• Sonuç bulunamadı

Kanama ile komplike olan araknoid kist

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kanama ile komplike olan araknoid kist"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PB-080

Postpartum septik pelvik tromboflebit, ilaç atefli

ve cerrahi alan enfeksiyonu

Mehmet Kulhan1

, Nur Gözde Kulhan1

, Ümit Arslan Nayk›1

, Cenk Nayk›1

, Pafla Ulu¤1

, Mehmet Soytürk2 1

Erzincan Üniversitesi T›p Fakültesi, Mengücek Gazi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Erzinzan; 2

Erzincan Üniversitesi T›p Fakültesi, Mengücek Gazi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Radyoloji Anabilim Dal›, Erzincan

Amaç: Atefl postoperatif infeksiyonun ilk bulgusu olmakla birlikte, her operasyon sonras› atefl febril morbidite ve her febril morbidite de bir infeksiyonun varl›¤›n› göstermez. Bu yaz›m›zda postpartum febril morbiditesi olan ve bu duruma yol açabilecek üç farkl› klinik antitenin bir arada görüldü¤ü bir olgu sunulmufltur.

Bulgular:39 haftal›k gebeli¤i olup sistemik muayenesinde her-hangi bir patoloji izlenmeyen hasta tama yak›n servikal dilatas-yon ve efasmanla baflvurdu. Transvers prezentasdilatas-yonu olan ve fetal üst ekstremitenin vajende oldu¤u tespit edildi¤i için he-men acil sezaryene al›nd›. 3600 gram erkek bebek 8 apgarla canl› olarak do¤urtuldu. Postoperatif dönemde anne ve yenido-¤anda herhangi bir komplikasyon gözlenmedi. Postoperatif 10. günde insizyon yerinde seröz ak›nt› ve subfebril atefl yüksekli¤i ile baflvuran hastan›n genitoüriner ve sistemik muayenesi nor-maldi. Atefl: 37.5 °C, TA: 110/70 mmHg, Nb: 80/dk idi. Biyo-kimyasal parametreleri: WBC: 22.600, HB: 9,7 PLT: 291.000, SED‹M: 7, CRP: 204, Brucella rose bengal negatif, T‹T: Nor-mal idi. Hasta cerrahi alan enfeksiyonu flüphesi ve CRP yüksek-li¤i nedeni ile hospitalize edilip Yüzeyel doku usg ile cilt alt›, abdominal usg ile tüm bat›n de¤erlendirildi. Postoperatif nor-mal bulgular saptand› cilalt›nda ve bat›n içinde koleksiyon veya abse izlenmedi. seftriakson 1 g 2x1, metroinidazol 500 mg 2x1 baflland›. Cerrahi alana rifamicin ile günde 2 defa pansuman ya-p›ld›. Antibiyoterapi bafllad›ktan 24 saat sonra hastan›n 39 °C’ye ulaflan ve genelde akflam saatlerinde olan diurnal bir ate-fli olmaya bafllad›. Ateate-flin cerrahi alan enfeksiyonuna sekonder oldu¤u düflünülerek ikili antibiyoterapiye devam edildi. Teda-viden 72 saat sonra hastan›n cerrahi alandaki ak›nt›s› azal›rken, ateflinde herhangi bir düzelme olmad›, CRP de¤eri gerilemeye sedimentasyonu ise artmaya bafllad›. (CRP: 183, Sedim: 69). Hastan›n kan, idrar, bo¤az ve yara yeri kültürlerinde üreme ol-mad›. Akci¤er filmi normaldi. Atefl etiyolojisi aç›s›ndan kulak burun bo¤az, enfeksiyon hastal›klar›, gö¤üs hastal›klar› konsül-tasyonu istendi herhangi bir patoloji saptanmad›. Enfektif en-dokardit aç›s›ndan EKO yap›ld› normal saptand›. Enfeksiyon hastal›klar› taraf›ndan seftriakson ve metroinidazol kesilerek Piperasilin sodyum / Tazobaktam sodyum 2x1 baflland›, teda-viden 48 saat sonra CRP’deki düflüfl, sedimentasyondaki art›fl devam etti; CRP: 120, sedimentasyon: 72 olarak saptand›. Cer-rahi alandaki enfeksiyon bulgular›n›n tamamen gerilemesine ra¤men geceleri olan diurnal atefl yüksekli¤inin devam etmesi üzerine hastada septik pelvik tromboflebit düflünülerek

