• Sonuç bulunamadı

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR-

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR-"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ

Karar N0:923 12.04.2006

- K A R A R -

Çayyolu 17031 ada 1 nolu parselde 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar plan değişikliğine ilişkin İmar ve Bayındırlık Komisyonunun 30:03.2006 gün ve 222 sayılı raporu Büyükşehir Belediye Meclisinin 12:04.2006 tarihli toplantısında okundu. . - - -

Konu üzerinde yapılan görüşmelerden sonra; Emlak İstimlak Daire Başkanlığı,Taşınmazlar Şube Müdürlüğünün 01.03.2006 gün ve 015.03.1952 sayılı yazısı ile Mülkiyeti Ankara Büyükşehir Belediyesine ait "Yönetim, Resmi Tesis Alam" kullanımındaki 17031 ada 1 nolu parselin "Kentsel Servis Alanı "kullanımına dönüştürülmesi talep edildiği,

Mevcut İmar Planında ; 4891 m2ıniktanndaki 17031 ada 1 parselin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 08.10.1985 gün ve 342 sayılı kararıyla onaylanan Çayyolu Toplu Konut Alam 1, Etap 1/1000 ölçekli Mevzi İmar Planı Kapsamında İnşaat emsali E:1.00,yapı

yüksekliği h:15.50m,yapı yaklaşma mesafeleri her yönde 5.00m olarak belirlenmiş olarak.

Yönetim, Resmi Tesis Alanı kullanımında kaldığı,

-Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 01.05.1995 gün ve 343 sayılı kararıyla İnşaat emsali E:1.00,yapı yüksekliği h:15.50m,yapı yaklaşma mesafeleri değiştirilmeden 5. OO m. lik yol ile Yönetim, Resmi Tesis ile Resmi Kurum ve Lojman Alam kullanımlarına ayrıldığı

-Anılan parselin, Eskişehir Devlet Yolu ile 40.00m. genişliğindeki Ağaçlandırma bandı ile ayrılan Çayyolu Toplu Konut Alam 1. Etap Ünite Merkezinde kaldığı, doğusunda Konut Alanı, batısında Büyükşehir Belediyesine ait Ticaret, Akaryakıt ve LPG İstasyonu güneyinde Özel Koksal Toptan Lisesi ile çevrelendiği,anılan parsellere trafik ulaşımının Eskişehir Devlet Yoluna paralel 15.00m.lik genişliğindeki servis yolu ile sağlandığı,

Talep üzerine İmar Daire Başkanlığınca hazırlanan Öneri 1/5000 ölçekli nazım imar ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde; Mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait olan 17031 ada 1 nolu parselin, Resmi Kurum ve Lojman Alam kullanımlarının birleştirilerek,bir önceki plandaki şekli ve yapı yaklaşma mesafeleri aynen korunmak suretiyle "Kentsel Servis Alam" Kullanımı ile inşaat Emsali E:1.50,Hmax:serbest, yapılaşma koşulu getirildiği,

Uygulamaya yönelik;

1-Kentsel Servis Alanında, inşaat Emsali E:1.50, Hmax:serbest,

(2)

T.C.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ

Karar

N0:923 12.04.200

6

- 2 -

2-Kentsel Servis Alanı kullanımı içerisinde Büro, İşhanı, Otel, Sinema, Tiyatro, İdari, Yönetim, Eğitim, Sağlık, Ticaret, Çok Katlı Mağaza, Sergi, Satış ve Servis Tesisleri,birlikte veya ayrı ayn yer alabilir.

3-Söz konusu alanda belirlenen kullanım türlerine ilişkin, ilgili özel yönetmelik hükümlerine uyulacaktır.

4 -+0.00 kotu al tındaki alanlar inşaat emsaline dahil edilemeyecektir.

5-Belirtilmeyen hususlarda 3194 sayılı İmar 'Kanunu, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği geçerlidir plan notlarrmn öngörüldüğü,

Hususları belirlenmiş olup, İmar Daire Başkanlığınca hazırlanan 1/5000 Nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan. değişikliği teklifinin yapı yoğunluğunun kamu mülkiyeti olması nedeniyle E=2.00 olarak düzeltilmek suretiyle Tadilen Onayına ilişkin İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporu oylanarak oyçokluğu ile kabul edildi.

