• Sonuç bulunamadı

İNTİHAL AÇISINDAN İBN İSHAK VE VÂKIDîŽ'YE GÖRE ÂTİKE'NİN RÜYASI VE NAHLE SERİYYESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İNTİHAL AÇISINDAN İBN İSHAK VE VÂKIDîŽ'YE GÖRE ÂTİKE'NİN RÜYASI VE NAHLE SERİYYESİ"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

øNTøHAL AÇISINDAN øBN øSHAK VE VÂKIDÎ’YE GÖRE

ÂTøKE’NøN RÜYASI VE NAHLE SERøYYESø

J. M. B. Jones

Çev. Kasımùulul**

IBN ISHÂQ AND AL-WÂQIDI: THE DREAM OF ‘ÂTIKA AND THE RAID TO NAHLE IN RELATION TO THE CHARGE OF PLAGIARISM

In the followin pages, M. Jones proposes to test the validity of the charge of plagarism by an analysis of the accounts of the dream of ‘Âtika and the raid of ‘Abdallah b. Jahsh to Nakhle, as they appear in al-Wâqidî’s Kitâb al-Maghâzî and Ibn Ishâq’s Sîra. These two topics are chosen, not only because they are referred to by Welhausen in assessing the comparative merits Ibn Ishâq and al-Wâqıdî, but also because they provide homogeneous narrative units of manageable length and can be said to represent the main polarities of subject matter and style in the sîra, i.e. ‘marchen’ and the historical reminiscence. Anahtar Kelimeler:

øntihal øbn øshak Kıssa

Vâkıdî ‘Atike Nahle Seriyyesi Birleúik sened

_______________________

Makalenin ismi: J. M. B. Jones, “Ibn Ishâq and al-Wâqidî: The Dream of ‘Âtika and the

(2)

Vâkıdî’nin Kitâbü’l-Megâzî’si ile øbn øshak’ın Sîre’sinde bulunan (øbn Hiúam’ın Bekkâî’den aldı÷ı rivayet) Peygamber’in Medine hayatıyla ilgili metinleri arasında benzer ve aynı olan parçalar mevcuttur. øbn øshak’ın zaman bakmımından önceli÷ine binaen, Vakidî için sabık bir hareket noktası ve temel oldu÷u ileri sürülmüútür. Vâkıdî’nin øbn øshak’ı örnek edindi÷i ve eserinin temel ö˶rgüsünün ekseriyetini ondan aldı÷ı da söylenmiútir.1

Tartıúma sürmekle beraber, ileri sürülen bu varsayıma, Vâkıdî’nin eserinde øbn øshak’ın ismini hiç zikretmemesi delil gösterilir.2 Vâkıdî, aslında

zikretmedi÷i kaynaklarını ifade etmek üzere kullandı÷ı “΍ϮϟΎϗϭ” ibaresiyle øbn øshak’ın ismine iúaret etmiútir. Bilinen “tam isnad” yerine “΍ϮϟΎϗϭ” lafzını kullanması zaten Vâkıdî’nin rivayet usûlünün alamet-i farikasıdır.

Gelecek sayfalarda, Vâkıdî’nin Kitâbü’l-Megâzî’si ile øbn øshak’ın Sîre’sinde oldu÷u úekliyle Âtike’nin rüyası ve Abdullah b. Cahú’ın Nahle Seriyyesi’yle ilgili rivayetlerin tahlilini yaparak, Vâkıdî’ye isnad edilen intihal suçlamasını incelemeyi amaçlıyorum.3 Wellhausen tarafından iúaret edildi÷i gibi, bu iki konuyu ele alan metinlerin seçilmesi yalnızca øbn øshak ile Vâkıdî arasnda mukayese imkanı sa÷lamasından de÷il, bu metinlerin tam incelenebilir uzunlukta ve her parçası aynı ˶özelli÷i taúıyan türdeú birimler sa÷lamasından dolayıdır. Bu metinlerin, sîre alanında konu malzemesini seçme ve sunuú sitilinde, temel iki farklı akıma; yani “kıssa üslûbuna” ve _______________________

1

Bk. Wellhausen, Muhammed in Medina, Das ist Vakidi’s Kitab al Maghazi in verkürzter deutscher Wiedergabe, Berlin 1882, Takdim, s. 11. v. d.; Horovitz, De Wâqidii libro Qui Kitâb’al-Magâzî inscribitur, Berlin 1898, s. 9 v. d.; Horovitz, “The earliest biographies of the Prophet and their authors”, “Islamic Culture”, II, 1928, s. 518 v. d.; Horovitz, “al-Wâkidî”,øslam Ansiklopedisi.

2

Vâkıdî’nin Kitâbü’l-Megâzî’sini tahkik ederken, von Kremer ve ùirbinî’nin øbn øshak’tan yaptıkları nakiller, yazmalardaki boúlukları doldurmak üzere yapılan ilavelerdir (Wâkidy’s history of Muhammed’s campaigns, Calcuta 1855, s. 7; Megâzî Resûlillah, Kahire 1948, s. 7).

3 Allame Desûkî, intihali “açık bir

úekilde veya telmih yoluyla, baúkasına ait bir kelamı kendisininmiú gibi göstermek” úeklinde tarif eder, bk. Allame Desûkî Muhammed b. Muhammed, Muhtasarü’l-Maânî li Sa’diddin et-Taftazânî, østanbul 1306, Matbaa-i Âmire, I,18; ayrıca bk. Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü÷ü, østanbul 1983, II,74 -çeviren-.

(3)

“rivayetlerde tarihi de÷ere sahip kalıntılara dayanan isnad üslûbuna” iúaret etti÷i söylenebilir.

øbn øshak, Âtike’nın rüyasını bir isnadla nakletse de, bu isnad tesadüfî bir yapıya sahiptir. øbn øshak’ın isnadı úöyledir: “Güvendi÷im bir kimse økrime’den, o øbn Abbas’tan, Yezid b. Ruman da Urve b. Zübeyr’den naklen úöyle dediler...”4Vâkıdî’nin rivayeti, zahiren úüphe uyandıran “΍ϮϟΎϗϭ” lafzı ile

baúlar.5 Onun bu úekilde söze baúlaması intihal suçlamasının odak

noktalarından birisidir.6 Yüzeysel bir incelemeye g˶öre iki rivayetin teferruatı arasındaki zahirî benzerlik, intihal suçlamasının nedeniymiú gibi gö˶rünür. Âtike’nın, rüyasını kardeúi Abbas’a nakletmesi, Ebû Cehil’in Abbas’ı alaya alması, Damdam b. Amr’ın Mekke’ye ulaúması ve Âtike’nın gelecekten haber verme mahiyetindeki rüyasını do÷rulaması, hem øbn øshak hem de Vâkıdî’nin anlatımlarında hep aynı çizgide geliúir ve aynı anlatım biçiminde tezahür eder. Wellhausen’a göre, Vâkıdî’nin metninin -øbn øshak’ta bulunmayan- özellikleri, onun -øbn øshak’tan edindi÷i- temel anlatımı tamamlamak için daha sonra yaptı÷ı ilavelerdir.7

øki metnin mecmûu ve edebî üsluplarının dikkatli bir analizi, yukarıda ileri sürülen iddiaları destekler. Vâkıdî ile øbn øshak arasndaki benzerlikler, sanıldı÷ı kadar çok de÷ildir. øbn øshak ve Vâkıdî’nin aynı konuları ele alan metinleri arasındaki farklılıklar aúa÷ıda verilecektir:

_______________________ 4

øbn Hi úam, es-Sîretü’n-Nebeviyye, Kahire 1936, II,258. øbn øshak’ n isnadı bu úekilde kullanması ile ilgili bir tart ıúma için bk. Robson, “Ibn Ishaq’s use of the øsnad”, Bulletion of the John Rylands Library, XXXVIII/2, 1956, s. 452 v. d.

5

ùirbinî, (Megâzî Rasûlillah, s. 19) ve von Kremer’in (Wâkidy’s History of Muhammad’s Campaigns, s. 22) nüshalar nda, “ϝΎϗϭ” úeklindedir. Günümüze ula úan tam yazmada ise “΍ϮϟΎϗϭ” lafzı yer al ır (British Museum, Do÷u Yazmalar ı, no: 1617, vr. 9/1). “΍ϮϟΎϗ ϭ” lafz ı Vâkıdî’nin Kitâbü’l-Megâzî’sinin kavramsal yap ısı na daha uygundur.

