• Sonuç bulunamadı

Adnan Adıvar'ın bir tetkiki hakkında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Adnan Adıvar'ın bir tetkiki hakkında"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adnan ■

Âdıvann bir

tetkiki

kaklcında

ü ıvar. Tarih Dergisinin_j>ekjzinâl

sayısında Bızansta Yüksek

Mek-“tebíer adı__alt.mda y ayınladığı ya-

' bugünkü

i^n~~bu eğitim kurumlarimn. etraflı "Kır tablosunu çizmiş ve Osmanlı impárlrEornígirtidaki yüksek m ek

Bir yandan, tstanbulun Tüıkler tarafından fethinin beş yüzüncü yılı, geçen sene, geniş ölçüde kut­ lanamadı diye hayıflanırken, bir yandan da, bu vesile ile yayınlanan tetkiklerin çokluğu karşısında se­ vinebiliriz- Her ne kadar bu tet­ kiklerin hepsi birinci sınıf tetkik­ lerden değilseler de, bir devir aç­ mış olan bu tarihî hâdise ile ilgili bir çok meseleleri aydınlatmışlar­ dır.

Bu meselelerden biri, kültür, bilhassa eğitim meselesidir. Fatih Sultan Mehmedin «külliye» lerinin değerini iyice takdir edebilmek için, Bizans İmparatorluğundaki

yüksek mekteblerin kuruluş ve

işleyişlerini, aynı zamanda kültü­ rde 'Avrupanm ve Yakmdoğunun dört bir tarafına tesir eden bu şe­ hirdeki fetih öncesi üniversite ha­ yatını bilmek gerekir. Ancak bu takdirdedir ki, Fatihin «Sahn-i Semân» adı ile kurduğu yüksek mekteblerin hususiyeti daha iyi anlaşılabilir.

iken talebesi olduğum Dr. Adnan

zISlH3a, bugünkü üniversiteleri­ mizden esasında peK~az"fafk

göstc-teblerle olan bazı farklarını belirir. İniştir. Bu husus"nlühîm3ir, çünkü. Bızansta Ortaçağlarda eğitimin sırf dinî bir mahiyet taşıdığım ileri sürmek, dünyanın her tarafında âdet olmuştur. Dr. Fuehs ile B re- hier’nin konuya giriş mahiyetinde­ ki tetkiklerine dayanarak, Bizansa hâs bir gelişmeden sonra, X I yüz­ yıla doğru orada biri dinî, diğeri lâik olmak üzere, iki tip yüksek mektebin işlemekte olduğunu tes- bit ediyor ve şöyle bir neticeye varıyor: «Bizans yüksek tahsil te­ sislerinde dinî ilimler diğer müsbet ilimlerden tamamen ayrılmış, yani bizde Tanzimattan sonra olduğu gi­ bi medreselerin yanında bir de ü - niversite faaliyette bulunmuştur.»

Müsteşrikler âlemine .kendini., derhal bir Standard eser olarak k a bul ettirmiş olan İslâm Ansiklope-dtsi*hıh fürkçe tab'ında şimdiye kadar eşsiz bir sebat ve feragatle

çalışmış

olan

Pr-

Adnan

Adıvar

5u tetkikinde, Bizans eğitimini, vardı­ ğı en yüksek" noktasnTa~kadar an-~ latıyor. ~ÎHTparator Heraklios dev­

rindeki «Oikumenikon Didaska-

lion», VII. ci yüzyılın «Umumî biatinden bağlayıp, münaka­ şaları Müslümanlarla dostluk bağ­ ları kuracak kadar ileri götüren bir

müsamahanın yer aldığı Bardas

mektebinden geçerek, Bizansa hâs en tipik dehalardan biri olan tarihçi ve filozof Mihail Psellos'un yetişti­ ği imparator Konstaııtin’in o parlak

devri üzerinde uzun uzun durarak bize, 1261 reformunu takib eden Bizans üniversite hayatının son iki yüzyılını anlatıyor.

Bugünkü İstanbul Üniversitesinin aydın gençliği, bugünküler gibi hep anfiteatr şeklinde olan -ders­ haneleri, eğitim konularının çeşid- 1 iliğini, ders yılının süresini, talebe hoca münasebetlerini, yurdlarda ya sıyan talebelerin gürültülü hayat­ larını, bir kelime ile. ardı arası ke- silmiyen Bizansh aydın, bilgin, devlet ve iş adamı nesillerinin ye­ tiştiği üniversite çevrelerinin bü­ tün hususî hayatını bu sayfalardan okuyup öğrenecektir. Aynı zaman­ da, Bizanslı ve İstanbullu profesör ve talebelerin yaşayışları arasında pek öyle büyük farklar olmadığını da hayretle göreceklerdir.