Katip Yusuf

YALÇrNKAY^

Katip S.Hilal ALIÇ

Seyfı ,

(3)

1O.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO:2006/2101

: Yasin Demirci- Hüsamettin Öztürk - Bedia Söylemez DAVACI VE YÜRÜTMENİN

DURDURULMASINI İSTEYEN

VEKİLİ _____________ ;Av. Muzaffer Yılmaz

Cinnah Cad. No: 17/15 Çankaya/ANKARA D A V A L I _______ : Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı VEKİLİ ________________ : Av. Sibel Arzu Varol (Aynı yerde)

İSTEMİN ÖZETİ ___________________ : Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.04.2006 gün ve 923 sayılı 1/ 5.000 ve 1/ 1.000 ölçekli imar planı değişikliğine ilişkin işleminin; plan değişikliğine ilişkin yasa ve yönetmelikteki zorunluluk gerektiren durumlardan hiçbirisinin mevcut olmadığı, rant sağlama amaçlı olarak plan değişikliği yapıldığı; davalı idarenin mevzuatta düzenlenen nazım imar planının yapımından itibaren bir yıllık bekleme süresi dolmadan 1/ 1.000 ölçekli uygulama imar planı yapma yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.04.2006 gün ve 923 sayılı 1/ 5.000 ve 1/ 1.000 ölçekli imar planı değişikliğine ilişkin işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun 8/b. maddesinde; " İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar." hükümlerine yer verilmiştir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen 7/b. Maddesinde; "Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde İ/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak." büyükşehir belediyelerinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

İmar planlarının amacı, insan, toplum, çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum yapısını

yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer

(4)

T.C

A N K A R A 1O.İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO:2006/2101

seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma, kullanma dengesini en rasyonel şekilde belirlemektir.

İmar planının yargısal denetiminde de bütün bu hususlara uyulup uyulmadığının, taşınmazın yeri, büyüklük, konum ve işlevi açısından imar planında ayrıldığı amacı, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından uygun olup olmadığının saptanması yönünden konunun teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle uzman bilirkişilere inceleme yaptırılması ile mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi olan davacıların Ankara İli Çankaya İlçesindeki 17031 Ada 1 sayılı parselde plan değişikliğine ilişkin yasa ve yönetmelikte yer alan zorunluluk gerektiren durumların hiçbirisinin mevcut olmamasına rağmen davalı idarece rant elde etme amacıyla plan değişikliği yapıldığından bahisle dava konusu plan değişikliklerinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, , uyuşmazlığa konu 17031 Ada 1 sayılı parselde plan değişikliğini gerektirecek zorunlu nedenlerin bulunup bulunmadığını, 1/5.000 ölçekli ve 1/1.000 ölçekli plan değişikliğinin planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararı açısından İmar Kanunu ve Plan Yapımına ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığını ortaya koymak için Mahkememizin 07.12.2006 tarihli ara kararıyla 27.04.2007 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda ; "Öncelikle "Kentsel Servis Alanı" kullanımı İçine hemen hemen tüm kentsel kullanımlar (Büro. İş hanı. Otel. Sinema. Tiyatro.

İdari. Yönetim. Eğitimi Sağlık. Ticaret. Çok Katlı Mağaza. Sergi Satış ve Servis Tesisleri) dahil edilmiştir.

Bu gerçekte hiçbir bölgeleme yaklaşımının olmadığının göstergesidir. Sonuçta bu kullanımlar içinde talebe göre oluşan kullanım gerçekleşecektir. Bu ise plansızlık göstergesidir. Planlamanın esas amacı belirsizliklerin ortadan kaldırılmasıdır. Dava konusu plan değişikliği ise bunun tersine belirsizlikler üretmekte ve gelişmeyi rastlantısallığa terk etmektedir.

Dava konusu değişiklik karayolunun katlı kavşak vb. düşüncelerin gerçekleştirildiği bir noktasında gerçekte bir merkez oluşturmaya yöneliktir. Bu değişiklik yakın çevredeki bölgenin bütünlüğünü kapsayan planlarda öngörülmüş olan merkezle alt merkezler kademelenmesini bölücü niteliktedir. Bunun yanışını karayolu boyunca'bu ve benzeri gelişmeler (tümüyle karayolu ile şekillenen) yakın bölgede kentsel omurgalar üzerinde oluşan yaya-taşıt trafiği ilişkilerini düzenleyen, konut çeperlerinden yaya ve taşıt trafiği açısından erişim kolaylıkları yaratılmış, kentsel yeşil alanlar ile bütünleşen merkezler ve alt merkezler oluşumuna dayanan sağlıklı bir kent biçimine ulaşılmasına engel oluşturmaktadır. Diğer yandan bu tür gelişme kararları ana yoğunlukları karayolu üzerine yönlendirerek zaman içinde karayolunun hızla kapasitesinin yetersiz kalmasına yol açmakta ve trafik güvenliği açısından önemli riskler ortaya çıkartmaktadır.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde Plan Değişikliği "Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikle, bilimsel nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeleridir" ifadesiyle tanımlanmaktadır ve her ölçekte planı kapsamaktadır. Davaya konu işlemde bu yönde bilimsel, nesnel, teknik gerekçelerin bulunduğu söylenemez. Böyle bir irdeleme yapılmadan ve geçerli gerekçeler plan çalışmalarıyla saptanmadan önerilen plan değişikliğinin kamu yararına olduğu da ileri sürülemez. Bu yönüyle Bilirkişi Kurulumuza yöneltilen sorular içinde yer alan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik çerçevesinde irdelendiğinde, plan değişikliğini zorunlu kılan bir gerekçe saptanmamıştır.

