• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 95 Nisan 2011 | Cilt 49 | Say› 2

Hezeyanî Parazitoz: Düflük Doz Risperidon ile Tedavi

Edilen Bir Vak’a

Ali Çayköylü* , Okan Ekinci**, Yakup Albayrak**, Murat Kulo¤lu***

* Prof. Dr., Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Psikiyatri Klini¤i, Ankara ** Arfl. Gör. Dr., Ankara Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Psikiyatri Klini¤i, Ankara *** Prof. Dr., F›rat Üniversitesi T›p Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal›, Elaz›¤

Yaz›flma Adresi:

Prof. Dr. Murat KULO⁄LU

F›rat Üniversitesi T›p Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dal›, ELAZI⁄ Tel: +904242333555 / 2964

E-posta: kuloglum@yahoo.com

ÖZET

Hezeyanî Parazitoz: Düflük Doz Risperidon ile Tedavi Edilen Bir Vak’a

Hezeyanî (sanr›sal: delusional) parazitoz, baflka bir düflünce bozuklu¤u veya t›bbî bir delil olmama-s›na ra¤men kiflinin vücudunun parazitler ile enfekte edildi¤i fleklinde sabit ve yanl›fl bir inançla ka-rakterize olan, nadir görülen bir bozukluktur. Her yaflta görülmesine ra¤men, ilerleyen yafl›n ve yal-n›z yaflaman›n önemli risk faktörleri oldu¤u bildirilmektedir. Bu bildirimde befl ayd›r derisinde, saç-lar›nda böceklerin gezindi¤i, bu canl›lar›n evin her yan›n› istila etti¤i ile ilgili düflünceleri olan ve ketiyapin’le klinik iyileflme göstermeyip, düflük doz risperidonla remisyon sa¤lanm›fl 79 yafl›nda bir kad›n hasta sunulmufltur. Atipik antipsikotik grubu ajanlar›n hezeyanî parazitoz tedavisinde kulla-n›m›na iliflkin literatür bilgisi olgu sunumlar›yla s›n›rl›d›r. Hezeyanî parazitoz tedavisinde atipik an-tipsikotikler aras›nda en etkili ajan›n risperidon oldu¤u bildirilmektedir. Sonuç olarak, birincil he-zeyanî parazitoz olgular›nda tedavi yaklafl›mlar› seçilirken yan etkiler, hasta uyumu ve etkinlik ay-n› anda de¤erlendirilmeli ve hastal›¤›n inatç› do¤as› da göz önünde tutulmal›d›r.

Anahtar Kelimeler: hezeyanî parazitoz, risperidon, ketiyapin, atipik antipsikotikler ABSTRACT

Delusional Parasitosis: A Case Treated with Low Dose of Risperidone

Delusional parasitosis (DP) is a rare psychiatric disorder which is characterized by the fixed and wrong belief as the person’s body is infested with parasites although there is not an additional thought disorder or medical evidence. In this report, a 79-year-old woman who had thoughts abo-ut insects that were strolling on her skin and hair and that were invading all sides of her house and who did not improve with quetiapine and subsequently remitted with low dose risperidone was presented. Evidence regarding the use and the efficacy of atypical antipsychotics in DP is limited to case reports. It is reported that risperidone is the most effective agent in DP treatment among the atypical antipsychotics. In addition, several case reports have indicated the beneficial effects of risperidone in primary DP. In conclusion, when the treatment approach is selected in primary DP cases, as the side effects, patient compliance, and effectiveness must be evaluated at the same ti-me and take into consideration the persistent nature of the illness.

(2)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 96 Nisan 2011 | Cilt 49 | Say› 2 G‹R‹fi

Hezeyanî parazitoz (HP), baflka bir düflünce bo-zuklu¤u olmadan, elde t›bbî bir delil olmamas›na ra¤-men kiflinin vücuduna, mikroorganizmalar›n, böcek-lerin veya zararl› parazitböcek-lerin bulaflt›¤› yönünde sâbit ve yanl›fl bir inançla u¤raflt›¤›, nâdir görülen psikiyat-rik bir bozukluktur. Bu bozukluk Ekbom’s sendromu veya enfestasyon hezeyan› olarak da bilinmektedir (Lepping ve Freudenmann 2008).

