• Sonuç bulunamadı

Pain and pain behavior

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pain and pain behavior"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A¤r› ve a¤r› davran›fl›

Gülcan Güleç*, Sacit Güleç**

SUMMARY

Pain and pain behavior

Pain is an unpleasent sensory and emotional experience associated with actual or potential tissue damage. Behavioral manifestation of pain, distress, and suffering have been characterized as pain behaviors. Pain behavior is the way individuals think, feel, and act in relation to their pain status. Pain behaviors are either adaptive or pathological, as when the pain behavior is disproportionate to the objective pathology. It’s reported that when pain behavior exists in patients with pain, a psychiatric disorder might to increase pain. The relation between

psychological factors and pain behavior is investigated in several studies.

Key words: Pain, pain behavior, disability, depression

ÖZET

A¤r›, mevcut veya potansiyel doku harabiyetine ba¤l›, nahofl,duyusal ve emosyonel bir yaflant›d›r. A¤r› davran›fl› ise a¤r›, distres ve ›strab›n davran›flsal görünümüdür. A¤r› davran›fl› gösteren kiflilerin düflünce, his ve eylemleri a¤r› durumlar› ile iliflkilidir. Objektif patoloji ile orant›s›z olan a¤r› davran›fl› ya adaptif yada patolojiktir. Kronik a¤r›s› olan bir hastada a¤r› davran›fl›n›n bulunmas› halinde psikiyatrik bir bozuklu¤un a¤r›y› alevlendirebilece¤i bildirilmifltir. A¤r› davran›fl›yla ile psikolojik faktörler aras›ndaki iliflkiyi araflt›ran pek çok çal›flma yap›lm›flt›r.

Anahtar kelimeler: A¤r›, a¤r› davran›fl›, maluliyet, depresyon

(*) Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dal›, Ö¤r. Gör. (**) Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Algoloji Bilim Dal›, Prof. Dr.

(*) Osmangazi University Faculty of Medicine, Department of Psychiatry, MD. (**) Osmangazi University Faculty of Medicine, Department ofAlgology, Prof. MD.

Baflvuru adresi:

Dr. Gülcan Güleç, Osmangazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dal›, Eskiflehir. Tel: (0 222) 230 29 79 e-posta: gulcangulec@yahoo.com

Correspondence to:

Gülcan Güleç MD, Osmangazi University Faculty of Medicine, Department of Psychiatry, Eskiflehir, TURKEY Tel: (+90 222) 239 29 79 e-mail: gulcangulec@yahoo.com

(2)

A¤r› fenomeninin ilk araflt›rmalar› ilk ça¤lara ka-dar uzan›rsa da nörofizyolojik de¤erlendirilmesi 19. yüzy›ldan önce olmam›flt›r. Daha yak›n za-manlardaki çal›flmalar dikkat çeldirme, gevfleme, korku, depresyon, geçmifl a¤r› deneyimi gibi psi-kolojik faktörlerin, ailesel ve kültürel etkenler gi-bi a¤r› deneyimini modüle etti¤ini göstermifltir. 1960’larda gelifltirilen kap› kontrol mekanizmas›na göre, farkl› a¤r› inhibe eden ve ilerleten mekaniz-malar kognitif ve emosyonel süreç ile birlikte et-kileflim gösterir. Tüm bu çal›flmalar sonunda Ulus-lararas› A¤r› Araflt›rmalar› Teflkilat› (IASP) a¤r›y› “mevcut veya potansiyel doku harabiyetine ba¤l› olan nahofl, duyusal (sensoriyal) ve emosyonel (duygusal) bir yaflant›d›r” fleklinde tan›mlam›flt›r. Bu tan›m ile duygusal ve kognitif faktörler fiziksel faktörler ile efl de¤er olarak s›ralanm›flt›r (Frisc-henschlager ve ark. 2002).

A¤r›, çok farkl› nitelik ve fliddette ortaya ç›kabilen subjektif bir deneyimdir. Hastan›n a¤r›s›n›n de¤er-lendirilmesi verbal tan›mlamalar›na, nonverbal d›-flavurumlar›na ve empatiye ba¤l› oldu¤u için dok-tor ile hasta aras›nda iletiflim problemleri s›kl›kla meydana gelmektedir.

