• Sonuç bulunamadı

Anadolu ve Rumeli Hisarları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anadolu ve Rumeli Hisarları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T

-EKtM 1956 9

Anadolu ve Rumeli Hisarları

Kıımeli Hisarı

R um eli H isari en cours de restauration (Côte d’Europe) Tamiri devam edeğelen Rumelihisarı gün

geçtikçe ne kadar Fatih devrindeki güzelliğile gözlerimizi kamaştırmakta... Kuleden kuleye, asla uyumadığım, gaflete dalmadığım ispat için:

— Yektir Allah yek!..

Diye bağıran gazilerin sesini duyar gibi olu­ yoruz. Fuzulinin buna telmihi de fevkalâdedir:

Sanmanız kim giceler bihudedir feryadımız Milk-i aşk içre hisâr-ı istikamet bekleriz.

Rumelihisarı bütün bir garba meydan oku­ yuştur. Hammer eski harflerle «Mihver» şeklin­ de yapılışına bile tariz hevesinde gözükür. Fakat o kadar şevketli ve heybetlidir ki, hamd-i Hûda, Hammer’in tarizinden başka taarruz görmemiş­ tir.

Tamiri deruhde eden bir harımı mimar dır. Eli '■'ar olsun, aşkolsun kızımıza... Kale meydana aktıkça Osmanlı ordusu bedenlerden fırlayacak, nuş hissini veriyor. Kapıların görünüşü, mimari tarzı hakikaten şahanedir. Kulelerden toplar da törünse, kalede bir Dizdar ağa, neferat, o za­ manın kıyafetlerde bulundurulsa, maaşlarının «di ulafa olsa, dokuz katlı mehter takımı, ikin­ diden ikindiye nöbet vursa, parka lüzum görül- meyip eski sertliğile yükselse daha hoş olacak. Dizdar ağa yalınkılıç boynunda altın levhasile dolaşsa... Rumelihisarı gelen gemilere gene öyle

iri gözlerle baksa... Gönüldür bu neler istemez!.. Anadoluhisan daha hisardır, klâsik tiptedir. Tarihten yirmi beş sene kadar evvel «La Revue des Deux Mondes» da bir İtalyan m i m a r ının ma­ kalesini görmüş, tercüme edip Şehremanetine göndermiştim. Romada ömür geçiren bu büyük sanatkâr: Eski mahiyetini kaybettirmeden Ana­ dolu Hisarı nasıl tamir edilebilir diye uzun uzun bahisler açmakta idi. Romada bir eski duvarı bile eski halinde muhafaza için şehir mimarları hep beraber dâhi olmuşlar... Ne olurdu mimar hanımı oraya gönderseydik, en az beş sene orada memuriyet yaptırsaydık... Anadoluhisannın yol­ ları, köy top himayesinde olduğu için, ancak bir ekmekçi beygiri geçebilecek kadar geniştir. Yola düşen bir kemeri dinamitlerle, günlerce uğraşa uğraşa, attılardı. Halbuki o taşların her birisi salvele ile, besmele ile konmuştu. Yolu genişle­ tirken kara tarafından biraz toprak kazmak kâ­ fi gelebilirdi, önündeki şimdiki yalüar hem güzel değildir, hem de beyhude yere kaleyi kapatıyor. Rumelihisarının karşısına koyacağımız şey gene daima Anadolu Hisarıdır. Onlar iki küpeye ben­ zer ki biribirinden ayrılamaz. Yanında Göksunun üstündeki betonarme köprüye de Çekmece köp­ rüsünün havasım vermek elzemdir.

Bakınız Haydarpaşadaki Alman yadigârı go­ tik istasyon binası da Ayasofyanın, Sultanahme.

1 «N M !

