• Sonuç bulunamadı

Kadının fendi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kadının fendi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

20

/

10/1951

‘ O T T O M T I M Î )

I

KADININ FENDI

D

E V L E T T iyatro su , K ü ­ çü k T iy a tr o ’da m evsi. m in ilk eseri o la ra k tanınm ış In g iliz rom an ve ti­ y a tr o m u h arriri S om erset M au gh am ’ın b ir kom edisini, K ad ının F en d l’ni sah neye k o y ­ du. M ü ellifin ilk tiy a tro e se r­ lerinden biri olan bu kom edi­ nin a sıl adı M rs. D o t’tur, fa k a t m evzu bakım ın d an K ü ç ü k Ti- y a t r o ’nun ilân e ttiğ i K adının F en d i adı şü p h esiz esere çok daha u ygu n düşm ektedir.

S. M au gh am bizde, daha çok rom anları, film e alm an e- serleri ve İsta n b u l Ş eh ir T i­ yatrosu nu n y ılla r c a evvel sah. n eye k o yd u ğ u K u ts a l A le v , M ektu p gib i d ram la rı ile ta ­ nınm ıştır. B u defa, K adının F en d i ile, b ir b a şk a cephesini kom edi m u h arrirliğ in i tarafın ı da tan ım ış oluyoruz.

K ad ının F en d i, sev d iğ i a d a­ m ı elde etm ek, onunla evlen­ m ek için z e k â ve iradesini k u l­ la n a ra k bütün en g elleri o rta ­ dan ka ld ıra n genç, gü zel, ü s ­ telik zengin b ir d u l hanım ın, y ân i M rs. D o t’un hikâyesid ir. M rs. D o t asil b ir ailenin k ü ­ çü k evlâd ı olduğu için a sa let p âyesin e ve onun icab ı olan aile g elirin e tev arü s edem e­ miş, bu yüzden de p a ra sık ın ­ tısın a düşm üş b ir d elikan lıyı, G erald H a lsta n e ’i sevm ekted ir. F a k a t G erald, s a y fiy e d e g e ­ ç ird iğ i y a z a y la rı içinde, y a l­ n ızlığ ın ve can sıkın tısın ın te ­ siriyle, aile d o stla rı olan L a d y S e llen g e r’in gen ç kızı N e llie ’ye k u r yap m ış, n eticed e de onun­ la n işan lan m ak Zorunda k a l­ m ıştır. A m a G erald ’ın m alî durum unu p ek p a r la k görm i- yen L a d y S e llen g er bu n işanı b ozm ak için bah an e a ra m a k ­ tadır. G erald, h er ne k a d a r a- sa le ti icabı, verd iğ i sözden kendisi g e ri dönm ek is tem iy o r­ sa da, k ızın annesinden b ek le­ d iğ i nişanı bozm a te k lifi v a k i olunca bunu m em nuniyetle a a bul eder. F a k a t tam n işan lı­ sın a bu m eseleyi a ç a c a ğ ı s ı­ rad a beklenm edik b ir ş e y olur. H in d istan ’da, m ah allî b ir is ­ y a n ı b a stırm a ğ a m em u r edilen v e ailenin a sa le t Unvanını ta ­ ş ıy a n a krab asın ın , b ir ça rp ış­ m ada öldüğü hab eri g elir. B ıı haber, a yn ı zam anda, G erald ’- ın lordlu k pâyesin e ve b ü yü k b ir g elire tev a rü s ettiğ in in de m üjdesidir.

Sö ylem eğe h a ce t y o k ki, g a ­ zetelerin b ü yü k pu n to larla ilân e ttik le ri bu beklenm edik haber ü zerin e durum u büsbütün d e­ ğ işen G erald, L a d y Sellen- ğ e r için a rtık eski p arasız da­ m a t o lm ak tan çıkm ış, birden­ bire b a şla rın a konan b ir dev­ le t ku şu olm uştur. N işanı boz­ m a teklifinden, tabiî derhal V azgeçer. F a k a t G erald ’i g e r­ çekten seven M rs. Dot, öyle ko­ la y k o la y sevd iği adam ın, sev. m ed iği b ir genç k ızla evlen­ m esine ra zı o laca k kadınlardan değild ir. N e yap ıp edecek, çe­ ş it çeşit ince, f a k a t hepsi de m eşru v e m asum sayıla b ilecek h iylelere b a şv u ra ra k N ellie’nin p ek hoşlandığı, yeğ en i F redie ile kaçm asın ı ve G erald'ın ken dişine kalm asm ı tem in edecek­ tir.

