• Sonuç bulunamadı

06-10 yaş grubu ilkokul öğrencilerine yönelik görsel sanatlar dersi portre çalışmalarının öğrencilerin duygularını aktarmadaki yeri ve öneminin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "06-10 yaş grubu ilkokul öğrencilerine yönelik görsel sanatlar dersi portre çalışmalarının öğrencilerin duygularını aktarmadaki yeri ve öneminin incelenmesi"

Copied!
156
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı

06-10 YAġ GRUBU ĠLKOKUL ÖĞRENCĠLERĠNE YÖNELĠK GÖRSEL SANATLAR DERSĠ PORTRE ÇALIġMALARININ ÖĞRENCĠLERĠN DUYGULARINI AKTARMADAKĠ YERĠ VE ÖNEMĠNĠN ĠNCELENMESĠ

Mustafa UYGUN (Yüksek Lisans Tezi)

Ġstanbul, 2019

(2)

ii

T.C.

Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Resim-ĠĢ Öğretmenliği Bilim Dalı

06-10 YAġ GRUBU ĠLKOKUL ÖĞRENCĠLERĠNE YÖNELĠK GÖRSEL SANATLAR DERSĠ PORTRE ÇALIġMALARININ ÖĞRENCĠLERĠN DUYGULARINI AKTARMADAKĠ YERĠ VE ÖNEMĠNĠN ĠNCELENMESĠ

Mustafa UYGUN (Yüksek Lisans Tezi)

Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Erol BULUT

Ġstanbul, 2019

(3)
(4)

ii

ÖZGEÇMĠġ

1983 yılında Antalya / Gazipaşa‟da doğdu.

İlköğretim ve orta öğrenimini Gazipaşa‟da tamamladı.

2002 yılında Muğla Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği‟ni kazandı.

2006 yılında mezun oldu.

Marmara Üniversitesi‟nde daha önce ara verdiği yüksek lisans eğitimine 2011 yılında geri döndü.

2011 yılında Resim Öğretmeni olarak Siirt / Baykan‟a atandı.

Şu an Üsküdar Hakkı Demir Anadolu İmam Hatip Lisesi‟nde Resim Öğretmeni olarak görev yapmaktadır.

Evli ve iki çocuk babasıdır.

ĠletiĢim: mustafa_uygun06@hotmail.com

(5)

iii ÖNSÖZ

Sanat, her türlü duygu ve düşüncenin var olan gerçekliğe yansımasıdır. İçinde yaşadığımız dünyanın tüm gizemi sanat yapıtları ile aydınlanır. Dünyanın var oluşundan bu yana insanoğluna ait bütün özellikleri, yaşadığı olayları bir ayna gibi yansıtır. İlk defa mağara resimleri ile karşımıza çıkan sanat eserleri geçmişi günümüze taşıyan bir misyon üstlenmiştir. Sanat eserlerinde başlangıcından bu güne dek pek çok değişim ve gelişim yaşansa da değişmeyen tek unsur sanatın, duygu ve düşüncelerin dışavurumu olmasıdır.

Her insan sanat yapıtını farklı duygularla değerlendirir. Sanat yapıtının bir duygu zenginliği içerisinde değerlendirilmesi, eserin kişiye aktardıkları kadar kişinin eseri zihinsel algılayışı ile de ilgilidir. Kimi zaman geniş kitlelerde beğeniyle karşılanan bir sanat eserinin bazı kitlelerde beğeni ile karşılanmayışı bundandır.

Sanattan zevk alan, sanata değer veren, sanatı koruyarak devam ettirebilen sanatsever bir toplum yaratmak sanat eğitimi ile mümkündür. Sanat eğitimi, kişinin çok yönlü gelişiminin en büyük destekçisidir.

“06-10 Yaş grubu ilkokul öğrencilerine yönelik görsel sanatlar dersi portre resim çalışmalarının öğrencilerin duygularını aktarmadaki yeri ve öneminin incelenmesi” adı altında yapmış olduğum bu çalışmaya başlarken ki amacım gelişen çağdaş dünyada çocukların çok yönlü gelişiminin öneminin vurgulandığı eğitim sistemi içinde bu gelişimin en büyük destekçisi olan sanat eğitimi ve çeşitli sanat etkinliklerine yeteri kadar önem verilmeyişidir. Çocuğun gerek zihinsel gerekse psiko-motor ve duyuşsal gelişimini tamamlayan önemli etkinliklerden biri olan resim sanatında çocuğun duygu ve düşüncelerini, öz benliğini anlatmasında portre resminin yeri yadsınamaz.

Yaşadığımız dünyada sürekli bir denge kurma çabasında olan birey; mutlu, üzücü ya da ürkütücü bir şekilde çevresinde gerçekleşen bütün olaylardan etkilenir. Olayların insanlar üzerinde yarattığı bu etki en net şeklini yüzde alır. İnsan yüzünde kendini ele veren duygu ve düşünceler portre resmi ile beraber hayatın somutluğuna katılır.

(6)

iv

Bu çalışmada, sanat tarihinde Dünya‟da ve Türkiye‟deki portre resminin gelişimi ve 06- 10 yaş grubu öğrencilerinde sanat eğitiminin önemi bir çok yönü ile ele alınmıştır.

Çocuklara yaptırılan portre resim çalışmaları, çocukların yaş gruplarına göre değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Bu tezi oluşturmamda bana bilgi, tecrübe ve yönlendirmeleriyle yardımcı olan tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Erol BULUT‟a, hiçbir zaman desteğini esirgemeyen aileme ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Mustafa UYGUN

(7)

v ÖZET

06-10 YAġ GRUBU ĠLKOKUL ÖĞRENCĠLERĠNE YÖNELĠK GÖRSEL SANATLAR DERSĠ PORTRE ÇALIġMALARININ ÖĞRENCĠLERĠN DUYGULARINI AKTARMADAKĠ YERĠ VE ÖNEMĠNĠN ĠNCELENMESĠ

Bu tez çalışmasında, 06-10 yaş grubu öğrencilerinin görsel sanatlar eğitiminde portre resminin kullanımı, önemi ve öğrencilere nasıl bir yol göstereceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, portre resminin, sanat eğitimindeki amacı doğrultusunda kullanılan yöntemin önemi vurgulanmaktadır.

Çalışmada ilk olarak genel hatlarıyla sanat, sanat eğitimi, porte resmi tanımlanarak sanat eğitiminin gerekliliği ve önemine değinilmiştir. Bir sonraki bölümde geçmişten günümüze kadar gerek dünyada gerekse Türkiye‟de porte resminin tarihsel gelişimine ve sanatçıların yaptığı portre resim çalışmalarına yer verilmiştir. Eğitimcinin tek düzelik ve basma kalıpçılıktan kurtulmasına ışık tutabilecek örnek portre resimleri değerlendirilmiştir. Daha sonraki bölümde 06-10 yaş grubu öğrencilerinin; zihinsel, bedensel, psikolojik ve sanatsal gelişimi incelenerek, farklı yaş gruplarında portre resminin kullanım biçimleri doğrultusunda görsel sanatlar eğitimindeki yeri değerlendirilmiştir. Portre resminin söz konusu yaş grubundaki öğrencilerin gelişimine etkisi göz önüne serilmiştir. Portre resminin görsel sanatlar eğitiminde önemli amaçları yerine getirmesi bakımından önemli bir rol üstlendiği vurgulanmıştır.

Tezin sonunda ise; sanat eğitiminin önemi, gerekliliği, sanat eğitimi içinde portre resminin yeri, dünyadaki ve Türkiye‟deki portre resim çalışmalarının tarihi süreci, 06- 10 yaş grubu öğrencilerinin gelişimsel dönemlerine göre yapmış oldukları portre resim çalışmalarının özellikleri, öğrencilerin yaptıkları portre resim uygulamaları, portre resminin çocuğun gelişimindeki yeri değerlendirilmiştir.

Uygulama çalışmaları İstanbul ili, Üsküdar ilçesine bağlı olan Sokullu Mehmet Paşa İlkokulu 1. ve 4. sınıflar arasındaki öğrencilerinden oluşan bir grubu kapsamaktadır.

(8)

vi

Kullanılan veriler, değerlendirme formu, çoktan seçmeli test ve anket uygulamalarının sonucunda oluşturulmuştur. Veri sonuçlarına göre öğrencilerin portre resim bilgisine sahip oldukları ve insan yüzünü kendi düşüncelerine göre özgürce resmetmeye olan ilgilerinin arttığı görülmüştür. Renk, doku, kompozison gibi plastik değerlerin yanında teknik, özgünlük, görsel algı ve anlatımsallık gibi kavramsal unsurların da geliştiği gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Eğitim, Otoportre, Portre, Sanat, Sanat Eğitimi, Sanat Eseri.

(9)

vii

ABSTRACT

ANALYSING THE PLACE AND IMPORTANCE OF EMOTION TRANFER OF STUDENTS ON THEIR WORKS OF PORTRAIT VISUAL ART LESSON AIMED AT THE AGE GROUP 6-10 FOR PRIMARY SCHOOL STUDENTS

In this thesis work,the usage and importance of portrait painting and how to guide the students the ages between 6-10 in visual art education is evaluated. In this work, importance of the method that is used in accordance with the aim of visual art education of portrait painting is emphasized.

Firsty, It is mentioned in the work in general terms that Visual Art education is important and necessary by describing visual arts, visual art education and portrait painting. The next chapter includes the portrait painting works of artists and historical development of portrait painting both in Turkey and the World from past to present.

Some portrait paintings that will help educators to get rid of monotony and carniness are evaluated. Next chapter, students the ages between 6-10 are examined as physically, psychologically , mentally and their artistic improvement so that it is evaluated the place visual art lesson in accordance with rhe usage of portrait painting in different age groups.

The effect of students‟ improvement on portrait painting that practiced with 6-10 age group students are made clear. This work also emphasizes that portrait painting has undertaken great role in visual art education .

