• Sonuç bulunamadı

[İbrahim Çallı'nın yapmış olduğu yağlıboya tablolar]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[İbrahim Çallı'nın yapmış olduğu yağlıboya tablolar]"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ri- ')

?

\Z±3

(2)
(3)
(4)

114 İBRAHİM ÇALLI (1 8 8 2 -1 9 6 0 )

Portre, ahşap üzeri yağlıboya, imzalı, 4 7 x 3 8 cm.

“1882 yılında Denizli’nin Çal kasabasında doğan sanatçı, Şeker Ahmet Paşa’nın desteği ile Sanayi-i Nefise Mek- tebi’ne girdi. 1910’da burada eğitimi tamamladıktan sonra o zamanki Eğitim Bakanlığı’nın açtığı yarışmada bi­ rinci gelerek birkaç arkadaşı ile Paris’e gönderildi. Acadamie des Beaux Arts’da Cormon’un atölyesinde dört yıl çalıştı. I. Dünya Savaşı’nın başlaması nedeniyle yurda dönünce, Sanayi-i Nefise Mektebi’ne öğretmen olarak atandı. Fransız izlenimciliğinin etkisinde kalmış, ancak bu anlayışı kendine özgü bir biçimde yorumlayarak uy­ gulamıştır. Kendinden önceki Harbiye ve Mühendishane eğitiminin resim anlayışı tamamen etkisiz hale getir­ miştir. 1920 yılında Almanya’ya yaptığı gezi sonrası izlenimci anlayışında değişiklikler olan İbrahim Çallı’nın, “D Grubu” ressamlarının da hocası olması onun başarılı bir eğitimci olduğunu göstermektedir.”

(5)

İBRAHİM ÇALLI Hayat Koleksiyonundan

(6)

İstanb u l M aarif M atbaası İS T A N B U L - R E S İM V E H E Y K E L M Ü Z E S İ

İ B R A H İ M Ç A L L I (1 8 8 2 ) M A N O L Y A L A R

Ç a l’ da doğan bu ta şk ın m iz a ç. S a n a y ii N e fise M ektebi  lis in in üstün b a şa rılı ta le b e le ri a ra sın d a , resim öğ renm ek için P a ris e g ö n d e rild i. O rad a a k a d e m ik ta rz ın en m u taassıp m ü m e ssili s a y ıla n C o rm on'un a te ly e sin d e ç a lış t ı. M e m le ke te dönen Ç a llı'y ı. bu ta rz ın k a ra , donuk re n k li ve e ski b ir görüşe d ayanan re sim le ri doyurm uyordu. O , h e y e c a n lı m iz a cın a daha uygun g elen e m p re siyo n iz m 'e y a k la ş tı. E s e rle rin d e ış ık , g ölg e, desen ve kom p ozisiyon p ro b lem lerine önem v e re re k bir nevi yeni e m p re siyo n izm ta rz ı vücuda g etird i. 1914 - 1926 y ılla r ın a ra s lıy a n bu d evre, sa n a tk â rın en v e rim li d evresi o lm u ş, bazı re ssa m la rı ve b ilh a ssa t a le ­

b e le rin i kendi ta rz ın ın te siri a ltın d a b ıra k m ış tır.

B undan sonra b ir se rr halin d e m eydana getird iği (M e v le v ile r ) le Ç a llı, san atın d a k em al d ev re sin i bulm uş ve m em lekete sağ lam bir ressam n e sli y e tiştirm iştir. Bu z e v k li, h e ye c a n lı s a n a tk â r, T ü rk resim sa n a tın ın ile r i şa h siy e tle rin d e n b irid ir.

(7)
(8)

8 2

İB R A H İM Ç A LLI ( 1 8 8 2 -1 9 6 0 ) "Peyzaj"

İmzalı. Kontrplak üzerine yağlıboya. 48 x 60 cm. (Y.T. koleksiyonu)

17.5 0 0 .0 0 0 .0 0 0 TL.

"Denizli'nin Çal ilçesinde doğan

sanatçı Denizli Idadisi'ni bitirdi. Babası,

Çal'ın ileri gelenlerinden Osman

Efendi idi. Dükkanların duvarlarında

gördüğü Köroğlu Ayvaz resimlerinden

etkilenerek, resim sanatına merak

sardı. Küçük yaşta bir Anadolu çocuğu

olarak geldiği İstanbul'da çeşitli işlere

girip çıktı, başından serüvenler geçti.

