• Sonuç bulunamadı

ANNELIESE PESCHLOW-BINDOKAT, Feldforschungen im Latmos, Milet Band III, 6, 2005, 62 sayfa, 129 levha, 4 plan. [Kitap Tanıtımı]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ANNELIESE PESCHLOW-BINDOKAT, Feldforschungen im Latmos, Milet Band III, 6, 2005, 62 sayfa, 129 levha, 4 plan. [Kitap Tanıtımı]"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANNELIESE PESCHLOW-BINDOKAT, Feldforschungen im Latmos,

Milet Band III, 6, 2005, 62 sayfa, 129 levha, 4 plan.

Milet dizisi 3. serisinin 6. cildi olarak yay~nlanan bu çal~~ma, ad~n~~ bölgedeki Be~parmak (Latmos) Da~~'ndan alan ve Hellenistik dönem kenti Herakleia'n~n öncülü olan Latmos yerle~imini konu almaktad~r.

Latmos bölgesindeki ilk arkeolojik incelemeler 1905 y~l~nda Theodor Wiegand taraf~ndan, Mi-let kaz~lar~~ kapsam~nda gerçekle~tirilmi~~ ve sonuçlar~~ yine MiMi-let dizisinde yay~nlanm~~t~r. I. Dünya Sava~~~ dolay~s~yla kesintiye u~rayan çal~~malara 1974 y~l~nda yeniden ba~lanm~~ur. Herhangi bir kaz~~ çal~~mas~~ gerçekle~tirmeden, sadece yüzeyde görünür halde bulunan kal~nt~lar~n belgelenmesi ve de~erlendirilmesinin amaçland~~~~ bu yeni dönem çal~~malar~~ 1976-1979 y~llar~~ aras~nda Alman Ara~-t~rma Kurumu (DFG) taraf~ndan finanse edilmi~~ olup 1984'den beri Alman Arkeoloji Enstitüsü (DA1) taraf~ndan desteklenmektedir. incelenen eser, Latmos yerle~mesini ke~feden mimar Fritz Krischen'e adanm~~t~r. Krischen, Herakleia surlar~~ hakk~ndaki çal~~mas~nda bu alanda Herakleia kentine ait erken dönem yerle~iminin olabilece~ini belirtmi~~ ve bu görü~ü son y~llarda gerçekle~tirilen arazi çal~~malar~~ s~ras~nda günümüz ara~t~rmac~lar~~ taraf~ndan do~rulanm~~t~r.

Eser, giri~~ bölümünü takiben Latmos kenti ve çevresi, Latmos kenti, Latmos evleri katalo~u ve Latmos sikkeleri olmak üzere dört ana bölümden olu~maktad~r.

Giri~~ bölümünde Latmos'ta gerçekle~tirilen çal~~malar~n ba~l~ca amaçlar~~ ~u ~ekilde s~ralanm~~-t~r: Arkeolojik olarak M.Ö. 6. - 4. yüzy~llar aras~nda yerle~im gördü~ü tespit edilen kentin daha erken dönemlerdeki olas~~ yerle~im tarihini ayd~nlatmak, Karia'n~n iç bölgelerindeki di~er kentlerde oldu~u gibi Latmos'ta da görülen "s~~~nma yerle~imi" özelli~inin sebebini tespit etmek ve kentin M.Ö. 4. yüzy~lda terkedilme sebep ve ~artlar~n~~ saptamak (s.1 vd.). Bu ba~lamda çal~~ma öncelikle Latmos ve yak~n çevresindeki buluntular~~ tespit ve analiz etmeyi ve elde edilen verilen i tarihi çerçeve içerisinde de~erlendirmeyi amaçlamaktad~r.

