• Sonuç bulunamadı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1317 KAHRAMANMARAŞ YÖRESİ KEÇİCİLİĞİNİN YAPISAL DURUMU VE YETİŞTİRİCİLİK ÖZELLİKLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1317 KAHRAMANMARAŞ YÖRESİ KEÇİCİLİĞİNİN YAPISAL DURUMU VE YETİŞTİRİCİLİK ÖZELLİKLERİ"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KAHRAMANMARAŞ YÖRESİ KEÇİCİLİĞİNİN YAPISAL DURUMU VE YETİŞTİRİCİLİK ÖZELLİKLERİ

Sinan BAŞ-Zeynelabidin GÖNÜLTAŞ

Özet:

Kahramanmaraş yöresi keçiciliğinin genel yapısal durumu ve yetiştiricilik özelliklerini ortaya çıkararak üretim potansiyelini belirlemek ve gelecek çalışmalara veri tabanı oluşturmak amacıyla bir anket çalışması yürütülmüş ve sonuçlar Çizelgelerde özetlenmiştir. Genel olarak, orman yakınlarında büyük oranda kıl keçileriyle sürdürülen yetiştiricilik ekstansif, geleneksel ve primitiftir.

Anahtar kelimeler: Keçi yetiştiriciliği, performans,

The Characterıstıcs Of Breeding And The Structural Status Of Goat Farmıng in Kahramanmaraş

Summary:

A survey has been carried out to determine the characteristics of breeding, the structural status the production potential, and the performance of goat breeding in Kahramanmaraş, in addition to the summarized results in tables, goat breeding is generally extensive, traditional and primitive.

Key words : Goat husbandry, performance

Giriş

Türkiye'de 7 milyon baş civarında olan keçi varlığı (Anonymous, 2001) son yıllarda bir azalma süreci içindedir. Bunda, kuşkusuz, olumsuz görülen keçi-orman ilişkileri nedeniyle alınan, keçi sayısını azaltıcı bir dizi önlem büyük rol oynamıştır. Ne var ki, bu politika tek yanlı olarak yürütülmüş, verimleri artırıcı yönde rasyonel politikalar geliştirilememiştir (Tuncel ve Bayındır,

1983).

Türkiye'de yetiştirilen keçi varlığının büyük kısmını Kıl keçileri ve az bir kısmını da başta Tiftik keçisi olmak üzere Kilis gibi süt keçileri oluşturmaktadır. (Anonymous, 1996, Eker ve ark., 1975, 1976, Tuncel ve Bayındır, 1983). Geleneksel ve primitif şartlarda, büyük ölçüde orman içi ve kenarı meralara bağımlı küçük sürüler halinde yetiştirilen yerli keçi ırklarımızın verimleri de bir hayli düşük olmasına rağmen, keçi yetiştiriciliği bir çok yetiştiricinin başlıca geçim kaynağı ve sigortası konumundadır (Sönmez ve ark., 1970, Eker ve ark., 1975, 1976).

Kahramanmaraş'ta keçi yetiştiriciliğinin özel bir önemi vardır. Keçi sütü, sadece Türkiye'de değil dünyada da tanınan ve sevilerek tüketilen meşhur Kahramanmaraş döğme dondurmasının imalinde kullanılmakta ve dondurmaya beğenilen tat ve aromayı kazandırmaktadır. Son yıllarda dondurma sanayiinin hızlı gelişmesi ve dış pazarlara açılması sebebiyle mevcut keçi sütü üretimi ihtiyacı karşılayamaz hale gelmiştir. Bunun yanında, keçi sütünden mahalli peynirler üreten imalathanelerin oluşu talebi yükseltmektedir. Keçi eti de yörede sevilerek tüketilmektedir.

Bununla birlikte, Kahramanmaraş'ta keçi yetiştiriciliği geleneksel ve ilkel şartlarda sürdürülmekte ve hayvan başına verim oldukça düşük seviyelerde bulunmaktadır. En iyimser tahminle bile 60-

100 kg civarında laktasyon süt verimine, % 10-30 gibi düşük ikizlik oranına, 5-6 ay gibi kısa laktasyon süresine ve düşük gelişme hızına sahip yerli keçi ırkları (Tuncel ve Bayındır, 1983) ile giderek artan talebi karşılamak mümkün olmamaktadır. Oysa, ıslah edilmiş sütçü keçi ırklarından Türkiye'ye getirilen Saanen, Damascus, Alman Beyaz ve Alaca keçileri sürü ortalaması olarak

(2)

400-600 kg süt verebilmekte, 8-9 ay sağılabilmekte ve % 40-80 ikiz doğum yapabilmektedirler.

Ayrıca, bu ırkların gelişme hızlan yüksektir ve entansif yetiştiriciliğe uygundur (Sönmez ve ark., 1970, Özcan ve Güney, 1983, Demirören ve Taşkın, 1994).

Türkiye'de bir çok üniversite ve araştırma kurumunda kültür ırkları ile yerli ırklar arasında yapılan melezleme çalışmalarından olumlu sonuçlar alınmış olup, daha F, generasyonunda 200- 450 kg laktasyon süt verimine ulaşılabilmiştir (Şengonca ve ark., 1970, Özcan ve ark., 1974, Eker ve ark., 1975, 1976, Demirören ve Taşkın, 1994). Bu çalışmalar Kahramanmaraş'ta keçi yetiştiriciliğine verilecek yön konusunda fikir vermektedir. Yöre yetiştiricisinin yeniliklere açık ve istekli olması ve üstün nitelikli damızlık materyal konusunda ısrarlı talepte bulunmaları ve işbirliğine hazır olmaları Kahramanmaraş'ta keçi yetiştiriciliğinin ıslahı ve geliştirilmesi için ümit verici işaretlerdir.