At the end of the thesis, the importance and necessity of visual arts lesson , the place of portrait painting on visual arts education , historical process of portrait painting both in Turkey and the World . The features of 6-10 years old students self made portraits paintings.

Practice work includes İstanbul city Üsküdar district Sokullu Mehmet Paşa primaly school students who are between Grade 1-4.

(10)

viii

Data is formed by using the results of evaluation forms, multiple tests and questionnaires. According to the results of data ,the experimental group students have the information of portrait painting freely with their own imagination and opinion. It is observed that both some plastic values such as colour , tissue and composition and cognitive factors such as technics , individuality , visual perception and expressive function are improved.

Key Words: Education, Self-Portrait, Portrait, Art, Art Education, Art Work.

(11)

ix ĠÇĠNDEKĠLER

ONAY………..…..i

ÖZGEÇMĠġ……….……ii

ÖNSÖZ………iii

ÖZET……….…...v

ABSTRACT………...vii

ĠÇĠNDEKĠLER………...ix

RESĠM LĠSTESĠ………..xiv

KISALTMALAR………...……….xvii

BÖLÜM I: GĠRĠġ………1

1.1. Problem Durumu………2

1.1.1. Problem Cümlesi……...……….……….3

1.2. Amaç………...3

1.3. Önem………...………...3

1.4. Sınırlılıklar………..……….…...4

1.5. Sayıltılar………..4

BÖLÜM II: ALAN YAZIN……….. ……….………5

2.1. İlkokulda Görsel Sanatlar Dersinin Amaçları ve Müfredat Proğramında Portre Resminin Yeri………..……..5

2.1.1. İlkokul Görsel Sanatlar Dersinin Amaçları….…………..………..……5

2.1.2. Görsel Sanatlar dersi Müfredat programında Portre Resmi…..…………...7

2.2. Resim Sanatı ve Portre Resmi………..11

2.2.1. Sanata Bakış………...………....11

2.2.2. Sanat Eğitimine Bakış………...12

2.2.3. Sanat Eğitiminin Amaçları………...13

2.4. Sanat Eğitiminin İlkeleri………....14

2.2.5. Sanat Eğitiminin Önemi ve Gerekliliği………..14

2.2.6. Sanat Eğitiminde Uygulanan Yöntemler………....17

2.2.7. Resim Sanatında Portre Resmi………...18

2.3. Portre Resim Sanatının Tarihçesi……….20

(12)

x

2.3.1. Batı Sanatında Portre Resminin Tarihçesi…….………20

2.3.1.1. Rönesans Dönemi Portre Resim………...…20

2.3.1.2. Barok Dönemi Portre Resim……….22

2.3.1.3. Gerçekçilik (Realizm) Dönemi Portre Resim………..….…26

2.3.1.4. İzlenimcilik Dönemi Portre Resim………...…28

2.3.1.5. Kübizm Dönemi Portre Resim………...33

2.3.1.6. Foto-Gerçekçilik Dönemi Portre Resim……….…..35

2.3.2 Türk Resim Sanatında Portre Resminin Tarihçesi………...……...36

2.3.2.1. Cumhuriyet Öncesi Portre Resim………...36

2.3.2.1.1 Osmanlı Döneminde Sultan Portre Resimleri……….…...37

2.3.2.1.2. Portre Resim Geleneğinde Batılı Anlamda Resmin Gelişimi……….38

2.3.2.1.3. Portre Resim Geleneğinin Öncüleri……….…39

2.3.2.1.4. Portre Resim Geleneğinin Olgunlaşması “ 1914 Kuşağı”.………...47

2.3.2.2. Cumhuriyet Sonrası Portre Resim………....60

2.3.2.2.1. Portre Resim Gelenğinde Müstakiller Grubu…………...60

2.3.2.2.2. Portre Resim Geleneğinde 1930 Kuşağı “D Grubu”…...66

2.3.2.2.3. Portre Resim Geleneğinde Yeni Arayışlar……….…….73

2.4. Portre Resim ile Psikoloji Arasındaki İlişki……….83

2.4.1. Sanat Ve Psikoloji………..83

2.4.2. Renklerin Psikolojik Anlamları……….…….86

2.4.3. Sanat Psikolojisi Kapsamında Çocuğun Yaratıcılığı……….….88

2.5. 06-10 Yaş Grubu Öğrencilerin Sanatsal ve Sosyal Gelişimi……….…...90

2.5.1. 06-10 Yaş Grubu Öğrencilerinin Genel Özellikleri………...90

2.5.1.1. Zihinsel Gelişim Özellikleri……….91

2.5.1.2.Sosyal Gelişim Özellikleri……….92

2.5.2. Çocuk Resminin İncelenmesinin Tarihçesi………....94

2.5.3. Çocuk Resmine İlişkin Görüşler………....…....95

2.5.4. Çocuk Resimlerine Genel Bir Bakış….……….96

(13)

xi

2.5.5. Çocuk Resminin Gelişim Aşamaları….………...97

2.5.5.1. 06-10 Yaş Grubu Çocuk Resimlerinin Gelişim Aşamaları….…...98

BÖLÜM III: YÖNTEM……….………102

3.1. Araştırma Modeli………102

3.2. Evren ve Örneklem……….102

3.3. Veri Toplama Araçları………103

3.4. Verilerin Toplanması………..103

3.5. Verilerin Çözümlenmesi……….103

BÖLÜM IV: BULGULAR………..……….…..104

4.1. 06-10 Yaş İlkokul Öğrencilerine Yönelik Görsel Sanatlar Dersi Portre Resim Çalışmalarının Öğrencilerin Duygularını Aktarmadaki Etkileri Üzerine Elde Edilen Bulgular ve Verilerin Değerlendirilmesi………..104

4.1.1.Tablo I: S1- Örnek gösterilen portre resimleri sevdiniz mi? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar……….104

4.1.2.Tablo II: S2- Örnek gösterilen portre resimleri, portre resmi çizmenize kolaylık sağladı mı? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar………105

4.1.3.Tablo III: S3- Portre resminin özelliklerini öğrenmek yaptığınız uygulamalara kolaylık sağladı mı? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar………...105

4.1.4.Tablo IV: S4- Portre resim uygulamaları size, kendinizi resimle ifade etme özgürlüğü sağladı mı? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar………....106

4.1.5.Tablo V: S5- Portre resmine yönelik yapılan bilgilendirmeden önceki yapmış olduğunuz portre resim çalışmaları ile bilgilendirmeden sonra yaptığınız çalışmalar arasında fark var mı? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar……….106

4.1.6.Tablo VI: S6- Yaptığınız portre resim çalışması kendi duygularınızı ve zevklerinizi anlamanıza yardımcı oldu mu? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar………..107

(14)

xii

4.1.7.Tablo VII: S7- Boş zamanlarınızda yeni öğrendiğiniz portre resminin özelliklerini kullanarak resim yapmak ister misiniz? Sorusuna Verilen Cevaplar

İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar ………..………….107

4.1.8.Tablo VIII: S8- Resim dersinde portre resim çalışmalarına yeterince yer verildiğini düşünüyor musunuz? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar ………....108

4.1.9. Tablo IX: S9- Daha önce buna benzer bir çalışma yapmış mıydınız? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar ………..108

4.1.10.Tablo X: S10- Portre resim çalışması yapmaktan zevk aldınız mı? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar………109

4.1.11.Tablo XI: S11- Gösterilen portre resimlerinden en çok hangisini sevdiniz? Sorusuna Verilen Cevaplar İle İlgili Frekans ve Yüzdelik Dağılımlar……….………...109

4.1.12.Tablo XII: Aritmetik Ortalama ve Standart Sapmalar………..110

4.1.13.Tablo XIII: Aritmetik Ortalama ve Standart Sapmalar………...111

4.1.14.Tablo XIV: Aritmetik Ortalama ve Standart Sapmalar………111

4.1.15.Tablo XV: İlkokul 1., 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin Portre Resim Bilgisini Kullanarak Yaptıkları Resim Çalışmalarının Plastik Değerler Açısından Karşılaştırılması………...…….….112

4.1.16.Tablo XVI: Portre Resmi Hakkındaki Görüşler İle Başarı Arasındaki İlişki………...113

4.1.17.Tablo XVII: Başarı İle Portre Resim Bilgisini Kullanmadan Önce Yapılan Resim Çalışmalarındaki Performans Arasındaki İlişki………...114

4.1.18.Tablo XVIII: Başarı İle Portre Resim Bilgisini Kullanarak Yapılan Resim Çalışmalarındaki Performans Arasındaki İlişki……….115

4.2. Portre Resim Çalışmalarının Öğrencilerin Duygularını Aktarmadaki Etkileri Konusunda Uygulama Ve Öğrenci Çalışmalarından Örnekler………116

4.3. Öğrenci Yorumlarının Değerlendirilmesi………..…128

(15)

xiii

BÖLÜM V: SONUÇ……….………...130

5.1. Yargı………...130

5.2. Tartışma………..131

5.3. Öneriler………..…132

EKLER……….133

KAYNAKLAR……….137

(16)

xiv

RESĠM LĠSTESĠ

Resim1: Albercht Dürer “Otoportre” (Self-Portrait at 26), 1498, Yağlı Boya, 52 x 41 cm, Museo del Prado, Madrid.

Resim2: Boticelli “Genç Kadın” (Portrait of a Young Woman), 1480-1485, Tempera on wood, 82 x 54 cm, Städelsches Kunstinstitut, Frankfurt.

Resim3: Franz Hals “Buffoon Playing a Lute”, 1623, Yağlı Boya, 70 x 62 cm, Musée du Louvre, Paris.

Resim4: Rembrandt “Otoportre” (Self-Portrait as the Apostle Paul), 1661, Yağlı Boya, 91 x 77 cm, Rijks museum, Amsterdam.

Resim5: Gustave Courbet “Portrait of Régis Courbet”, 1840, Yağlı Boya, 73 x 60 cm, Private Collection.

