• Sonuç bulunamadı

Boksörler ile basketbolcuların empatik eğilim becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Boksörler ile basketbolcuların empatik eğilim becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi"

Copied!
82
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

BOKSÖRLER ĠLE BASKETBOLCULARIN EMPATĠK EĞĠLĠM

BECERĠLERĠ ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN ĠNCELENMESĠ

Orhan AYDIN

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

BEDEN EĞĠTĠMĠ ve SPOR ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Doç. Dr. Alpaslan GÖRÜCÜ

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

BOKSÖRLER ĠLE BASKETBOLCULARIN EMPATĠK EĞĠLĠM

BECERĠLERĠ ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠNĠN ĠNCELENMESĠ

Orhan AYDIN

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

BEDEN EĞĠTĠMĠ ve SPOR ANABĠLĠM DALI

DanıĢman

Doç. Dr. Alpaslan GÖRÜCÜ

(3)

ONAY SAYFASI

S.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne

Orhan AYDIN tarafından savunulan bu çalıĢma, jürimiz tarafından Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak oy birliği / oy çokluğu ile kabul edilmiĢtir.

Jüri BaĢkanı: Prof. Dr. Oktay ÇAKMAKÇI Ġmza

Selçuk Üniversitesi

DanıĢman: Doç. Dr. Alpaslan GÖRÜCÜ Ġmza

Selçuk Üniversitesi

Üye: Dr. Öğr. Ü. Burhan ÇUMRALIGĠL Ġmza

Mustafa Kemal Üniversitesi

ONAY:

Bu tez, Selçuk Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri uyarınca yukarıdaki jüri üyeleri tarafından uygun görülmüĢ ve Enstitü Yönetim Kurulu ……… tarih ve ……… sayılı kararıyla kabul edilmiĢtir.

Ġmza

Prof. Dr. Hasan Hüseyin DÖNMEZ Enstitü Müdürü

(4)

ÖNSÖZ

ÇalıĢmanın her aĢamasında bilgi ve önerilerini esirgemeyerek yardım ve fikirleriyle yetiĢmeme ve geliĢmeme katkıda bulunan, yol gösteren danıĢmanım Sayın Doç. Dr. Alpaslan GÖRÜCÜ’ye teĢekkür ederim. Yüksek lisansa baĢladığım andan itibaren bilgi ve deneyimleriyle her zaman yanımda olan Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Süleyman PATLAR, Prof. Dr. Mehmet KILIÇ ve Prof. Dr. Oktay ÇAKMAKÇI’ya minnet ve Ģükranlarımı sunarım.

Her Ģeyden önemlisi, lisansüstü eğitim yapmam için beni teĢvik ederek yol gösteren, akademik örnekliği ve sporcu kiĢiliği ile camianın örnek Ģahsiyetlerinden biri olan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi Burhan ÇUMRALIGĠL’e teĢekkür ederim.

Ayrıca tez çalıĢmam boyunca hep yanımda olan, çalıĢmamı heyecan ve ilgi ile takip eden sevgili eĢim Kübra AYDIN’a sonsuz teĢekkür ederim.

Uzun çalıĢmalar sonucunda büyük emek vererek hazırlamıĢ olduğum tezin, akademisyenlere, konu ile ilgilenen kiĢilere ve öğrencilere faydalı olmasını dilerim.

Orhan AYDIN

(5)

ĠÇĠNDEKĠLER ONAY SAYFASI ... i ÖNSÖZ ... ii ÖZET ... iv SUMMARY ... v 1. GĠRĠġ ... 1

1.2. Empatinin Günlük Hayattaki Önemi ... 4

1.3. Empati ile Benzer Kavramlar Arasındaki Farklar ... 7

1.4. Empatinin BileĢenleri ... 10

1.5. AĢamalı Empati Sınıflaması ... 15

1.6. Empatinin GeliĢim Evreleri ... 17

1.7. Sporda Empati ... 20

1.7.1. Sporda Empati DavranıĢını Etkileyen Etmenler ... 21

1.7.2. Empatinin Sporcu Üzerindeki Etkileri ... 37

1.7.3. Sporculara KarĢı Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar ... 41

1.8. Ġlgili ÇalıĢmalar ... 48

2. GEREÇ ve YÖNTEM ... 51

2.1. AraĢtırmanın Modeli ... 51

2.2. AraĢtırma Grubu ... 51

2.3. Veri Toplama Araçları ... 51

2.3.1. Empatik Eğilim Ölçeği ... 51

2.4. Verilerin Toplanması ... 52 2.5. Verilerin Analizi ... 52 3. BULGULAR ... 53 4. TARTIġMA ... 61 5. SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 67 6. KAYNAKLAR ... 68 7. EKLER ... 72 8. ÖZGEÇMĠġ ... 74

