• Sonuç bulunamadı

CEZA İNFAZ KURUMLARINDA İNSAN HAKLARI DERSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "CEZA İNFAZ KURUMLARINDA İNSAN HAKLARI DERSİ"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CEZA İNFAZ KURUMLARINDA İNSAN

HAKLARI DERSİ

(2)

AİHS Madde 1

(İnsan Haklarına Saygı Yükümlülüğü)

Maddeye göre sözleşmeci devletler kendi

yetki alanları içinde bulunan herkese

Sözleşmede tanınan özgürlükleri

tanımakla yükümlüdürler.

(3)

AİHS Madde 2 (Yaşam Hakkı)

Yaşama hakkı

1.Herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürülemez.

2.Öldürme, aşağıdaki durumlardan birinde kuvvete başvurmanın kesin zorunluluk haline gelmesi sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin ihlali suretiyle yapılmış sayılmaz:

a) Bir kimsenin yasadışı şiddete karşı korunması için;

b) Usulüne uygun olarak yakalamak için veya usulüne uygun olarak tutuklu bulunan bir kişinin kaçmasını önlemek için;

c) Ayaklanma veya isyanın, yasaya uygun olarak bastırılması için.

(4)

1982 ANAYASASI, m. 17

Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı

MADDE 17. – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî

deneylere tâbi tutulamaz.

Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.

(Değişik: 7.5.2004-5170/3 md.)Meşrû müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya

hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına

kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.

(5)

(Yaşam Hakkı)

Yaşam hakkı, Sözleşmede ve Anayasada koruma altına alınan en temel haklardandır.

Sözleşmenin ve Anayasanın 15. maddelerinde

de belirtildiği gibi yaşam hakkı, olağanüstü

hallerde bile askıya alınamayacak olan bir

güvence ve özgürlüktür.

(6)

AİHS MADDE 15

Olağanüstü hallerde yükümlülükleri askıya alma

1. Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleşmeci Taraf, durumun kesinlikle gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla, bu Sözleşme’de öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir.

2. Yukarıdaki hüküm, meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen ölüm hali dışında 2. maddeye, 3. ve 4. maddeler (fıkra 1) ile 7. maddeye aykırı tedbirlere cevaz vermez.

ANAYASA MADDE 15:

Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması

MADDE 15. – Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

(Değişik: 7.5.2004-5170/2 md.)Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz;

kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.

(7)

(Yaşam Hakkı)

AİHS 2. Maddenin 1. fıkrasının ilk cümlesi,

“herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır” ifadesiyle herkes için geçerli genel kuralı koymuştur.

Bu koruma sınırsız değildir.

Maddenin 1. fıkrasının devamında ve ikinci fıkrasında öldürme fiilinin yaşam hakkının ihlali sayılmadığı durumlar sayılmıştır.

(8)

Öldürmenin meşru olmasının koşulları

AİHS2. madde yalnızca yaşam hakkını güvence altına almakla yetinmemekte; aynı zamanda, öldürmenin meşru sayılacağı durumları da göstermektedir. Ancak bu durumlarda da, zor kuvvetine başvurmanın;

“Mutlak surette gerekli” olması;

Alınan önlem ile ulaşılmak istenen amaç arasında “tam bir orantı” bulunması;

Maddede sayılan yaşam hakkına getirilebilecek istisnaların sınırlı sayı ilkesi doğrultusunda yorumlanması gerekir.

Bu istisnalar, yorum yoluyla genişletilemezler.

(9)

(Yaşam Hakkı): Maddenin amacı

2. maddenin amacı, bireyin keyfi olarak öldürülmesini engellemekten ibarettir.

Devlet;

öncelikle bu öldürmeme yükümünü kendisi yerine getirecek;

ayrıca kişinin hayatını, ölümle sonuçlanabilecek saldırı ya da eylemlere karşı korumak için uygun önlemleri alacaktır.

