• Sonuç bulunamadı

yeni sinem a & wmm^ sinema dergisi haziran sayısı dört lira

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "yeni sinem a & wmm^ sinema dergisi haziran sayısı dört lira"

Copied!
44
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

yeni sinem a & wmm^ sinema dergisi sinema dergisi

haziran 1 9 6 7

sayısı dört lira

(2)

yeni sin e m a /

y ı l 2 s a y ı 7 h a z ir a n 1 96 7

iç in d e k ile r

sinem a ve ö b ü r s a n a tla r/y e n i sinem a

h a b e rle r n o t la r ı /a b id in d in o - h a b e rle r s in e m a te k h a b e rle ri.

y a z ıla r p ie r p a o lo p a s o lin i/s e n a ry o : başka b ir ya pıya yö ne le n b ir y a p ı /ita h e ro ğ lu - ece a y h a n /s in e m a ve ş i ir - c e v a t ç a p a n /te h lik e li i li ş k i le r / t iy a t r o ve sinem a • ra y m o n d d u r g n a t / f ilm g ö z ü /a fife b a tu r, sel- ç u k b a tu r

k a y n a k la r agâh ö z g ü ç /2 8 m a rt'ta n 8 m a yıs'a k a d a r ç e v rile n tü r k film le r i lis te s i.

a çık o tu ru m y u v a rla k masa 2 sinem a re sim iliş k ile r i/ ö z e r kabaş, o n a t k u tla r , tansuğ, Ömer u lu ç , y ılm a z zenger

f ilm le r ta n ju a k e rs o n /ls v e ç 'e n o k t a /o hep b e n im le , ço c u k a rab a sı, sevm ek - g io va n n i s c o g n a m illo /v a d in ı'i y a k m a lı m ı ? / t e h I i k e l i a ş k la r j a k ş a lc m / X lV L o u is 'n in ik tid a r ı e!e g e ç iriş i.

1 n is a n - 1 5 m ayıs a rasın da ç ık a n ya da s in e m a te k 'te g ö s te rile n f ilm le r

d e ğ e rle n d irm e

k a p a k la r ön vanessa re dg ra ve , m ich e la n g e lo a n to n io n i'n in b lo w - u p /b ü y ü ltm e a dlı film in d e . a rka pia d e g e rm a rk ve th o m m y b e rg g re n , bo w id e rb e rg 'in e lv ira m a dig a n a dlı film in d e .

yeni ine m a s in c m a ic k 'in o rg a n ı o la ra k ayda b ir y a y ın la n ır sinem a d e rg is i — sa h ib i: in c m a te k adına ş a k ir eczacıbaşı yazı iş le ri s o ru m lu m ü d ü rü : Hüseyin h acıb a şıo ğ lu yazı k u r u lu : o na t k u tla r , h ü se yin baş, g io va n n i s c o g n a m illo , ja k şalom k a p a k dü- doğan tü r k e r d e rg id e y a y ın la n a n y a z ıla rd a k i d ü ş ü n c e le rin s o ru m lu lu ğ u y a z a rla rın a a it t ir , d e rg iy i b ağ la m az d e rg iy e yazı v e rm e k ve başka k o n u la rd a g ö rü ş m e k iç in h er c u m a rte s i saat 10-12 a rasın da a şağ ıda ki adrese b a ş v u r u la b ilir y ö n e tim y e ri:

m is so ka k, 12 ş o rif han, k a t 3, b eyoğlu / Ista n b u ! a n ka ra te m s ilc is i: asaf ko ksal a n ka ra b ü ro su / m e ş ru tiy e t cad, a ltın han 2 0 -2 2 , a n ka ra h er çe şit ya zışm a : p .k . 3 0 7 beyo ğ lu / İs ta n b u l sayısı d ö r t, y ıllığ ı k ırk s e k iz l ir a d ı r d iz g i, b a s k ı; ç e ltü t m a tb a ­ a c ı l ı k — baskı ta r ih i 6 h a zira n 1967

(3)

sinema ve

öbür sanatlar

En çetin savaşlarını geçen yüzyılda veren «sanat türlerinin bağım sızlığı» kuramı günümüzde önemini ol­

dukça yitirm iş gibidir. Ş iiri hikâyeden, hikâyeyi romandan, romanı denemeden ayırm a çabaları, şiirde mü­

zik öğelerine, oyunda edebiyat öğelerine, edebiyatta resim öğelerine düşmanca bakma alışkanlığı yavaş yavaş terkedildi. Kendi kurallarını adeta yıkm ak am acıyla koyan sanatçı, bu bağım sızlık kuralını da pek önemsemiyor artık. Sinema, yedinci ve - şim dilik - son yaratılan sanat oluşundan gelen bir umursamazlık, bütün bu bağım sızlık kaygılarını bir yana bırakıp kendinden önceki bütün sanatların araçlarını kullanmakta­

dır. Bu yüzden sinemanın öbür sanatlarla olan ilişkile ri, örneğin mimarinin dansla ya da romanın heykelle olan ilişkilerinden daha dolaysız, daha sıkıd ır. Sinemanın bir sanat olduğunu tanıtlamaya çalışan erken dö­

nem sinema yazarları daha çok bu yeni sanatı eskilerinden ayıran özellikler üzerinde durdular, sinemanın bağımsız bir anlatım aracı olduğunu, ve her sanat gibi onun da yalnızca kendisine özgü anlatım birim leri bulunduğunu ortaya koymak için emek harcadılar. Oysa bugün bu türden korkulara, komplekslere yer yok­

tur. Sinemanın bir sanat olduğu, hem de sanatların en etkilisi olduğu gün gibi ortada. Bugün, tam tersine, sinem a ile öbür sanatlar arasındaki ilişk ile r «yakınlık» ilişk ile ri, «pozitif» ilişk ile r olarak ele alınıyor. Bu yüzden «Yeni Sinema» nın bu sayısın ı, bu ilişkilerin olanaklar ölçüsünde araştırılm asına ayırdık.

Öbür yandan bu konunun, özellikle ülkemizde büyük bir önemi bulunduğuna inanıyoruz. Çünkü hep bilinir, sanatların büyük açılm a ve gelişm e dönemlerinde çe şitli türlerdeki çıkışlar ve değişik alanların yaratıcıları birbirlerini derinden etkilem işler, atılım larında birbirlerine destek olm uşlardır. Rönesans’ın resim , müzik ve heykel ustaları klâsik tiyatro ile ş iir; romantik çağın ozanları, ressam ları ve m üzikçileri; dışavurumcu de­

korlar, romanlar, şiirle r; gerçeküstücü Dali, Picasso, Bunuel, Breton; ve sonunda günümüzün genç ustaları, yani «Yeni Roman» cılar, «Yeni Dalga» cılar, genç ozanlar, ressam lar sanatın belirli bir çağını elbirliğiyle yarattılar. Ülkelerin ulusal sanatları da böyledir. Bir ülkenin ulusal sanatına yön veren kuşağın şairleri, ressam ları, besteci ve rom ancıları arasında çok derin ilişkilerin kurulmuş olduğunu görürüz. Türkiyede ise çoğunlukla garip uzaklıklar görülür değişik alanlar arasında. Bir çağdaş bestecinin edebiyat seçim le­

rinin ta servetifünunda kaldığına, ünlü bir yönetmenin resim beğenisinin yemek odası natürmort'larına yö­

neldiğine, bir genç ozanın müzik gereksinm esini piyasa ezgileri ile körlettiğine sık sık tanık oluruz.

Ö zellikle sinem a alanında bu ilişkilerin daha da büyük bir önem kazandığına inanıyoruz. A lıcın ın mutlak anlamdaki nesnelliği yüzünden her zaman bir basit ayna olmak tehlikesiyle karşı karşıya olan Sinem a, yüz yıla yaklaşan geleneği içinde hep öbür ana sanatların anlatım özgürlüğüne, doğayı sanatçının gözüyle ve ki­

şise l bir biçimde anlatabilme olanağına kavuşmak için çaba gösterm iştir. Bu yüzden çerçevelem e ve görüntü düzeninde resmin, konuşmalarda edebiyatın, seslerde müziğin, kurguda mimarinin, dramatik kuruluşta tiyat­

ronun biçim lerinden değilse bile en azından kavram ve deneylerinden yararlanmak sinema için kaçınılmaz olmuştur. Ülkemizde sinem acı çoğunlukla bu ilişkilere yan çizm iştir. Sinem anın özel dili içinde ilk bakışta farkedilmeyen resim , düzyazı, ş iir ve müzik deneylerini bir yana bırakalım , yukarda sözünü ettiğimiz da­

ha basit kaygılar bile yerli sinem anın ilgi alanının dışında kalm ıştır. Oysa yaratılacak ulusal Türk sine­

m asının, ancak öbür sanatların olgunlaştırılm ış deneylerine paralel bir yolda kurulabileceğine inanıyoruz.

Bu yüzden, bu özel sayım ızda bir yandan sinemanın öbür sanatlarla olan kuramsal ve genel sorunlarına yer verirken, bir yandan da ulusal sinem a, resim , edebiyat sanatları arasında şimdi varolan ya da ilerde kuru­

lacak ilişkilere özel bir dikkatle eğildik.

Elinizdeki sayının, ele aldığım ız konuyu eksiksiz incelediğini, söylenecek her şeyi söylediğini İleri süre­

cek değiliz. Bir başlangıçtır bu. ilerdeki sayılarım ızda aynı konulara yeniden dönmek dileğindeylz.