6

Horovitz, Islamic Culture, II, 1928, s. 518. 7

(4)

I- Vâkıdî’de8ϭήϤϋ ϦΑ ϢπϤο ϞΒϗ, øbn øshak’ta9 ΔϜϣ ϢπϤο ϡϭΪ˰ϗ ϞΒϗ

II- øbn øshak’ta10Ϟϴϟ Ιϼ˰Μ˰Α, Vâkıdî’de hazfedilmiú.

III- Vâkıdî’de11 Ύ˰ϫέΪ˰λ ϲϓ ΖϤψ˰ϋϭ ΎϬ˰Θ˰ϋΰ˰ϓ΄˰ϓ , øbn øshak’ta12Ύ˰ϬΘϋΰ˰ϓ΃

IV- Vâkıdî’de13 ΖϠγέ΄ϓ , øbn øshak’ta14ΖΜ˰ό˰Β˰ϓ .

V- øbn øshak’ta15ΐϠτϤϟ΍ ΪΒ˰ϋ ϦΑ΍ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

VI- øbn øshak’ta16Ϫ˰ϟ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

VII- Vâkıdî’de17 ΎϬΘόψϓ΃ ΔϠϴϠϟ΍ Ύϳ΅έ Ϳ΍ϭ Ζϳ΃έ Ϊ˰ϗ , øbn øshak’ta18ΪϘϟ Ϳ΍ϭ ϲ˰Ϩ˰Θ˰όψϓ΃ Ύϳ΅έ ΔϠϴϠϟ΍ Ζϳ΃έ .

VIII- Vâkıdî’de19 Ύ˰Ϭ˰Ϩ˰ϣ Ϛ˰ΛΪ˰Σ΃ Ύϣ ϲϠϋ Ϣ˰Θ˰ϛΎϓ. øbn øshak’ta20 ϲ˰Ϩ˰ϋ Ϣ˰Θ˰ϛΎ˰ϓ

ϪΑ Ϛ˰ΛΪΣ΃ Ύ˰ϣ . _______________________ 8

Vâk dî, Kitâbü’l-Megâzî, thk. Marsden Jones, Beyrut 1984, I,29/1 (“I,29/1” kı saltmas ında; ilk rakam, referans gösterilen eserin cildini; ikincisi sayfası nı ; kesme iú aretinden sonra gelen üçüncü rakam alı ntı yapı lan ibarenin sat ırını g˶österir. M. Jones mekalesinde, Kitâbü’l-Megâzî’sininùirbinî tahkiki ile British Museum Do÷u Yazmaları No: 1617’deki nüshayı kullanmıú t ır. Biz okuyucuya kolaylı k olsun diye M. Jones’in neú rini kaynak gösterdik –çeviren-). 9 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/12. 10 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/12. 11 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/2. 12 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/13. 13 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/2. 14 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/13. 15 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/13. 16 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/13. 17 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/2. 18 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/14. 19 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/4.

(5)

IX- øbn øshak’ta21Ζϳ΃έ Ύ˰ϣϭ Ύ˰Ϭ˰ϟϝΎ˰Ϙ˰ϓ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

X- øbn øshak’ta22Ϫϟ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XI- Vâkıdî’de23 Ύ˰Ϭ˰Α Υήμ˰ϓ !ΙϼΛ ϲϓ Ϣ˰Ϝ˰ϋέΎμ˰ϣ ϰϟ· ΍ϭή˰ϔ˰ϧ΍ έΪ˰Ϗ ϝ΁ Ύϳ Ε΍ή˰ϣ ΙϼΛ . øbn øshak’ta24Ϣ˰Ϝ˰ϋέΎμϤϟ έΪϐϟ Ύϳ ΍ϭήϔϧ΍ ϻ΃ ΙϼΛ ϲϓ .

XII- Vâkıdî’de25 Ϟ˰Μϣ Ϋ·.øbn øshak’ta26Ϟ˰Μ˰ϣ ϪϟϮΣ Ϣϫ ΎϤϨϴΒ . ϓ˰

XIII- Vâkıdî’de27 ΎΛϼΛ Ύ˰Ϭ˰Α Υήμ˰ϓ. øbn øshak’ta28Ύ˰Ϭ˰Ϡ˰Μ˰Ϥ˰Α Υήλ ϢΛ .

XIV- øbn øshak’ta29 ΙϼΛ ϲϓ ϢϜϋέΎμϤϟ έΪϐϟ Ύϳ ΍ϭήϔ˰ϧ΍ ϻ΃ Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XV- Vâkıdî’de30 ΙϼΛ Ύ˰Ϭ˰Ϡ˰Μ˰Ϥ˰Α Υήλ ϢΛ , øbn øshak’ta31 Υήμ˰ϓ

Ύ˰Ϭ˰Ϡ˰˰Μ˰Ϥ˰Α.

XVI- Vâkıdî’de32 , βϴΒϗϲΑ΃ Ϧϣ øbn øshak’ta da hazfedilmiú.

XVII- Vâkıdî’de33 ΔϜϣ έϭΩ Ϧϣ έ΍Ω ϻϭ , øbn øshak’ta da hazfedilmiú. __________________________

20

es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/15. 5 numaralı dipnotta ba úka bir yazmaya g˶öre “ϲϨϋ” ibaresi “ϲϨϣ” úeklindedir. 21 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/15. 22 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,258/16. 23 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/5. 24 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/1. 25 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/7. 26 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/2. 27 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/7. 28 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/3. 29 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/3. 30 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/8. 31 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/4. 32 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/9.

(6)

XVIII- Vâkıdî’de34 , Ύϳ΅ήϟ ϩά˰ϫ ϥ΃ :ϝΎϘϓ :΍ϮϟΎϗ øbn øshak’ta35 ϥ· :αΎ˰Β˰όϟ΍ ϝΎϗ

Ύϳ΅ήϟ ϩά˰ϫ .

XIX- øbn øshak’ta36 ΪΣϷ ΎϬϳήϛάΗ ϻϭ ΎϬϴϤΘϛ Ζϧ΃ϭ , Vâkıdî’de

hazfedilmiú.

XX- Vâkıdî’de37 ϲϘϟ ϰΘΣ ΎϤΘϐϣ ΝήΨ , øbn øshak’taϓ 38 ϲϘϟ αΎΒόϟ΍ ΝήΧ ϢΛ

XXI- øbn øshak’ta39ΎϫΎϳ· , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XXII- øbn øshak’ta40ΔΒΘϋ ϪϴΑϷ ΪϴϟϮϟ΍ Ύϫήϛάϓ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XXIII- Vâkıdî’de41 αΎϨϟ΍ ϲϓ , øbn øshak’ta42 da ΔϜϤΑ .

XXIV- øbn øshak’ta43ΎϬΘϳΪϧ΃ ζϳήϗ ϪΑ ΖΛΪΤΗ ϰΘΣ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XXV- Vâkıdî’de44 ϝΎϗ , øbn øshak’ta45αΎΒόϟ΍ ϝΎϗ .

XXVI- Vâkıdî’de46 ϑ Ϯσ΃ , øbn øshak’ta47 ϑϮσϷ .

__________________________ 33 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/10,11. 34 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/16. 35 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/6. 36 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/6. 37 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/16. 38 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/8. 39 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/9. 40 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/9. 41 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/18. 42 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/9. 43 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/9. 44 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/18. 45 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/11. 46 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/18. 47 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/11.

(7)

XXVII- Vâkıdî’de48 ϞϬΟ ϮΑ΃ϭ , øbn øshak’ta49ϡΎθ˰ϫ ϦΑ ϞϬΟ ϮΑ΃ϭ .

XXVIII- Vâkıdî’de50 ΍ΩϮόϗ ϥϮ˰ΛΪ˰Τ˰Θϳ , øbn øshak’ta51 ϥϮ˰ΛΪ˰Τ˰Θϳ ΩϮ˰ό˰ϗ .