Emsal artışı değerlendirildiğinde yüzölçümü 4891 m2 olan 17031 ada 1 sayılı parsede en fazla inşaat alanı 4891 m2 iken dava konusu plan değişikliği ile en fazla inşaat alanı 9782 m2 ye

çıkarılmıştır. Bu

(5)

1O.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO:2006/2101

durumda toplam inşaat alanının iki kat arttığı görülmektedir.Ayrıca oluşturulan yüksek yoğunluk değerinin bölgedeki diğer gelişmeler için emsal oluşturma özelliğine ilişkin bir ffdelemenin de yapılmadığı açıktır.

Davaya konu işlem ile tek bir parselde yapı yoğunluğu attırılmaktadır: ancak bu işlem emsal teşkil ederek tüm alanda plan çalışmalarında öngörülmeyen yoğunlukların oluşmasına yol açabilecektir.

1/5000 ölçekli bir planın parçası olan tek bir parselde öngörülen emsal artışı şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından ele alındığında sakıncalıdır. Aynı özellikte, benzer kullanımda, aynı konum ve ulaşım olanaklarına sahip bitişik parseller arasında yapılaşma koşullarının farklılaştırılması için geçerli gerekçeler olması gerektiği düşünülmektedir. Dava konusu plan değişikliği ile öngörülen emsal artışı için geçerli bir gerekçe bulunmamaktadır. Dava dosyasına sunulan belgelerde Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyetindeki bu parseldeki plan değişikliği ve yapı yoğunluğu artış kararının davalı idarenin büyük yatırımlarına "kaynak Temini" kapsamında değerlendirildiği belirtilmiştir. Belediyeler, elbette kentsel gelişine süreci içinde mülkiyetlerinde bulunan arsalardaki gelişmenin getirişini mali kaynak olarak kullanabilirler. Ancak salt bu amaçla, yani belediyeye ait parselden elde edilecek geliri arttırmak amacıyla bir parselde plan değişikliği yapılması ve inşaat emsalinin arttırılması şehircilik İlkeleri ve planlama esasları kapsamında kabul edilemez. Davalı idare bu işlemiyle daha Önceki plan çalışmaları kapsamında bütüncül bir yaklaşımla belirlenmiş olan yoğunluk ve kullanım kararlarını ve ilişkilerini tek bir parseldeki plan değişikliği kararı ile bozmakta: plan bütünlüğünü önemli Ölçüde zedelemektedir. Bu yönüyle idari işlemde kamu yararı olduğu da ileri sürülemez.

Dava konusu parselde kullanım kararının değiştirilmesi de şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve ilgili mevzuat açısından sakıncalar barındırmaktadır.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik'in İmar Planı Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esasları içeren Üçüncü bölümünde yer alan 27.maddesinde '"İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: 1- İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır. 2- İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge İçinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir."

denilmektedir. Her ne kadar bu maddede salt sosyal ve teknik alt yapı alanlarına değinilmişse de herhangi bir alan kullanım kararı için de aynı mantığın geçerli olduğu düşünülmelidir. Sonuçta, bir planın içerdiği kararların tümü birbirleri ile ilintilidir. Bir plan kararının, alan kullanımı kararının, yapılaşma koşulunun değiştirilmesi planın diğer bileşenleri üzerinde kaçınılmaz olarak etkili olacaktır. Dava konusu plan değişikliğinde de parçacı bir yaklaşımla sadece 17031 ada 1 sayılı parsel ele alınmakta ve yakın çevredeki konut alanlarına hizmet verecek resmi kurum ve yönetim alanları yerine kentsel servis alanı önerilmekte.

Yönetim. Resmi Tesis. Resmi Kurum kullanımları için yakın çevrede yeni bir alan ayrılmamaktadır. Halen yürürlükte olan 08.05.1985 gün \e 383 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Ankara Büyükşehir Belediyesi Çayyolu Toplu Konut Alam Nazım İmar Planında dava konusu parselin güneyinde temel eğitim, batısında ticaret ve kreş alanı İle güney batısında sosyal ve kültürel tesis alam bulunduğu görülmektedir. Bu kullanımlara bakıldığında alanın Çayyolu toplu konut alanı için bir alt merkez olarak oluşturulduğu ve 17031 ada 1 sayılı parselde yer alan Yönetim ve Resmi Tesis alanlarının da bu alt-merkezi tamamlayan önemli bir kullanım olduğu anlaşılmaktadır.

Kamusal bir hizmet üretme amacına yönelik Resmi Kurum alanı olarak ayrılmış bir yerin,

(6)

T.C

A N K A R A 1O.İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO:2006/2101

önce yapılaşma koşullarından başlayarak daha sonra "Kentsel Servis Alanı"

r

kullanımına dönüştürülmesi gerçekte şehirciliğin ve kent planlamasının temel uygulama araçlarından biri olan bölgelemenin göz ardı edilmesidir. Dava konusu plan değişikliği gerçekte "bölgeleme anlayışına ters sonuçlar doğuracaktır.