Resim6: Jean-Baptiste Camille Corot “Otoportre” (Self-Portrait), 1825, Paper mounted on canvas, 32 x 24 cm, Musée du Louvre, Paris.

Resim7: Edgar Degas “Portrait of Hilaire de Gas”, 1857, Yağlı Boya, Musée d'Orsay, Paris, France.

Resim8: Pierre-Auguste Renoir “In the Summer”, 1868, Yağlı Boya, Nationalgalerie, Berlin, Germany.

Resim9: Edouard Manet “The Waitres”, 1879, Yağlı Boya, Musée d'Orsay, Paris,

France.

Resim10: Claude Monet “Otoportre” (Self-Portrait), 1886, Yağlı Boya, Private Collection, Paris, France.

Resim11: Pablo Picasso “Portrait of Ambroise Vollard”, 1910, Yağlı Boya, The Pushkin Museum of Fine Art, Moscow, Russia.

Resim12: Chuck Close “Oto-Portre”, 2007, 10-Renk Serigrafi Baskı, 96 x 84 cm., Contessa Gallery.

Resim13: Gentile Bellini “Fatih Sultan Mehmet”, 1480, 69,9 × 52,1 cm., Tuval Üzeri Yağlıboya, National Portrait Gallery, / Londra – İngiltere.

Resim14: Halil Paşa “Madam X”, 1900, Karton Üzerine Pastel Boya, 90 x 65 cm., Signed, Antik A.S.,2008[Lot 126] 253 Müzayede.

Resim16: Şeker Ahmed Paşa “Otoportre” yağlı boya,118 x 85cm.,M.S.Ü. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi.

(17)

xv

Resim17: Osman Hamdi Bey "Rüstempaşa Camii Önünde”, 1905, Yağlı Boya, 2215 x 121cm., MSÜRHMK.

Resim18: Osman Hamdi Bey "Mimozalı Kadın", 1906, Yağlı Boya, 135.5 x 98cm., MSÜRHMK.

Resim19: Mihri Müşfik Hanım.”Siyah Çarşaflı Kadın”

Resim20: İbrahim Çallı “Gül Koklayan Kadın”, Yağlı Boya, 72 x 50cm., Özel Koleksiyon.

Resim21: İbrahim Çallı “Belma Hanım Portresi”.

Resim22: İbrahim Çallı “Adada Sabah Gezintisine Çıkan Kadınlar”, Yağlı Boya, 115 x 80 cm., Özel Koleksiyon.

Resim23: İbrahim Çallı “Atatürk Portresi”, Duralit Üzerine Yağlı Boya, 61 x 79 cm.,TCMB Sanat Koleksiyonu.

Resim24: Hüseyin Avni Lifij “Mareşal Fevzi Çakmak'ın Portresi”.

Resim25: Hüseyin Avni Lifij "Kendi Portresi", 1909, Yağlı Boya, 65 x 46cm., MSÜRHMK.

Resim26: Hüseyin Avni Lifij “Purolu Otoportre”, Yağlı Boya, 41 x 30.5 cm.

Resim27: Feyhaman Duran “Ressamlar Grubu”, 1921, Yağlı Boya, 133 x 162cm.

Resim28: Nazmi Ziya Güran “Kızı Mihriban Yüce”, 1933, Yağlı Boya, 116 x 89 cm, Özel Koleksiyon.

Resim29: Nazmi Ziya Güran “Mustafa Kemal Paşa”, 1915, Yağlı Boya, 147 x 97 cm., İstanbul Resim ve Heykel Müzesi.

Resim30: Namık İsmail “Mediha Hanım”, 1920, Yağlı Boya, 63 x 59 cm., MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi.

Resim31: Şeref Akdik “Kitap Okuyan Kadın”, 1945, Yağlı Boya, 47 x 38cm.

Resim32: Zeki Kocamemi “Genç Kadın”, 1946, Yağlı Boya, 58 x 44 cm.

Resim33: Zeki Kocamemi “Annesi”, 1938, Yağlı Boya, 56 x 38 cm., MSGÜİRHMK.

Resim34: Ali Avni Çelebi “Berber”, 1931, Yağlı Boya, 56.5 x 46 cm.

Resim35: Hale Asaf “İsmail Hakkı Oygar Portresi”, 1928, Yağlıboya, 91 x 72 cm.,MSGSÜ.

Resim36: Hale Asaf "Otoportre ", 1931, Yağlı Boya, 91 x 72 cm., Özel Koleksiyon.

Resim37: Cemal Tollu “Otoportre”, 1933, Yağlı Boya, 72.5 x 54cm, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi.

(18)

xvi

Resim38: Abidin Dino “Otoportre”, 1973, Yağlı Boya, 61 x 50 cm., Güzin Dino Koleksiyonu, Paris.

Resim39: Bedri Rahmi Eyüpoğlu “Otoportre”, 1938, Kurşun kalem, 25 x 19,5 cm., Mehmet Eyüboğlu Koleksiyonu.

Resim40: Bedri Rahmi Eyüpoğlu “Otoportre” 1951, Çini Mürekkebi Mehmet Eyüboğlu Koleksiyonu

Resim41: Eren Eyüpoğlu “Otoportre”, 1927, Yağlı Boya, 60 x 49 cm., Mehmet Eyüboğlu Koleksiyonu.

Resim42: Sabri Berkel “Otoportre”,1931, 40 x 30 cm., Yağlı Boya.

Resim43: Neş‟e Erdok “Saltanat”, 1977, Yağlı Boya, 171 x 150 cm.

Resim44: Orhan Peker “Kedili Özden”, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 150 x 150 cm.

Resim45: Aydın Ayan “Ego‟nun Yansıması,Otoportre”, 1988, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 65 x 50 cm., İmzalı L. ve M. Ergüven Koleksiyonu.

Resim46: Ramiz Aydın “Morlu Kadın”, 1995, Yuval Üzerine Yağlı Boya, 70x55cm.

Resim47: Mehmet Güleryüz “Portre V”, 1997, Kraft Üzerine Akrilik, 220 x 129 cm., Tuale Marufle Özel Koleksiyon.

Resim48: Nevhiz Tanyeli “The Dark in its Greatest Beauty Lies Before Me”, 2000, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 80 x 80 cm.

Resim49: Hüsnü Koldaş “Geceleri Yolumu Keser Bir Zeytin Ağacı”, 2008, Yağlı Boya, 180. x 152 cm., Özel Koleksiyon.

Resim50: Nedret Sekban “Şebboylu Otoportre”, 2008, Yağlı Boya, 73 x 50 cm., Özel Koleksiyon.

Resim51: Nüzhet Kutluğ, 2009, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 100x80 cm., II.

Kadınlar Serisi-Özel Koleksiyon.

(19)

xvii KISALTMALAR

a.g.e. : Adı geçen eser c.m. : Santimetre Çev. : Çeviren E. : Erkek Ek. : Ekler inc. : İnches.

K. : Kız.

MEB. : Milli Eğitim Bakanlığı.

MSGSÜ : Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi.

MSGSÜİRHMK : Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu.

M.S.Ü. : Mimar Sinan Üniversitesi.

MSÜRHMK : Mimar Sinan Üniversitesi Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu.

NY : New York.

Prof. : Profesör.

s. : Sayfa.

TCMB. : Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası.

T.T.K. : Türk Tarih Kurumu.

vb. : Ve benzeri.

YKY : Yapı Kredi Yayınları.

yy : Yüzyıl.

(20)

1

BÖLÜM I: GĠRĠġ

İnsanlık tarihi boyunca portre resmine, sanat kaygısı güden bir resim türü olmasından önce, kayıtlara geçme isteği, ölümsüzlük tutkusu, egemenlik kurma ihtiyacı, yönetici- soylu sınıfa ait olma ayrıcalığı ve dini inanışa bağlı olarak ölüm-defin törenleri, hukuki ve ticari ilişkiler gibi nedenlerle ihtiyaç duyulmuştur.

İfade etme, sunma, sergileme özelliklerine sahip olan portre resim sanatı, zaman içerisinde yöneticilerin, soyluların ve kralların hizmetinde olmaktan çıkmış, diğer sosyal gruplara ait insanlara, tüccarlara, zanaatkârlara, bankerlere, bilgelere ve sanatçılara da hitap etmeye başlamıştır.

Sanat tarihine bakıldığında portre resminin önemli bir yeri olmakla beraber, diğer kavramlardan ayrılan önemli özellikleri de bulunmaktadır. Güç ve mevki sembolü olma özelliğinden, kalıcılık özelliğine değin birçok anlam içeren portre resminin, kişiyi ve onu belgeleyen önemli bir misyon yarattığı görülmektedir. Bunun devamında portre resmi, dinsel ve toplumsal konularda gerçeklik, hukuki ve ticari ilişkilerde de benzerlik yaratması ile güven duygusunu perçinleyerek kendi yerini önemli kılmaktadır. Sanat yapıtındaki sorunsalların başında gelen soyut kavramların somut görüntülere çevrilmesinde önemli bir misyon yüklenmektedir. Konunun derinliği gereği başlı başına bir uzmanlık alanı yaratmaktadır. Bu yüzdendir ki portre resminin yüzyıllardan beri sanat tarihinde ve sanat eğitiminde önemli bir sorunsal olduğu açıkça görülmektedir.

Bu irdelemeler ışığında okullarda portre resim eğitiminin verilmesi ve portre resim çalışmalarının yaptırılmasındaki amaç, eğitim gören her çocuğun sanatçı olması değil, çocuklarda nitelikli bir sanat kültürü oluşturarak çocukların yaratıcılıklarının geliştirilmesidir.

Sanat eğitiminde öğrenci, portre resim anlayışı ile insana, topluma, doğaya ve çevreye bilinçle bakmayı öğrenir.