XXIX- Vâkıdî’de52 , ˮϙ΍Ϋ Ύϣϭ :ΖϠϘϓ !ϩά˰ϫ ΔϜΗΎϋ Ε΃έ Ύϣ :ϞϬΟ ϮΑ΃ ϝΎϘϓ øbn øshak’ta53 ϞΒϗ΄ϓ Ϛϓ΍Ϯσ Ϧϣ ΖϏήϓ ΍Ϋ· ˬ Ϟπϔϟ΍ ΎΑ΃ Ύϳ :ϝΎϗ ϞϬΟ ϮΑ΃ ϲϧ΍έ ΎϤϠϓ ˬϢϬόϣ ΖϴϠΟ ϰΘΣ ΖϠΒϗ΃ ΖϏήϓ ΎϤϠϓ ˬΎϨϴϟ· ϝΎϘϓ ϲϟ ϞϬΟ ϮΑ΃ : ˬΐϠτϤϟ΍ ΪΒϋ ϲϨΑ Ύϳ ϝΎϗ ˮΔϴΒϨϟ΍ ϩάϫ ϢϜϴϓ ΖΛΪΣ ΎΘϣ : ΖϠϗ : Ύϣϭ ϝΎϗ ˮϙ΍Ϋ : ΔϜΗΎϋ Ε΃έ ϲΘϟ΍ Ύϳ΅ήϟ΍ ϚϠΗ . ϝΎϗ : ΖϠϘϓ : ˮΕ΃έ Ύϣϭ

XXX -øbn øshak’ta54 Ϊ˰ϗ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XXXI Vâkıdî’de55 , Ε΃έ ϱάϟ΍ ΍άϛϭ ΍άϛ ϡΎϨϤϟ΍ ϲϓ Ε΃έ ΎϬϧ΃ øbn øshak’ta56 ΙϼΛ ϲϓ ΍ϭήϔϧ΍ :ϝΎϗ Ϫϧ΃ ΎϫΎϳ΅έ ϲϓ .

XXXII- Vâkıdî’de57 ΎΛϼΛ øbn øshak’ta58ΙϼΜϟ΍ ϩάϫ .

XXXIII- Vâkıdî’de59 ΎϘΣ ΖϟΎϗ Ύϣ , øbn øshak’ta60 ϝϮϘΗ Ύϣ ΎϘΣ .

_______________________ 48 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/18. 49 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/11. 50 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/1. 51 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/12. 52 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/1,2. 53 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/12. 54 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,259/16. 55 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/3. 56 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/1. 57 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/4. 58 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/1. 59 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/4. 60 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/2.

(8)

XXXIV- Vâkıdî’de61 ϦϜΗ Ϣϟϭ ΙϼΜϟ΍ Ζπϣ ϥ΍ϭ , øbn øshak’ta62 ϲπϤΗ ϥ΍ϭ

˯ϲη ϚϟΫ Ϧϣ ϦϜϳ Ϣϟϭ ΙϼΜϟ΍

XXXV- Vâkıdî’de63 ϢϜϴϠϋ ΐΘϜϳ , øbn øshak’ta64ΎΑΎΘϛ ϢϜϴϠϋ ΐΘϜϧ .

XXXVI- Vâkıdî’de65 ϝΎϗ , øbn øshak’ta66 αΎΒόϟ΍ ϝΎϗ .

XXXVII- Vâkıdî’de67 Ϊϗ ϲϧ΃ ήϴϏ , øbn øshak’ta68ϲϧ΃ ϻ΃ .

XXXVIII- Vâkıdî’de69 ΖϜΗΎϋ ϥϮϜΗ ϥ΃ , øbn øshak’ta70 ϥϮϜΗ ϥ΃ .

XXXIX- øbn øshak’ta71Ύ˰Ϩ˰ϗήϔΗ ϢΛ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XL- Vâkıdî’de72 ϖγΎϔϟ΍ ΫΎϬΑ ϢΘϴοέ :ϦϠϘϓ ˬΕ˯ΎΟ ϻ· ΐϠτϤϟ΍ ΪΒϋ ΓΩϻϭ ΎϬΘΑΎλ΃ ϲϨΘΗ΃ ϻ· ΐϠτϤϟ΍ ΪΒϋ ϲϨΑ Ϧϣ ϢϜϟΎΟέ ϲϓ ϊϘϳ ΚϴΒΨϟ΍ øbn øshak’ta73

ϢϜϟΎΟέ ϲϓ ϊϘϳ ΚϴΒΨϟ΍ .

ϢϜϟΎΟέ ϲϓ ϊϘϳ ϥ΃ ΚϴΒΨϟ΍ ϖγΎϔϟ΍ ΍άϬϟ ϢΗέήϗ΃ ΖϠϘϓ XLI- Vâkıdî’de74 ,Ϣϛ˯Ύδϧ , øbn øshak’ta75˯ΎδϨϟ΍ .

_______________________ 61 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/5. 62 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/2. 63 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/5. 64 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/3. 65 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/6. 66 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/3. 67

(Nakledilen ibare, M. Jones’in makalesindeki alı nıt ya gö˶redir, aynı ibare Kitâbü’l-Megâzî’de “ϲϧ΃ ϻ΃ ήϴϏ”, eklindedir, bk II,30/13; aynı sayfanın iki numaralı dipnotunda, iki baú ka yazmadan yap ılan al ıntı lar ise úöyledir: 1- ϲϧ΃ ϻ΃ ήϴϏ ϲϨϣ ϥΎϛ Ύϣ , 2 ϰϧ΃ ήϴϏ ϲϨϣ ϥΎϛ Ύϣ - -çeviren-). 68 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/4. 69 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/14. 70 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/4. 71 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/5. 72 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/14. 73 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/6.

(9)

XLII- Vâkıdî’de76 ,ˮΓήϴϏ ϚϟΫ ΪϨϋ Ϛϟ ϦϜϳ Ϣϟϭøbn øshak’ta77 ϙΪϨϋ ϦϜϳ Ϣϟ ϢΛ ΖόϤγ ΎϤϣ ˯ϲθϟ ήϴϏ . XLIII- Vâkıdî’de78 ˬ΍ΪϏ Ϫϟ Ϧοή˰Θ˰ϋϷ Ϳ΍ϭ .ϪΑ ϲϟΎΑ΃ ϻ Ύϣϻ· ΖϠόϓ ΎϣͿ΍ϭ :ϝΎϗ ϩϮϤϛ ϲϔϛϷ ΩΎϋ ϥΈϓ , øbn øshak’ta79ϥΎϛ Ύϣ ˬΖϠόϓ Ϳ΍ϭ Ϊϗ :ΖϠϗ :ϝΎϗ ήϴΒϛ Ϧϣ Ϫϴϟ· ϲϨϣ . Ύϋ ϥΈϓ ˬϪϟ ϦοήόΗϷ Ϳ΍ Ϣϳ΍ϭ ϪϨϜϧ ϲϔϛϷ Ω . XLIV- Vâkıdî’de80 ϮΑ΃ ϝΎϗ Ε΃έ Ύϣ ΔϜΗΎϋ Ϫϴϓ Ε΃έ ϱάϟ΍ ϡϮϴϟ΍ ϚϟΫ Ϧϣ ΢Βλ΃ ΎϤϠϓ Ϟ˰Ϭ˰Ο : ϡϮϳ ΍ά˰ϫ ! Ϟ˰Ϭ˰Ο ϮΑ΃ ϝΎϗ Ϊϐϟ΍ ϢΛ : ϥΎϣϮϳ ΍άϫ ! ϝΎϗ ΚϟΎΜϟ΍ ϡϮϴϟ΍ ϲϓ ϥΎϛ ΎϤϠϓ Ϟ˰Ϭ˰Ο ϮΑ΃ : ϲϘΑ Ύϣ ˬϡΎϳ΃ ΔΛϼΛ ϩάϫ ! , øbn øshak’ta hazfedilmiú.

XLV-øbn øshak’ta81ΔϜΗΎϋ Ύϳ΃έ Ϧϣ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

XLVI- Vâkıdî’de82 ,ϦϠϗ Ύϣ ϲϟ ϦϬΘϟΎϘϣ Ϧϣ ϪΑ ˯ΎδϨϟ΍ ϲϨπϔΣ΍ Ύϣ ήϛΫ΃ϭ øbn øshak’ta hazfedilmiú.

XLVII- øbn øshak’ta83 ϪΑ ϊϗΎϓ ϝΎϗ Ύϣ ξόΒϟ ΩϮόϴϟ ϪοήόΗ΃ , Vâkıdî’de hazfedilmiú. __________________________ 74 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/16. 75 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/7. 76 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/16. 77 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/8. 78 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/17. 79 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/8. 80 Kitâbü’l-Megâzî, I,30/18. 81 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/10. 82 Kitâbü’l-Megâzî, I,31/2. 83 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/12.

(10)

XLVIII- Vâkıdî’de84 ,ϢϬγ ϲϨΑ ΏΎΑ ϮΤϧøbn øshak’ta85 ΪΠδϤϟ΍ ΏΎΑ ϮΤϧ .