Bu çalışma ile, Kahramanmaraş yöresinde keçiciliğin genel durumu ve yetiştiricilik özelliklerini ortaya çıkararak potansiyelini belirlemek ve Kahramanmaraş keçiciliğinin geliştirilmesi için bundan sonra yapılabilecek bilimsel çalışmalara temel veri kaynağı oluşturmak amaçlanmıştır.

Materyal Ve Metot Materyal

Araştırmanın materyalini Kahramanmaraş Merkez, Türkoğlu, Pazarcık ve Andırın ilçelerindeki keçi yetiştiricilerinden seçilmiş bir grup ile yapılan anketler, bu ilçelerdeki yayımcılar, Tarım il ve ilçe Müdürlükleri ile yapılan görüşmelerde sağlanan bilgiler, her türlü istatistik, yayın, rapor ve belgeler oluşturmaktadır. Araştırma çerçevesinde hedeflenen 150 işletmeye ulaşılmış, ancak bazı nedenlerden dolayı 109 işletmede sağlıklı anket yapılabilmiştir.

Metot

Yöre ve işletmelerin seçimi: Kahramanmaraş Merkez ve ilçe köylerinin seçimi, öncelikle Tarım il ve ilçe Müdürlüklerinin kayıtlarına dayandırılmıştır. Bu kayıtlardan yararlanılarak keçi yetiştirmenin yoğun olduğu ilçe ve pilot köyler seçilmiştir. İşletmelerin belirlenmesinde özel bir yaklaşım ortaya konmamıştır. Çünkü, köylerde sağlıklı iletişim kurulacak, anket çalışması kapsamında sorulan sorulara sağlıklı cevap alınabilecek işletmeci sayısı oldukça azdır. Seçilen köylerde 3-7 kadar anket yapılabilmesine rağmen anketlerin bir kısmına yeterli güven duyulmadığından bu anketler çıkarılmış, 3-5 değerlendirilebilecek anket alınan birkaç köy dışında, genellikle her köyden 1-3 sağlıklı anket sonucu alınabilmiştir. Bazı köylerde hiç anket yapılamamıştır. Anket formunun doldurulması 45-60 dakika sürmüştür.

Verilerin Değerlendirilmesi: Araştırmada ele alınan yörelere has keçi yetiştirme teknikleri, yetiştiricilerin temel alışkanlıkları ve istekleri ile var olan populasyonlara ait olan bilgileri ayrıntılı bir biçimde tanımlamaya yöneliktir. Dolayısıyla oldukça farklı veri tabanı elde edilmiştir.

Verilerin daha anlaşılır ve sentezlenebilir formlara dönüştürülmesi amacıyla yapılan değerlendirmeler, basit ortalamalara ve oranlara dayandırılmıştır.

Bulgular Ve Tartışma İşletmelerin Genel Özellikleri

Mera durumu: İlçelerinin ortalaması olarak köy orta malı ve ağaç altı mera sırasıyla 843.0 ± 179.6 ve 623.9 ± 68.5 da olarak bulunmuştur. Ancak, mera alanları araştırmaya dahil edilen köyler ve ilçeler arasında büyük varyasyonlar göstermektedir. Nitekim, ortalamalara ait standart

(3)

hatanın yüksekliği bunu teyit etmektedir.En yüksek ağaç altı meradan yararlanma Merkez ilçe Tekir, Çağlayan ve Bertiz köylerinde görülmüştür. Pazarcık ilçesinde ağaç altı mera kullanımı düşük seviyededir. Mera kullanımı daha ziyade köy orta malı meralarına dayanmakla birlikte, ormanlık alanları bol olan Kahramanmaraş ve çevresinde bu alanlarda ağaç altı mera kullanımı da oldukça yaygındır. Bu durum, kısmen besleme konusunda maliyetin asgari seviyede tutulma eğilimi yanında, ormanlık alanlardan istifade dolayısıyla orman tahribatının önemsenecek düzeyde olduğunu düşündürmektedir.

Yayla durumu: Kahramanmaraş Merkez ve diğer ilçelerde yetiştiricilerin büyük oranda keçileri yaylaya çıkarma alışkanlığında olduğu görülmektedir. Keçiler yaylada ortalama 3.72 ± 0.08 ay kalmaktadır. Merkez ilçeye bağlı Döngel, Çağlayan ve Tekir Köyleri 3-4 aylığına Adana Osmaniye ilçesine yaylaya gitmektedirler. Merkez ilçede Halep keçisi olarak bilinen Kilis

genotipine sahip işletmeler bu hayvanların tabiat şartlarına pek alışık olmadığı gerekçesiyle yaylaya çıkma eğiliminde değildirler.

Çizelge 1. İncelenen İşletmelerde Mera ve Yayla Durumu

Barınak özellikleri: İncelenen işletmelerde, evler ile hayvan barınakları yan yana veya evin alt kısmında ya da ayrı inşa edilmiş durumdadır. Ağıllar evle ile bitişik olsa bile avlu alanlarıyla izole edilmeye çalışılmıştır. Barınak tabanı olarak beton, toprak veya taş taban temel alınmıştır.