Akut a¤r›, önemli bir uyar› fonksiyonu olan, vücu-dun zedelenmesi sonucunda meydana gelen, ho-fla gitmeyen duyusal deneyim olarak tan›mlan›r ve kolayca tan›n›r (Frischenschlager ve ark. 2002). Hasta aç›kça rahats›zd›r. A¤r›n›n fliddetinden ba¤›-r›r, k›vran›r, soluk, terli, bulant›l› olabilir.

Sürekli a¤r›, kanser ve di¤er kronik hastal›klarda görülür ve belirli bir nosiseptif kayna¤› vard›r. Kronik a¤r› ise 6 aydan fazla süren a¤r› olarak ta-n›mlan›r. Orijinal nosiseptif uyaran ya ortadan kalkm›flt›r yada a¤r›n›n sürmesini aç›klayamaz. A¤r› anlafl›lamayan mekanizmalar ile merkezilefl-mifltir. Kronik a¤r›s› olan hasta a¤r›ya nörofizyolo-jik ve psikolonörofizyolo-jik olarak uyum gösterir ve art›k akut a¤r› içindeymifl gibi davranmaz. Bu oldu¤unda özgül a¤r› yollar›n›n kesilmesi bile çekilen ac›y› ortadan kald›rmayabilir.

Ne yaz›k ki, t›bbi personel akut a¤r› ile ilgili bilgi ve deneyimini kronik a¤r›l› hastaya da uygular. Kronik a¤r›l› hasta fliddetli rahats›zl›¤› oldu¤unu belirtir, ancak fliddetli a¤r›s› olan birisi gibi dav-ranmaz. Sa¤l›k personelindeki flüphe, onlar› a¤r›-n›n “gerçekli¤ini” test etmek için serum fizyolojik enjeksiyonuna kadar götürebilir. E¤er hasta plase-bo ile rahatlama hissederse hastan›n duygusal a¤-r› duydu¤u, rahatlamazsa organik (gerçek) a¤a¤-r›s› oldu¤u sonucuna var›l›r. Bu sonuçlar›n ikisi de do¤ru de¤ildir. Tek bir doz serum fizyolojik nar-kotik yerine verildi¤inde hasta rahatlama

hisseder-se bu flartl› refklekstir, günler boyu sürekli verilen serum fizyolojik ile sürekli analjezi hisseden has-tan›n ise plasebo yan›t› verdi¤i söylenebilir (Wise ve ark. 1994).

Seattle a¤r› modeline göre nosisepsiyon zedele-nen dokudan gelen uyar›, a¤r› ise alg›lanan duyu-dur (Wise ve ark. 1994). A¤r› duygulan›m› (affek-ti), a¤r› yaflant›s› karfl›s›nda yaflanan duygusal uya-r›lma ve rahats›zl›¤› ifade eder ve ço¤u zaman r› fliddeti ile ayn› de¤ildir. A¤r› efli¤i, bir kiflinin a¤-r› hissini idrak etti¤i en hafif uyaran fliddetini ifa-de eifa-derken, a¤r› tolerans› (a¤r›ya tahammül), bir kiflinin dayanabilece¤i en yüksek a¤r› derecesini belirtir. A¤r› davran›fl› ise a¤r› çeken bir kiflinin sergiledi¤i motor faaliyetlere verilen isimdir (Dok-sat 2003). Bir baflka ifade ile a¤r› davran›fl›, a¤r›, distres ve ›strab›n davran›flsal görünümüdür (Turk ve ark. 1997).

Kronik a¤r›s› olan bir hastada afl›r› a¤r› davran›fl›-n›n (akut a¤r›s› veya yeti yitimi var gibi davranma) bulunmas› halinde psikiyatrik bir sendromun a¤r›-y› alevlendirme olas›l›¤› artar. Özellikle somato-form bozukluk, depresyon, anksiyete bozuklu¤u düflünülmesi gereken tan›lard›r (Wise ve ark. 1994).