Fakat bu yükümlülük, insanlara devamlı koruma sağlayacak kadar da sınırsız değildir.

(10)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

1) Öldürme yasağı (Devletin üstlenmiş olduğu negatif bir edim).

2. maddenin amacı, bireyin keyfi olarak öldürülmesini engellemektir.

Bunun ilk adımı da, kasten öldürme yasağıdır.

Bunu, kusurlu olarak (taksirle)

öldürme/ölümüne neden olma yasağı

da izler.

(11)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

2) Devletin üstlendiği ikinci edim, kendi yetki alanındaki kişilerin yaşam hakkını korumaktır. Bu, pozitif bir yükümlülüktür.

Devlet, kişinin hayatını, ölümle sonuçlanabilecek eylem ya da saldırılara karşı korumak ve bu arada öldürme fiillerini cezalandırmak gibi gerekli önlemleri alacaktır.

Ancak bu edim, kişiye sınırsız ve mutlak bir koruma sağlayacak kadar da geniş değildir.

Önemli: Devlet bu (2.) edimini yerine getirmek için bir yandan koruma tedbirleri almakla, diğer yandan da öldürme fiilinin gerçekleşmesi halinde soruşturma ve cezalandırmayı sağlamakla görevlidir. Bu görevlerin yerine getirilmemesi, 2. maddenin ihlali anlamına gelir.

(12)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Ör: Öneryıldız/Türkiye davası. AİHM’nin, Türkiye’yi yaşam hakkını ihlalden mahkum ettiği bir davadır.

Başvurucunun gecekondusu, dört ilçe belediyesinin kullandığı bir çöp dökme alanının yakınlarında inşa edilmiştir.

1993 yılının Nisan ayında, çöplüğün içinde birikme yapan bir metan gazı patlaması meydana gelmiş ve atık yığını çöp dağının eteğinde yerleşik yaklaşık on evin üzerine çökmüştür.

Evlerde yaşayan toplam 39 kişi ölmüş;  başvurucuya ait evin içinde bulunan aile üyelerinden dokuzu bu yığının altında kalarak yaşamını yitirmiştir.

Başvurucu, böylesi bir patlamanın muhtemel olduğuna ilişkin olarak uzman raporlarıyla yetkililerin dikkati çekilmiş olmasına rağmen patlamaya engel olacak tedbirlerin alınmamış olmasından şikâyetçi olmuştur.  

(13)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Mahkeme, Öneryıldız davasında yaşam hakkını güvence altına alan 2. maddenin ihlalini tespit etmiştir.

Mahkeme’ye göre, Hükümet gecekonduların sakinlerine yaşadıkları yerdeki tehlikelere ilişkin uyarıda bulunmamıştır.

Böyle bir uyarıda bulunmuş olsaydı bile bu insanların yaşamlarının tehlikeye girmesinden kaçınmak için gerekli pratik tedbirleri almamış olduğu için sorumluluğu devam etmiştir.

Çöplüğün tutarlı bir denetim sistemi olmaksızın açılmasına ve işletilmesine izin verildiğinden, mevzuatın kusurlu olduğu kanıtlanmıştır. Şehir planlama sistemi de benzer bir şekilde yetersiz bulunmuş ve hiç şüphesiz bu durum kazaya yol açan olaylar dizisinde önemli bir rol oynamıştır.  

Mahkeme, bu olayda başvurucuya İdare Mahkemesi’nin hükmettiği tazminatın fazlasıyla yetersiz olduğuna ve bu miktarın da ödenmemiş olduğundan dolayı ayrıca mülkiyet hakkı bağlamında da etkili başvuru yolu hakkını düzenleyen 13. maddenin ihlal edildiğine hükmetmiştir.

