• Sonuç bulunamadı

Neveser:Neveser Aksoy, pencere kadın

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Neveser:Neveser Aksoy, pencere kadın"

Copied!
46
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

N E V E S E R

EMLAK BANKASI

Sanat Galerisi

(2)

Bu katalog 3.12.1990 - 26.12.1990 tarihleri arasında açılan Neveser AKSOY sergisi İçin Türkiye Emlak Bankası nca hazırlanmıştır. Kapak resmi: Tuval üzerine akrillk. 1990, 100x100 cm.

(3)

NEVESER

(4)

Bankam ız Ankara Sanat G alerisi 1990 yılı sergilerinden sonuncusunu 1962 yılında "Üstün Yetenekli Ç ocuklar Kanunu" kapsam ında özel olarak yetiştirilm esine karar verilen Neve­ ser Aksoy'a ayırmış bulunmaktadır.

Halen çalışm alarını Paris'te sürdüren sanatçım ızın eserlerini Ankara'lı sanatseverlere İzlet­ mekten mutluluk duyuyor ve sanatçım ıza teşekkür ediyoruz.

(5)

NEVESER AKSOY, Pencerede Kadın

1962 yılında "Üstün Yetenekli Çocuklar Kanunu'1 kapsamında özel olarak

yetiştirilmesine karar verilerek 1965 yılına kadar Prof. Zeki Faik İzer'den,

1965 - 1970 yılları arasında Prof. Cevat Dereli'den özel ders alan Neveser

Aksoy, 1970 yılında yine aynı kanun kapsamında Paris'e gönderildi. 1990

yılında Paris Sorbonne Üniversitesinde Prof. Dr. Rene Passeron idaresinde

"Tablo - Pencere / Pencere - Tablo konulu doktora tezini hazırlayan sanat­

çı İçin, Rene Passeron;

II .

İşte ressamın modeli değilde kendisi olan "pencerede kadın". Neveser

Aksoy Tablo - Pencere / Pencere - Tablo tezi olmadan da açıkladığı gibi,

diyelim ki Matisse'e kadar -ki o resmin düz renklerle yapılması sonucuna

varmıştı - sayabileceğimiz pekçok ressam ve onun için öncelikle tablo -

pencere dış mekana bir açılmadır. O, bir çeşit ressamın gözüyle kurduğu

vekili gibi dünyaya bir "bakış"tır" demektedir.

Yine Profesör Passeron, sanatçının yıllardan beri resimlerinde yer alan

pencereleri için de;"Neveser Aksoy'un yıllardan beri çalışmayı bırakmadığı

Rene Passeron; Paris Sorbonne Üniversitesi Plastik Sanatlar Fakültesi emekli öğretim üyesi, ressam, yazar ve es­ tetikçi, C.N.R.S: (Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi) görevlisi

Magritte, Salvador Dalı, Klimt gibi sanatçılar üzerine kitapları olan Rene Passeron'un yazdığı "Sürrealizm Sanat Ansiklopedisi" 1982 yılında Türkçe olarak da basılmıştır.

(6)

pencereler arasında en anlamlıları dışardan görülen ve tıkalı olanlar. Pan-

curlarla değilde levhalarla, payandalarla, geçici yaşayakalma elemanla­

rıyla tıkalı olanlar. Bu yıkılmaya adanmış pencereler daha şimdiden birer yı­

kıntı halindeler. Paris'te yaşamaya gelmiş ve orada daracık konutlarda

güçlük çeken genç bir kadın, sokağa çıkıyor ve yitirilmiş binaların cephele­

rinin fotoğraflarını çekiyorsa bu bir raslantı değil. Bu tercih narkislik olabilir

mi? Kadınların olduğu kadar ressamların narkisizminden hemen bahsedilir.

Bu belki de basit bir beylik düşünce. Fakat, gördüğüm kadarıyla Neveser

Aksoy en kötü pencereleri bile daha çok güzel bir yapılışta gösteriyor: bu

kendisini yansıtma mı? Hem sonra, pek çok tablo - objede büyük boyutta

N A grafitisinin ısrarla kullanılmasını nasılda anlamsız bulabiliriz? Nesne gibi

kullanılmayı reddeden ama isteyerek kendini beğeni ve arzuya sunan ka­

dın - objeye başka yerde övgü yaptım. Neveserin pencereleri görevlerini

yapmıyorlar. Onlar birer obje. Acı çekiyorlar, çileliler ama özenle bakılmış

hoş dürümdalar. Onlar sanatçının imzasını taşıyorlar, işte bu demek oluyorki

kadın ressam penceresinde değil. O bizzat kendisi bir tablo oldu." demek­

tedir.