(6)

ÖZET

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Boksörler ile Basketbolcuların Empatik Eğilim Becerileri Arasındaki ĠliĢkinin Ġncelenmesi

Orhan AYDIN

Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı YÜKSEK LĠSANS TEZĠ/KONYA-2019

Bu araĢtırmanın amacı, boksörler ile basketbolcuların empatik eğilim becerileri arasındaki iliĢkinin incelenmesidir. Bunun yanında araĢtırmada, katılımcıların çeĢitli demografik özellikleri ile empatik eğilim becerileri arasındaki iliĢkiye de bakılmıĢtır.

AraĢtırmaya, 2018 yılında Niğde’de yapılan Türkiye Boks ġampiyonası sporcuları ile Elazığ’daki kulüplerde spor yapan 166 boksör ve yine aynı ilde basketbol oynayan 166 basketbolcu olmak üzere toplam 332 sporcu katılmıĢtır.

Katılımcılara, araĢtırmacı tarafından hazırlanan “KiĢisel Bilgi Formu” ve Dökmen (1988) tarafından geliĢtirilen “Empatik Eğilim Ölçeği” uygulanmıĢtır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde SPSS 24.0 paket programı kullanılmıĢtır. Verilerin analizinde Kolmogorov Simirnov, Tukey, t testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) kullanılmıĢtır. Anlamlılık düzeyi 0,05 olarak kabul edilmiĢtir.

AraĢtırma sonucunda elde edilen verilere göre yaĢ, doğum yeri, eğitim durumu ve spor yapma süresi değiĢkenleri ile sporcuların empatik eğilim düzeyleri arasında anlamlılık vardır. Cinsiyet, branĢ, branĢı isteyerek seçme ve branĢı sevme değiĢkenleri ile empatik eğilim düzeyleri arasında ise anlamlılık yoktur.

(7)

SUMMARY

T.C.

SELÇUK UNIVERSITY HEALTH SCIENCES INSTITUTE

Examining the Relationship between Emphatic Tendency Skills of Boxers and Basketball Players

Orhan AYDIN

Department of Physical Education and Sports MASTER THESIS/KONYA-2019

The aim of this study is to investigate the relationship between boxers and basketball players' empathic tendency skills. In addition, the study examined the relationship between various demographic characteristics and empathic tendency skills of the participants.

The study, conducted in Niğde, Turkey Boxing Championship in 2018 with athletes engaged in sports clubs and again in Elazığ 166 boxers participated in a total of 332 athletes, including 166 in the same province basketball playing basketball.

Personal Information Form prepared by the researcher and “Empathic Tendency Scale tarafından developed by Dökmen (1988) were applied to the participants. SPSS 24.0 package program was used to evaluate the data obtained. Kolmogorov Simirnov, Tukey, t test and One Way Analysis of Variance (ANOVA) were used for data analysis. Significance level was accepted as 0.05.

According to the data obtained from the research, there is a significant relationship between the variables of age, place of birth, educational status and duration of sports and the empathic tendency levels of athletes. There is no significant difference between the variables of gender, branch, voluntary selection and liking of branch and empathic tendency levels.

(8)

1. GĠRĠġ

Empati kavramı sosyal hayatta bireyler arasındaki iliĢkilerde büyük öneme sahiptir. Zira empati bireyler arasındaki iliĢkilerin sağlıklı oluĢturulmasını sağlar ve bireylerin yaĢam tatmini düzeylerini artırır. Benzer bir biçimde, aynı ortamda bulunan insanlar empati yapma becerisine sahip olduklarında birbirlerini iyi anlayabilmekte ve daha istendik sosyal iliĢkiler geliĢmektedir. Bu durum da bireyin sosyal yaĢantısında ve iĢ yaĢantısında daha mutlu ve baĢarılı olmasına destek sağlayacaktır.

Benzer bir durum spor alanında da geçerlidir. Sportif faaliyetlerde rekabet ve stresin yoğun bir biçimde görülmesi nedeniyle özellikle sporcular için empati kavramı oldukça önemlidir. Alan yazında taramasında bu konuda yeterli çalıĢma yapılmadığı görülmüĢtür. Daha önce yeterli çalıĢma yapılmamıĢ olması, bu araĢtırmayı önemli hale getirmektedir.