A¤r› davran›fl› gösteren kiflilerin düflünce, duygu ve davran›fllar› a¤r› ile iliflkilidir. Sergilenen a¤r› davran›fl› kiflinin kognitif stili, fonksiyon düzeyi, affektif durumu ve davran›fllar›ndan etkilenir. A¤r› kavram› deneyimler, gözlemler ve ö¤renme vas›tas› ile oluflur. Kiflinin a¤r›n›n önemi ve nede-nine yönelik düflünceleri, duygu ve davran›fllar›n› etkiler. Hastalar›n kendi durumlar›n›n etiyolojisi, patolojisi, tedavisi ve prognozlar› hakk›nda fikirle-ri vard›r. Hastalar doktorlar› ile zay›f iletiflimlefikirle-ri nedeniyle bozuk bir a¤r› alg›s› oluflturabilir veya çeflitli nedenlerle önemli baz› fleyleri abartabilirler. Bu hatal› bilgi inefektif a¤r› davran›fl›n› meydana getirebilir.

A¤r› deneyiminin tüm özellikleri kiflilerin geçmifl-lerinden ve duyarl›l›klar›ndan kaynaklanan sem-bolik öneme sahiptir. A¤r› ceza, suç, kay›p, tehdit, cinsel haz fikirleri ile ilgili olabilir ve bunlara uy-gun emosyonlar› ortaya ç›kar›r. A¤r› ile kar›flan af-fektif durumlar depresyon, anksiyete ve öfkedir. Bu duygulan›mlar suçluluk ve utanç oluflturarak kiflinin al›fl›lm›fl bafla ç›kma stratejilerinin bozul-mas›na sebep olabilirler.

Davran›flsal olarak a¤r›ya bireysel reaksiyon, akti-vitelerin minimal aksamas›ndan ailevi ve mesleki desteklerin çökmesine neden olmaya kadar genifl bir spektrum içinde de¤iflir. A¤r› ile ilgili

(3)

davran›fl-lar; 1) a¤r› ve ac› çekmenin verbal bileflenlerini, 2) dil d›fl› sesleri (inleme, iflaretler), 3) vücudun pos-tür almas› ve jestleri (topallama, a¤r›l› vücut böl-gesini ovalama), 4) fonksiyonel s›n›rl›l›¤›n yöneti-mini içerir. A¤r› davran›fl› adaptif yada objektif pa-toloji ile orant›s›z oldu¤unda papa-tolojiktir (Ed-mondson 2000).

A¤r›n›n hastalar›n yaflamlar›n› ne derecede engel-ledi¤i en iyi a¤r› davran›fllar› ve sosyal aktivite gözlemi ile saptanabilir. A¤r› kesici kullan›m›, doktora veya acil servise baflvurma s›kl›¤› ve ope-rasyon say›s› da a¤r› davran›fl›n› de¤erlendirmede kullan›labilecek bir di¤er yöntemdir Bunlar o dö-nem için gerekli bulunmufl olsa bile a¤r› davran›fl-lar›n›n ortaya ç›k›fl biçimleridir ve kötü prognoz, yeti yitimi (maluliyet, ifl gücü kayb›) ile ilgilidir. Hastan›n görüflme s›ras›ndaki inleme-yüz burufl-turma, postür alma say›s› ile görüflme d›fl›nda bu davran›fllar› yineleme say›s› da karfl›laflt›r›labilir (Elbi 1997).

Kronik a¤r›l› hastalarda afl›r› a¤r› davran›fl›n›n gö-rülmesine sebep olan psikolojik etkenlerin tespit edilmesi amac› ile çeflitli çal›flmalar yap›lm›flt›r. Bu psikolojik etkenler aras›nda en çok dikkat çeken-lerden birisi depresif bozukluklard›r.