(21)

2 1.1. Problem Durumu

 Portre resim çalışmalarının, çocukların duygularını ifade etmedeki yeri ve öneminin yeterince anlaşılamamış olması

 Görsel Sanatlar ders saatinin yetersizliğinden kaynaklı kısıtlılıklar,

 Portre çalışmalarıyla ilgili temel bilgi ve becerilerin öğrencilere kavratılamaması,

 Eğitim sürecindeki paylaşımların (aile, okul idaresi, öğrenci, öğretmen) Görsel Sanatlar dersine yönelik olumsuz bakış açısı, (gereken önemi vermeme, alt yapı ve materyal eksikleriyle dersi geçiştirme vb.)

 Portre çalışmalarının duyguları aktarmadaki etkinliğini ortaya koyacak çalışmaların yeterli düzeyde olmaması,

 Görsel Sanatlar dersi müfredatının çok yönlü kazanımlar ve kestirimler sağlamasına zemin hazırlayacak şekilde yapılandırılmış olmaması şeklinde oluşturulmuştur.

1.1.1. Problem Cümlesi

Bu çalışmanın problem cümlesi: “İlkokul (06-10 yaş) Öğrencilerine yönelik Görsel Sanatlar dersinde, portre resim çalışmaları çocukların duygularını anlamaya yönelik olarak pedagojik ölçüler doğrultusunda nasıl daha etkin ve işlevsel hale getirebilir?”

şeklindedir.

1.2. Amaç

“06-10 Yaş Grubu İlkokul Öğrencilerine yönelik Görsel Sanatlar dersi portre resim çalışmalarının öğrencilerin duygularını aktarmadaki yeri ve öneminin incelenmesi”

konulu tezimizin amacı; “İlkokul (06-10 yaş) Öğrencilerine yönelik Görsel Sanatlar dersinde, portre resim çalışmaları çocukların duygularını anlamaya yönelik olarak pedagojik ölçüler doğrultusunda nasıl daha etkin ve işlevsel hale getirebilir?”

şeklindedir. Araştırma, Nicel araştırma desenlerinden Uygulamalı Araştırma modelinde yapılmıştır. Tezde Aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır:

(22)

3

 İlkokul (06-10 yaş) öğrencilerine yönelik Görsel Sanatlar dersi Portre Resim Çalışmalarının Öğrencilerin duygularını aktarmadaki yeri nedir?

 Çocukların portre resim konusunda bilgilendirilmeleri, resim çalışmalarının niteliğine katkı sağlamış mıdır?

 Araştırmaya konu olan öğrenci grubunun (6-10 yaş) bir üst evreye geçişle (bulunduğu sınıf kademesinin yükselmesiyle) portre resimlerinde anlamlı bir nitelik artışı olmuş mudur?

 Öğrencilerin portre çalışmalarında belli organlara yönelik (burun, göz, ağız vb.) öne çıkan bir farklılık gözlemlenmiş midir?

 Araştırmaya konu olan öğrenciler portre çalışmalarında, çizim yaptıkları kişiye dair bilinç düzeyinde ve bilinç altı duygu durumlarına dair yansıtmada bulunmuşlar mıdır?

1.3. Önem

Bir milletin en önemli özelliği, birey değil toplum bilinci gelişmiş, birlik ve beraberlik duygusu ile hareket eden insanlardan oluşmasıdır. Toplum bilincinin gerçekleşmesi ise kişinin karşısındaki insanı anlaması ile mümkündür. Ancak kendimizi bile anlamakta zorlandığımız dünyada karşımızdaki insanları anlayabilmek, empati kurabilmek hiçde kolay değildir. Birey, çevresinde gerçekleşen hüzünlü, sevinçli veya ürkütücü bir olayın etkilerini, değişik duygularını özellikle yüzünde yansıtmaktadır. Bu da karşımızdaki kişiyi daha rahat anlayabilmemize yardımcı olmaktadır. Bu durum sanat eğitiminin içinde, insan yüzünün betimlenmesi olarak tanımlanan portre resminin ayrı bir yere ve öneme sahip olması gerektiğini karşımıza çıkarır. Bu araştırma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda 06-10 yaş grubu öğrencilerinin görsel sanatlar dersinde portre resminin önemine dikkat çekilmiştir.

(23)

4 1.4. Sınırlılıklar

Araştırmanın sınırlılıkları şunlardır:

 Bu araştırma, 06-10 yaş grubu öğrencilerinin görsel sanatlar eğitiminde portre resminin çözümlenmesi, sanat eğitimindeki yerinin ve öneminin değerlendirilmesi ile sınırlıdır.

 Bu araştırma, 06-10 yaş grubu öğrencilerle sınırlıdır.

 Bu araştırma, 1 yıl gibi bir zamanla sınırlıdır.

 Bu araştırma, 2018–2019 eğitim-öğretim yılında ulaşılabilen kaynaklarla sınırlıdır.

1.5. Sayıltılar

Araştırmanın temel sayıltıları şunlardır:

 Araştırmada kullanılan kaynaklar, araştırma kapsamında yer alan konuları açıklayacak niteliktedir.

 Sanat Eğitiminde portre resminin kullanımı ve 06-10 yaş grubunun portre resmine bakış açısı hakkında detaylı bilgi vererek, öğrencilere ve eğitimcilere zengin bir bakış açısı sağlayacak sayıda örnek içermektedir.

 Öğrenciler uygulanan ankete samimi cevap vermişlerdir. Araştırma kapsamına alınan öğrenci sayısı yeterli kabul edilmiştir.

 Öğrenciler porte resim yapmayı bilmemektedir.

 Değerlendirme kriterleri resimsel başarıyı ölçmeye yeterlidir.

 Araştırma sonucunda elde edilen verilerin Türkiye‟de sanat eğitiminde portre resminin çözümlenmesine yardımcı olacağı varsayılmaktadır.

(24)

5

BÖLÜM II: ALAN YAZISI

2.1. Ġlkokulda Görsel Sanatlar Sersinin Amaçları ve Müfredat Programında Portre Resminin Yeri

2.1.1. Ġlkokul Görsel Sanatlar Dersinin Amaçları

Milli Eğitim Bakanlığı‟nın Görsel Sanatlar Dersi Öğretmen kılavuzunda (Peşkersoy ve Yıldırım, 2010, s.10-11), Görsel Sanatlar Dersi‟nin genel amaçları dört grup altında toplanmaktadır.

A. Bireysel ve Toplumsal Amaçlar

1. Öğrenciye doğayı gözlemleme duyarlılığı kazandırmak,

2. Öğrencinin analiz ve sentez yeteneği (seçme, ayıklama, birleştirme, yeniden organize etme) ile eleştirel bakış açısını geliştirmek,

3. Öğrencinin yeteneklerini fark etmesini, kendine güven duygusu kazanmasını ve geliştirmesini sağlamak,

4. Öğrencinin görsel biçimlendirme yolları ile kendini ifade etmesini sağlamak,

5. Öğrencinin ilgisini, bu alandaki çeşitli kaynaklarla besleyebilmek (müze, galeri, tarihi eser vb.), bu yolla geçmişine sahip çıkma ve geleceğini yapılandırma bilinci kazandırmak,

6. Öğrencinin her alanda kullanılabilecek yaratıcı davranışlar geliştirmesini sağlamak, 7. Öğrencinin ulusal ve evrensel sanat eserlerini ve sanatçıları tanımasını sağlamak, 8. Ulusal ve evrensel değerleri tanıyabilme ve anlayabilme bilincini kazandırmak, 9. Geçmişten günümüze miras kalan sanat yapıtlarından haz alma ve onur duyma duyarlılığını kazandırmak,

(25)

6

10. İş birliği yapma, paylaşma, sorumluluk alma, kendi işine saygı duyduğu kadar başkalarının işine de saygı duyma bilinci ve duyarlılığı kazandırmak,

11. Öğrencinin ruh sağlığını koruma, iç dünyasını anlatma, duygusal tepkilerini ortaya koyma ve bedenine saygı duyma bilinci geliştirmesini sağlamak,

12. Öğrenciye aklını, duygularını, zevklerini sorgulama bilinci kazandırmak.

B. Algısal Amaçlar

1. Öğrencinin algı birikimini ve hayal gücünü geliştirmek,

2. Öğrencinin görsel algı ve birikimleri ile öznel algılarını sanatsal anlatımlara dönüştürebilmesine imkân tanımak,

3. Öğrencinin birikimlerini başka alanlarda kullanabilme becerisini geliştirmek, 4. Öğrenciye bilgiyi ve birikimi dönüştürme yeteneği kazandırmak,

5. Öğrenciye yeni durumlar karşısında özgün çözümler geliştirme becerisi kazandırmak.

C. Estetik Amaçlar

1. Öğrencinin, sanatın ve sanat eserlerinin her zaman önemsenecek birer değer olduğunu kavramasını sağlamak,

2. Öğrenciye doğadan, çevreden ve geçmişten günümüze miras kalan sanat yapıtlarından haz alma, onlarla gurur duyma ve onları koruma bilincini kazandırmak, 3. Öğrenciye görsel sanatlar sevgisi ve bu sevgiyi yaşamın her alanına yansıtabilme, bunu davranış biçimi haline getirebilme yetisi kazandırmak,

4. Öğrenciye, doğada olan ve insan eli ile üretilen her şeyi estetik değerlendirme birikimi kazandırmak,

5. Öğrenciye kendini ifade edebilmede estetik değerlerden yararlanma yeteneği kazandırmak.

(26)

7 D. Teknik Amaçlar

1. Öğrenciye her türlü araç ve gereci kullanarak görsel anlatım diline dönüştürme isteği ve kullanma becerisi kazandırmak ve öğrencinin gelişmesine imkân tanımak,

2. Öğrenciye değişik tekniklerle elde edilen sonuçların etkilerini sezdirebilmek ve öğrencilerin farklılıklarından zevk alabilmelerini sağlamak,

3. Öğrenciyi farklı tekniklerin getireceği anlatım zenginliğinin farkına vardırabilmek, 4. Öğrenciye kullandığı tekniklerin dışında yeni teknikler arama isteği ve cesareti kazandırmak,

5. Öğrenciye, amacına uygun malzemeyi seçme, malzemeden anlam çıkarma becerisi kazandırmak,

6. Öğrenciye kendini ifade etme sürecinde çıkacak sorunlara teknik çözümler üretebilme becerisi ve güveni kazandırmaktır.

