• Sonuç bulunamadı

Server abi hoşgeldin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Server abi hoşgeldin"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6 KASIM 1999 CUMARTESİ

C U M A R T E Sİ__

YAZIT, ARI

ATAOLBEHRAMOĞLU

Server Abi Hoşgeldin

Seni önce babamın arkadaşı olarak tanıdım. 70’li yıllardı. Göztepe’de oturuyorduk. Bahçesinde güller olan birkaç katlı bir apartmanın giriş katında. Şimdi yerinde dev bir apartman yükseliyor. Bahçesi ve bah­ çesinde güller var mı, bilmem. Sen de Göztepe’de oturuyordun. Bazı akşamlar babamı ziyarete gelirdin ve uzun sohbetleriniz olurdu. O sırada emeklilik dö­ neminin başlangıcında olan babamla tanışıklığınızı, sen İstanbul Hukuk Fakültesi’nde asistanken aynı fa­ kültede son sınıf öğrencisi kardeşim Namık sağla­

mıştı. Yaşça, kuşakça bizlere daha yakın olduğun hal­ de, senden birkaç kuşak daha yaşlı babamla dost­ luğunuza sanki daha çok değer verdiğini hissediyor­ dum. Bu sıcak dostluğun nedenlerini "Sanat Eme­ ğ i” dergisinin Şubat 1979 tarihli 12. sayısında ya­

yımlanan şiirlerinden “Otobiyografi” adlı olanının ilk

dizelerinde görebiliyorum: “ 1931 yılında/ İstanbul’da doğdum./ Babam küçük b ir memurdu,/ annem bir ev kadını./ İkisinin de bugün rahmetle anarım adla­ rını./ Çocukluğum Doğu’da geçti,/Kars’ı ve Van’ı iyi bilirim,/aslında Van’hdtr ecdadımız./İlk anılarımı so­ rarsanız, /Kars’ta, Cilâvuz’da,/babamın nahiye mü­ dürlüğü zamanında,/ Köy Enstitüsüyle ilgilidir;/ o uyanışı unutamam!" Bu dizeleri yıllar sonra bir kez

daha okurken anlıyorum ki, sen, babanın nahiye mü­ dürlüğü yapmış olduğu yerlerde ve yaklaşık olarak aynı zamanlarda ziraat müdürlüğü yapmış olan ba­ bamda biraz da kendi babanı görüyor; evimizin sı­ cak, alçakgönüllü ortamında kendini biraz da baba ocağında gibi hissediyordun. Babam da senin coş­ kun kişiliğinde, anlattıklarında, kendi Doğulu gençli­ ğine yolculuklar yapıyordu... Bir de, kuşkusuz, ileri­ ci kişilikleriniz, demokratlığınız, yurtseverliğiniz... (Ba­ bamla dostluğunuz sen ülkeden aynldıktan sonra da arada bir mektuplaşmalarınızla sürdü. O seni hep sevgiyle, özlemle, saygıyla andı. Sen onun ölüm ün­ den sonra, Strasbourg’dan telefon ederek, törene ka­ tılamamış olmaktan ötürü duyduğun üzüntüyü bildir­ din ve babamın mezarına senin için bir kırmızı gül bı­ rakmamı istedin...)

★★★

Sözünü ettiğim şiirin 22 Ekim 1978’de, Londra’da­ ki “Stoke Mandeville" Hastanesi'nde yazılmış... Ya­

ni 7 Nisan 1978 günü, akşam karanlığında, Gözte­ pe’deki evine gitmekteyken uğradığın alçakça sal­ dırı sonrasında, açılan yaraların tedavisi için yurtdı- şında çabalar sürmekteyken... Senin şair yönünü çok kişi bilmez... “Sanat Emeği"ri\n bu ve birkaç başka

sayısında yayım lananlar dışında şiir yayımladığını anımsamıyorum. Bunları kitaplaştırmadın da. Fakat

“sapına kadar şair" diye tanımlanan kişilerden oldu­

ğunu kendin herkesten daha iyi bilirsin... Büyük bir rom antik olduğunu da... Belki de benim şu dünyada tanıdığım en rom antik insansın... Yüreği duygularla dolup taşan... Böyle bir insanın, yürek taşmalarını ak­ lıyla dizginleyerek bilim alanında dev yapıtlar verm e­ si ç o k d a h a g ü ç bir olaydır... Sen bunu başardın... Öte yandan, en güç anlaşılabilecek konuları irdelerken bi­ le akademik can sıkıcılıktan uzak kalabilişin, aydın­ lık, coşku dolu dilin ve anlatımın, hiç kuşkusuz bü şa­ ir kişiliğinle de ilgili...