XLIX- øbn øshak’ta86ϲδϔϧ ϲϓ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

L- Vâkıdî’de87 ,΍ΫΈϓøbn øshak’ta88 ΍Ϋ·ϭ ϝΎϗ .

LI- Vâkıdî’de89 ,ϪϟΎΑ Ύϣøbn øshak’ta90 Ϫϟ Ύϣ .

LII- Vâkıdî’de91 ,ϪϤΗΎη΃ ϥ΃ Ϧϣ Ύϗήϓøbn øshak’ta92 ϪϤΗΎη΃ ϥ΃ ϲϨϣ ϕήϓ.

LIII- øbn øshak’ta93ϝΎϗ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

LIV- øbn øshak’ta94ϯέΎϔϐϟ΍ , Vâkıdî’de hazfedilmiú.

LV- Vâkıdî’de95 ϝϮϘϳ Ϯϫϭ : Ϊϗ ˬΔϤϴτϠϟ΍ ˬΐϟΎϏ ϦΑ ϱΆϟ ϝ΁ Ύϳ ˬζϳήϗ ήθόϣ Ύϳ ϪΑΎΤλ΃ ϲϓ ΪϤΤϣ ΎϬϟ νήϋ ˬ ΙϮϐϟ΍ ˬΙϮϐϟ΍ ! ΎϫϮϛέΪΗ ϥ΃ ϱέ΃ Ύϣ ˬͿ΍ϭ ! ωΪΟ Ϊϗ ˬϱΩ΍Ϯϟ΍ ϦτΒΑ ϚϟάΑ ϱΩΎϨϳ ϢπϤο ϭ ˬ΍ήΑΩϭ ϼΒϗ ϪμϴϤϗ ϖηϭ ˬϩήϴόΑ ϰϧΫ΃ ϪϠΣέ ϝϮΣϭ . _______________________ 84 Kitâbü’l-Megâzî, I,31/4. 85 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/13. 86 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/14. 87 Kitâbü’l-Megâzî, I,31/5. 88 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/15. 89 Kitâbü’l-Megâzî, I,31/4. 90 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/14. 91 Kitâbü’l-Megâzî, I,31/5. 92 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/14. 93 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/15. 94 es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/16. 95 Kitâbü’l-Megâzî, I,31/6.

(11)

øbn øshak’ta96 ϪϠΣέ ϝϮΣϭ ϩήϴόΑ ϲϠϋ Ύϔϗ΍ϭ ϱΩ΍Ϯϟ΍ ϪϠΣέ ϝϮΣϭ ΍ήΑΩϭ ϼΒϗ ϪμϴϤϗ ϖηϭ

ΪϤΤϣ ΎϬϟ νήϋ Ϊϗ ϥΎϴϔγ ϲΑ΃ ϊϣ ϢϜϟ΍Ϯϣ΃ ΔϤϴτϠϟ΍ ΔϤϴτϠϟ΍ ζϳήϗ ήθόϣ Ύϳ ϝϮϘϳ Ϯϫϭ ϪμϴϤϗ ϖηϭ ΙϮϐϟ΍ ΙϮϐϟ΍ ΎϫϮϛέΪΗ ϥ΃ ϯέ΃ ϻ ϪΑΎΤλ΃ ϲϓ

.

Genel bir bakıú açı sı yla problem ele alındı÷ında, hakl ı olarak bir çok varyant ın sadece intihalle izah edilip edilmeyece÷i sorulabilir. Bunun yanısıra, e÷er ΍ϮϟΎϗϭ ifadesi, burada Vâkıdî’nin øbn øshak’a borçlu oldu÷unu

gizleyen bir kelime oyunu oldu÷u söylenirse, eú anlamlı sözcüklerin

kullanılması (IV, XXIII, XXXVII, XLVIII, LI), edatlar ın, zamirlerin veya cümleciklerin terk edilmesi (VI, VIII, X, XXI, XXVI, XXX, XLI) veya kelime düzeninin de÷iú tirilmesi (XXVIII, XXXIII, LV) ö˶zellikle bulan ık ve belirsiz intihal ameliyesinin olgunlaúmamıú yöntemlerini gösterir.

Ben, farklı biçimlerde tezahür etmiú olan iki rivayet úeklini ve temel karakterini tanımlamak için üslûp ö˶zellikleri ve konuyu takdim tarzlarnın incelenmesi suretiyle probleme farklı bir açıdan yaklaúılması gerekti÷ine inanıyorum. Böyle bir tetkikden çıkacak ilk sonuç, øbn øshak’ın rivayet úeklinin pek tabii bir anlatım olmadı÷ıdır. Dikkati çeken hususlar, kesik, kısa ve kırık cümleler, konuúanın kimli÷ini belirtmeden yapılan ani úahıs de÷iúiklikleri ve aúikar eksik anlatımlardır. Bu durum Wellhausen’in, edebî üslûp nokta-i nazarından yakınmasına ve (øbn øshak’a g˶önderme yaparak) Vâkdî’nin bu noktadan bakıldı÷ında bile daha anlaúılır oldu÷unu ifade etmesine sebep olmuútur.97øki rivayetin temel karakterleri, yukarıda verilen farklılıklar listesinden, örnekler verilerek açıklanabilir.

øbn øshak’ın metninde sebep-sonuç iliúkisini açıklayan ifadeler yoktur (XXII). Mesela, Abbas’ın rüyayı Velid b. Utbe’ye anlatmasının etkisi ve haberin Mekke’de yayılması gibi hususlar anlatımı zayıflatır. Ebû Cehil ile _______________________

96

es-Siretü’n-Nebeviyye, II,260/16. 97

(12)

Abbas arasında geçen benzer bir konuúma, akla daha uygun bir úekilde øbn øshak’ta dile getirilir (XXIX). Vâkıdî’de özel isimler kısaltılır (V, XXVII, LIV); fiil, cümlenin açık öznesi olan isim yerine kullanılır (XX, XXV, XXXVI) ve “iltifât” sanatının98 bir tezahürü olan birinci tekil úahıs, üçüncü tekilúahıs yerinde bulunur (VII).

Vâkıdî’nin ayrıntılara indi÷ini gösteren örnekler daha ehemmiyetlidir. Böyle örnekler øbn øshak’ta bulunmaz. Ben, birbiriyle örtüúen metinlerde ayrıntıya önem verme özelli÷inden söz ediyorum; Amr b. As’n úahitli÷i gibi tedricen geliúen temalardan de÷il.99 Vâkıdî’nin anlatımının önemli bir özelli÷i, belirli sözcük takımlarını daha sık tekrarlaması ve bazısına vurgu yapmasıdır (XI, XIII, XV, özellikle bk. XLIV). Dramatik bir durumun can alıcı ifadelerinde böyle edebî sanatların kullanılması “kıssacıların” veya usta “hikayecilerin” teknik özelli÷idir.100 Wellhausen tarafından iúaret edilen

Vâkıdî’nin anlatımındaki müúkilâtı anlamanın anahtarı burada bulunmaktadır. Tutarsız cümle yapısı, aúikar eksik anlatımlar, karıúıklı÷a neden olabilecek yerlerde bile úahıs ismi yerine ϝΎϗϭ ibaresinin kullanılması, özel isimlerin kısaltılması, iltifât sanatının tekerrürü, yapılan bir çok tekrarlar ve vurgular, bütün bunlar yarı dramatize edilmiú sözlü anlatıma tamamen uygundur. Bu, Vâkıdi’nin rivayet úeklinin øbn øshak’ınkinden daha çok kıssacı bir üsluba sahip oldu÷unu gösterir. Vâkıdî’nin metinleri, bilerek yapılan bir intihal kabul edilerek incelenirse bu anlaúılmaz bir paradoks olur. Sonuç olarak úu söylenebilir: Vâkıdî’nin rivayeti kendi zamanının kıssa üslubuna iúaret eder ve kıssa üslubunda mahallî ö˶zellikler ve edebî eksiklikler bulunsa da bunların gerçekli÷ine inanılarak kaydedilmiútir.