2.1.2. Görsel Sanatlar Dersi Müfredat Proğramında Portre Resmi

Türk Milli Eğitimi‟nin amaçları ve ilkeleri doğrultusunda hazırlanan İlköğretim Kurumları Yönetmeliği‟ndeki amaçlarlardan bazıları şöyledir;

 Öğrencinin görsel biçimlendirme yolları ile kendini ifade etmesini sağlamak.

 Öğrencinin ruh sağlığını koruma, iç dünyasını anlatma, duygusal tepkilerini ortaya koyma ve bedenine saygı duyma bilinci geliştirmesini sağlamak.

 Öğrenciye aklını, duygularını, zevklerini sorgulama bilinci kazandırmak.

 Öğrencinin görsel algı ve birikimleri ile öznel algılarını sanatsal anlatımlara dönüştürebilmesine imkân tanımak.

 Öğrenciye kendini ifade edebilmede estetik değerlerden yararlanma yeteneği kazandırmak.

Görsel Sanatlar dersinde bu amaçlara ulaşabilmek için müfredatta sanatın her alanına yer verilmesi gerekmektedir. Tez çalışması sırasında portre resim sanatına, Görsel Sanatlar dersinde yeterince yer verilmediği görülmüştür. Sadece genel bakımdan insan

(27)

8

figürü çizimi verilen derste, portre resim konusunun ayrıntılı açıklanmaması ve tek bir konu halinde verilmesi büyük bir eksikliktir. Portre resim konusunun öğrenciye etkili bir biçimde verilmesi, onun bir çok alanda duyarlılığını arttıracak ve ona farklı bir bakış açışı kazandıracaktır.

Bu amaçlara ulaşabilmek için görsel sanatlar derslerinde portre resminden yararlanılmaya çalışılmıştır. 06-10 yaş grubu öğrencileri ile yapılan bu çalışma dört ders saati boyunca sürdürülecektir.

Uygulanacak programın ders planı aşağıdaki gibidir;

DERS PLANI

Ders : Görsel Sanatlar

Okul : Üsküdar Sokullu Mehmet Paşa İlkokulu Sınıf (Seviye) : 1. – 2. – 3. ve 4. sınıf

Kazanım : Portre Resminin Duyguların Aktarılmasındaki Önemini Kavrar.

Süre : 3 Ders Saati

Yöntem ve Teknik : Anlatım, Soru-Cevap, Gösteri, Uygulama

Kaynak, Araç ve Gereçler : Resim Kağıdı, Resim Kalemi, Kuru Boya, Slayt Makinesi, Slaytlar, Pano.

Öğrenci Kazanımları(Hedefler)

1. Görsel sanatları tanıyabilme 2. Portre resmini tanıyabilme

3. Portre resminin özelliklerini bilme

4. Portre resminin özelliklerini kullanarak resim yapabilme, yorumlayabilme 5. Portre resminin önemini kavrayabilme

6. Özgüveni yüksek, yaratıcı kişiliğe sahip bir birey olabilme

(28)

9 Hedef DavranıĢlar

1. Görsel sanatları tanır.

2. Portre resmini tanır.

3. Portre resminin özelliklerini bilir.

4. Portre resminin özelliklerini kullanarak resim yapabilir ve yorumlayabilir.

5. Portre resminin önemini kavrar.

6. Özgüveni yüksek, yaratıcı kişiliğe sahip bir birey olur.

Öğrenme-Öğretme Etkinlikleri (Ders ĠĢleniĢi)

Öğrencilere portre resim çalışması yaptırıldı. Ilk uygulamadan sonra portre resminin özellikleri hakkında öğrencilere bilgi verildi. Portre resim örneklerini yansıtan görseller slayttan gösterildi. Türk ve dünya ressamlarının portre resimlerinden alınan örneklerden hazırlanan panolar sınıfın değişik yerlerine asıldı. Portre resim çalışmalarının önemi öğrencilere anlatıldı. Öğrencilere verilen bilgiler doğrultusunda yeniden portre resim uygulaması yaptırıldı. Uygulamanın sonunda öğrencilerin dersle ilgili görüşlerinin alındığı bir anket uygulandı. Son olarak uygulanan çoktan seçmeli başarı testi ile program tamamlandı.

Değerlendirme

Yapılan ilk ve son resimler karşılaştırılarak değerlendirme yapılmıştır. Uygulama sonunda öğrencilerin görüşlerinin alındığı 11 soruluk bir anket uygulanmıştır. Dersin değerlendirilmesinde çoktan seçmeli başarı testi kullanılmıştır.

(29)

10 2.2. Resim Sanatı ve Portre Resim

2.2.1. Sanata BakıĢ

Eskimiş bir formülleştirmeyle sanat, “insanoğlunun yarattığı yapıtlarda güzellik ülküsünün ifadesi” biçiminde tanımlanır. Oysa, güzellik ülküsünün sanat için bir zorunluluk olmadığı, çağdaş sanat düşüncesi evreninde bir yeri kalmadığı kesin gibidir.

Dolayısıyla, sanatı bugün Thomas Munro‟nun tanımıyla, “doyurucu estetik becerisi”

diye nitelemek olanaklıdır. Doyurucu bir estetik yaşantı ise, mutlaka güzellik etkisi oluşturmak zorunda değildir. Örneğin, ilkel toplumların ya da Azteklerin sanatları

“güzel” olmaktan uzak olduğu gibi, bunu amaçlayacak bir ipucundan da yoksunuz (Sözen, Tanyeli, 2005, s.208).

XIX. yüzyılda resmin neredeyse bir sanat ideolojisine dönüşmesi ve güzellik kavramının başköşeye yerleştirilmesi Rönesans‟ta ortaya çıkmıştır.

Ünlü sanat tarihçi Herbert Read sanatı, hoşa giden biçimler yaratma çabası olarak tanımlamıştır. Read sanat sözcüğünün “plastik” ve “görsel” sanatlarla sınırlı kalmayarak, sanatın edebiyat ve musiki sanatlarını da içine alan, tüm sanatları kapsayan geniş bir tanım olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Sanat, kendi malzemesiyle birçok mesajlar taşıyan bir anlatım aracıdır. Aynı zamanda bir bilgi tarzı olan sanat ve sanat dünyası bilim ya da felsefe dünyasındaki kadar değerli ve insana yararlı bilgilerdir. Onu, diğer bilgi tarzlarıyla denk tuttuğumuzda var olan budur; ancak insan fenomeninde bu bilginin insanlık tarihinde tuttuğu yer diğerlerine göre çok başkadır.

Çağdaş sanat anlayışına göre tanım sorunsalı büyük ölçüde bir kenara bırakılarak, asıl sorun sanatsal üretim sürecinin ne olduğu şeklinde ortaya konmuştur. Sanatsal üretim, gerçekliğin yeniden yaratılmasıdır.

Sanatsal nitelikte olmayan gerçekler, sanatçı tarafından gerçekte yer aldıkları şemanın dışında başka bir şemada yeniden şekillendirilmektedir.

(30)

11 2.2.2. Sanat Eğitimine BakıĢ

XVIII. yüzyıla dek bir örgün sanat eğitiminden daha doğrusu, öğretiminden söz edilemez. Yüzyıllar boyunca sanatçı daima usta-çırak ilişkisi içinde yetiştirilmiştir.

Büyük oranda lonca sisteminin bir sonucu olan bu yetişme düzeni, Batı‟da kapitalizmin gelişimiyle birlikte loncalar ortadan kalkınca zorunlu olarak yerini okul-içi öğretime bırakmıştır. Akademiler bu yeni gereksinmenin bir sonucudur. Çağdaş sanat eğitiminde ise, en önemli ve ilerici atılımlar 1919 ile 1933 arasında Bauhaus bünyesinde gerçekleştirilmiştir (Sözen, Tanyeli, 2005, s.208-209).

“Güzel Sanatlar Eğitimi”; bütün sanatları ve bu sanatların birbiriyle ilişkisini tüm boyutlarıyla kültür ve eğitim bağlamında inceleyen kuramsal çalışmalardır. “Görsel Sanatlar Eğitimi” ya da yalnız “Sanat eğitimi”; resim, heykel, seramik, mimarlık, grafik sanatlar, endüstri tasarımı, bilgisayar tasarımı gibi dalların tümüyle ilgili olarak okul öncesinden yüksek öğrenime kadar her aşamadaki sanat eğitimi ve öğretimi ile ilgili kuramsal ve uygulamalı çalışmalardır. Sanat Eğitimi dar anlamıyla okullardaki yetişkin eğitiminden ziyade, yetişmekte olanların genel eğitim süreci içerisinde “Resim-İş”

derslerini tanımlar. Oysaki okullarımızda çocukların kendilerini farklı alanlarda geliştirerek ifade edebilecekleri, kendi ifade tarzlarının tümünü karşılamalıdır.

İnsanın, beyninin her iki yarım küresi ile bir bütün olduğu düşünüldüğünde, eğitim içerisinde alınacak nitelikli bir sanat eğitimi, hangi alanda olursa olsun kişinin gelişimine katkı sağlayacaktır. Eğitimin amacı gerek birey gerekse toplum açısından kişinin yaptığı her işte, kazandığı deneyimlerini ussal olarak bir anlatım formuna dönüştürmesini ve bu davranışını çevresiyle uyum içinde sürdürmesini sağlamaktır. Bu uyum en iyi sanatla sağlanabileceğine göre eğitimin temeli sanat eğitimi üzerine atılmalıdır. Okullarımızda bu amaç doğrultusunda tüm bu derslerin içerikleri ve işleyişleri uygun bir şekilde yürütülebilmelidir. Bugün ilköğretim okullarında Resim-İş dersinin ismi değiştirilerek, bu dersin içeriği “Görsel Sanatlar”, “Sanat Etkinlikleri” ve

“Teknoloji ve Tasarım” dersleri adı altında verilmeye başlanmıştır.

