• Sonuç bulunamadı

Corpus Callosum Agenesis and Schizophrenia: A Case Report

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Corpus Callosum Agenesis and Schizophrenia: A Case Report"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Korpus Kallosum Agenezisi ve

Ş

izofreni:

Bir Olgu Sunumu

Ahmet KOCABIYIK *, Hatice ALİBAŞOĞLU **, Nesrin TOMRUK ***, Nihat ALPAY ****

ÖZET

Total veya parsiyel korpus kallosumun agenezisi, nedeni bilinmeyen ender görülen gelişimsel bir anomalidir. Korpus kallosum iki hemisferdeki homolog bölgelerden gelen duysal, motor ve kognitif bilgiyi iletmede bütünle ş -tirici bir rol oynar. Şizofren hastalarda, algısal uyaranların kallosal transferinde anormallikler olduğu bildiril-mektedir. Bu yaka bildiriminde diskonneksiyon bulgularının eşlik ettiği, korpus kallosum agenezisi olan bir kro-nik şizofreni olgusu aracılığıyla, korpus kallosumun hemisferlerarası transmisyon işlevi ve şizofrenik etyolojide-ki rolü tartışıldı.

Anahtar kelimeler: Korpus kallosum, interhemisferik transmisyon, diskonneksiyon

şünen Adam; 2006, 19(2):103-109

ABSTRACT

Corpus Callosum Agenesis and Schizophrenia: A Case Report

Partial or complete agenesis of the corpus callosum is a rare developmental anomaly of unknown cause. Corpus

callosum plays an integrative role in the transmission of sensitive, motor and cognitive information coming from the homologous areas of the cerebral hemispheres. Abnormality in callosal transmission of perceptive stimuli is reported in schizophrenic patients. In this case report, a chronic schizophrenic patient with complete agenesis of

corpus callosum is described. The interhemispheric transmission role of corpus callosum and its etiological imp- lications in schizophrenia are discussed.

Key words: Corpus callosum, interhemispheric transmission, disconnection

GİRİŞ

1934'ten önce korpus kallosum agenezisi tan

ı

s

ı

postmortem olarak tan

ı

mlanabilirken, 1934 y

ı

-l

ı

ndan sonra, radyolojik teknikler devreye

gir-dikten sonra ya

ş

ayan ki

ş

ilerde de saptanmaya

ba

ş

lanm

ış

t

ı

r. 1965'te yay

ı

nlanan bir çal

ış

mada,

210 kallosal agenezili vakan

ı

n 185'i

asempto-matik bulunmu

ş

ve bunlar

ı

n 1/3'ünün parsiyel

agenezisi oldu

ğ

u belirtilmi

ş

tir. 1965'ten sonra

korpus kallosum agenezisinin insidans

ı

n

ı

n

tah-min edilenden daha yüksek oldu

ğ

u anla

şı

lmaya

ba

ş

lanm

ış

t

ı

r. Çünkü, asemptomatik agenezis

ru-tin muayeneler s

ı

ras

ı

nda tespit edilmeye ba

ş

lan-m

ış

t

ı

r. 1980'de 29 yaka yay

ı

nlanm

ış

t

ı

r.

1981-1983 aras

ı

nda tek yaka bildirimleri

bulunmakta-d

ı

r ( 1 ). Literatürdeki hem postmortem, hem de

ya

ş

ayan ki

ş

ilerdeki prevalans çal

ış

malar

ı

nda

(7240 MRI'da 5, % 0.069) agenezis prevalans

ı

genel populasyonda % 0.069 olarak bildirilmek-

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, * Uzm. Dr., ** Ass. Dr., *** Klinik Şef Yrd., **** Klinik Şefi

(2)

Korpus Kallosum Agenezisi ve Şizofreni: Bir Olgu Sunumu Kocabıyık, Alibaşoğlu, Tomruk, Alpay

tedir. Şizofreni hastalarında yapılmış bir çal ış-mada 140 hastanın 2'sinde (% 1.4) bulunmuştur ( 2 ). Pediyatrik nöroloji servisleri daha yüksek oranlar bildirmektedir. Bildirilen vakaların % 13-21'i asemptomatik olarak belirtilmiştir ( 3 ).