Araştırmada ele alınan köylerdeki keçicilik işletmelerinde beton taban olayı yaygındır. Bu da barınakların önemli bir kısmının evlerin altında olmasından kaynaklanmaktadır. Temel yapı malzemeleri taş, toprak, ahşap ve brikettir. Çatıda kullanılan malzeme sac, kiremit ve topraktır.

Hemen tüm ağıllarda havalandırma açıklıkları toprak damlara yerleştirilmiştir. Sayıları 2 veya 3'tür. Az da olsa barınak duvarlarına küçük ebatta pencereler yerleştirilmiştir. Değerlendirmeye alınan işletmelerin ortalama % 33'lük bir kısmı hayvanlarını evlerinin altında barındırmaktadırlar.

Bu duruma Kahramanmaraş Merkez ve Pazarcık ilçesinde rastlanmıştır. Ev altında barındırılan hayvan sayısı konusunda sınırlamalar yapmak mümkün görülmemiştir. Barınakların çoğu (%95.3) kapalıdır.Kışı çok sert geçmeyen ilde barınakların tamamına yakınının kapalı olması ilginçtir.

Barınak alanları ilçelere göre 51.5 m2 ile 88.2 m2 arasında değişmek üzere, ortalama 73.5 m2

olarak, hayvan başına barınak alanı ise 0.49 m2 ile 0.97 m2 arasında değişmek üzere ortalama 0.68 m2 olarak hesaplanabilir. Bir başka ifadeyle 1 m2 alana ortalama 1.48 hayvan konulmaktadır.

Çizelge 2. Barınak Özellikleri

(4)

Ek Tesisler: İncelenen işletmelerin sadece % 9.3'lük kısmında banyoluk bulunmaktadır.

Yetiştiricilerin % 31.5'i hayvanlarına gölgelik ayırdığını ifade etmişlerdir. Muhtemelen, bunun büyük kısmını ormanlık alanlardaki ağaç altı gölgelikler teşkil etmektedir. İncelenen yörelerde işletmelerin büyük kısmının damların üzerine yığılmış olarak ot deposuna (% 66.7), önemli bir kısmının da kesif yem deposuna sahip oldukları görülmektedir. Kahramanmaraş'ın tabii yapısının orman olmasından dolayı ek gölgeliğe ihtiyaç duyulmamakla birlikte, ormanlık alanlarda gölgelik olarak özel alanlar oluşturulmuştur.

Sürülerin Yapısal Özellikleri ve Yönetim Uygulamaları

Genotip Kompozisyonu: Yetiştiriciliği yapılan keçilerin büyük çoğunluğunu yerli ırk olan Kıl keçileri oluşturmaktadır. Merkez ilçe ve buna yakın mesafede olan Türkoğlu ilçesinde, yörede Halep keçisi olarak bilinen, süt verimleri nispeten daha yüksek olan Kilis genotipleri sırasıyla % 16.7 ve %22.2 oranında bulunmaktadır. Bunun yanında, genotipi belirlenemeyen ve çeşitli derecelerde melezlerin oluşturduğu karışık genotipler ortalama % 22. 8 oranında yer almaktadır.

Elde edilen verilere göre, Kahramanmaraş ve çevresinde yerli genotiplerle geleneksel yetiştiriciliğin büyük oranda hüküm sürmekte olduğu söylenebilir.

Keçi varlığı ve sürü kompozisyonu: İncelenen işletmelerde ortalama olarak çebiç sayısı 28.6 ±2.2, teke sayısı 3.8 ±0.3, keçi sayısı 41.8±5.4, erkek oğlak sayısı 18.2±1.2, dişi oğlak sayısı

19.5±1.3 olarak belirlenmiştir. İncelenen işletmelerde ortalama 108.5±6.6 hayvan barındırılmaktadır. Elde edilen verilere göre, işletmelerde ortalama 11 dişi hayvana bir teke ayrılmaktadır. Buna göre, sürülerde fazla teke bulundurulduğu düşünülebilir. Buradan, üremeden başka amaçlarla teke yetiştirildiği sonucuna varılabilir. Nitekim, teke katımında kullanılan teke sayısı ile sürüde barındırılan teke sayısı aynı olmayabilir. Hatta, bazı işletmelerin teke bulundurmaması ve keçilerini komşu işletmelerin tekelerine katması bu ihtimali kuvvetlendirmektedir.

Tabo 3. İncelenen İşletmelerde Sürülerin Genotip Kompozisyonu

Otlatma idaresi ve çoban kullanımı: Değerlendirmeğe alınan yörelerde ortalama çoban sayısı 1.4 ± 0.1 dır. İşletmelerin % 65.6'sı bir çoban , % 32.4 ü' ise iki çoban bulundurmaktadır. Üç çoban kullanan işletme sayısı son derce azdır ve bu Merkez ilçede yoğunlaşmaktadır. Ortak sürü oluşturma yaygın bir uygulama olmakla birlikte, sürülere bakan çobanlar büyük oranda (% 87.2) aile fertlerinden sağlanmakta olup, işletmelerdeki çocuk iş gücünden bu amaçla faydalanılmaktadır. Ortak sürü oluşturup, ortak çoban tutma eğilimindeki yörelerde daha ziyade (% 60) geçici çoban tutmakta olup, bu meralama döneminde yoğunlaşmaktadır. Sürekli çoban tutma oranının % 40 gibi yüksek bir değer çıkmasının sebebini keçilerin ormanda otlayabilme özelliği ve yörelerin iklim özellikleri dolayısıyla iş gücü ihtiyacının doğmasında aramak gerekir.

