45 KHAK 4 167. 540039 İD 64 KHDAK 4 168. 541503 MA 70 KHAK 3B 169. 545802 SA 62 KHDAK 4 170. 545960 NA 65 KHDAK 3B 171. 537974 ŞT 63 KHAK 4 172. 546754 KÇ 70 KHDAK 4 173. 547238 MK 62 KHDAK 2B 174. 547572 MT 56 KHDAK 4 175. 548124 AG 57 KHAK 4 176. 549359 EA 50 KHDAK 4 177. 551124 RK 72 KHDAK 4 178. 551259 CÇ 74 KHAK 3B 179. 552342 NS 62 KHDAK 4 180. 555067 RÖ 50 KHDAK 4 181. 556342 AOE 61 KHDAK 3A 182. 558398 KK 56 KHAK 4 183. 559630 BÇ 54 KHDAK 3B 184. 561474 TB 49 KHDAK 3A 185. 563072 SD 56 KHDAK 3B 186. 564520 BH 46 KHDAK 3B 187. 565098 BK 63 KHDAK 4 188. 565202 VTU 63 KHDAK 2B 189. 565547 NB 66 KHDAK 3A 190. 565828 YT 63 KHDAK 4 191. 568209 HİB 64 KHDAK 3A 192. 568335 HT 62 KHAK 4 193. 443115 AE 61 KHDAK 4 194. 571602 ÖA 61 KHDAK 3A 195. 571680 AB 57 KHDAK 2B 196. 572258 MV 57 KHAK 4 197. 573488 SS 69 KHDAK 4 198. 575612 AOS 63 KHDAK 4 199. 575727 SÜ 60 KHAK 4 200. 576504 İK 63 KHAK 2B

(31)

26

Tablo 10. (devamı) Çalışmaya alınan hastalar

201. 577143 MG 42 KHDAK 4 202. 577239 RB 71 KHDAK 3B 203. 577263 AS 42 KHAK 3A 204. 577819 NÖ 55 KHAK 4 205. 579969 NS 42 KHAK 4 206. 582697 AY 49 KHDAK 3B 207. 584142 İÖ 48 KHDAK 4 208. 584479 RT 57 KHDAK 4 209. 585592 VK 66 KHAK 4 210. 588820 ME 63 KHDAK 3A 211. 590061 NE 58 KHDAK 4 212. 591925 İB 59 KHDAK 4 213. 592884 HP 56 KHAK 4 214. 593997 MI 48 KHAK 4 215. 594428 SY 63 KHDAK 4 216. 595274 ÖA 47 KHDAK 4 217. 595759 FK 56 KHDAK 3A 218. 597683 HK 65 KHDAK 3A 219. 598831 HK 60 KHAK 3B 220. 599093 KM 58 KHDAK 4 221. 602049 ŞK 56 KHDAK 3B 222. 604483 FS 57 KHDAK 3B 223. 605818 AA 53 KHAK 3A 224. 609298 ZB 60 KHAK 3B 225. 610844 ME 62 KHDAK 3B 226. 611159 İK 43 KHDAK 3A 227. 612034 HK 54 KHAK 4 228. 612193 BY 68 KHAK 4 229. 613869 AT 53 KHAK 2B 230. 615157 HZ 47 KHDAK 4 231. 615477 HA 72 KHDAK 2B 232. 615685 İY 75 KHAK 4 233. 617936 HK 49 KHDAK 3B 234. 620676 MYG 50 KHAK 3A 235. 624460 KCA 51 KHDAK 4 236. 625636 RG 53 KHDAK 3B 237. 629640 NB 71 KHDAK 3B 238. 631623 HM 51 KHDAK 3B 239. 631771 AY 72 KHAK 3B

(32)

27

Tablo 11. Hastaların klinik ve demografik özellikleri

Yaş Ortalama yaş Yaş aralığı 59,36 ± 8,12

40 - 80

Kilo Ortalama kilo(kg) 70,96 ± 11,97

Kilo aralığı(kg) 44 - 102

Cinsiyet

Erkek (n-%) 232 (%97,1)

Kadın (n-%) 7 (%2,9)

Toplam (n-%) 239 (%100,0)

Sigara içme durumu

İçenler (n-%) 231 (%96,7) İçmeyenler (n-%) 8 (%3,3) Toplam (n-%) 239 (%100,0) Ortalama paket/yıl 45,05 ± 17,72 Paket/yıl aralığı 10-100 KPS %100 (n-%) 1 (%0,4) %90 (n-%) 9 (%3,8) %80 (n-%) 129 (%54,0) %70 (n-%) 94 (%39,3) %60 (n-%) 6 (%2,5) Toplam (n-%) 239 (%100,0) Hücre tipi KHAK (n-%) 78 (%32,6) KHDAK (n-%) 161 (%67,4) Toplam (n-%) 239 (%100,0)

