• Sonuç bulunamadı

Edebiyatımız ne halde?:Reşad Nuri'ye göre henüz işe yeni başlamış bir haldeyiz:Eserlerimizi Avrupa eserleriyle ölçmeye kalkarsak olimpiyada giden sporculara döneriz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Edebiyatımız ne halde?:Reşad Nuri'ye göre henüz işe yeni başlamış bir haldeyiz:Eserlerimizi Avrupa eserleriyle ölçmeye kalkarsak olimpiyada giden sporculara döneriz"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

21 Mart 1936

Edebiyatımız ne

Reşad Nuriye göre henüz işe

yeni başlamış bir haldeyiz

«Eserlerimizi Avrupa eserlerile ölçmiye ^alkarsak

Olimpiyada giden sporculara de riz»

Çok sevilen, değerli romancı Reşad Nuriye soruyorum:

— Bizde son inkılâbı evvelden haber vermiş olan bir edebiyat var mıdır?

Edib cevab veriyor:

— İnkılâbdan önceki edebiyatımızda İçtimaî nizamımızın bozukluğunu gösteren bazı şikâyetlere rasgelinir. Meselâ Türk kadınının yarı esir vaziyette yaşamasın - dan, istendiği zaman alınıp istenmediği zaman sokağa atılmasından, üstüne ortak getirilmesinden, fikren geri bırakılmasın - dan ve saireden şikâyet edilmiştir. M ed - resedn, softadan, riyakâr sofudan, şer’iye mahkemesinden, kadıdan şikâyet edilmiş­ tir. Düşünme ve inanma hürriyetinin yok­ luğundan şikâyet edilmiştir. Nihayet A - nadolunun ihmal edilmesinden, Türk un­ surunun, Türk köylüsünün ezilmesinden şikâyet edilmiştir.

Bunları bir araya toplayıp okuyan dik­ katli bir insan belki de şöy.le düşünebilir - di:

«Makinede bozukluk var, için için ya­ nık kokusu geliyor. Herhalde bu işler böyle gidemez, esaslı bir inkılâba ihtiyaç v ar... Bu zamanla, fikirlerin derece de - rece tekâmülde, belki kırk, elli senede belki de yüz senede olacak.» Yani ede­ biyatımız bizde inkılâb olacağını «gece - lerin tulûu haşre kadar» sürmiyeceğini yarımyamalak sezmiş, fakat bu kadar ça­ buk ve esaslı olacağını kat’iyyen kestire - memiştir.

İkinci suale cevab vermiyen üstad ba­ na:

— Üçüncü sualinizi sorar mısınız?.. Diye mukabele ediyor:

— Eski ve yeni edebiyatın sizce üs - tadlan kimlerdir?

— Ben eskilerden de, yenilerden de birçok kimseleri severek okurum. Fakat bunları boy sırasile manga tertibine sok - mağa, aralarından birini başşef ilân et - miye hiç ihtiyaç duymadım. Sayması u- zun sürecek sebeblerden dolayı bu hu - susta biraz anarşistim. Tedrisatta kolay - Iık için mutlaka tasnifler, grupmanlar yap­ mağa lüzum varsa Fuad Köprülü müs - pet vesikalara ve edebiyat tarihi usulle - rine göre böyle birşey yapabilir.

— Eski ve yeni edebiyatta en mana - sız ve en değersiz bulduğunuz şahsiyet kimdir?

— Eski ve yeni edebiyatta manasız ve soğuk bulduğum birçok kimseler vardır. Fakat kimler olduğunu söyliyerek bir ta­ kım insanlan köşelerinde rahatsız etmek için sebeb yoktur. Yankesiciyi kovalamak polisin vazifesidir. Yalnız elini cebimize soktuğu zaman bizim onu yakalamağa ve tokatlamağa hakkımız vardır. Ben kendi hesabıma bu hakkı yalnız umumî zevkin koruyuculuğu vazifesini kendine tevcih etmiş münakkide - o da bazı kayidlerle - veririm.

— Millî eserin vasfı nedir? Bir ro - manın millî olmak için mevzuunun ma - hallî olması şart mıdır?

— Türk ruhuna, Türk dilinin jenisine göre yazılmış esere, mevzuu ne olursa olsun: millî demek mecburiyetindeyiz.