Âtike’nın rüyası güçlü dramatik nitelikler ve tabiat üstü izlenimler veren bir hikaye gibi tanımlanırsa, o zaman bu kıssacıların da÷arcı÷ında bulunan bir metin olur. øbn øshak ve Vâkıdî, ikisi de, serbestçe kıssacıların _______________________

98

Taftazânî, iltifatı “sö˶zün akıúı nı , muhatabın beklemedi÷i bir úekilde, birinci (mütekellim), ikinci (muhatab) ve üçüncü (gâib) úahıslar arasında, muhatabın dikkatini çekmek ve söze tazelik kazandırmak için de÷iútirmek” úeklinde tanımlar, bk. Sadeddîn Taftazânî, el-Mutavval Ale’t-Telhîs, østanbul Matbaa-i Âmire 1309, s. 131, -çeviren-).

99

Kitâbü’l-Megâzî, I,29/2. 100

(13)

malzemelerini kullanırlar. Umuma ait bir repertuardan yararlanılması, Vâkıdî’nin metinlerinin intihal eseri oldu÷unu kanıtlamaz; daha çok Âtike’nın rüyasını ele alan iki metin arasında bulunan benzerlikleri açıklar. Bu durum, “kıssa”nın de÷iúmez bir forma sahip oldu÷una iúaret etmez. Kıssaların organik geliúme özelli÷ine sahip olduklarına, tartıúılan rivayete Vâkıdî’nin yaptı÷ı eklemeler gösterilebilir. Âtike’nın rüyasında101 gördü÷ü söylenen kaya parçalarının Amr b. Âs’ın iddiasında da yer almıú olması ve Abbas’ın, Ebû Cehil’i azarlaması olayının daha ılmlı bir hava içinde takdim edilmesi gibi.102 Ben, böyle bir hikayenin çarpıcı anahatlarının ve takdim tarzının ço÷unun hicrî ikinci asırdan daha önce, yani øbn øshak’tan evvel oluútu÷unu iddia ediyorum. Bu iddiayı, øbn øshak’tan önce H. 141’de vefat eden Musa b. Ukbe’nin kaybolan Kitâbü’l-Megâzî’sineøbn Kesir’in yaptı÷ı atıf da teyid eder. øbn Kesir, Âtike’nın rüyasını incelerken øbn øshak’ın rivayet úeklinin Musa b. Ukbe’nin anlatımının benzeri oldu÷unu belirtir.103

ùimdiye kadar, øbn øshak ile Vâkıdî’nin Âtike rüyası ile ilgili metinleri arasında bulunan benzerli÷in intihalden de÷il, ikisinin de kıssacıların yaygın malzemesinden yararlanmalarndan kaynaklanabilece÷ini göstermeye çalıútım. Vâkıdî’ye yö˶neltilen intihal suçlaması daha fazla tartıúılırsa, onun

΍ϮϟΎϗϭ ibaresini çözümleme ve açıklama yapmak için kullandı÷ı daha iyi

anlaúılır. Vâkıdî’nin ΍ϮϟΎϗϭ lafzını kullanmasının ardındaki temel düúünceleri de÷erlendirme denemesine, Nahle Seriyyesi, metin, konu, stil ve takdim metodu bakımından Âtike’nın rüyası ile karúılatırmak için elveriúli bir tema sa÷lar. Aúa÷ıda –ilk kez- verilecek olan metin daha kullanıúlıdır. von Kremer ve ùirbinî tarafından neúredilen metnin ilmi de÷eri düúüktür. Tahlil için gerekli metinler aúa÷ıda verilmiútir:104

A ΔϠΨϧϭ ˬΔϠΨϧ ϰϟ· ζΤΟ ϦΑ Ϳ΍ ΪΒϋ Ύϫήϴϣ΃ Δϳήγ ϢΛ ˬήϣΎϋ ϦΑ΍ ϥΎΘδΑ ϱΩ΍ϭ ϓ ΐΟέ ϲ ϲϠϋ ΍ήϬη ήθϋ ΔόΒγ α΃έ . _______________________ 101 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/2 v. d. 102 Kitâbü’l-Megâzî, I,29/2 v. d. 103

øbn Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye, Kahire 1932, IV,258. 104

(Bundan sonra verilecek metnin tümü, M. Jones’in tahkik etti÷i Kitâbü’l-Megâzî’ye göredir, -çeviren-).

(14)

