• Sonuç bulunamadı

Mimar Sinan'ın ustalık eseri:Selimiye Camii

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mimar Sinan'ın ustalık eseri:Selimiye Camii"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

SAHİBİ ve S O R U M L U Y Ö N E T M E N

K. CUMHUR TEZEL

Adres :

Büyükdere Cad. No. 32 80290 - Mecidiyeköy - İstanbul

P.K. 24 - 80312 - Mecidiyeköy - İstanbul Tel. : 175 34 10

M İM A R S İN A N 'IN U S TA L IK

ESERİ : SELİM İYE CA M İİ 2 - 8 SELİM İYE CA M İİ YAZILAR I 9-14

S U S U Z HA N 15-19 B İZ A N S 'T A S O S Y A L Y A Ş A M 20-24 ANI HARABELERİ 25-28 K A R TP O S TA L L A R D A K A H V EH A N ELE R 29-32 D Ü N K Ü S A N A T L A R IM IZ D A N : S A V A T 33-35 Kapak fotoğrafı : Selimiye Camii Kubbesi

Hazırlayan . MESUT MANİOĞLU 140 74 40 Prodüksiyon: SERVİS AJANS 169 68 32 Baskı : APA OFSET BASIMEVİ 164 64 20

M imar Sinan’ın

ustalık eseri

Selimiye

Camii

Yazı, fotoğraf ve resimler : Y. Müh. Mimar

(3)

Geniş kubbeyi tutan ağırlık kuleleri ve taşıyıcı kemerleri

1

QQQ

yılı yurdumuzda ve 1 y O O dünyada Mimar Koca Sinan’ı anma yılı olarak ilan edilmiştir. Bu yılın ayrı bir özelliği vardır, çünkü

1488 de Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğup, 1588 de İstanbul’da vefat eden Sinan’ın 400 üncü ölüm yıldönümüdür. O’nu zaten her yıl Nisan ayında Süleymaniye’deki küçük ve gösterişsiz türbesi önünde anıyorduk. Yıllardan beri, 500’e yakın eserini kullanıyor, içinde yaşıyorduk. Adeta hergün beraberdik, belki de pek farkına varmadan...

Bu yıl, 1987 de hazırlanan geniş kapsamlı anma programları, bütün kurumlarca düzenli ve daha anlamlı bir biçimde uygulanmıştır. Eserleri ve üstün yeteneği tekrar gündeme getirilmiş, bilinen, bilinmeyen yönleri bilimsel toplantılarla, basın yoluyla halkın bilgisine sunulmuştur. Geçmiş dönemlerin ilgisizliği, bir bakıma giderilmiş sayılabilir.

Sîzlere İLGİ derginizin 51 inci sayısında Sinan’ın doğduğu köyü, Ağırnas’ı tanıtmış; 20 yaşındayken ilk yaptığı eseri sayılan köyündeki 3 çeşmesinden ve getirdiği içme suyundan

bahsetmiştim.

Bu sayımızda da, 80 yaşındayken inşa ettiği Edirne’deki Selimiye camiinden bahsedecek, kısaca tanıtmaya çalışacağım.

«Kıbrıs adasını alırsam bir cami yaptıracağım...» diyen Sultan İl nci Selim, fetihten sonra Mimar Sinan’ı görevlendirerek şanına yaraşır bir eser istemiş...

Padişahın arzusu üzerine Edirne’de, Eskikavak meydanındaki geniş alan seçilerek cami ve külliyesinin inşaatına

1569 yılında başlanmıştır. Beden duvarları 4 yılda yapılabilen bu büyük eser 6 yılda, 1575 de tamamlanmıştır. Kayıtlara göre 400 kalfanın ve 14.000 işçinin çalıştığı inşaatla 28.000 kese akçe harcanmıştır.

Bazı tarihçiler Selimiye Camiinin yapılma sebebini bu fetih olayına bağlarlar. Sebep ne olursa olsun, Selimiye camii ve külliyesi. Mimar Koca Sinan’ın gerçekleştirdiği eserler içinde Klâsik Osmanlı mimarisinin en görkemli anıt-eseri kabul edilir.

Sinan’ın kendi görüşü de öyledir... «Şehzade Mehmet camiini çıraklığımda, Siilcymaniye camiini kalfalığımda, Selimiye camiini de ustalığımda inşa ettim...» demiştir.

1 9 0 x 130 m. boyunda dikdörtgen olarak planlanan külliye 28.500 m2, lik bir alanı kaplar. Etrafı duvarlarla çevrilidir ve dikdörtgenin batı yönünde uzanan çarşı, III üncü Murat zamanında camiye gelir getirmesi için

inşa edilmiştir.