Korpus kallosumun komplet veya parsiyel age-nezisi nedeni bilinmeyen ender görülen geli şim-sel bir anomalidir. Otozomal resesif geçişi des-tekleyen birkaç etkilenmiş aile üyesinin tanı m-landığı soyağaçlarının bildirilmesine rağmen, vakaların çoğu sporadik olarak görülür. Kollo-sal ageneziye sıklıkla başka nörogelişimsel ano-maliler eşlik eder. Kollosal agenezisin klinik görünümleri çeşitlidir. En yaygın görülen klinik tablo epileptik nöbetlerle birlikte mental retar-dasyondur. Nöbetler sıklıkla fokaldir. Epizodik hipotermi veya hipopütuitarizm gibi hipotala-mik fonksiyon bozukluğu da tanımlanmıştır. Bazı hastalarda algısal-motor yeteneklerde kü-çük defisitler ve öğrenmede bilateral transferde küçük defisitler bildirilmiştir. Beklenen defisit-lerin görece yokluğu akallosal beyinde her bir hemisferde ya fonksiyonların çiftleşmesine ya da alternatif komissürün kompansatuar kullan ı-mına mal edilmektedir ( 4 ).

Şizofren hastalarda morfolojik bulgularla ilgili modern görüntüleme çalışmalarından ilki, 1976'da Jhonstone ve ark. 'nın CT ile lateral ventriküllerde genişleme olduğunu saptamaları-dır. İlk MRI çalışması Smith ve çalışma ark. ta-rafından 1984'te yapıldı. Shenton ve ark. 1983'ten 2000 yılına kadar, şizofreni hastaları üzerinde yapılmış 193 görüntüleme çalışmasını analiz ederek gözden geçirmiştir. Bu çalışmada, subkortikal anormallikler açısından bakıldığın-da; cavum septum pellicidumun % 92 çal ışma-da, basal ganglionlarla ilgili anormalliklerin % 68 çalışmada, talamusla ilgili olanların % 92 ça-lışmada ve korpus kallosumla ilgili anormallik-lerin % 63 vakada olduğu belirtilmiştir (5).

Korpus kallosum iki hemisferdeki homolog böl-gelerden gelen duysal, motor ve kognitif bilgiyi iletmede bütünleştirici bir rol oynar. 1972'de kronik şizofren hastalar üzerinde yaptıkları postmortem otopsi çalışmasında, Rosenthal ve Bigelow (1972) korpus kallosumu daha kalın bulmuştur ( 6 ). Daha sonraki MRI çalışmaları bu bulguyu desteklememektedir ve tam tersi sonuç-lar yayınlanmıştır. Sonraki yıllarda şizofrenide bilateral ve unilateral nöroanatomik yapı anor-mallikleri ve kognitif yetersizlikler açısından korpus kallosumun morfolojisi birçok çalışmada incelenmiştir (7-10). Özellikle kallosal uzunluk ve genişlik çalışılmıştır. Belirtilen çalışmalarda-ki sonuçlar korpus kallosum boyutlarında küçül-me ya da incelküçül-me şeklinde birbiriyle uyumludur. Araştırmacıları şizofrenide korpus kallosum anormallikleri ile ilgili çalışmaya iten ana ne-denler şöyle sıralanabilir:

1) Kallosal myelinizasyon erken erişkinlik dönemine kadar devam etmektedir, bu şi-zofreninin başlangıç yaşı ile ilişkili olabilir. 2) Şizofreni hastalarında kallosal transferde

yetersizlikler bildirilmektedir.

3) Kallosal dismorfolojiyle ilişkili etyolojik faktörler şizofrenideki etyolojik faktörler-le benzerlikfaktörler-ler taşımaktadır.

4) Lateral ventriküllerin çat

ı

s

ı

n

ı

oluşturan

korpus kallosum dismorfogenezinde

ve

ş

izofrenide lateral ventriküllerde geni

ş

le-me

izlenebilmektedir (11)

Woodruff ve ark. (1995) 331 vakayı içeren 14 çalışma üzerinde yaptıkları bir meta analiz çal ış-masında yapılan çalışmaların çoğunda korpus kallosum alanında anatomik ve fonksiyonel azalma olduğunu tespit etmişlerdir.

(3)

Korpus Kallosum Agenezisi ve Şizofreni: Bir Olgu Sunumu Kocabıyık, Alibaşoğlu, Tomruk, Alpay Literatürde son 5 yıl içinde yapılan çalışmalarda

da normal kontrollerle kıyaslandığında şizofren hastalarda fonksiyonel ve anatomik MRI çal ış-malarında korpus kallosumda ve korpus kallo-sumun değişik anatomik bölgelerindeki ölçüm-lerde daha düşük değerler saptanmaktadır (11-15) Bu yazıda, fonksiyonel işlevi interhemisferik transmisyon olan korpus kallosumun, agenezi-siyle birlikte, diskonneksiyon bulgularının eşlik ettiği bir şizofreni olgusu aracılığıyla, ş izofreni-nin korpus kallosumla ilgili etyolojisiizofreni-nin teorik olarak tartışıldığı literatür gözden geçirildi. OLGU