HP her yaflta ortaya ç›kabilirse de, mevcut veriler, ilerleyen yaflla birlikte görülme s›kl›¤›n›n artt›¤›n› ve yaln›z yaflaman›n da gelifliminde önemli bir risk fak-törü oldu¤unu düflündürmektedir. Kad›nlar s›kl›kla erkeklerden daha fazla etkilenir ve yaklafl›k %5-15 ol-guda bu hezeyan genellikle de ayn› evde yaflayan bir veya daha fazla kifliyle de paylafl›lm›fl olabilir (Lee 2008). HP prevalans›n›n psikiyatri klini¤ine baflvuran her 1.000 hastada 3’den az oldu¤u ya da her bir mil-yon nüfus için 40 kifli oldu¤u tahmin edilmektedir (Szepietowski ve ark. 2007).

Bu bildirimde ketiyapin tedavisi ile 4 haftada kli-nik iyileflme göstermeyen, düflük doz risperidon teda-visi ile ise 4 haftan›n sonunda tam içgörü ile remisyon sa¤lanm›fl bir HP vak’as› sunulmufltur. Bu vak’a ile nâdir görülen hezeyanî bozuklukta tedavide yaflana-bilecek güçlükleri, farkl› iki atipik antipsikoti¤in teda-videki farkl› etkinli¤i ve yan etkileri ile ilgili önemli olabilecek k›s›mlar› vurgulamay› amaçlad›k.

VAK’A

HE, 79 yafl›nda e¤itimsiz, sosyoekonomik düzeyi düflük, dul ve köyünde yaln›z yaflayan kad›n hasta. Son 5 ayd›r devam eden, derisinde, saçlar›nda böcek-lerin gezindi¤ini, bu canl›lar›n evin her yan›n› istilâ et-tiklerine dair düflünceleri nedeni ile poliklini¤imize k›z› taraf›ndan getirildi.

Hikâyesinde küçük pamuk taneciklerine benzedik-lerini ifade etti¤i böceklerin evinin karfl›s›ndaki dut a¤ac›ndan evine girdiklerini gördü¤ünü ve o günden bu yana da tüm çabalar›na ra¤men onlar› bir türlü uzaklaflt›ramad›¤›n›, geceleri derisinin alt›na saklan›p gündüz vakitleri yeniden ortaya ç›k›p saçlar›n›n ara-s›nda, kollar›nda, bacaklar›nda gezindiklerini söylü-yordu. Çok yo¤un kafl›nt› yapt›klar› için yüzünü, kol-lar›n›, ellerini kanat›rcas›na kafl›m›fl ve buna ba¤l› yüz, kol ve bacak derisinde çeflitli büyüklükte lezyonlar or-taya ç›km›flt›. Yaln›z yaflamakta olan hasta tüm iç ça-mafl›rlar›n›, battaniyelerini ve kilimlerini evinin önün-de yakarak böceklerönün-den kurtulmaya çal›flm›fl. Karfl›da-ki dut a¤ac›ndan geldiklerini düflündü¤ü için bu a¤a-c› dört befl defa böcek ilâa¤a-c› ile ilâçlatm›fl. En sonunda