1.1. Empati Kavramı

Sportif faaliyetler içinde rekabetin ve kazanma isteğinin yer aldığı faaliyetlerdir. Bu sebeple sportif faaliyetler gerçekleĢtirilirken özellikle profesyonel anlamda ciddi bir stres yaĢanması kaçınılmazdır. Bu aĢamada spor sürecinin daha sağlıklı bir biçimde yürütülmesi için empati yapabilme yeteneğinin geliĢmesi önemlidir. ÇalıĢmanın bu baĢlığı altında empati kavramı genel hatlarıyla incelenmektedir. Empati kavramı, empatinin günlük hayattaki önemi, empati ve benzer kavramlar arasındaki farklar, empatinin bileĢenleri ve aĢamalı empati sınıflaması bu baĢlık altında incelenen konuları oluĢturmaktadır.

Ġlk olarak Lipps 1897 yılında “Einfühlung” kelimesinin karĢılığı olarak empati kavramını kullanmıĢtır. Köken olarak Latince bir kelime olan empati kavramı “empathia” olarak kullanılmıĢtır. Yunanca`da “em” kavramı “içinde” anlamına gelirken “pathia” kavramı hissetmek anlamına gelir (Ersoy ve KöĢger 2016).

Günümüzdeki anlamıyla empati kavramı bir bireyin kendisini baĢka bir bireyin yerine koyması durumunu ifade eder. Daha açık olmak gerekirse empati kavramı hayata baĢka bir kiĢinin gözünden bakabilme durumunu açıklar. Empati yapan birey karĢısındaki kiĢinin duygularını ve düĢünceleri fark ederek o kiĢinin

(9)

neler hissettiklerini anlar. Aslında empati baĢka bir bireyin ruhsal yaĢamını anlamak değildir. Burada baĢka bir bireyin deneyimleriyle düĢünme durumu söz konusudur. Bu yolla baĢka bir birey gibi hissetmek, duymak ve görmek mümkün olmaktadır. Birey hem kendi duygu ve düĢüncelerinin farkındadır hem de karĢısındaki bireyin duygu ve düĢüncelerinin farkındadır. Bu sayede karĢısındaki bireye olan yaklaĢımını daha gerçekçi ve doğru bir biçimde Ģekillendirebilmektedir (Arslan 2016).

Empati baĢka birisinin duygularını ve bakıĢ açısının anlayabilme ve paylaĢabilme yeteneğidir. Kendisini baĢka birisinin yerine koyma ve hayata onun gözlerinden bakabilmeyi ifade eder. Birey bir taraftan kendisi gibi olurken diğer taraftan karĢısındaki bireyin duygularını da deneyimleyebilir. Aslında empati çok iyi bir iletiĢim yöntemidir. Genellikle yanlıĢ anlaĢılmasına ve ilerleyen sayfalarda da bahsedilecek olan farklı kavramlarla karıĢtırılmasına rağmen sağlıklı bir iletiĢim sürecinin oluĢturulmasında empatinin ciddi rolü bulunur. Önceleri empati yapabilme yeteneğinin doğuĢtan gelen bir özellik olduğu düĢünülürdü. Günümüzde ise iletiĢim süreçleri kapsamında empatinin öğrenilebilir bir yeterlik olduğu kabul edilmektedir. Empatinin öğrenilebilir bir yeterlilik olması insan iliĢkilerindeki iletiĢim süreçlerinin daha iyi Ģekillendirilebilmesini sağlamaktadır (Ioannidou ve Konstantikaki 2008).

Empati kavramı farklı uzmanlık alanlarında farklı Ģekillerde tanımlanmaktadır. Kimi araĢtırmacılara göre empati biliĢsel ve duygusal bir içeriğe sahiptir. Kimi kaynaklarda empatinin karĢısındakinin duygularını anlama gücünü ifade ettiği belirtilmektedir (Kambitsch 2014). AltınbaĢ ve ark’ın (2010) aktardığına göre tarihsel süreç içerisinde de empati birçok araĢtırmacı tarafından tanımlanmıĢtır. Yazarlara göre Freud psikanalitik kuram kapsamında bilimsel psikoloji için bir tasarım önermiĢ ve birçok kavram ile beraber empati kavramı üzerinde de durmuĢtur. Freud’a göre empati sadece psikolojik bir olgu değil aynı zamanda biyolojik yansımaları da olan bir olgudur. Kohut empatiyi kendilik (self) psikolojisinde kullanılan analitik tekniğin temel unsurlarından birisi olarak görmüĢ ve “özel olarak karmaĢık psikolojik durumların algılanıĢına olanak sağlayan bir biliĢ Ģekli” olarak tanımlamıĢtır. DanıĢan merkezli (client-centered) psikoterapinin kurucusu Rogers ise empatiyi, Kohut’un kendilik psikolojisindeki yaklaĢımından biraz farklı biçimde ele almıĢtır. Rogers’a göre empati, “terapistin hastanın dünyasını sanki o imiĢ gibi (sanki duygusunu hiç kaybetmeden) anlamasıdır ve terapiler için bir ön koĢul olmaktan çok temel nitelikte bir terapötik yapıdır” (AltınbaĢ ve ark 2010).