Nitekim, daha yüksek bir yöre olan ve kışı nispeten daha sert geçen Andırın ilçesinde sürekli

(5)

çoban tutma eğilimi daha azdır (% 14.3). Elde edilen verilerden işletmelerin tamamına yakınının köy ortak sürüsü oluşturdukları ve ortak sürüye ücretle iştirak ettikleri anlaşılmaktadır.

Çizelge 5. Otlatma İdaresi ve Çoban Kullanımı (%)

Damızlık kullanımı: Değerlendirmeğe alınan işletmelerde damızlığa ayrılan hayvan sayısı işletmelerin sahip oldukları sürü mevcudu ile paralellik arz etmektedir. İlçelerin ortalaması olarak damızlığa 1.8±0.1 teke, 14.4±1.0 keçi ayrılmaktadır. Bu verilerden, ortalama olarak keçilerde sürü yenileme oranının % 30 civarında olduğu anlaşılmaktadır. Bu oran, tekelerde daha yüksektir.

Buradan, yetiştiricilerin özellikle tekelerini daha sık değiştirme ve daha fazla teke elde bulundurma eğiliminde oldukları sonucuna varılabilir. Bununla birlikte, incelenen yörelerde hayvan hareketlerinin fazla olduğu ve yetiştiricilerin belli dönemlerde hayvan almakta veya satmakta oldukları gözden uzak tutulmamalıdır.

Yetiştiriciler hayvanlarını ortalama 1.36 ± 0.04 yıl, başka bir ifadeyle 16.3 aylık olduklarında damızlıkta kullanmaktadırlar. Doğumların genellikle Mart ayında ve teke katımının da genellikle Ekim ayında yoğunlaştığı dikkate alınırsa ilk damızlık yaşının biraz düşük olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunda kısmen bir yaşına gelmemiş hayvanların tekeye katılmasının etken olduğu söylenebilir. İncelenen işletmelerde hayvanlar ortalama 7.02±0.J2 yaşında damızlıktan çıkarılmaktadır. Ortalama damızlık süresi ise 5.4±0.47 yıl olarak belirlenmiştir. Bu değer, ayıklama yaşıyla ilk damızlıkta kullanma yaşı arasındaki farktan bir miktar küçüktür.

Kahramanmaraş yöresindeki yetiştiricilerin hiçbiri Devlet veya Üniversitelerden damızlık sağlama yoluna gitmemiştir. Yetiştiricilerin çok büyük bir kısmı (% 99.1) damızlıklarını kendi kaynaklarından sağlamaktadır. Damızlık sağlama için önemli bir kaynak ta hayvan pazarlarıdır (% 51.9). Diğer işletmelerden damızlık alınması pek yaygın değildir (% 29.6).

Pazarcık ilçesinde bir işletme dışında Kahramanmaraş'ta yeni keçi tipine rastlanmamıştır. Bu da muhtemelen, yetiştiricilerin kültür ırkı keçilere veya geliştirilmiş keçi tiplerine ulaşamamalarından kaynaklanmış olabilir.

Çizelge 6. Damızlık Hayvanlarla İlgili Bilgiler

Yetiştirme Uygulamaları

Teke katımı: Merkez ve Türkoğlu ilçelerinde bazı işletmeler Ağustos ayında da teke katımı yapmakla birlikte, asıl teke katımı bütün ilçelerde Eylül ayında başlamakta ve Ekim ayında

(6)

yoğunlaşmaktadır. Bunun yanında, tekelerini yıl boyu sürü içinde bırakan işletmeler de önemsenecek boyuttadır.

Entansif yetiştiriciliğe geçişin önemli göstergelerinden birisi de denetimli teke katımıdır.

Burada ilk aşama, tekenin bütün yıl yerine yalnız teke katım döneminde sürüde bulunması ya da katılması şeklinde ortaya çıkar. Tekelerin sürüde tutulma süreleri bakımından genel bir benzerlik olduğu söylenebilir. Kahramanmaraş Merkez ve ilçe köylerinde teke katım zamanına iki ay kala tekeler sürüden ayrı tutulmaktadır. Bunun yanında, tekeleri bütün yıl boyunca sürüden ayrı tutma veya teke katımından 2-4 ay sonra sürüden çıkarma şeklinde uygulamalara da rastlanmaktadır.

Sürü mevcudunun az olduğu durumlarda ayrı sürü oluşturmayıp, iş gücünden tasarruf etme düşüncesi öne çıkmaktadır. İncelenen işletmelerde ortalama teke katım süresi 38.4 ± 1.3 gündür.

Serbest teke katımında tekelerin en az iki kızgınlık siklusu boyunca keçilerle bırakılması gerektiği dikkate alınırsa, hesaplanan teke katım süresinin yeterli olduğu söylenemez. Teke katım süresi bir keçicilik işletmesinde, dişilerin kızgınlık göstererek tekeye gelme ve gebe kalması süresini gösteren bir kriterdir. Bu sürenin uzunluğu oğlaklama zamanının uzunluğunu da belirler ve bu da bakım-yönetim ve işgücü açısından önemlidir.