★★★

Yurtdışındaki zorunlu bulunuş yıllarımızda bana en çok ve içten yakınlık gösteren kişisin. Birkaç yaban­ cı ülkedeki tedavi çabaları da fazla sonuç vermeden Türkiye’ye dönüşünden bir süre sonra, 1981’de, Strasbourg Türk Etütleri Enstitüsü’nün çağnsıyla (ça­ lışmalarını bugüne kadar kesintisiz sürdürdüğün) Fransa’ya gittin. Benim zorunlu olarak ülkeden ayn- lıp Fransa’ya gelişimde sen yaklaşık beş yıldır ora­ daydın. Yabancı bir ülkede sürgünlüğün ilk dönem ­ lerinin izlenimlerini, sıkıntılarını, çırpınışlarını birkaç satırda özetlemek olanaksız... O ilk dönemlerin güç­ lüklerini aşmamda senin desteğinivınutamam. Stras- bourg’daki tekerlekli sandalyenden, benim sürgün mekânım Paris’e, nasıl bir özveriyle, içten, gösteriş­ siz bir yücegönüllülükle ulaştığını...

Gerek sürgün yıllarımda, gerek ülkeye dönüşüm ­ den sonraki Fransa yolculuklarım da birçok kez bu­ luştuk. Yorgun, kederli anlarına da tanık oldum... A- ma iyimserliğini, direncini, umudunu hiç yitirmedin, biliyorum. Tıpkı, yine “Sanat Emeği" dergisinin Ekim

1978 tarihli 8. sayısında yayımlanan "Mutlaka Bir Gün" adlı şiirinin dizelerindeki gibi: “Günler büyük acılarla geçiyor/ ama büyük umutlarla da./ Ve diye­ bilirim ki hayatta,/ hiç b ir zaman,/ böylesine umutlu olmadım gelecekten,/ b ir kötürüm olmama rağ­ m en.// Ve işte şurada,/ dost ve düşman,/ herkese ilân ederim ki,/ ayaklanmı b ir savaşta kaybettim,/yi­ ne b ir savaşta kazanacağım./ Ve mutlaka, ama mut­ laka bir gün,/karanlığın ve zulmün/ sığındığı son ka­ leyi fethe giden/ kitlelerin içinde olacağım.// Günler büyük acılarla geçiyor,/ ama büyük umutlarla da... ’’

★★★

Paris’te Yılmaz Güney’i Père-Lachaise Mezarlı­

ğımda toprağa verdiğim iz 1984 yılının o keder dolu eylül gününü ve senin orada yaptığın konuşmayı na­ sıl unutabilirim... Ben de, Belleville’den, G am bet- ta ’dan geçerek ünlü mezarlığın cadde genişliğinde­ ki yollarını dolduran kitlenin içindeyim... Orada, Yıl- maz’ın tabutu mezara indirilirken, tekerlekli sandal­ yende yaptığın konuşma, bütün o sözler ve görün­ tüler, bu ülkenin acılı tarihinin en unutulmayacak say­ falan arasındadır... Konuşman, neredeyse bir çığlığa dönüşen veda haykırışlarıyla sona ermişti: “Elveda Yılmaz! Elveda, elveda, elveda kardeşim!"

Hayatlarımız elveda yaralarıyla delik deşik... Ama yenilmedik, yenilmek niyetinde de değiliz... Bunun en yakın, en görkemli kanıtı, senin 18 yıl sonra, sadece ayaklarını değil, bu ülkenin tüm aydınlarının, tüm yurt­ severlerin yüreğini kazanmış olarak yurduna bu za- ferli dönüşündür...

Server Abi hoşgeldin...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

“1882 yılında, O tarihlerde İzmir’e bağlı bulunan Çal’da doğmuştur. Çal’m ileri gelenlerinden Osman Efendi’nin oğludur. İlk öğrenimini burada tamamlayan

mızda C.burnetii IgG pozitifliği düşük yapmış kadınlarda (%27.8), normal doğum yap- mış kadınlara (%9.1) oranla daha yüksek bulunmuş, ancak bu fark istatistiksel olarak

Toraks tomografisinde de mediastende milimetrik boyutta lenf nodları ile sağ akciğerde alt lobda belirgin volüm kaybına neden olan ve intermediate bronşu ob- litere eden

En 1962, dans le cadre de la loi concernant les enfants super doués, afin de recevoir une éducation spéciale, Neveser Aksoy a reçu des leçons privées du Professeur Zeki Faik

33 yaşındaki erişkin bir kadın hastada sol parotis bezinde saptanan hemanjiom olgusu, az görülmesi nedeniyle ilginç bulunarak sunulmuştur.©2007, Fırat Üniversitesi,

Şafiî (204/820)’nin er-Risâle’siyle başlayan bu süreç, zaman içerisinde gelişerek ve zenginleşerek devam etmiştir. Bu süreç içerisinde İslâm bilginleri dünya hukuk

Birliğinden Natürmort' Bedia

After reviewing the results using the ELECTRE method, it was determined that the calculation results can be used by visitors and the general public to decide the location or