KHDAK alt tipleri

Skuamöz hücreli kanser (n-%) 88 (%54,7)

Adenokanser (n-%) 54 (%33,5)

Büyük hücreli kanser (n-%) 1 (%0,6) Alt tipi belirlenemeyen (n-%) 18 (%11,2)

Toplam (n-%) 161 (%100,0)

Tüm tipler

Skuamöz hücreli kanser (n-%) 88 (%37,0)

KHAK (n-%) 78 (%33,0)

Adenokanser (n-%) 54 (%22,0)

Alt tipi belirlenemeyen KHDAK (n-%)

18 (%7,5) Büyük hücreli kanser (n-%) 1 (%0,5)

Toplam (n-%) 239 (%100,0)

KHAK: Küçük hücreli akciğer kanseri, KHDAK: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri, KPS: Karnofsky

performans skalası.

Hastaların genel kanser evrelerine bakıldığında 8'inin (%3,3) evre 2B, 49'unun (%20,5) evre 3A, 59'unun (%24,7) evre 3B, 123'ünün (%51,5) evre 4 olduğu saptandı. Evre 2B olan hastalar ile evre 3A olan hastalarda operable olanlar ameliyatı kabul etmedikleri için cerrahi tedavi almadı. Genel kanser evrelerinde hasta sayılarına bakıldığında evre 4 olan hastaların çoğunlukta olduğu görüldü. Ayrıca KHAK'li hastalar kendi aralarında ikili

(33)

28

evreleme sistemi ile değerlendirildiğinde 29'unun (%37,2) sınırlı hastalık, 49'unun (%62,8) yaygın hastalık olduğu tespit edildi (Tablo 12).

Tablo 12. Kanser evrelerine göre hasta sayıları ve oranları

n %

Genel kanser evresi

2B 8 3,3 3A 49 20,5 3B 59 24,7 4 123 51,5 Toplam 239 100,0 KHDAK evresi 2B 6 3,7 3A 36 22,4 3B 45 28,0 4 74 46,0 Toplam 161 100,0 KHAK evresi Sınırlı 29 37,2 Yaygın 49 62,8 Toplam 78 100,0

KHAK: Küçük hücreli akciğer kanseri, KHDAK: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri.

Hastaların başvuru sırasındaki şikayetlerine bakıldığında en sık şikayetin öksürük (%67,7) olduğu görüldü. Bunu azalan sıra ile nefes darlığı (%46,8), iştahsızlık ve kilo kaybı (%45,1), göğüs ağrısının (%36,8) takip ettiği saptandı (Tablo13).

Tablo 13. Hastaların başvuru sırasındaki şikayetlerinin dağılımı

Şikayet n %

Öksürük 162 67,7

Nefes darlığı 112 46,8

İştahsızlık ve kilo kaybı 108 45,1

Göğüs ağrısı 88 36,8 Halsizlik 71 29,7 Hemoptizi 62 25,9 Sırt ağrısı 40 16,7 Nörolojik semptomlar 28 11,7 Ses kısıklığı 12 5,0 Asemptomatik 1 0,4

Metastatik akciğer kanserli hastaların metastaz yerlerine bakıldığında en sık metastazın kemik (%39,4) daha sonra ise azalan sırayla beyin (27,0) ve karaciğer (13,8) olduğu görüldü (Tablo 14).

(34)

29

Tablo 14. Hastaların metastaz yerlerinin dağılımı

Metastaz yeri n % Kemik 54 39,4 Beyin 37 27,0 Karaciğer 19 13,8 Sürrenal bez 15 11,0 Plevra 7 5,1 Karşı akciğer 5 3,7 TEDAVİ PROTOKOLLERİ

Hastalara kemoterapi protokolü olarak platin bazlı (sisplatin / karboplatin) kombinasyon tedavisi uygulanmıştır. KHDAK'li hastaların 77'sine platin + etoposit, 61'ine platin + gemsitabin, 21'ine platin + dosetaksel, 2'sine platin + vinorelbin kombinasyon tedavisi, KHAK'li 78 hastanın hepsine platin + etoposit kombinasyon tedavisi verildiği saptandı. Hastaların 59'una sadece kemoterapi, 180'ine kemoterapi ve torakal radyoterapi uygulandığı görüldü.