kon-trastl› tüm bat›n BT çekildi. Tomografide sa¤ ovaryen ven bo-yunca vena cava inferiora kadar uzanan infrarenal seviyede trombüs izlendi¤i için tedaviye enoksaparin sodyum 0.6 2x1 ek-lendi. 5 gün boyunca enoksaparin sodyum 0.6 2x1 ve Piperasi-lin sodyum/Tazobaktam sodyum 2x1 tedavisi alan hastan›n atefl yüksekli¤i devam etti. enfeksiyon hastal›klar› taraf›ndan tekrar de¤erlendirilen hastaya Piperasilin sodyum / Tazobaktam sod-yum stoplanarak Vankomisin baflland› 4 gün de Vankomisin te-davisi alan hastan›n ateflinin hala devam etmesi üzerine Malign hipertermi düflünülerek dahiliye konsültasyonu istendi. Bu s›-rada bak›lan biyokimyasal parametreler WBC: 5.000, HB: 8, PLT: 541.000, CRP: 41, Sedim: 137 olarak saptand›. Periferik yaymas› normal rapor edilen hastada malign hipertermi ekarte edildi. Bütün incelemelere ra¤men atefl etiyolojisi saptanama-yan hastada ilaç atefli olabilece¤i düflünülerek enoksaparin sod-yum hariç bütün medikasyonu kesildi. Yaklafl›k 24 saat sonra atefli ortadan kalkan hasta 7 gün boyunca hastanede gözetim al-t›nda tutuldu; bu esnada yükselme e¤iliminde olan sedimentas-yon azalmaya bafllad› (CRP: 34, Sedim: 96). Hastaya enoksapa-rin sodyum tedavisi devam edildi. Bu süre zarf›nda herhangi bir flikayeti olmayan hasta enoksaparin sodyum tedavisi 6 hafta de-vam edilmek koflulu ile taburcu edildi.

Sonuç: Atefl postoperatif enfeksiyonun ilk bulgusu olmakla birlikte, her operasyon sonras› atefl bir infeksiyonun varl›¤›n› göstermez. Postoperatif atefl takibinde atefl etiyolojisi araflt›r›-l›rken enfeksiyon d›fl›ndaki sebeplerde de¤erlendirilmeli, özel-likle ateflin iatrojenik olarak oluflabilece¤i unutulmamal›d›r.

PB-081

Kanama ile komplike olan araknoid kist

Kaan Pakay, Hicran Acar fiirino¤lu, Resul Ar›soy, Ifl›l Turan Bak›rc›, Murat Aksoy, Oya Demirci, Fikret Gökhan Göynümer

Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Perinatoloji Klini¤i, ‹stanbul

Amaç:Prenatal tan› alm›fl kanama ile komplike olmufl retro-serebellar araknoid kist olgusunun sunulmas›.

Bulgular:40 yafl›nda gravida 1, parite 0 olan gebenin 23. ge-belik haftas›nda yap›lan detayl› ultrason muayenesinde 3x3 cm boyutlar›nda retroserebellar araknoid kist tespit edildi. Dopp-ler ultrasonografide kan ak›m› izlenmedi. Korpus callosum do-¤al izlendi. Ventrikülomegali saptanmad›. Fetusun yapulan di-¤er sistem muayenelerinde ek anomali saptanmad›. 28 gebelik haftas›nda yap›lan ultrasonografide kistin çap› 7x8 cm boyutla-r›na ulaflt›¤› görüldü. Kist içine kanama, koagulum mevcuttu. Triventriküler hidrosefali geliflmiflti. Aile gebeli¤in devam›n› istedi. Gebelik 36. haftada devam etmektedir. Do¤um sonras› operasyon aç›s›ndan beyin cerrahi klini¤i ile konsulte edildi.

Sonuç:Araknoid kistler ço¤u zaman izole olup, ventrikülo-megali ve korpus kallosum agenezisi ile birlikteli¤i

gösteril-Cilt 23 | Supplement | Ekim 2015

Poster Bildiri Özetleri

(2)

mifltir. Araknoid kistler gerileyip kaybolabilirler. Kanama araknoid kistlerin çok nadir bir komplikasyonudur. Araknoid kist olgular› yönetimi için efllik edebilecek di¤er anomalilerin varl›¤› araflt›r›lmal›d›r Multiple anomalilerin varl›¤›nda kar-yotip analizi ve gebeli¤in terminasyonu önerilebilinir. ‹zole olgularda prognoz iyi olup, kistin boyutlar› ve obstriktüf ven-trikülomegali aç›s›ndan takip edilmelidirler.