Görsel Sanatlar derslerinde yaşanan önemli problemlerin başında ders saatleri, program içerikleri, öğretmen, malzeme, atölye gibi çözülememiş sorunlar gelmektedir. Görsel

(31)

12

Sanatlar dersinin özellikle ilköğretim I. Kademede genellikle branş öğretmenleri tarafından okutulmaması da önemli bir problemdir.

2.2.3. Sanat Eğitimin Amaçları

Genel eğitimin bütünleştirici bir bileşeni ve tinsel eğitimin temeli olarak sanat eğitimi, kişiliğin uyumlu bir bileşeni olarak gelişimi sürecinde, kişideki yaratıcı ve üretici güçlerin gözetilip, geliştirilmesini amaçlar (San,1977, s.3).

Sanat Eğitimi‟nin Amaçları Read‟e göre şunlar olmalıdır:

1. Tüm algı ve duyum biçimlerinin doğal yoğunluk ve yeğinliğini korumak.

2. Bu çeşitli algı ve duyum biçimlerinin birbirleriyle ve çevreyle bağlantısında uyum sağlamak.

3. Duyguların anlaşılabilir, paylaşılabilir biçimde anlatımı.

4. Zihinsel yaşantıların anlaşılabilir biçimde anlatımı (yoksa bu yaşantılar kısmen ya da tamamen bilinç dışı kalacaklardır.)

5. Düşünce ve düşünülerin istenen biçimde anlatımı (San,1977, s.8).

Çağımızın anlayışı doğrultusunda sanat eğitiminin amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Sanatın insan yaşamındaki öneminin anlaşılmasını sağlamak.

2. Sanat aracılığı vasıtası ile iletişim kurma olanağı sağlamak.

3. Görsel okur-yazarlık kazandırmak.

4. Eleştirel ve estetik kişilik kazandırmak.

5. Yaratıcı düşünceyi ve davranışları geliştirmek.

6. Çok yönlü gelişimi desteklemek.

7. Kendi kültür değerlerini koruyarak tanımak.

8. Sanatsal zekanın geliştirilmesini sağlamak. (San,1977, s.8).

Milli eğitimin temel amaçları doğrultusunda sanat eğitimi alanında ulaşılması gereken bazı hedefler belirlenmiştir. Sanat Eğitimi‟nin amaçlarının vurgulanmaya çalışıldığı bu bölümde Milli Eğitim Bakanlığı‟nca belirlenen amaçlar da aşağıda verilmiştir.

(32)

13 2.2.4. Sanat Eğitiminin Ġlkeleri

1. Her çocukta yaratıcı güç vardır ve sanat eğitimi herkes için gereklidir.

2. Sanat eğitiminde bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.

3. Sanat eğitimi çocuğun seviyesine gore olmalıdır.

4. Sanat eğitimi estetik duyarlılığın eğitilmesi biçiminde anlaşılmalıdır.

5. Sanat eğitimi dersleri diğer derslerin uygulama alanı olarak düşünülmemelidir.

6. Sanat dersi iki ve üç boyutlu çalışmaları kapsar.

7. Sanat eğitimi dersi yaratıcılığa dayanmalıdır.

8. Sanat eğitimi derslerinde gerekli ilgi ortamı yaratılmalıdır.

9. Sanat eğitimi derslerinde çevre olanakları göz önünde tutulmalıdır.

10. Sanat eğitimi fırsat eşitliği ilkesine yer vermelidir.

11. Sanat eğitiminde işlerin bir bütün olarak değerlendirilmesine ve sergilenmesine önem verilmelidir.

12. Sanat eğitiminde sanat tarihi, estetik, uygulamalı çalışmalar ile sanat eleştirisi anlamlı ve öğretici bir biçimde birleştirilmelidir.

13. Disiplinler arasında bütünlük sağlanırken ya da disiplinler birleştirilirken içerik, denge, öğrenci düzeyi, kapsam ve önem sırası gözetilmelidir.

2.2.5. Sanat Eğitiminin Önemi ve Gerekliliği

Çağdaş sanat eğitimi, temelde sanatsal etkinlik ve etkileşimler yoluyla bireylerin ve toplumun içinde yaşadıkları çevreye ve ortama olabildiğince duyarlı olmalarını sağlamaya, söz konusu çevre ve ortamla çok yönlü, kapsamlı ve yararlı bir etkileşim içine girmelerine, estetik gereksinimlerini karşılamaya, beğenilerini geliştirmeye, yaratma ve yorumlama güdülerini doyurmaya, kendilerini sanatsal alanda da gerçeleştirmelerini, yaşamlarını daha anlamlı duruma getirme yolunda sanattan en iyi biçimde yararlanmalarını mümkün kılmaya yöneltir (Buyurgan,2007, s.23).

Çocuk, sanat eğitimi yoluyla kültürel çevresiyle olan etkileşimini ve iletişimini daha güçlü kılar. Çağdaş sanat eğitimi, sanatsal etkinlikler yolu ile bireylerin, aynı zamanda toplumun içinde yaşadıkları çevreye daha duyarlı olmalarını sağlayacaktır. Çocuğun çevresi ile yararlı bir etkileşim kurabilmesi, estetik ihtiyaçlarını karşılaması, bir ürün

(33)

14

ortaya koyabilmesi ve yaşantılarını anlamlı hale getirebilmesi için sanat eğitimi önemlidir (Buyurgan,2007, s.24).

Sanat eğitiminin amaçlarından en önemlisi sanatın evrensel dilini kullanmaktır.

Çocuğun veya insanın sanatsal düşünce yolu ile kendini ifade edebilmesi önemlidir.

Bireyin kendini tanıması ancak kendi dışındaki nesnel evreni tanımasıyla mümkün olur.

Sanat eğitimi yoluyla kazanılan deneyimler, bireyin kendini tanımasında ve anlatmasında önemli bir araç olur. Özgün anlatım çabasına giren birey, eleştirel düşünebilmeyi ve sentez-yorum yapabilmeyi öğrenir.

Sanat eğitiminin gerekliliğini farklı açılarda incelemek mümkündür:

Bireysel Gereklilik: Çocukların öğrenme kapasitelerinin farklı olduğu bilinmektedir. Bu farklılığı dikkate alarak yapılan eğitim, çağdaş ve çok yönlü eğitim-öğretim programları ile mümkündür. Çocukların farklılıklarından kaynaklanan anlatım özellikleri ve kişilikleri üzerinde durulması çocuğun eğitimi açısından büyük önem taşımaktadır.

Çünkü, erken çocukluk yıllarında ortaya çıkan kişilik ayrımlarının, çocuğun resim gibi plastik uğraşlarına da yansıdığı görülmektedir. Bu kişilik ayrımlarının kesin olarak yapılması da çocuğun, belirli grupların içinde değerlendirilmesi ya da sınıflandırılması için ipuçları vermektedir. (Özsoy,2005, s.28).

Psikolojik Gereklilik: Çocuğun yapmış olduğu resimler, bize çocuğun iç dünyası ve büyüme süreci gibi birçok konu hakkında sağlıklı bilgiler vermektedir. Çocuğun ben merkezci düşüncesinden uzaklaşmasını ve toplumdan bir parça olduğunun farkına varabilmesini sanat eğitimi sağlamaktadır. Sınırlı sözcük sahibi bir birey ile dış dünya arasındaki iletişimi sağlayan en önemli araç resimdir (Özsoy,2005, s.28).

Çocuk resimlerine ilişkin ruh bilimsel ve gelişimsel yaklaşımlara göre yapılan bazı tespitleri bilmekte yarar vardır. Çocuk resimleri;

1. Çocuğun nesnel dünya ile kurduğu ilişkinin ve o çevreyi değiştirme yolundaki yaratıcı eylemin bir göstergesidir.

2. Çocuk büyürken çizgilerinin de büyüdüğü varsayılır.

3. Bu resimler düzenleyici, bütünleyici bir işleve sahiptir.

4. Çocuğun resim çalışmaları zihinsel gelişmeye fırsat tanır.

(34)

15

5. 10 yaşına kadar çocuk resimleri bu yaş çocuklarının zeka düzeylerini belirlemede bir ölçüdür (Özsoy,2005, s.29).

Ekonomik Gereklilik: Toplumun iyi bir şekilde gelişmesi, ekonomik, siyasal ve kültürel alanlardaki gelişmeleri ile doğru orantılıdır. Bu üç alanın dengeli bir şekilde gelişmesiyle, toplumun her alanda sağlıklı, kültürlü, bilime ve sanata saygılı bireyler yetişmesi mümkün olmaktadır. Bu üç alandan birisi eksik veya yanlış ilerlediği zaman, diğer iki alanı da olumsuz yönde etkilemektedir (Özsoy,2005, s.29).

Eğitim kurumlarının ekonomik yönden zorluklar içinde olması gerek eğitmeni gerekse yetiştireceği gençleri olumsuz olarak etkilemektedir. Ekonomik sıkıntıların yoğun olarak yaşandığı bir yerde bireylerin kişiliklerini geliştirebilmeleri, özgür düşünebilmeleri ve özgün ürün ortaya koyabilmeleri imkânsızdır (Özsoy,2005, s.29).

Sanat ve sanat değeri uygulamaları için insanın zeka ve becerileri önemli olsa da, araç- gereçlerin gerekliliği gibi ekonomik yönden desteğe de ihtiyaç vardır. Ülkemizde Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yurt dışına gönderilen sanatçı ve sanat eğitimcileri ile ulaşılmak istenen amaç; eğitimin ve sanat eğitiminin sağlam temellere oturtulmasıdır.

Aynı zamanda pasif değil aktif, tüketen değil üreten bir nesil yetiştirmektir. Tüm bunların bir araya gelmesiyle, sanatsal kişiliğini ispatlamakla beraber ekonomik bağımsızlığa ulaşan bir kuşak amaçlanmıştır (Özsoy,2005, s.29-30).