Kronik a¤r›l› hastalarda a¤r› davran›fl› çal›flmalar› depresif hastalar›n depresif olmayanlara göre da-ha fazla a¤r› davran›fl› gösterdiklerini bildirmifl ve depresif a¤r›l›larda kognitif faktörlerin a¤r› davra-n›fl›nda etkili oldu¤u yorumunda bulunulmufltur (Krause ve ark.1994). Heterojen kronik a¤r›l› bir grupta depresyonu olanlar›n daha genç oldu¤u, daha fliddetli a¤r› ve daha fazla a¤r› davran›fl› gös-terdikleri bulunmufltur (Haythornthwaite ve ark. 1991 ). Ruth ve ark. ise servikal diskektomi ope-rasyonu planlanan hastalarda anormal hastal›k davran›fl› ve psikiyatrik bozukluk iliflkisini araflt›r-d›klar› çal›flmalar›nda, yüksek oranda depresif bo-zukluk tespit etmifllerdir (% 37). Çal›flmada depre-sif hastalarda daha fliddetli patoloji, nörolojik semptom ve yeti yitimi olmad›¤›, ancak bu hasta-lar›n daha fazla a¤r› tan›mlad›klar› ve daha fazla anormal hastal›k davran›fl› sergiledikleri bildiril-mifltir. Tespit edilen anormal hastal›k davran›fl›n›n ise depresyona sekonder geliflmifl olabilece¤ini ileri sürmüfllerdir (Ruth ve ark. 1997).

Kronik bel a¤r›l› hastalarda bilinen fiziksel hasta-l›¤›n derecesine göre afl›r› olan a¤r› davran›fllar› yayg›nd›r ve s›kl›kla komorbid depresif hastal›klar (major depresyon,distimi) nedeni ile ortaya ç›kt›¤› düflünülür. Bu iliflki baz› çal›flmalar ile desteklen-mekle birlikte bu çal›flmalardaki metodolojik problemlerin iliflkiyi yorumlamakta güçlük

ç›kar-d›¤›n› ileri süren Dickens ve ark. 54 kronik bel a¤-r›l› hasta ile yapt›klar› çal›flmada, çal›flmaya kat›-lanlar›n % 31’inde afl›r› a¤r› davran›fl› tespit etmifl-lerdir. Afl›r› a¤r› davran›fl› gösterenlerin daha dep-resif yada anksiyöz olmad›¤›n›, ancak afl›r› a¤r› davran›fl› gösteren erkeklerin kad›nlara nazaran daha depresif olma e¤iliminde olduklar›n› bul-mufllard›r. Afl›r› a¤r› davran›fl› gösterenlerin ço-¤unlu¤un kad›n oldu¤u, daha fazla yeti yitimi ve a¤r› bildirdikleri, a¤r› sürelerinin ise daha k›sa ol-du¤u bildirilmifltir. A¤r› davran›fl› anksiyete ve depresyon ile korele bulunmazken, a¤r› fliddeti ve yeti yitimi ile korele bulunmufltur. Afl›r› a¤r› dav-ran›fl› gösteren grubun ço¤unlu¤unun kad›n olma-s› ve bu gruptaki erkeklerin daha depresif olma e¤ilimleri göz önüne al›nd›¤›nda, afl›r› a¤r› davra-n›fl› ve depresyon aras›ndaki iliflkisizli¤in cinsiyet farkl›l›¤›ndan kaynaklanabilece¤i yorumu yap›l-m›flt›r (Dickens ve ark. 2002b). Bu çal›flma ile cin-siyet farkl›l›¤›n›n etkisi bertaraf edildikten sonra a¤r› davran›fl› ve depresyon aras›ndaki iliflkinin de¤erlendirilmesi gerekti¤inin alt› çizilmifltir. Ben-zer flekilde a¤r› ve anksiyete aras›ndaki iliflkide de cinsiyet farkl›l›¤›ndan söz eden çal›flmalar bulun-maktad›r.