Uygulama İmar Planı yapma yetkisi açısından konunun irdelenmesinde ise; dava konusu plan değişikliğine ilişkin bir diğer itiraz 1/10OO ölçekli uygulama imar planının Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılamayacağı yönündedir. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 12.04.2006 gün ve 923 sayılı kararı ile 17031 ada 1 sayılı parselde hem 1/5.000 ölçeğinde nazım imar planı değişikliği hem de 1 / l .000 ölçeğinde uygulama imar planı değişikliği onanmıştır.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. Maddesi Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemektedir. Buna göre 7.b maddesinde Büyükşehir Belediyesinin plan yapma yetkisine ilişkin olarak "Çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ö/çekle nazım imar planım yapmak, yaptırmak ve onay/ayarak ııvgıılamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazını plana uygun olarak hazırlayacakları uvgulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veva değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarım yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak " ifadesi yer almaktadır. Bu tanımdan anlaşıldığı üzere 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu daha önceki kanunda olduğu gibi "nazım imar planı" yapma yetkisini Büyükşehir Belediyesine tanımıştır.

Nazım imar planı için uygun olan ölçekler 1/5000 ve 1/25.000 ile bunların arasında kalan ölçekler olarak belirtilmiştir. Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarım tanımlayan 7. maddede

"uygulama imar planı"' olan 1/1000 ölçekli plan yapına yetkisinin Büyükşehir belediyelerinde olduğuna veya olabileceğine ilişkin bir illide yer almamaktadır. Yukarıda alıntı yapılan 7,b maddesinin son kısmında yer alan ifadeden ise Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanıp onanan nazım imar planının [1 5000 - 1/25.000 ölçeklerinde] yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilçe belediyesi tarafından uygulama imar planı [1/1000 Ölçeğinde] yapılmaması durumunda bu ölçekteki planı yapma yetkisinin Büyükşehir Beledi} esine tanınabileceği anlaşılmalıdır. İlgili yasa maddesi kapsamında davaya konu işlem değerlendirildiğinde.

Büyükşehir Belediyesinin 1/1000 ölçekli uygulama imar plamnı yapma yetkisini kullanmasını sağlayacak bir

durumun oluşmadığı görülmektedir: Dava konusu 12.04.2006 gün ve 923 sayılı karar ile hem 1/5000 ölçekli

nazım imar planı hem de 1/1000 ölçekli uygulama imar planı Büyükşehir Belediyesince yapılmış ve

onanmıştır. 1/5000 ölçekli nazım imar planının yürürlüğe girmesinden itibaren geçen süre içinde ilçe

belediyesince uygulama imar planının yapılmamış olması gibi bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla

Büyükşehir Belediyesinin ilçe belediyesinin yetkisini kullandığı ve dolayısıyla 5216 sayılı kanunla kendisine

verilen yetkisinin dışına çıktığı anlaşılmaktadır." şeklindeki tespitlere yer verilmiş olup özetle; dava konusu

plan değişikliği ile 1/5.000 ölçekli bir plamn parçası olan tek bir parselde öngörülen emsal artışının ve

kulamm kararı değişikliğinin hiçbir bilimsel gerekçeye dayanmadığını, ayrıca plan bütünlüğünü bozan ve

çevrede yapı yoğunluğunun artmasına emsal oluşturan yönüyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu

yararı ilkesiyle bağdaşmadığım, dava konusu plan değişikliğinin Plan Yapımına Ait Esaslara Dair

Yönetmelik çerçevesinde irdelendiğinde, plan değişikliğini zorunlu kılan geçerli bir gerekçe olmadığı için

ilgili yönetmeliğe aykırı olduğu, dava konusu 12.04.2006 gün ve 923 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye

Meclisi kararı ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin

(7)

1O.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO:2006/2101

Büyükşehir Belediyesince yapılarak onanması ile davalı idarenin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununca verilen yetkiyi aştığı tespitlerine yer verilmiştir.

Bu durumda, yukarıda özetlenen bilirkişi raporundaki tespitlerin ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelerin Mahkememizce hüküm tesisi için yeterli bulunduğu ve davalı idarenin itirazının da bilirkişi raporunu sakatlar nitelikte olmadığı anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliği ile 1/5.000 ölçekli bir planın parçası olan tek bir parselde öngörülen emsal artışının ve kulanım kararı değişikliğinin hiçbir bilimsel gerekçeye dayanmadığı, ayrıca plan bütünlüğünü bozan ve çevrede yapı yoğunluğunun artmasına emsal oluşturan yönüyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı ilkesiyle bağdaşmadığı, plan değişikliğini zorunlu kılan geçerli bir gerekçe olmadığı için plan yapımına ilişkin ilgili yönetmeliğe aykırı olduğu, dava konusu 12.04.2006 gün ve 923 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin Büyükşehir Belediyesince yapılarak onanması ile davalı idarenin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununca verilen yetkiyi aştığı anlaşıldığından dava konusu işlemde yetki ve maksat unsurları yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması durumunda davacı açısından giderilmesi güç zararlara yol açabilecek nitelikte bulunan dava konusu işlemin yürütülmesinin, 2577 sayılı Yasanın 27/2. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın durdurulmasına, 08.08.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