Bayan V, 19 yaşında, okuryazar olmayan, be-kâr, ev hanımı, kendisinden başka anne-babası, 8 kardeşleri, dayı ve yengesi ile birlikte kalaba-lık bir aile ortamında yaşıyor. Türkçe bilmiyor. Hasta ailesi eşliğinde 08.08.2005 tarihinde has-tanemiz ayaktan tedavi ünitesine getirilerek kli-niğimize yatırıldı. Kendisine Türkçe bilmediği için dayısının tercümanlığı aracılığıyla yak ın-ması ve hastanemize geliş nedeni sorulduğunda; "Niçin buraya geldiğimi bilmiyorum. Geldim buraya, beni tuttular, sakladılar. `Cızz!' diye ses geliyor, kadın erkek sesleri geliyor, beni burada öldürecekler, evde komşular bana küfrediyordu, bana gülüyordu!" şeklinde ifade etmiştir. Day ı-sından ve yengesinden alınan anamnezde; şikâ-yetlerinin 4 yıl önce başladığı evdekilere "Fare var, beni öldürüyorsunuz, bir adam beni öldürü-yor!" diyerek, korku içinde saklanmaya çalıştı -ğı, 21 yıl önce ölen amcasinin babası olduğunu, kendisini alıp götüreceğini söylediği, kendi an-ne babasını kabul etmediği ve kendisini kaç ıra-rak gerçek ailesinden sakladıklarını söylediği, kendi kendine konuşmalarının olmaya başladı-ğı, anne ve babasını bıçakla tehdit ederek sald ır-gan davranışlarda bulunduğu ifade edildi. Dört yıl zarfınca şikâyetlerinin hiç geçmediği, çeşitli

hocalara ve doktorlara götürüldüğü, verilen ilaç-ları "Beni zehirleyeceksiniz!" diyerek kullan-madığı, hiç hastaneye yatarak tedavi olmadığı belirtildi. Son iki aydır evdekilerin kendisini ze-hirleyeceği düşüncesiyle yapılan yemekleri ye-mediği, kendi pişirdiği yağsız ve tuzsuz yumur-ta ile beslendiği, komşuların kendisine zarar ve-receği düşüncesiyle onları taşladığı, saldırgan davranışlarda bulunduğu, çatıdan atlamaya kal-kışmak, bıçağın üstüne yatmak, kendisine iğne batırmak gibi suisidal ve self destrüktif davra-nışlarda bulunduğu, ölen amcasinin babası oldu-ğunu iddia ederek kendisini almaya geleceğini sürekli olarak söylediği belirtildi. İki gündür ai-lesinin kendisini öldüreceği iddiasıyla uyumad ı-ğı, sürekli kendi kendine konuştuğu, son günler-de iyice artan yakııımaları nedeniyle hastanemi-ze getirilerek yatırıldığı ifade edildi.

Soygeçmişinde halen 40 yaşında olan amcasinin oğlunda 20 yıldır şizofreni hastalığı olduğu be-lirtildi. 39 yaşında olan amcalarının birinde 1 yıldır var olan psikotik bir tablo tanımlandı. Amcasının bir kızında obsesif kompulsif bozuk-luk, diğer amcasinin kızında da bipolar bozuk-luk belirtildi. Ayrıca, belirtilen hasta akrabaların tomografilerinde bozukluk bulunduğu belirtildi, ancak ne olduğu tanımlanamadı. Özgeçmişinde Bayan V. 1986'da köyde spontan doğum ile dünyaya gelmiş. Çiftçi bir ailenin sekiz çocu ğu-nun en büyüğü olan hastanın motor mental geli-şimi hakkında yeterli bilgi alınamamakla birlik-te herhangi bir patolojik seyir belirtilmedi. Ge-leneksel nedenlerle hiç okula gitmediği belirtil-di. Hastalanmadan önce köyde hayvanların otla-tılması ve bakımıyla ilgileniyormuş. Premorbid özellikler olarak fazla konuşmayan, pek giriş -ken olmayan sert ve sinirli birisi olduğu ifade edildi.

Hastamız V. 08.08.2005 tarihinde kliniğimize alındığında genel görünüm olarak yaşından bü-

pecya

(4)