Klinik çal›flmalarla erkeklerde a¤r› ve anksiyete aras›nda güçlü bir iliflki tespit edilmifltir. Erkekler-de kronik a¤r›ya uyum ve a¤r›yla iliflkili anksiyete aras›nda tersine bir iliflki söz konusudur. Anksiye-te düzeyi yüksek olan erkekler, anksiyeAnksiye-te düzeyi düflük olan erkeklere nazaran kronik a¤r›ya daha kötü uyum göstermekte ve daha olumsuz emos-yonel cevap vermekte, bu da afl›r› a¤r› davran›fl› gösterme riskini artt›rmaktad›r. Benzer bir iliflki kad›nlarda görülmemektedir. Nosiseptif bilginin anksiyetenin bir fonksiyonu gibi hatal› alg›lanma-s›n›n erke¤e spesifik oldu¤unu yada en az›ndan güçlü bir flekilde erkeklerle iliflkili oldu¤unu gös-teren deliller vard›r. Yüksek anksiyete duyarl›l›¤›-n›n temellendi¤i kognitif süreçte bir cinsiyet fark-l›l›¤› görülmektedir. Bu da a¤r› bildirimlerinde gözlenen de¤iflkenli¤i aç›klamada yard›mc› ola-cakt›r (Jones ve ark. 2004).

Kronik bel a¤r›s› çekenlerde depresyon ve a¤r› aras›ndaki iliflkinin de¤erlendirildi¤i bir baflka ça-l›flmada, bafllang›çtaki depresyon ve a¤r› aras›nda-ki iliflaras›nda-ki, depresyon ve yeti yitimi aras›ndaaras›nda-ki iliflaras›nda-ki- iliflki-den daha zay›f bulunmufltur. Benzer olarak süreç içinde a¤r› skorlar›ndaki de¤ifliklik ile depresyon skorlar› aras›ndaki de¤iflikli¤in iliflkisinin de dep-resyon ve yeti yitimindeki de¤ifliklikten daha zay›f oldu¤u tespit edilmifltir. Tespit edilen sonuçlar üzerinde istatistiksel yöntemler kullan›larak hasta-l›k tutumlar› ve yeti yitiminin etkisi bertaraf

(4)

edildi-¤inde, depresyon ve a¤r› iliflkisi önemini yitirir-ken, hastal›k tutumlar› ve a¤r›n›n etkisi bertaraf edildi¤inde depresyon ve yeti yitimi aras›ndaki iliflkinin önemi devam etmifltir. Bu verilerle, a¤r› ve depresyon aras›nda direkt bir iliflki olmad›¤›, var olan iliflkinin yeti yitimi ve hastal›k tutumlar› taraf›ndan modüle edildi¤i ileri sürülmüfltür (Dic-kens ve ark. 2000a).

Fibromiyaljili hastalarda a¤r› davran›fl› prediktörle-rinin arand›¤› bir çal›flmada total a¤r› davran›fl› skorlar›n›n, hastalar›n bildirdikleri a¤r› fliddeti ile korele oldu¤u ve fiziksel yeti yitiminin, total a¤r› davran›fl›n› predikte etti¤i bulunmufltur (Baums-tark ve ark. 1993).

Waddell ve ark.lumbar disk patolojisine ba¤l› bel a¤r›s› olan ve operasyon planlanan hastalarda yüksek düzey distresin anormal hastal›k davran›fl› ile birlikte oldu¤unu göstermifllerdir. Bu hastalar e¤er cerrahiden fayda görürlerse anormal hastal›k davran›fl› azalm›flt›r. Bundan yola ç›karak depres-yonun a¤r› ve yeti yitimine sekonder geliflti¤i ileri sürülmüfltür (Waddell ve ark. 1986).

Kronik a¤r› ve afl›r› a¤r› davran›fl› aras›ndaki iliflki-nin anlafl›labilmesi için pek çok farkl› psikolojik faktörle çal›flmalar yap›lm›flt›r. Bir çal›flmada kro-nik s›rt a¤r›l› hastalarda rahats›zl›k veren kifliler aras› etkileflimin, ard›ndan gelen a¤r› davran›fl› ris-kini artt›rd›¤› ileri sürülmüfltür (Schwartz ve ark. 1994). Bir baflka çal›flmada ise 110 kronik kas is-kelet sistemi a¤r›lar› olan hastada evlilik tatmini, a¤r›l› hastan›n eflinin olumsuz tutumu gibi marital de¤iflkenlerden, evlilik tatmini ile fiziksel olarak yeti yitiminin depresif semptomlarla iliflkili oldu¤u tespit edilmifltir. Ayr›ca a¤r›l› hastan›n eflinin olumsuz tutumu, fiziksel yeti yitimi ve a¤r› flidde-tinin de anksiyete semptomlar› ile iliflkili oldu¤u gösterilmifltir. Sadece fiziksel yeti yitiminin major depresyon ile iliflkili oldu¤u bildirilmifltir (Cano ve ark. 2004).