3

(4)

cannes notları abidin dino

— Cannes F ilm Ş e n liğ i, b u g ü n is­

te r siyase t, is te r sp o r, is te r sanat ko n u s u n d a o ls u n , b ü tü n b ü y ü k to p ­ la n tı g ö s te rile r g ib i, b ir ca na va r.

B a şd ö n d ü rü cü te k n ik le k u ru lm u ş , d ü n ya ça p ın d a iliş k ile r m a k in a s ı.

F o to , te le ks, te le v iz y o n , b asın k o n ­ fe ra n s la rı, ça lış m a y e rle r i, d in le n ­ m e y e r le r i, ka rş ıla ş m a , u ğ u rla m a , ta rtış m a , b irk a ç d ild e ç e v iri, b a s ıl­

m ış b ilg i, b il d ir i v .s .... U zm an laşm ış b ir iş..

— Sabah saat 1 0 'd a , James Joyse- un «UIysses» ro m a n ın d a n b ir film ya pm a ya k a lk ış a n M is te r S tr ic k 'in b asın k o n fe ra n s ı. A d a m fe stiva lze d e , am a b e lâ sın ı a ra m ış . Jo yce 'u ç e v i­

re b ile c e k k im s e y o k s a n ıy o ru m . O la ­ b i l i r g ü n ü n b irin d e , b u g ü n y o k , d i­

y o ru m . Jo yce'u ezbere b ile n Eîsen- s te in b ile , b e lk i ve rem e zd i U lysses'İn k u ru lu ş ç a p ra ş ık lığ ın ı.

K o n u b aşka , M is te r S tr ic k 'in tasa­

sı h a k lı; f i l m i, ş e n liğ in baş s o ru n ­ lusu M . Le B re t ta ra fın d a n s e ç ilm iş . D e ğ iş ik lik İs te n m e m iş . D erken İk in ­ ci g ö s te rid e b ir de b a k n v ş k i y ö ­ n e tm e n , F ra n sızca r e s im a ltla rı, y e r y e r, kaba siyah ka le m le ç iz ilm iş . S tr ic k f i l m i d u rd u rm a k iç in p ro je k * siyon oda sına fı r la m ış , fa k a t te p k is i önceden h e sa p la n m ış o lm a lı k i, ir i y a rı g ö re v lile r ta ra fın d a n p r o je k s i­

yo n o d a s ın d a n , ta a lt k a ta k a d a r

« p ü s k ü rtü lm ü ş » ..

D iy o r k i S tric k , b ir f i l m i beğenm e­

ye n, şu ya da b u y ö n ü n ü tu tm a y a n k iş ile r, f i l m i a lm a z la r, g ö s te rm e z le r, ke n d i b ile c e k le ri iş; fa k a t İd a re c ile r, f ilm tü c c a rla rı, s in e m a c ıla r, şunu iy ic e k a fa la rın a k o y s u n la r k i, film e iliş m e h a k k ı y a ln ız yö n e tm e n e a it t ir .

— T ek ça re : S e n a ris tle rin , y ö n e t­

m e n le rin , o y u n c u la rın , u lu s la ra ra s ı b ir f i l m yasası iç in h e r ü lk e d e b ir ­ den h a re k e te g e ç m e le ri.

— « Y a b a n c ıla r o te li» n i s e y re ttim . Çek f i l m i. Y ö n e tm e n , b e sb e lli k i, K a fka ile F e llin i'y e h a yra n . A ltın d a n k a lk a m a m ış b ö y le s in e ik i s e vg in in .

— « M u tlu Çingenelere B ile Rastla­

d ım » , Y u g o sla v f i l m i, b e ğ e n ild i, ç o k iy i « iş » ya pa ca ğ ı, B lu e B a r'- d a k i se rt s u ra tlı, ka ra g ö z lü k lü ka ­ la n to r la r ta ra fın d a n b ile ke sin o la ­ ra k ka b u l e d ild i.

— «Pazartesi Çocuğu» A r ja n tin f i l ­ m i, Ç evire n T o rre N ils s o n . A k tö r le r p iş k in A m e rik a lı o y u n c u la r, film te k n iğ i o la ra k , geleneksel A m e rik a n te k n iğ i, y e n ilik y o k . F a ka t ye n i o la n şey, k o n u ve A m e rik a 'y a s a ld ırıd a k i ce sare t.

K o n u yu ö z e tle m e k g e re k irs e , ya şlıca ze ng in A m e rik a lı k a rı koca ile 11 y a ş la rın d a k i ş ım a rık k ız la r ı, P o rto R ik o 'd a b îr doğa â fe tin e tu tu lm u ş y e r lile r in seli o rta s ın d a , ko skoca o to m o b ille r i ile d o la ş ıp d u r u r la r.

Bu tu r is tle r in üçü de s in ir h astası.

Baba y a n lış lık la , k ü ç ü k k ız ın b ir k u k la s ın ı P o rto R ik o 'lu « fe lâ k e tz e ­ d e le re » h ed iye e tm iş tir . Oysa o k u k ­ la b u lu n m a d ık ç a , is te r ik k ü ç ü k k ız nefes a ld ırm a y a c a k tır kim seye . A m e ­ r ik a lı a ile ile P o rto R ik o 'lu h a lk ın a p a y rı d ü n y a la rı, b ir e tn o lo ji b ilg i­

n i d ü rü s tlü ğ ü İle v e rilm iş .

— «Larg hetto», P olonya f i l m i, üç k i­

şi a rasın da İliş k ile r , sa tra n ç p a rtis i e tra fın d a dönen b ir f ilm , b ir k a d ın ik i e rk e k , o yu n ü stü n e o y u n , « k lâ ­ s ik üçge n » .. F a ka t siyah beyazın k a lite s in e , y ö n e tm e n lik u s ta lığ ın a a k­

tö r le r in doğal o yu n u n a d iye ce k y o k .

— «E lv İra M a dlg an », İsveç f i l m i.

A s k e r kaçağı b ir genç « asilza d e » su bayı ile ip ca m bazı b ir k ız ın aşk se rü ve n i. K a rıs ın ı ve ç o c u k la rın ı b ı ­ ra k a n su ba yla , s ir k a rk a d a ş la rım b ıra k a n k ız , d e ste ksiz ve p ara sız g iz le n irle r, a ç lık ta n k ırla rd a o t y i­

yecek hale g elin ceye k a d a r d a y a n ır­

la r, so nu n d a in t ih a r e d e rle r. Bu f i l ­ m in o p e ra tö rü n e selâm o ls u n . S o lu k , h a f if re n k le rle , ö y le s in e b ir d u yg u v e riy o r k i, p e k ö n e m li o lm a ya n f i l m , s ır f bu yü zden g ö rü lm e y e değer.

— «Privilege» y a rış m a d ışı İlk ö n e m li f ilm . Bu yaz L o n d ra 'd a genç y ö n e tm e n Peter W a tk in s 'in a to m b om b a sı ü stü n e f i l m in i s e y re tm iş ­ tim . B ü tü n s e y irc ile r g ib i, b e n im de b aşım a d ü n ya yı y ık t ı. Ö yle sin e « ş id ­ d e tli» b ir d o ğ ru lu k k i y e r yü zün d e b ü tü n h ü k ü m e tle r f i l m i h a lka gös­

te rm e li. Daha d o ğ ru s u te rs in e : B ü ­ tü n h a lk la r, h ü k ü m e t a d a m la rın a bu f i l m i g ö s te rm e li..

W a tk in s 'in ik in c i film in e u m u t ve b ira z k o rk u ile g it t im , e tra fım d a sin e m a m e ra k lıla rı da aynı d u r u m ­ d a, ya aynı g üçte d eğ ilse ye ni film , ü zücü o la c a k .. H em en h aber v e re ­ y im , ik in c i W a tk in s k u s u r d o lu , ço k ö n e m li ve b a ş a rılı b ir f ilm . W a tk in s - İn e lin d e sinem a ka fa n ıza v u ra n b ir ç e k iç , beğenm e Ö lçü le ri d ış ın d a , h ır- çin b ir s a ld ırı.

K o n u yu Ö zetlem ek z o r; y a k ın b ir gele ce kte İn g ilte re 'd e k i ik i g ele n e k­

sel p a r ti b ir b ir i ile b irle ş m iş b u ­ lu n a c a k , h a lk o y u b ü y ü k iş a d a m la ­ r ın ın e lin d e b ü s b ü tü n o yun ca klaşa - ca k. H a lk ı se rse m le tm e m a kin a sı- n ın en Ö n e m lisi, ü n lü b ir d e lik a n lı tü rk ü c ü e tra fın d a y a ra tıla n ta p m a s a lg ın ıd ır. Radyo, te le vizyo n ve p lâ k la rla d e liye d ö n m ü ş, sevgi n ö ­ b e tle ri g eçire n İn g iliz m ille ti, genç tü rk ü c ü n ü n h er d e d iğ in i y e rin e g e ti­

re c e k , ona ta p a cak hâle g e lm iş tir.

