• Sonuç bulunamadı

Staphylococcus Micrococcus Planococcus STAPHYLOCOCCUS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Staphylococcus Micrococcus Planococcus STAPHYLOCOCCUS"

Copied!
42
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

STAPHYLOCOCCUS

Staphylococcus

Micrococcus

Planococcus

(2)

 Aerop, fakültatif anaerop, hareketsiz, oksidaz(-), katalaz (+), 0.5-1µm büyüklüğünde kok şeklinde, Gram (+)

 Streptokoklardan ayırt edici en yararlı yöntem katalaz

 Bölünmeleri esnasında birbirlerinden ayrılmadıklarından üzüm salkımı şeklinde düzensiz kümeler

 %7.5-10 NaCl içeren basit besiyerlerinde ürer

(3)

 30-37 C’de pH; 7-7.5 ürer

 Kanlı agarda 18-24 saatte yuvarlak, düzgün, 1-4 mm çapında hafif konveks koloniler

 Gliserolmonoasetat gibi yağ asitleri içeren besiyerlerinde

pigment

(4)

 S.aureus- altın sarısı

 S.epidermidis- porselen beyazı koloni

 S.aureus kanlı agarda beta hemoliz

 Şekerlerin çoğunu gaz oluşturmadan, asit meydana

getirerek fermente

(5)

Stafilokok türlerinin belirlenmesinde kullanılan testler

 Koloni morfolojisi

 Pigment oluşturma

 Hemolitik aktivite

 Koagülaz ve diğer enzimatik aktivite

 Aerobik koşullarda sukroz,trehaloz ve mannitolden asit oluşturma

 Asetil metil karbinol oluşturma

 Fosfataz duyarlılığı

 Novobiosin duyarlılığı

(6)

S.aureus manniti aerop ve anaerop ortamda parçalar

 Mannitole etki bir patojenlik deneyi olarak

 Mannitolü koagülaz olumlu (patojen) stafilokoklar parçaladıkları halde

 koagülaz olumsuz olanlar parçalamazlar

(7)

 Alfa tip toksin beta tip hemoliz yapar

 %7-9 tuz konsantrasyonunda çoğalır

 Novobiosine duyarlı

 Üremeleri için biotine gereksinimleri yok

 Plazmayı koagüle ederler

(8)

ÖzellikÖzellik S.aureusS.aureus S.epidermidisS.epidermidis S. saprophyticusS. saprophyticus

Anaerobik üreme ve glukoz fermentasyonu

Anaerobik üreme ve glukoz fermentasyonu ++ ++ --

Mannitolden Aerobik ort. asit Mannitolden Aerobik ort. asit

Anaerobik ort. asitAnaerobik ort. asit

++ ++

&

&

--

&

&

-- Koagülaz

Koagülaz ++ -- --

Hemoliz

Hemoliz ++ -- --

Hücre duvarı ribitol Hücre duvarı ribitol

gliserolgliserol

protein Aprotein A

++ -- ++

-- -- --

++

&

&

-- DNA se

DNA se ++ -- --

Alpha toksin

Alpha toksin ++ -- --

Novobiosin direnci

Novobiosin direnci DuyarlıDuyarlı DuyarlıDuyarlı DirençliDirençli

(9)

 Isı ve çevre koşullarına dayanıklıdır

 Kuruluğa dirençlidir

 Genellikle 60°C’de 1 saatte aktivitelerini kaybederler

 Yüksek tuz konsantrasyonunda (%10-15) üreme yeteneğindedirler

 Boyaların bakteriyostatik etkilerine duyarlıdır (1/500.000)

oranında kristal viyole içeren besiyerinde üremezler

(10)

 Kurumuş balgam ve irinde haftalarca canlı kalırlar

 Kültürlerde +4°C’ de ve oda ısısında canlılıklarını aylarca korurlar

 Antibiyotiklere hızlı direnç gelişir

 Beta laktamazlarla gelişen penisilin direnci,1950 yıllarda ortaya çıkmış

 bu direnci makrolid, tetrasiklin ve aminoglikozidler

(11)