Kerns ve ark. öfke ifade tarz›, öfkeyi bast›rma flek-linde olan kiflilerde bu tarz›n a¤r› fliddeti ve a¤r› davran›fl›n›n en güçlü prediktörü oldu¤unu tespit etmifllerdir. Benzer flekilde öfke fliddetinin alg›la-nan a¤r› ve aktivite düzeyinin öngörülmesinde an-laml› katk›lar› vard›r (Kerns ve ark. 1994).

Roth ve ark. taraf›ndan e¤itim düzeyi ile a¤r› flid-deti, depresif semptom fliddeti ve affektif distresin iliflkisinin olmad›¤›, hastalar›n kendi bildirdikleri yeti yitimi ile e¤itim düzeyinin tersine bir iliflki içinde oldu¤u bildirilmifltir. Düflük e¤itimli kiflile-rin a¤r›lar›n›n bir zedelenme iflareti oldu¤una inançlar› daha fazla olup daha pasif ve maladaptif bafla ç›kma stratejileri gelifltirmektedirler. A¤r›n›n

bir zedelenme iflareti oldu¤u inanc› ve katastrofi-zasyon de¤iflkeni istatistiksel yöntemler ile berta-raf edildi¤inde ise düflük e¤itim ve yeti yitimi ilifl-kisi istatistiksel gücünü yitirmektedir. Bu durumda a¤r› ile ilgili kognisyonun e¤itim düzeyi ve yeti yi-timi aras›ndaki iliflkiye katk›s› bulundu¤u bildiril-mifltir (Roth ve ark. 2002).

Ayr›ca kiflilerin a¤r› ile bafla ç›kma, ›srarl› a¤r›ya ra¤men fonksiyon görme ve a¤r›y› yönetmedeki yeteneklerine olan inançlar›ndaki yetersizlik, kro-nik a¤r› durumunda bu kiflilerde yeti yitimi ve/ve-ya depresyon görülece¤ini predikte eder (Arnste-in ve ark. 1999).

Fibromiyalji tan›l› 63 kronik a¤r›l› hastan›n medi-kal, fiziksel ve psikososyal de¤erlendirilmelerinin analizleri sonucunda, fiziksel, affektif ve kognitif faktörlerin a¤r› davran›fl› varyans›n›n % 53’ünü aç›klad›¤› bildirilmifltir (Turk ve ark. 1997). Yazar-lar›nda belirtti¤i gibi a¤r› davran›fl›, çeflitli psikolo-jik ve fiziksel faktörlerin kompleks etkileflimi üze-rine dayal› davran›flsal görünüm fleklinde kavram-laflt›r›labilir.

Kaynaklar

Arnstein P., Caudill M., Mandle C.L., Norris A., Beasley R.: Self efficacy as a mediator of the relationship between pain intensity, disability and depression in chronic pain patients. Pain 1999; 80(3): 483-491.

Baumstark KE, Buckelew SP, Sher KJ, Beck N, Buescher KL, Hewett J, Crews TM: Pain behavior predictors among fibromyalgia patients. Pain 1993; 55(3): 339-346.

Cano A, Gillis M, Heinz W, Geisser M, Foran H: Marital functioning, chronic pain, and psychological distress. Pain 2004; 107(1-2): 99-106.

Dickens C, Jayson M, Sutton C, Creed F: The relationship beetween pain and depression in a trial using paroxetine in sufferers of chronic low back pain. Psychosomatics 2000a; 41(6): 490-499. Dickens C, Jayson M, Creed F: Psychological correlates of pain

behavior in patients with chronic low back pain. Psychosomatics 2002b; 43(1): 42-48.

Doksat MK: A¤r› efli¤i, a¤r› tolerans›,a¤r› davran›fl› ve nosisepsiyon. A¤r› ve Psikiyatri,Bursa, Psikiyatri ve Sanat Yay›nevi, 2003, pp: 60-73.