NÖBETÇİ BAŞKAN CENGİZ AYDEMİR

33773

UYE ENDER GÜNGÖR 103138

UYE KADİR

SAY 103142

(8)

T.C A N K A R A

10.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO: 2006/2101 KARAR NO: 2007/2201

D A V A C I L A R ____________________ : Yasin Demirci- Hüsamettin Öztürk - Bedia Söylemez

VEKİLİ _______________________________ : Av. Muzaffer Yılmaz

Cinnah Cad. No: 17/15 Çankaya/ANKARA

D A V A L I __________________________ : Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ _______________________________ : Av. Sibel Arzu Varol (Aynı yerde)

DAVANIN ÖZETİ ______________________ : Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 12.04.2006 gün ve 923

sayılı 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planı değişikliğine ilişkin işleminin; plan değişikliğine ilişkin yasa ve yönetmelikteki zorunluluk gerektiren durumlardan hiçbirisinin mevcut olmadığı, rant sağlama amaçlı olarak plan değişikliği yapıldığı, davalı idarenin mevzuatta düzenlenen nazım imar planının yapımından itibaren bir yıllık bekleme süresi dolmadan 1/

1.000 ölçekli uygulama imar planı yapma yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ ___________________ MJsul yönünden;davacıların dava ettikleri işlemle ilgili olarak

menfaat kayıplarının olmadığı bu nedenle dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı,esastan ise;uygulama imar planı yapma yetkisinin kendilerine kanunla verildiği,kendi mülkiyetlerindeki "Resmi Tesis ile Resmi Kurum ve Lojman Alanı"

kullanımlarına "Kentsel Servis Alanı" kullanımını ilave ederek kullanım içindeki çeşitliliğin ve arsanın değerinin artmasını sağlayacakları ve bu yönde gelecek gelirin kamuya yönelik hizmetler için kullanılacağı,tesis edilen işlemin kamu yararına ve mevz.uata uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce duruşma için önceden belirlenen 12.12.2007 tarihinde davacılar vekiii Av. Senem Yılmaz'ın geldiği, davalı idare vekilinin gelmediği görüldü,gelen tarafa usulüne uygun söz verilip dinlendikten sonra duruşmaya son verilip,davalı idarenin usul itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi ve gereği görüşüldü:

Dava, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 12.04.2006 gün ve 923 sayılı 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planı değişikliğine ilişkin işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun 8/b. maddesinde; " İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş

(9)

A N K A R A 10.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO: 2006/2101 KARAR NO: 2007/2201

gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar." hükümlerine yer verilmiştir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen 7/b. Maddesinde; "Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak;

büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak." büyükşehir belediyelerinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

İmar planlarının amacı, insan, toplum, çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum yapısını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma, kullanma dengesini en rasyonel şekilde belirlemektir.

İmar planının yargısal denetiminde de bütün bu hususlara uyulup uyulmadığının, taşınmazın yeri, büyüklük, konum ve işlevi açısından imar planında ayrıldığı amacı, şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından uygun olup olmadığının saptanması yönünden konunun teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle uzman bilirkişilere inceleme yaptırılması ile mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi olan davacıların Ankara İli Çankaya İlçesi'ndeki 17031 Ada 1 sayılı parselde plan değişikliğine ilişkin yasa ve yönetmelikte yer alan zorunluluk gerektiren durumların hiçbirisinin mevcut olmamasına rağmen davalı idarece rant elde etme amacıyla plan değişikliği yapıldığından bahisle dava konusu plan değişikliklerinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, , uyuşmazlığa konu 17031 Ada 1 sayılı parselde plan değişikliğini gerektirecek zorunlu nedenlerin bulunup bulunmadığını, 1/5.000 ölçekli ve 1/1.000 ölçekli plan değişikliğinin planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararı açısından İmar Kanunu ve Plan Yapımına ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığını ortaya koymak için Mahkememizin 07.12.2006 tarihli ara kararıyla 27.04.2007 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda ; "Öncelikle "Kentsel Servis Alanı" kullanımı İçine hemen hemen tüm kentsel kullanımlar (Büro. İş hanı. Otel. Sinema. Tiyatro. İdari. Yönetim. Eğitimi Sağlık. Ticaret. Çok Katlı Mağaza. Sergi Satış ve Servis Tesisleri) dahil edilmiştir. Bu gerçekte hiçbir bölgeleme yaklaşımının olmadığının göstergesidir. Sonuçta bu kullanımlar içinde talebe göre oluşan kullanım gerçekleşecektir. Bu ise plansızlık göstergesidir. Planlamanın esas amacı belirsizliklerin ortadan kaldırılmasıdır. Dava konusu, plan değişikliği ise bunun tersine belirsizlikler üretmekte ve gelişmeyi rastlantısallığa terk etmektedir.