B ΍ϮϟΎϗ : ζΤΟ ϦΑ Ϳ΍ ΪΒϋ ϝΎϗ : ϝϮγέ ϲϧΎϋΩ Ϳ΍ ϲϠλ ˯Ύθόϟ΍ ϰϠλ ϦϴΣ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϝΎϘϓ : ϊϣ ϑ΍ϭ ΎϬΟϭ ϚΜόΑ΍ ˭ϚΣϼγ Ϛόϣ ˬ΢Βμϟ΍ ! ϝΎϗ : Ζϴϓ΍Ϯϓ ϲϔϴγ ϲϠϋϭ ΢Βμϟ΍ ϲγϮϗ ϭ ϲϠμϓ ˬϲΘϗέΩ ϲόϣϭ ϲΘΒόΟϭ αΎϨϟΎΑ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϲϠλ ϲΒϨϟ΍ ΢Βμϟ΍ ϓ ˬϑήμϧ΍ ϡ ϲϧΪΠϴ Ϊϗ Ύϔϗ΍ϭ ϪΘϘΒγ ΍ήϔϧ ΪΟ΃ ϭ ˬϪΑΎΑ ΪϨϋ ζϳήϗ Ϧϣ ϲόϣ . ΎϋΪϓ Ϳ΍ ϝϮγέ ϲϠλ ΐόϛ ϦΑ ϲΑ΃ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϞΧΪϓ ϩήϣ΄ϓ ˬϪϴϠϋ Ϳ΍ ϝϮγέ ϲϠλ ΎΑΎΘϛ ΐΘϛϭ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ . ϢΛ ϲϧΎτϋ΄ϓ ϲϧΎϋΩ ΔϔϴΤλ ϢϳΩ΃ Ϧϣ ϝΎϘϓ ϲϧϻϮΧ : ξϣΎϓ ˬήϔϨϟ΍ ˯ϻΆϫ ϰϠϋ ϚΘϠϤόΘγ΍ Ϊϗ ϴΘϠϴϟ Εήγ ΍Ϋ· ϰΘΣ ήθϧΎϓ Ϧ ΎϤϟ ξϣ΍ ϢΛ ˬϲΑΎΘϛ Ϫϴϓ . ΖϠϗ : ϝΎϘϓ ˮΔϴΣΎϧ ϱ΃ ˬͿ΍ ϝϮγέ Ύϳ : ˬΔϳΪΠϨϟ΍ ϚϠγ΍ Δϴϛέ ϡΆΗ . C ϝΎϗ : ϖϠτϧΎϓ Ϫϴϓ ΍ΫΈϓ ΏΎΘϜϟ΍ ήθϧ ΓήϴϤο ϦΑ΍ ήΌΒΑ ϥΎϛ ΍Ϋ· ϰΘΣ : ϦτΑ ϲΗ΄Η ϰΘΣ ήγ ΍ Ϣγ΍ ϰϠϋ ΔϠΨϧ Ϳ ˬϪΗΎϛήΑϭ ήϴδϤϟ΍ ϰϠϋ ϚΑΎΤλ΃ Ϧϣ ΍ΪΣ΃ ϦϫήϜΗ ϻϭ ξϣ΍ϭ ˬϚόϣ ϦϤϴϓ ϱήϣϷ ϚόΒΗ ΪλήΘϓ ΖϠΨϧ ϦτΑ ϲΗ΄Η ϰΘΣ ζϳήϗ ήϴϋ ΎϬΑ . ΎϤϠϓ ϝΎϗ ΏΎΘϜϟ΍ ϢϬϴϠϋ ΃ήϗ : ϢϜϨϣ ΎϫήϜΘδϣ Ζδϟ ϦϤϓ ˬ΍ΪΣ΃ ξϤϴϠϓ ΓΩΎϬθϟ΍ Ϊϳήϳ ϥΎϛ Ϳ΍ ϝϮγέ ήϣϷ ϲϠλ ϦϤϓ ΔόΟήϟ΍ Ω΍έ΃ Ϧϣϭ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϥϵ΍ ! ΍ϮϟΎϘϓ ϥϮόϤΟ΃ : ϥϮότϣϭ ϥϮόϣΎγ ϦΤϧ Ϳ ϪϟϮγήϟϭ ήδϓ ˬϚϟϭ ΖΌη ΚϴΣ Ϳ΍ ΔϛήΑ ϰϠϋ . έΎδϓ ΪΟϮϓ ΔϠΨϧ ˯ΎΟ ϰΘΣ ΎϬϴϓ ΍ήϴϋ ϥΎδϴϛ ϦΑ ϢϜΤϟ΍ ϭ ϲϣήπΤϟ΍ ϦΑ ϭήϤϋ ΪΒϋ ϦΑ ϥΎϤΜϋ ϭ ϲϣϭΰΨϤϟ΍ ϲϣϭΰΨϤϟ΍ Ϳ΍ . ΎϤϠϓ ϖϠΤϓ ˬϢϫήϣ΃ ΍ϭήϜϧ΃ϭ ϢϫϮΑΎϫ ήϴόϟ΍ ΏΎΤλ΃ Ϣϫϭ΃έ ϢΛ ˬϪΘϋΎγ Ϧϣ Ϫγ΃έ ΔηΎϜϋ ϰϓϭ΃ ϡϮϘϟ΍ ϥ΄Ϥτϴϟ . D ϝΎϗ ΔόϴΑέ ϦΑ ήϣΎϋ : ΖϘϠΤϓ α΃έ ΔηΎϜϋ ϱΪϴΑ – ϥΎϛϭ Α Ϊϗ΍ϭ ϱ΃έ ΔηΎϜϋ ϭ Ϳ΍ ΪΒϋ Ϧ ϢϬϴϠϋ ΍ϭήϴϐϳ ϥ΃ – ϝϮϘϴϓ ϢϬϟ : έΎϤϋ ! ϲϓ ϦΤϧ ϡ΍ήΣ ήϬη ! ϝΎϘϓ ΔηΎϜϋ ϑήηΎϓ ϢϬπόΑ ϥϮϛήθϤϟ΍ ξόΒϟ : έΎϤϋ ϡϮϗ ˬα΄Α ϻ ! ϲϓ ΍ϮϨϣ΄ϓ ˬϢϬδϔϧ΃ ΎϣΎόσ ΍ϮόϨτλ΍ϭ ˬ΍ϮΣήγϭ ϢϬΑΎϛέ ΍ϭΪϴϗ ϭ . έϭΎθΗ Ϳ΍ ϝϮγέ ΏΎΤλ΃ ϲϠλ ϲϓ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ Ϣϫήϣ΃ – ΐΟέ Ϧϣ ϡϮϳ ήΧ΁ ϥΎϛϭ Ϧϣ ϡϮϳ ϝϭ΃ ϝΎϘϳϭ ˬ ϥΎΒόη -΍ϮϟΎϘϓ : ˬ΍ϮόϨΘϣΎϓ ϡήΤϤϟ΍ ΍ϮϠΧΩ ϡϮϴϟ΍ ΍άϫ ϢϬϨϋ ϢΗήΟ΃ ϥ΃ ϲϔϓ ϢϫϮϤΘΒλ΃ ϥ·ϭ ϡ΍ήΤϟ΍ ήϬθϟ΍ . Ϟ΋Ύϗ ϝΎϗϭ : ϻ ϡ΃ ϡϮϴϟ΍ ΍άϫ ϡ΍ήΤϟ΍ ήϬθϟ΍ Ϧϣ΃ ϱέΪϧ ϻ . ϝΎϗϭ Ϟ΋Ύϗ : ήϬη Ϧϣ ϻ΃ ϡϮϴϟ΍ ΍άϫ ϢϠόϧ ϻ ϢΘϴϔη΃ ϊϤτϟ ϩϮϠΤΘδΗ ϥ΃ ϯήϧ ϻϭ ˬϡ΍ήΤϟ΍ ϪϴϠϋ . ΐϠϐϓ ϋ ϊΠθϓ ˬΎϴϧΪϟ΍ νή˰ϋ ϥϭΩήϳ Ϧϳάϟ΍ ήϣϷ΍ ϰϠ ϢϫϮϠΗΎϘϓ ϡϮϘϟ΍ . ΝήΨϓ ξΒϧ΃ Ϊϗ ˬϡϮϘϟ΍ ϡΪϘϳ Ϳ΍ ΪΒϋ ϦΑ Ϊϗ΍ϭ ϰϣήϓ ˬϪγϮϗ ϲϣήπΤϟ΍ ϦΑ ϭήϤϋ – ϪΘϴϣέ ΊτΨϳ ϻ ϥΎϛϭ – ϪϠΘϘϓ ϢϬδΑ . ήγ΄ΘγΎϓ ˬϢϬϴϠϋ ϡϮϘϟ΍ Ϊηϭ ˬΓήϴϐϤϟ΍ ϦΑ Ϳ΍ ΪΒϋ ϦΑ ϥΎϤΜϋ ΍ϮϗΎΘγ΍ϭ ήϴόϟ΍ .

(15)