Latmos antik kenti ve çevresinin incelendi~i birinci bölümde bölgenin co~rafi özellikleri, kom-~u kentleri, antik ça~~ ve günümüzdeki yerüstü ve yeralt~~ zenginlikleri ile geçim kaynaklar~~ ele al~n-m~~t~r (s.3 vd.). Kent, ad~n~, yamac~nda bulundu~u Be~parmak (Latmos) Da~~'ndan alal~n-m~~t~r ve da~~n dik ve üst üste binmi~~ kaya kütlelerinden olu~an yap~s~~ tüm bölgeye hakimdir. Kentin, yerle~im gördü~ü tüm süre boyunca yine ayn~~ adl~~ körfezin k~y~s~nda yer ald~~~~ ve aç~k denizle ba~lant~s~= ancak Orta imparatorluk döneminde kesildi~i bilinmektedir. Geçim kaynaklar~~ aras~nda ise tar~m ürünleri ve tah~l ticareti, ar~~ yeti~tiricili~i, mermer ocaklar~~ ve olas~l~kla deniz ticareti ön plana ç~k-maktad~r.

Kitab~n ana k~sm~n~~ olu~turan ikinci bölümde Latmos kentinin tarihi, konumu ve kent planla-mas~, Latmos'a ula~an yollar, kentteki yap~~ kal~nt~lar~~ ve nekropolisleri incelenmi~tir.

Latmos kentinin kurulu~~ tarihi bilinmemektedir (s.4 vd.). Antik yazarlardan sadece Strabon, kentten Herakleia'n~n öncülü olarak bahseder. Yaz~l~~ kaynaklar ve epigrafik buluntulara göre ise Latmos'un en geç M.Ö. 6. yüzy~l itibariyle kurulmu~~ oldu~u anla~~lmaktad~r. M.Ö. 5. yüzy~lda Attika-Delos deniz birli~inin üyesi olan kent, M.Ö. 4. yüzy~lda Karla satrapli~~n~n hakimiyetine girmi~tir. Kentte bulunan yaz~tl~~ bir heykel kaidesi de Hekatomnidler'in Latmos'taki varl~~~n~~ kan~tlanmaktad~r. Latmos, M.Ö. 4. yüzy~l ortalar~nda di~er Kana kentleriyle bir koinon olu~turmu~, M.Ö. 323 ve 313 y~llar~nda ise kom~u kent Pidasa ile sympoliteia ve synoikismos anla~malar~~ yapm~~t~r. M.Ö. 300 dolaylarmda, olas~l~kla Pleistarkhos döneminde, eski yerle~imin terkedildi~i ve halk~n bunun hemen bat~s~nda kurulan yeni yerle~ime ta~~nd~~~~ anla~~lmaktad~r. Kentin ad~n~n Latmos'tan Herakleia'ya

(2)

de~i~tirilmesi de yine Pleistarkos döneminde, kentin yeni yerine ta~~nmas~ndan k~sa bir süre önce gerçekle~mi~~ olmal~d~r.

Latmos, Be~parmak (Latmos) Da~~' n~n yamac~nda, üst üste binmi~~ kaya küdelerinden olu~an bir arazide kurulmu~tur (s.5 vd.). Surla çevrili alan~n yüzölçümü yakla~~k 30-35 hektard~r ve bu alan içerisindeki seviye fark~~ oldukça fazlad~r. Bu durum hem kente giri~i ve kent içerisinde yön bulmay~~ hem de yap~~ in~a etmeyi zorla~unr. Kent do~u ve bat~~ yanlarda iki dere yata~~~ ile sm~rlamr. Kuzey-güney do~rultulu üçüncü bir dere ise kentin içinden geçer. Sur içerisindeki alan yukar~, orta ve a~a~~~ olmak üzere üç bölümde düzenlenmi~tir. Yukar~~ ve a~a~~~ kentler do~u, orta ve bat~~ olmak üzere birbirinden farkl~~ büyüklükte üç bölüme ayr~l~r. Orta kent ise Latmos'taki ender düz alanlardan biridir ve burada in~a edilen kamusal ve dini yap~lar dolay~s~yla kentin merkezi niteli~indedir.