Dava konusu değişiklik karayolunun katlı kavşak vb. düşüncelerin gerçekleştirildiği bir noktasında gerçekte bir merkez oluşturmaya yöneliktir. Bu değişiklik yakın çevredeki bölgenin bütünlüğünü kapsayan planlarda öngörülmüş olan merkezle alt merkezler kademelenmesini bölücü niteliktedir. Bunun yanışını

(10)

T.C

A N K A R A 10.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO: 2006/2101 KARAR NO: 2007/2201

karayolu boyunca bu ve benzeri gelişmeler (tümüyle karayolu ile şekillenen) yakın bölgede kentsel omurgalar üzerinde oluşan yaya-taşıt trafiği ilişkilerini düzenleyen, konut çeperlerinden yaya ve taşıt trafiği açısından erişim kolaylıkları yaratılmış, kentsel yeşil alanlar ile bütünleşen merkezler ve alt merkezler oluşumuna dayanan sağlıklı bir kent biçimine ulaşılmasına engel oluşturmaktadır. Diğer yandan bu tür gelişme kararları ana yoğunlukları karayolu üzerine yönlendirerek zaman içinde karayolunun hızla kapasitesinin yetersiz kalmasına yol açmakta ve trafik güvenliği açısından önemli riskler ortaya çıkartmaktadır.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde Plan Değişikliği "Plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikle, bilimsel nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, kamu yararının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemeleridir" ifadesiyle tanımlanmaktadır ve her ölçekte planı kapsamaktadır. Davaya konu işlemde bu yönde bilimsel, nesnel, teknik gerekçelerin bulunduğu söylenemez. Böyle bir irdeleme yapılmadan ve geçerli gerekçeler plan çalışmalarıyla saptanmadan önerilen plan değişikliğinin kamu yararına olduğu da ileri sürülemez. Bu yönüyle Bilirkişi Kurulumuza yöneltilen sorular içinde yer alan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik çerçevesinde irdelendiğinde, plan değişikliğini zorunlu kılan bir gerekçe saptanmamıştır. Emsal artışı değerlendirildiğinde yüzölçümü 4891 m2 olan 17031 ada 1 sayılı parsede en fazla inşaat aianı 4891 m2 iken dava konusu plan değişikliği ile en fazla inşaat alanı 9782 m2 ye çıkarılmıştır. Bu durumda toplam inşaat alanının iki kat arttığı görülmektedir.Ayrıca oluşturulan yüksek yoğunluk değerinin bölgedeki diğer gelişmeler için emsal oluşturma özelliğine ilişkin bir irdelemenin de yapılmadığı açıktır. Davaya konu işlem ile tek bir parselde yapı yoğunluğu attırılmaktadır: ancak bu işlem emsal teşkil ederek tüm alanda plan çalışmalarında öngörülmeyen yoğunlukların oluşmasına yol açabilecektir.

1/5000 ölçekli bir planın parçası olan tek bir parselde öngörülen emsal artışı şehircilik ilkeleri ve planlama esasları açısından ele alındığında sakıncalıdır. Aynı özellikte, benzer kullanımda, aynı konum ve ulaşım olanaklarına sahip bitişik parseller arasında yapılaşma koşullarının farklılaştırılması için geçerli gerekçeler olması gerektiği düşünülmektedir. Dava konusu plan değişikliği ile öngörülen emsal artışı için geçerli bir gerekçe bulunmamaktadır. Dava dosyasına sunulan belgelerde Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyetindeki bu parseldeki plan değişikliği ve yapı yoğunluğu artış kararının davalı idarenin büyük yatırımlarına "kaynak Temini" kapsamında değerlendirildiği belirtilmiştir.

Belediyeler, elbette kentsel gelişine süreci içinde mülkiyetlerinde bulunan arsalardaki gelişmenin getirişini mali kaynak olarak kullanabilirler. Ancak salt bu amaçla, yani belediyeye ait parselden elde edilecek geliri arttırmak amacıyla bir parselde plan değişikliği yapılması ve inşaat emsalinin arttırılması şehircilik İlkeleri ve planlama esasları kapsamında kabul edilemez. Davalı idare bu işlemiyle daha Önceki plan çalışmaları kapsamında bütüncül bir yaklaşımla belirlenmiş olan yoğunluk ve kullanım kararlarını ve ilişkilerini tek bir parseldeki plan değişikliği kararı ile bozmakta: plan bütünlüğünü önemli Ölçüde zedelemektedir. Bu yönüyle idari işlemde kamu yararı olduğu da ileri sürülemez.