Korpus Kallosum Agenezisi ve Şizofreni: Bir Olgu Sunumu Kocabıyık, Alibaşoğlu, Tomruk, Alpay

yük gösteren, öz bakımı azalmış ve zayıf görü-nümlüydü. Psikomotor aktivitesi olağandı. Göz teması kuruyordu, görüşmeye istekli ve görü ş-meciye saygılı tutumluydu, işbirliğine açıktı. Nasıl olduğu sorulduğunda "İyiyim." diyerek yanıt verdi. Gözlenen duygulanımı açısından kı-sıtlı bir afekti vardı, sıkıntılı ve öfkelenmeye eğilimliydi. Kişi yönelimi yeterliydi, zamana ve yere karşı yöneliminde ilgisizdi. Dikkati çeline-biliyordu, yoğunlaşması yetersizdi. Tekrarlama-sı, isimlendirmesi yeterliydi. Tespit hafızası 4/4 ve izhar hafızası 0/4 olarak saptandı. Yapıp çat-ma yeteneği yetersizdi. Yakın ve uzak geçmiş hafızası yeterliydi. Hasta Arapça koriu şmaktay-dı, okuma yazma yeteneği yoktu. Hesaplama yeteneği yetersizdi (hastalanmadan önce hay-vanların sayısını, kaç tanesinin doğum yapacağı gibi bilgileri bildiği ifade edildi), basit hesapları yapamıyordu. Bilgi dağarcığı yetersizdi. Tercü-man aracılığıyla yapılan görüşmede düşünceleri amaca yönelik başlayıp, devam ediyor, sıklıkla konu dışı sapmalar gösteriyor ve amaçtan sap ı-yordu. Çağrışımları gevşekti. Görüşmede her-hangi bir hastalığı olmadığını belirtiyordu, içgö-rüsü yoktu. Komşularının kendisi hakkında ko-nuştukları ve kendisini öldüreceklerini ifade et-ti. Komşularına ve ailesine yönelik perseküsyon ve referans hezeyanları vardı. Kendisini almaya geleceğini söyleyen kadın ve erkek sesleri şek-linde duyduğu işitsel varsanılar tanımladı. Rutin biyokimya ve tiroid fonkiyon testleri nor-mal, VDRL menfi saptandı. B12 vitamini sevi-yesi düşüklüğü dışında diğer biyokimyasal so-nuçlar normaldi. EEG normal sınırlar içindeydi. Psikometrik inceleme hastanın Türkçe bilme-mesi nedeniyle yapılamadı. Hastanın kranial MR'ında, korpus kallosum agenezisi, ageneziye sekonder her iki lateral ventrikül paralel konum-da izlenmekte olup, trigon ve oksipital hornla-rında genişleme saptandı. Bunun dışında ek pa-toloji saptanmadı.

Nöropsikometrik incelemede uygulanan diskon-neksiyon testlerinin değerlendirilmesi sonucun-da, çift el praksi yeteneği normal sınırlar içersin-deyken tek el praksi yeteneğinde özellikle sağ el daha başarısız bulundu. Stereoagnozi yeteneği hastanın test talimatına uymaması nedeniyle de-ğerlendirilemedi. Vizyospasyal işlev ve kons-trüksiyon yetilerinin her ikisi de her iki elde de başarısızdı. Sol el sağa göre daha yeteneksiz bu-lundu. Karşı vücut yarısında lokalizasyonu bul-ma yeteneği normal sınırlar içinde tespit edildi. Sonuç olarak, tespit edilen bu bulgular, corpus callosum disfonksiyonuyla uyumlu olarak de-ğerlendirildi. Özellikle sağ hemisfer işlevlerinin sol hemisfere iletilmesinde izlenen bozukluk da-ha belirgin olarak saptandı.

Hastanın servise alındıktan sonra tedavisine pa-renteral olarak 20 mg/gün haloperidol, 10 mg/gün biperiden olarak başlandı. Tansiyonla-rında düşme olması nedeniyle haloperidol dozu

15 mg/güne indirildi. Tedavinin 10. günü 20 mg/gün oral olanzapin tedavisine başlandı. B12 vitamin eksikliği nedeniyle B 12 vitamin ampul 10 gün boyunca her gün, daha sonra da 1 ay bo-yunca haftada bir uygulandı, ayda bir 1 ampul kullanılarak tedavinin 1 yıl sürdürülmesi plan-landı. Diş ağrısı nedeniyle diş hekiminin öneri-siyle tedaviye 5 gün boyunca ampisilin 2000 mg/gün, Dipiron tb 3X1 eklendi. Hastada ani öf-kelenmelerin olması, kendine bakımının artma-sı, erotomanisinin gelişmesi, klinik personeline karşı perseküsyon hezeyanlarının gelişmesi ne-deniyle tedavinin 1. ayında 20 mg/gün haloperi-dol tedavisine geçildi. Augmentasyon amacıyla tedaviye 400 mg/gün karbamazepin eklendi. Aktif psikotik bulgularının kaybolmasıyla, kli-nik salah halinde, PO 20 mg/gün haloperidol, 4 mg/gün biperiden, 400 mg/gün karbamazepin tedavisiyle yakınlan eşliğinde taburcu edildi.

pecya

(5)