Antijenik yapısı

 Hücre duvarı peptidoglikan, teikoik asit ve protein A taşır

 Protein A (SpA); S.aureus hücre duvarında bulunan gruba özel bir antijen, bir çok memeli serumundaki IgG3 dışındaki tüm IgG ve IgA2 ile bazı IgM’in Fc parçası ile reaksiyon verir

 SpA bakterinin fagositozunu önler, komplemanı aktive eder, kemotaktik ve mitojenik etkileri

S.aureus’un mukoid suşları tarafından oluşturulan kapsül

antijenleri vardır

(12)

Teikoik asitler

Peptidoglikan tabakaya veya sitoplazmik membrana (lipoteikoik asit) bağlıdırlar

Türe özgüldürler (speciesspecific)

Fibronektine bağlanırlar ve mukozal yüzeylere tutunmayı sağlarlar

(13)

Hastalandırıcılıklarına etki eden çeşitli maddeler

 Hemolizinler

 Lökosidin (bu toksin lökositler üzerine etkili)

 Koagülaz

 DNA’ase

 Hiyalüronidaz (enzim patojen stafilokokların yaklaşık %90 nında var bağ dokudaki hyaluronik asidi parçalayarak bakterinin doku içinde yayılmasını sağlar)

 Stafilokinaz (enzim patojen Stafilokokların fibrin pıhtılarını eritmesini sağlar)

 Enterotoksin

 Epidermolitik toksin ( Exfoliative toksin)

 Toksik şok sendromu ile bağlantılı toksin

 Antifagositik maddeler

 Penisilinaz (enzim penisilinin beta laktam halkasını parçalayarak

penisiline dirençliliği sağlar)

(14)

Hemolizinler

Stafilokokların hücre zarına etkili olduğu bilinen sitotoksinleri var

alfa, beta, delta ve gama toksinleri hemolizin özelliğinde

Alfa hemolizin tavşan eritrositlerini eritir, trombositleri tahrip eder , deride nekroz yapar

Beta hemolizin koyun erirositlerini eritir, tavşan eritrositlerini eritmez

(15)

 Koagülaz,

 fibrinojeni fibrin oluşturmak üzere aktive ederek pıhtı gelişimine neden olan termostabil trombin-benzeri

 bir test tüpünde stafilokok inoküle edilmiş plazmanın pıhtılaşması ile gösterilir

 hücre tarafından ortama salındığı için “serbest koagülaz ”

(16)

S. aureus’un hücre duvarında ayrıca Clumping factor (bağlı koagülaz)

Bu faktörü taşıyan organizmalar doğrudan plazmanın fibrinojeni ile etkileşerek küme oluşturabildiğinden, lam testi ile gözlenebilir

bağlı koagülaz lam testinde bakterinin aglütinasyonu şeklinde, serbest koagülaz ise tüp testinde pıhtı oluşumu şeklinde

Fibrinojen Fibrin

(17)

 Bağlı koagülaz fibrinojeni direkt olarak çözülemez fibrine çevirir ve kümeleşmeye neden olur

 Ekstrasellüler koagülaz ilk önce protrombine etki eder, bu

şekilde fibrinojenin fibrine çevrilmesi katalizlenir

(18)

 Stafilokoklar katalaz üretirler

 Katalaz, hidrojen peroksidi su ve oksijene çevirir

 Stafilokoklar: katalaz (+)

 Streptokoklar: katalaz (-)

(19)

 Epidermolitik toksinler

 Süperantijendirler

 Epidermolitik toksin A (ETA): Faj tarafından kodlanır; ısıya dirençli ,

 Epidermolitik toksin B (ETB):

 Plazmid tarafından kodlanır; ısıya duyarlı Stafilokokkal haşlanmış deri sendromunda