Çizelge 7. Teke Katımı İle İlgili Bilgiler

Sürülere katılan ortalama teke sayısı 2.5 ± 0.2'dir. Buna göre, teke başına keçi sayısı, ilçelere göre 13.1 ile 17.5 arasında değişmek üzere, ortalama 16.7 olarak hesaplanmıştır. Teke başına hesaplanan keçi sayısı bakımından yetiştiricilerin fazla duyarlı olmadıkları gözlenmiştir. Bu durumun başlıca nedeni işletmelerdeki hayvan sayılarının çok değişken olmasıdır. Konu ile ilgili bazı yörelerde sağlıklı bilgi elde edilememesine karşılık, değerlendirilebilen bulgulardan teke başına keçi sayısının 15-40 arasında değiştiği ortaya çıkmıştır.

Çizelge 8. Aşım Şekli ve Keçilerin Tekeye Gelme Zamanları (%)

Değerlendirmeye alınan yörelerde, Pazarcık ilçesinde bir yetiştirici hariç, tüm işletmelerde serbest teke katımı yapılmaktadır. Sun'i tohumlama ise hiçbir işletmede söz konusu değildir.

İncelenen işletmelerde yetiştiricilerin % 34.9'Iuk bir kısmı keçilerin sabah ve akşam saatlerinde,

% 22.9'luk bir kısmı da akşam saatlerinde kızgınlık gösterdiklerini ve dolayısıyla tekeye geldiklerini beyan etmişlerdir. Sadece sabah ve sadece öğle saatlerinde keçilerin tekeye geldiklerini beyan eden yetiştiriciler olduğu gibi, keçilerin gün boyu kızgınlık gösterdiğini beyan eden yetiştiriciler de vardır (% 12.8). Üreme aktivitesinin havanın nispeten serinlediği akşam ve sabah saatlerinde yoğunlaştığı bilinmektedir. Tekeye gelme zamanının güne dağılımındaki bu

(7)

düzensizlik muhtemelen teke katımı dolayısıyla yetiştiricilerin kızgınlıkları çok dikkatli gözlememiş olmalarından kaynaklanmaktadır.

Oğlaklama: Teke katım zamanının Ekim ayında yoğunlaşmasına paralel olarak doğumların da Mart ayında yoğunlaştığı görülmektedir. Ancak, Eylül ayında da önemli oranda (%21.1) teke katımı olmasına rağmen, Şubat ayında nispeten daha az doğum gerçekleşmesini, teke katımının Eylülün sonuna doğru yapılmış olmasında aramak gerekir. Nitekim, doğumların Şubat ayının ortasından başlayıp Mart ayının ortalarına kadar sürdüğünü belirten yetiştiricilerin oranı (% 17.8) bu tezimizi güçlendirmektedir. Kasım ayında teke katım oranının çok düşük olmasına rağmen, hem Nisan, hem de Mart-Nisan aylarında doğum olduğunu beyan eden yetiştiricilerin oranının (sırasıyla %2.8 ve % 2.5 ) beklenenden yüksek çıkması, hayvanların döl tutmada problemleri olabileceğini, dolayısıyla ilk kızgınlıkta döl tutmamış olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca, bazı işletmelerde tekelerin devamlı sürüde bulundurulması da bunun bir sebebi olabilir.

Çizelge 9. Doğumların Aylara Göre Dağılımı (%)

Merkez Türkoğlu Pazarcık Andırın Ortalama

Şubat 6.1 20.0

18.2

8.4

Mart 58.5 50.0 54.5 71.4 58.5

Nisan 2.4

10.0

-- -

2.8

Şubat-Mart 20.8

27.3 14.3 17.8

Mart-Nisan 12.2 20.0

-

14.3 12.5

Oğlak Büyütme: Kahramanmaraş Merkez ilçede bir işletme dışında bütün işletmeler oğlak büyütürken doğumdan yaklaşık iki hafta sonra sağıma başlamakta, emiştirme ile birlikte sağım yapılmaktadır. Yörede dondurma ve yöresel peynirlerin imali dolayısıyla keçi sütüne talebin yüksek oluşu yetiştiricileri böyle bir uygulamaya sevk etmiş olabilir. Ortalama emiştirme süresi 74.5 ± 33.2 gün'dür. Oğlaklar günde yaklaşık bir saat kadar analarıyla birlikte bırakılıp emiştirilmektedir. Merkez ilçede bir işletme dışında bütün işletmelerde emiştirme sabah ve akşam olmak üzere iki seans halinde uygulanmaktadır.

Oğlak Besisi : Değerlendirmeye alınan işletmelerde oğlak besisi yaygın bir uygulama değildir. Ortalama yetiştiricilerin % 17.8'i oğlak besisi yapmaktadır. Oğlak besisi yapan işletmelerde oğlaklar ortalama 9.0±0.1 aylık iken besiye alınmakta ve besi ortalama 86.1 ±4.5 gün sürmektedir. Besi yapan işletmeler besi süresince ot veya saman dışında genellikle arpa, küspe ve çiğit kullanmaktadırlar. İşletmelerin çok az bir kısmı beside kesif yeme yer vermektedir.

