• Sonuç bulunamadı

Halk piyesleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halk piyesleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

paııııe o

PAZARTESİ KONUŞMALARI V y j

HALK PİYESLERİ

r Masamın üzerinde iki büyük cild var. Bunların her birinde ondan faz­ la piyes bulunuyor.Bu külliyat, hemen hemen berhayattır. (Aynaroz kadısı) iu, (Atlı ases) i, (İstanbul efendisi) ni, (Balaban ağa) yı tammıyan tiyat­ ro meraklımız pek azdır. (Muin sön­ dü) ve (Bir kavuk devrildi) piyesle­ rinde sahne artistlerimizin büyük muvaffakiyetlerle tiyatroda yarattık­ ları kahkahalar hâlâ kulaklarımızda çınlamaktadır. Her tiyatroyu seven gi­ bi ben de bu piyeslerin çoğunu güle­ rek ve heyecanlı bir neşe içerisinde mânasını düşünerek seyredenlerden biliyim.

Bu iki büyük cildi karıştırırken #na bütün hayatını veren muharrire, takdir, tebrik ve şükran hisleri duy­ maktayım. Müsahib Zade Celâl yet­ mişe yaklaşan ömrünü resmî vazife dışında tamamile sahne edebiyatına vermiş sayılabiliyor. Üçüncü Selimin müsahibi bestekâr Şakir ağadan aile adını alan B. Celâl musikide ve edebiyatta irsi bir istidad sahibidir.

Gençliğinden başlıyarak Vefik

paşanan Molyer tercümelerini,

Namık Kemalin temaşa eserlerini, Âli beyle Şemseddin Sami merhumun tercüme ve telif piyeslerini zevkle okur, dikkatle tedkik eder, Manak- yamn tiyatrosunda oynanan piyesleri hiç kaçırmazmış. Eserleri üolayısüe alâka duyduğum hayatı hakkında bana kendisinin yazı ile verdiği ma­ lûmata göre Müsahib zade, meşruti­ yetin ilânma kadar hep kendi ken­ dine çalışmış, piyes mevzuları aramış, bıkmadan ve kimseden hiç bir teşvik görmeksizin yazıp durmuştur. Ken­ disi diyor ki: «Meşrutiyetten sonra memlekette görülen tiyatro hareketi benim de heyecanımı arttırmıştı. Ba­ zı arkadaşlarım benim bu yoldaki uğ­ raşmalarımı garib bulurlardı. Yer yer temsil edilen eserleri ben hiç kaçır­ maz, alâka ile takib ederdim. Memle­ ketimizde ilk önce tarihî ve millî pi­ yes Salâh Cimcozla Celâl Esadm be­ raber yazmış oldukları (Selimi Salis), dir. Bu eseri Manakyan tiyatrosu ilk defa olarak Şadi, Nureddin Şefkati, Myvahlıid ve daha bazı amatör genç­ lerin iştirakile oynadı.»

«Selimi Salis» piyesi, Müsahib za­ denin alâka, heyecan ve cüretini ar­ tırmıştı. O da (Köprülüler) piyesini yazıp Manakyan tiyatrosuna verdi. Piyes İstanbulda olduğu gibi Edinıe ve o zomaıı bizim olan Selânikte bü­ yük bir rağbşt kazanmış ve pek çok defalar oynanmıştır. Bunu gören ve o sıralarda henüz sağ bulunan Ma- Jiakyan efendi, muharriri, yeni piyes­ ler yazmak için teşvik ediyor. (Lâle devri) ismindeki operet, (İstanbul efendisi) bu teşvikle vücude gelen eserlerdir.

Müsahib zadenin eserlerini oyna­ mak üzere teşekkül eden İstanbul operet heyeti (Yedekçi), (Kaşıkçılar),

(Atlı ases), (Macun hokkası) piyesle­ rini harbi umumiye kadar uzun müd­ det oynadı. İki üç sene sonra onun piyeslerini Darülbedayi büyük bir mu­ vaffakiyetle sahneye koydu. Halk, başta (Fermanlı Deli hazretleri) ol­ mak üzere bu piyesleri büyük bir zevkle seyretmiş ve sevmiştir.

Merhum İbnirrefik gibi Müsahib zade de tiyatro eserlerde hayatını ka­ zanmış bir muharrirdir. Şimdi oldu­ ğu gibi bu kazançtan mahrum oldu­ ğu zamanlar tam bir fakr içerisinde yaşamış, fakat bütün zevkini ve ga­ yesini vakfettiği bu yoldan ayrılma­ mıştır.

