Ege Bölgesi’nin Büyük Menderes Nehri ve Bafa Gölü’nden sonra üçüncü büyük sulak alanı olan Azap Gölü’nde, canlıların ölümüne yol açan kirliliğin önlenmesi için Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) tarafından başlatılan bilimsel araştırmalar tamamlandı.
SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, Azap Gölü’nün suyunun parlak yeşil renkli boyayı andıran şekilde görünmesinin nedeninin, gölün korunmadan aşırı kullanımı sonucunda gölde çok yoğun olarak alg (su yosunlarının) ve bakterilerin artması sonucu oluşan kirlilikten kaynaklandığını söyledi. Kesici, gölde aşırı artış gösteren yeşil, mavi-yeşil algların tür tayinlerinin, moleküler temelli yöntemler kullanılarak belirlendiğini açıkladı.
Erol Kesici, göldeki kirlenmeden dolayı ortaya çıkan toksinlerin insanlarda, dolaşım, solunum ve sindirim sisteminde anormallikler, karaciğer kanseri, deride kaşıntılar ve baş dönmesi gibi birçok hastalığa neden olabileceğini, bunun bilimsel olarak da daha önce ispatlandığını anlattı.
Kesici, “Gölde azot-fosfat gibi besi elementlerinin aşırı oranda artışıyla birlikte gölde yeşil ve mavi-yeşil alglarının çoğalmasıyla, göl suyundaki çözünmüş oksijenin azalması sonucunda (hipoksia) gölde su kuşları, balıklar ve dipteki canlıların kitleler halinde ölmelerine neden olmuştur” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, bu oluşumun göldeki kirliliğin dışa vurmasının en bariz göstergesi olup, bu tür suların içme, kullanma ve tarımsal sulamada kesinlikle kullanılmaması, ölü balıkların hiçbir canlıya yedirilmemesi ve göle girilmemesi konusunda yöre halkının ve yetkililerin uyarıldığını anlattı.
