Üçüncü Konfor ns
Arkeoloji terimlerinde Orinyasiyen,Solutreen ve Magdaleniyen devirleri üst paleolîtîk periyodunu temsil ederler. Uzun zamanlar Orinyasiyen devri iyice tarif* edilmemişti. Bu periyot adını,küçük bir kaya s ı ğ m a ğ ı n d a n almıştır.
Yont'lmuş taş çağından olan bu periyot bugün,bilhassa meydana çıkarılmış olan bu devre ait bir çok insan iskeletleri dolayısiyle ^ pek büyük bir ehemmiyet kazanmıştır. Ve bu iskeletler sayesinde de b u epokta yaşamış olan insanların fizik tipi tayin edilmiştir.
Beşeriyet hiç bir zaman ve mekanda bu kada ■ uzun boylu bir ırka sahip olmamıştır. Bu ırka(Kro-Manyon) adı veril İştir. Bu ad Dordony- daki bir kaya sığınağından gelmektedir. Biz bu ırktan yarın bahsede ceğiz.
Orinyasiyen devrinin maddî kültürü bundan evelki medeniyetler den daha başka manzara arzeder. Çakmak taşından yapılmış âletlere gelince, büyük eklalarla muttasıf Musteriyen aletlerini,ekseriya uzun ve dar ve çok ince işlenmiş olan lam tekniği takip eder.
Lam uçlarında vücude getirilen kazıcılar ve bilhassa (Omurgalı)
A
adını alan hususi bir tip kazıcılar meydana getirildiği görülür kî b u tiptekiler bu devrin en karakteristik olanlarıdır.
Orinyasiyfen devr^' insanları kemik ve ren geyiği boynuzlarını kullandılar ve bunlardan çok âletler yaptılar» Bir kargı ucu imal
S mm
eti iler. Bu alet o kadar hususi bir tip arzeder ki bunun bulunduğu yerde Orinyasiyen istasyonunu tanımamak kabil değildir.
Bu devrin insanları heykeltraşlık ve gravür sanatlarını da icat etti. Fakat bu sanatlar bundan sonra gelen Magdaleniyen devrindekiler- le kıyas kabul etmez derecede geridir.
2
Orinyasiyen devri bizi pek §ayarn dikkat bir v kıa karşısında bulun durdu. {Baoussâ-Rouss^) ve yahut Qrimaldi adı verilen meşhur istas yonda bir nazara tesadüf edilmiştir ki bu mezarın işinde AvrupalIla ra ait olması ihtimali bululmayan iki insan iskeleti zuhur etmiştir.
Bunlar zenciye benzerler,işte bu iki iskeletle Grimaldi adı ve rilen ırk meydana çıkarıldı.
Acaba nasıl oluyordu da bu Afrikalılar burada bulunuyorlardı ? Bunların halen Afrikada bulunan tiplerden hangi zümreye nispet ve ya kınlıkları vardı ? Bunların hakikî zenciler olmadıkları görüldüğü
İÇİn Boşimanlarla rabıtaları meselesi mevzuubahistir. Bu mesele henüz halledilmiş değildir. Fakat bulunan bu iskeletler, ilk beşer talihi
İÇ in,o 'taya çok ehe miyetli davalar çıkarmıştır. Bunlar ayni zamanda preistorik coğrafya meseleleri ir.Zira bu Negroitlerin hangi yoldan geçtiklerini keşfetmek icabeder.
Sftlütreen periyoda ait beşer meskenleri pek nadirdir. Bu pâriyot Çakmak taşını yont a tekniğinin en yüksek mertebeye vardığı bir
devir-i
dir. Ancak Mısırlılar ve DanimarkalIlardır ki Neolitik periyotta 5o- lütreen periyodundakiler kadar güzel piyesler vücude getirmişlerdir.
Bu periyoda ismini veren Makon civarındaki Solütre Fransız istas yonudur. Bu mahalde ait kemiklerinden muazzam kümeler bulunmaktadır. Burada 100.000 e yakın at iskeletleri bakiyesi bulunduğu tahmin olun maktadır.
Magdaleniyen devri paleolitik medeniyetinin en üstü ve bu uzun tarih devrinin en yüksek merhalesi gibi görünür. Bu periyoda ismini veren Madlen Dordony'da Eyze civarında Vezer denilen bir ırmağın ke narındaki büyük bir kaya sığınağıdır.
Bu devirde çakmak taşından yapılmış dian âletler bizi Orinyasiyen devrininkilerinden daha az alakalandırır. Fakat kemik,ren geyigi ve
fil dişinden yapılan işler pek büyük bir inkişaf göstermiştir.Bu âlet ler t rlü türlüdür. Bunlar daha güç bir hayatı tazammun etmektedir.
Üst paleolitik devrinin bütün i m t i d a d m c a olduğu gibi bu devirde de iklim hep soğuktu.
Magdaleniyen sanatı bir kelime ile hülasa edersek çok güzeldi.Bu devrin insanları yer yüzünün ilk hayvan ressamları oldular.Aarımızın en büyük sanatkarları bila istisna iiagdaleniyen eserlerin bazılarına hayran olmaktadırlar.
Orinyasiyenler heykeltraşlıkla gravürü icat etmişlerdi. Magdale- niyenler de bu icatlara resim ve modölaj sanatlarını ilâve et iler. Bunlar mağaraların iyini baştan başa süslemişlerdir.
Gelecek konferansların birinde beşer tarihinin bu parlak devrini icap eden bütün tafsilâtiyle anlatacağız.
Taha Toros Arşivi