Günümüzde Latmos kent surlarmda iki alanda kap~~ kalint~n korunagelmi~tir (s.6 vd.). Bun-lardan biri güney sur duvar~~ üzerinde, di~eri ise kentin do~usunda yer almaktad~r. Konumu ve büyüklü~ü bak~m~ndan güneydeki kap~n~n daha önemli oldu~u ve kentin ana giri~lerinden birini olu~turdu~u dü~ünülmektedir. Bunlar~n yan~~ s~ra günümüzde sit alan~na ula~~m~~ sa~layan, kentin güneyindeki düzlükte de antik dönemde bir kap~~ oldu~u tahmin edilmektedir. Korunagelmi~~ olan ve yerleri tahmin edilen kaplar~n hiçbirine araba ile ula~mak mümkün de~ildir. Ayn~~ durum kent içerisindeki sokaklar için de geçerlidir. Dolay~s~yla halk~n ihtiyaçlar~~ hayvan ya da insan gücü ile kente ta~~nm~~~ olmal~d~r.

Latmos'taki yap~~ kal~nt~lar~~ oldukça kötü durumda korunagehni~tir ve kentin terkedildi~i s~ra-da yap~~ malzemesinin yeniden kullan~lmak üzere söküldü~ü izlenimini verir (s.7 vd.). Bu durum yerle~imdeki yap~lar~n kesin tarih ve i~levlerinin saptanmasm~~ zorla~urmq olsa da eski yerle~imin neye benzedi~i hakk~nda baz~~ genel sonuçlara ula~mak mümkün olmu~tur. Yüzey ara~t~rmalar~~ s~ras~nda Latmos'ta tespit edilen yap~~ kal~nt~lar~~ savunma yap~lar~, kamusal ve dini yap~lar ve konut yap~lan olarak üç ana grupta toplanabilir.

Latmos surlar~~ araziye ayak uyduran surlar~n tipik bir örne~idir (s.8 vd.). Savunma sistemi, 14 kule ve 3 bastiyonla gözedenen surlar~n yan~s~ra çok say~da iç ve d~~~ savunma yap~s~ndan olu~ur. Bunlar~n kent içerisindeki en önemli bölümü tetrapyrgion ~eklindeki iç kaledir. Surlarda malzeme olarak ayn~~ alandaki kayalardan yararlan~lm~~t~r. Representatif özellikli Herakleia surlanndan farkl~~ olarak Latmos surlarmda yap~n~n kent için yeterli koruma sa~lamas~na yönelik stratejik kaygilarm yan~~ s~ra in~aat maliyederine yönelik ekonomik kayg~lar da gözlemlenmektedir. Buna göre arazinin do~al korunald~~ yap~s~ndan sonuna kadar yararlandm~~~ ve daha az tehlikeli alanlarda uzun bir hat boyunca hiç duvar in~a edilmemi~~ ya da duvar kahnl~~~~ en aza indirilmi~tir. Ayn~~ durum kule ve bastiyonlar için de geçerlidir. in~a tekni~i ve duvar örgüsü aç~s~ndan Latmos surlar~~ Hekatomnidler dönemi yap~lar~~ ile yak~n benzerlik gösterir. Kentin terk edildi~i M.Ö. 300 dolaylan sur duvarlar~~ için bir

terminus anl~~ quem

olu~turmaktad~r. Mausolos'un kente sald~rd~~~~ dönemde Latmos'un sur duvar-lar~~ ile çevrili oldu~u bilinmektedir. Buna göre mevcut kal~nt~lar M.Ö. 4. yüzy~l~n ikinci çeyre~ine ya da daha erkene tarihlenmektedir. Latmos surlar~n~n antik dönem savunma mimarisi aç~s~ndan iki önemli özelli~i bosajh kesme ta~lardan olu~an çift cepheli duvar tekni~i ve kulelerle çevrili bir kale olan tetrapyrgion'un Anadolu'da olas~l~kla ilk olarak kullan~ld~~~~ yap~lar aras~nda yer almas~d~r.

Latmos'taki kamusal ve dini yap~lar kent merkezi ve yukar~~ kentin do~u bölümündeki düzlük alanlarda yo~unla~m~~t~r (s.19 vd.). Ayr~ca a~a~~~ kentin bat~~ bölümünde de kült alan~~ oldu~u tahmin edilen bir teras bulunmaktad~r.