(10)

Empati davranıĢının sergilenmesi noktasında üzerinde durulması gereken bazı tepkilerden bahsedilebilir. Ġlgili kaynaklar incelendiğinde on basamaktan bahsedildiği görülmektedir. Bu basamaklar en kalitesiz tepkiden en kaliteliye doğru olmak üzere Ģu Ģekilde listelenmektedir:

Senin problemin karĢısında baĢkaları ne düĢünür, ne hisseder: Bu basamak empati kurmayı deneyen bireyin felsefi görüĢlere yöneldiği, atasözlerini kullandığı, genellemeler yaptığı ve diğer bireylerin/toplumun bireyin yaĢadığı sorun hakkında nasıl bir yaklaĢım sergileyeceklerini anlattığı basamaktır. Sorunu ifade eden birey toplumsal normlar açısından eleĢtirilir.

EleĢtiri: Anlatan kiĢinin dinleyen kiĢi tarafından yargılandığı basamaktır. Dinleyen kiĢi sorunu anlatan kiĢiyi yargılarken tamamen kendi görüĢlerine göre konuĢur.

Akıl verme: Bu basamakta dinleyen kiĢi sorununu anlatan kiĢiye neler yapması gerektiği konusunda görüĢlerini aktarır.

TeĢhis: Bu basamakta dinleyen birey sorunu anlatan kiĢiye yaĢadığı sorunun nedenlerini açıklar. Örneğin, sorunu yaĢan kiĢi anlattıktan sonra “bu durumun sebebi toplumsal baskılardır” gibi bir geribildirim teĢhis basamağı için bir örnek olarak gösterilebilir.

Bende de var: Bu basamaktan dinleyen birey benzer bir sorunu kendisinin de yaĢadığını ifade eder. KonuĢan kiĢiyi dinledikten sonra benzer bir sorunu kendisinin de yaĢadığını ifade ederek kendi yaĢadığı sorunu anlatmaya baĢlar.

Benim duygularım: Bu basamakta dinleyen kiĢi duydukları karĢısında neler hissettiğini açıklar. “Sevindim” ve “Üzüldüm” gibi ifadeler bu basamağa örnek olarak gösterilebilir.

Destekleme: Destekleme basamağında dinleyen kiĢi konuĢan kiĢiyi haksız olarak görmez. Buna rağmen sorunu anlatan kiĢiye hak vermez.

Soruna eğilme: Dinleyen kiĢi konuĢan kiĢiye hareketleri ve tepkileriyle sorunu kabul ettiğini belirtir.

(11)

Tekrarlama: Dinleyen kiĢi konuĢan kiĢinin anlattıklarını kısa bir biçimde özetler. Bunu yaparken sorunu anlatan bireyin kullandığı kavramları da kullanır. Bu süreç içerisinde dinleyen kiĢi sorunu anlatan kiĢinin duygularını fark etmiĢtir ve bu duyguları anladığını ifade eder.

Derin duyguları anlama: Bu basamakta dinleyen kiĢi kendisini konuĢan kiĢinin yerine koyar. Dinleyen kiĢi sorunu anlatan kiĢinin söylediklerini ve söyleyemediklerini/söylemediklerini ifade ederek benzer duygu ve düĢüncelere sahip olduğunu belirtir (AktaĢ 2014).

Empati kavramı hem biliĢsel hem de etkileĢimsel içerikleri bünyesinde barındırmaktadır. Empati sürecinde birey ile karĢısındaki bireyin duygularında bir benzeĢme olabilmektedir. Fakat duygular ve düĢünceler tam anlamıyla aynı olmaz. Yazarlara göre empati bir taraftan bireyin mevcut durumun bir gerekliliği olarak ortaya çıkardığı davranıĢken, diğer tarafta bireydeki ahlak özelliklerinden biri olabilmektedir. Diğer bir ifadeyle bir birey kimi durumlarda Ģartlara bağlı olarak empati davranıĢı sergilerken kimi durumlarda empatiyi ahlaki bir gereklilik olarak görüp kiĢilik özelliği haline getirmektedir. Açıklamalara bağlı olarak yazarlar empati kavramını “ahlaki kiĢilik özellikleri ve mevcut durumların etkileri sonucu ortaya çıkan duygusal bir tepki” olarak tanımlamaktadır. Bir kendisine ait olmayan duygu ve düĢünceleri hayal ederek algılar ve biliĢsel bir biçimde anlar (Cuff ve ark 2014).