G

Ö R Ü L D Ü Ğ Ü gib i eserin m evzuun da b ir fe v k a lâ . d elik yo ktu r. F a k a t S. M au gh am bu sade çerçeve i- çinde b eşerî tip ler yerleştirm e ­ ğe, onları b eşerî d u yg u larla h a re k e t e ttirm eğ e ve v a k a sın ı can lı b ir a k ış la yü rü tü p t a t ­ lıy a b a ğ la m a ğ a m u v a ffa k ol­ m uştur. B u n a m üellifin hemen h er eserinde göze çarp an n ü k­ te ve h iciv san a tım da ilâve edersek o rta ya, ku su rsu z bir tek n ik içinde, h a re k e tli sahne­ ler ve zev k le ta k ip olunan ince b ir d iy a lo g la sey irciyi zorlam a­ dan güldüren z a rif, nezih b ir kom edi çık a rm ış olduğunu söy liyebiliriz.

T em sile gelin ce: K adının Fendi, K ü ç ü k T iy a tro ’d a um u­ m iyetle iy i o yn an ıyo r ve se­ y ircilerin i memnun ediyor. I- k: haftad anb eri eserin görm

ek- Yazan: ek-

---LÜTFİ AY ]

te olduğu ra ğ b e t ve a lâ k a bu­ nun bir delilidir. B ir kere e seri sah neye ko yan S a lih C a- naı-, y a ra tılm a s ı h a y li gü ç o- lan İn g iliz cem iyetinin ' husu­ siyetlerin i, rengini, h avasını verm eğe, u m u m iyetle, m u vaf- v a k olm uştur. U m u m iyetle, d i­ yorum , çünkü b a zı rollerde, b ilh assa h a re k e tli sahnelerde, g ö ze ça rp an m ü b a lâ ğ ala r, z a ­ m an zam an bu h a v a y ı bozm ak, tad ır. M eselâ birin ci perdede M rs. D o t’un G erald ile ola.ı sah nesindeki h a rek etleri, di­ ğ e r perdelerde B len kin so p ’un k u c a ğ ın a o tu ra c a k k a d a r ile ıi gitm esi b ir In g iliz kad ım için fa z la lâü bali görü n m ekte, ik in ­ ci perd ed eki y em ek sah nesin ­ de B len kin so p ’un, bazan ça. talm a a ld ığ ı lo k m a la rı sa ğ ın ­ d aki ve solun daki kad ın ların yü zlerin e s a v u ra ra k , bazan a ğ ­ zı yem ek le dolu olduğu halde konuşm ası, hele durup du ru r­ ken M rs. E liz a M c G re g o r’n öpm esi de b ir In g iliz m ilyone­ ri için, ne k a d a r kab a saba o lu rsa olsun, p ek u ygu n düş­ m em ektedir. V â k ıa seyirci bu gib i a şır ılık la r a gü lü yo r. A m a s e y irc iy i gü ld ü rm ek, h içb ir z a ­ m an eşerin havasını, şah ısların h areketlerin i, tem silin umumi üslûbunu b o zm ak p ah asın a ol­ m am alıdır.

B u n u n la beraber, ilk tem sil­ de gö ze çarp an bu a şırılık la rın sonradan b ir h a y li giderilm iş olduğunu m em nu niyetle g ö r­ düm. M rs. D ot şimdi, birinci perdede p ek lâü b ali görünen h a re k e tle rin i z a r if b ir oyunla y u m u şatm ıya, k a y b etm e ğ e mu v a f f a k olm uştur. B u rolde, ilk d e fa kom pozisyon rollerinden ç ık tığ ın ı ve gen ç b ir kadını tem sil e ttiğ in i görd ü ğü m ü z Me lih a A rs, (G ökçen) esere adını veren M rs. D o t’u, b ü y ü k b ir in tib ak k a a b iliy e ti göstererek , e n e rjik ve sevim li b ir oyun la canland ırm ıştır.