(14)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

AİHM bu davada özetle şu nedenlerle ihlal kararı vermiştir:    

1. İlgililer çöplüğün taşıdığı riskleri bilmelerine karşın insan yaşamını koruyacak önlemleri almamışlardır. Ayrıca ilgililer, çöplüğün yakınında gecekondu yapımına göz yummuş, gecekondulara hizmet götürmüşlerdir. Bu nedenlerle Sözleşmenin yaşam hakkına ilişkin 2. maddesi esas yönünden ihlal edilmiştir.  

2. Devlet görevlilerinin ihmalleri sonucu meydana gelen ölümlerde, devletin etkili bir soruşturma ve sorumluları  ortaya çıkarıp cezalandıracak bir yargılama yapma yükümlülüğü vardır. Oysa, olayda belediye başkanları görevi ihmal suçundan yargılanmış, ölüme yol açtıkları göz ardı edilmiştir. Dolayısıyla Türk yargısı, ilgililerin ölüm nedeniyle sorumluluklarını saptamaya yönelmemiştir. Bu nedenle 2. madde usul yönünden de ihlal edilmiştir.

(15)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

 AİHM, kusurlu/taksirli adam öldürme fiillerini de madde kapsamında değerlendirmektedir.

Devletin gerekli koruma önlemlerini almamış

olması, yaşam hakkı kapsamında sorumlu

tutulmasına yol açabilir.

(16)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Ör

: Demiray/Türkiye davasında PKK üyesi olmakla suçlanan ve gözaltına alınan kişi, PKK silahlarının saklandığı bir yeri gösterme önerisinde bulunmuş; önde kendisi, arkada üç güvenlik görevlisi yürürken tuzaklanmış bir mayının patlamasıyla parçalanarak yaşamını yitirmiştir.

Mahkeme, bu olayda devleti, önleyici tedbir

alınmadığı gerekçesiyle sorumlu tutmuştur.

(17)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Oğur/Türkiye davasında, PKK ile yürütülen mücadele kapsamındaki bir operasyon sırasında bir maden ocağındaki bekçi kulübesinden çıkan kişinin açılan ateş sonucu ölümünde devlet sorumlu bulunmuştur.

İhlal bulunmasının nedeni, operasyonun ölüme sebebiyet vermeyecek şekilde düzenlenmemiş olmasıdır.

Bir başka olayda ise teröristleri yakalamak için kurulan pusudan açılan ateş sonucunda yakındaki bir evin balkonunda bulunan kişinin ölümünden devlet aynı gerekçeyle sorumlu tutulmuştur.

Kişinin gözaltında intihar etmesi halinde; kişinin intihara meyilli olduğu biliniyorsa ve buna rağmen önlem alınmamışsa devlet sorumlu tutulabilir.

(18)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Şüpheli ölüm hallerinde devlet tarafından etkili/ciddi soruşturma yapılmaması da ayrı bir ihlal nedenidir.

Kaya/Türkiye davasında, güvenlik güçleri ile çatışmada ölüm gerçekleşmiş olmasına karşın ciddi soruşturma yapılmamıştır ve etkili başvuru yolu da yoktur (ihlal).

Güleç/Türkiye davasında yasadışı gösteri sırasında adam öldürülmesi olayına ilişkin ciddi bir soruşturma yapılmamış olması 2. maddeye aykırı bulunmuştur.

Olay sırasında güvenlik güçlerinde plastik mermi, basınçlı su, cop ve kalkan gibi araçlar bulunmamaktaydı; güvenlik güçleri aşırı güç kullanmışlardır.

(19)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

AİHM, McCann/İngiltere davasında, devletin

yaşama hakkını koruma yükümünün,

özellikle kamu görevlilerinin güç

kullanması sonucu ortaya çıkan ölüm

olaylarında etkili bir soruşturma ile fiilin

meşruluğunu araştırmayı mümkün kılan

bir prosedürün varlığının da gerekli

olduğunu belirtmiştir.