Korpus Kallosum Agenezisi ve Şizofreni: Bir Olgu Sunumu Kocabıyık, Alibaşoğlu, Tomruk, Alpay

TARTIŞMA

Serebral komissürler herhangi bir nedenle

kesil-di

ğ

inde (split brain, ayr

ı

k beyin), hemisferler

aras

ı

ileti

ş

imde çe

ş

itli eksiklikler ortaya ç

ı

kabil-mektedir. Bunlar serebral komissür sendromlar

ı

veya hemisferik diskonneksiyon sendromlar

ı

olarak adland

ı

r

ı

lmaktad

ı

r. Genellikle ilaca

ya-n

ı

ts

ı

z multifokal epilepsilerde uygulanan

callo-sal kesi operasyonu için kullan

ı

lmaktad

ı

r

(16)

Diskonneksiyon sendromunda gözlenebilen

ba-z

ı

nöropsikometrik bulgular a

ş

a

ğı

daki gibi s

ı

ra-lanabilir:

1. Unilateral (sol) ideomotor apraksi:

Has-ta kendisine söylenen emirleri sa

ğ

eli ile

rahatl

ı

kla uygularken, sol eli ile yerine

ge-tirememekte veya beceriksiz olarak

yapa-bilmektedir.

2. Unilateral anomi (taktil isimlendirme):

Hastan

ı

n gözleri kapal

ı

yken eline verilen

küçük nesneleri isimlendirmesi istenir.

Kallosal lezyonu olan hastalar sol el ile

ci-simleri tan

ı

yamazken sa

ğ

el ile kolayl

ı

kla

isimlendirirler.

3. Unilateral agrafi: Sa

ğ

el dominans

ı

olsa

da k

ı

smen sol el ile de yazabilen ki

ş

inin

diskonneksiyon durumunda yazamamas

ı

.

4. El postürünün kar

şı

el taraf

ı

ndan

takli-di: Hastan

ı

n bir eli belli bir postüre

getiril-di

ğ

inde, di

ğ

er el ile bu postür taklit

edile-mez. Ayn

ı

ş

ekilde bir görsel yar

ı

m alana

takistoskop ile bir el postürü yans

ı

t

ı

ld

ığı

n-da, ayn

ı

taraftaki el ile kolayl

ı

kla taklit

edi-lebilirken, kar

şı

taraf ile edilememektedir.

Bunu test etmek için hastan

ı

n gözleri

kapa-l

ı

olarak, eli belli bir postüre getirilir ve

di-ğ

er eliyle bunu taklit etmesi istenir.

5. Kar

şı

vücut yar

ı

s

ı

nda lokalizasyon

bul-ma (interbul-manuel nokta lokalizasyonu):

Ayr

ı

k beyin durumunda sol vücut yar

ı

s

ı

n-da uyanlan noktalar

ı

n isimlendirilmesinde

k

ı

smi kay

ı

p söz konusudur. Basit olarak

ş

u

ş

ekilde yap

ı

labilir; hastan

ı

n gözleri

kapa-l

ı

yken bir elin herhangi bir parma

ğı

na do-

kunularak ayn

ı

elin ba

ş

parma

ğı

ile doku-

nulan parma

ğı

göstermesi istenir. Daha

sonra dokunulan parma

ğı

n di

ğ

er elde di

ğ

er

ba

ş

parmak ile gösterilmesi istenir.

İ

kinci

durum normalde % 90 oran

ı

nda yap

ı

labi-lirken ayr

ı

k beyin durumunda % 25 oran

ı

n-da yap

ı

labilmektedir

(16).

Ş

izofren hastalarda, alg

ı

sal uyaranlar

ı

n kallosal

transferinde anormallikler oldu

ğ

u

bildirilmekte-dir. Örne

ğ

in, takistoskop kullan

ı

larak yap

ı

lan

"hemisferleraras

ı

görsel çarpraz-e

ş

le

ş

tirme"

testlerinde yetersizlikler tespit edilmi

ş

tir. Bunun

üzerine

ş

izofrenide interhemisferik bilgi ak

ışı

n-da güçlükler oldu

ğ

u kan

ı

s

ı

na var

ı

lm

ış

t

ı

r.

Bura-daki interhemisferik diskonneksiyon anatomik

kopukluk anlam

ı

nda kullan

ı

lmamaktad

ı

r. Daha

çok kallosal kanallar

ı

n disfonksiyonu söz

konu-su olabilir. Komissürotomi yap

ı

lan ki

ş

ilerde

aleksitimiye rastlanabilmektedir. Bu da

ş

izofre-

nideki afektif düzle

ş

me gibi negatif

semptomla-r

ı

an

ış

t

ı

rmaktad

ı

r ve bu nedenle korpus kallosu-

mun dismorfojenik disfonksiyonuyla

ş

izofreni-nin etyolojisi yaka bildirimleri ve ara

ş

t

ı

rma ma-

kaleleri ile tart

ışı

labilmektedir

(17,18)

Ş

izofreni ve korpus kallosum aras

ı

nda birkaç

deneysel ve teorik ba

ğ

lant

ı

vard

ı

r:

1. Diskonneksiyon semptomlar

ı

baz

ı

psikotik

semptomlar

ı

and

ı

r

ı

r.