 (SSSS: staphylococcal scalded skin syndrome) görülen genel

deskuamasyona neden olur

(20)

Toksik şok sendromu toksin1-1 (TSST-1)

 Süperantijendirler

 Isı ve proteolize dirençlidir, kromozom tarafından kodlanır Toksik şok sendromuna (TSS) neden olur

 Ateş, şok, çoklu sistem tutulumu ve deride döküntü

(21)

Enterotoksin

S. aureus karbonhidrat ve proteinli besinlerde ürediği zaman üretilirler

Toksinler T hücrelerin özgül olmayan (non-spesifik) aktivasyonuna ve sitokin salınımına neden olurlar

Mast hücrelerinden inflamatuvar mediatörlerin salınımı İntestinal peristalsis ve sıvı kaybında artış

Mide bulantısı ve kusma

(22)

Koagülaz pozitif suşlar

100°C’ye 30 dakika dayanır Polipeptid yapıdadır

A,B,C1,C2,D,E,F şeklinde 7 immunolojik Stafilokok üremiş ve enterotoksin oluşmuş besinlerin yenmesi ile 2-6 saat içinde bulantı kusma ve diyare

24 saat için iyileşme

(23)

Koagülaz negatif stafilokoklar (KNS)

S.saprophyticus

S.saprophyticus S.haemolyticus S.haemolyticus S.epidermidis

S.epidermidis S.auricularis S.auricularis S.saccharolyticus

S.saccharolyticus S.capitis S.capitis S.cohnii

S.cohnii S.warneri S.warneri S.hominis

S.hominis S.xylosus S.xylosus S.simulans

S.simulans S.hyicus S.hyicus

(24)

Slime factor ; Tryptic soy broth’a inoküle edilen KNS’ların bazılarının ekildiği kabın yüzeyine tutunarak oluşturduğu adeziv tabaka

Slime maddesi amorf kapsül yapısında,glikokaliks materyali

Çok kuvvetli antijenik

Stafilokokların doku yüzeyine tutunup,çeşitli infeksiyonlara yol açmalarına

neden olur

(25)

Stafilokokların yaptığı hastalıklar

Deri ve mukoza enfeksiyonları

- fronkül, karbonkül, panaris, blefarit

Yaygın deri döküntüleri ile seyreden lokalize deri enfeksiyonları - Haşlanmış deri sendromu

- Toksik şok sendromu

Sepsis ve Endokarditler

Stafilokokların organlara yerleşmeleri ile oluşan enfeksiyonlar, stafilokok pnömonisi

Besin zehirlenmeleri ve enteritler

(26)

Stafilokokların yaptığı hastalıklar

 Toksine bağlı hastalıklar

 Haşlanmış deri sendromu

 Besin zehirlenmesi

 Toksik şok sendromu

(27)

Süpüratif enfeksiyonlar

 İmpetigo

 Folikülit

 Fronkül veya çıban

 Karbonkül

 Bakteriyemi, menenjit ve endokardit

 Pnömoni ve ampiyem

 Osteomiyelit

 Septik artrit

(28)

 impetigo

Eritematöz bir zemin üzerinde içi püy dolu vezikül ile karakterize olan lokalize kütanöz enfeksiyon

Özellikle yüz ve kollarda oluşur

Aynı zamanda Streptococcus pyogenes nedeniyle de oluşabilir

Lokalize kabarcıklar

kültür pozitif sonuç

(29)

 Stafilokokkal haşlanmış deri sendromu (SSSS)

Ağız çevresinde eritem ile başlar 2-3 günde tüm vücuda yayılır

Bebeklerde görülen, epiteldeki yaygın deskuamasyon deriye yapılan hafif friksiyon deriyi buruşturur

İçi sıvı dolu büller oluşur, büller parçalandığında yerinde yaygın kırmızı çıplak bölge kalır.