(20)

(Yaşam Hakkı) Devlete yüklenen yükümlülükler

Kılıç / Türkiye davasında, meçhul kişilerce

öldürülen Kemal Kılıç’ın sürekli tehdit

edildiğini ileri sürerek güvenlik güçlerinden

koruma istediği, çalıştığı gazete bürosunun

korunması için polisle iletişim kurduğu, ancak

devletin koruma tedbirleri alma

girişiminde bulunmadığından hareketle

yaşama hakkının ihlal edildiği kararına

varılmıştır.

(21)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Mahkeme bazı durumlarda, kuvvet kullanımı ölümle sonuçlanmasa da yaşama hakkının ihlali olduğu sonucuna varmıştır.

Demokratik toplum gerekleriyle bağdaşmaz

biçimde ölümcül kuvvet kullanımı, ölümle

sonuçlanmasa da yaşama hakkı ihlali

niteliğindedir. Maruz kalınan kötü muamele

sonucunda “ölüm” gerçekleşmese bile

bu sınıra çok yaklaşılmışsa 2. madde uygulanır.

(22)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

 Ölümden sonra otopsi ve

ciddi soruşturma yapılmaması

da 2. maddenin ihlalidir.

(23)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Güvenlik güçleri tarafından yakalanan kişinin sağlık durumu devletin güvencesindedir.

Devletin hayatı korumadaki kusuru, somut verilerle ortaya konulabilmelidir (Yaşa / Türkiye).

Ancak bu, bazı durumlarda aranmaz. Örneğin, gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu öne sürülen kimsenin ölmüş olduğu sonucuna varılabilir ve bu durum devletin sorumluluğunu gerektirir.

(24)

(Yaşam Hakkı)

Devlete yüklenen yükümlülükler

Devlet, kişiye güç kullanmanın izin verildiği hallerde ölüm sonucunun gerçekleşmemesi için gerekli önlemleri almak ve bu önlemleri aldığını da ispatlamak zorundadır.

Bunu ispatlamanın yolu, etkili bir soruşturma yürütülmesidir. Dolayısıyla ölümün gerçekleşmesinin ardından etkili bir soruşturma yürütülmesi de yaşam hakkının kapsamına dâhildir.

Aksi takdirde, sırf etkili bir soruşturma yürütülmemiş olması nedeniyle devletin 2. maddeyi ihlal ettiği sonucuna varılan çok sayıda dava mevcuttur.

Referanslar

Benzer Belgeler

Veteriner sağlık ürünleri ile ilgili işletmelerde çalışan veteriner hekimler, bu işletmede üstlendikleri görevin özelliğine göre “Veteriner Tıbbi Ürünler

 Hak taleplerin “insan hakları” adı altında ilk kez sistematik bir yapı kazanmaları, tarihsel açıdan 18. yüzyıldaki burjuva devrimlerine rastlar.  Bu tarih

 Bir ceza /muamelenin insanlık dışı ya da aşağılayıcı sayılması için, bunların yol açtığı ıstırap ve aşağılanma duygusunun, herhangi bir meşru

bir teminata bağlanabilir.».. Yakalama veya tutuklu durumda bulunma nedeniyle özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, özgürlük kısıtlamasının yasaya uygunluğu

 Bu belirleme yapılırken, suçsuzluk karinesi de göz önüne alınarak, özgürlükten uzun süre mahrum bırakmayı meşru kılan bir kamu yararının varlığını kabul

 leh veya aleyhine açılmış davası olan Türk vatandaşı veya yabancı uyruklu hükümlülerle yabancı uyruklu avukatları,.  bu soruşturma ve kovuşturma,

 Bu çocuklar gündüzleri ceza infaz kurumu bünyesindeki veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu veya diğer kurum ve kuruluşlara ait kreş ve gündüz

kurumlara ayrılmaya hak kazandığı halde, nakledileceği kurumun kapasitesi ve/veya hükümlünün yaşı ve sağlığı gibi nedenlerle açık kurumlara gidemeyenler