(7)

NEVESER AKSOY, Femme à la fenêtre

En 1962, dans le cadre de la loi concernant les enfants super doués, afin

de recevoir une éducation spéciale, Neveser Aksoy a reçu des leçons

privées du Professeur Zeki Faik izer jusquén 1965 et du Professeur Cevat

Dereli de 1965 - 1970; dans le cadre de la même loi, envoyée à Paris en

1970, elle prépare à l'université 'de Sorbonnes sous la direction du

Professeur René Passeron le tableau "tableau - fenêtre / fenêtre - table­

au" sujet de sa thèse de doctorat.

René Passeron dit à propos de ce peintre que:

II

Voici une "femme à la fenêtre" qui n'est pas le modèle, mais le peintre.

Neveser Aksoy a expliqué sans sa thèse Tableau - fenêtre, fenêtre -

tableau, que, pour elle, d'abord, comme pour la plupart des peintres,

disons jusqu'à Matisse, qui clôt la peinture dans ïà - plat, le tableau -

fenêtre est une ouverture sur l'espace extérieur. C'est un "regard" sur le

monde, une sorte de substitut construit de l'oeil du peintré1

.

Il

Professeur Passeron ajoute que: parmi les fenêtres que Neveser Aksoy

ne cesse de peindre de puis des années, les plus significatives sont vues

(8)

de l'extérieur et obstruées, non tant par des volets, mais par des

planches, des étais, des éléments de survie précaire. Ces fenêtres,

vouées à la démolition, sont déjà des ruines. Ce n é st pas un hasard si

une jeune femme, venue vivre à Paris pour y souffrir dans des logis exigus,

sort dans les rues et photographie les façades des immeubles perdus.

Cette prédilection serait - elle narcissique? On parle facilement du

narcissisme des peintres, comme de celui des femmes. Ce n 'est peut -

être là qu'un lieu commun facile. Mais, je remarque que Neveser Aksoy

représente les pires claustrations en une facture plutôt jolie: serait - ce là

une projection de soi? Et puis, comment ne pas trouver significative

l'insistance du graffiti N A, grand - format, s'il vous plaît, dans tant de

fenêtres - objets? J'ai fait ailleurs l'éloge de la femme - objet, qui refuse

de fonctionner comme un ustensile, mais s'offre volontairement à

l'admiration et au désir. Les fenêtres de Neveser ne fonctionnent pas, ce

sont des objets. Elles sont souffrantes et soignées, tirées à quatre épingles.

Elles sont signées. Voici donc que la femme peintre n 'est pas à sa

(9)
(10)
(11)
(12)
(13)
(14)
(15)
(16)
(17)

Tuval üzerine akrilik, karışık teknik 1986, 39.5x29.5 cm.

(18)
(19)
(20)
(21)
(22)
(23)
(24)

Duralit üzerine akrilik. 1986,45.5x54.5 cm.

(25)

Karton üzerine karışık teknik. 1987, 39x55 cm.

(26)

-?X ;Í

'•» <■ S . i

•■" '■«•>■-• ■

•rv¿

(27)

; f e t r " > ; r â > , i,r.h

(28)
(29)
(30)
(31)
(32)
(33)
(34)
(35)
(36)
(37)
(38)
(39)
(40)
(41)
(42)