Kent merkezindeki düzlük alanda agora yer al~r (s.21 vd.). Bu alan, bat~da kayalara oyulmu~~ bir oturma s~ras~~ ile sm~rlanm~~ur. Agoran~n güneydo~u kö~esinde bulunan ve son derece kaliteli bir duvar i~çili~i sergileyen dikdörtgen yap~n~n, Strabon taraf~ndan bahsedilen Endymion Heroon'u

(3)

KITAP TANITMA 255 oldu~u dü~ünülmektedir. Agoran~n kuzeydo~usunda, çevresinden yüksekte, k~smen düzlükten olu~an do~al bir kayal~k alan yer al~r. Çevre duvar~~ ve alanda ele geçen keramik buluntular~n kalitesi buran~n bir kutsal alan oldu~una i~aret eder. Merkezi konumu nedeniyle temenos, kentin ana tanr~-ças~~ Athena ya da Endymion'a atfedilmektedir. Alan, H~ristiyanhk döneminde de kullan~lm~~, Bizans döneminde buraya bir ~apel in~a edilmi~~ ve yine ayn~~ yerdeki ma~aran~n duvarlar~~ fresklerle bezen-mi~tir. Kutsal alan~n bulundu~u kayal~k düzlü~ün kuzey bölümünde, bu noktaya kadar yer alt~ndan giden derenin yer yüzüne ç~kt~~~~ yerde büyükçe dörtgen bir yap~~ bulunmaktad~r. Buras~~ olas~l~kla kentin en önemli su kayna~~d~r ve halka aç~k bir çe~me ve kutsal alan oldu~u dü~ünülmektedir.

Yukar~~ kentin do~u bölümü kentin di~er bölümlerinden daha uzak ve bunlara oranla daha korunakhd~r (s.25 vd.). Alan üç do~al terastan olu~ur ve teraslarm her birinde en az bir kutsal alan yer al~r. Söz konusu kutsal alanlar toplulu~unun merkezi ise orta terasta bunulan ve biri megaron planl~~ olmak üzere iki yap~dan olu~an kutsal aland~r. Büyüklü~ü, konumu ve düzenlenmesi, burada kentin ana tanr~ças~~ Athena'n~n tap~n~m görmü~~ olabilece~ine i~aret eder. Di~er teraslardaki kutsal alanlar~n hangi tanr~lara ait oldu~u saptanamam~~t~r. Alanda ele geçen keramik buluntular~~ M.Ö. 7. yüzy~la kadar uzan~r, orta teras~~ destekleyen amtsal destek duvar~~ ise kaliteli i~çili~i nedeniyle M.Ö. 4. yüzy~la tarihlenir ve alan~n bu tarihte bir düzenleme geçirdi~ine i~aret eder.

A~a~~~ kentin bat~~ bölümündeki terasta da küçük bir kutsal alan yer al~r (s.28 vd.). Burada, ka-yalar~n üzerinde, içine adak steli yerle~tirilebilecek büyüklükte oyuklar bulunmaktad~r ve alan~n bir Kybele kutsal alan~~ oldu~u dü~ünülmektedir.

