• Sonuç bulunamadı

Nayır'sız Varlık...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nayır'sız Varlık..."

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Navır’

“Varlık...,,

AKBAL^™

1933'ten 1983’e... Tam elli yıl, yani yarım yüzyıl... ‘Varlık’ dergisinin aksamadan yaymmı sürdürmesi

Atatürk çizgisindeki kişiliğini koruyarak

o

günler­

den bugünlere gelmesi, kuşakların birbirini izleme­ si, yazınımıza en değerli adlan kazandırması, Türk toplumunda aydın bir okur yığını yaratması... Neler söylenmez ‘Varlık’ ve yayınlan içini..

Ama Yaşar Nabi Nayır’ı unutmamak koşuluy­ la... ‘Varlık’, Yaşar Nabi’nin varlığıdır bir bakıma... Yaşar Nabi'siz ‘Varlık’ olmazdı bir ke2 , olsa da elli yıl yaşamazdı, yazın dünyamızın en güçlü, en etkili bir organı sayılmazdı. Demek herşey Yaşar Nabi’ye bağlı. Onsuz düşünmemek gerek ‘Varlık’ı...

Bugün Yaşar Nabi yok. İki yıl önce aramızdan aynldı. Herkes bir gün ölecek. Burası kesin. Ama ardında ne bırakacak? ‘Hoş seda’ mı, yoksa kalıcı yapıt mı? İşte Yaşar Nabi’nin somut yapıtı: ‘Varlık’... İki yıldan beri Yaşar Nabi'siz yayınım sürdüren -bu dergi bir elli yıl sonra da yüzüncü yılını kutlayacak­ tır, buna inanıyorum. Bana bu inancı veren Yaşar Nabi'nin iki kızı. Filiz ve Ekin...

Oysa Yaşar Nabi ne denli umutsuzdu. «Benden sonra ne olacak?» der dururdu. Kızlarının ‘Varlık’a ilgisiz oluşlarından yakınırdı. ‘Yeni sayı eve gelir, kapağını bile açmazlar’ derdi. Demek ona öyle gelir­ miş! Oysa Filiz de. Ekin de, Varlık’a da, Varlık'm an­ lamına, önemine, değerine de kayıtsız, ilgisiz değil­ mişler. îşte iki yıl geçti. 'Varlık' yine ayakta, yine gündemde, yine yazın dünyamızın içinde, ön ye­ rinde...

Derginin şimdiki yönetmeni Filiz Nayır babası için bakın ne diyor: «Duygusallıkla kesinlikle bağdaş­ mayan bir kişiliğe sahipti. Duygusuz bir insandı demek istemiyorum, ama duygusunu gizlemeyi ger­ çekten çok iyi başarırdı. Bizlere bir kez olsun taşkın sevgi gösterisinde bulunduğunu anımsamıyorum de­ sem yeridir.» Filiz Nayır, babasının en önemli kay­ gısına şu sözlerle değiniyor: «En büyük kaygısı ve sorunu ardından işinin ne olacağı konusuydu. Biz- lerin, işine eğilim göstermememizden yakınırdı. Özel likle benim kendisine yardımcı olmamı istemişti... Yavaş yavaş sorumluluğu üzerime aldım ve onun bundan gurur ve memnunluk duyduğunu gördüm.»

Filiz’in babası konusunda şu sözleri her baba’mn

oğlundan, kızından duymak istediği güzel bir övgü­ dür: «Kısacası ender rastlanır bir insandı o. Bir ev­ ladın 'babam' derken içinin gurur ve minnetle dol­ ması için gereken tüm niteliklere sahipti.»