İş ç e v re le ri, k iş iliğ in i k a y b e tm iş b ü ­ y ü k k a la b a lık la rı b ü s b ü tü n ele ge­

ç irm e k iç in , p a p a z la rla b ir lik t e t ü r ­ k ü c ü y e d in d a r lı k ka m pa n ya sı a ç tıra ­ c a k la r, a r t ı k e skid e n o ld u ğ u g ib i h a p is le re d üşm ü ş k ö tü genç o la ra k d e ğ il, Isa'ya g ö n ü l v e rm iş b ir « tö v- b e k â r» o la ra k tü r k ü söyleyecek. M o ­ d a, m ü z ik , b ü tü n ya şan tı ye ni baş­

tan d ü z e n le n iy o r. Bu « in k ilâ b ı» ha-

(5)

z ırla y a n la r s o n u çta n e m in , ne v a r k i genç tü rk ü c ü , o yn a d ığ ı o y u n a l­

tın d a e z ilm e k te d ir, Özel h a ya tı k a l­

m a m ış tır, ç ık a r la r ö rg ü s ü , o n u su­

y u s ık ılm ış b ir lim o n h a lin e g e t ir ­ m iş tir , âdeta z o rla , ko ca m a n b ir s ta d y u m d a Isa e tra fın d a to p la n m a ­ ğa ça ğ ıra n tü rk ü s ü n ü s ö y le r, İn g ilte ­ re h a lk ı a k ın a k ın te k ra r k ilis e le re d ö n e c e k tir. G enç tü rk ü c ü , o n u k u t­

la m a k iç in to p la n a n y a rd a k ç ıla rın a te le vizyo n m a k in a la rım n Önünde ş u n la rı s ö y le r: « S a h te k â rım , sahte­

k â rs ın ız ve b en i s a h te k â r yapan sîz­

le rs in iz ..» B ir ik i g ün iç in d e , genç

« rrie sih » in efsanesi y ı k ı lı v e r î r , baş­

ka b ir ta p ıla c a k k iş i a ra n a c a k tır. Acı f i l m , d o ğ ru f ilm . Ne y a z ık k i, baş­

o yu n cu su bence z a y ıf, tü r k ü le r i de p e k sa rm a d ı.

W a tk in s 'in is te r ik k a la b a lık sahnele­

r i, s ta d yu m d a nazi to p la n tıla rın ı a n ­ d ıra n Isa gecesi, h ırs lı ka m e ra ha­

r e k e tle ri, re n k a ra y ış la rı s ıra la m a ­ y ı b ile g e re ksiz b u ld u ğ u m b ir ç o k ye­

te r s iz lik le r i u n u ttu r u y o r . F ilm , e t k i­

li, s a rs ıc ı, ka vga cı.

— « A r tık B üyük B ir Çocuksun», A m e rik a n f i l m i. O lm asa da o lu r .

— « A n laşılm ayan», İta ly a n f i l m i, a n la ş ıla c a k b ir ta ra fı y o k , k ö tü sa­

dece.

— «Savaş ve B arış » , S ovyet f i l m i, g ö rm e d im . Neden m i? Ç ü n k ü M o s­

k o v a 'd a , genç y ö n e tm e n le rin ye pye ­ ni n ite lik te f i l m le r i k u tu la rd a b e k ­ liy o r . Cannes ş e n liğ in e ya da Vene- d ik 'e s e y irc iy i ş a ş ırta c a k g ü ç te o la n g ö n d e rilm iy o r d a, e ski re ç e te le rle ya ­ p ılm ış , « te h lik e s iz » , a k a d e m ik , tadı ç o k ta n k a ç m ış b e s ile r s u n u lu y o r.

— Dün a k ş a m ü s tü , C a n n e s'in k ü ç ü k b ir sine m a sın d a « O n B in Güneş» in g ö s te rile c e ğ in i d u yu n ca te k ra r ca nla ­ n ıp g ü n ü m ü n ü çü n cü f ilm seansına d a ld ım . Bu M a c a r f i l m i, e le ş tirm e c i d o s tu m C o u rn o t'n u n d e d iğ i k a d a r ö n e m li. K o n u , d e v rim d e n önce ve s o n ra b ir M a c a r k ö y ü . «P rop a g an d a » m n e seri y o k , h e r şey sa d e lik iç in ­ de b ü y ü k b ir ce sare tle a n la tılm ış . 5 6 a yakla n m a sı b ile d ü rü s t b ir a ç ık ­ lı k İç in d e y e rin i a lm ış . Bu siyah beyaz f ilm , y e n i s in e m a n ın k ım ıld a - y ıc ı ka m e ra sı y e rin e , te rs in e d u ra l k a m e ra y ı son k e rte y e k a d a r g ö tü r­

m ü ş, fa k a t ne ya m an b ir u s ta lık la !

ŞENLİĞE K ATILAN ÜLKELER VE FİLM LER İ

C EZA Y İR : Le V e n t des A u ré s /A u rés d a ğ la rın d a k i rü zg â r (U z u n M e t r a jlı ) A LM A N YA Die W id e rre c h tlic h e Ausübung der A stronom ie / A s tro n o m i­

n in g a y rim e ş ru u yg u la m a sı (K ıs a m e t r a jlı ) M o rd Und To tsc h lag /N e pa­

hasına o lu rs a o ls u n ya şa m a k (U .M .)

A R JA N T İN M onday's C hild / P azartesi Ç ocuğu (U . M .) B E L Ç İK A Dada ( K . M . )

B R EZİLYA T e rra em T ra n s e /T o p ra ğ ın D eğ işim i (Ç a ğ rılı F ilm U . M . ) KAN ADA J o u e ts /o y u n c a k la r ( K . M . )

C runch - Crunch ( K . M . )

D A N İM A R K A Den Rode Kappe / K ız ıl P a lto (U . M .) İSPAN YA El U ltim o Encuentro / Son K a rş ıla ş m a (U . M .) A .B .D . H erb A lp e rt and the T ijuana Brass Double Feature ( K . M . )

Y o u 're A Big Boy N ow / A r t ı k B ü yü k B ir Ç o cu ksu n ( U . M . ) FRANSA Restauration du G rand Triano n / B ü y ü k T ria n o n 'u n O n a r ıI ışı (Y a rış m a D ışı K. M .)

G lo ire à Félix Tournachon / F é lix T o u rn a c h o n 'a Ö vü n ce ( K . M . ) Versailles ( K . M . )

J'ai Tué Raspoutine / R a s p u tin 'i Ben Ö ld ü rd ü m (Y a rış m a D ışı U . M . ) Jeu de Massacre / K a tlia m O y u n u ( U . M . )

M on A m o u r, M on A m o u r / A ş k ım , A ş k ım ( U . M . ) M ouchette (U . M .)

İN G İLTERE Opus ( K . M . ) Accident / Kaza ( U . M . ) B low Up / B ü y ü ltm e ( U . M . ) Ulysses / Ü lls ( U . M . )

Privilège / A y r ıc a lık (Y a rış m a D ışı U . M . ) M AC AR İSTAN N aplo / G ü n lü k ( K . M . )

Tizezer N ap / O n b in G üneş ( U . M . )

İS R A İL Th ree Days and a C hild / Üç G ün Ve B ir Ç ocu k ( U . M . ) İT A L Y A A Ciascuno II Suo / H erke se K e n di B o rcu (U . M .)

L 'lm m o ra le / A h lâ k s ız ( U . M . ) L'lncom preso / A n la ş ılm a m ış ( U . M . ) La Tana ( K . M . )

M E K S İK A Pedro Param o ( U . M . ) Remedios V a ro ( K . M . )

H O LLA N D A Ciel De H ollande / H o lla n d a Göğü ( K . M . ) PO LO N YA Larghetto ( K . M .)

İSVEÇ Elvira M adigan ( U . M . )

İSVİÇR E L'Inconnu de Shandigor / S h a n d ig o r'u n B ilin m e y e n A d a m ı (U . M .)

Ç E K O S LO V A K Y A Insitne Um enie / Saf Sanat ( K . M . ) Hotel Pro Çizince / Y a b a n c ıla r İç in O te l (U . M .)

O stre Sledovani V la k i / S ım s ık ı K o n tro l E d ile n T re n le r (Y a rış m a Dışı U . M . )

SO VYETLER B İR L İĞ İ V oina I M ir / Savaş ve B a rış (Y a rış m a D ışı U . M . ) K aterina Izm ailova ( U . M . )

Y U G O S LA V Y A Jedan Plus Jedan Jeste T ri / B ir, b ir daha üç ede r ( K . M . )

S kupljaci Perja / M u tlu Ç in g e ne lere b ile ra s tla d ım ( U . M . )

UNESCO «The W o rld Saves Abu Sim bel / D ünya A b u S im b e l'i K u rta ­ r ıy o r (Y a rış m a d ış ı K . M . )

5

(6)

ödüller

B ü y ü k ö d ü l B l o w - u p / B ü y ü ltm e

En iy i e rk e k o yu n cu O d d e t K o tle r (U ç G ün ve B ir Ç o c u k ) En iy i k a d ın o yu n cu Pla D e g e rm a rk ( E lv ir a M a d ig a n )

En b a ş a rılı y ö n e tm e n M u h a m m e d L a h ta r H a m ln a (A u râ s D a ğ la rın d a k i R ü zg â r)

J ü r i Özel Ö d ü lü A c c id e n t / Kaza

S k u p ly a c i P erja / M u tlu Ç in g e ne lere B ile R a stla d ım .

K ö yü n d u rg u n g ib i g ö rü n e n yaşam ı ve in s a n la rı, B re c h t'in seveceği b ir ta b lo sıra sı İle , a rd a rd a d iz ilm iş , B a la b a n 'ın i l k ta b lo la rın ı a n d ıra n b i r sa d e lik iç in d e , Her şey sö yle n ­ m iş . « Y e n i» S in e m a n ın « c ilv e le rin ­ d e n » s o n ra , te rte m iz b ir nefes a l­

d ım . Bu g id iş le s o sya list sin e m a , başa g e ç e b ilir. Y e n i b ir aşamaya g i­

riy o ru z . Ne d e m e k is te d iğ im i baş­

ka b ir ya zıd a e tra flıc a söylem eğe ç a lışa ca ğ ım . K lâ s ik sine m a te k n iğ in i b e lle d iğ i v a rs a y ım ı ile , b u g ü n T ü rk s in e m a s ın ın k a rş ıla ş tığ ı y e n i s o ru n ­ la rı ta rtış m a k is tiy o ru m .