Adliyede çalıştığı yıllarda, geceleri

mum ışığında yaptığı resimler, Şeker

Ahmet Paşa'nın dikkatini çekti. Daha

sonra Şeker Ahmet Paşa, Çallı'yı

Sanayi-i Nefise müdürü Osman Hamdi

ile tanıştırarak okula kaydını sağladı.

1906'da girdiği Akademi'yi üç yılda

bitirerek devlet bursuyla Paris'e

gönderildi. Cormon'un atölyesine

devam etti. 1914'de yurda döndü ve

Akademi'de hocalığa başladı. 1947'de

emekli oluncaya kadar burada

aralıksız çalıştı. 1920'de Sovyet

Devrimi'nden kaçarak İstanbul'a gelen

Rus ressamı Gritchenko'dan

etkilenerek, izlenimci anlayıştaki

paletini, daha biçimci bir yönde

yenileştirdi. Yakın çevresinden kişilerin

portrelerini yaptı. Özelliklede

İstanbul'un ışıklı peyzajını, izlenimci

anlayışa yatkın bir çizgiyle

resimleştirdi. Esprileri ve

anekdotlarıyla, yakın dostları arasında

popüler bir kişilik olarak sivrildi. Ayrıca

çıplak etüdleri de önemli çalışmaları

arasında yer aldı. Çallı, Meşrutiyetle

birlikte gelen yeni sanatçı kuşağı

içinde, gerek hocalığı gerekse yeniliğe

açık sanatçı kişiliği ile önemli bir işleve

sahip olmuştur. Çağdaş sanatımızda,

kendi adıyla anılan kuşak, daha çok

onun öncülük çabaları doğrultusunda

etkinliğini yaygınlaştırmış ve

kendilerinden sonra gelen sanatçı

gruplarının çıkışı için uygun bir zemin

yaratmıştır."

(Türk Plastik Sanatçıları, YKY, Kaya

Özsezgin, sayfa, 140)

(9)

55

İBRAHİM Ç A L LI (1882-1960)

Portre, mukavva Özeri yağlıboya, imzalı.

4 0x30 cm.

Yapı Kredi Bankası, İbrahim Çallı kitabı, 147 numaralı resim.

(10)

7 T - 5 7 1 gfc>S

150 İBRAHİM ÇALLI (1 8 8 2 -1 9 6 0 )

“B o ğ a z ”, k ontrp lak üzeri yağlıboya. 3 3 x 4 0 cm.

S. G.Koleksiyonıı

“1882 yılında, O tarihlerde İzmir’e bağlı bulunan Çal’da doğmuştur. Çal’m ileri gelenlerinden Osman Efendi’nin oğludur. İlk öğrenimini burada tamamlayan İbrahim Çallı İstanbul’a gelmiş ve çeşitli işler tutmuş, bir ara mah­ keme zabıt kâtipliğine girmiştir. Resim çalışmaları ile dikkati çeken Çallı, Şeker Ahmet Ali Paşa’nın delaleti ile 1906’da Sanayi-i Nefise Mektebi’ne verilmiştir. Daha okul sıralarında başarı gösteren İbrahim Çallı, 1910 yılın­ da buradan mezun olmuş ve Sami Yetik, Avni Lifij, Hikmet Onat, Namık İsmail gibi değerli arkadaşları ile bir­ likte Paris’e gönderilmiştir. Burada 4 yıl Cormon atölyesinde çalıştıktan sonra, I. Cihan Harbi’nin başlaması üzerine 1914’te yurda dönmüştür. Çallı, daha öğrenim yıllarında yurt sınırlarını aşan bir sanat gücüne sahipti. Paris dönüşü Sanayi-i Nefise Mektebi öğretmenliğine verilen Çallı, burada Hikmet Onat, Nazmi Ziya Güran, Namık İsmail gibi arkadaşları ile bizde geç kalmış bir empresyonizmi kuvvetle temsil etmiştir. Çallı, adını ta­ şıyan atölyesinde pek çok ressam yetiştirmiştir. O, kendi inancı yolunda bir metod uygulamaktan çok, öğren­ cilerinin araştırmalara girişmelerini daima anlayışla karşılamıştır. İbrahim Çallı, 1920 yılında Münich’e gitmiştir. Dönüşünde empresyonizme meyletmiş, fakat çok geçmeden tekrar inandığı empresyonizme dönmüştür. Çal­ lı, peyzajda, natürmortta, portre ve kompozisyonda aynı güçte eserler vermiştir. Kendisine güç erişilir bir tek­ niğe ve ustalığa sahipti. Onun sanatı, inandığı yolda pür sanattı. Hayatı, doğuştan sahip olduğu bir sanat he­ yecanı içinde geçmiştir. 1947’de yaş haddinden emekliye ayrılmış, bundan sonra aramızdan ayrıldığı 1960 yı­ lına kadar durmadan çalışmış ve en güçlü eserlerini de bu devrede vermiştir”.