PB-082

‹zole proteinürili gebelerde maternal ve

perinatal sonuçlar›n de¤erlendirilmesi

Melda Kuyucu, Sevcan Arzu Ar›nkan, Emine Dilflad Herkilo¤lu, Murat Muhcu

Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Perinatoloji Klini¤i, ‹stanbul

Amaç:Preeklampsi, daha önceden normotensif oldu¤u bili-nen bir kad›nda gebeli¤in 20. haftas›ndan sonra yeni bafllan-g›çl› hipertansiyona proteinüri veya end-organ hasar›n›n efl-lik etmesi olarak tan›mlan›r. Proteinürinin fliddeti preek-lampsinin fliddeti ile orant›l› de¤ildir. Bu nedenle preeklamp-sinin yönetiminde proteinürinin miktar› yol gösterici olma-mal›d›r. Gebelikte izole proteinürinin sonuçlar› ve preek-lampsi ile olan iliflkisi net olarak bilinmemektedir. Klinik bul-gusu olan kad›nlar›n %10’unda proteinüri yoktur ve eklamp-si tan›s› alm›fl kad›nlar›n %20’eklamp-sinin nöbetten önceki haftada idrarlar›nda önemli miktarda proteinüri tespit edilmemifltir. Bu çal›flmada, izole proteinüri saptanan gebelerin maternal ve perinatal sonuçlar›, preeklampsiye ilerleme oranlar›, preek-lampsi geliflen ve geliflmeyen grup aras›ndaki risk faktörleri benzerli¤inin saptanmas› amaçlanm›flt›r.

Yöntem: Çal›flmaya Aral›k 2013–Aral›k 2014 tarihlerinde

Zeynep Kamil Kad›n ve Çocuk Hastal›klar› E¤itim ve Arafl-t›rma Hastanesi Kad›n Do¤um Poliklini¤ine rutin antenatal takip amac›yla baflvurmufl 24–34 gebelik haftas› aras›ndaki, çal›flmaya dahil edilme kriterlerine uyan 57 gebe dahil edildi. Daha öncesinde bilinen renal ve otoimmun hastal›¤› olanlar, kronik hipertansiyon, pregestasyonel diyabet ve üriner sistem enfeksiyonu olan gebeler, ço¤ul gebelikler ve intrauterin fe-tal ölüm olan olgular çal›flmaya dahil edilmedi. Olgular pro-teinüri bafllang›çl› preeklampsi (P-PE) ve izole propro-teinürili hastalar olarak iki gruba ayr›ld›. Hastalar›n, tam kan say›m›-platelet ölçümü, rutin biyokimya testleri ve 24 saat idrar so-nuçlar› incelendi. Hastalar›n demografik özellikleri, gestas-yonel diyabet varl›¤›, proteinürinin bafllad›¤› hafta ve tansi-yon yüksekli¤inin oldu¤u hafta kaydedildi. Hastalar›n, preek-lampsiye ilerleme oranlar›, preeklampsi geliflen grupla izole proteinürili grup aras›ndaki risk faktörleri, maternal ve peri-natal sonuçlar› karfl›laflt›r›ld›. Çal›flmada elde edilen bulgular de¤erlendirilirken, istatistiksel analizler için SPSS 22 (IBM SPSS, Türkiye) program› kullan›ld›.

Bulgular: Çal›flmaya dahil edilen 57 olgunun 15’inde (%26) ilerleyen gebelik haftalar›nda preeklampsi geliflti. Gruplar ara-s›nda yafl, parite, preeklampsi öyküsü, sigara kullan›m oranlar› ve vücut kitle indeksleri aç›s›ndan farkl›l›k izlenmedi (p<0.05). P-PE grubunda (n=15) proteinüri bafllama haftas› ortalama 29.1±3.3 hafta, preeklampsinin ortaya ç›kma haftas› 32±3.8 haf-ta ve orhaf-talama proteinüri mikhaf-tar› ise 2520 g olarak saphaf-tand›. Proteinüri miktar› ve proteinüri bafllang›ç haftas› aras›nda her iki grupta anlaml› farkl›l›k saptanmazken, P-PE grubunda pro-teinüri bafllang›ç haftas› ve preeklampsi geliflme haftas› aras›n-da pozitif korelasyon izlendi ve proteinüri bafllad›ktan sonra hastalar›n %73’ünde ortalama 3 hafta içinde preeklampsi gelifl-ti¤i saptand›. ‹ki grup aras›na; do¤um kilosu, yenido¤an yo¤un bak›m ünitesi (YDYBÜ) gereksinimi ve YDYBÜ kal›fl süresi aras›nda anlaml› fark saptanmazken, ortalama do¤um haftas› P-PE olan grupta (35 hafta), izole proteinüri gruptan (37 hafta) daha k›sa saptand› (p<0.005). P-PE grubundaki hastalar›n %13’ünde (n:2) hipertansiyonun fliddetlenmesi (sistolik KB 170 mmHg ve üzeri, diastolik KB 110 mm Hg ve üzeri olma-s›) ve %20’sinde (n: 3) HELLP sendromu geliflmesi nedeniyle gebelik haftas›na bak›lmaks›z›n acil do¤um karar› verilmifltir. ‹zole proteinürili grupta fliddetli preeklampsi komplikasyonla-r›na rastlanmad›. Hastalar›n laboratuar testlerinde, her iki grupta AST, ALT, LDH, ürik asit, kreatinin ve platelet de¤er-leri aras›nda anlaml› istatistiksel olarak anlaml› farkl›l›k saptan-mam›flt›r (p>0.05).