Bizansm son yüzyılı, umumiyet­ le «Hümanist» dediğimiz, Aristocu Mihail Apostolis, Eflâtuncu Ce- mistos Plethon, Türk hakimiyeti altında ilk patrik olan Gennadios Sholarios, İtalyada yerleşen kardi­ nal Bessarion v.h. gibi bir çok bil­ gin .filozof, edib. hattâ ilâhiyatçı sayesinde yeni bir kültür gelişme­ sine sahne olmuştur. Bizansta, Is- tanbulun yüksek zekâları arasında başlıyan ve bilindiği şekilde Ital- ■yada ve iki Avrupa şehrinde ge­

lişen bu rönesans doğuşunu belli- başlı iki âmile borçludur: Bunlar­ dan biri, XIII. yüzyıldan itibaren müstakil bir mahiyet gösteren, Bi­ zans ruhuyla Doğu ruhunun kay­ naşması; diğeri de imparator Pale-

olog devrindeki Bizans yüksek

mekteblerinde devamlı ve sistemli şekilde takib edilen fikrî terbiye ve çalışmadır- Bu mekteblerde, bil­ gi, ı-uh ve zihniyeti, bugünkü ma­ nada doğmuş ve gelişmiştir.

Bütün insanlığın yöneldiği bu

durum ve manzarayı Dr. Adnan

Adıvar şu satırlarla gayet iyi anlat­ mıştır: «Umumiyet itibarile bu Ü - niversitonin serbest sanatlar deni­ len ilimler yoluyla felsefeye çıktı­ ğını ve fakat bütün derslerin büs­ bütün başka bir kafa ile okutul­ duğunu biliyoruz. Edebiyat tahsili artık hümanist bir yolda gidiyor­ du. Bu hümanist tabirinden şunu anlamak gerektir ki, artık eski Yunan dil ve edebiyatı, mukaddes itablaıı daha iyi anlamak için de­ ğil, bizzat edebiyat olduğu, dilin zenginliği, ahlâk kaidelerinin yük­ sekliği ve bu noktadan bu eser­ lerin yalnız bir kısım insanlara de- jgil, bütün insanlara bitab ederek

onlara fazilet, cesaret ve feragat f misalleri vermek için mütalea ve tetkik olunuyordu.»

Bu şekilde, aziz üstadımın t.etki- . ki, Bizans yüksek mekteblerindeki hayata dair teknik bir tetkik sınır­ larında kalmakla beraber, beşer ruh ve bilgisinin iç hayatını (özü­ nü) ve gelişmesini de belirtmiş o - luyor.

Prof. Dr. Aurel Decci (C luj).

Taha Toras Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sa­ natçının çeşitli türdeki bes­ telerinin çalındığı gecede, Elektronik Müzik bestele­ riyle birlikte bir de Multi­ media video gösterisi yapıldı.. Konserin

Üçüncü bölümde; literatürdeki denklem sistemleri göz önünde bulundurularak bir fark denklem sistemi tanımlanmış ve bu sistemin genel çözümü özel bir durum

Ayrıca araştır- macı çocukları iki buçuk yıl takip ettikleri- ni, daha uzun vadedeki sonuçların bilinme- diğini ve çalışmaya dahil edilen çocukların ergenlik

Şeffaf sır altı, boyun bölü­ mündeki iki sıra sülüs, şişkin gövdesini sı­ nırlandıran zerecek bordürleri ve runıili sti­ lize bitkisel motiflerle dikkat çeken

* Kocaeli University Medical Faculty, Department of Otolaryngology and Head and Neck Surgery, ** İzmit State Hospital, Clinic of Otolaryngology and Head and Neck Surgery,

1 7 M art tarihli açıp Pertev’in C um huriyet’ ölüm haberini i ve yüreğime işleyen resmini görünce her şeyi bir yana bı­ rakarak yaşlı gözlerle dalıp

Katlarda kömür iş idare- sinin verdiği programa göre bürolar yapılmış, ökonomik çerçeveden dışarı çıkmamak şartile.. bu büroların münasebetleri temin ediimiş, m o

Bu çalışma, kendilik bilinci duyguların- dan biri olan utancın kişinin diğer insanların zihninde nasıl biri olduğuyla ilişkili olarak hissedilen dışsal utanç