Küçük hücreli akciğer kanseri hastalarından 55'inin (%70,5) radyoterapi aldığı, 23'ünün (%29,5) radyoterapi almadığı; KHDAK hastalarından 125'inin (%77,6) radyoterapi aldığı, 36'sının (%22,4) radyoterapi almadığı tespit edildi. Radyoterapi alma oranları açısından KHAK ve KHDAK hastaları arasında anlamlı fark saptanmadı (p ˃ 0,05) (Tablo 15).

Tablo 15. Hücre tiplerine göre tedavi şeklinin değerlendirilmesi Hücre Tipi KT ve RT alanlar (n-%) Sadece KT alanlar (n-%) Toplam (n-%) p KHAK 55 (%70,5) 23 (%29,5) 78 (100,0) 0,299 KHDAK 125 (%77,6) 36 (%22,4) 161 (%100,0)

KHAK: Küçük hücreli akciğer kanseri, KHDAK: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri, KT: Kemoterapi, RT:

Radyoterapi.

Hastalarda tedaviye bağlı yan etkilere bakıldığında en sık bulantı-kusma (%66,1), daha sonra azalan sıra ile alopesi (%55,2) ve halsizliğin (%35,5) görüldüğü saptandı (Tablo 16).

(35)

30

Tablo 16. Tedaviye bağlı yan etkilerin dağılımı

Yan etki n % Bulantı-kusma 158 66,1 Alopesi 132 55,2 Halsizlik 85 35,5 Performansın bozulması 67 28,0 Konstipasyon 40 16,7 Febril nötropeni 34 14,2 Diare 18 7,5 Nefrotoksisite 15 6,2 Fırsatçı enfeksiyon 4 1,6 Allerjik reaksiyon 2 0,8 Hepatotoksisite 1 0,4 YANIT

Hastalar tedaviye yanıt şekillerine göre değerlendirildiğinde 10'unda (%4,2) tam yanıt, 104'ünde (%43,5) kısmi yanıt, 96'sında (%40,2) stabil hastalık, 29'unda (%12,1) progresif hastalık saptandı (Tablo 17).

Tablo 17. Hastaların tedaviye yanıt oranları

Yanıt n % Tam yanıt 10 4,2 Kısmi yanıt 104 43,5 Stabil hastalık 96 40,2 Progresif hastalık 29 12,1 Toplam 239 100,0

Küçük hücreli akciğer kanseri hastalarından 8'inde (%10,3) tam yanıt, 54'ünde (%69,2) kısmi yanıt, 10'unda (%12,8) stabil hastalık, 6'sında (%7,7) progresif hastalık olduğu, KHDAK hastalarından 2'sinde (%1,2) tam yanıt, 50'sinde (%31,1) kısmi yanıt, 86'sında (%53,4) stabil hastalık, 23'ünde (%14,3) progresif hastalık olduğu tespit edildi (Tablo 18).

Tablo 18. Hücre tiplerine göre yanıtların değerlendirilmesi Hücre tipi Tam yanıt (n-%) Kısmi yanıt (n-%) Stabil hastalık (n-%) Progresif hastalık (n-%) Toplam (n-%) KHAK 8 (%10,3) 54 (%69,2) 10 (12,8) 6 (%7,7) 78 (%100,0) KHDAK 2 (%1,2) 50 (%31,1) 86 (%53,4) 23 (%14,3) 161 (%100,0)

(36)

31

Küçük hücreli akciğer kanseri ile KHDAK arasında yanıtların dağılımı açısından

anlamlı farklar vardı. KHAK hastalarında 62 (%79,5) olguda tam veya kısmi yanıt görülürken, 16 (%20,5) olguda stabil veya progresif hastalık görüldü. KHDAK hastalarında ise 52 (%32,3) olguda tam veya kısmi yanıt görülürken, 109 (%67,7) olguda stabil veya progresif hastalık görüldü. Bu analize göre KHAK'de tam veya kısmi yanıt saptanan hasta oranları KHDAK'e göre anlamlı ölçüde daha fazla iken; KHDAK'de stabil veya progresif hastalık saptanan hasta oranları KHAK'ne göre anlamlı derecede daha fazla bulunmuştur (p < 0,05) (Tablo 19).

Tablo 19. Tam veya kısmi yanıt ile stabil veya progresif hastalık açısından hücre tiplerinin değerlendirilmesi

Yanıt KHAK KHDAK p

Tam veya kısmi yanıt

(n-%) 62 (%79,5) 52 (%32,3)

< 0,001

Stabil veya progresif hastalık

(n-%)

16 (%20,5) 109 (67,7)

Toplam (n-%) 78 (100,0) 161 (100,0)

KHAK: Küçük hücreli akciğer kanseri, KHDAK: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri.