(8)

Sağım: Değerlendirmeye alınan işletmelerde, sağımlar esas itibarıyla Mart ayında başlamakla birlikte, Nisan ayında yoğunlaşmaktadır. Doğumların Mart ayında yoğunlaşmasına paralel olarak, daha yüksek oranda (% 56.5) Nisan ayında sağıma başlanması olağandır. Bununla birlikte, sağıma başlama tarihinin Mayıs ayına da önemli boyutta (% 19.8) sarkması, doğumların bazı işletmelerde Nisan ayına uzaması nedeniyle olabileceği gibi, emiştirme uygulamasının uzun sürdürülmesinin bir sonucu da olabilir.

Çizelge 12. Sağımın Başlangıç ve Bitiş Tarihlerinin Dağılımı (%)

Nitekim, emiştirmede sağım uygulamasının daha geç başlatıldığı Merkez ilçede Mayıs ayında sağıma başlama oranı daha yüksek (% 23.6) olduğu gibi, emiştirmede sağım uygulamasının daha erken başlatıldığı Türkoğlu ilçesinde Mayıs ayında sağıma başlama oranı nispeten daha düşük (%

11.1) düzeydedir. Sağım sonu tarihleri ilçeler arasında olduğu gibi işletmeler arasında da büyük varyasyon göstermektedir.Sağımda tamamen kadın işgücünden yararlanılmaktadır. Sağımda büyük oranda (% 62.3) iki sağımcı kullanılmaktadır ve ortalama sağımcı sayısı 2.14'tür. Bütün işletmelerde günde iki sağım uygulanmaktadır. İşletmeler keçilerini yaklaşık bir saatlik bir zaman içinde sağmaktadır. Bununla birlikte sağım süresinin Türkoğlu ilçesinde diğer ilçelere göre daha az olması bu ilçede işletmelerin sahip olduğu keçi sayısının az oluşuna bağlanabilir. Nitekim, işletmelerin sahip oldukları keçi sayısı ile sağıma harcanan süre arasında bir ilişki kurulabilir.

Çizelge 13. Sağımcı Sayısı, Sağım Sayısı ve Sağım Süresi

Meralama : Değerlendirmeye alınan işletmelerde meraya çıkış zamanını Nisan ayının sonları ile Mayıs ayında yoğunlaştığı anlaşılmakla birlikte, birçok işletmede bu konuda sağlıklı cevap alınamadığını belirtmekte yarar vardır. Kahramanmaraş ve çevresinde kış meralaması söz konusu değildir. Yazın hayvanlar ortalama 7.6±0.2 ay meraya çıkarılmaktadır.Yetiştiricilerin % 38.8'lik bir kısmı meraların besleme kapasitesinin yeterli olduğuna inanmaktadır.

Çizelge 14. Meralama

(9)

Sağlık koruma : Değerlendirmeğe alınan işletmelerin genel olarak sağlık koruma ile ilgili uygulamalarda duyarlı olmaya çalıştıkları söylenebilir. Yetiştiricilerin büyük bir kısmı hayvanlarına aşı yaptırmışlardır. Bununla birlikte, yaptırılan aşı uygulamaları farklıdır. Bu aşılamaların ikisi, üçü ya da dördünü birlikte yaptıran işletmelerde oldukça yüksek sayıdadır.

Çizelge 15. İşletmelerin Sağlık Koruma Tedbirleri Alma ve Aşı Yaptırma OranIarı(%)

Temel Verim Özellikleri

Döl Verimi ve Yaşama Gücü: İncelenen işletmelerde ortalama teke altı keçi sayısı 51.2± 3.0 olarak hesaplanmıştır. Bir çok işletmede belli dönemlerde hayvan sayılarında oynamalar gözlenmiştir. Teke katım dönemi de bunlardan biridir. Birçok işletme bu dönemde dışarıdan anaç hayvan alarak sürüsünü genişletmeye çalışmaktadır.

Ayrıca, yine birçok işletmede çebiçlerin henüz 1 yaşına girmeden tekeye katıldıkları gözlenmiştir. İncelenen işletmelerde ortalama kısır keçi sayısı 4.6 ± 0.4 olarak hesaplanmıştır.

Buna göre keçilerin % 9 oranında kısır kaldığı varsayılabilir. Sürülerde yetiştiricilerin gösterdikleri atılan yavru sayısı ortalama 4.0 ± 0.4 olarak bulunmuştur. İlçelere göre yavru atma sayısı, tekeye katılan hayvan sayılarıyla paralellik arz etmektedir. Ortalama olarak % 7.8 oranında yavru atma olayı gözlenmiştir. Bu verilere göre, yavru atma olayının yüksek olduğu düşünülebilir.

Yetiştiricilerin çoğu, yavru atma olayının çarpma ve düşme gibi fiziksel bir etkenle meydana geldiğini ifade etmişlerdir. Yavru atmanın yemden ve şişme olayından, dolayısıyla yeme bağlı bir olaydan olduğuna inananların oranı da yüksektir. Bruseila kaynaklı yavru atma olayı % 6.2 seviyesinde kalmıştır. Buradan, yetiştiricilerin genellikle gebelik döneminde keçilerin bakım ve beslemesinde oldukça ihmalkar oldukları sonucuna varılabilir.

Çizelge 16. Teke Altı Ve Kısır Keçi Sayıları, Yavru Atma Oranları ve Sebepleri

Ancak, yine de yetiştiricilerin yavru atma sebebini iyi teşhis edememeleri ihtimalini gözden uzak tutmamak gerekir.