Sonuç:Preeklampsi tüm dünya genelinde artm›fl maternal ve perinatal morbidite ve mortalite ile iliflkili bir gebelik kompli-kasyonudur ve bazen hipertansiyon olmadan sadece izole pro-teinüri varl›¤› ile bulgu verebilir. Özellikle erken gebelik hafta-lar›nda izole proteinüri saptanan gebelerin antenatal takipleri-nin düzenli ve s›k aral›klarla yap›lmas›nda fayda vard›r çünkü bu gebelerin bir k›sm›nda takip eden haftalarda preeklampsi geliflerek preterm do¤umlara yol açabilir. Bizim yapt›¤›m›z ça-l›flma gebelerdeki izole proteinürinin özellikle proteinüri bafl-lang›çl› preeklampsi ile hem risk faktörleri hem de perinatal sonuçlar aç›s›ndan benzer oldu¤unu göstermifltir. Bulgular›m›-z› do¤rulamak ve yeni takip ve tedavi modaliteleri gelifltirmek için daha yüksek vaka say›l› çal›flmalara ihtiyaç vard›r.

PB-083

Geç postpartum eklampsi: Olgu sunumu

Ümit Nayk›1 , Cenk Nayk›1 , Mehmet Kulhan1 , Gözde Kulhan2 , Pafla Ulu¤1 , Mehmet Soytürk3 1

Erzincan Üniversitesi T›p Fakültesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Anabilim Dal›, Erzincan; 2

Erzincan Mengücek Gazi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kad›n Hastal›klar› ve Do¤um Klini¤i, Erzincan; 3

Erzincan Üniversitesi T›p Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dal›, Erzincan

Amaç:Eklampsi gebeliklerin %0.1–3’ünde görülmekle bera-ber ciddi obstetrik komplikasyonlar› nedeniyle maternal ve perinatal mortalite ve morbiditenin majör sebeplerindendir.

Perinatoloji Dergisi

15. Ulusal Perinatoloji Kongresi, 15–18 Ekim 2015, Mu¤la

Referanslar

Benzer Belgeler

Düşük karbonhidrat deposu ile yapılan antrenmanların, plazma ya da tükürükte yüksek kortizol düzeyleri, azalmış glutamin düzeyleri, dolaşımdaki immün hücre

Ulusal Gıda ve Beslenme Stratejisi’nin birinci aşaması, besin güvencesi için 7, besin güvenliği için 7, beslenme ile ilişkili faaliyetler için 8 eylem planı ve 11

Çalışm aya katılan öğrencilerin %45.6'sı Türkiye 'nin en önem li beslenme sorununu bilinç­ siz ve dengesiz beslenme ve aşırı fast-food tüketi­ mi olarak

Dioksin suda çözünm eyen, yağda çözünen bir bileşik olduğu için insanların maruz kaldığı dioksinin % 90’ı besin zincirinden kaynaklanmaktadır.. Bitkisel

Gıda katkı m addeleri­ nin birikim dozlarının etkileri göz önünde bulun­ durularak hazır çorba, toz m eyve suyu, çeşni verici ve et suyu tabletleri gibi

Bu makalemizin konusu, bütün im­ kânsızlıklara rağmen günümüze kadar ulaşan, biri Kuzey Doğu Bulgaristan Türk­ lerine, diğeri de çoğunlukta Güney

Ankara Ümitköy Huzurevinde yaşayanların 21 bazı özellikleri ve fiziksel bağım lılık durum ları, I.Ulusal Geriatri Kongresi, Kongre Kitabı, s.. Altmışbeş yaş

[r]