Kabarcıklarda mikroorganizma veya lökosit bulunmaz

Düşük mortalite oranı

(30)

Toksik şok sendromu

8-17 yaş arası çocuklarda

Ateş, hipotansiyon, ve yaygın maküler eritematöz döküntü , bilinç bulanıklığı, böbrek yetmezliği

Hızlı antibiyotik tedavisi verilmemesi ve enfeksiyon odağının elimine

edilmemesi durumunda yüksek mortalite

(31)

Toksik şok sendromu:

Menstruasyon ile ilişkili TSS – tampon kullanımı

Menstruasyon ile ilişkili olmayan TSS – antibiyotik tedavisi, hastanede yatış

TSST-1’in üretimi için

Düşük düzeyde glukoz

37-40oC sıcaklık 6.5-8 pH

Oksijen

(32)

Besin zehirlenmesi

S. aureus karbonhidrat ve proteinli besinlerde ürediği zaman üretilirler

Toksinler T hücrelerin özgül olmayan (non-spesifik) aktivasyonuna ve sitokin salınımına neden olurlar

Mast hücrelerinden inflamatuvar mediatörlerin salınımı İntestinal peristalsis ve sıvı kaybında artış

Mide bulantısı ve kusma

(33)

Enfeksiyondan çok intoksikasyondur (zehirlenme)

Isıya dirençli enterotoksin ile kontamine olan besinin tüketilmesi

En sık kontamine olan besinler

İşlenmiş etler, kremalı pastalar, salata, patates salatası, sandviç, süt ve süt

ürünleri, dondurma, kümes ürünleri ve et ürünleri

(34)

Laboratuvar Tanısı

 İnceleme maddesi olarak alınan cerahat, pürülan sıvı, balgam, idrar v.b numuneler tioglikolata ekilir

 Kanlı agarda üreyen kolonilerde

 boyanma

 pigment üretimi

 Hemoliz

 mannitol fermentasyonu

 yüksek tuz konsantrasyonunda üreme

 koagülaz

 Kanlı agarda beta hemoliz zonu bulunan,altın sarısı , koagülaz ve mannitol (+)

Gram (+) koloniler S.aureus olarak değerlendirilir

(35)

Tedavi

Antibiyotiklere çabuk direnç geliştirdiklerinden, uygun antibiyotiğin seçimi için,antibiyotik duyarlılık testi yapılmalı

1940’ lı yıllarda penisilin G başarı ile kullanılmış daha sonraları direnç gelişmiştir

Metisiline dirençli S.aureus suşlarının çoğu aminoglikozidlere ve tetrasiklinede dirençlidir

S.aureus’un çoğunun betalaktamaz yapmaları nedeni ile stafilokok

enfeksiyonlarda kullanılmaz duruma gelmiştir

(36)

 Vankomisin, metisiline dirençli Staph. enfeksiyonları için seçilecek antibiyotiktir

 RNA sentezini inhibe ederek, plazma membran fonksiyonlarını ve hücre duvarında fosfolipid siklusunu bozarak bakterisid etki gösterir

 toksik etkileri nedeni ile kullanımı sınırlıdır

 Vankomisin, osteomyelit, pnömoni, perikardit, menenjit,

akciğer absesi gibi ağır stafilokokal infeksiyonlarda hayat

kurtarıcıdır

(37)

Gram negatif bakterilere karşı etkinliği yok

Bu nedenle vankomisinin majör kullanım alanı metisiline dirençli ciddi stafilokok infeksiyonlar

Santral sinir sistemi infeksiyonları, hemodiyaliz şant infeksiyonları,

endokarditler, bakteremi, sepsis, pnömoni ve osteomiyelit gibi infeksiyonlar başta olmak üzere

metisiline dirençli S. aureus ve S. epidermidis'in neden olduğu

infeksiyonların tedavisinde en fazla deneyimin olduğu antibiyotik

vankomisin

(38)