İç avlulu ana kitlenin güneyindeki kare planlı ve avlulu iki grupta medrese odaları sıralanır. Külliyenin dış

avlusuna çarşıdan da olmak üzere 5 kapıdan, revaklı iç avluya ise 3 kapıdan girilir. Beyaz mermer döşeli ve 1560 m2’yi kaplayan bu dikdörtgen avlunun ortasında üstü açık,

mermerden yapılmış güzel bir şadırvan vardır.

Yine dikdörtgen olarak planlanan ana kitlenin boyutlan 44 X 60 m. dir. Harim’e, son cemaat yerindeki cümle kapısından ve 2 doğudan, 2 batıdan olmak üzere 5 kapıdan girilir. 6000 kişi alabilen kubbe altı ve çevresi 41 x 4 5 m.ye indirilerek 8 taşıyıcı kolonla kare ve sekizgen plana geçil­ miştir. Fil ayağı da denilen 12 köşeli kolonların 6 sı serbest, 2 si duvarla beraber yükselir.

8 kolonu bağlayan 40 pencereli kasnağın üzerine de Selimiye’nin 31,30 m. çapındaki ünlü kubbesi oturur.

(4)

Üç merdivenli minarelerden biri

Sinan'ın en büyük camiinin bu geniş kubbesi, Ayasofya müzesinin ıkı çaplı (**) elips kubbesinden hem küçük, hem de büyüktür.

Yaklaşık 2000 ton ağırlığındaki kubbenin düşey ve yatay yüklerini, 8 taşıyıcı kolon, 8 ağırlık kulesi,

1 mihrap yarım kubbesi ve 4 yarım kubbe ile 4 kemer duvarı taşır. Kubbenin yüksekliği zeminden itibaren 43 m.dir.

Cami kitlesinin dört köşesinden 3 er şerefeli 4 minaresi yükselir. İnce ve zarif görünümlerini gövdelerindeki kanallar sağlar. Her araştırmacının ayrı ayrı ölçüler verdiği Selimiye camiinde, eşit yükseklikteki minare­ lerin boyları da değişik biçimde

belirtilmiştir. 71 m., 77 m., 84 m. gibi. Bazı detaylarda da başka başka

ölçüler bulunmuştur.

** Küçük çap = 30,90 m. Büyük çap = 31,80 m.

Revaklı avlunun iki köşesindeki minareler, 3 er yolludur. İç içe yerleş­ tirilmiş ayrı merdivenler kullanılır. Müezzinler birbirlerini görmeden şerefelere çıkarlar. 1 nci yol 1 nci şerefe ile 3 üncü şerefeye, 2 nci yol 2 nci şerefe ile 3 üncü şerefeye, 3 üncü yol ise 1 ve 2 nci şerefelere uğramadan 3 üncü şerefeye çıkar.

Arkadaki 2 minare normal tek merdi­ venlidir. Sırasıyle 1,2,3 üncü şerefelere çıkılır. Bu iki minareye müezzin

minaresi de denir.

İç içe merdivenli minareler ilk defa Edirne’de Eskicami’de ve üçşerefeli camide yapılmış. Sinan bu minare­ lerden esinlenerek Selimiye’nin 2 minaresini 3 yollu inşa etmiş, diğer 2 sinde buna lüzum görmemiştir. 3 merdivenin bir araya getirilmesi, minarelerin daha kalın olmasını gerektirdiği halde Selimiye’deki 4 minarenin aynı kalınlıkta oluşu, Sinan’ın bu zorlamayı da ustalıkla yenmesi olarak kabul edilir.

« 1 5 . 0 0 m 3 merdivenli minarelerin kesit şeması Kırmızı — Yalnız 3. şerefeye Yeşil — 1. ve 3. şerefeye Sarı — 2. ve 3. şerefeye 4

(5)

Abdest alma yerleri “ T,

Si..H

I»--- ^ 4 J + -S f l —[» ;

fa

■rU--- :--- 130 M■rU--- M---Genel durum plânı

■Tl

M

-H

¥ ' ¥ ■

TP

ı£ j

Selimiye camii, klasik Osmanlı

mimarisinde mühendislik yönünden de eşsiz bir eserdir. Sinan, «Kargir karkas» sistemini en sağlıklı biçimde bu eserinde uygulamış ve seçtiği büyük boyutları, bilinçli tedbirlerle ayakta tutmasını bilmiştir. Ayrıca 4 minareyi ana kitlenin 4 köşesinde bağlayıcı ve tutucu unsurlar olarak kullanmıştır. Bu bilinçli çözümler sayesinde Selimiye camii hem estetik, hem de statik yönden değişik görünümüyle Edirne’nin siluetindeki önemli yerini alır.