N eveser AKSO Y; 1953'te İzm it'te doğdu. Resim çalışm alarına küçük yaşta başladı. 1962 yılında “Üstün Yetenekli Ç ocuklar Ka­ nunu" kapsamında özel olarak yetiştirilm e­ sine karar verildi. 1965 yılına kadar Prof. Zeki Faik izer'den, 1965 - 1970 yılları arasın­ da Prof. Cevat Dereli den özel ders aldı. Lise öğrenim inden sonra aynı kanun gere­ ği Paris'e gönderild i. 1972 yılınd a Paris Devlet Güzel Sanatlar Yüksek Okulu ndan diplom a aldı. 1973 yılında bursunun sona erm esiyle Türkiye'ye döndü. 1975'te İstan­ bul Devlet Tatbiki G üzel Sanatlar Yüksek Okulu'nu bitirdi. 1979'da tekrar Paris'e dön­ dü. 1981'de Paris So rb o n n e Ü n ive rsite ­ sin d e yüksek lisans tezi verdi. 1990 yılında aynı üniversitede “Tablo - Pencere / Pen­ cere - Tablo" konulu doktora tezini veren Neveser Aksoy yaşamını halen Paris'te sür­ dürmektedir.

KİŞİSEL SERGİLERİ: 1974 Işık Sanat Galerisi - İstanbul • 1974 Galerie Jean Camion - Pa­ ris • 1975 G alerie Jean Cam ion - Paris • 1976 Galerie Louis Soulanges - Paris • 1977 Taksim Sanat Galerisi - İstanbul • 1978 Par- makkapı İş Sanat Galerisi - İstanbul • 1980 Taksim Sanat Galerisi - İstanbul • 1984 Türk Turizm ve Tanıtm a Bürosu Salonu - Paris • 1986 Theatre des C apucins - Lüksemburg • 1987 Galerie Agnes Stacke - (Duvers - sur Oise) Fransa *1989 NDA Gallery - (Sap- paro) Japonya • Miyata G allery - (Kushi- ro) Japonya »Kobundo Gallery - (Obihiro)

(43)

Japonya • Bokushin G allery - (Tokyo) Ja ­ ponya • Hitsuji Gallery - (Niigata) Japonya • Azuchi Gallery (Osaka) - Japonya • Ba­ teaux - Mouches G allery - (Hiroşim a) Ja ­ ponya • Türk Büyükelçiliği - (Tokyo) Japon­ ya.

ÖDÜLLERİ: 1961 - 1962 Doğan Kardeş resim yarışm aları ödülü. 1972 Salon des Artistes Français sergisinde onur mansiyonu - Paris. 1973 Marie Bashrkirtseff Ödülü - Paris Ö N EM Lİ G RUP SERG İLERİ: 1971 1972

-1973 Salon des A rtistes Français - Paris • 1974 - 1976 - 1978 Devlet Resim ve Heykel Sergileri «1977 Çağdaş Türk Resmi Sergisi - Türk Evi - New-York »1978 M editerranean Im port Sanat Fuarı - C hicago »1983 G e­ rard Philippe Kültür M erkezi - Paris *1985 Paris'te 70 ülkeden 200 sanatçının davetle katıldığı "Un Instant de paix au Cafe de la paix" sergisinde Türkiye'yi temsil etti. Resmi afişte yer aldı «1987 Les Fontaines Kültür M erkezi - Paris »1988 C om m anderie des Tem pliers de la Villedieu Kültür Merkezi

Paris *1990 Paris'te yaşayan Türk Sanatçı­ ları Sergisi - Paris

Yapıtları; Daubigny Müzesi, Paris Belediye­ si, Paris Türk Turizm Bürosu ve Kültür Ateşeli- ği, Paris ve Tokyo'daki Türk Büyükelçilikleri, New-York Türk Evi, Türkiye iş Bankası'nın ya- nısıra yurt içi ve yurt dışında bir çok özel koleksiyonda yer almaktadır.

(44)

Neveser Aksoy est née en 1953 à İzmit. Elle commence à dessiner très tôt. En 1962, dans le cadre de la loi concernant les enfants su­ per doués on décidé de lui procurer une édu­ cation spéciale. Elle reçoit des cours privés jusquèn 1965 du Professeur Zeki Faik izer, de 1965 - 1970 du Professeur Cevat Dereli. Dans le cadre de la même loi, elle est envoyée à Paris après son éducation Secondaire supérieure. En 1972, elle reçoit son diplôme de l'école des Beaux Arts de Paris. En 1973, el­ le revient en Turquie parceque la durée de sa bourse est à sa fin. En 1975, elle termine ses études à l'Ecole Supérieur des Beaux Arts d'Is­ tanbul. En 1979, elle retourne à Paris. En 1981, elle termine sa maîtrise à l'université de Sor­ bonne de Paris.