da ikna olmad›¤› için bu a¤ac›n kesilmesini istemifl. Bu nedenle komflular› ile tart›flmalar yaflam›fl, komflular›-n›n böcek olmad›¤›na dâir her türlü ikna etme giriflim-lerini kabûl etmemifl. Evinin kap›lar›n› daha fazla bö-cek gelmemesi için kilitlemifl. Evdeki yemeklerine de kar›flm›fl olabileceklerini ve bu yolla iç organlar›na da yay›labileceklerini düflündü¤ü için yemek yememeye bafllam›fl. Komflular› taraf›ndan k›z›na haber verilmifl. K›z› eve gitti¤inde kap› kilitliymifl, içeri girdiklerinde evdeki bütün kap›lar kilitlenmifl, salondaki tüm eflya-lar d›flar›ya at›lm›fl ve hastam›z tüm elbiselerini ç›kar-m›fl salonun ortas›nda yaln›z bafl›na ç›r›lç›plak otur-mufl, “her taraf›m› sard›lar, gitmiyor böcekler, yediler beni” diyerek a¤lar flekilde bulunmufl. Hasta k›z› tara-f›ndan Ankara’ya getirilmifl ve birkaç defa farkl› der-matoloji uzmanlar›nca de¤erlendirilmifl, herhangi bir enfestasyona dâir bir bulgu tesbit edilmemifl, kafl›nt›s›-na yönelik antihistaminik ilâçlar ve cilt lezyonlar›kafl›nt›s›-na yönelik çeflitli pomadlar verilmifl. Cilt lezyonlar› k›s-men düzelmekle birlikte, kafl›nt›s›nda ve böceklerle il-gili düflüncelerinde herhangi bir de¤ifliklik olmamas› üzerine psikiyatri bölümüne yönlendirilmifl.

Psikiyatrik muayenede bilinci aç›k, yönelimi tam-d› ve dikkatini sürdürebiliyordu. Genel görünümü yafl› ile uyumlu ve göz temâs› kuruluyordu. Duygula-n›m› anksiyeteli idi. Anl›k, yak›n ve uzak hâf›za ko-runmufltu. Konuflma kendili¤inden, anlafl›labilirdi ve içeri¤ini böceklerle ilgili yak›nmalar oluflturuyordu. Düflünce içeri¤inde böcekler taraf›ndan istilâ edildi¤i yönündeki hezeyanlar mevcuttu. Böcekleri görebildi-¤ini belirtiyor ve onlar› öldürmek amac›yla cildini s›-k›yor ve kafl›yordu. Böceklerden asla kurtulamayaca-¤›n›, çünkü kimsenin kendisine inanmad›¤›n› söylü-yordu. Kafl›nt›lar nedeniyle uykuyu bafllatma güçlü-¤ü çekiyor ve e¤er uyursa böcek istilâs›n›n artaca¤›n› düflündü¤ü için de uyumak istemiyordu.

T›bbî özgeçmiflinde osteoporoz d›fl›nda belirgin bir patolojiye rastlanmad›. Osteoporoz için herhangi bir ilâç kullanm›yordu. Yap›lan mini mental durum testin-den 27 puan ald›. Yap›lan laboratuar incelemeleri ile kraniyal manyetik rezonans tetkiki ve EEG’si normâl s›n›rlarda olarak de¤erlendirildi. Hastaya ruhsal yön-den mevcut bulgu, semptom ve öyküsüne dayan›larak hezeyanî parazitoz tan›s› konuldu. Ketiyapin 25 mg/gün dozu ile tedaviye baflland› ve haftal›k olarak kontrollerde de¤erlendirildi ve 4. haftan›n sonunda ilâç dozu 200 mg/gün’e kadar ç›k›ld›. Beflinci haftada-ki de¤erlendirmede, çok a¤›r sedasyon, ciddi konsti-pasyon ve ortostatik hipotansiyon tesbit edilen hasta-n›n muayenesinde böceklerle ilgili hezeyanlar›nda, buna ba¤l› u¤rafl›lar›nda ve anksiyetesinde düzelme

(3)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 97 Nisan 2011 | Cilt 49 | Say› 2