2. Anormal interhemisferik transmisyon tipik

ş

izofrenik fenomenleri aç

ı

klayabilir.

3. Psikoz vakalar

ı

komple ve parsiyel kallo-

sum agenezisiyle birlikte bulunabilmekte-

dir.

4.

Ş

izofren hastalarla ilgili deneysel

nöropsi-kolojik çal

ış

malarda anormal interhemisfe-

rik transfer paternleri görünmektedir

(19)

1. Diskonneksiyon semptomlan baz

ı

psikotik

pecya

(6)

Korpus Kallosum Agenezisi ve Şizofreni: Bir Olgu Sunumu Kocabryık, Alibaşoğlu, Tomruk, Alpay

semptomlar

ı

and

ı

r

ı

r:

Ş

izofrenideki etkilenme ve

pasivite hezeyanlan ve komissürotomili ki

ş

iler-de rastlanan "yabanc

ı

el (alien hand)" ve

yaban-c

ı

lar taraf

ı

ndan kontrol edilmeyle ilgili ya

ş

ant

ı

benzerlikler ta

şı

maktad

ı

r. Ancak, hezeyanl

ı

yo-rumlamaya

ş

izofrenide rastlanmaktad

ı

r.

2. Anormal interhemisferik transmisyon tipik

ş

i-zofrenik fenomenleri aç

ı

klayabilir: Bu konudaki

üç farkl

ı

yakla

şı

m

ş

u

ş

ekildedir:

Nasrallah'a (1985) göre biyokimyasal

diskon-neksiyondan dolay

ı

beynin sa

ğ

ve sol yar

ı

m

kü-releri aras

ı

nda tam bir ileti

ş

im sa

ğ

lanam

ı

yorsa,

sa

ğ

hemisferdeki dü

ş

ünce ve konu

ş

ma planlar

ı

gibi kognitif aktivite sol hemisfer taraf

ı

ndan

ya-banc

ı

ve intrusiv olarak alg

ı

lanabilir

(19)

Randal (1983) ise hem normal durumda, hem de

ayr

ı

k beyin durumunda, sol hemisferin sa

ğ

he-misferdeki dü

ş

ünce süreçlerinin ço

ğ

undan

ha-bersiz oldu

ğ

unu, geli

ş

im s

ı

ras

ı

nda yetersiz

nö-ronal budanmaya ba

ğ

l

ı

olabilecek a

şı

r

ı

ileti

du-rumunun söz konusu olabilece

ğ

ini, bu durumda

seslerin içerden mi, yoksa d

ış

ardan m

ı

kaynak-land

ığı

konusunda belirsizlik olabilece

ğ

ini öne

sürmektedir ( 20).

Swayze ve ark. (1990) korpus kallosum ile

bir-likte geli

ş

en limbik sistem yap

ı

lann

ı

n psikozla

daha çok ili

ş

kili olabilece

ğ

ini öne

sürmektedir-ler. Embriyolojik olarak birçok limbik sistem

yap

ı

s

ı

yla (hipokampal formasyon, fornix,

sep-tum pellisidiim ve singulat girus) korpus

kallo-sumun karma

şı

k bir ili

ş

ki içinde geli

ş

ti

ğ

ini,

kal-losal agenezili ki

ş

ilerde de bu limbik yap

ı

lar

ı

n

geli

ş

mesinde anormallikler oldu

ğ

unu

belirtmek-tedirler

(2).

3. Psikoz vakalar

ı

komple ve parsiyel kallosum

agenezisiyle birlikte bulunabilmektedir: Swayze

ve ark. (1990) yapt

ı

klar

ı

MRI ile görüntüleme

çal

ış

mas

ı

nda 140

ş

izofren hastadan 2'sinde

par-siyel callosal agenesis saptam

ış

t

ı

r. Ayn

ı

zaman-da normal populasyona göre

ş

izofrenide korpus

kallosumun geli

ş

imsel anomalilerinin daha

yük-sek oranda rastland

ığı

na i

ş

aret etmektedirler. Bu

normal populasyondaki olas

ı

l

ı

k tahminlerinden

daha yüksektir

(2).

4.

Ş

izofren hastalarla ilgili deneysel

nöropsiko-lojik çal

ış

malarda anormal interhemisferik

transfer paternleri görünmektedir.

