Şirket-i Hayriye münakaşası

Şirketi

yazan: B İ R M U H A R R İ R s )!j~

y. 7"

Türk devletçiliği, şahsî teşebbüsün başaramıyacagı ¡u r i- şi eline alır. Bu, vuktile sayın R e­ cep Pekerin, inkılâp derslerinde, partide, bütün yazı ve konferans­ larında o to rite li ve gür bir sesle müdafaasını yaptığı prensiptir. Şirketi Hayriyenin, üzerine aldı­ ğ ı büyük taşıma işini uzun yıllar danberi başarmaktan ne K a d a r

âciz kaldığı da herkesin bildiği şey. Hükümet onu satın dıir.akla rejim in devletçi bünyesine tıpa­ tıp uygun bir iş yapmıştır. Üste­ lik b ir de bu sirkelin kendi iste­ ğ i ve rızasile.

Birçoklarından fazla sayın R e­ cep Pekerin bu neticeden mem­ nun olması beklenirken onun M ecliste şahsî teşebbüsün müda­ faasına girişmesi hayreı verici - dir. Bundan daha az. hayret veri­ ci olmıyan şey de, bizim bugün devletçiliğini, yani dünkü Recep Pekerin devletçilik anlayışım bugünkü recep Peke're karşı mü­ dafaa zorunda

kal

ki şimdi biz Recep

Pekeriz ye..

karşımızda Ahmet Agaoğiu vai l Büyük M ille t Meclisinde de Recep Pekerin bu hayret verici değişmesine işaret edildiğini ga­ zetelerde gördük Şahısdan ay­ rılıp prensipe dönelim. îstanbu _ lun denizyolları bir bütündür. Neden Kadıköyüne giden vapuru devlet işletsin de Üsküdara giden vapur illâ ki husus5 bir şirketin

elinde kalsın? “Hususî teşebbüsü ürkütmek,, tasası, ancak hususî teşebbüsün kendi kendine yettiği işler için doğrudur. Fakat bir âm­ me hizmetini imtiyaz halinde ü- zerine aldığı halde bunu becere - miyen, zarar edenı ve iflâsa doğ­ ru giden hususî teşebbüslere cür­ et vermek d eğ il, onları ürkütmek lâzım gelmez mİ?

Boğaziçi seferlerini yoluna ko­ yacak bir şirketin yenijbüyiik bir sermaye hamlesine ihtiyacı var. Ş irk eti Hayriye bundan mahrum. Başka b ir büyiik m illî sirkecin tek lifi de yok. D evletin

btı kârsa

eline atması halkın menfaati

başka nedir?

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi