• Sonuç bulunamadı

Agatha Christie'nin on bir uzun günü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Agatha Christie'nin on bir uzun günü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

R

A Z A R IN P E N C E R E S İN D E N Selçuk Erez

Agatha Christitfnin on bir uzun günü

A

g ath a C h ristie ’nin 100. doğum yıldönümünü kutluyoruz. Neden? 20.

yüzyılın en çok okunan polis roman­ ları yazarı olduğundan...

Agatha Christie konusunda bu yıl basılmış bir eserde (Lynn Underwood (Ed.) Collins. Glasgow), “Agatha’nın kitapları kimbilir kaç

kişiyi hastalıklarının nekahet devresinde ne­ şelendirmiş, kaç tren ya da uçak yolculuğu­ nun daha çabuk geçmesini sağlamış ..yabancı ülkelerde kimbilir kaç kişi İngiliz yaşam tar­ zının ilk zevkini yazarın kitaplarından edin­ miştir?” diye sorulmaktadır.

Agatha’yı başarılı kılan bunlar mıdır? Bu yazarın, plakları çok satmış ve genç ölmüş pop şarkıcılarından bir farkı yok mudur? Yazdıklarını biraz daha yakından irdelediği­ mizde, otobiyografisini okuduğumuzda yar­ gımız değişmeğe başlar. Agatha, otobiyog­ rafisinde şöyle demiştir: “Yaşam konusun­

da ne az şey biliyoruz. Sadece küçücük rol­ lerimizi bellemişiz; o kadar... I. perdede bir­ kaç satır söyleyecek bir aktör gibiyiz: Söyle­ yecekleri daktiloyla yazılıp eline verilmiş... Bildiği bundan ibaret. Oyunun tümünü oku­ mamış, bilmiyor. ‘Telefon bozuktur ma­

dam !’ gibi bir şey söyleyip ortadan kaybola­

caktır...”

Epilogunda da şunları ekler: “ Herhalde 93

yaşıma kadar yaşayacağım. Herkes bana, söylediklerini duymadığımdan dolayı kıza­ cak, deli olacak. Bense işitme cihazlarından şikâyet edip sayısız sorular soracak, bu so­ rulara verilen cevapları hemen unutup soru­ lan tekrarlayacağım. Bana bakan hemşirey­ le kavga edip onu, beni zehirlemeğe kalkmak­ la itham edeceğim... Sonunda bronşite

yenil-Yıl 1925: Agatha Christie, ilk eşi ile evliliğinden dünyaya gelen kızı Rosalind'la bir arada...

diğimde bunun bir ‘kurtuluş’ olduğundan bahsedeceksiniz... İşte o güne gelinceye ka­ dar ölümün anteşambrında keyfimi sürece­ ğim!”

Bunlar öyle çalakalem söylenecek sözler değil... Agatha Christie’de / iyi yazarlara öz­ gü bazı niteliklerin bulunduğunu seziyoruz...

Mimar Sinan Üniversitesi Edebiyat Fakül­ tesi öğretim üyelerinden rahmetli Mehmet

Çavuşoğlu, polis romanlarını pek sever, “ Edebiyat fakültelerinde bunları konu edi­ nen kürsüler olmalıdır!” derdi. Hiç de usdı-

şı bulmamıştım bu görüşü. Bir gün edebiyat fakültelerine “polis romanları” dersleri kon­ sa o dersleri okutacaklann-bizde herhalde Pı­

nar Kür okutur - Agatha’dan öğrenecekleri

çok şey vardır: A.Christie, “ İyi bir dedektif

öyküsünde katil kolay bulunmalı; ama aynı zamanda onun bu işi yapmamış olması ge­ rektiği düşünülmeli. Buna rağmen katil bu şahıs olmalıdır!” der (A.Christie. As Auto­

biography. Fontana Books. Glasgow. 1990 s. 262). M.Coady’ye göre bu, başarısının önemli bir nedenidir: Öykülerinin örgüsü öy­ ledir ki okuyucular, “ Eğer biraz daha dik­ kat etseydik, bu bulmacayı biz de çözebilir­ dik!” izlenimine kapılırlar. Conan Doyle’un

Sherlock Holmes’u, bilgisinin derinliğiyle

övünürken, mesela bir dedektifin 75 ayrı par­ füm çeşidini ayırt edebilmesi gerektiğini sa­ vunurken Christie, okuyucularını, günlük de­ neyimlerin ve doğru yorumların çözüm için yeterli olduğuna inandırır. (M.Coady: Que­ en o f Crime. Guardian Weekly. 2 Eylül 90) Bunu biraz da çözülmesi kolay bilmeceler ve­ rip okuyucularına, “ Başarabiliyorum!” iz­ lenimi veren gazetelerin yaptıklarına benze­ tebiliriz. Bazı romanlarında yaşlı Miss Marp- le’ın deneyimlerinin sığlığına rağmen sağdu­ yusunu içgüdüsüyle destekleyerek işleri çö­ zümleyebilmesi, yaş ortalaması ilerice olan bir toplumda kıvançla izlenir.