gözlenmedi. Hasta ilâc›n yan etkileri nedeni ile fayda-dan çok zarar gördü¤ünü, bize de inanmad›¤›n› ve ilâ-c› kullanmayaca¤›n› belirtti. Bunun üzerine tedavisi risperidon 0.5 mg/gün olarak de¤ifltirildi ve haftal›k takiplere devam edildi. Bir hafta sonraki de¤erlendir-mede hezeyan›n yo¤unlu¤unda, hezeyan›na ikincil anksiyetesinde ve u¤rafl›lar›nda belirgin azalma oldu-¤u gözlendi. Haftal›k takiplerde klinik olarak anlaml› düzelme oldu¤u gözlenen hastada dördüncü haftan›n sonundaki de¤erlendirmede hezeyan›n ortadan kalkt›-¤› tesbit edildi. Ayr›ca böceklerin kesinlikle olmad›kalkt›-¤› bunlar›n kendisinin hastal›¤›na ba¤l› hayâl gibi bir fley oldu¤unu ve art›k bu dertten kurtuldu¤unu ifâde et-mekteydi. Buna karfl›n risperidon’a ba¤l› herhangi bir yan etki tesbit edilmedi. Hasta yaklafl›k 5 ayd›r risperi-don 0.5 mg/gün tedavisini herhangi bir yan etki ve hastal›kta geriye dönüfl olmadan sürdürmektedir.

TARTIfiMA

HP birincil veya ikincil olarak geliflebilmektedir. Bi-rincil HP monodeliran bir bozukluk olarak âniden or-taya ç›kar ve DSM-IV-TR’ye göre somatik tip olarak ad-land›r›l›r (APA 2000). ‹kincil HP’de ise bulgular t›bbî, nörolojik, psikiyatrik bozukluklara ve madde kullan›-m›na ba¤l› olarak ortaya ç›kabilir (Lepping ve Freuden-mann 2008, Lepping ve ark. 2007). Bozuklu¤un etiyo-patogenezi hakk›nda s›n›rl› veriler bulunmaktad›r. Bers ve Conrad (1954) taktil hallüsinasyon ve sonras›n-da görülen hezeyan aras›nsonras›n-daki karfl›l›kl› iliflkiye dikka-ti çekmifllerdir. Berrios (1982), benzer flekilde bu iliflki-ye ba¤l› olarak olgularda taktil hallüsinasyon olabilece-¤ini ve hastalar›n bunu böceklerin deri üstünde yürü-mesi fleklinde yorumlad›¤› görüflünü öne sürmüfltür. Bizim vak’am›zda da bu belirtinin taktil hallüsinasyon olabilece¤i göz önünde tutulmal›d›r. HP tedavisinde ti-pik antipsikotiklerin kullan›m› ve bu tedavilerden olumlu sonuç al›nmas› dopamin reseptör blokaj› etkile-ri nedeniyle aç›klanmakta ve enfeksiyon oldu¤una dâ-ir hezeyanlarda da bu reseptörlerin rolü üzerinde du-rulmaktad›r. Huber ve arkadafllar› (2006) striatal dopa-min transport fonksiyonundaki azalman›n etiyopato-genezde sorumlu olabilece¤ini öne sürmüfltür, ancak etiyoloji konusunda bir fikir birli¤i henüz yoktur.

HP tan›s›n›n konulmas› oldukça kolay olmas›na ra¤men, tedavisi genellikle güç olmaktad›r. Hezeya-n›n kendi içeri¤i dolay›s›yla genellikle hastalar psiki-yatrlardan önce dermatoloji veya enfeksiyon hastal›k-lar› uzmanhastal›k-lar› gibi di¤er t›p dalhastal›k-lar›ndaki uzmanlara baflvurmaktad›rlar. HP hastalar› zaman geçtikçe bu te-davilerden fayda görmediklerini düflünmekte ve bâz› kimyasal ajanlar ile kendi kendilerini tedavi etmeye

kalk›flmaktad›rlar. Bu ajanlar›n kullan›m› sonucunda hastalar›n derilerinde kafl›nma, soyulma, k›zarma, hâttâ bakteriyel süperenfeksiyon gibi de¤ifliklikler oluflmakta ve böylelikle hastalar›n vücutlar›n›n ya-banc› organizmalar taraf›ndan istilâ edildi¤i inanc› güç kazanmakta sonuçta k›s›r bir döngü oluflmaktad›r (Lepping ve Freudenmann 2008).