Latmos genelinde yakla~~k 150 ev kalmos~~ oldu~u dü~ünülmelde birlikte çal~~ma kapsam~nda bunlardan nispeten iyi korunagelmi~~ olan 33'ü incelenerek de~erlendirilmi~tir (s.29 vd.). Tüm kent geneline yay~lan Latmos evleri, kaya üzerine ta~~ bloklardan in~a edilmi~~ olup ço~unlukla tek katl~~ ve avlulu, tekil yap~lardan olu~maktad~r. Toplam büyüklükleri genellikle 90m2 - 150m2 aras~ndad~r ve bu alan~n yakla~~k yar~s~~ avlu taraf~ndan kaplanmaktad~r. Yap~~ içerisinde, mekanlar~n i~levine i~aret eden bir farkl~l~k saptanamam~~t~r. Ancak birçok evde saptanan asma katlar~n yatak odas~~ ya da kiler olarak kullan~ld~~~~ dü~ünülmektedir. Evlerin içerisinde herhangi bir ocak kal~nt~s~~ bulunmamas~, günümüzde Anadolu'da oldu~u gibi yemek pi~irme vb. i~lerin avluda gerçelde~tirildi~ine i~aret eder. Latmos evlerinde 5 ana duvar tekni~i tespit edilmi~tir. Buna göre incelenen 33 evden 1 l'inin Arkaik dönem ya da öncesine, 10 tanesinin ise tümüyle ya da k~smen Geç Klasik döneme ait oldu~u dü~ü-nülmektedir. Erken dönem evlerinin belirgin bir özelli~i kentin zor ula~~hr ve korunald~~ alanlar~nda in~a edilmi~~ olmalar~d~r. Bu savunma kayg~s~~ surlar~n in~as~yla sona ermi~tir. Klasik ya da Geç Klasik dönemde a~a~~~ kentin düzlük bat~~ bölümünde çok say~da pastas planh ev in~a edilmi~tir. Bu durum, hem söz konusu alan~n bu dönemdeki öneminin hem de Anadolu'da pastas planh evlerin Hellenistik dönem öncesinde de var oldu~unun bir göstergesidir.

Kent surlar~~ d~~~nda, Latmos kent merkezinin güneybat~s~ndaki düzlük bir arazide, güney çev-re duvar~n~n sadece alt s~ralar~~ korunagelmi~~ olan bir kutsal alan bulunmaktad~r (s.38 vd.). Buradaki avlunun bir bölümünün ta~~ plakalarla kapl~~ oldu~u anla~~lmaktad~r. Bunun yan~~ s~ra alan~n do~u-sunda bir stoaya, kuzeyinde ise üst yap~s~n~n mermer oldu~u anla~~lan bir yap~ya ait mimari kal~nt~lar korunagelmi~tir. Ele geçen keramik buluntular M.Ö. 6. ve 5. yüzy~la kadar uzan~r. Alan~n hemen yak~n~nda bulunan bir heykel kaidesi ise burada Hekatomnidler'den bir çiftin (Maussolos ve Artemisia ya da Idreus ve Ada) bronz heykelinin dikilmi~~ oldu~unu göstermektedir. Gerek alandaki mimari kahnt~lar gerekse söz konusu adak heykeli kaidesi, kutsal alan~n M.Ö. 4. yüzy~lda yeniden düzenlendi~ine i~aret eder. Temenosun, Polyain'in Latmos'tan 7 stadia uzakl~kta oldu~unu yazd~~~~ Demeter kutsal alan~~ oldu~u dü~ünülmektedir.

Latmos kenti çevresinde yakla~~k 450 mezar saptanm~~~ olup bunlar~n büyük bölümü kentin güneyinde yer almaktad~r (s.39 vd.). Mezarlar kayaya oyulmu~, dörtgen biçimli oyuklar halindedir ve

(4)

üzerleri birer gneis blok ile kapaulm~~t~r. Herhangi bir mezar buluntusu ele geçmemi~tir. Hem inhumasyon hem de kremasyon gömülere rastlanmas~~ bu iki gömü türünün e~zamanl~~ olarak kulla-n~ld~~~n~~ göstererir. Bununla birlikte daha önce Latmos'a atfedilen nekropol alan~nda Hellenistik döneme ait mezarlann da saptanmas~, söz konusu alan~n önce Latmos, ard~ndan da Herakleia kent-lerinin nekropolü olarak kullan~ld~~~n~~ göstermektedir. S~rad~~~~ olarak Latmos'ta kent alan~~ içerisinde de gömüler saptanm~~t~r. Tüm kent geneline yay~lan bu basit kayaya gömülerin say~s~~ 200 dolay~nda-d~r. Prehistorik dönemden beri Karia'da ev içerisine gömü gelene~i olmad~~~ndan bu mezarlar~n kentin terk edilmesinden sonraki döneme ait oldu~u dü~ünülmektedir.