 Teikoplanin

 Yapısal olarak vankomisine çok benzeyen glikopeptit antibiyotik

 Etki alanı vankomisin gibi

 Metisiline duyarlı ve dirençli tüm stafilokoklara etkin

S. aureus’a etkisi vankomisine göre eşit veya biraz daha fazla

 Ancak koagülaz negatif stafilokoklara karşı etkinliği vankomisine göre daha az

 Hem intravenöz, hem de intramüsküler kullanılabilmesi, daha

uzun yanlanma ömrü nedeniyle günde iki kez, hatta tek doz

kullanım olanağının bulunması vankomisine üstünlükleri

(39)

Nefrotoksisite olasılığı da vankomisine göre daha az

koagülaz negatif stafilokoklara karşı etkinliğinin vankomisine göre daha az olması en önemli dezavantaj

vankomisinde olduğu gibi metisiline dirençli ciddi stafilokok

infeksiyonlarında kullanılır

(40)

Epidemiyoloji

Epidemiyolojik çalışmalar virülans ve özel faj tipleri arasında belirgin bir ilişki olduğunu göstermektedir

Staph. aureus faj tipleri I,II,III,IV olmak üzere 4 grupta toplanır

Grup II suşları impetigo ve deri enfeksiyonlarına neden olur

Enterotoksin III ve IV faj gruplarına ait stafilokoklar tarafından oluşturulur

Stafilokok enfeksiyonunun kaynağı stafilokokal lezyonu olan bir

hasta veya hastane personelidir

(41)

Korunma

 Stafilokokların rezervuarı insan

 Bakteri insana ya hava yoluyla, veya doğrudan temasla

 hijyen koşullarına uyulması, deri temizliğine dikkat edilmesi, gıda elleyicilerinin temizlik kurallarına uyması

 Antibiyotiklere dirençli staph.’ları burunda taşıdığı bilinenler, ameliyathanelerden ve bebek bakıcılığından uzaklaştırılmalı

 Cerrahi aletlerin sterilizasyonuna özen gösterilmeli

(42)

S. aureus enfeksiyonlarında burun portörlüğü önemli

Stafilokok portörleri burun ve elleriyle besin maddelerini kontamine edebilir

Özellikle pasta, süt, krema gibi karbohidratlı ve proteinli yiyecekler üzerinde, enterotoksin

yapan S.aureus’lar kolaylıkla çoğalırlar

Referanslar

Benzer Belgeler

The Tigecycline Evaluation and Surveillance Trial (TEST) çalışması 2004 yılında ABD’de farklı coğrafi bölgelerden izole edilen 3.989 Gram negatif ve Gram pozitif klinik

En hızlı kültür yöntemi olan kromojenik agara doğrudan ekim yönteminin duyarlılığı %89,2, özgüllüğü %100 olarak değerlendirilmiştir.. GeneOhm MRSA

Eritromisin, klaritromisin ve azitromisin antibiyotik disklerine ait inhibisyon zonu içerisinde üreme gözlenen izolatlar heterojen mak- rolid, linkozamid ve streptogramin-B (hMLS B

Bülent Bozdoğan, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 09010 Aydın, Türkiye... 14 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim

Bu çalışmada, Kasım 2006-Ağustos 2010 tarihleri arasında, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Has- tanesi laboratuvarlarında çeşitli klinik örneklerden üretilen 67

Bu raporda, moksifloksasin + vankomisin ve vankomisin + rifampisin kombinasyonlarına yanıt vermeyen, ancak linezolid + rifampisin ile tedavi edilebilen bir MRSA beyin apsesi

Bu çalışmada, 1 Eylül 2006 tarihinden itibaren hastanemizin yoğun bakım ünitelerinde yatmakta olan tüm hastaların haftalık sürveyans kültürlerinde, MRSA izolas-

yıldönü­ münde önce Ankara'ya, oradan da İstanbul'a giden A ş ık Veysel, daha sonra yine onun vasıtasıyla köy enstitülerinde vazife aldı.. Arifiye,