Yanıtların Kemoterapi Protokollerine Göre Değerlendirilmesi

Küçük hücreli akciğer kanseri hastalarının hepsi etoposit + platin aldığı için farklı kemoterapötik ajanlar arasında yanıt değerlendirilmesi yapılamadı.

Küçük hücreli dışı akciğer kanseri hastalarından ≥ 2 kür etoposit + platin alan 28 (%36,4) hastada tam veya kısmi yanıt izlenirken, 49 (%63,6) hastada stabil veya progresif hastalık izlendi; ≥ 2 kür gemsitabin + platin alan 19 (%31,1) hastada tam veya kısmi yanıt izlenirken, 42 (%68,9) hastada stabil veya progresif hastalık izlendi; ≥ 2 kür dosetaksel + platin alan 4 (%19,0) hastada tam veya kısmi yanıt izlenirken, 17 (%81,0) hastada stabil veya progresif hastalık izlendi. KHDAK hastalarında platin içeren bu üç kemoterapi kombinasyonu arasında yanıtların dağılımı açısından anlamlı fark saptanmadı (p ˃ 0,05) (Tablo 20).

(37)

32

Tablo 20. KHDAK'de ≥ 2 kür etoposit + platin, ≥ 2 kür gemsitabin + platin, ≥ 2 kür dosetaksel + platin alanların yanıt açısından değerlendirilmesi

Kemoterapötik ajanlar

Tam veya kısmi yanıt (n-%)

Stabil veya progresif hastalık (n-%) Toplam (n-%) p Etoposit + platin 28 (%36,4) 49 (%63,6) 77 (%100,0) 0,315 Gemsitabin + platin 19 (%31,1) 42 (%68,9) 61 (%100,0) Dosetaksel + platin 4 (%19,0) 17 (%81,0) 21 (%100,0)

KHDAK hastalarından 4 kür etoposit + platin alan 9 (%27,3) hastada tam veya kısmi yanıt izlenirken, 24 (%72,7) hastada stabil veya progresif yanıt izlendi; 6 kür etoposit + platin alan 18 (%78,3) hastada tam veya kısmi yanıt izlenirken, 5 (%21,7) hastada stabil veya progresif hastalık izlendi. KHDAK'de 4 kür etoposit + platin alanlar ile 6 kür etoposit + platin alanlar arasında yanıtların dağılımı açısından anlamlı fark saptandı, 6 kür alanların 4 kür alanlara göre yanıt oranları anlamlı olarak daha fazla bulundu (p < 0,05) (Tablo21).

Tablo 21. KHDAK'de 4 kür etoposit + platin alanlar ile 6 kür etoposit + platin alanların yanıt açısından değerlendirilmesi

Kür sayısı Tam veya

kısmi yanıt (n-%) Stabil veya progresif hastalık (n-%) Toplam (n-%) p 4 kür etoposit + platin 9 (%27,3) 24 (%72,7) 33 (%100,0) < 0,001 6 kür etoposit + platin 18 (%78,3) 5 (%21,7) 23 (%100,0)

KHDAK hastalarından 4 kür gemsitabin + platin alan 9 (%29,0) hastada tam veya kısmi yanıt izlenirken, 22 (%71,0) hastada stabil veya progresif hastalık izlendi; 6 kür gemsitabin + platin alan 10 (%83,3) hastada tam veya kısmi yanıt izlenirken, 2 (%16,7) hastada stabil veya progresif hastalık izlendi. KHDAK'de 4 kür gemsitabin + platin alanlar ile 6 kür gemsitabin + platin alanlar arasında yanıtların dağılımı açısından anlamlı fark saptandı, 6 kür alanların 4 kür alanlara göre yanıt oranları anlamlı olarak daha fazla bulundu (p < 0,05) (Tablo22).

(38)

33

Tablo 22. KHDAK'de 4 kür gemsitabin + platin alanlar ile 6 kür gemsitabin + platin alanların yanıt açısından değerlendirilmesi

Kür sayısı Tam veya kısmi yanıt (n-%) Stabil veya progresif hastalık (n-%) Toplam (n-%) p 4 kür gemsitabin + platin 9 (%29,0) 22 (%71,00) 31 (%100,0) 0,001 6 kür gemsitabin + platin 10 (%83,3) 2 (%16,7) 12 (%100,0)

KHDAK hastalarından sadece 1 olgu 6 kür dosetaksel + platin aldığı için dosetaksel + platin kombinasyonunda 4 ve 6 kürde yanıtların dağılımı açısından istatistiksel analiz yapılamadı.