— «O re s D ağ larının R üzgârı». Ce­

z a y ir f i l m i. A n a , o ğ u l, d e v rim , e m ­ p e ry a liz m B ilg ili, d e ğ e rli b ir ç a lış ­ m a , F ra n sa 'd a g ö s te rile n , F ra n s ız la r­

la m ü ca d e le yi h a tırla ta n , hem de y e n i d in m iş b i r kavgayı d esta n la ş­

tıra n b u f i l m , fra n s ız s e y irc is i ta ­ ra fın d a n saygı ile s e y re d ild i. M u ­ h a m m e d L a h ta r H a m in a b e lk i b ir ö d ü l ka zan m a ya ca k fa k a t m e m le k e ­ tin i ve sa n a tın ı iç te n lik le a lk ış la ttı.

— «K a za » , In g iliz f i l m i. Losey us­

ta in a n d ırıc ı b ir y ö n e tm e n . N eden­

se se vm em y a p t ık la r ın ı, g e rçe kte n y e n ilik g e tir d iğ in i s a n m ıy o ru m .

— «Uç gün ve b ir çocuk». İs ra il f i l ­ m i. Taze b ir ç ık ış te k n iğ i. İy i o y u n ­ c u la r. in a n d ır ıc ılığ ın ı y e r y e r y i t i ­ ren b ir k o n u ; e ski b ir s e v g ilis in in k ü ç ü k çocuğu ile üç gün g e çire n b ir d e lik a n lın ın , kâ h sevgi, kâ h h ırs nö­

b e tle ri. Z o rla n m ış .

— « S ım s ık ı K ontrol Edilen T re n le r» . Ç e ko slo va k f i l m i. Ş e n liğ in en başa­

r d ı f ilm le r in d e n b i r i . İk in c i Dün-I ya Savaşında, k ü ç ü k b ir ista syon d a geçer. H açe k, Ç apek g ele n eğ ind e n gele n , ya a zr H ra b a r'ın Ç ek a la y c ı­

lığ ı iç in d e y a ra ttığ ı n e fis tip le r.

G enç b ir d e m iry o lc u o la n f ilm in baş- k iş is i, k ız la ra d u y g u la rın ı a nla ta ca -

ğı sıra d a fa zla h e y e c a n la n m a k ta n , k ı ­ sa k e s iy o r e r k e k lik d e n e y le rin i. İn ­ tih a r e d iy o r. K u r ta r ılıy o r . M u k a v e ­ m e t h a re k e tin d e n gelen b ir k ız , genç d e m iry o lc u y a h em A lm a n la rın s ilâ h y ü k lü b ir tr e n in i p a tla ta c a k sa a tli b o m b a y ı n asıl k u lla n a c a ğ ın ı göste ­ r iy o r , hem de se vişm e yi ö ğ re tiy o r.

E rk e k liğ in e ka vu şm u ş d e lik a n lı, k o ­ m ik sa hn e ler iç in d e d ü şm a n tre n in i u ç u ra c a k , tre n le b ir lik t e ke n d i de y o k o la c a k tır. G ü lü m se m e ile d ra m ö y le s in e g ü ç lü b ir k a rm a y a v a rm ış k i, fe s tiv a l y ö n e tic is i M . Le B re t bu f i l m i « y a rış m a d ış ı» seçm eseydi, jü r id e n o y a lm a s ın a şa şm azd ım . F ilm d e n ç ık ın c a d e rtle n d im . H ra- b a r'd a n daha g ü ç lü , A ziz N esin a d ın ­ da b ir y a z a rım ız v a r. K e n di başına tâ N a s re d d in H o ca 'd a n g e lm e b ir acı g ü lm e tü rü n ü n y a ra tıc ıs ı. 4 0 f i l ­ m i b e sle r b u lu ş la rı. T ü r k s in e m a ­ s ın ın en ö n e m li d esteği o la b ilir d i bu s a n a tçı, h em s ı r f se na ryo y a z m a k ­ la d e ğ il, ç e k ic ile re b e lir li b ir ç a lış ­ m a b iç im i ö ğ re te re k ( t e k n ik d e ğ il,

«anlam ış» b a k ım ın d a n ) . H a rc ıy o ru z A ziz N e s in 'i, e se rin e el s ü rm e y i b i­

le g e re k s iz b u lu y o ru z sinem a sana­

tım ız d a . A y ıp !.

— « B ü y ü ltm e » A n to n io n i, fa k a t In ­ g iliz f i l m i. Y a rış m a fa v o ris i. G öste­

r in in e rte s i g ü n ü b a sın g ö k le re ç ı­

k a rd ı. Bence b ü tü n u s ta lığ ın a k a r ­ şın ö n e m li b ir y a p ıt d e ğ il. Genç ve ü n lü b ir L o n d ra lı fo to ğ ra fç ın ın k ı ­ sa b ir se rü ve n i. Önce fa rk ın a v a r­

m a d a n , s o n ra da a g ra n d is m a n la rı y a p ın c a , b i r c in a y e tin b e lg e le rin i ele g e ç ird iğ in i a n lıy o r. B ir k a d ın fo ­ to ğ ra fla rı g e ri a lm a k iç in ona ke n ­ d in i v e riy o r.

Sonunda ceset d e, k a d ın d a , fo to ğ ­ ra fla da o rta d a n k a y b o lu y o r, topsuz ve ra k e ts iz o yna n a n b ir te n is p a r­

tis i k a rş ıs ın d a , genç fo to ğ ra fç ın ın , g e rç e k le d ü ş s e lin s ın ır la r ın ı k a y b e t­

m e s iy le f i l m sona e r iy o r . R enk, o y u n ,

L o n d ra ş e h rin in v a rlığ ı, f ilm in o lu m ­ lu y ö n le ri. C in a ye t e tra fın d a d ön e n o la y la r, in a n d ır ıc ı, s ü rü k le y ic i, ya da y e n i b ir n it e lik ta ş ım ıy o r. Be­

l i r l i b ir L o n d ra lı k iş i ç e vre si, serse­

r i li k , k o f ya şam , a ç ık saçı kİ ı k k a r ­ şısın d a A n to n io n i, « z in a » fo to ğ ra fla ­ rın ı m a h ke m e d e fa zlası ile se yre ­ den b ir ya rg ıc a b e n z iy o r. Bu çe şit tu tu m , H a w k in s 'te de v a r. H em a y ıp ­ lam a h em s e y irc iy i k ış k ı r tm a , g e lir ­ li b ir y ö n te m i B ir in c ilik b u film e v e rilirs e y a z ık o la c a k .

— Ş enliğe g ire n film le r d e , h iç de­

ğ ilse b ir y a ta k sa hn e si, nerdeyse

« m e c b u ri» d u ru m d a . Bu a landa y a ­ rış m a y a s o s y a lis t m e m le k e tle rd e n b irk a ç ı da g ir m iş b u lu n u y o r. Bu sa h n e le r ö y le s in e b ir b ir in e b e n z iy o r k i, film le r d e y e r d e ğ iş tirs e le r, k im ­ se fa rk ın a v a rm a y a c a k . « S ım s ık ı K o n tro l E d ile n T re n le r» film in d e de v a r, b u çe şitte n sa h n e le r, fa k a t k o ­ nu d e lik a n lın ın « ik tid a r s ız lığ ı» o lu n ­ ca, doğal o la ra k ve alaycı b ir a n la ­ tım la , y a ta k iş le ri b ir h a y li İle ri g i­

d iy o r. Ö te k ile rd e ise e k le n m iş p a r­

ç a la r, b u n la r.

— « S e v g ilim , S e v g ilim » , genç b ir k a d ın ın ç e v ird iğ i (N a d in e T r in t i- g ııa n t) F ra n sız f i l m i. Gebe ka la n genç b ir k a d ın , ö z g ü r iliş k ile r i b o ­ z u lu r k o rk u s u ile s e v g ilis in e ço c u k b e k le d iğ in i söylem eğe ce sare t ede­

m ez, o yü zde n a ra la rın d a a nla şm a z­

lı k a y rılış a k a d a r v a r ır , sevgi o n ­ la rı te k ra r b ir l e ş t i r ir so nu n d a. Bu c ılız k o n u , ço k güzel re n k le r ve iy i a k tö r le r sâyesinde b a ş a rılıc a s a y ıla ­ b il i r . Y ö n e tm e n baya n T rin tig n a n t sinem a y ö n e tim in i k a v ra m ış .

— S a n ırım a rta ka la n f ilm le r b ir i n ­ ci k ü m e lik d e ğ il, b u n u n la b e ra b e r

«M ouchette» f i l m in i ç o k tu ta n la r v a r. « M u tlu Çingenelere B ile Rastla­

d ım » f ilm in in ta r a fta r la r ı epeyce k a b a r ı k ...

— Ş e n lik b ir A m e rik a n f i l m i ile b i­

te c e k k e n , B r ig itte B a rd o t'n u n ko ca ­ sı ile M . Le B re t a ra sın d a y a p ıla n b ir p a z a rlık ta n s o n ra , G u n th e r S a ch s'in b ir A fr ik a d ö k ü m a n te r'i o y ­ n a tıla c a k , b un a k a r ş ılık S a ch ş'ın d e y im i ile : « Ö lü ya da d ir i o la ra k , B r ig itte şenliğe g e le ce k» . Böylece son b ir «beyaz k a d ın » tic a re ti ile sona e r iy o r 1 9 6 7 ş e n liğ i.