Dini yapılarda genellikle büyük boyutlar istenir. Eserin etkileyici olması, bir eşi daha bulunmaması arzu edilir. Bütün sayılı camiler, kiliseler, tapınaklar bu düşüncelerle anıtlaşmıştır.

Bizans’ın 1400 yıllık ünlü Ayasofya’sı da bu istekler doğrultusunda çeşitli ilavelerle, değişikliklerle inşa edilmiştir. Ancak yüksek ve basık-geniş kubbesi tarihin uzun yıllarına, depremlere dayanamıyarak 2-3 kere çökmüş, duvarları yıkılmış, yeniden onarılmıştır. Klasik Osmanlı mimarisinde bir bakıma teşvik unsuru, bir tür örnek sayılabilen Ayasofya kilisesi (Müzesi), bugüne kadar ayakta kalabilmişse, yine Mimar Sinan’ın III. Murat zamanında inşa ettiği istinat duvarları ve esaslı onaranları sayesindedir.

(6)

Boyumuzun yettiği yerlere kadar uzanarak boyalan kazıyıp altındaki bezemeleri çıkarmaya çalışırdık.

Doğudan avluya giriş kapısı

iç mekânın parmaklıklı pencerelerinden dış görünüm

Selimiye camiini 1948 den 1988 e kadar her ziyaret edişimde:

Sıra sıra pencerelerinden, vitraylarından süzülen rengarenk ışıkları halıların üzerinde zevkle seyrederim.

Namaz kılan, dua eden cemaati sessizce izlerim..

Mermer minberini, mihrabını kimbilir hangi ustanın bu kadar güzel işleyip şekillendirdiğini düşünürüm..

Hünkâr mahfelindeki nadide çinilerin Rus işgalinde sökülüp neden., ne için. Moskova müzesine götürüldüğünü kendi kendime sorarım..

Süsleme sanatının mühendislik bilgisiyle birleşip Sinan’ın mimarlık anlayışı içinde nasıl bütünleştiğini hayranlıkla izlerim..

Selimiye camiini her ziyaret edişimde: Onarımlarının devam ettiğini, en küçük detayına kadar bakımının yapıldığını, ziyaretlerin adet haline geldiğini görür, sevinirim...

Selimiye’yi gezip dolaşan herkes benim gibi etkisi altında kalır. Edirne’den Avrupa’ya gidenler, gelenler, yerli- yabancı turistler hem tarihi, hem de mimari bakımdan bir müze değerindeki anıt-eseri görmeden edemezler.

Tek göremeyen, 1574 de vefat eden II nci Selim’dir.

400 üncü anma yılında, kâinatın ulu mimarından, Mimar Koca Sinan’a rahmet dileğiyle...

N O T :

Prof. Dr. Doğan Kuban ve Prof. Dr. i. Hulusi Güngör'ün bazı eserlerinden ve araştırma­ larından yararlanılmıştır. B.Ç.

(7)

uTT

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a To ros Arşivi

ş f \ * î

(fe/f ¿

i

lf|

i v

jf v J r

*m

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi, dünyanın en eski kubbe sistemlerinden biri olan Aya- sofya ve Süleymaniye yapı sistemleri ara- sında bir mukayese yapalım: H e r ikisi, plân bakımından merkezî bir

E ğitim-Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol basın toplantısında şöyle dedi; “Eğitim Sen olarak, sürgün kararının hukuki dayanağı olmadığını, tamamen siyasi nitelikli

YAVUZ Sultan Selim’den sonra tahta oturan Sultan Süley­ man devrinin başlarında, Mimar Ali Usta ölünce, Lütfi Paşa'nuı tavsiyesiyle koca Sinan Sermîmarlığa

Gündoğdu Akkor dergiler hazırlıyor, resim yapıyor durmadan, Bilkent tepeleri gibi yeşeriyor, renkleniyor duvarları, inci Akkor da seramik, resim çalışmalarından sonra

Nasal type extranodal NK/T-cell lymphoma (ENKTCL), previously known as lethal midline granuloma is a rare type of lymphoma that typically causes destruction of the midface.. The

Ancak, hastaların bireysel özellikleri, idrar kaçırmanın şiddeti, kanser nedeni ile birlikte uygulanan diğer tedavilerin varlığı göz önüne alınacak olursa,

Bu mavi gözlü, hala dört yaşmdaki haline benzeyen, delifişek ve dobra kadım anlatmaya başlamadan önce açıldığa kavuşturmamız gereken bir soyadı sorunu var: Deniz

Yılların sisleri içinden Kissinger, Hitchens’tan, bir sorumlu bul­ manın peşine düşmüş yeni bir gazeteci he­ veslisi olarak, Henry’nin Soğuk Savaş’ın ka­ zanılmasında,