• Sonuç bulunamadı

Hızlı Koşmanın Sırrı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hızlı Koşmanın Sırrı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir spor dalı olarak atletizmin tarihi MÖ 776’ya kadar uzansa da hızlı koşma ile ilgili

bilimsel çalışmalar görece yakın zamanlarda başladı. Atletlerle ilgili yaygın bir kanı hızlı

koşabilmelerini sağlayan şeyin koşma sırasında, ayakları havadayken uzuvlarını bir sonraki

adım için hızla konumlandırmadaki becerileri olduğudur. Ancak bu düşünce bilimsel

yöntemler kullanılarak sınandığında yanlış olduğu görülüyor.

Hızlı Koşmanın Sırrı

N

obel ödüllü fizyolog Archibald Hill, koşucular hakkında veri topladığı bilinen ilk kişidir. Hill, 1927 yılında atletlerin vücutlarına bağladığı mıkna-tıslardan yararlanarak koşma sırasındaki hızlarını ve ivmelerini ölçmüştü. 1950’lerde kuvvet levhalarının geliştirilmesinden sonra atletlerin zemine basarken uyguladığı kuvvetler de ölçülmeye başlandı. Örne-ğin bu cihazları kullanarak hıza ya da yere önce topu-ğun mu yoksa parmağın mı dokundutopu-ğuna bağlı ola-rak kuvvettin nasıl değiştiğini belirlemek mümkün.

Hızlı koşma ile ilgili ilk bilimsel çalışmalarda at-letleri hızlandıran etkenlere değil, yavaşlatan temel etkene yani hava sürtünmesine odaklanılmıştı. Elde edilen sonuçlar, koşucuların performanslarını artır-maları için yapartır-maları gerekenler hakkında fazla bil-gi vermedi. Daha sonraları, özellikle Prof. Dr. Peter G. Weyand tarafından yapılan önemli çalışmalarda sporcuları hızlandıran etkenlere odaklanılmaya baş-landı.

TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi Dr. Mahir E. Ocak

34

(2)

Adım uzunluğu ile adım frekansının (birim za-manda atılan adımların sayısının) çarpımı koşma hı-zını verir. Bu yüzden ilk başlarda daha hızlı koşan at-letlerin ayaklarının yerde daha az, havada daha çok kaldığı düşünülüyordu. Ancak deneyler bu düşünce-yi doğrulamadı. Yerde ve havada geçen zaman değiş-se de iki adım arasındaki zaman pek değişmiyor.

Bilimsel çalışmalar, elit atletleri diğer atletlerden ayıran en önemli şeyin koşma sırasında yere uygula-dıkları kuvvet olduğunu gösteriyor. Bu kuvvet arttıkça atletlerin daha uzun adımlarla ve daha hızlı bir biçim-de koşması mümkün oluyor. En hızlı koşular sırasın-da elit atletler yere kendi ağırlıklarının beş katına denk bir kuvvet uygularken diğerleri ortalama olarak ken-di ağırlıklarının 3,5 katına denk bir kuvvet uyguluyor.

Hızlı koşma ile ilgili temel bir soru, elit atletle-rin yere büyük kuvvetler uygulamayı nasıl başardı-ğı. 1980’lerde öne sürülmüş yay-kütle modeline gö-re atletlerin bacaklarının koşma sırasındaki işlevi uzun atlama çubuklarınınkine benzer, görece pasif-tir. Bu model yavaş koşucuları iyi betimlese de hız-lı koşucular için pek iyi değil. Elit atletlerin bacakla-rının koşma sırasındaki işlevi daha çok pistonların-kine benziyor. Ani ve yoğun bir biçimde kuvvet üre-tebiliyorlar.

Peki, hızlı koşucuların zemine çok büyük bir güç uygulamasını sağlayan etkenler nelerdir? Gözlemler elit atletlerin yere basmadan hemen önce ayak bi-leklerini güçlendirdiğini gösteriyor. Böylece zemi-ne dokunduktan hemen sonra ayakları yavaşlamaya başlıyor ve zemin tarafından koşucunun vücuduna uygulanan kuvvet artıyor. Ayrıca elit atletler koşar-ken dizlerini daha yüksekte tutarak ayakları ile ze-min arasındaki mesafeyi artırıyor ve adımlarını hız-landırmak için zaman kazanıyorlar. Böylece zemine daha büyük bir kuvvet uygulamaları mümkün olu-yor. Tabii ki sadece bacakların değil kafanın, dizle-rin kalçaların ve gövdenin koşma sırasındaki hare-ketleri de önemli. Bu bölgelerin de sert ve güçlü tu-tulması gerekiyor.