Edmonson JC: Chronic pain and placebo effect. Sadock BJ, Sadock VA, edts., Kaplan and Sadock’s Comprehensive Psychiatry Textbook, Philadelphia, Lippincott Williams and Wilkins, 2000, pp: 1981-2001.

Elbi H: Psikojenik a¤r› ve a¤r› bozuklu¤u. Güleç C., Köro¤lu E, edt., Psikiyatri temel kitab›, Ankara, Hekimler yay›n birli¤i, 1997, 555-568.

Fr›schenschlager O, Pucher I: Psychological management of pain. Disability and rehabilitation 2002; 24(8): 416-422.

Haythornthwaite JA, Sieber WJ, Kerns RD: Depression and the chronic pain experience. Pain 1991; 46(2): 177-184.

(5)

Jones A, Zachariae R: Investigation of the interactive effects of gender and psychological factors on pain responce. British Journal of Health Psychology 2004; 9: 405-418.

Kerns RD, Rosenberg R, Jacop MC: Anger expression and chronic pain. J Behav Med 1994; 17(1): 57-67.

Krause SJ, Wiener RL, Tait R,C: Depression and pain behavior in patients with chronic pain.Clin J Pain 1994; 10(2): 122-127. Roth RS, Geisser ME: Educational achievement and pain disability:

mediating role of pain-related cognitions. Clin J Pain 2002; 18(5): 286-296.

Ruth ET, Francis C, David H: Relation between psychiatric disorder and abnormal illness behaviour in patients undergoing operations cervical discectomy. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1997; 63: 169-174.

Schwartz L, Slater MA, Birchler GR: Interpersonal stres and pain behaviors in patients with chronic pain. J Consult Clin Psychol 1994; 62(4): 861-864.

Turk DC, Okifuji A: Evaluating the role of physical, operant, cognitive, and affective factors in the pain behaviors of chronic pain patients. Behav Modif 1997; 21(3): 259-280.

-Waddell G, Morris EW, Di Paola MP, Bircher M, Finlayson D: A concept of illness tested as an improved basis for surgical decisions in low back disorders. Spine 1986; 11: 712-717. -Wise MG, Rundell JR: A¤r› ve analjezikler. Konsültasyon

psikiyatrisi:k›sa bir rehber,Ankara, Compos Mentis Yay›nlar›, 1997, 124-136.

Referanslar

Benzer Belgeler

LETTERS / REPORTS / CERTIFICATES: Letters / Reports / Certificates of UL-VS are issued for the exclusive use of the Customer to whom they are addressed. No quotation from reports

Hafız zaman zaman, ayetleri, diğerlerine ümit vermek için sesli okuyor, onun sesi bu kahredici mekânda gönüllere bir ümit ışığı gibi süzülüyordu.. Krasnoyarsk denilen

fiyatlı emirlerin, kotasyonun alış tarafının fiyatına eşit fiyatlı olanları ile kotasyonun alış tarafının fiyatından daha yüksek fiyatlı olanlarının işlem

68 AYINI DOLDURAN VE 79 AYDAN GÜN ALMAMIŞ OLAN ÖĞRENCİLER İSE SAĞLIK RAPORU İLE OKUL ÖNCESİ EĞİTİME BİR YIL.. DAHA

Bakanlığımız 2013 yılı Hizmetiçi Eğitim Programı gereğince Adana/ Köprüköyü Zirai Üretim İşletmesi, Tarımsal Yayım ve Hizmetiçi Eğitim Merkezi Müdürlüğünde 21

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün 2012 yılı programlı eğitimlerinden olan “Kültür Mantarı Yetiştiriciliği, Hastalık ve

sınıf öğrencileri, öğretmenleri eĢliğinde Enstitümüzü 01 Nisan 2011 tarihinde ziyaret ederek Enstitümüz Meyvecilik, Süs Bitkileri ve Sebzecilik konularındaki

Bursa/Karacabey domates üretim alanlarında görülen yoğun kurumaların nedenlerinin yerinde incelenmesi amacıyla Ģikayete konu olan hastalığın