Neveser Aksoy qui vit aujourd' lui encore à Pa­ ris a remis sa thèse de doctorat ayant pour su­ jet "Tableau - fenêtre / fenêtre - tableau. " LES EXPOSITIONS PERSONELLES de TABLEAUX:

1974 Galerie d ’Art Işık - Istanbul • 1974 Galerie jean Camion - Paris • 1975 Galerie Jean Ca­ mion - Paris • 1976 Galerie Louis Soulanges - Paris • 1977 Galerie d'Art de Taksim - İstanbul

1978 Galerie d'Art de Taksim - Istanbul •

1984 La salle du Turisme turc et d ’information - Paris • 1986 Théâtre de Capucins - Luxembo­ urg • 1987 Galerie Agnès Stacke - (Duvers - sur oise) France • 1989 ND A Gallery- (Sap- paro) Japon • Miyata Gallery - (Kushiro) Ja­ pon • Kobundo Gallery - (Obihiro) Japon •

(45)

Bokushin Gallery - (Tokyo) Japon • Hitsuji Gal­ lery - (Niigata) Japon • Azuchi Gallery (Osa­ ka) Japon • Ambassade Turque (Tokyo ) Ja­ pon.

PRIX: 1961 - 1962 le prix du Concours de dessin "Doğan Kardeş‘ • 1972 Mention d'honneur à l'exposition dans la salle des peintres Français - Paris • 1973 le Prix de Marie Bashkirtseff - Pa­ ris.

LES IMPORTANTES EXPOSITIONS en GROUPE: 1971 - 1972 - 1973 Salon des Artistes Français - Paris • 1974 - 1976 - 1978 Expositions de table­ aux et de statues • 1977 Exposition de tablea­ ux contemporains turcs la maison Turque - New-York • 1978 Faire Méditerranéenne d'Art import - Chicago • 1983 Centre de culture Gérard Philippe - Paris • 1985 Elle a représente la Turquie dans l'exposition "Un Instant de paix au Café de la paix" parmi 200 peintres venus de 70 pays. Son tableau fût affiché • 1987 Centre de culture "Les Fontaines" Paris • 1988 Centre de culture de “Villedieu Commanderie

des Templiers" - Paris • 1990 Expositions des

peintres turcs qui vivent à Paris - Paris.

Ses tableaux prennent place au musé Dau- bigny, à la mairie de Paris, au bureau de turis- me turc, et d'attaché de la culture turque; aux ambassades Turques de Tokyo et Paris, à la maison Turque de New - York à la Türkiye iş Bankası, ainsi que dans maintes collections privées.

(46)

R e k m a y L t d . • ( 4 ) 2 3 1 0 9 2 6

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

萬芳醫院消化內科吳立偉醫師,以歐洲頂尖肝臟腫瘤電燒技術服務患者

[r]

2F, Health Science Building, Conference Room 3201 教研大樓二樓 3201 教室 Venue 地點 Date/Time 時間 Date/Time 時間. Lunch boxes will be offered to the

Dünya’da da sera etkisi yapan CO 2 gaz›- n›n Dünya atmosferinde Venüs’e k›yasla çok daha düflük yo¤unluklarda olmas›n›n nedeni, CO 2 mikta-. r›n›n

DeFelipe, her ne kadar sinaps yoğunluklarının farklı olması kadın ve erkek beyinlerindeki devrelerin de farklı olabileceğine işaret ediyor olsa da erkeklerin çok

Hazineli koğu­ şundan sonra ve dağ tarafında bulunan Hazine K ethüdası ağa yerine gitm eden evvel üzeri ça­ tılı, geniş saçaklı b ir çeşme b u

y a lI fesede ile sık sık görüşmekte olup ba­ husus Halil ve Derviş Hima’nın ve dalka­ vukluk ile Ahmed Beye çatarak parasını ye­ mekte ve akıl

kanun yolunun detaylıca düzenlenmesi gerekliliğini açıkça göstermek- le birlikte, mevcut durum itibariyle temyizin usul ve şeklini konu alan 48., 49. maddede yer alan