Bilim insanlarından tavsiye alan atletlerin per-formanslarını artırdığını gösteren pek çok örnek var. Örneğin olimpik engelli koşucu David Oli-ver 2008 yılında bronz madalya kazandıktan son-ra performansını artırmak için biyomekanik uzma-nı Weyand’dan tavsiye almaya karar verdi. Deney-ler iki konuda zayıf olduğunu gösteriyordu. Birin-cisi, ayaklarını kütle merkezinden çok uzakta ye-re basıyordu. İkincisi, yeye-re basan ayağının dizi di-ğer dizinden çok geride kaldığı için zemine uygu-ladığı kuvvet zayıf kalıyordu. Tavsiyelere uyarak ça-lışmaya başlayan Oliver, birkaç ay içinde önemli ge-lişme kaydetti ve bir sonraki yıl Moskova’da düzen-lenen Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazan-mayı başardı.

Şunu da belirtelim ki hızlı koşmak için sadece bi-yomekanik üzerine yapılan çalışmaların sonuçları-na uymak yeterli değil. Koşarken bileklerinizi güç-lü, dizlerinizi yüksek tutabilir ve zemine uyguladı-ğınız kuvveti azami seviyeye çıkarabilirsiniz. Ancak her şeyi mükemmel yapmanız iyi bir atlet olacağı-nız anlamına gelmiyor. Genetik etkenler kesinlikle çok önemli. Eğer vücut yapınız ve kaslarınız güçlü olmanıza izin vermiyorsa elit atlet olmanız çok zor. Bunun yanı sıra her şeyi mükemmel yapamadan da çok hızlı koşmak mümkün. Örneğin günümüzde 100 metre rekorunu elinde tutan Usain Bolt’un koş-ma sırasındaki vücut hareketleri tam anlamıyla mü-kemmel değil. Ancak muhtemelen güçlü yapısı sa-yesinde tüm zamanların en hızlı insanı olmayı ba-şarıyor.

Kaynak:

Maron, D., F., “The secret to human speed”, Scientific American,

http://www.scientificamerican.com/article/the-secret-to-human-speed/, Ağustos 2016.

Bilim ve Teknik Ağustos 2016

> <

35

Referanslar

Benzer Belgeler

Kuvvetin momenti (tork) bulunurken cisme uygulanan kuvvetin doğrultusunun dönme eksenine dik uzaklığı bulunur ya da kuvvet dik bileşenlerine ayrılarak ayrı ayrı tork

Yakıt macunununsa, katı yakıta göre bir takım üstünlükleri var: Bir kere yeni yakıtın, füzelerin daha iyi kont- rol edilmesine olanak vereceğine ina- nılıyor..

Bu ayrışmadan serbest kalan oksijen atomu da hız- lıca başka bir oksijen molekülü ile birleşerek yeni bir ozon molekülü meydana getirir.. Ozon-Oksijen Döngüsü adı ve- rilen

• Tüm yüzeye dik olarak etki eden kuvvete basınç kuvveti denir.... **Belirli bir ağırlığa sahip cismin temas yüzeyi küçüldükçe

* Bu uygulamada daha büyük kuvvet gerekir ama kuvvetin uygulandığı noktada, kaldıracın küçük bir hareketi bile direnci büyük bir hareket aralığında hareket ettirir..

• Elektro- mekanik gecikme süresi kısa olan kaslar daha fazla.. kasılma kuvveti

Adaptations in maximal motor unit discharge rate to strength training in young and older adults.

• Yeni başlayanlarda uygulanan kas geliştirici maksimal kuvvet antrenmanıdır. Yüklenme branşlara göre değişir. Tempo akıcı, tekrar sayısı 6-12 civarıdır.. c) Kas