İncelenen işletmelerde ortalama doğan oğlak sayısı 47.0±2.7'dır. Buna göre, tekeye katılan ve doğuran keçi başına oğlak sayısı 0.92 ve 1.01 kadar olduğu hesaplanabilir. Bununla birlikte, populasyonun bir kısmının Halep keçisi olarak bilinen Kilis keçisi ve melezlerinden olduğu unutulmamalıdır. Sütten kesime kadar oğlakların ortalama 3.6±0.4 kadarı ölmektedir. Buna göre,

(10)

oğlakların sütten kesime kadar yaşama güçleri ortalama % 92.3 olarak hesaplanmıştır.

Yetiştiricilerin önemli bir kısmı oğlakların fazla süt içtikleri için öldüklerine inanmaktadırlar.

Ölüm sebepleri olarak üşütme, şişme hastalık, ishal gösterilmesi, yetiştiricilerin oğlak büyütme konusunda yeterli özeni göstermedikleri sonucunu çıkarmaktadır.

Çizelge 17. Teke Altı Ve Kısır Keçi Sayıları, Yavru Atma Oranları ve Sebepleri

Gelişme özelikleri ve vücut ağırlıkları: Değerlendirmeye alınan işletmelerde ortalama sütten kesilen oğlak sayısı 42.9±2.8'dır. Bununla birlikte, bazı dönemlerde hayvan hareketleri dolayısıyla sayı değişebilmektedir. Yetiştirici çeşitli sebeplerle hayvan kesimi yaptığı gibi, çeşitli dönemlerde hayvanlarını satabilmekte, yine değişik amaçlarla hayvan satın alabilmektedir. Sütten kesimde oğlak ağırlığı 10.6±0.2 kg olup, ilçelere göre çok az değişim göstermektedir. Oğlaklar, ortalama 82.5+1.5 günlük iken sütten kesilmektedir. Oğlaklar ortalama 6.7±0.2 aylık iken pazarlanmakta ve bu dönemde ortalama 19.5 ±0.4 kg gelmektedirler.Keçi ergin ağırlığı ortalama 44.0±0.8 kg, teke ergin ağırlığı ise ortalama 62.5±2.3 kg olarak belirlenmiştir. Canlı ağırlıklarla ilgili bulguların tamamen yetiştirici tahminlerine dayalı olması nedeniyle, ortalamalara dayalı olarak mutlak yaklaşımlar ortaya koymak pek mümkün görülmemekle birlikte, standart hataları çok yüksek çıkmadığından ve gözlemlerin duyarlılığı ölçüsünde, bazı sağlıklı sonuçlara varılabileceği söylenebilir.

Çizelge 18. Oğlakların Gelişme Özellikleri

Süt verimi: Değerlendirmeğe alınan işletmelerde yetiştirici beyanına dayanarak en yüksek süt verimli keçinin en yüksek günlük süt verimi 2.97±0.10 kg, en düşük süt verimli keçinin en düşük süt verimi 1.1 ±0.06 kg gibi yüksek değerler olarak tahmin edilmiştir. Laktasyon süreleri ise en verimli keçilerde 8.0±0.1 ay, en düşük verimli keçilerde ise 5.0±0.2 ay olarak hesaplanmıştır.

Çizelge 19. En Yüksek ve En Düşük Süt Verimleri ve Sağım Süreleri

(11)

Bununla birlikte, bulguların yetiştirici tahminlerine dayanması sağlıklı bir yargıya varmayı engellemektedir. Nitekim, bu değerlerin oldukça yüksek olduğu ve bu değerlerden yola çıkılarak 400 kg civarında bir laktasyon verimine ulaşılacağı dikkate alınırsa, bu verilerin yeterince güvenilir olmadığı sonucuna varmak yanlış olmaz.

Kıl verimi: Değerlendirmeğe alınan işletmelerde, ortalama olarak en yüksek ve en düşük kıl verimi tekelerde sırasıyla 1.25±0.05 kg ve 0.68 ±0.02 kg ; keçiler de ise sırasıyla 0.85 ±0.02 kg ve 0.44±0.02 kg olarak belirlenmiştir. Kıl verimi bakımından ilçeler arasında benzerlik söz konusudur.

Çizelge 20. Teke ve Keçilerde En Yüksek ve En Düşük Kıl Verimi

Genel Sonuçlar

Bu çalışma, Kahramanmaraş ve çevresinde keçi yetiştiriciliğinin durumu ve özelliklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. 150 aile işletmesi incelenmiş, bunlardan 109 sağlıklı anket alınabilmiştir. Değerlendirmeye Merkez, Türkoğlu, Pazarcık ve Andırın ilçeleri dahil edilmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre; keçi yetiştiriciliği genellikle orman içi ortak meralarda yapılmakta, yetiştiricilerin önemli bir kısmı Kahramanmaraş Merkez ilçede Ahır dağına veya Adana Osmaniye ilçesine 3-4 aylığına yaylaya çıkmaktadırlar. Keçiler ev altında veya kapalı ağıllarda barındırılmaktadır. Kahramanmaraş ve çevresinde Kıl keçileri hakimdir. Bazı işletmeler Kilis veya melez genotipler yetiştirmektedir. Değerlendirmeye alınan işletmelerde ortalama

108.5±6.6 baş keçi varlığı belirlenmiştir. Keçiler köy sürüsüne katılarak 1-2 çobanlı ortak sürüler oluşturulur. Sürüler yaklaşık üçte bir oranında yenilenmektedir ve damızlıklar çoğunlukla işletmelerin kendi kaynaklarından sağlanmaktadır.