Diskonneksi-yon sendromunda nöropsikometrik testlerle ili

ş

-kili veriler komissürotomili ki

ş

ilerde daha

belir-gin olarak ortaya konmu

ş

tur.

Ş

izofren

hastalar-da hastalar-da benzer bulgular oldu

ğ

una ili

ş

kin çok say

ı

-

da çal

ış

ma ve olgu bildirimi vard

ı

r

(21,22)

Bu çal

ış

malarda özet olarak ç

ı

kar

ı

lan teorik

so-nuç, pozitif aktif sendromlarda sa

ğ

dan sola

oranla soldan sa

ğ

a do

ğ

ru olan transmisyonun

daha h

ı

zl

ı

oldu

ğ

u ve bu durumun sa

ğ

a do

ğ

ru

fonksiyonel ve yap

ı

sal hiperkonneksiyonla ili

ş

-kili oldu

ğ

u, negatif sendromlarda ise, sa

ğ

a do

ğ

-ru transmisyondan daha çok sola do

ğ

ru olan

transmisyonun daha h

ı

zl

ı

oldu

ğ

u ve bu durumun

da hipokonneksiyonla ili

ş

kili olabilece

ğ

i dü

ş

ü-nülmü

ş

tür. Bu yaz

ı

da tan

ı

mlanan olguda da, sa

ğ

hemisfer i

ş

levlerinin sola iletilmesinde daha

be-lirgin bir bozukluk saptanm

ış

t

ı

r ve sa

ğ

a do

ğ

ru

hiperkonneksiyonla aç

ı

klanabilmesi olas

ı

pozi-tif semtomplar daha belirgindir. Bu durum

belir-tilen literatürle uyumludur.

Bu olguda genetik yüklülük olmas

ı

nedeniyle

etkilenen aile bireylerine ula

şı

labilip daha ileri

bir ara

ş

t

ı

rma yap

ı

labilseydi, korpus kallosum

dismorfolojisi ve disfonksiyonu yaka serisi

ola-rak tart

ışı

labilirdi. Bununla birlikte var olan

netik yüklülük literatürde bildirilen genetik

ge-çi

ş

i de dü

ş

ündürmektedir

(4).

Sonuç olarak, geli

ş

imsel anomaliler ile psikotik

pecya

(7)

Korpus Kaloosum Agenezisi ve Şizofreni: Bir Olgu Sunumu Kocabıyık, Alibaşoğlu, Tomruk, Alpay hastalıklar arasındaki ilişkinin nedensel kabul

edilmesine ilişkin yeterli veri bulunmamaktadır. Şizofren hastalarda birçok MIII çalışmasında, normal kontrollere göre korpus kallosumda sap-tanan morfolojik ve anatomik değişiklikler, anormal nörofizyolojik gelişimin özgül olmayan bir bulgusu da olabilir. Eğer şizofreni heterojen bir sendrom ise, belki de bazı hasta alt grupla-rında klinik tabloyu belirleyen önemli bir geli-şimsel faktör olması olasıdır.

KAYNAKLAR

1. Bruyer R, Dupuis M, Ophoven E, Rectem D, Reynaert C: Anatomical and behavioral study of a case of asym- ptomatic callosal agenesis. Cortex 21:417-430, 1985. 2. Swayze VW, Andreasen NC, Ehrhardt JC, Yuh WTC,

Alliger RJ, Cohen GA: Developmental abnormalities of the corpus callosum in schizophrenia. Arch Neurol 47:805-808, 1990.

3. David AS, Wacharasindhu A, Lishman WA: Severe psychiatric disturbançe and abnormalities of the corpus callosum: review and case series. J Neurol Neurosurg Psychiatry 56:85-93, 1993.

4. Lewis SW, Reveley MA, David AS, Ron MA: Agene-sis of the corpus callosum and schizophrenia: a case re-port. Psychol Med 18:341-347, 1988.

5. Shenton ME, Dickey CC, Frumin M, McCarley RW: A review of MRI findings in schizophrenia. Schizophr Res 49:1-52, 2001.

6. Rosenthal R, Bigelow LB: Quantitative brain measura-ments in chronic schizophrenia. Br J Psychiatry 121:259-264, 1972.

7. Nasrallah HA, Andreasen NC, Coffman JA, Olsen SC, Dunn VD, Ehrhardt JC, Chapman SM: A controlled magnetic resonance imaging study of corpus callosum thickness in schizophrenia. Biol Psychiatry 21:274- 282, 1986.

8. Uematsu M, Kaiya H: The morphology of the corpus callosum in schizophrenia: an MRI study. Schizophr Res 1:391-398, 1988.