(7)

HABERLER

I

1. hisar yarışması

— R ob e rt K o le j Sinem a K u lü b ü n ü n d ü z e n le d iğ i I. H is a r Kısa F ilm Y a ­ rış m a s ın a K a tılm a sü resi b u g ü n le r­

de d o lm u ş o la c a k . Y a rış m a y ö n e ti­

c ile r i d e ğ e rle n d irm e y e a ç ık lık ka zan­

d ır m a k iç in ö d ü lle ri 16 m m . İle 8 m m . l ik İk i k a te g o riy e a y rı a y rı ve­

re c e k le rin i a ç ık la m ış la rd ır. 16 m m . lik film le r a rasın da b ir in c i gelecek film e « B ro n z B u rç » Ö dülü İle 2 .0 0 0 .— lık S hell Ö d ü lü , ¡k in c iy e 1 .0 0 0 .— lık Shell Ö d ü lü , 8 m m . k a te g o ris in d e b ir in c i gelecek film e

« B ro n z B u rç » ö d ü lü ve 1 .0 0 0 .— lık R o b e rt K o le j Sinem a K u lü b ü ö d ü lü , İk in c iy e 5 0 0 .— l ı k R o b e rt K o le j S i­

nem a K u lü b ü Ö d ü lü v e rile c e k tir.

J ü r in in h e r İk i k a te g o rid e n b a ş a rılı g ö rd ü ğ ü b ir film e de 5 0 0 .— lık Jam es B a ld w in ö d ü lü v e rile c e k tir.

F ilm le r in d e ğ e rle n d irilm e s i 18-21 H a iz ra n ta r ih le r i a ra sın d a , 21 H a zi­

ra n a kşam ı saat 2 1 .0 0 de de ka p a ­ nış ve ö d ü l d a ğ ıtım ı tö re n le ri ya ­ p ıla c a k tır . H e r k a te g o rid e b ir in c i o la n film le r b u ra d a g ö s te rile c e k tir.

Bugüne kaçlar J ü ri ü y e liğ in i ka bu l e d e n le rin k im lik le r in i aşağıda a ç ık lı­

y o ru z : Kuzgun A ca r (T a n ık Sinem a T o p lu lu ğ u ) , E m re Çağatay ( T ü r k F ilm A r ş iv i) , C evat Ç apan ( T ü r k Si­

n e m a te k D e rn e ğ i), A lp e r Doğay (T ra b z o n T e k n ik Ü n iv e rs ite s i S ine ­ ma K u lü b ü ) , A tilla D orsay ( E le ş t ir ­ m e c i) , O n a t K ü tla r ( T ü r k S inem a­

te k D e rn e ğ i), B o ris N ie m a n n ( T a t­

b ik i Güzel S a n a tla r Y ü k s e k O k u lu F o to ğ ra f B ö lü m ü ) , G io v a n n i Scogna- m illo ( E le ş t ir m e c i) , S a m i Ş e ke ro ğ lu ( T ü r k F ilm A r ş iv i) , C a fe r T ü rk m e n (G ü ze l S a n a tla r A k a d e m is i F o to ğ ra f

B ö lü m ü ) , A tilla Uras (D a rü şşa fa ka L isesi S inem a K u lü b ü ) , M . S a b ri Y a ­ lım ( İ z m i t Sinem a K u lü b ü ) , Y ılm a z Z e n g er (İs ta n b u l T e k n ik ü n iv e r s i­

tesi M im a r lık F a k ü lte s i). D a ğ ıtıla ­ ca k ö d ü lle r d ış ın d a İz m it Sinem a K u lü b ü , T ra b zo n T e k n ik ü n iv e rs ite s i Sinem a K u lü b ü , T ü r k F ilm A rş iv i ve T ü r k S in e m a te k D erneği özel ö d ü lle r v e re c e k le rin i b ild ir m iş le r d ir .

edinburgh şenliği

21 E d in b u rg h F ilm Ş e n liğ i bu y ıl 2 0 A ğ u sto s 3 E y lü l ta r ih le r i a ra ­ sın d a y a p ıla c a k . Şenliğe tem el d ü ­ şüncesi özgün o la n ve g e rçe k, g ü n ­ lü k ya ş a n tıd a n e s in le n e re k ç e v rilm iş f ilm le r k a tıla b ile c e k le r. A n ca k bu ş e n liğ in b ir ö z e lliğ i y a rış m a s ız o lu ­ şu. K a tıla c a k h e r film e , b u n u gös­

te re n b i r belge v e r iliy o r ya ln ızca . F ilm le r in 1 96 5 A ğ u s to s 'u n d a n Önce ç e v rilm iş o lm a la rı g e re k m e k te d ir.

Daha önce başka ş e n lik le re k a tılm ış film le r in k a tılm a la rın d a b ir sakınca y o k tu r . 3 5 m m . l i k film le r in h e r 10 d a k ik a lık b o b in i İç in 2 £ , 16 m m . l ik film le r in h e r 10 d a k ik a lık b o b i­

ni İçin se 1 £. g ir iş i ü c re ti Öden­

m esi g e re k m e k te d ir. F ilm le r in y o l­

la n m a sü resi 2 4 T e m m u z ta rih in d e sona e re c e k , a y rıc a , İn g iliz c e a lty a ­ z ıla rı b u lu n m a y a n f ilm le r ş e n lik d ı ­ şın d a k a la c a k la rd ır. F ilm le r le ¡ilgi­

li h er tü r lü b e lg e n in y o lla n m a , g ü m ­ rü k m a s ra fla rı k a tıla n la ra a it t ir .

f ransa’d an __

H e r y ıl d a ğ ıtıla n Jean V ig o Ö dülü, b u y ıl W illia m K le in 'a , f i l m i Qui Etes • vous Polly Maggoo / K im si­

niz Polly Maggoo İçin v e r ild i. K le in film in d e b îr m a n k e n in y a ş a n tıs ın ı h ic iv li b îr b iç im d e y a n s ıtıy o r. Genç k a d ın ın iç in d e ya şadığı d e li-d o lu ve y a p m a c ık lı d ü n ya , so nunda ö z v a rlı- ğ ın ı Ö ld üre ce k, o rta d a ya ln ızca gös­

te riş i k a la c a k tır.

F ilm , g ö r ü n tü le r i, g ro te skçe p a rç a ­ la n ıp d a ğ ılm a s ıy la , ( K le ı n 'in çağdaş ya şan tı ko n u s u n d a d ü ş ü n d ü k le rin i y a n s ıtır. Eğer te le vizyo n d a 2 0 p ro ­ g ra m ın k a rm a k a rış ık p a rç a la rı aynı anda g ö s te riliy o rs a , b u , te levizyo n

s e y irc is in in b ir g ü n iç in d e g ö re b ile ­ c e ğ in in kısa b ir zam an s ü re si iç in ­ d e b ir le ş tir ilm e s i ç a b a s ıd ır. V e he­

n üz e v le n ip ko c a s ın ın a ile s iy le ta n ış ­ tı r ıla n P o lly de k o n u k la rın ın a ra s ın ­ da yem eğe o tu rd u ğ u n d a , k im i za­

m an g e rçe k, k im i zam an da g ö rü n ­ tü o la ra k te levizyo n a a k ta r ılır s a , k o ­ n u k la r b ir g erçe k P o lly , b ir de o nu n g ö rü n tü s ü y le k o n u ş u rla rs a , te le v iz ­ yo n u n ne d e n li a lış ılm ış , g ü n lü k ya ­ ş a n tın ın b ir parça sı o ld u ğ u a n la şı­

l ı r . K le in bu y a ş a n tın ın t it iz lik le se çtiğ i p a rç a la rın ı to p la y a ra k s e y ir­

ciye s u n u y o r. B u n u n iç in h e r k o ­ nuya el a tıy o r. Ö rn e ğ in , m o d e rn t o p lu m b ilim . P o lly M aggoo h a k k ın ­ da b ir t a k ı m şe yle r h a tırla ta b ilm e k iç in b ir p s ik o -te s t y a p ıy o r. T e stte ö n e m li o la n n o k ta , v e rile n ce v a p la rın h ız ın ın b ir m e tro n o m y a rd ım ıy la Ö lçü lm e si o lu y o r.

Soru : K im in le y a tm a k is te rd in iz ? Başkan J o h n s o n 'la m ı, F ide! Cas­

tro 'y la m ı?

Polly : O h , F id el C a s tro 'y la . S : F id el C a s tro 'y a m ı, W e rn h e r V o n B ra u n 'la m ı?

Polly : F id el C a s tro 'y la .

S : C a s tro 'y la Georges Brassens'Ie m İ?

P : Georges B rassens'Ie.

S : Georges Brassens'Ie m İ, Casus L a w re n c e 'le m İ?

P : Georges Brassens'Ie.

S : B ra ssen s'Ie m İ, C asslus C la y 'le m İ?

P : C la y 'le .

S : C la y 'le m l, M a rc e llo M a s tro ia n - n l'y le m i?

P M a rc e llo M a s tro la n n i'y le . S : M a s tro la n n i'le m İ, Casslus C la y '­

le m İ?

P C la y 'le .

S : C la y 'le m i, Fidel C a s tro 'y la m ı?

P : F id el C a s tro 'y la .

S : iy i, bu İy i iş te ... Bu k ö tü . P : K ö tü ?

S : Ç ok k ö tü .

