• Sonuç bulunamadı

İçimizdeki Çocuk:Yaşamamıza yön veren güçlü varlık

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İçimizdeki Çocuk:Yaşamamıza yön veren güçlü varlık"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Doğan Cüceloğlu

olurlar ve değişik tutkunluklar gelişti­ rirler.

Dördüncü kısımda kişinin kendi ge­ lişim özgeçmişini incelemesi için daha önce verilmiş olan egzersize dönülüyor ve verilen cevap türleri inceleniyor. Be­ şinci kısımda çok sesli iç dünyamızın en önemli iki kahramanı İç Çocuk ve İç Ana-Baba arasındaki ilişkinin türü tartışılıyor. Bu ilişkinin iç konuşmaları­ mıza ve çatışmalara yansıması gözler önüne seriliyor. Ve son kısım olan al­ tıncı kısmın başlığı, “Arayış: İç Çocuk­ luğunuza Kavuşmanın Yolları”dır. Bu kısımdaki dört bölüm, adım adım kişi­ nin uyanışını, temel sorunlarını anla­ masını, olumsuzu olumluya dönüştü­ rerek iç ve dış dünyasıyla bütünleşme­ sini ve kendi özüne kavuşmasını konu edinmektedir.

- ‘İçimizdeki Çocuk’, dahaönce bas­ tırmış olduğunuz ‘İnsan İnsana’ kitabı­ na ne yönlerden benzerlik ve farklılık­ lar gösteriyor?

- iki kitap birbirlerini tamamlayıcı ni­ teliktedir. İnsan İnsana kapsamlı olarak

Yaşamımıza Yön Veren Güçlü Varlık

İçimizdeki Çocuk

3

3

İçimizdeki Çocuk adlı

kitabı Remzi

Kitabevi’nden çıkan

Doğan Cüceloğlu’yla

yapılan söyleşiyi aşağıda

sunuyoruz.

■ - Sayın Cüceloğlu, geçenlerde Remzi Kitabevi ‘İçimizdeki Ço­ cuk’ adlı kitabınızı yayımladı. Bu kita­ bı bize kısaca tanıtır mısınız?

- İçimizdeki Çocuk altı kısımdan olu­

şuyor. Birinci kısımda okuyucu örnek­ ler ve egzersizlerle içindeki çocukla ta­ nıştırılıyor. İkinci kısımda İçimizdeki Çocuğu etkileyen en önemli ortamdan, çocuğun içinde yetiştiği aileden söz ediliyor. Aile içindeki sözlü ve sözsüz iletişim, aile kuralları ve sağlıklı aile ile sağlıksız aile incelenerek, bu faktörle­ rin çocuğun gelişimini nasıl etkilediği örneklerle belirtiliyor. Üçüncü kısım­ da, sağlıksız aile ortamının olumsuz et­ kilerini çocuğun iç benliğine nasıl işle­ diği inceleniyor. Çocuğu utanca boğ­ ma, her türlü duygu ve heyecanı inkar, çocuğun sevgi ve güvenlik gibi temel gereksinimlerini karşılamama bu sağ­ lıksız aile ortamının tipik karakteristi­ ğidir. Bu tür ailede yetişenler savunucu

kişiler arası ilişkilerden ve bu ilişkilerin ortaya çıkardığı sorunlardan söz et­ mektedir. İçimizdeki Çocuk çocuğun içinde büyümüş olduğu ailedeki ilişki­ lerin türlerinin çocuğun gelişimini nasıl etkilediğini konu etmektedir.. İçim iz­

deki Çocuk, kişinin içindeki İç Çocuk

la İç Ana-Baba arasındaki ilişkileri ay­ rıntılı olarak inceler.

-‘ İçimizdeki ÇoCuk’ kitabında baş­ ka ülkelerde, özellikle ABD’de geliş­ miş psikoloji biliminin kavramlarını kullandığınız görülmektedir. Bu kav­ ramları Türk insanına uygulamak ne dereceye kadar gerçekçi olur?