E ΎϨ˰ΛΪΣ ϝΎϗ ΪϤΤϣ: ΎϨ˰ΛΪΣ Ϳ΍ ΪΒϋ ϦΑ Ϊϳΰϳ ϦΑ ϲϠϋ ϲϨ˰ΛΪΣ :ϝΎϗ ΪϤΤϣ ˬϱΪγϷ΍ Δόϣί ϦΑ ϝΎϗ ˬϭήϤϋ ϦΑ Ω΍ΪϘϤϟ΍ ΔϨΑ΍ ΔϤϳήϛ ΎϬϣ΃ Ϧϋ ϪΘϤϋ Ϧϋ ϪϴΑ΃ Ϧϋ : Ύϧ΃ Ω΍έ΄ϓ ˬϥΎδϴϛ ϦΑ΍ ϢϜΤϟ΍ Εήγ΃ ΖϠϘϓ ˬϪϘϨϋ Ώήο Ύϧήϴϣ΃ : Ϳ΍ ϝϮγέ ϰϠϋ ϪΑ ϡΪϘϧ ˬϪϋΩ ϲϠλ ΎϨϣΪϘϓ !ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϝϮγέ ϰϠϋ ϪΑ Ϳ΍ ϲϠλ ϪϴϠϋ Ϳ΍ϞόΠϓ ˬϢϠγϭ Ϳ΍ ϝϮγέ ϲϠλ ϝΎσ΄ϓ ˬϡϼγϹ΍ ϰϟ· ϩϮϋΪϳ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϝϮγέ Ϳ΍ ϲϠλ ϝΎϘϓ ˬϪϣϼϛ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ϢϠϜΗ :ϪϨϋ Ϳ΍ ϲοέ ΏΎτΨϟ΍ ϦΑ ήϤϋ ϻ Ϳ΍ϭ ˮͿ΍ ϝϮγέ Ύϳ ΍άϫ Ϫϣ΃ ϰϟ· ϡΪϘϳϭ ϪϘϨϋ Ώήο΃ ϲϨϋΩ ˬΪΑϷ΍ ήΧ΁ ΍άϫ ϢϠδϳϞόΠϓ !ΔϳϭΎϬϟ΍ϲΒϨϟ΍ ϲϠλ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϻ ϞΒϘϳ ϝΎϘϓ ˬϢϜΤϟ΍ ϢϠγ΃ ϰΘΣ ή˰Ϥ˰ϋ ϰϠϋΎϤϓ :ή˰Ϥ˰ϋ ήΧ΄Ηϭ ϡΪϘΗ Ύϣ ϲϧάΧ΃ϭ ˬϢϠγ΃ Ϊϗ ϪΘϳ΃έ ϥ΃ ϻ· Ϯϫ ΖϠϗϭ : Ωέ΃ ϒϴϛ ϲΒϨϟ΍ ϰϠϋ ϲϠλ ϝϮϗ΃ ϢΛ ˬϲϨϣ ϪΑ ϢϠϋ΃ Ϯϫ ΍ήϣ΃ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍: ϚϟάΑ ΕΩέ΃ ΎϤϧ· ΔΤϴμϨϟ΍ Ϳ ϪϟϮγήϟϭ ! ή˰Ϥ˰ϋ ϝΎϗ : ϢϠγ΄ϓ ϦδΤϓ Ϳ΍ϭ ϲϓ ΪϬΟϭ ˬϪϣϼγ· ˬΔϧϮόϣ ήΌΑ ϡϮΑ ϞΘϗ ϰΘΣͿ΍ Ϳ΍ ϝϮγέ ϭ ϲϠλ ΔϨΠϟ΍ ϞΧΩϭ ϪϨϋ ν΍έ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍. F ΎϨ˰ΛΪΣ ϝΎϗ ΪϤΤϣ : ΎϨ˰ΛΪΣ ϱΪϗ΍Ϯϟ΍ ϝΎϗ : ϝΎϗ ˬϝΎϗ ϱήϫΰϟ΍ Ϧϋ Ϳ΍ ΪΒϋ ϦΑ ΪϤΤϣ ϲϨ˰ΛΪΣ ϢϜΤϟ΍ : ˮϡϼγϹ΍ Ύϣϭ ϪϟϮγέϭ ϩΪΒϋ ΍ΪϤΤϣ ϥ΃ ΪϬθΗ ϭ ˬϪϟ Ϛϳήη ϻ ϩΪΣϭ Ϳ΍ ΪΒόΗ . ϝΎϗ : ΖϤϠγ΃ Ϊϗ . ϓ ΖϔΘϟΎ ϲΒϨϟ΍ ϲϠλ ϝΎϘϓ ϪΑΎΤλ΃ ϲϟ· ϢϠγϭ ϪϴϠϋ Ϳ΍ : Ϫϴϓ ϢϜΘόσ΃ Ϯϟ ˬϪΘϠΘϘϓ Ύϔϧ΁ έΎϨϟ΍ ϞΧΩ . G ΍ϮϟΎϗ : ˬήϴόϟ΍ ΍ϮϗΎΘγ΍ ϭ ΖϧΎϛϭ ΎϬϴϓ ήϴόϟ΍ ˬϒ΋Ύτϟ΍ Ϧϣ ϪΑ ΍ϭ˯ΎΟ ΐϴΑί ϭ ϡΩ΃ ϭ ήϤΧ ΍ϮϣΪϘϓ ϲΒϨϟ΍ ϲϠϋ ϪΑ ϲϠλ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϢϠγϭ . ΖϟΎϘϓ ζϳήϗ : ΪϘϓ ˬϡ΍ήΤϟ΍ ήϬθϟ΍ ΪϤΤϣ ϞΤΘγ΍ Ϊϗ ΃ ΏΎλ ϪϤψόϳ ϭ ϚϟΫ ϡήΤϳ ϥΎϛ Ϊϗϭ ˬϝΎϤϟ΍ϭ ϡΪϟ΍ . ϝΎϘϓ ϢϬϴϠϋ Ωήϳ Ϧϣ : ϲϓ ϢΘΒλ΃ ΎϤϧ· ϥΎΒόη Ϧϣ ΔϠϴϟ . ϞΒϗ΃ϭ ΎϤϠϓ ˬήϴόϟΎΑ ϡϮϘϟ΍ Ϳ΍ ϝϮγέ ϰϠϋ ΍ϮϣΪϗ Ϳ΍ ϲϠλ ϢϠϓ ήϴόϟ΍ ϒϗϭ ϢϠγϭ ϪϴϠϋ βΒΣϭˬΎΌϴη ΎϬϨϣ άΧ΄ϳ ϪΑΎΤλϷ ϝΎϗϭ ˬϦϳήϴγϷ΍ : Ύϣ ϲϓ ϝΎΘϘϟΎΑ ϢϜΗήϣ΃ ϡ΍ήΤϟ΍ ήϬθϟ΍ . H ΪΤϓ ϲϨ˰Λ ϢϴΤγ ϦΑ ϥΎϤϴϠγ Ϧϋ ΓήΒγ ϲΑ΃ ϦΑ΍ ϝΎϗ : Ϳ΍ ϝϮγέ ήϣ΃ Ύϣ ϲϠλ ϪϴϠϋ Ϳ΍ ϲϓ ϝΎΘϘϟΎΑ ϢϠγϭ ΍Ϯ˰δ˰δ˰Τ˰Θ˰ϳ ϥ΃ Ϣϫήϣ΃ ΎϤϧ· ˬϡ΍ήΤϟ΍ ήϬθϟ΍ ζϳήϗ έΎΒΧ΃ . I ΍ϮϟΎϗ : ϲϓ ςϘγϭ ϢϫϮϔϨόϓ ˬϪϴϠϋ ΍ϮϣΪϗ Ϧϣ ϙ΍Ϋ Ϣψϋ΃ϭ ˬ΍ϮϜϠϫ Ϊϗ ϥ΃ ΍ϮϨχϭ ˬϡϮϘϟ΍ Ϊϳ΃ έϮϓ έϮϔΗ ΔϨϳΪϤϟ΍ϭ ˬϢϫϮϣϻϭ ΟήϤϟ΍ Ϟ . ΩϮϬϴϟ΍ ΖϟΎϗϭ : ϲϣήπΤϟ΍ ϦΑ ϭήϤϋ Ϳ΍ ΪΒϋ ϦΑ Ϊϗ΍ϭ ϪϠΘϗ

(16)

ΏήΤϟ΍ ΕήπΣ ϲϣήπΤϟ΍ϭ ˬΏήΤϟ΍ ΕήϤϋ ϭήϤϋ ˭ϰϤϴϤΘϟ΍ ! Ϊϗ΍ϭ ϭ Ϊϗϭ ΏήΤϟ΍ ! Ϊϗ΍ϭ ϦΑ΍ ϝΎϗ : Ϊϗ ΍Ϯϟ˯ΎϔΗ ϥΎϜϓ ˬϚϟάΑ Ϳ΍ Ϧϣ ϚϟΫ ΩϮϬϳ ϰϠϋ . J ΍ϮϟΎϗ : ζϳήϗ ΚόΑϭ ... 105 K ϲϨ˰ΛΪΤϓ ϮΑ΃ ήϜΑ .... 106 L ΍ϮϟΎϗ : ϥΎϛϭ ϣ ϝϮϗ Ϧ ... 107 M ϲϨ˰ΛΪΤϓ ϥΎϤϋ ϰθΤΠϟ΍ ... 108 N ϲϨ˰ΛΪΤϓ ΪϤΤϣ ϞϬγ ϦΑ ϲΤϳ ϦΑ ... 109 O ΍ϮϟΎϗ : ϝΰϧϭ ϥ΁ήϘϟ΍ ...110 P ϲϨ˰ΛΪΤϓ ήϤόϣ ...111 Q ϲϨΛΪΤϓ ϮΑ΃ ήϜΑ ΓήΒγ ϲΑ΃ ϦΑ ... 112 R ϲϓϭ ϚϠΗ Δϳήδϟ΍ ... 113 S ΔϴϤδΗ ΝήΧ Ϧϣ ... 114 _______________________ 105

Kitâbü’l-Megâzî, I,16/17. Bundan sonra paragrafları n sadece giriú kelimeleri verilecektir. 106 Kitâbü’l-Megâzî, I,16/20. 107 Kitâbü’l-Megâzî, I,17/21. 108 Kitâbü’l-Megâzî, I,17/21. 109 Kitâbü’l-Megâzî, I,18/3. 110 Kitâbü’l-Megâzî, I,18/7. 111 Kitâbü’l-Megâzî, I,18/14. 112 Kitâbü’l-Megâzî, I,18/17. 113 Kitâbü’l-Megâzî, I,19/2. 114 Kitâbü’l-Megâzî, I,19/4.

(17)

Yukarıda verilen listedeki A metni, Vâkıdî’nin yeni konuya mutad giriú metoduna, olayın tarihini ve ekseriyetle ilgili yerin co÷rafi konumunu belirtme özelli÷ine iúaret eder. S metni Vâkıdî’nin seriyyeye katılanları gösteren listesidir. Onun açklayıcı notları I, K, O, Q metinlerinde bulunur. C

metninin kayna÷ı belirtilmemiú ,D ve R metinlerine tek bir kaynak

verilmiútir. E, F, K, M, N, P ve Q metinleri senedleriyle birlikte kaydedilmiútir.

B, G, I, J, L ve O metinlerinde ΍ϮϟΎϗ formülünün kullanıldı÷ı görülecektir. B metni øbn øshak’ınki ile paralel de÷ildir. Anahatlar giriú cümlelerinde muhtasar birúekilde verilir.115Cümlelerζϳήϗ ΖϟΎϘϓveΩήϳ Ϧϣ ϝΎϘϓ

ifadeleriyle baúlaması durumunda G metni, øbn øshak’ın ibarelerine takriben muadil olur.116 Peygamber’in ϢϜΗήϣ΃ Ύϣ ve benzeri sözleri her iki kaynakta bulunur.117 I metnindeki úiirimsi ifadeler øbn øshak’ta biraz farklı bir úekilde bulunur.118J metnindeki Peygamber’in sözleri119 az farkla ve daha çarpıcı bir ba÷lamda øbn øshak’ta da yer alır.120 Vâkıdî’nin ΍ϮϟΎϗ ibaresiyle söze baúladı÷ı metinleri ile øbn øshak’ın121 benzer oldu÷u söylenebilen metinleri

arasnda nihaî anlamda benzerlik yoktur. ùayet ΍ϮϟΎϗ formülü intihal edilmiú bir metni gizlemek için yapılmıú bir kelime oyunu saylırsa; o zaman bizim bu noktada varsaydı÷ımız intihal, øbn øshak’ta bulunan bilgilerden baúka türlü müdür? Bu düúünce do÷rusu asılsızdır ve biz, geleneksel isnad zincirleri ve giriú kabilinden olmayan ifadeler arasına, görüldü÷ü kadarıyla rastgele, serpiútirilen ΍ϮϟΎϗ ibaresinin izahını baúka yerlerde aramalıyız.