HP’li hastalardaki içgörü problemi nedeniyle has-talara ra¤men antipsikotik kullan›lmas›n›n etik prob-lemler ortaya ç›karmas›, bu hastalar ile yap›labilecek prospektif çal›flmalar›n say›s›n› oldukça s›n›rland›r-m›flt›r (Colombo ve ark. 2004). Literatürde HP tedavi-sinde konvansiyonel bir antipsikotik olan pimozid te-davisinin etkin oldu¤unu bildiren çal›flmalar bulun-maktad›r (Hamann ve Avnstorp 1982, Ungvari ve Vla-dar 1986, Poyraz ve ark. 2005). Pimozid’in opioid re-septör antagonizmas› fleklinde de etkisi oldu¤u ve bu etki ile kafl›nmay› azaltabilece¤i düflünüldü¤ü için HP tedavisinde di¤er konvansiyonel antipsikotiklere üs-tün olabilece¤i bildirilmifltir (Makhija ve Bhalerao 2004). Ancak, pimozid’in yan etkileri ve ilâç etkileflim-leri özellikle de yafll› gruptaki hastalar göz önüne al›n-d›¤›nda kullan›m›n› ciddi oranda k›s›tlayabilmektedir (Lee 2008, Lepping ve ark. 2007). Bu durumlarda özel-likle risperidon’un yafll› popülâsyonda pimozid’e yan etki bak›m›ndan üstünlü¤ü olabilece¤i bildirilmekte-dir (Elmer ve ark. 2000).

Son y›llarda tedavi k›lavuzlar› HP’de atipik antip-sikotik ilâçlar› da önermektedir. Ancak eldeki veriler tipik ajanlar›n atipiklere tercih edilip edilmeyece¤i ve-ya atipiklerin kendi aralar›nda birinin di¤erine üstün-lü¤ü olup olmad›¤› konusunda yeterli bilgi verme-mektedir (NICE guidelines 2007). Atipik antipsikotik grubu ajanlar›n HP’de kullan›m›na iliflkin literatür bil-gisi vak’a raporlar› ile s›n›rl›d›r. Bir gözden geçirme yaz›s›nda risperidon, olanzapin, sertindol, amisülpi-rid, ketiyapin, aripiprazol ve paliperidon’un HP teda-visinde kullan›ld›¤› bildirilmektedir. En s›k etkili ol-du¤u rapor edilen atipik ajanlar risperidon ve olanza-pin olmakla birlikte, risperidon ile tedavi edilen vak’a say›s›n›n ve risperidon sonras› tam veya k›smi remis-yon oran›n›n olanzapin’e göre yüksek oldu¤u dikkati çekmektedir. Yine vak’alar›n birço¤unda atipik antip-sikotiklerin dozlar›n›n flizofreni tedavisinde kullan›-lan dozlara göre düflük oldu¤u bildirilmektedir (Lep-ping ve Freudenmann 2008). Literatürde risperidon (Çetin ve ark. 1999, Atmaca ve ark 2001, Wenning ve ark. 2003, Mercan ve ark. 2005), olanzapin (Meehan ve ark. 2006), ayr›ca ketiyapin ile tedavi edilen bildirim-lerde bulunmaktad›r (Kim ve ark. 2003, Blasco-Fonte-cilla ve ark. 2005, Milia ve ark. 2008, Ünsalver ve ark.

(4)

2009). Tedavinin süresi tart›flmal› da olsa, cevap için 1 ilâ 4 hafta gerekmektedir. Tedavinin semptomlar ya-t›flt›ktan sonraki birkaç ay boyunca devam ettirilerek takiben yavaflça azalt›lmas› ve belirtilerin nüksetmesi durumunda tedavinin tekrarlanmas› önerilmektedir (Elmer ve ark. 2000).