Dava konusu parselde kullanım kararının değiştirilmesi de şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve

t -

(11)

T.C A N K A R A

10.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO: 2006/2101 KARAR NO: 2007/2201

ilgili mevzuat açısından sakıncalar barındırmaktadır.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik'in İmar Planı Değişikliklerinde Uyulması Gereken Esasları içeren Üçüncü bölümünde yer alan 27.maddesinde "İmar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz Zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için: 1- İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşların görüşü alınacaktır. 2- İmar planındaki bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge İçinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir." denilmektedir. Her ne kadar bu maddede salt sosyal ve teknik alt yapı alanlarına değinilmişse de herhangi bir alan kullanım kararı için de aynı mantığın geçerli olduğu düşünülmelidir. Sonuçta, bir planın içerdiği kararların tümü birbirleri ile ilintilidir. Bir plan kararının, alan kullanımı kararının, yapılaşma koşulunun değiştirilmesi planın diğer bileşenleri üzerinde kaçınılmaz olarak etkili olacaktır. Dava konusu plan değişikliğinde de parçacı bir yaklaşımla sadece 17031 ada 1 sayılı parsel ele alınmakta ve yakın çevredeki konut alanlarına hizmet verecek resmi kurum ve yönetim alanları yerine kentsel servis alanı önerilmekte. Yönetim. Resmi Tesis. Resmi Kurum kullanımları için yakın çevrede yeni bir alan ayrılmamaktadır. Halen yürürlükte olan 08.05.1985 gün \e 383 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli Ankara Büyükşehir Belediyesi Çayyolu Toplu Konut Alanı Nazım İmar Planında dava konusu parselin güneyinde temel eğitim, batısında ticaret ve kreş alanı İle güney batısında sosyal ve kültürel tesis alanı bulunduğu görülmektedir. Bu kullanımlara bakıldığında alanın Çayyolu toplu konut alanı için bir alt merkez olarak oluşturulduğu ve 17031 ada 1 sayılı parselde yer alan Yönetim ve Resmi Tesis alanlarının da bu alt-merkezi tamamlayan önemli bir kullanım olduğu anlaşılmaktadır.

Kamusal bir hizmet üretme amacına yönelik Resmi Kurum alanı olarak ayrılmış bir yerin, önce yapılaşma koşullarından başlayarak daha sonra "Kentsel Servis Alanı'" kullanımına dönüştürülmesi gerçekte şehirciliğin ve kent planlamasının temel uygulama araçlarından biri olan bölgelemenin göz ardı edilmesidir. Dava konusu plan değişikliği gerçekte "bölgeleme anlayışına ters sonuçlar doğuracaktır.

Uygulama İmar Planı yapma yetkisi açısından konunun irdelenmesinde ise; dava konusu plan değişikliğine ilişkin bir diğer itiraz 1/1000 ölçekli uygulama imar planının Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılamayacağı yönündedir.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 12.04.2006 gün ve 923 sayılı kararı ile 17031 ada 1 sayılı parselde hem 1/5.000 ölçeğinde nazım imar planı değişikliği hem de 1/1.000 ölçeğinde uygulama imar planı değişikliği onanmıştır.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. Maddesi Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemektedir. Buna göre 7.b maddesinde Büyükşehir Belediyesinin plan yapma yetkisine ilişkin olarak

"Çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ö/çekle nazım imar planım yapmak, yaptırmak ve onay/ayarak ııvgıılamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazını plana uygun olarak hazırlayacakları uvgulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veva

(12)

T.C A N K A R A

10.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO: 2006/2101 KARAR NO: 2007/2201

değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarım yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak. " ifadesi yer almaktadır. Bu tanımdan anlaşıldığı üzere 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu daha önceki kanunda olduğu gibi "nazım imar planı" yapma yetkisini Büyükşehir Belediyesine tanımıştır.

Nazım imar planı için uygun olan ölçekler 1/5000 ve 1/25.000 ile bunların arasında kalan ölçekler olarak belirtilmiştir. Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarını tanımlayan 7. maddede "uygulama imar planı'"

olan 1/1000 ölçekli plan yapına yetkisinin Büyükşehir belediyelerinde olduğuna veya olabileceğine ilişkin bir illide yer almamaktadır. Yukarıda alıntı yapılan 7,b maddesinin son kısmında yer alan ifadeden ise Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanıp onanan nazım imar planının [1 5000 - 1/25.000 ölçeklerinde] yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilçe belediyesi tarafından uygulama imar planı [1/1000 Ölçeğinde] yapılmaması durumunda bu ölçekteki planı yapma yetkisinin Büyükşehir Beledi} esine tanınabileceği anlaşılmalıdır. İlgili yasa maddesi kapsamında davaya konu işlem değerlendirildiğinde. Büyükşehir Belediyesinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planını yapma yetkisini kullanmasını sağlayacak bir durumun oluşmadığı görülmektedir: Dava konusu 12.04.2006 gün ve 923 sayılı karar ile hem 1/5000 ölçekli nazım imar planı hem de 1/1000 ölçekli uygulama imar planı Büyükşehir Belediyesince yapılmış ve onanmıştır.