- Psikoloji biliminin ana uğraşısı in­ san davranışının temelinde yatan fak­ törleri belirlemek, gözlemek, denemek ve anlatmaktır. İçimizdeki Çocuk’da kavramların içeriğinin Türk insanının kültür ve toplumsal yaşantısından gel­ mesine özellikle dikkat gösterdim, içi­ mizdeki çocuk konusu Amerikan psi­ kolojisinde güncelliğini koruyor. Ki­ tapta kullandığım kavramları zengin bir literatür taramasıyla elde ettim ve sık sık yayınlara referanslar verdim. Bu özelliğine bakarak kitabın Amerikan kültürünün bir ürünü olduğu sonucu­ na varılmamalıdır. Bu kitabın en belir­ gin ve Türk okuyucusu için en çekici özelliklerinden biri, kavram içerikleri­ nin Türk insanının günlük deneyimle­ rinden kaynaklanmasıdır.

C U M H U R İ Y E T K İ T A P

S A Y I 14 3

Bu kitapta kullanılan kavramlar ve psikolojik açıklamalar Türk insanının davranışına ilişkindir. Çünkü: 1) Bu kitapta kullanılan kavramların çoğu kültürler arası geçerliği olan kavram­ lardır. Örneğin, ezilen ve utanca boğu­ lan çocuk, hangi kültür ve toplumda olursa olsun, doğuştan getirmiş oldu­ ğu gelişme potansiyeline ulaşamaya­ cak, içinde yetiştiği ortamda koşullan­ mış sağlıksız bir yaşam sürdürecektir.

2) Ben Türkiye’de doğdum, büyü­ düm, eğitimimi Türkiye’de yaptım ve uzun süre Türk toplumu içinde görev üstlendim. Dış ülkelerde yapılan araş­ tırma bulgularından söz ederken sü­ rekli kendi “Türk süzgeci”mi kullan­ dım. Bu kitap üzerinde çalışırken Türk kültürü içinde yetişen biri olarak ken­ dimi daha iyi anlama olanağına kavuş­ tum.

- Okuyucunun kitaptan ne gibi yarar­ lar sağlayacağını düşünüyorsunuz?

- Bu kitabı okuyan kişi, iç dünyasının dinamiğini, içinde konuşan seslerin sa­ hibinin kimler olduğunu, bu seslerin niçin birbiriyle uyuşmayan mesajlar verdiğini, niçin karamsar, pısırık, sal­ dırgan, savunucu, mükemmeliyetçi, ya da aşırı eleştirici olduğunu öğrenerek kendinin ve çevresindekilerin davra­ nışlarını anlayabilecek bir aşamaya ge­ lecektir. Kişinin öğretmen, idareci, iş adamı, subay ve sosyal mevkisi ve aldı­ ğı sorumluluğa göre, bu aşamaya gel­ menin hem birey için hem de o birey­ den etkilenen kişiler için önemli sonuç­ ları vardır. Benim gözümde bu kitabın en önemli yararı, kişinin kendini anla­ yarak daha doyurucu bir kişisel yaşa­ ma yönelmesine olanak sağlamasıdır.

- Kitabı yazarken Türkçe psikoloji terimleri konusunda zorluk çektiniz mi?

- Evet. Birkaç örnek vereyim. İngiliz­ ce’deki “addiction” kelimesi psikoloji­ de teknik bir terim olarak kullanılır ve içki, sigara, yiyecek, seks gibi geniş bir alanı kapsar. Türkçe’ye “tutkunluk”, “düşkünlük”, “bağımlılık” olarak ak­ tardığınız zaman tam teknik karşılığı ifade edemiyorsunuz. “Ben sana tu t­ kunum ,” sözünde “tutkunluk” hiç de olumsuz bir anlam taşımaz. Yine, “Ço­ cuğuna düşkün bir ana” cümlesinde “düşkünlük” kelimesinde olumsuzluk yoktur. “Bağımlılık” kelimesi içinde bu tür örnekler verilebilir. Halbuki teknik anlamda “addiction,” gerçekle ilişkiyi kesmek amacıyla yapılan her şe­ ye verilen addır; gerçek acı verici ola­ rak algılanır, ondan kaçılmak istenir; acı veren algılamayı değiştirecek tu t­ kunluklar kişinin yaşammda en ön sı­ raya geçer. Kişi, zamanla enerji ve za­ manının büyük bölümünü bu tutkun davranışa harcamaya başlar ve yaşamı olumsuz yönde etkilenir.