Edib Reşad Nuri

Türk edebiyatile, Türk millî edebiyatı a- rasmda bence hiçbir fark yoktur. M aa - mafih ilk bakışta «haşvi zaid» gibi görü­ nen bu «millî» kelimesinin uzun zaman- danberi aramızda yaşamasına göre her - halde bir kullanma yeri de bulunması i- cab eder. Bir zamanlar şiirimiz aruz vez- nile yazılırken, bizim dilimizin has ölçüsü demek olan hece veznile yazılan şiirlere «millî» dedik. Bize artık «Osmanlı» de­ meyip «T ü rk » diyen edebiyata millî de­ dik, Divan edebiyatı diline ve ruhuna kar­ şı açılan savaşta, bu kelime adeta bir bay­ rak vazifesini gördü. Bu bakımdan onun bizde tarihî rolü olduğunu inkâr edeme - yiz.

Bugün onu «nasyonal» değil, fakat «nasyonalist» edebiyat karşılığı olarak kullanmakta pekâlâ devam edebiliriz.

— Sizce hangi eserlerimiz millidir.:.:» Bir iki eser ismi «ayabilir misiniz?..

Ü stad buna da cevab vermiyor ve bu suali takib eden sorguyu dinlemek istiyor;

— Bizim edebiyatımız sizce beynel - milel edebiyat âleminde bir kıymet mi * dir?..

— Bizim güzel, hatta çok güzel diye­ bileceğimiz eserlerimiz vardır. Fakat bun­ ları Avrupanın beynelmilel dediğimiz bü­ yük eserlerde ölçüştürmeğe kat’iyyen he­ ves etmemeliyiz, yoksa A llah esirgesin Olimpiyada giden sporcularımıza döne - riz! Piyangolarda bir büyük ikramiye vurur amma bu servetin toplanması için kaç on bin kişinin canı yanar, bilir misi­ niz?.. Meslektaşlardan birinin çok doğru olarak söylediği gibi; beynelmilel eserleri seneler yapar. Biz bu işte daha çok yeni­ yiz.

— Sizce Türk edebiyatının hangi e i serlerinin ecnebi lisanlara tercüme edil « mesi isabetli olur?

— Bazı eserlerimizin ecnebi dillerine tercümesine gelince bu olmıyacak birşey değildir. Fakat tercüme edilecek eser pek hususî bir notla kendini öteki eserlerden ayırd edebilmeli ki dikkate çarpsın, tutul­ sun. Yoksa oradaki binlerce benzerleri a- rasında kaynayıp gider. Maamafih ne de olsa, bunun hiç olmazsa memleketimiz i - çin bir propaganda faydası olur.

SUAD DERVİŞ

Ta h a To ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

2008 y›l› içinde bafl- lamas› planlanlanan konuflmalar›n ana amaçlar›ndan birisi de ö¤renci ve ö¤ret- menleri DAY 2009 aktivitelerine haz›rla- mak,

İnsancıl yönü, bir­ leştirici kabiliyeti olan ve kendine özgü na­ zik bir tutumu bulunan Hakkı Tarık Us, terte­ miz duygularla Atatürk’e de, istiklal Marşı

Mrasş-Yukarı Tom: 1917'den başlayarak Şor adı altında topl Türk boylan Mrass, Tom ve Kondom ırmaklan boylannda yerleşmişlerdi.. Alg Dağlan'nın kuzey eteklerinde,

2009 yılında milli gelir reel anlamda %4,7 oranında küçülmüş, yıl sonu itibariyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 954 milyar TL olmuştur.. Rakamlara dolar

“2008 Yılı Katılım Öncesi Ekonomik Programı”nda 2009 yılında milli gelirin reel anlamda %3,6 oranında daralması, işsizlik oranının ise yıl ortalamasında %13,5

Sonuç itibariyle faiz dışı harcamaların hedeflenen seviyenin üzerine çıkmasıyla, faiz dışı bütçe fazlası 2007 yılını sene başında açıklanan hedefin 1 milyar

2006 yılında hedeflenenin üzerinde bir faiz dışı fazla seviyesine ulaşılması sayesinde, bütçe açığı öngörülen seviyenin altında gerçekleşmiş, borç stokunun

Yüksek faiz dışı fazla seviyesine ulaşılması ve reel faizlerdeki gerileme sayesinde, 2005 yılında bütçe açığı öngörülen seviyenin altında gerçekleşmiştir..