• Sonuç bulunamadı

Akvaryum Tarihi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akvaryum Tarihi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Akvaryum Tarihi

 Balık türleri yeryüzünde 450 milyon seneden daha

fazla bir süredir var olmuştur. Balık türleri yeryüzünde dinozor türlerinden önce yaşadıkları da söylenmektedir. Günümüzde Yeryüzünde tanımlanmış 25.000’den fazla balık cinsi bulunmaktadır. Tahmini 15.000’den fazla tanımlanmayan balık türü olduğu düşünülmektedir.

(2)

 Latincede) aqua - su; rium - Hobi, zevk, eğlencenin yapıldığı yer olarak tanımlanmaktadır. Bir akvaryum şeffaf (çoğunlukla cam) veya herhangi bir materyalden yapılmış (yüksek dirençli plastik gibi) içi su dolu, küçük bir cam kavanozdan büyük su tanklarına kadar geniş bir yelpazede yer alan yapay havuzlardır.

 Bilinen en eski akvaryum en az 4500 yıl önce Sümerler tarafından yapılmıştır. Antik uygarlıklardan Sümerlerin, yakaladıkları balıkları yemek için hazırlamadan önce havuzlarda tuttukları bilinir.

(3)

 Bir kap ve yapı içerisinde balık tutma kayıtları da antik Mısır ve Asurlulara aittir. Kapalı ve yapay ortamlarda balık bakılması tarihi çok eskilere dayanan bir uygulamadır.

 Koi ve Japon balığının, sazan ve kırmızı havuz balığından (Carasius) türetilmesine yaklaşık 2000 yıl önce başlandığı sanılmaktadır.

 Mısır’da Oxyrhynchus kazı alanında bulunan kalıntılarda eski Mısır sanatına ait, dikdörtgen tapınak havuzlar içinde kutsal balıkların beslenmesine dair çizimlere rastlanmıştır.

(4)

 Birçok kültürün tarihinde hem işlevsel hem de dekoratif nedenlerle balık beslendiği yazmaktadır.

 Çinliler, Song hanedanı döneminde büyük seramik kaplar kullanarak Japon balıklarını iç ortama taşımışlardır.

 MÖ 1000 yıllarında gıda olarak Çinliler sazan balıklarını kapalı ortamlarda (havuzlarda) büyüttüklerine yönelik kanıtlara raslanılmıştır.

(5)

 Süs akvaryum balığı yetiştiriciliği de bu ülkede oldukça eski tarihlere dayanmaktadır. Daha sonraları Japonlar tarafından daha da ileriye götürülmüştür.

 Eski Romalılar yiyecek ve eğlence için tutulan balıkları inşaa ettikleri havuzlara koymuş, okyanustan taze su getirerek balıkları yaşatmaya çalışmışlardır.

(6)

 İçinde bulunan balıkların gözlemlenebileceği, saydam ve kapalı bir su tankından oluşan, içeride tutulabilecek bir akvaryum fikri, kesin olmamakla birlikte yakın geçmişte ortaya çıkmıştır.

 Ancak bu gelişmenin tam tarihini bulmak oldukça güçtür. 1665 yılında Samuel Pepys günlüklerinde, Londra’da "bir su kabında tutulan ve orada yaşayabilen, üzerinde yurtdışından getirildiği yazan oldukça ender rastlanan bir güzelliğe" rastladığını yazar.

(7)

 Japon balıkları 1700'lü yıllarında İngiltere'de cam kaplarda başarıyla tutulmuştur. Fakat balık bitki ve oksijen arasındaki ilişki yeterince bilinmediği için sorunlar çıkmıştır.

 Dolayısıyla bu uygulama o yıllarda yaygınlaşmamıştır. oksijen, balıklar ve bitkiler arasındaki ilişki daha sonraki yüzyılda tanımlanmıştır.

 19. yüzyılın ortalarından önce, akvaryum terimi su bitkileri yetiştirmek için botanikte kullanılan bir kap olarak tanımlanmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Çalışmalar ofiste bir akvaryumun bulunması kan basıncını azaltığı, stres seviyesini düşürdüğü, böylece çalışanların daha üretken olduğu, işine daha motive

 Azot döngüsü balıklara verilen tüketilmeyen besin maddeleri yoluyla azot girişini, balıklar tarafından dışkılarıyla atılan toksik azot içeren atıkların üretilmesini ve

larvası (naupli) üretimi için kullanılan geniş bir huni veya altı kesilmiş bir şişe veya kavanoz..  Tubifex gibi canlı yemleri

 Akvaryum herhangi bir balık eklemeden önce akvaryumda doğal bir dengenin oluşması için bekleyin..  Bu süreci hızlandırmak

 Hem yüzen hem de suya batmış sucul makrofitler, özellikle ekzotik olarak göründükleri için akvaryumlarda dekorasyon olarak kullanılmaktadır.  Bitkilerin, fotosentez

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil

Nâzım 10 Eylül 1959'da Rusça kaleme aldığı vasiyetnamesinde, en değerli mirası olan eserlerinin telif hakkının üçte ikisini karım Münevver ve oğlum Mehmet'e diyerek

parmak proksimal falanks tabanının radyal yüzünde uzama ile sınırlı bulgular gözlenirken, genin tamamı etkilendiğinde; elde orta falankslarda kısalık, 2.. parmak