ikinci bir örnek, ““co-dependent”” kavramıyla verilebilir. Bu da teknik bir kavram olarak kullanılmaktadır ve ol­ dukça iyi tanımlanmış bir anlamı var­ dır. “Co-dependent” kişiler, kendi ya­ şamlarının anlamını sürekli ilişki için­ de oldukları insanların algılamasında ararlar; kendi iç kaynaklarının önemi yoktur. Bu kelimeyi olduğu gibi T ürk­ çe’ye aktarırsam “karşılıklı dayanışma içinde olan bir kişi” anlamı ortaya çı­ kar. Ne var ki ben “bağlaşık kişilik” te­ rimini, İngilizce “co dependent perso­ nality” karşılığı kullandım, ilk bakışta bu yanlış bir çeviri olarak gözükür; çünkü “co-dependent,” “karşılıklı da­ yanışma içinde olan” anlamına gelir. Türkçe’de “dayanışma” olumlu bir an­ lam taşır; ne var ki, yukarıda tanımladı­ ğımız kişilik, taşımaz. Bu nedenle, “da­ yanışma” yerine, kişilerin karşılıklı bir­ birine bağlandığı bir durum u ifade eden “bağlaşık” terimini yeğledim. Bu anlamda, “co-dependency” “bağlaşık­ lık” ve “co-dependent,” “bağlaşık” ke­ limeleriyle karşıladım.

Ne var ki değişik meslektaşlarımız, şu anda önemli terminoloji çalışmaları içindeler. Onların çalışmalarından ya­ rarlandığım gibi, kendimde bazı terim karşılıkları önerdim. İçimizdeki Ço­

cuk’ un en kuvvedi yönlerinden biri, İn­

gilizce kavramların karşılıklarını deği­ şik türkçe karşılıklarıyla okuyucuya lis­ te halinde kitabın sonunda vermesidir. Öğrenci ve öğretmenler psikoloji k o ­ nusunda yapacakları ileriki okuma ve yazmalarında, bu terminoloji listesin­ den büyük yarar sağlayacaklardır.

- Türk toplumun un bu kitaba gerek­ sinimi var mı?

- Soruyu, “Türk insanının bu kitaba gereksinimi var mı?” biçiminde sor­ mak daha sağlıklı olur. İnsan öğesi, her toplum gibi Türk toplumun un da en temel sorunudur. İnsanın düşünü­ şü, geleceği planlayışı, belirli bir dü­ şünceyi uygulayışı, değişik düzeylerde eğitim düzeni geliştirmesi, oy kullan­ ması; birbirleriyle ilişki kurması gibi davranışları toplumun temelini oluştu­ rur. Etkili toplum, kendi sorunlarını çözebilen toplumdur. Etkili toplum, iç özgürlüğünü bulmuş, kendi değerleri­ ni açıklığa kavuşturmuş, b u değerler üzerine kurduğu iç dünyasıyla davra­ nışlarını ahenk haline getirerek bütün­ leşmiş etkili insanlardan oluşur. İçim iz­

deki Çocuk, bir insanı etkisiz yapan ne­

denleri örnekleriyle anlatarak nasıl öz­ gür ve etkili bir insan olabileceğimizi incelemektedir. Türkiye’de çok önem­ li bir boşluğu doldurduğu kanısında­ yım. ■

İçimizdeki Çocuk / Doğan Cüceloğlu /

Remsi Kitabevi

S A Y F A T

Referanslar

Benzer Belgeler

İstanbul TALKS Inspired’ta konuşmacı olarak yer alacak dünyaca ünlü isimlerden biri

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.. Ut enim ad minim veniam, quis

 Mutluluk, dostluk, sevinç, korku, acı, acıma, kaygı, düşmanlık, kin, nefret, sevme, sevilme, güven duyma, bağımlılık, bağımsızlık, ayrılık, ölüm gibi pek çok

Sonuçta, boşanma öncesinde ebeveynleri arasında çatışma olan çocukların, uzun süreli iyilik halinin olumsuz etkilendiği; ayrıca, çocukların iyilik hali

Çalışmamızda aile tipi ile bebeklerin yalnızca anne sütüyle beslenme süreleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamasıyla birlikte çekirdek ailede yaşayan annelerin 3-6 ay

YTÜ Finans Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi (CFGS) Kurucu Direktör.. Seminer: “Finans Piyasalarında Dönüşüm

X i lerin bağımsız olduğu varsayımı altında gelen sayılar toplamının 25, 45 aralığı içinde olması olasılığı için bir alt sınırı Chebyshev

[r]