(2)

10 TÜRKİYE TURÎNG ve OTOMOBİL KURUMU din karşışında ne kadar yabancı, ne kadar iki

kere iki dört gibi duruyor. Üçüncü Sultan Ah- medin S aray içindeki çeşmesinde, şimdiler îstan- bula o kadar bol su geliyor da, hâlâ Zebam lüle­ ler kupkurudur. Halbuki bir onunla bile garbm önüne, tereddüdsüz, çıkabiliriz. T ran satlan tik ­ lerle gelen seyyahlar bize kimbilir ne diyorlardır ve hele sokak aralarında kalmış ne şaheserleri­ miz var: Yer yer ne hazirelerimiz, küçük küçük mescidlerimiz, K ara Ahmed Paşa, Arakiyeci ca­ milerimiz büyük himmetler bekliyor. Şehre, ge­

lecek zamanların plânlan hazırlanırken hareket ııoklası olarak bunlar kâfidir. Çeşmelerdeki y a ­ zılar, eski yazımızın en güzel nümuneleridir ki, edebiyat mahiyetleri de güzeldir. îstanbulun iman sanıldığı kadar güç değildir.

Fahri CELÂL

İbrahim Pa§a hamamı açılıyor

Nevşehirde bir aya yakın bir zamandanberi tamir edilmekte olan İbrahim Paşa hamamının dış soğukluğu ve soyunma yerleri tamir ve İslah edilmiş, binanın dış tarafındaki yıkıklar restore edilmiştir. Bir kaç güne kadar açılması beklen­ mektedir.

Prof. A, Gabriel’e göre, Anadolu H isarının a sli m anzarası

L a R e s t o r a tio n d ’A n a d o lu H is a r l, d 'a p rè s le P r o f . A . G a b r o '

A nadolu H isarının şim diki hali

E t a t a c t u e l d 'Anadolu H is a r ı (C ô te d 'A s ie l

Milletlerarası Hukuk İlimleri Kongresi Türkiyenin de iştirakiyle Barselona’da top­ lanan Milletarası Hukuk ¿imleri Kongresi sona ermiştir. Kongrede Türkiye’yi, Prof. Nail Kü­ balı, Prof. Yavuz Abadan, Prof. Ilhan Postacı- oğlu, Prof. Ziyaeddin Fahri Fmdıkoğlu, Prof. Hıfzı Timur, Prof. Bülent Davran, Prof. Musta­ fa Belgesoy, Prof. Tahsin Balta ve Prof. Muam­ mer Ak soy temsil etmişlerdir.

Türk heyetinin çalışmaları takdir uyandır­ mıştır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Romanın kahramanı irfan böylece -roman boyunca peşinden koşacağı- çingene Nazlı ile tanışır.. Daha sonra iki arkadaş birkaç kez aynı çadırlara

Maamafih Türkler yalnız topu Tophanede dökmezlerdi.. Muhare­ be meydanına arabalarla bakır taşıtırlar, kuşattıkları kaleler önünde de top

Yukarıda, onu bir müddetten beri üzerinde çalışılan (Gönül Kaçanı K ovalar) piyesinde bir sahnenin provasında, yanda da Küçük Sahne'de (Y a z Bekârı) m

Hal­ buki hastanede telâş uyandıracağı zanne­ dilen bu haberi, ben, bir müjde gibi se­ vinçle karşıladım: Çünkü evvelâ, Tevfik Rüştü Araş, çok

Bu çalışma ile diyabetin tipi ve cinsiyete bağlı olmadan genelde diyabetlilerin mevcut sağlıklarını orta düzeyde yorumladıkları, diya- beti ciddi olarak algılamaları

Hastaların hastanede geçirdikleri sürenin az olması servise ameliyat günü kabul edilmeleri, ameliyat öncesi hazırlıkların evde kendileri tarafından yapılması gibi nedenlerle

Doku kültürü hücrelerin, dokuların, organların veya tüm bir bitkinin kontrollü beslenme ve çevre şartları altında aseptik kültürüdür (Thrope, 2007). Bitkilerin

Metastaz yeni kan hücresi ya da kan damarı oluşumuna mevcut tümörlere göre daha çok bağlı olduğu için Cherish kansere karşı ilaçlarla yeni kan damarlarının