Teke katımı genellikle Eylül ayı sonu ile Ekim ayında yapılmaktadır. Tekelerini devamlı sürülerinde bulunduran işletmeler teke katımından bir süre önce ayırmaktadırlar.

Teke katımı serbest usulde yapılmakta, ortalama 38.4±1.3 gün sürdürülmektedir. Teke başına keçi sayısı ortalama 16.7'dir. Doğumlar genellikle Şubat ayının sonu ile Mart ayı içinde olmaktadır. İncelenen işletmelerde oğlak besisi az yapılmaktadır. Sağıma başlama tarihleri Mart- Mayıs, sağım sonu tarihleri de Eylül-Kasım arasında yoğunlaşmaktadır. Genellikle iki sağımcı, günde iki sağım yapmaktadır. Keçiler Nisan-Mayıs aylarında meraya çıkarılıp ortalama 7.6±0.2 ay kalmaktadırlar. Yetiştiricilerin bir çoğunun sağlık koruma için yeterli tedbirleri aldığı anlaşılmıştır. Keçilerde,yavru atma oranı % 7.8 sütten kesime kadar yaşama gücü % 92.3 olarak hesaplanmıştır. Yavru atma ve oğlak ölümü daha çok bakım ve idare hatalarından kaynaklanmaktadır. Kısırlık oranı % 9, tekeye katılan keçi başına oğlak sayısı 0.92 olarak hesaplanmıştır. Sütten kesim, pazarlama, ergin keçi ve ergin teke ağırlıkları sırasıyla 10,6±0.2, 19.5±0.4,44.0±0.8, 62.5±2.3 kg olarak belirlenmiştir.

(12)

Kaynaklar

Anonim , 2001. Tarımsal Yapı Ve Üretim. Yayın No: 1727. Ankara

Demirören, E., Taşkın, T., 1994 (A). Bornova, Saanen X Kilis Genotipine Ait Keçilerin Süt Verim Özellikleri Üzerine Bir Araştırma, Hayvansal Üretim Dergisi Sayı :35:

55-62.

Eker, M., Tuncel, E., Aşkın, Y., Yener, S.M., 1975, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kilis Keçilerinde Süt Verimi İle İlgili Özellikler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yıllığı 25:402-411

Eker, M., Aşkın, Y., Tuncel, E., Yener, S.M., 1976,Saanen X Kilis Melezi Keçilerde Canlı Ağırlık Ve Vücut Gelişmesi Üzerine Araştırmalar, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yıllığı 26:164-175

Özcan, L., Pekel, E., Güney, O., 1974, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Yetiştirilen Kilis, Kıl Ve Gs Keçilerinde Döl Ve Süt Verimi Özellikleri Üzerinde Karşılaştırmalı Araştırmalar, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yıllığı 5(1- 2), Ayrı Basım.

Özcan, L., Güney, O., 1983, Damascus Keçilerinin Çukurova Bölgesi Koşullarında Verimleri Üzerine Bir Araştırma, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yıllığı, 14 (3-4), Ayrı Basım.

Sönmez. R., Şengonca, M., Alpbaz, A.,G., 1970. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Yetiştirilen Saanen Süt Keçilerinin Çeşitli Özellikleri Ve Verimleri Üzerinde Bir Araştırma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 7 (1): 115-134.

Şengonca, M., Sönmez, R., Alpbaz, A.G. 1970. E.Ü. Ziraat Fakültesinde Yetiştirilen Saanen X Kıl Ve Malta X Kıl l.Generasyon Melezlerinin Çeşitli Özellikleri Ve Verimleri Üzerinde Mukayeseli Bir Araştırma. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. Cilt 7. Sayı :1, Ayrı Baskı.

Tuncel, E.,Bayındır, Ş., 1983. Türkiye'de Keçilerin Genetik Islahı, Avrupa Zootekni Federasyonu Uluslararası Akdeniz Bölgesi Koyun Ve Keçi Üretimi Sempozyumu 17-21 Ankara.

Referanslar

Benzer Belgeler

Günümüzün ihtiyaçlarına cevap verebilecek son teknoloji ile donatılmış Üniversitemiz Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi; 42 Profesör, 33 Doçent, 87

Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) - TC Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü, “Tanrıvermiş H., Arslan M.,

Gebelik (Fertilite) Oranı: Gebe kalan koyun (keçi) sayısı / Koç (teke) altı koyun (keçi) sayısı.. Doğum Oranı: Doğuran koyun (keçi) sayısı / Koç (teke) altı koyun

ÖZET Bu çalışma, Yozgat ili Boğazlıyan ilçesinde özel bir işletmede yetiştirilen Siyah Alaca ineklerin servis periyodu, buzağılama aralığı ve gebelik süresi gibi

Kehf suresinde uzun uzadıya kıssaları anlatılan Aslıab-ı Kehf (Mağ~ra Arkadaşları) kıssasındaki kahramanların isimleri, sayıları, olayın geçtiği yer ve zaman

büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve

5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunun “İç Kontrol Sistemi” başlıklı beşinci kısmının 55-67’nci maddeleri arasında başlıklar itibariyle iç kontrolün

kişinin, kötülükleri ile/o gün ile kendisi arasında uzak bir mesafe olsa diye temenni ettiğini hatırla." şeklinde olur. Müellif konu ile ilgili