Dili^re sahnede görünüşü bakımın­

dan basit, kolayca anlaşılabilir görü­ nen piyeslerde Müsahib zade, büyük bir fikri halkımıza aşılamak ve gös­ termek istemiştir. O fikir, İçtimaî hayatımızın dunundaki geriliği gös­ tererek bugünkü sosyal inkılâbların

kıymetini anlatmaktır. (İstanbul

efendisi) nde eski belediye teşkilâtı­ nın kepazeliğini, (Macun hokkası) n- da İstanbulun ücra mahallelerini, es­ ki ve berbad su yollarım, kadim taba­ bet şekillerini, (Lâle devri) nde mat­ baanın açılmasını hazmedemiyen kör

taassubu, (Bir kavuk devrildi) de

kokmuş saltanat devrinin iç ve dış idaredeki facialarını, Aynaroz kadı­ sı) nda dini menfaat vasıtası yapan kurnaz softaların hdei seriye maska­ ralıklarım, (Mum söndü) de tarikat perdesi arkasına geçip aşkı İlâhî yoli- le aşk mecazinin her türlü şeklinde bin bir edebsizliği yapan derviş bo- zontularım, (Pazartesi-Perşembe) de kırtasiyecilik ve gelgitçilik belâsını, (Balaban ağa) da cehlin ilme nasıl galebe çaldığını halkın ruhuna sin- dire sindire anlatmıya muvaffak ol­ muştur.

Yirmiye yakın piyesile, sahne ede­ biyatında Müsahib zadenin ihmal edilmiyecek bir mevkii vardır. Belki biraz açık ve edası bir parça lâiibalî görülebilecek olan bu piyesler. Mors bakımından temaşa edebiyatımızın Ahmed Rasimine bu mevkü haklı ola­ rak temin etmiştir. Çok uzak olmıyan bir mazinin İçtimaî hayatındaki tür­ lü safhaların mânâ ve mahiyetini an­ lamakta bu eserler birer kıymetli ve­ sika olarak kalacaktırlar.

Onun içindir ki bir kaç senedir oy­ nanmayan bu piyesleri, arada bir oy- natmalıdır. Dünün şu ve bu İçtimaî muhitteki hayatını, aşağıdan sürüp filizlenen nesil bilmiyor. Bugünü dünle karşılaştırabilmek için bu gibi eserlerin sahnede canlı olarak görül­ mesi faydalı olur sanırım. Bu mevzu­ da ilk hatıra gelen, Müsahib zadenin piyesleridir. Zamanında çok oynanma rekorunu kırmış görünen bu piyesle­ ri yine görmek istiyenler az olmasa gerektir.

Haşan - Âli Yücel

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer metanı oluşturan Mars’taki mikroskobik yaşamsa, bu canlılar büyük olasılıkla yüzeyin çok altında, yani suyun sıvı halde var olabileceği sıcaklıktaki bir

Bugün geliştirilme aşamasında olan bazı büyük birleşik kuramlar, stan- dart modelden farklı olarak baryon sayısının korunmadığını söylüyor.. Yani bu kuramlara

Sigara endüstrisinde çal›flan araflt›rmac›lar, sigaran›n yak›ld›¤› zaman içindeki nikotinin büyük bir bölümünün, a盤a ç›k- mak yerine kimyasal olarak

The local trains that depart from Sirkeci Station, serve for the beaches on the European side of the Sea o f Marmara and those that depart from Haydarpaşa

Araştırma, dahiliye servislerinde kanser tanısı dışında nedenlerle yatan hastalarda kanser risk faktörleri ve erken tanı belirtilerini saptanmak amacıyla

“Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver”, ikinci M eşrutiyet’ten 1980’lere kadar Türk toplum hayatın­ dan bazı kesitleri, kurmaca bir romancı figür

Şu sıralar Erol Kerim Aksoy Vakfı'ntn bir etkinliği olarak, ölümünden sonraki ilk anısal sergisi gerçekleştirilen Fahr el Nissa Zeid, sanatıyla derin

Topbaş, bu durumun arıtma ile ilgili maliyeti art ırabileceğini ve deniz suyunun da içme suyu derecesinde arıtılabileceğini, bunun için de ihale hazırlığında