‹lk okuyuflta bu fliir bir do¤a sever için yaz›lm›fl gibi. Ama fliirin tamam›n› dik- katle okursan›z flair paras›zl›k yüzünden sinemaya gidemedi¤inden, camekanlar›n arkas›ndaki yiyecekleri tadamad›¤›ndan, giysileri giyemedi¤inden flikayet etti¤ini anlars›n›z. Ama huylu huyundan vazgeç- mez kabilinden, ben bu dizeleri yine de olumlu bir aç›dan de¤erlendirmek iste- rim.
Her zaman olmasa bile bazen güzel bir tepe veya dere kenar›nda dolaflmak vasat bir filim izlemekten daha tatmin edici olabilir. Öte yandan büyük kentler- de yaflayanlar›n temiz hava soluyabilmek için derelere tepelere ç›kmalar›, benzin fiyatlar›n› göz önüne al›rsak, sinema bi-
letinden daha pahal› olabilir. Ama e¤er bir bisikletiniz varsa o zaman ikisinden de mahrum kalmazs›n›z. ‹flin s›rr› orta yolu bulmakta.
Her ne kadar bu tür ifllerde orta yolu bulmak bir dik üçgenin kenar›n› ikiye bölmek kadar kolay de¤ilse de yine de sizi tatmin edecek bir fley ayarlaman›z zor olmaz. Örne¤in, e¤er pizza alacak ka- dar paran›z yoksa ve gözleme yemekten hofllanm›yorsan›z tost iyi bir alternatif- tir. E¤er benim gibi siz de beyaz peynir yerine ‹sviçre peynirini tercih ederseniz;
ama özel üniversite yerine benim yapt›-
¤›m gibi devlet üniversitesinde ders veri- yorsan›z, orta yol taze kaflard›r. Ama ba- zen bu tür seçimlere hiç gerek kalmaz.
Do¤an›n baz› nimetleri gerçekten hem bedava veya bizim gibi insanlar›n kesesi- ne uygun bir fiyatla elde edilebiliyor.
Do¤a nimetleri denince çok kiflinin ak- l›na ilk olarak hayvanlar, bitkiler, göller ormanlar gelir. Her ne hikmetse ço¤u- muz cans›z nimetleri pek kaale almay›z.
Örne¤in rüzgar. Rüzgars›z bir dünyan›n ne kadar can s›k›c› monoton bir yer ola- ca¤›n› düflünün. Do¤ayla bizden çok daha uyumlu toplumlar›n rüzgar›n k›ymetini çok daha iyi takdir ettikleri bu nimet için özel bir tanr›y› görevlendirmelerinden belli oluyor, örne¤in Anu (Sümer), Susa- no-o (Japon), “Tüylü y›lan” (Aztek) ve Aelus (Yunan ve Roma), gibi.
Afl›r› bir h›zla esmedi¤i zaman rüzga- r›n k›ymetini en çok eski denizciler tak- dir eder. Rüzgar yelkenleri fliflirmese Amerika k›tas›n›n keflfi buhar makinesi- nin keflfinden (1714) daha sonra olurdu.
Buhar›n k›sa zamanda yerini petrole b›- rakmas›n› göz önünde tutarsak, küresel
›s›nma çok daha erken kap›m›z› çalar ve ben bu yaz›y› Ankara yerine Alaska’da yazmaya mecbur kalabilirdim.
fiimdi bile, biz dahil bir çok ülke ener- ji ihtiyac›n›n bir k›sm›n› rüzgar enerjisin- den sa¤l›yor. Güvenli kaynaklar bu potan- siyelin çok daha büyük oldu¤unda hemfi- kir. Örne¤in, ‹ngiltere’de çevre-enerji iliflkilerini incelemek için kurulan Krali- yet Komisyonu, potansiyel küresel rüz- gar enerjisini 10 Tetrawatt (1 tetrawatt 10
12watt) olarak hesaplam›fl. Yani bu gün akarsulardan edindi¤imiz enerjinin tam 5 misli. Amerikan Enerji Bakanl›-
¤›’n›n yapt›¤› bir çal›flma, bu potansiyel, flimdi sarf etti¤imiz bütün enerjinin tam 15 misli oldu¤unu gösteriyor.
Yaflam
90