Vak’am›zda bafllang›çta, özellikle yafll› popülas-yonda EPS yan etkileri aç›s›ndan güvenilir oldu¤u dü-flünülerek ketiyapin kademeli art›r›larak maksimum 200 mg/gün dozuna kadar artt›r›ld› ve 4 haftal›k takip süreci sonunda tedavi cevaps›zl›¤› ve yan etkiler ne-deni ile risperidon 0.5 mg/gün ile de¤ifltirildi. Hafta-l›k takiplerde klinik olarak anlaml› düzelme oldu¤u gözlenen hastada dördüncü haftan›n sonundaki de-¤erlendirmede hezeyan›n ortadan kalkt›¤› tesbit edil-di. Literatürde ketiyapin’in birincil HP’de etkili oldu-¤unu düflündüren az say›da vak’a bildirimi bulun-maktad›r. Bildirilen vak’alardan biri d›fl›nda hepsinde k›smi içgörü ile iyileflme sa¤land›¤› ve ilâc›n 150-800 mg/gün doz aral›¤›nda kullan›ld›¤› ve tedaviye yan›t yönünden fark olmad›¤› dikkati çekmektedir (Lep-ping ve Freudenmann 2008, Milia ve ark. 2008). Bu durum tedavide tam içgörü sa¤lamak için ketiya-pin’den daha potent bir antipsikotik kullan›m› gerek-lili¤ini düflündürebilirse de, ketiyapin’in 800 mg/gün üstündeki dozlar› henüz denenmemifltir. Di¤er yan-dan, ketiyapin’e ba¤l› hipotansiyon, özellikle de ileri yafllardaki hastalarda doz artt›r›m›n› s›n›rlayan, nâdir, ama önemli bir yan etkidir (Ünsalver ve ark. 2009).

SONUÇ

HP’nin etkili tedavisi asl›nda san›ld›¤›ndan güç olup, gidifli yönünden hasta, hekim ve âilesi için de olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir. Sonuç ola-rak, HP’li vakalarda tedavi yaklafl›mlar› seçilirken yan etkiler, hasta uyumu ile etkinlik ayn› anda de¤erlendi-rilmeli ve hastan›n yafl› yan›nda hastal›¤›n inatç› do-¤as› da göz önünde tutulmal›d›r.

KAYNAKLAR

American Psychiatric Association (2000) Diagnostic and Statisti-cal Manual of Mental Disorders DSM IV TR (Text Revision). Washington, DC: American Psychiatric Association. Atmaca M, Kulo¤lu M, Tezcan AE (2001) Monosemptomatik

hi-pokondriak psikoz: risperidon kullanan bir olgu. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni; 11: 40-45.

Berrios GE (1982) Tactile hallucinations: conceptual and his-torical aspects. J Neurol Neurosurg Psychiatry; 45: 285-293. Bers N, Conrad K (1954) Die chroniche taktile halluzinose.

Fortschr Neurol Psychiatr; 22: 254-270.

Blasco-Fontecilla H, Bragado Jimenez MD, Garcia Santos LM, Barjau Romero JM (2005) Delusional disorder with delusions

of parasitosis and jealousy after stroke: treatment with que-tiapine and sertraline. J Clin Psychopharmacol; 25: 615-617. Cetin M, Ebrinç S, Agargün MY, Yigit S (1999) Risperidone for

the treatment of monosymptomatic hypochondriacal psy-chosis. J Clin Psychiatry; 60: 554.

Colombo G, Caimi M, Dona GP (2004) Shared Ekbom’s syn-drome: a case study. Eur Psychiatry; 19: 115-116.

Elmer KB, George RM, Peterson K (2000) Therapeutic update: use of risperidone for the treatment of monosymptomatic hypochondriacal psychosis. J Am Acad Dermatol; 43: 683-686.

Freudenmann RW, Lepping P (2008) Second-generation an-tipsychotics in primary and secondary delusional parasito-sis: outcome and efficacy. J Clin Psychopharmacol; 28: 500-508.

Hamann K, Avnstorp C (1982). Delusions of infestation treated by pimozide: a double-blind crossover clinical study. Acta Derm Venereol; 62: 55-58.

Huber M, Kirchler E, Karner M (2006) Delusional parasitosis and the dopamine transporter. A new insight of etiology? Med Hypotheses; 68: 1351-1358.

Kim C, Kim J, Lee M, Kang M (2003) Delusional parasitosis as 'folie a deux'. J Korean Med Sci; 18: 462-465.