İbrahim Çallı’nın, İstanbul Resim ve Heykel M üzesi Koleksiyonu, Türkiye İş Bankası Koleksiyonu, İstanbul Biiyükşehir Belediyesi Koleksiyonu, Sabancı Koleksiyonu ve birçok özel koleksiyonda eserleri y er almakta.

(11)

f '

59

İBRAHİM Ç A LLI (1882-1960)

Peyzaj, ahşap üzeri yağlıboya, imzasız.

2 3x30 cm.

(12)

385 İBRAHİM ÇALLI (1 8 8 2 -1 9 6 0 )

Portre, tual üzeri yağlıboya, imzalı. 77x61 cm.

(13)

TL.-8 0 /A İBRAHİM ÇALLI (1 TL.-8 TL.-8 2 -1 9 6 0 )

“Kırmızılı Ev”, tual üzeri yağlıboya, imzalı. 2 2 x 2 8 cm.

(14)

Dokuyan Kadınlar” {79 x 86 Cm Yağlıboya) Türkiye İş Bankası Koleksiyonundan

(15)

İBRAHİM ÇALLI (18 82-1960) Manolyalar. Tuval üzerine yağlıboya. 5 4 x 8 1 cm.

(16)

İBRAHİM ÇALLI (1882 - 1960)

“Süvariler” 1936. Kontrplak üzerine yağlıboya. 93 X 117 cm. (İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde)

(17)

İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesinden Maarif Basımevi

İbrahim Çallı — Manzara

Referanslar

Benzer Belgeler

* Anayasa Mahkemesi, siyasal partinin eylemlerinin ilgili f ıkra hükümlerine aykırı olduğu ancak partinin bu tür eylemlerin i şlendiği bir odak haline gelmediğini tespit

olmad ığını, düzeni değiştirmek gibi bir derdi olmadığını olsa olsa bir düzenleyici olabileceğini söyleyen Baskın Oran, kendisine sahip olmad ığı bu özellikleri

Tretuvar çalışması gerekçesiyle belediye parkının kenarındaki asırlık ağaçları kesen AKP’li Rize Belediye Başkanı Bak ırcı’ya tepki gösteren yurttaşlar,

Gece çalışanların kansere yakalanma riskinin daha fazla olabileceği yönünde bilim çevrelerinde tartışmalar yıllardır süregelirken, Dünya Sa ğlık Örgütünün (WHO)

Belgeye göre, Manisa’nın Turgutlu, Gölmarmara, Saruhanlı ve Akhisar ilçelerinin tam ortasında yer alan, Gediz Ovas ı’nın merkezindeki Çal Dağı’nın 2 milyon 56

Manisa çal Dağı'nda nikel çıkarmak için deneme üretimi yapan Bosphorus Nikel Madencilik şirketi ismini Sardes Nikel olarak de ğiştirdi ancak tepkilerden kaçamadı..

Venezuela çalışma Bakanı Roberto Hernandez, bugün yaptığı açıklamada, çalışma saatlerini azaltma, çalışanın ç ıkarlarını genişletme ve iş yasalarını ihlal

Girdiği bütün ülkelerde işçi sınıfının çalışma koşullarında yarattığı tahribat nedeniyle kuralsızlaşma teriminin yerine “Wal-Martlaşma” teriminin