A n d ré C aya tte (L e D ossie r N o ir / K ara Dosya, Le Passage d u R hin / Ren G e ç id i) ü n lü ş a ir ş a rk ıc ı Jacques B re l'e yapacağ film d e o y ­ nam ası İç in te k lif te b u lu n a c a k . Les Risques du M é tie r / Mesleğin ris k ­ leri a d ın ı ta ş ıy a c a k f i l m 14 ya şın ­ d a k i ö ğ re n c is i ta ra fın d a n k e n d is in i İğ fa l e tm e k le İth a m o lu n a n b ir öğ­

re tm e n in ö y k ü s ü n ü a n la ta c a k .

7

(8)

P E R S O N A /IN G M A R B E R G M A N /B . ANDERSSON, L. U LLM AN

C la u d e B e r r i'n in M ic h e l S lm o n 'la y a p tığ ı Le V îe il H om m e et l'E n fa n t/

İh tiy a r adam ve çocuk a d lı f i l m Pa­

r is 'te g ö s te riliy o r. B ü tü n e le ş tirm e ­ c ile r in y a rg ıla rı ç o k o lu m lu film ko n u s u n d a . U zun y ılla r tiy a tr o o y u n ­

c u lu ğ u , kısa f ilm y ö n e tm e n liğ i ya ­ p an B e rri, e tk ile n d iğ i k iş ile r a ra s ın ­ da G o rk i, P ro u st, V ig o , R e n o ir'i gös­

te riy o r. Y a p tığ ı f i l m in b ü tü n y ü k ü ­ n ü n M ic h e l S im o n ta ra fın d a n ta ş ın ­ d ığ ın ı söyleyen yö n e tm e n b u n d a n so nra b ir ç e şit o to b iy o g ra fi o la ca k Le C in é m a de Papa / B a b a m ın S i­

nem ası a dlı b ir f i l m yapa ca k.

R o b e rt E n ric o (L e s A v e n tu rie rs , Les G randes G u e u le s) ye n i b ir f ilm çe­

v ir iy o r : Tante Zita / Zita Teyze. F il­

m in ko n u su şöyle: 18 ya şın d a , çin o - lo ji o k u y a n b ir genç k ız , A n n ie , an­

nesi ve Z îta teyzesi ile y a ş a m a k ta d ır.

Babası k ü ç ü k k e n ö lm ü ş tü r. D ünyası d ü z e n li, a kla y a k ın d ır . B îrd e n Z ita teyezsi ö lü r . A n n ie , İçten se vdiğ i bu k a d ın ın yavaş ö lü m ü n e ta n ık o lu r . D ünyası te rs in e d ö n e r. Ve b ir gece, b e lk i de k e n d in in o la b ile c e k b u ö lü ­ m ü g ö rm e m e k iç in P a ris s o k a k la ­ rın d a kaçm aya ç a lış ır.

amerika mektubu cari linder

1 9 3 2 'd e M ia m i'd e doğan C ari Linder Y e ra ltı Sineması adıyla da tanınan New Y o rk okulu y ö n e tm en lerinden dir. 1 9 6 2 de San Francisco Devlet K olejini « Y a ra tıc ı Y a z a rlık » dalında M aster derecesiyle b itire n Linder, çoğu ren kli o lara k çekilm iş birçok 16 m m . film le r i yapm ış, b u nlar bü­

tün A m e rik a d a , sinem alarda, sanat m erkezlerinde ve Ü niversitelerde gös­

te rilm iş tir. İk i kere evlenip a yrılan C ari Linder, bundan böyle « Y e n i Si­

nem a» nın ABD m u h a b iri o lara k haber ve y azıla r gönderecektir. F ilm le ri:

The Black and W h ite Peacock / Siyah • Beyaz Peacock, Telephonic Dolls / Telefon B eb ekleri, The Devil Is Dead / Şeytan Ö ld ü , Skin / D eri, W om ancock, D etonation / Patlam a, O v e rflo w , Closed Mondays / Pazar­

tesi G ü nleri K ap alı.

— Son y a zısın d a Jonas M e kas, y e r­

a ltı s in e m a s ın ın y ö n e tm e n le rin i uya­

ra ra k , tic a r iliğ in bu sine m a ya g ir ­ m e k te o ld u ğ u n u b e lir t t i. F ilm y a p ım ­ c ıla r ın ın d ik k a tin i ç e k e re k , « Ö ncü f i l m , ç o k ilg i ç e k ic i ve ö n e m li b ir e vre g e ç irm e k te d ir. H e r z a m a n k in ­ den daha fazla b ir l i k o lm a lı ve ti- c a rilîğ in ç e k ic i g özüken y a n la rın a k a n m a m a lıy ız . Y ö n ü m ü z , k e n d im iz e d ö n ü k o lm a lıd ır . T o p lu m a seslenen sinem a y e rin e k iş is e l sin e m a , to p ­ lu m u n d ile d iğ i şe yle ri s ö yle m e k ye­

rin e k e n d i k e n d in i a n la tm a , g ü rü ltü y e rin e su sm a k» d e m iş tir. B u g ün ü n A m e rik a n fe lse fe si şu yö n d e g e liş i­

y o r o ysa: O n la rı u n u ta m ıy o rs a n y o k e t, y o k e d e m iy o rs a n , s a tın a l. « O n ­ la r» sö zcüğ ü yle y e ra ltı s in e m a c ıla rı söz ko n u su e d iliy o r . İşte b u g ü n k ü

d u ru m s a tın a lm a yö n ü n d e g e liş i­

y o r.

— Şu anda b ü y ü k k e n tle rin g e tto '- la rın d a , ta n ın a b ilir b ir k ü lt ü r le r i o la n o n b in le rc e genç insan ya şa m a k­

ta d ır. Bu h a re k e te y e ra ltı sinem ası y ö n e tm e n le rin d e n b irç o ğ u da k a t ı l­

m ış t ır . Bu g r u p la rın çoğu ç i f t l i k a ra z ile rin e uzanacak ve k ü ç ü k , ka ­ p a lı a ş ire t to p lu m la r k u r a c a k la rd ır.

B u n la rd a n b ir i o la n M aha L ila 'n ın y a ra tıc ı ç a lış m a la rı a ra sın d a ış ık g ö s te rile ri ( d ia p o z it if ve film le r le ) v a r. B ir başka g ru p da S o lu x. R uh­

sal b a k ım d a n U SC O 'nun b ir a lt k u ­ ru lu ş u o la n S o lu x, A riz o n a 'd a y e r­

leşm e k İç in to p ra k s a tın a lm a k ta ­ d ır . USCO bu g ib i a ş ire t to p lu m la r iç in m ü k e m m e l ça lışa n b ir Ö rn e k tir.

Bu h a re ke te y ö n e tm e n le rin k a tk ıla ­ rım b ir başka y a zım d a b e lirte c e ğ im .

— Jonas M ekas U lu s la ra ra s ı Gez­

g in O n cü Sinem a K ita p lığ ı'y la İ t a l­

y a 'd a b u lu n u y o r. B e ra b e rin d e ke n d i s e çtiğ i b îr f ilm k o lle k s îy o n u ve h er y e rd e hem en k u ru la b ile c e k h a z ır b ir k it a p lı k ta ş ım a k ta d ır. İs ta n b u l'a da u ğ ra y a b ilir.

— N ew Y o r k 'ta k i ile re ka b e te g ir i ­ şecek k a d a r ö n e m li b ir y a ra tıc ı film y a p ım ı h a re k e ti geçen y ıl C a lifo r- n ia 'd a o rta y a ç ık m ış tı. B ru ce B a illie - n in y ö n e tim in d e k i S in e m a te k ve C anyon Sinem a K o o p e ra tifi o d e n li e t k ili o lu y o r la r k i, N ew Y o r k y ö n e t­

m e n le rin in çoğu k o p y a la rın ı d a ğ ıtım iç in bu so n u n cu sun a g ö n d e riy o rla r.

(9)

D e n e m e le rle geçen uzun h a fta la rd a n so n ra Resnais Je t'a im e , je t'a im e / Seni seviyo ru m , seni seviyorum 'da o yna taca ğ ı o y u n c u la rı b u ld u . 1.69 b o y u n d a , ka ra g özlü O lga Georges P ic o t ve Cannes ş e n liğ in e Fransa a d ın a k a tıla n N a d in e T r İn tig n a n t'ın f i l m i M o n A m o u r, M o n A m o u r / S e v g ilim , S e v g ilim 'd e oyna ya n A n n ie Fargue.

R om ancı M a rg u e rite D ura s, y ö n e t­

m e n liğ in i y a p tığ ı La M u s ic a 'd a n sonra y in e k e n d i ro m a n la rın d a n b i­

r in i, L'après-m idi de M . Andesmas / Bay A ndesm as'ın öğleden sonrası'- nı ç e v irm e k n iy e tin d e . O yu n cu o la ­ ra k M ic h e l S im o n 'u d ü ş ü n ü y o r.