9. Rossi A, Stratta P, Gallucci M, Passariello R, Casacc-hia M: Brain morphology in schizophrenia by magne-

tic resonance imaging. Acta Psychiatr Scand 77:741- 745, 1988.

10. Woodruff PW, Pearlson GD, Geer MJ, Barta PE, Chjl- coad HD: A computerized magnetic resonance ima- ging study of corpus callosum morphology in schizop- hrenia. Psychol Med 23:45-56, 1993.

11. Narr KL, Thompson PM, Sharma T, Moussai J, Can- nestra AF, Toga AW: Mapping morphology of the cor-pus callosum in schizophrenia. Cereb Cortex 10:40-49, 2000.

12. Keshavan MS, Diwadkar, Harenski K, Rosenberg DR, Sweeney JA, Pettegrew JW: Abnormalities of the cor- pus callosum in first episode, treatment naive schizop-hrenia. J Neurol Neurosurg Psychiatry 72:757-760, 2002.

13. Pol HEH, Schnack HG, Mandl RCW, Cahn W, Collins DL, Evans AC, Kahn RS: Focal white matter density changes in schizophrenia: reduced inter-hemispheric connectivity. Neurolmage 21:27-35, 2004.

14. Foong J, Maier M, Clark CA, Barker GJ, Miller DH, Ron MA: Neuropathological abnormalities of the cor-pus callosum in schizophrenia: a diffusion tensor ima- ging study. J Neurol Neurosurg Psychiatry 68:242- 244, 2000.

15. Venkatasubramanian G, Jayakumar PN, Gangadhar BN, Janakiramaiah N, Subbakrishna DK, Keshavan MS: Measuring the corpus callosum in schizophrenia: a technique with neuroanatomical and cytoarchtectural basis. Neurol India 51:189-192, 2003.

16. Yandım D: Multipl skleroz hastalarında korpus kallo- zum atrofisi ve hemisferik diskonneksiyon, Uzmanlık Tezi: Bakırköy Ruh ve Sinir Has Hast İstanbul 1997. 17. Ceylan ME: Biyolojik Psikiyatri, Şizofreni 2. Baskı,

İstanbul 373-374, 2001.

18. Yazar MS, Akar H, Erbek E, Alpkan L, Eradamlar N: Corpus callosum agenezisi ve şizofreni ilişkisi: Olgu sunumu. Düşünen Adam 18:164-170, 2005.

19. David AS: Schizophrenia and corpus callosum: Deve- lopmental, structural and functional relationships. Be- hav Brain Res 64:203-211, 1994.

20. Nasrallah HA: The unintegrated right cerebral hemisp-heric consciousness as alien intruder: a possible mec- hanism for Schneiderian delusion in schizophrenia. Compr Psychiatry 26:273-282, 1985.

21. Randal PL: Schizophrenia, abnormal connection and brain evolution. Med Hypotheses 10:247-280, 1983. 22. Gruzelier JH: Functional neuropsychophysiological

asymmetry in schizophrenia: a review and reorientati- on. Schizophr Bull 25: 91-120, 1999.

Referanslar

Benzer Belgeler

Açık veya kapalı kavite ile tek yada iki kademeli timpanomastoidektomi metodunun seçimi ameliyat sırasında tespit edilen patolo- jinin derecesine göre yapılmalıdır.. Gereksiz

(1997) tarafından toprak bozulması, toprağın mevcut veya potansiyel üretkenliğindeki kayıp olarak tanımlanmıştır. Diğer bir ifadeyle topra- ğın ekonomik fayda ve

Bugüne kadar yap›lan çal›flmalardan, aile hekimi ve hastas› aras›ndaki hasta merkezlili¤i artt›rma amac› tafl›- yan baflar›l› e¤itim programlar›n›n sahip

Son olarak da bütün genç aile hekimli¤i uzman› ve uzmanl›k ö¤rencisi arkadafllar›ma ‘’özverili çal›flmak’’ ko- flulu ile aile hekimli¤ini dünyada oldu¤u

Bu tan›mlay›c› kesitsel araflt›rmada akut koroner sendrom tan›s› ile Uluda¤ Üniversitesi Hastanesi’nde ko- roner bak›ma yat›r›lanlar ile kardiyoloji

Travma: Lunatumun ç›kmas› veya distal radius k›r›¤› gibi travmalar akut median sinir s›k›flmas›na, yanl›fl kayna- m›fl (malünyonlu) bir distal radius

Yandaki tabloda ikiĢer tane yazılmıĢ üç basamaklı sayıları bulup farklı renklere boyayın ve.. noktalı

The prostate tumors are classified according to WHO as follows: epithelial tumors, prostatic stromal tumors, hematolymphoid tumors, metastatic tumors, various tumors (such