• Sonuç bulunamadı

Adliye sarayı yapılırken

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Adliye sarayı yapılırken"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K Ö Ş E M H M M H İ

PENCERESİNDEN

Adliye sarayı yapılırken

Y

eni bir A dliye sarayı kurula­cak. Bütün İstanbul neş’eli bir merakla bu güzel düşüncenin muhteşem bir hakikat olmasını bekliyor. Çünkü Cumhuriyet idaresinin İstanbul Adliyesine de fırsattan istifade ederek gerçekten bir saray vereceğini biliyor. Güneşe, göğsündeki ışığı bol bol saçmak için nasıl engin bir feza yakışırsa adalete de, üzerindeki yüksek mefhumla mütena- sib bir tecelli kaynağı yaraşır. Yeni ku­ rulacak A dliye sarayını iştiyakla bekle­ yişimizin sebeblerinden biri budur. Biri de o sarayın güzel îstanbula yeni bir güzellik vereceğine kanaat besleyişimiz- dir.

Evet, İstanbul A dliye sarayı tahaccür etmiş bir çirkinliği ortadan gidererek gü­ zellik sahnesine doğuyor. Bu çirkinlik medenî telâkkilerin hiçbirine uymıyan hapisanenin kara ve karanlık varlığında tecessüm ediyordu. A dliye sarayının y a ­ pılması sırasında hapisanenin yıkılmasını düşünenler gerçekten büyük bir isabet göstermişlerdir. Çünkü o bina ancak «dün» e yakışan müesseselerden olup bu­ gün için bir leke, yarın için ise muhakkak bir yara idi. A dliye sarayını kurarken o mazi yadigârını gene maziye iade et­ meği düşünenleri alkışlamak borcumuz- dur.

* * *

İstanbul tarihile uğraşanlar bilirler kî Bizanslılar devrinde hapisane vazifesî

meşhur Anemas zindanlarına gördürü­

lürdü. Bu zindanlar Velakerna sarayının - gene Anemas adile anılan - bir kulesi­ nin altındaydı, korkunç bir yerdi. Osman- lılar devrinde Yedikule, Zindankapısi mahpesleri suçlulara tahsis olunduğu gi­ bi Hisarlarda, taş gemilerinde, Yeniçeri

orta mutfaklarında da adam hapsolunur- du. İçtimaî seviyeleri yüksek kimselerin mahpesi de saraydaki kapı arasıydı.

1831 de Sultanahmed camisine mer­ but olan Tabhane devlet hapisanesi ya­ pıldı, Zindankapısmdaki Babacafer mah­ pesi karakolhaneye kalbolundu. Meşhur zindandaki kadın mahpuslar - Mehter­ hane diye anılagelen yeni hapisane geniş­ letilip kadınlar için de yer ayrılıncıya kadar - Hasekideki tımarhanede alıko­ nulmuşlardı.

Tabhanenin hapisane yapılması işinde dikkati celbeden noktalar vardır. Babıâ- li, Zindankapısmdaki mahpesin bir türbe j ile alâkasını düşünerek orayı bir çırpıda

i karakolhane yapmaktan çekiniyordu. R i­

vayete göre orada Seyid Cafer adlı muh­ terem bir şahsiyet yatıyordu. Gene riva­ yete göre bu adam Harunurreşid devrin­ de - beş altı yüz kişilik bir kafile ile - elçi olarak îstanbula gelmiş, İmparator Birinci Nikiforos ile sert bir münakaşaya giriştiğinden bu zindana hapsolunarak ölümüne kadar orada bırakılmıştır.

Evliya Çelebinin ifadesi ise büsbütün başkadır. Kıymetli seyyah, Şeyhi Zinda­ nı Abdürrauf Hemedanî isminde birinin İstanbul muhasarasına iştirak ettiğini ve

onun başında bulunduğu müfreze ile

harbede ede şehre girdiği kapıya Zindan- kapısı denildiğini yazar. Fakat şeyhin el­ çi Seyid Cafer evlâdından olduğunu da! ilâve etmeği unutmaz.

Yeniçeriliğin lâğvından sonra Sultan­ ahmed Tabhanesi mahpes yapılırkeri Zindankapısi hapisanesi de - dediğimiz gibi hayli teennî ile ve teviller bulunarak- karakolhane yapıldı. (188 0) de o kara­ kolhane İkinci Abdülhamidin Kuyum- cubaşısı Harunaçiye geçti ve han haline konuldu. Lâkin Seyid Caferin türbesine! gene ilişilemedi!

İstanbul A dliye sarayı (1 0 6 ) yıldan- beri mahpes olarak kullanılan kötü bina­ yı da işte ortadan kaldırıyor. Tabhane

(161 3) te yapıldığına göre (3 2 4 ) yıl - kalıb ve ad değiştirerek - yaşamış olu­ yor.

Dansı şehrin güzelliğini bozmakta o- lan bütün çirkin binaların başına!..

M. TURHAN TAN

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Aile işi olan petrol ve akaryakıt sektörü­ ne babasırun ani vefatı üzerine çok genç yaşta giren Kaya Baban, Baban ve Faban adlı petrol şirketlerinden

lığı arasında, Necip Fazıl Kısakürek’e ait her türlü şahsi eşya­ lar, ev eşyaları ve ilerde Necip Fazıl Kısakürek adına tesis edi­ lecek olan müzeye tahsis

Ama otobüsler bekledik duraklarda deyince birdenbire şiir oluverir.» İnsanın İnsana kulluğu yok edilmelidir, bu çağ rı bizdendir sözü şiir değildir.. Buna

Kırtasiyeci dükkânı işletmek büyük bestekârımız Adnan Say- gun’un liseyi bitirdikten sonra, musikî mesleğine intisap edin­ ceye kadar değiştirdiği 25

deki uzmanlar tarafından gerçek- rilen ve Van Gogh’un sağlık dos- ırı ile yazdığı çok sayıdaki mektu- inclenmesine dayanan geniş kap­ ılı araştırmayla ilgili

This study was carried out by applying supervised learning algorithms, one of the machine learning methods, on five different scenes that in two open data sets.. Normal and

Heyet düşündükleri ted­ birler arasında Darüşşafaka binasının Mülkiye Mektebine tahsisini de uygun bulup arzet- mişlerse de hükümdar, çok yerinde olarak, bu

71 yaşında hayata gözlerini yuman Dra- nas’ın cenazesi, yarın Hacıbayram Ca- mii’nde kılınacak öğle namazından son­ ra doğum yeri olan Sinop’a götürülerek,