Latmos'taki yap~~ kal~nt~lar~~ genel olarak de~erlendirildi~inde do~al arazinin kentin hem d~~~ s~n~rlar~n~~ hem de sur içindeki alan~n düzenini belirledi~i görülür (s.40 vd.). Kentin bu denli zor, kayal~k bir arazide kurulmas~n~n sebebi de halk~n dü~manlardan korunma ihtiyac~~ olarak aç~klanabi-lir. En geç M.Ö. 6. yüzy~l itibariyle var oldu~u bilinen kentin kurulu~unun M.Ö. I. biny~l ba~~ndaki ~on kolonizasyonu ya da M.Ö. 7. yüzy~l ba~~ndaki Kimmer sald~r~lar~~ ile ili~kili oldu~u dü~ünülmek-tedir. Kurulu~undan sonraki ilk yüzy~llarda aç~k bir yerle~me halinde olan kent M.Ö. 4. yüzy~lda sur duvarlar~~ ile çevrelenmi~tir. Ayn~~ dönemde kentin birçok alan~nda görülen yo~un in~a faaliyetleri Latmos'un nüfusunun artt~~~na ve refah seviyesinin yükseldi~ine i~aret eder. Kent M.Ö. 300 dolayla-r~nda terk edilmi~, bu s~rada olas~l~kla eski yerde yeniden yerle~ilmesini engellemek amac~yla burada-ki yap~lar tahrip edilmi~~ ve malzemeleri dev~irme olarak kullanmak üzere sökülmü~tür. Tarihi olarak bu dönem Pleistarkhos'un Karia'mn büyük bir bölümünü hakimiyetinde bulundurdu~u dönem ile örtü~ür, Herakleia kentinin kurulmas~~ ve Latmos halk~n~n buraya ta~~nmak zorunda b~rak~lmas~~ da ara~t~rmac~lar taraf~ndan bu krala atfedilmektedir.

Kitab~n üçüncü bölümünde Latmos evlerinin katalo~u sunulmu~tur (s.45 vd.). Bir önceki bö-lümde genel özellikleri ile de~erlendirilen ve özet halinde sunulan 33 konut yap~s~~ tek mekanl~~ yap~-lar, çok mekanl~~ yap~lar ve yap~~ kompleksleri olmak üzere üç grup halinde incelenmi~~ ve teknik detaylar~~ belirtilmi~tir.

Kitab~n son k~sm~~ olan dördüncü bölümünde ise yay~n tarihi itibariyle bilinen Latmos kent sik-keleri K. Konuk taraf~ndan tamulm~~~ ve de~erlendirilmi~tir (s.55 vd.). Latmos'a atfedilen toplam 5 gümü~~ sikke bulunmakta olup bunlar çeyrek obol (tetartemoria) de~erindedir ve 3 farkl~~ bas~ma aittir. Konuk, söz konusu sikkeler için M.Ö. 400-380 tarihini teklif etmektedir. 1. gruptaki sikkelerin ön yüzünde profilden betimlenmi~, sakall~~ bir erkek ba~~, arka yüzünde ise kentin monogram~~ yer al~r. Sakall~~ erkek betiminin di~erlerine oranla daha az geli~mi~~ ve daha donuk olmas~ndan dolay~~ bu grubun en erken grup oldu~u tahmin edilmektedir. 2. grup sikkelerinde önde sa~~ profilden betim-lenmi~~ genç bir kad~n ba~~, arkada ise yine kentin monogram~~ yer almaktad~r. 3. gruba atfedilen tek sikkede ise sa~~ profilden betimlenmi~~ genç bir kad~n ba~~, arkada ise yine kentin monogram~~ yer al~r. Bu kez monogram daha kal~n ve dik agl~~ betimlenmi~tir.