PROGRESİF HASTALARIN TEDAVİLERİ VE YANITLARI

Birinci seri kemoterapi tedavisine 29 (%12,1) hastanın yanıtının progresif hastalık olduğu saptandı (Tablo 17).

Progresif hastalık olan 29 olgudan 7 (%24,1) tanesinin ikinci seri kemoterapi aldığı görüldü (Diğer 22 olgudan; 10 tanesinin ikinci seri kemoterapiyi kabul etmediği, 2 tanesinin exitus olduğu, 6 tanesinin performansının %50'nin altına düştüğü için ikinci seri kemoterapi verilmediği, 4 tanesinin de progresyonun saptanmasından sonra takiplerine devam etmediği tespit edildi). İkinci seri kemoterapi alan 7 hastanın yanıt oranlarına bakıldığında; 2 (%28,6) olgunun kısmi yanıt, 5 (%71,4) olgunun stabil hastalık olduğu görüldü (Tablo 23).

Tablo 23. İlk seri kemoterapi sonrası yanıtı progresif hastalık olan olguların 2. seri kemoterapi alma oranları ve yanıtlarının değerlendirilmesi

n % İkinci seri KT Alanlar 7 24,1 Almayanlar 22 75,9 Toplam 29 100,0 Yanıt Tam yanıt 0 0,0 Kısmi yanıt 2 28,6 Stabil hastalık 5 71,4 Progresif hastalık 0 0,0 toplam 7 100,0 KT: Kemoterapi.

(39)

34

YAŞAM SÜRESİ

Çalışmaya alınan hastaların tanı tarihlerinden itibaren 1 yıllık sağkalım durumlarına bakıldığında 127'sinin (%53,1) sağ, 112'sinin (%46,9) ölmüş olduğu saptandı. Hastaların ortalama 1 yıllık yaşam süresi 9,74 ay (güven aralığı: 9,36-10,12) olarak bulundu (Tablo 24).

Tablo 24. Hastaların tanı tarihlerinden itibaren 1 yıllık sağkalım durumları

Sağ (n-%) 127 (%53,1)

Exitus (n-%) 112 (%46,9)

Toplam (n-%) 239 (%100,0)

Ortalama yaşam süresi 9,74 ay (güven aralığı: 9,36-10,12)

Sağkalım grafiği Şekil 1'de gösterilmiştir.

Şekil 1. Hastaların sağkalım grafiği

Genel kanser evrelerine göre 1 yıllık sağkalım oranları; evre 2B olan hastalarda %75,0, evre 3A olanlarda %71,4, evre 3B olanlarda %69,5 ve evre 4 olanlarda %36,6 olarak bulundu.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu yazıda, akciğerde kitle görünümü olan, bilinen bir bağışıklığı baskılayan hastalığı ve korti- kosterodid kullanımı öyküsü olmayan ve ileri incelemeler

Gemcitabine/cisplatin tedavisinde progresyon durumu incelendiğinde de toplam maliyet içindeki en büyük maliyetin kemoterapi ilaç maliyeti olduğu, ikinci sırada

Yoğun bakımda akciğer kanseri hastaları üç şekilde karşımıza çıkmaktadır: Birinci grup hastalar bilinen yaygın evre hastalığı olanlar ya da evresi bilinmeksizin

Ancak tüm bu değerlendirmele- rin genel sonuçları şöyledir: Tedavi edilen yaşlı- lar tedavisiz gruba göre anlamlı olarak daha uzun yaşamaktadır; yaşlılarda suboptimal

Çalışmamız- da da Kİ düşük saptanan evre III ve IV olgularda genel sağkalım oranlarının düşük bulunması, HÖS ile düşük albumin düzeyleri ve kötü perfor- mans

Akciğer kanserlerinde patognomonik denilebilecek herhangi bir deri bulgusu bildirilmemekle birlikte çomak parmak, hi- pertrofik osteoartropati, vena kava süperior sendromuna

KHAK’lı hastalarda me- ningeal karsinomatozis riskini en yüksek oranda veren literatürde KHAK’lı 526 hastada başlan- gıçta 60 (%11)’ında meningeal tutulum varken, üç

Bu çalışmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Akciğer Kanserleri Grubu tarafından Ocak 1990-Ekim 1998 tarihleri arasında 187 KHAK olgusundan parafin bloklarına ulaşılan