‘Varlık’ elli yaşında... Değerli şair Kemal özer bu sayıdan sonra ‘Varlık’m yayın danışmanlığını üstlenmiş. Mart sayısında bu iyice belli oluyor, der­ gi bir kişilik, bir nitelik kazanmış. Daha doğrusu ‘çağdaşlık’ düzeyine gelmiş... Güzel şiirler, A. Kadir. Cumaiı, Aksal, Kurdakul. Damar, Behramoğlu, Brecht vb... Derginin bu sayısının en ilginç yönü 'İkinci Yeni’ akımının üç şairinin. Cemal Süreya Edip Cansever ve Turgut Uyar'ın ‘Yaş ve Şiir Üstü­ ne' söyleşileridir. Yazın tarihçilerinin kesip sakla­ maları gereken belgesel bir konuşma. Yaşı elliyi geçmiş, bir zamanların ‘genç’ ozanları ‘İkinci Yeni' üstünde’ kendileri, şiir konulan üstünde konuşuyor­

lar, kendilerinden önceki şairleri yargılıyor­

lar... Hele ‘yaş’ konusu.... Şair yaşlanır mı? Yaşla­ nırsa ne olur?

Turgut Uyar diyor ki: «Yirmi yaşımda ne kadar heyecanla yazıyorduysam şimdi de aynj heyecanla

yazıyorum. Ne var ki elli yıllık bir geçmiş bende |

dikkatli olma duygusu yaratıyor. Kendi ustalığımı kullanıp kolaya kaçmak istemiyorum. Elli yaşından sonra da aynı heyecan var, ama daha temkınli bir heyecan.» Edip Cansever de, «İleri yaşlarda şiir daha iyi anlaşılıyor, daha iyi yazılıyor» diyor. Sonra bir­ den Turgut Uyar gerçeğe dönerek, «Galiba çaktır-(Arbası 11. Sayfada)

(2)

OKTAY

AKBAL

Nayır’sız

“Varlık...,,

Baştarafı 2. Sayfada) madan yaşlılığın övgüsünü yapıyoruz» demekten kendini alamıyor»

Evet "Varlık’ın yeni sayısı okunacak yazılar, gü­ zel şiirlerle dolu, canlı bir dergi. A. Kadir'le, G. Ak

taş’m Brecht'ten çevirdikleri şiirleri de sevdim

•Güçlü bir devlet adamının hastalık haberi üzerine* şiirini okurlarıma sunmak isterim. ‘Varlık’ı. bu elli yaşındaki ‘genç' dergiyi bir kez daha öğütleyerek...

«Vazgeçilmez kişi kaşlarını çatsa — İki impara­ torluk sarsılır — Vazgeçilmez kişi ölse — dünya, ço­ cuğuna 6Üt bulamayan bir ana gibi apışıp kalır — Vazgeçilmez kişi öldükten bir hafta sonra geri dön se — bulamaz koskoca ülkede bir kapıcılık bile »

Referanslar

Benzer Belgeler

Montanari’ye göre, cam kötü bir ısı yalıtkanı olduğu hâlde bina yapımında çok fazla kullanılıyor, bu da binalarda çok büyük miktarda ısı kaybına neden

1— Tutanakların tespit Maliklerinden Hayrullah kızı Kadriye Sabancı İbrahim oğlu İbrahim Topuz, A li oğlu Haşan Erol, Hüseyin kızı Hüsniye Tıranpeş- li,

Daha sonra adı Güzel Sanatlar Akademi­ si olan Sanayi-i Nefise Mektebi Âlisi’nin 1 numaralı “talebesi” Müzdan Safi Arel geçen­ lerde Moda’daki evinde sessizce son

Mikrodebrider kullanılarak yapılan nasal poli- pektomi sırasında, kanamanın daha az olması, açığa çıkan kan ve doku debrislerinin irrigasyon ve sürekli aspirasyonla

Türk gölge oyununun vazgeçilmez unsurları Karagöz ve Hacivat.. Karagöz and Hacivat, the indispensable characters of the Turkish shadow

Senato 13 Mayıs 1920 tarihinde aldığı bîr kararla, Ermeni soykırım iddialarının gerçek olduğunu ifade etmiştir.. Tem- silciler Meclisi 148 sayılı kararı ile

İşte bu şuur iledir ki bütün Türkiye felâket kurbanlarına yardım için koşuyor.. Hududsuz matemlerin, en şerefli dili vakarlı sükût, ve verimli

Muhterem muharrire izahat ve­ ren büyük şair Faik Ali, bupdan on sekiz sene kaaar evveı ueımıı i n ­ disine Râbia - Hâtun’un Artuk - o- ğulları