Sosyolojik ve Politik Gereklilik: “Yaşam Boyu Sanat Eğitimi” sloganı ile sanatın çok yönlü gerekliliğine duyarlılık oluşturulabilir. Bireylerin temel hak ve özgürlükleri ile kapasite, yaratıcılık ve yeteneklerini dikkate alan demokratik bir eğitim politikasının, ancak içerisinde sanat eğitiminin de bulunacağı çağdaş ve çok yönlü eğitim-öğretim programları vasıtasıyla gerçekleşeceği ileri sürülebilir (Özsoy,2005, s.30).

(35)

16 2.2.6. Sanat Eğitiminde Uygulanan Yöntemler

Belirlenen amaçlara ulaşmada, yapılan plan dahilinde izlenen yola yöntem denir.

Yöntem, belirlenen amaçlar başta olmak üzere, içerik, öğrencilerin hazırbulunuşluk ve gelişim düzeyleri ile öğrenme biçimlerine göre belirlenmektedir.

Eğitim yaşantısının başarılı olması için ders planlarının süreklilik, ardıllık ilkesine göre yapılması, konu ile ilgili amacın, amaçların ya da davranışların dersten önce öğrenciye anlatılması gerekir. Ders boyunca, öğretim devam ederken duruma göre çeşitli yöntemler birbirini tamamlayacak nitelikte kullanılabilir. Ancak hangi yöntem ya da yöntemler kullanılırsa kullanılsın; uygulama, sanat tarihi, estetik ve eleştiriyi etkin bir biçimde birleştirme çabası ve başarısı amaçların gerçekleşebilme yüzdesini arttırır.

Sanat eğitiminde geniş kitleler tarafından kabul edilen tek ve doğru bir yöntemden söz etmek mümkün değildir. Eğitmen, deneyimlerine, araştırmalarına, sanat eğitiminin ilkelerine; konuya, öğrenci hazırbulunuşluğuna, öğrencinin eğilimine (Şematik, Mekanik, Zihinsel, Sezgisel), kavratılacak sanatsal ve estetik soruna, kullanılacak araç- gereç ve malzemeye göre yöntem belirlemekte özgürdür. Uygulamada kullanılan her bir yöntem bir diğeri ile ilişki halindedir. Ancak hiç bir yöntemin tam anlamıyla sanat eğitiminde sağlam ve köklü bir görüş ve anlayışın yerini tutamadığı da bir gerçektir (Ünver,2006, s.37).

Genel olarak kullanılan yöntemler şunlardır:

1. Anlatım 2. Kopya

3. Kolaydan Zora, Yakından Uzağa 4. Bellek Eğitimi

5. Dramatizasyon 6. Gözlem

7. Bilgisayar Destekli Eğitim vb.

(36)

17 2.2.7. Resim Sanatında Portre Resmi

Portre resminin sözcük anlamı: Belli bir kişinin heykel malzemesi, boya, grafik ya da desen ile yapılan resmi olup, o kimsenin karakterini ve ifadesini tamamen veren resimlerdir. Bir başka deyişle portre resmi insan yüzünün gerçekçi bir anlayışla betimlendiği resim ya da heykel yapıtıdır. Sanatçıların sıkça uyguladıkları geleneksel bir çalışma tarzı olan portre resim çalışmaları, devam ettirilen geleneksel bir anlayışla ilk örneklerinden günümüze dek süregelmiştir. (Turani,1975, s.57).

Portre resim çalışmaları cepheden (tam karşıdan), profilden (tam yandan) ya da açılı pozisyonlardan (biraz sağ veya soldan) yapılan yüz çizimleridir. Aşağıdaki örnek çizimlerdeki cephe pozisyonunu dikine ikiye bölen AB hattı yüzdeki simetriyi ortaya çıkarır. Normal koşullarda bu AB hattını yatay olarak kesen X, Y, Z hatları başı, yatay dört eşit parçaya böler (1, 2, 3, 4). Y hattı üzerinde yer alan gözler yüz genişliğinin 1/5‟i kadar olup, iki göz arasındaki mesafe bir göz genişliği kadardır. Burun ve kulakların yükseklikleri Y,Z hatları arasındaki mesafe kadardır. Dudaklar, en alttaki dördüncü bölüm yüksekliğinin 1/3‟ünde yer alan yatay hat üzerinde olup, iki göz bebeğinden hatların genişliğindedir. Genel hatlarıyla açıklanan bu özellikler kişilere ve fiziksel özelliklere bağlı olarak birtakım değişiklikler gösterir. Değişikliklerin algılanarak, çizimlere aktarılabilmesi ölçüsünde kişiye yönelik benzerlik yakalanabilir (Buyurgan,2007, s.166).

(37)

18 2.3 Portre Resim Sanatının Tarihçesi

2.3.1. Batı Sanatında Portre Resminin Tarihçesi

2.3.1.1. Rönesans Dönemi Portre Resim

Portre resminin ortaya çıkışı Rönesans‟tan öncedir fakat gelişmesi bu dönemde olmuştur. Rönesans‟ın insana yönelmesi, resimde dinsel konuları bir kenara bırakarak portre resminin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ressamlar ilk olarak insanın bireyselliğini vurgulayan yüzü ele almışlar ve bunu ayrıntılı biçimde incelemişlerdir.

Ressamlar öncelikle profil portreye ağırlık vermiştir ve onlara göre bu resimlerde insanın yüzünün değiştirilemeyeceğini ve ona abartılı bir güzellik katılamayacağını düşünmekteydiler ki bu da resme nesnel bir bakış açısı vermede etkili olmuştur. Fakat bu resim kişinin psikolojisini vermede yetersiz olduğu için ressamlar, 15.yüzyılın ilk yarısında modeli daha net bir şekilde ortaya koyan “dörtte üç portre”yi tercih etmişlerdir (Krausse, 2005, s.11).

Rönesans‟ın doğuşuyla birlikte portre resim sanatının XV. yüzyılda batıda yaygınlaştığı ve büyük ilgiyle karşılandığı söylenebilir. Birçok sanatçı yaptıkları portre resimlerle hayranlık uyandırırlar. Bunların başında Andrea Mantegna, Jan van Eyck, Pierra Della Francesca, Hans Memling, Boticelli gibi ustalar gelmektedir.

Batı resim sanatında yağlı boyanın kullanılmaya başlanması portre resmin gelişmesini olumlu yönde etkilemiştir. Yağlı boyanın portre resim çalışmasının üzerinde yapılacak değişikliklere izin veriyor olması sanatçılara büyük avantaj sağlamıştır.

Portre resminin etkisi izleyiciye modelin değerleri hakkında dolaylı bilgi veren arka planla güçlenmiştir. Manzara ya da iç mekân olarak düzenlenen arka planda değişik semboller kullanılmıştır. Bazı semboller ise daha çok modelin ahlaki inançlarına ya da belli değerlere olan bağımlılıklarına gönderme yapmak için kullanılmıştır. Evli, gelin ya da nişanlı kadınların, ara sıra da hayat kadınlarının portre resimlerinin etrafları, kadınlara atfedilen genel kaliteyi ya da toplumun onlardan beklentilerini ima eden objelerle doludur.

(38)

19

Kuzey Rönesansı‟nın en tanınmış örnekleri Alman Albercht Dürer‟in portre resimlerinde karşımıza çıkmaktadır. Albercht Dürer‟in(1471-1528) dörtte üçlük portre resminde çağdaş sanatçı kimliğinin tam oturmuş halini görmekteyiz.

Resim1: Albercht Dürer “Otoportre” (Self-Portrait at 26), 1498, Yağlı Boya, 52 x 41 cm, Museo del Prado, Madrid.

Bu resimde sanatçı, derin bir anlatımla kendine hem dışarıdan bakmış, hem de sanki içerden bakarak iç dünyasını yansıtmıştır. Sanatçı bu resminde kendini saygın bir İtalyan ressam gibi betimlemiş, seçkin bir duruşla kendini resmetmiştir. Ayrıca arka planda, resmin sağ köşesindeki ufka açılan manzarayla İtalyan geleneğini açığa çıkarmıştır.

Güneyli sançtı, asıl adı Alessandro di Mariano Filipepi olan Boticelli (1445-1510) Rönesans resim sanatını büyük ölçüde etkileyen özgün anlayışla farklılığını hissettirir.

Olgunluk döneminde Medici ailesinin koruması altında sanat eserleri üreten sanatçı, mitolojik ve allegorik konuları özgünlükle işlemiştir.

1470‟lerde portre resimcisi olarak ün yapan Boticelli, Medicilerin portre resimlerini yapmıştır. Genelde dörtte üçlük görünüşle yapılan bu portre resimler, o tarihlere kadar Floransa‟da pek görülmeyen bir portre resim türüdür. Sonraki yıllarda önceden kullandığı dekoratif tarzı bırakıp daha sade, daha yalın bir şekilde portre resimlerin arka

(39)

20

planlarını tek rengin tonlarıyla boyamıştır. Böylece ilgi daha çok portrede toplanmıştır.

1480 sonrasında yapmış olduğu “Genç Kadın Portresi” isimli portrede profil bakışla karşılaşmaktayız.

Resim2:Boticelli “Genç Kadın Portresi” (Portrait of a Young Woman), 1480-1485, Tempera on wood, 82 x 54 cm, Städelsches Kunstinstitut, Frankfurt.

Kuzey ile Güney Avrupa‟nın arasında düşünsel ve biçimsel yönden belirgin farklılıklar görülmektedir. Güneyli sanatçılar, portrelerinde kişileri idealleştirirken; Kuzeyli sanatçılar, gözlemleriyle kişileri natüralizme yakın bir anlayışla betimlemişlerdir.

Yüksek Rönesans Dönemi‟nde portre resim, Raphael‟le (1483-1520) en üst seviyeye ulaşmıştır. Portre resim sanatçıları yalnızca var olanı yansıtmakla yetinmemiş, modelin psikolojik özelliklerini öne çıkartmayı amaç edinmişlerdir.