Sikkelerin arka yüzlerindeki monogram LATM ~eklindedir. Klasik dönem sikkelerindeki kent monogramlan genelde kent ad~n~n sadece iki ya da üç harfinden olu~urken Latmos sikkelerindeki farkl~l~k burada Latmos kelimesinin genetiv halinin kullan~ld~~~n~~ dü~ündürmektedir. Bu durum yazar taraf~ndan sikkelerin Latmos halk~n~n de~il yerel ya da bölgesel bir yöneticinin inisiyatifiyle bas~ld~~~~ ~eklinde yorumlanm~~, bir di~er olas~l~k olarak da sikkelerdeki monogram~n Latmos da~~n~n ad~~ olabilece~i belirtilmi~tir. Sikkelerdeki erkek figürleri yine Latmos da~~~ ya da kentin herosu Endymios olarak yorumlanm~~ur. Erkek figürünün Endymion olmas~~ durumunda kad~n figürlerinin de Selene olarak tan~mlanmas~~ mümkündür.

Latmos bir Kana kenti olmas~na ra~men sikkelerinde Yunan harfleri kullan~lm~~t~r. Sikke a~~r-l~klar~~ aç~s~ndan de~erlendirildi~inde de a~~ra~~r-l~klar~~ 0,13 ile 0,17 aras~nda de~i~en Latmos sikkeleri için büyük olas~l~kla yine Attika ölçüsünün (0,18 gr) kullan~ld~~~~ tahmin edilmektedir.

(5)

KITAP TANITMA 257 Sonuç olarak çal~~ma, ard~h Herakleia'n~n gölgesinde kalm~~~ ve yak~n zamana kadar detayl~~ bir ~ekilde ara~ur~lmam~~~ olan Latmos yerle~mesinin titiz ve kapsaml~~ bir incelemesidir. Kal~nt~lar~n oldukça kötü durumda korunagelmi~~ olmas~~ sebebiyle incelenen yap~~ kal~nt~lar~~ için kesin tan~mlama ve tarihleme yap~lmas~ndan kagn~lm~~~ ancak kentin genel yap~s~~ hakk~nda güvenilir bir de~erlendir-me sunulmu~tur. Buna göre en geç M.Ö. 6. yüzy~ldan beri var olan Latmos yerle~de~erlendir-mesinin M.Ö. 4. yüzy~l itibariyle surlar~, yönetici saray~, politik ve dini merkezi bar~nd~ran agoras~, heroonu ve tap~-naklar~~ ile gerçek anlamda bir "kent" oldu~u anla~~lmaktad~r. Elde edilen arkeolojik verilerin, tarihi çerçeve içerisinde de~erlendirildi~i çal~~ma hem kentin hem de bölgenin Hellenistik dönem öncesi tarihine ~~~k tutmaktad~r.

I~'E R. ISIKLIKAYA

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

‹çinde 3 mavi, 4 k›rm›z› ve 3 yeflil bilye bulunan bir torbadan rastgele seçilen üç bilyeden herbi- rinin farkl› bir renkte olmas› olas›l›¤›

Bilindi¼ gi üzere herhangi bir dinamik sistemin i¸ sleyi¸ sinde ço¼ gunlukla bir çe¸ sit sürtünmeden dolay¬ enerji kayb¬ olur. Bununla beraber, belli durumlarda bu kay¬p o

Toplantının açılış konuşmalarını İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Musa Bakan, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Mete Çağlar, İZTO

Ayrıca, benzer şekilde Ermeni araştır- malarında bana yol gösteren, sorularımı yanıtlayan ve kaynakların yerini bulma konusunda yardımcı olan Ara Sanjian’a teşekkür ede-

Aram Andonyan, Balkan Savaşı’nı ve savaş ilanıyla sonuçlanan siyasi olayları, çatırdayan imparatorluğun başkentinde yaşamış, bunalımı olayların içinde

CHP AB temsilcisi ve Avrupa Sosyalistler ve Demokratlar Partisi Yönetim Kurulu üyesi Sayın Kader Sevinç Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ı ziyaret etti..

fonksiyonlar için k¬smi integrasyon yöntemi integrali daha küçük dereceden bir ifadenin integraline dönü¸ stürebilir... Böylece, R (x) rasyonel fonksiyonu daha basit

Bu bölümde çal›flman›n nas›l yap›ld›¤›, sonuçlar ayr›nt›l› olarak tekrar verilmemelidir ya da nörolojinin bafllang›c›ndan itibaren olan bilgiler