_______________________ 115

es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 252/ 3 ve 5. sat rlar. 116 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 254/13. 117 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 254/10. 118 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 254/17. 119 Kitâbü’l-Megâzî, I,16/17. 120 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 255/11. 121 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 255/20.

(18)

Vâkıdî’nin Kitâbü’l-Megâzî’sinde “birleúik sened”i ifade etmek üzere kullanılan΍ϮϟΎϗ formülünün ilk bulundu÷u yer bizzat metnin giriúidir. Vâkıdî, ana kaynaklarndan 23 tanesinin ismini bir bir sıraladıktan sonra úöyle der: ...΍ϮϟΎϗ ϲϧϮΛΪΣ ϱάϟ΍ Ϟϛ ΖΒΘϜϓ .122Yazlı malzemeyi referans göstermek çok önemlidir. Çünkü yazılı malzeme kaynakları karúılaútırma, tasnif etme ve sıralama fırsatı verir. Vâkıdî’nin ΍ϮϟΎϗ ibaresini kullanması veya “birleúik sened”i karúılamak üzere söz konusu ibareyi kullanması, onun geliúi güzel ve intihal edilmiú bir metni gizlemek için acemice yaplmıú bir giriúime de÷il; aksine bu, Vâkıdî’nin orijinal kaynaklarının ortak yapsına iúaret etti÷i kanaatindeyim. B, G, I, J, L ve O metinlerinde ΍ϮϟΎϗ formülünün tekrar edilmesi, Vâkıdî’nin verilen bilgileri kabul etti÷ini belirtir. Bu, Vâkıdî’ye kendisi hayattayken ona yöneltilen tenkidleri de açıklar. Tenkid edilen “birleúik sened”i kullanan sadece Vâkıdî de÷ildir. Aynı yöntemi øbn øshak123

ve øbrahim el-Harbî’ye göre Zührî de kullanmıútır.124 Vâkıdî’nin,

muhtemelen “birleúik sened yöntemi”ni kullanması, geniú ölçüde Kitâbü’l-Megâzî’nin kavramsal yapısının teúekkülünün elzem bir parçası olmasından dolayıdır. Bu husus, øbrahim el-Harbî’nin baúka bir rivayetinde iyice izah edilir. øbrahim el-Harbî, “el-Müseyyibî’den úu sözleri duydu÷unu belirtir: “Vâkıdî’ye ‘rivayet aldı÷ın kaynakları birleútiriyorsun, ‘falan ve falan kimseler bize tahdis etti’ diyorsun, birleúik sened ve metinle rivayet ediyorsun; keúke bunun yerine her úahsın rivayetini ayrı isnadı ve metiniyle bize tahdis etsen’ dedik.”125

øbn øshak’a yöneltilebilecek muhtemel intihal suçlaması tartıúıldı÷ında

-Âtike’nın rüyası rivayetinde oldu÷u gibi-, Musa b. Ukbe’den kalan

metinlere iúaret etmek gerekir. øntihal yapıldı÷ını söylemek, øbn øshak’ın çalıúmasındaki yeni ve ona mahsus unsurları, mübala÷alı kabul etmenin bir yansımasıdr.øbn Kesir ve øbn Seyyidinnâs’ın, Musa b. Ukbe’nin Kitâbü’l-Megâzî’sinden yaptıkları nakiller ve øbn Seyyidi’n-Nâs’ın “Musa b. Ukbe ile _______________________ 122 Kitâbü’l-Megâzî, I,2/3. 123 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 257. 124

øbn Seyyidinnâs, ‘Uyûnü’l-Eser, Kahire 1937, I, 20. 125

(19)

Muhammed b. ‘Aiz, Nahle Seriyyesi’ni øbn øshak’a benzer úekilde tasvir ederler”126 mealindeki sözleri, Musa b. Ukbe’nin rivayetinin øbn øshak’ın metnine çok yakın oldu÷unu gösterir. Üç kaynak arasında ayrıntılarda farklılıklar bulunur. Mesela Musa b. Ukbe’nin rivayeti, Safvân b. Beydâ ile

‘Amir b. øyâs’ın seriyyeye katılan gurupta bulundu÷unu söyler.27 øbn

øshak127 ve Vâkıdî, Peygamber’in mektubunun okunuúunu ve seriyyeye

katılanların yola devam etmek veya geri dönmek seçenekleri karúısında serbest bırakıldıklarında hepsinin Nahle’ye kadar gitme konusunda Abdullah b. Cahú’i izlemeyi seçtiklerini kaydeder. Musa b. Ukbe’ye göre, Peygamber’in mektubu okundu÷unda, seriyyeye katılanlar tavsiyeye uyarak Nahle’ye kadar ilerlediler. Aynı vakitlerde Sa’d b. Ebi Vakkas ile ‘Utbe b. öazvân Bahran’dan geri dönüyordu. Hikayenin bazı kısımları sadece bir tek kaynakta bulunur. Vâkıdî’deki fidye rivayeti128 ve øbn øshak’taki úiir gibi.129

Bununla beraber genelde hadisenin üç rivayeti arasında büyük oranda benzerlik vardır. Vâkıdî’nin øbn øshak’tan intihal yaptı÷ını söylemek bu úartlar altında geçerli bir delile dayanmayan bir varsayımdır. øbn øshak, açıkça Musa b. Ukbe tarafından paylaúılan malzemeyi kullandı. Biz bu hayatî noktaya, iki müelliften öte, sîre-megâzî literatürünün ilk dönem geliúimi açısından bakmalıyız. Daha kabul edilebilir bir teori úu olabilir: Sîre’nin büyük bir kısmı hicrî ikinci asırda úekillenmiúti. Daha sonraki müellifler, kıssacıların anonim malzemesini ve hadis rivayetlerini kullanarak elde ettikleri malumâtı kendi görüúlerine göre düzenlediler ve kendi araútırma neticelerini de çalıúmalarına ilave ettiler.

X W _______________________ 126 ‘Uyûnü’l-Eser, I, 230. 27 ‘Uyûnü’l-Eser, I, 230. 127 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 252. 128 Kitâbü’l-Megâzî, I,17. 129 es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 256.

(20)

Referanslar

Benzer Belgeler

2004 75 2002 2885 21/01/2004 Karar Özeti : Bankalar Yeminli Murakıplarının, Bankalarla İlgili Olarak Sınırlı Bir Vergi İncelemesi Yapmalarına

Do¤ru yan›t verenler aras›nda yap›lacak kura ile belirlenecek flansl› meslektafl›m›za kitap arma¤an edilecektir.. Bir önceki say›da yer alan

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı konuyla ilgili soL'a yapt ığı açıklamada, Danıştay tarafından alınan

Bilimsel araştırmalarda birçok bilim insanı, çalışmasını kısa bir sürede bitirmek, akademik alanda bir an önce yükselmek, zamanı verimli kullanamamak, akademik nedenler

─ Yüzeysel temelli 4-6 katlı binaların deprem sırasındaki davranışlarının parametrik incelenmesi konulu çalışma kapsamında Adapazarı’nda yer alan yapı grubunun

Aşırı çalışma alt ölçeği bireyin çalışmaya, diğer sosyal yaşamındaki aktivitelerden daha fazla yer verdiğini ve olması gerekenden çok daha fazla çalıştığını

CHP’li Demir, Milas’ın zeytinyağı kalitesinin ko- runması için kaliteli zey- tinyağlarında daha yüksek primlerin uygulanması ge- rektiğini aktararak: “Prim

Tüm ülke işgal altındayken Büyük Millet Meclisi toplandı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün bir halk hareketi olarak örgütlediği Milli Mücadele’nin meşruiyetinin temeli