2.3.1.2. Barok Dönemi Portre Resim

Barok dönemi ile birlikte, kuzey portreciliğindeki doğalcı eğilim de yavaşça azalmaya başladı. Bu dönemde Rembrandt, Rubens ve Frans Hals gibi sanatçılar, toplum kesitlerinden herkesin resmini yaparak, şehirli ve köylülerin hayatına kadar her şeyi konu olarak ele alıyor ve portreciliğe yeni bir açılım getiriyorlardı. Sanatçılar, bu

(40)

21

dönemde Rönesans‟ta ki gerçeklikten çok, düş gücünün önem kazandığı abartılı duygulara, teatral güzelliğe sahip figürleri resme sokma eğilimine yatkındı. Böylece değişen, anlık hareketler ilk kez ele alınmaya başlanmış oluyordu (Turani,1999, s.444).

17. yüzyılda Rubens ve Van Dyck, portre resminde egemen anlayışların başlıca biçimleyicileridir. Bu sanatçılar idealleştirme ve dekoratifleştirme eğilimlerinin yanı sıra bireysel özelliklerin betimlenmesini de eşine az rastlanır bir başarıyla gerçekleştirmişlerdir. Dönemin önemli portre resimcilerinden biri olan Velazquez resimlerinde gözlemci tutumu gerek genel özelliklere gerek tipik ve olağandışı niteliklere aynı oranda ilgi gösterir (İskender,1997, s.1505).

İtalya‟da Barok

İtalya‟da Katolik Kilisesi‟nin güçlenmesinden yararlanan sanatçılar bu gelişmeden memnun olmuşlardı. Almanya Otuz Yıl Savaşları ile meşgulken Roma tam bir sanat merkezi haline gelmişti. Kilisenin kendi propagandasını yaparak sanata önem vermesi Avrupa‟nın her yerinden sanatçıların Roma‟ya gelmesini sağlamıştı. Barok‟ta ressamlar, perspektifteki hâkimiyetleri ile gerçek mekânı gözü yanıltan bir tarzda uzatıyorlardı. Gerçek mekânla resimsel mekân birbirinden ayırt edilemez hale gelmişti.

İtalya‟da Barok‟un önemli temsilcilerinden biri olan Caravaggio portre resmi alanında önemli eserler vermiştir. Caravaggio çoğu zaman siyah fonda, koyu gölge-ışık tekniğini son derece özgün bir şekilde kullanmıştır. Yaptığı her resmine yalnızlık, acımasızlık gibi yaşamdan bir parça aktarmıştır. Modellerini Roma sokaklarında bulmuştur. Azizleri ve mitolojik kişileri hayattan alelade insanlar olarak betimlemiştir. Rönesans‟ın idealist güzellik kavramını aşmayı hedefleyen bir santçıdır (Turani,1999, s.445).

Hollanda‟da Barok

Avrupa‟da birçok ülkeyi esir alan Otuz Yıl Savaşları‟nın aksine Hollanda Dünyanın en zengin devleti durumuna gelmişti. Hollanda‟nın kuzey eyaletlerinin bağımsızlıklarını ilan etmesiyle dinde de özerk konuma gelmeleri ile sanatta dinsel temalar ya artık önemini yitiriyor ya da Hollanda Barok‟unun en ünlü ressamı olan Rembrandt tarafından bambaşka bir şekilde gündeme getiriliyordu. “Altın Çağ” denen bu devrin en gözde motiflerini gündelik hayattan alınan sahneler oluşturuyordu. Kendi duvarlarını resimlerle süslemek isteyen burjuva sınıfının sayıca artması sanat pazarını temelden

(41)

22

değiştirmiştir. Ressamlar talebe göre resim yapmışlardır. Manzara resimleri, gündelik hayattan kesitler, natürmort gibi sevilen motifler üzerinde yoğunlaşmışlardır. Portre ressamlığı yönünde Frans Hals (1583-1666) cesaretli yanıyla dikkat çekmiştir. Gündelik hayatın yüzlerini kendine model olarak seçmiştir. Portre resminde hareketli ve anlık görüntülerin vurgularını yapmıştır. Kullandığı renkleri, portre resmini yaptığı kişilere ve kostümlere göre değiştirmesi onun gerçekçi tutarlığına işaret etmektedir (Turani,1999, s.476).

Resim3: Franz Hals “Buffoon Playing a Lute” , 1623, Yağlı Boya, 70 x 62 cm, Musée du Louvre, Paris.

17.yüzyılın büyük ressamı Rembrandt Harmenzsoon van Rijn (1606-1669) altmışın üzerinde otoportre resmi yapmıştır. Hayatının her döneminde kendi portre resmini yapan Rembrandt, tüm duygularını bu eserlerine yansıtmıştır. Hollanda tarihinin altın çağında yaşayan sanatçı, portre resimlerinde son derece özgün ve bağımsız çalışmış, çağının genel isteklerinin ve süsleme tarzının ötesine geçerek, içtenlikle eserler üretmiştir. Eserlerinin asıl öznesi hep kişisel olmuş, gereksiz yüceltmelerden sakınarak varlığın ruhundaki mutlak değeri ve özünü aramıştır. Bunu yaparken de tüm abartılardan kaçınmıştır. Eserlerinde çok fazla renk kullanmayarak sadece belirli renkleri gerektiği şekilde kullanmış, “ışığın ressamı” olmuştur. Bu anlayış belirsiz ışık resimlerine daha derin bir anlam katmıştır. Portre resimleri, hangi duruştan olursa olsun her zaman bizi düşünmeye, sorgulamaya itecek güce sahiptir (Turani,1999, s.487).

(42)

23

Rembrandt‟ın 1661 tarihli oto portre resminde bizi içine çeken bir bakışla karşılaşmaktayız.

Resim4: Rembrandt “Otoportre” (Self-Portrait as the Apostle Paul), 1661, Yağlı Boya, 91 x 77 cm, Rijks museum, Amsterdam.

Bu sisli yüzde, hüzünlü gözlerle bize bakarak sanki izleyene soru soran bir ifade vardır.

Eller karanlıkta birleştirilmiştir. Rembrandt‟ta coşkulu ve psikolojik bir tarz vardır.

Resimlerinde kullandığı ışık-gölge oyunlarıyla, güçlü karşıtlıklar yaratmış, model aldığı insanların ruh hallerine, kendine özgü tekniğiyle kendi ruhunu da katarak önemli vurgular yapmıştır.

2.3.1.3. Gerçekçilik (Realizm) ve Portre Resmi

Gerçekçi sanatçılardan Hans Thoma, Wilhelm Leibl, Courbet, Millet ve Corot‟un portre resimleri önemlidir. Gerçekçi resim akımı Fransa‟da doruğuna Gustave Courbet (1819- 1877) ile ulaşmıştır. 1841 tarihli “Umutsuz Adam” adlı otoportre resminde kendini olabildiğince nesnel bir bakış açısıyla ele almıştır. Courbet ideallere dayanan allegorik resimler yerine, emek sarf eden insanların son derece sade anlatımlarını yapmıştır.

(43)

24

Sanatındaki üslup ve konu yaklaşımıyla modern resme öncülük eden bir sanatçı olmuştur.

Resim5: Gustave Courbet “Portrait of Régis Courbet”, c. 1840, Yağlı Boya, 73 x 60 cm, Private Collection.

(44)

25

Resim6: Jean-Baptiste Camille Corot “Otoportre” (Self-Portrait), c. 1825, Paper mounted on canvas, 32 x 24 cm, Musée du Louvre, Paris.

2.3.1.4. Empresyonizm (Ġzlenimcilik) Dönemi Portre Resim

İzlenimciler doğayı form olarak değil, çevrede yer alan nesnelerin, anlık görüntüsü, bir izlenimi olarak algılamışlardır. Sadece izlenimi yansıtmayı amaçlamışlardır. Nesneleri renk ve ışığın oluşturduğu bir doku olarak kullanmakla birlikte ışığı kullanırken de koyu değer olarak kahverengi tonları yerine mor ve mavileri kullanmışlardır.

İzlenimci sanatçıları bir araya getiren düşünce, resim tekniğinde yarattıkları yenilikten çok, sanata duygusal bakış açılarıyla ilgilidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Belli bir yapı içinde icrâ edilmesi, fizikî olarak gözlemlenebilmesi, belirli bir sıra tâkip edilmesi, belli hareketlerin sürekli tekrarlanması, belli bir standartlarının

Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu Zemin Mekaniği Laboratuarı KESME KUTUSU DENEYĠ Proje Adı. Proje

Plastik malzemelerin biyobozunur özellikleri yanında antimikrobiyal, su buharı ve oksijen geçirgenliklerinin iyileştirilmesi gibi ek özelliğe sahip gıda ambalaj malzemesi

Buradan yola çıkarak; müzik eğitimi almayan velilerin, çocuklarının müzik eğitimi alması konusunda daha fazla desteğinin olduğu ve kendilerinde gerçekleştiremediklerini

Aşamalı yardımla öğretim yöntemi İpucunun giderek azaltılmasıyla öğretim yöntemi Video modelle öğretim yöntemi Etkinlik çizelgeleriyle öğretim Beceri kayıt formu

Ortaokul 10-13 yaĢ grubu öğrencilerinde görsel sanatlar dersinde desen etkinliğinin Görsel sanat çalıĢması yaparken çizginin kullanımına, el göz koordinasyonunun

9..  5) Öğrenmeyi öğrenme: Bireyin kendi öğrenme eylemini etkili zaman ve bilgi yönetimini de kapsayacak şekilde bireysel olarak veya grup hâlinde düzenleyebilmesi için

Öğretmenlerin Görsel Sanatlar dersine yönelik görüşlerinin ele alındığı çalışmalarda, Görsel Sanatlar dersinin öğrencilerin kendilerini ifade etmesini sağladığı,