1/5000 ölçekli nazım imar planının yürürlüğe girmesinden itibaren geçen süre içinde ilçe belediyesince uygulama imar planının yapılmamış olması gibi bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesinin ilçe belediyesinin yetkisini kullandığı ve dolayısıyla 5216 sayılı kanunla kendisine verilen yetkisinin dışına çıktığı anlaşılmaktadır."

şeklindeki tespitlere yer verilmiş olup özetle; dava konusu plan değişikliği ile 1/5.000 ölçekli bir planın parçası olan tek bir parselde öngörülen emsal artışının ve kulanım kararı değişikliğinin hiçbir bilimsel gerekçeye dayanmadığını, ayrıca plan bütünlüğünü bozan ve çevrede yapı yoğunluğunun artmasına emsal oluşturan yönüyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı ilkesiyle bağdaşmadığını, dava konusu plan değişikliğinin Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik çerçevesinde irdelendiğinde, plan değişikliğini zorunlu kılan geçerli bir gerekçe olmadığı için ilgili yönetmeliğe aykırı olduğu, dava konusu 12.04.2006 gün ve 923 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin Büyükşehir Belediyesince yapılarak onanması ile davalı idarenin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununca verilen yetkiyi aştığı tespitlerine yer verilmiştir.

Bu durumda, yukarıda özetlenen bilirkişi raporundaki tespitlerin ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelerin Mahkememizce hüküm tesisi için yeterli bulunduğu ve davalı idarenin itirazının da bilirkişi raporunu sakatlar nitelikte olmadığı anlaşıldığından, dava konusu plan değişikliği ile 1/5.000 ölçekli bir planın parçası olan tek bir parselde öngörülen emsal artışının ve kulanım kararı değişikliğinin hiçbir bilimsel gerekçeye dayanmadığı, ayrıca plan bütünlüğünü bozan ve çevrede yapı yoğunluğunun artmasına emsal oluşturan yönüyle şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı ilkesiyle bağdaşmadığı, plan değişikliğini zorunlu kılan geçerli bir gerekçe olmadığı için plan yapımına ilişkin ilgili yönetmeliğe aykırı olduğu, dava konusu 12.04.2006 gün ve 923 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile 1/1.000

(13)

T.C A N K A R A

10.İDARE MAHKEMESİ ESAS NO: 2006/2101 KARAR NO: 2007/2201

Ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin Büyükşehir Belediyesince yapılarak onanması ile davalı idarenin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununca verilen yetkiyi aştığı anlaşıldığından dava konusu işlemde yetki ve maksat unsurları yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline .aşağıda dökümü gösterilen 1.850,50-YTL yargılama gideri ile davacılar vekili için A.A.Ü.T uyarınca takdir olunan 400,00-YTL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine.artan posta ücretinin istemi halinde davacılara iadesine,kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere 12.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

BAŞKAN ÜYE ÜYE

ŞEBNEM ÖZTÜRK MUSTAFA AÇIKGÖZ MEHMET FATİH

27878 101482 YILDIRIM

107214

YARGILAMA GİDERLERİ :

Başvurma Harcı 12,20-YTL

Karar Harcı 12,20-YTL

Vekalet Harcı 2,10-YTL

YD Harcı 19,90-YTL

Keşif ve Bilirkişi Ücreti : 1.720,80-YTL Posta _______Masrafı : 83.30-YTL

TOPLAM : 1.850,50-YTL

E/D-10.01.2008

Referanslar

Benzer Belgeler

maddesi uyarınca, Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi, 15.11.2006 gün ve 2749 sayılı kararıyla, Tuluntaş ve Koparan mahalleleri ağırlıklı (1. etap) bir kısmını kapsayan

10.03.2000 tarih ve 4061 sayılı Ankara Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yazısıyla o tarihteki parsel malikinin talebi üzerine 25 ada 1 parselde Meslek Lisesi

T14/13886 Mehmet ADASAL Vekil Av.Erkut Mtüketici kredisi TEB Cetelem Tüketici Finasman Kabul T14/13887 Huriye ALKAN Vekil Av.Erkut MUT

(teknik alt yapı alanı) alapının konut alanına dönüştürüldüğü,yasal ve pratikteki tanımı ve içeriği nedeni ile genel kararlar üreten bir Nazım İmar Planında

Mahkemece bilirkişi heyetimizden Temelli Belediye Meclisinin 09.08.2006 tarih ve 121 sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı işlemi ile bu

ilkelerin, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000

İsmail Uğur tarafından bilirkişi olarak seçildik ve 23.10.2008 tarihli keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında bilirkişilerden; Mamak Belediye Meclisi'nin 06.02.2006 günlü ve

c) Ek, Milas Belediye Meclisi'nin 2021 Mali Yılı Gider Bütçesinde ödenek aktarılmasına dair almış olduğu 05.04.2021 tarih ve 116 nolu meclis kararının görüşülmesine ait