Lee CS (2008) Delusions of parasitosis. Dermatol Ther; 21: 2-7. Lepping P, Freudenmann RW (2008) Delusional parasitosis: a

new pathway for diagnosis and treatment. Clin Exp Der-matol; 33: 113-117.

Lepping P, Russell I, Freudenmann RW (2007) Antipsychotic treatment of delusional parasitosis: a systematic review. Br J Psychiatry; 191: 198-205.

Makhija M, Bhalerao S (2004) Reconsidering pimozide for new-onset delusions of parasitosis. Can J Psychiatry; 49: 643–644. Meehan WJ, Badreshia S, Mackley CL (2006) Successful treat-ment of delusions of parasitosis with olanzapine. Arch Der-matol; 142: 352-355.

Mercan S, Ö¤ütcen Ö, Altunay ‹K, Karamustafal›o¤lu O (2005) Folie á famille ve delüzyonel parazitoz: olgu sunumu ve lit-eratürün gözden geçirilmesi. Klinik Psikofarmakoloji Bül-teni; 15: 71-78.

Milia A, Mascia MG, Pilia G (2008) Efficacy and safety of queti-apine treatment for delusional parasitosis: experience in an elderly patient. Clin Neuropharmacol; 31: 310-312.

National Institute for Health and Clinical Excellence (2007) Schizophrenia: NICE guidelines. http://guidan-ce.nice.org.uk/ CG1/niceguidance/pdf/English.

Poyraz BÇ, Ekmen Sfi, Doksat MK (2005) Bir vak’a sebebiyle hezeyanî parazitoz. Yeni Symposium; 43: 114-117.

Szepietowski JC, Salomon J, Hrehorów E, Pacan P, Zalewska A, Sysa-Jedrzejowska A (2007) Delusional parasitosis in der-matological practice. J Eur Acad Dermatol Venereol; 21: 462-465.

Ungvari G, Vladar K (1986) Pimozide treatment for delusion of infestation. Act Nerv Super; 28: 103-107.

Ünsalver BÖ, Uyguno¤lu B, Ertan T, Eker E (2009) Hezeyanî parazitoz tedavisinde ketiyapin. Yeni Symposium; 47: 34-36. Wenning MT, Davy LE, Catalano G, Catalano MC (2003) Aty-pical antipsychotics in the treatment of delusional parasito-sis. Ann Clin Psychiatry; 15: 233-239.

Referanslar

Benzer Belgeler

In this case report, a 17.5-year-old male patient presented with abdominal pain, fever and respiratory distress to the pediatric emergency department and was diagnosed with pulmonary

Bütünleme sınavına not yükseltmek için girmek isteyen öğrenciler, Bursa Teknik Üniversitesi internet sayfasında ilan edilen tarihlerde öğrenci işleri bilgi

Öğrencilerin ilgi alanları doğrultusunda öğrenci toplulukları ile koordineli olarak düzenlenen geziler, konferanslar ve benzeri etkinliklerle öğrencilerin ders dışında

Bu sayede ulaşmak istediğiniz asıl hedef kitlenin , ürününüzle doğrudan buluşmasını sağlıyor ve tüketicinizin ürününüzü denemesi için fırsat yaratmış oluyoruz..

Bursa Teknik Üniversitesi, bir dünya üniversitesi olma amacıyla öğrencilerine farklı akademik ve kültürel ortamlarda yetişme fırsatı sunmaktadır. Bu doğrultuda

Makroskopik olarak literatürde memenin SHK’lar›- n›n boyutlar› 1-10 cm aras›nda de¤iflmekle birlikte tümörlerin yar›s›ndan fazlas› 5 cm’den büyük

Bunun ölçüleri bu serbest ticaretin etkileri son derece önemlidir ve yaptığımız hesaplara göre özellikle rekabet ye- tenekleri bakımından Türk sanayiinin (1960 lardan

Devlet üniversitesi olarak kurulan Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi altında, ülkemizin ilk ve tek Lif ve