D iğ e r rollerden F red ie Per- k in s ’de ü m r a n U zm an sevim li, n eşeli b ir genç, M rs. E liz a Mo G re g o r’d a M ediha G ö kçer ti­ p ik bir ih tiy a r In g iliz kızı, L a d y S ellen ger'd e S ü re y y a Ta- ş e r e tik e te düşkün, çok h e ­ sa p lı bir kayn an a, N e lk ie ’de J a le U zm an saf, tecrü b esiz,.h is lerin e m ağlûp b ir gen ç k ız ol­ m uşlardı. F a k a t piyesin en m u v a ffa k iy e tli tiplerini şüphe, siz, G erald rolünde, Ekm ol H ü rol ile, u şa ğ ı C h arles ro­ lünde, Z iy a D em irel çizm eğe m u v a ffa k olm uşlardır. E m el M rs. D o t’la olan a şk sahnele rinde fa z la ku ru k a lm a k la be­ raber, sade ve çok tab iî o y u ­ nu ile b ir In g iliz 'a silza d esi o- lan G erald ’a tam k a ra k te rin i verm iş, Z iy a D em irel de n ükte saç an C h arles’a, o d im d ik y ü ­ rü yüşü, efendisini gölgede bı­ ra k m a k istiy e n v e k a r ve a za ­ m eti ile b elki k a rik a ü tre k a rı­ şan, f a k a t hoşa giden tip ik bir İn g iliz u şağın ın hu su siyetlerini k a tm ış tır. B len kin sop ’un u ş a ­ ğ ı rolünde H aldun M a rla lı’nm b ir m u m ya y ı andıran ve ese­ rin h a va sın a hiç u ym ıyan m ak y a jm m sebep v e hikm etini, i- t ir a f ederim ki, anlam ış deği­ lim .

K ad ın ın Fendi, b a şa rı ile di­ lim ize k azan d ırılm ıştır. M üel­ lifin üslûbuna sad ık k a lm a k en dişesiyle aynen m u h afaza ed ild iği anlaşılan v e sahne i- Çin çok uzun görünen b azı cüm lelere rağm en, m etin z e v k ­ le takibed iliyor. T u rg u t Z aim ’ - in d eko r ve ko stü m leri de o d evri y a şa tıyo r, y a ln ız N ellie’- nin birin ci perdedeki kostüm ü b ira z h a fif, itin a sız k a lıy o r ve y ad ırg a n ıy o r.

ö y le san ıyo ru m k i K adının Fen di, m o d em B a tı kom edi, sinin n ü k te ve h icve dayanan gü ldürm e gü cünü bizim s ey ir­ cim izi tatm in e yetm iyeceğ in i san a n la ra yan ıld ık la rım an lata c a k ve g ittik ç e a rtan bip r a ğ ­ b etle a fişte tu tu n aca k tır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

perverliğin tercümanlarından biri oldu; bu cesur gazeteci, düşmanın işgal ettiği payi­ tahtta her tehlikeyi göze alarak matbaasını Ankaraya kaçırdı ve

Şehir bandosu tekrar matem marşını çaldıktan sonra halk namma kürsüye ge­ len B .Kemal Baki, çok ateşli bir lisanla bir söylev vermiş ve ezcümle demiştir

Kooperatifin bir başka şirket türüyle devralma yoluyla birleşmesi yahut kooperatifin de dâhil olduğu yeni kuruluş yoluyla birleşme hallerinde KK’da herhangi

Sanat tarihini çok iyi tanıyan Tomur için bu pen- tür resminde gerçekten bir bu­ luş, yeni denen bir olgu. Tomur Atagök’ün ilk dönem yapıtlarında figür yok,

meselesini mevzuu bahsede­ rek ve «Keyfiyeti rey beyanın» salâhi­ yeti olanlardan sorup çoğunun ademi malûmat beyan ettiğini ve sualini onıu* silkmekle,

Callas kadar acı çekmediği için kendini daha mutlu hissediyor.. Callas dur­ madan başarılarıyla binlerinden intikam

Çektiğiniz fotoğraflar size çok durağan, çektiğiniz videolar da çok hareketli geliyorsa Echograph ile videolarınızın bir kısmını fotoğrafa dönüştürüp

Literatürde KY olan bireylerin taburculuk sonrası planlı eğitim (bireysel, grup), ev temelli uzaktan izleme aletleri ile izleme, telefonla görüşme, evde ziyaret