İsveç’ten

İsveç F ilm E n s titü s ü ü y e le rin d e n k u ­ ru lu 7 k iş ilik b ir j ü r i a şa ğ ıd a ki 8 film e 1 9 6 5 /6 6 y ılı te ş v ik p r im le r i­

n i d a ğ ıttı: Bo V V İd e rb erg 'in H eja Roland / B ir sürü d e rt, Jö rn D on n e r- in H a r B ö rja r A ventyret / Serüven B urada Başlar, La rs G ö rlin g 'in Tillsam m ans M ed G u nilla / G u n illa '- yla B eraber, H ans A b ra m s o n 'u n Ö rm en / Y ıla n , V ilg o t S jö m a n 'ın Syskonbadd / K ıık a rd e ş lm , Sevgilim , Peter K y lb e rg 'in Jag / Ben, Tage D a n ie lsso n 'u n A tt Angöra En Brygga / N asıl Karaya Ç ık ılır , A lf S jö b e rg 'in Ö n / Ada a d lı f ilm le r i 2 2 0 .0 0 0 4 3 5 .0 0 0 K u ro n a ra sın d a değişen p r im le r k a z a n d ıla r. A lf S jö b e rg en İy i yö n e tm e n ö d ü lü n ü a lırk e n , Ö rm e n / Y ıla n film in d e k i o y u n u ile C h ris tin a S c h m o llin ( K a re J o h n ) en iy i k a d ın o y u n c u , H eja R oland / B ir sü rü d e rt film in d e k i o yu n u İle T h o m m y B e rggren (B a rn v a g n e n ) en iy e rk e k o yu n cu ö d ü lü n ü kazan­

d ıla r .

K a tıld ığ ı Cannes F ilm Ş e n liğ in d e Per O sca rsso n 'a iy i e rk e k o yu n cu ö d ü lü n ü ka z a n d ıra n S u lt / A ç lık (B k z . Y e n i S inem a 6 ) a d lı f i l m i ya ­ p an H e n n in g C a rise n , Jens A u g u st S ch a d e 'n in b ir ro m a n ın ı perd e ye u y ­ g u lu y o r. F ilm in adı M ennesker modes og sod m uslk epstaar i h je rte t / İk i İnsan k arş ıla ş ır ve İçle­

rin d e ta tlı b ir m üzik doğar. F ilm D a n im a rk a 'd a ve G üney A m e rik a 'd a ç e k ile c e k . O y u n c u la r henüz k a ra r­

la ş t ır ılm ış d e ğ il.

İlk kez İk i İsveç f ilm i b ir A m e ri­

ka n O rta k lığ ı ta ra fın d a n dün ya ya d a ­ ğ ıtıla c a k . İsveç Sinem ası iç in b ü y ü k b ir b aşa rı o la ra k n ite le n e n bu o la ­ y ın k a h ra m a n la rı In g m a r B e rgm a n - la U n ite d A r tis t O r ta k lığ ı. B e rg m a n '- ın , İk in c is i henüz p iyasaya ç ık m a ­ yan ik i f i l m i, Persona ve V a rg tim - men / Kader Saati, İsveç F ilm Ens­

titü s ü y ö n e tm e n i H a rry S chein ta ­ ra fın d a n y a p ıla n b ir a n la şm a yla , bu o r t a k lı k ta ra fın d a n İs k a n d in a v ü lk e ­ le r i A lm a n y a , A v u s tu ry a , İs v iç re , H o lla n d a ve İta ly a d ış ın d a k i ü lk e le ­ re d a ğ ıtıla c a k .

ve diğerleri

F e d e rico F e llin i, P e tro n e 'n in düzyazı ş iir k a rış ım ı ro m a n ı Satiricon'u p e r­

deye u yg u la ya ca k. Y ö n e tm e n , l V ite l- lo n i / A y lâ k la r'd a n bu yana b e ra ­ b e r ç a lışm a d ığ ı A lb e rto S o rd i'y i film d e o y n a tm a k is tiy o r . Y a za r ta ­ ra fın d a n a n tik Roma d ü ş ü n ü le re k y a z ılm ış o la y la r, F e llin i ta ra fın d a n g ü n ü m ü z ü n çağdaş ya ş a n tıs ın a a k ­ ta rıla c a k . B ö y le lik le f i l m b ir ro m a n u y a rla m a s ın d a n ço k, Özgür b ir e s in ­ le n m e o la c a k . F ilm in y a p ım c ıs ı F ra n c o C ris ta ld i. D iğ e r o y u n c u la r hen ü z b e lli o lm a m a s ın a ra ğm e n C la ­ u d ia C a rd in a le 'n in adı s ık s ık sö yle ­ n iy o r.

L u ig i Z a m p a, i l k b a k ış ta en azından ilg in ç gözü ke n b ir o yu n cu k a d ro ­ su yla ç e v ird iğ i Le Dolce Signore / T a tlı K a d ın la r'ı ta m a m la d ı. F ilm d e V İrn a L is i, M a ris a M e ll, C la u d İn e A u g e r, U rsu la A n d re ss, M a rio A d o rf, Jean - P ie rre Cassel o y n u y o rla r. H er b a k ım d a n m u tlu g özü ke n , e v li d ö r t k a d ın ın a slın d a s ü re k li b u h ra n la r a ra sın d a b o c a la m a la rın ın ne d e n li b a ş a rılı o la ra k g ö s te rild iğ i film v iz ­ yona g ir d iğ i zam an a n la şıla ca k.

Bu y ıl a ltı O sca r b ird e n alan Fred Z in n e m a n n 'ın s ü rp riz f ilm i M a n of A ll Seasons / H er m evsim in adam ı g ö s te rild iğ i y e rle rd e s e y irc i re k o ru k ırm a y a b a şla d ı. R e n kli o la ra k çe­

k ilm iş 1 20 d a k ik a lık film d e en iy i e rk e k o yu n cu O s c a r'ın ı kazanan Paul S c o ffie ld 'd e n b aşka W e n d y H ille r , Leo M e K e rn , R ob e rt Shaw , O rso n W e lle s ve Susannah Y o r k o y ­ n u y o rla r. K ra l s e k iz in c i H e n ry d e v ­ rin d e geçen k o n u d a , baş k iş i S ir T h o m as M o o re 'd u r. B a şla n g ıçta k e n ­

d is i, k r a liy e t y ü k s e k k u ru lu n u n üye­

si o la ra k g ö rü lü r. B aşbakan İse K a r­

d in a l W o ls e y 'd ir. W o lsey ö lü n c e ye­

r in i S ir T h o m a s M o o re a lı r . K ra l k e n d is in i k r a liç e C a th e rin e 'd e n a y ı­

r ıp A n n e Boleyn ile e v le n m e s in i m ü m k ü n k ıla c a k iz n i sağlam ası k o ­ n usu n d a M o o re 'u ik n a e tm e ye ç a lı­

ş ır. M o o re , za m a n ın ın e n d e r d ü rü s t in s a n la rın d a n b ir i d ir . K a to lik o lm a ­ sı y ü z ü n d e n , v ic d a n ın a İh a n e t e t­

m eyi b ir an b ile a k lın d a n g eçirm e z.

Bu d u ru m ka rş ıs ın d a H e n ry Roma ile iliş k ile r in i k o p a r ır, k e n d is in i İn ­ g iliz k ilis e s in in b aşka n ı ilâ n e d e r ve M o o re 'u tu tu k la r . T u tu k la n m a ne­

d e n i, b oşanm a e m irn a m e s in i h alka o k u m a y ı re d d e tm e s id ir. B ir sü re son­

ra am an sız d ü şm a n ı C ro m w e ll sah­

te d e lille r sa ğ la r ve M o o re işkence e d ilir .

F a h re n h e it 4 5 1 'i ya pın ca ya ka d a r ik i y ıla y a k ın b ir sü re f i l m çe vire - m eyen F ra n ço is T r u ff a u t, b un d a n b ö yle s ü re k li ya p ım a g iriş e c e k g ib i.

Y a k ın d a ç e k im in e başlayacağı La M a riée Etait En N o ir / Gelin K ara­

la r G iyiyordu, b ir Önceki f i l m i g ib i In g iliz y a p ım ı o la ca k. Y a p ım c ı, T o n y R ic h a rd s o n 'u n T ü rk iy e 'd e d ış sahne­

le rin i ç e k tiğ i H a f if S ü va ri A la y ı­

n ın H ü c u m u a dlı f i l m in y a p ım c ıs ı, W o o d fa ll L td . S e n aryoyu T r u ffa u t ile daha önce de ç a lış m ış o la n J e a n - L ou is R ic h a rd h a z ır lıy o rla r . Y eni e v le n d ik le ri k ilis e d e n ç ık a rk e n ko ­ cası v u r u la r a k Ölen b ir k a d ın ın ö y ­ k ü s ü n ü a n la ta c a k f i l m in b a ş k iş is i Jeanne M o re a u .

T ü rk S in e m a te k D erneği ve F ra n sız K ü lt ü r M e rk e z i k o n u ğ u o la ra k İs ta n ­ b u l ve A n k a ra 'y a gelen F ra n sız S i­

nem a K u lü p le ri F ederasyonu (F é d é ­ ra tio n F ra n çaise des C in é C lu b s ) b aşka n ı A n d ré R ie u p e y ro u t Is ta n b u l- da 3 g ün k a lıp R o b e rto R o s s e lin i'n in f i l m i X IV . L o u İs 'n in İk t id a r ı Ele G e ç iriş i'n i S in e m a te k ü y e le rin e su n ­ d u ve S in e m a te k M e rk e z in d e d ü- d en le ne n b ir a ç ık o tu ru m d a sinem a k u lü p le r in in k u ru lm a s ı, ça lışm ası ve a m a ç la n ko n u su n d a b ilg i v e rd i.

Bu a ç ık o tu ru m a R ie u p e y ro u t'd a n başka R o b e rt K o le j Sinem a K u lü b ü a dın a Haşan A k b e le n , D arüşşafaka L isesi Sinem a K u lü b ü adına A tilla U ras, İz m it Sinem a D erneği adına S a b ri Y a lım ve S in e m a te k adına O n a t K u tla r k a tıld ıla r .