Jak Deleon, geçenlerde bir yazısında (Nok­

ta 21 Ekim), Pera Palas Oteli’nin bu ünlü ya­ zarın yaşamında özel bir yeri olduğunu, 1926-32 yılları arasında bu otelde birçok kez kalmış bulunduğunu, hatta “Şark Ekpresi’n-

de Cinayet” romanının bu otelde yazıldı­

ğını ileri sürmektedir.

Agatha, 1926 yılında ilk eşinden ayrılma­ sı bahis konusu olduğunda on bir gün orta­ lıktan kaybolmuş ve bu zaman içinde ne yap­ tığı, nereye gittiği bir türlü anlaşılamamıştı. Jak Deleon bu konu üstünde durarak War­

ner Brothers film şirketinin çözüm için bir

medyuma başvurduğunu, onun da “ bu kay­ boluşun izahının Pera Palas’ta 411 numara­ lı odada bulunduğunu” açıkladığını aktarı­ yordu. 1979’da bu oda aranmış ve duvar için­ de bir anahtar bulunmuş. Acaba Agatha, bu on bir günde olanları, yazdığı bir deftere yer­ leştirip anahtarını da Pera Palas’taki odası­ na mı saklamıştı? Otobiyografisine eklenmiş önsözde, “ ünlü kayboluşu” konusunda hiç­ bir şey söylemediği, ancak daha önce geçir­ diği bir bilinç kaybı olayının bu sırada olan­ lar konusunda ipucu sağladığı belirtilmiştir.

Acaba İstanbul ve Pera Palas, Christie’­ nin yaşamında önemli dönüm noktaları

mı-ilk evliliğinden yıllar sonra Agatha Christie Devon’daki 'Greenway’ House’da, ikinci eşi arkeolog Max Mallowan’a piyano çalıyor. Agatha Christie, Max Mallowan ile ikinci Bağdat gezisinde tanışmıştı.

dır? Aslında Şark Ekspresi ile 1928’de var­ mak istediği yer, Bağdat’tır. İstanbul bu se­ yahatin sadece bir durağını oluşturur. Chris­ tie bu gezisinde Tokatlıyan Oteli’nde kalır. Hatırladıkları: HollandalI bir mühendis, Be­ yaz Rus hanımları ve Haydarpaşa Garı’dır.

Otobiyografisinin indeksinde ne İstanbul ne de Constantinople yer alır; oysa Bağdat’­ tan söz açan tam 23 sayfa vardır: Bağdat’a ikinci seyahatinde, Ur şehrinde arkeolojik ka­ zılar yapmakta olan -sonradan ikinci eşi olacak- Max Mallowan’la tanışır. Sonra bu bölgeye defalarca gelir. Salmanazar’ın kale­

sinin bulunduğu Tulul el Azar’da gezer, hatta ev tutar, oturur bir süre... “ Murder in Me­

sopotamia” , “Then Came to Bağdat” ro­

manlarında olayların önemli bir bölümü Bağ­ dat’ta geçer. “Come Tell Me How You Live” arkeolog eşinin Irak’taki kazılarını konu edi­ nir.

Bugün Körfez allakbullak olmasaydı, bu cinayet romanları yazarının 100. doğum yıl­ dönümü herhalde İstanbul’dan önce Bağdat’­ ta kutlanırdı. Saddam’ın Irak’a kaybettirdik­ leri nesnelerin uzun listesinde -bakın bir de- Agatha Christie yer alıyor. □

11

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

M i m a r Ekrem Ol- guner tarafından tiplerden ayrı bir düşünüş- te hazırlanan okulun temeli 22 Mayıs 1963 te atılmış ve 116 günde ikmal edilerek 15 Eylülde

zin haliyle başlayan siyasi va­ kaları İmparatorluk ve bilhassa Osmanlı hanedanı için çok teh­ likeli bulmuş ve daha o günler­ de Mithat paşa ile bazı

Nihat'ı da, geçen zor dönem­ lerde, kişiliğinden ya da Yıl- maz’a karşı ters düşen ve kop­ malarına neden olan kimi davra­ nışlarından ve fikirlerinden

15.11.1979 Perşembe günü Hakkın rahmetine kavuş- muştur.-Cenazesi 16.11.1979 Cuma günü (bugün), öğlen namazını müteakiben Şişli Cam ii’ nden kaldm larak Zin-

Bu çalışmada pek çok gram negatif ve gram pozitif mikroorganizmanın sebep olduğu çeşitli sistemik (idrar yolu, prostatit, gonera, deri vb.) enfeksiyonların

Arkadaşla­ rının “Anadolu firtması” diye adlandırdığı Bölükbaşı, 1954 yılında Kırşehir’den milletveki­ li seçildiğinde, Demokrat Parti (DP)

Kendine özgü renginin nedeninin gölde yaşayan bazı alg ve bakteri türleri olduğu tahmin ediliyor.. Dunaliella

Bu çalışmada, ülkemiz genelinde 2012 yılından itibaren yaşanan kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında farklı dinamiklere sahip bir araştırma alt bölgesi olarak