9

(10)

senaryo:

başka yapıya yönelen bir yapı

pier paolo

pasolini

Bu sayıda ç e v ris in i y a y ım la d ığ ım ız P ier Paolo P a s o lİn i'n in y a z ıs ı, «Les C ah ie rs du C in é m a» n ın A r a lı k 1 9 6 6 'd a , « F i­

lim ve R om anda a n la tım s o ru n la rı» na a y rılm ış özel sa yı­

sın d a n a lın m ış tır . P a so lin i bu ya zısın d a se n a ryo yu d il b i ­ lim i a çısın d a n in c e liy o r. A y rıc a , B a tı'd a d ilb ilim in in en ö n e m li a k ım ı o la n S trü k tü ra lİz m 'e d e ğ in iy o r, a ra ş tırm a ­ sında o n u n te rim le rin d e n y a ra rla n ıy o r. Bu yü zd e n , yazıda k u lla n ıla n p ek a lış ılm a m ış te r im le r in a ç ık la m a la rın ı, sö­

zü geçen a k ım ın b a s it ve kısa da olsa ta n ım la m a s ın ı ha­

tır la tm a y ı g e re k li g ö rd ü k . Bazı Fransızca s ö z c ü k le rin T ü rk ç e k a rş ılığ ı o la ra k , T ü r k D il K u ru m u n u n ö n e d iğ i söz­

c ü k le r i s e ç tik . Böylece

IM , «SIG N E» k a rş ılığ ı o lu y o r. D ilb ilim i iç in , bize b ir şey 1er a n la ta n , h ab e r v e re n h e r tü r lü b ild ir id e a n la m ı o la n en k ü ç ü k b ir im e İM d e n ir. Bu b ir c ü m le de o la b ilir , söz­

c ü k de o la b ilir . Am a h e r şeyden önce, b ir a n la m ı o lm a sı g e re k ir. Ö rn e ğ in , «e!» sözcüğü b ir İm d ir ve b ize h e rh a n ­ gi b ir e li g ö s te rir, h a t ı r la t ı r ; bu h a tır la ttığ ı şeye de İM ­ LENEN ( s ig n ifié ) adı v e r ilir .

İM LE N E N , m în g ö s te rd iğ i, a n la ttığ ı nesne ya da k a v ra m ­ d ır (m a s a , k ö r lü k , te h lik e g îb i.)

P a so lin i, ya zısın d a im i, sö zcük k a rş ılığ ın d a k u lla n ıy o r H er sö zcük, ya da im a n la ttığ ı, ifa d e e ttiğ i (b a ş k a b ir d e y im ­ le, im le d iğ i) şeye g ö n d e rir b iz i. Buna im -îm le n e n iliş k is i d e n ir ve b ir ya zıyı o k u rk e n ya da b ir is in i d in le rk e n bu iş­

lem sayesinde o k u d u ğ u m u z u ya da iş ittiğ im iz i a n la rız . Pa­

s o lin i se na ryo yla ilg ili o la ra k b ir başka im -im le n e n iliş ­ k is in d e n s ö ze d iyo r. Bu iliş k i, im i m eydana g e tire n ö ğ e le r­

den b ir in in a ra c ılığ ıy la g e rç e k le ş tiğ i iç in , iliş k iy i a ç ık la - m adan önce, sö zcük b iç im i a ltın d a o la n im in Ö ğ elerini ve b ir im le r in i ta n ım la y a lım .

GRAFEM « G ra fè m e » k a r ş ılığ ıd ır ve ifa d e e ttiğ i a nla m ı y a z ılı ş e k ild e ile te b ile n en k ü ç ü k b ir im d ir . A m a ya zıd a , im in b ir öğesi a n la m ın d a k u lla n ılm ı ş tı r ve o n u n g r a f ik ya ­ n ın ı g ö s te rir.

FO NEM «P honèm e» k a r ş ılığ ıd ır ve b îr d ilb ilim i im in i m eydana g e tire n en k ü ç ü k ses b ir im id ir . Ö rn e ğ in , « b u - gün bahçeye ç ık tım » c ü m le s in in b ir b ir im in i a lırs a k (b a h ­

çe ye ) a n la m ı o la n bu b ir im in üç ses ö ğesinden m eydana g e ld iğ in i y a n i üç fo n e m d e n k u r u lu o ld u ğ u n u g ö rü rü z . Pa­

s o lin i y a zısın d a M a lla rm e 'd e n ve d o la y ıs ıy la s e m b o lis t ş iird e n söz e de rke n ele a ld ığ ı fo n e m , İm i m eydana g eti - ren ses öğesi o lm a k ta n ç ık ıy o r ve im in (b u ra d a s ö z c ü ­ ğ ü n ) sö y le n iş in d e o rta y a ç ık a n ses n a ğ m e sin in adı o lu y o r.

P a so lin i b öyle ce fo n e m i de b ir İm g ib i s a y ıy o r, ç ü n k ü f o ­ nem de, im in yazı ş e k lin in ya nı s ıra b iz i ik in c i b ir y o l­

dan im le n e n e g ö tü rü y o r.

SİN E M ( c in e m e ) k a r ş ılığ ıd ır ve y a zılı-se sli im in ü ç ü n ­ cü te m e l ö ğ e s id ir (P a s o lin i'y e g ö r e ) . B ir im in , ç e v rile c e k o la n f ilim d e g ö rü n tü b iç im i a ltın d a v e rilm e s in i sağlayan en k ü ç ü k g ö re l ( v is u e l) ö ğ e d ir. Ö rn e ğ in , «m asa» sözcüğü b ir im d ir ve « m a s a » y ı bize üç y o ld a n a n la tır, b il d ir i r : y a z ılı y o ld a n (m a s a sö zcüğ ü n ün g r a fik ş e k liy le ) , sesli y o l­

dan (m a ve sa fo n e m le rin in yan yana g e le re k b ir ses nağ­

m esi y a ra tm a s ıy la ) ve g öre l y o ld a n (ç e v rile c e k o la n f i ­ lim d e , p erd e d e g ö re c e ğ im iz masa g ö rü n tü s ü n ü k a fa m ızd a c a n la n d ıra ra k ). İşte bu h a y a lim iz d e k u rd u ğ u m u z g ö rü n tü b ir im in e P a so lin i « s in e m » d iy o r. O n u im in tem el ö ğele­

rin d e n b ir i s a y ıy o r am a perdeye a k ta rıla c a k m e tin le rd e (b u n a da sceno-texte = sa hn e -m e tn i a d ın ı ta k ıy o r ) sözcü­

ğün bu g öre l ö ğe sin i b aşlı başına b ir im s a yıyo r ç ü n k ü im b ize îm le n e n i ya z ılı-s e s li şe k ild e v e rirk e n b ir de sinem a ra c ılığ ıy la aynı im le n e n i g ö re l ş e k ild e v e riy o r. Oysa si n em , filim d e g ö rü le c e k (y a n i a n la tıla c a k , im le n e c e k ) şey­

le rin im id ir . Bu d e m e k tir kİ s in e m , d iğ e r ö ğ e le r o lm a - d an da İm le n e n i a n la ta b ilir , İfad e e d e b ilir. Bu d u ru m d a s in e m , y a z ılı-s e s li d ille r d e İm in b ir ö ğesiyken^ sine m a d i­

lin d e im in ta k e n d is i o lu y o r. P a s o lin i, b u ş e k ild e ba­

ğ ım s ız la ş a n , d iğ e r öğe le re ih tiy a c ı o lm a d a n b ize im le n e n i ve ren sine m e G O R U N TU -IM a d ın ı ta k ıy o r. G ö rü n tü -im i gör rü n tü y le k a rış tırm a m a k g e re k ir P a s o lin i'y e g ö re g ö rü n tü - im le r in b e lli b ir düzen iç in d e d iz ilm e le ri g ö rü ntüyü, ya • r a tır.

Y a za r b ir a ra lık , g ö rü n tü -im in e M O N A D d iy o r. B ilin d iğ i g ib i m o n a d , L e ib n iz s is te m in e g ö re , v a rlığ ı m eydana g e ­ tire n y a lın , e tke n ve b ö lü n m e z b ir öz d e m e k tir. B urada

ıo

Referanslar

Benzer Belgeler

Çünkü, önce de söylediğim gibi bu film benim için bir halucination, önce sözünü et­.. tiğim estetizm elemanlarıyla ayık olarak

Yatak Sayısı Uzman Hekim Sayısı Pratisyen Hekim Sayısı Hemşire Sayısı Toplam Hekim Sayısı Yardımcı Sağlık Personeli Sayısı İşletme Giderleri Ebe Sayısı Bin Kişiye

When the correlation between the organizational commitment and organizational cynicism subscale scores of the employees was examined, it was determined that there

PEMR hastalarında fetal timus ölçümlerinin, erken membran rüptürü ve rüptür sonrası doğuma kadar geçen süre ile ilişkini araştırmak... persantil arasındaki

Rubor (kızarıklık): Damar genişlemesine bağlı olarak gelişen kırmızılık Tumor (şişlik): Damar dışı sıvı birikimi sonucu oluşan ödem.. Dolor (ağrı): İnterstisyel

Öte yandan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in konuyla ilgili soru önergesine verilen yanıtta, sorunun üstünün örtülmesi politikasından vazgeçildiği

Fatih tanesi 4 lira olan kalemler- den 17 tane almış.. Satıcıya 100

Yılmaz Güney'in yaptığı ve devrimci sinema örneği olduğu oldukça tartışılır birkaç film dışında Genç Sinema örneği olarak gösterebileceğimiz filmler yoktur ve bu