1.2. Empatinin Günlük Hayattaki Önemi

Günümüzde sosyal iliĢkilerde görülen en ciddi sorunlardan biri bireylerin birbirlerini anlayamamalarıdır. Bireylerin birbirlerini iyi bir biçimde anlayamamaları durumunda insan iliĢkileri istendik bir biçimde geliĢmez ve gerginlikler yaĢanabilir. Diğer bir ifadeyle bireylerin empati becerilerinin geliĢmemesi, sosyal iliĢkilerde anlaĢmazlıklar ortaya çıkarır. Zira, empati becerisi insanların birbirlerini daha iyi bir biçimde anlamalarını sağlar. Bu becerinin geliĢmesi ile beraber bireyler arasında ortaya çıkan birçok anlaĢmazlık engellenir. Empati sayesinde, ortaya çıkmıĢ olan çatıĢmaların olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi sağlanır (Ersoy ve KöĢger 2016).

Empatinin en önemli getirilerinden birisi iletiĢim süreçlerinin sağlıklı bir biçimde devam etmesine yardımcı olmasıdır. Ġnsan hayatı, çoğunlukla diğer insanlar ile anlama ve anlaĢılma üzerine kurduğu iletiĢimle var olmakta ve sürmektedir.

(12)

Sevgi, saygı, anlayıĢ, hoĢgörü, anlama ve anlaĢılma temelinde bir iletiĢim sağlamanın yolu da karĢımızdakinin fikir, düĢünce ve inançlarını anlayabilmek veya hissedebilmek ile mümkündür. Bu baĢarıldığı oranda insanların iliĢkileri sürmekte, mutlulukları artmaktadır. Sevgi, saygı ve anlayıĢ için bireylere düĢen en önemli görevlerin baĢında empati kurabilmek gelmektedir. Toplumsal hayatta empati yoksunu bireyler çoğaldıkça çatıĢma ve problem riski de artmaktadır (Arslan 2016).

Empati duygusu güven duygusunun da ortaya çıkmasını sağlar. Empati ve güven duyguları etkili iletiĢim ortamının oluĢturulmasını ve karĢılıklı anlayıĢ ortamının geliĢtirilmesini sağlar. Fikirlerin ve çözümlerin geliĢtirilmesi, sorun çözme yeteneğinin geliĢtirilmesi ve çatıĢma ortamlarının ortadan kaldırılması veya olumsuz etkilerinin en az düzeye indirilmesinde empati ve güven kavramlarının önemli etkili olacaktır. Ġnsanların sosyal hayatlarında iyi oluĢ hallerinin geliĢtirilmesinde empati yeteneğinin önemli etkisi bulunmaktadır (Ioannidou ve Konstantikaki 2008).

Empatinin insan yaĢamına kattığı kazanımlar söz konusu olduğunda birçok maddenin sıralandığı görülmektedir. ÇeĢitli çalıĢmalarda empatinin insan yaĢamına kattığı olumlu sonuçlar Ģu Ģekilde listelenebilir:

• Empati becerisi sayesinde bireyler birbirlerine saygı gösterirler ve etkileĢimde bulundukları kiĢileri oldukları gibi kabul ederler.

• Empati bireylerin birbirlerine kendilerini daha iyi ifade edebilmelerini sağlar. • Empati bireylerin birbirlerini duygularını daha iyi anlamalarını sağlayarak

ortaya çıkmıĢ olan sorunların daha kolay bir biçimde çözülmesini sağlar. • Empati bireylerin birbirlerinin duygularını daha iyi anlamalarını sağlar. • Empati ile olumlu biliĢsel, ahlaki geliĢim Ģansı artmaktadır.

• Empati ile sevgi, saygı, hoĢgörü artmaktadır.

• Empati ile toplumsal hayatta baĢarılı olma Ģansı artmaktadır.

• Empati kiĢinin farklı toplumsal kültüre mensup bireyleri daha kolay anlamasını sağlar.

• Empati sayesinde bireyler arasında sıcaklık duygusu geliĢir. • Empati, olumlu iliĢki ve dayanıĢmayı arttırmaktadır.

• Empati, olumlu iliĢkiler baĢlatmakta ve sürdürmekte gereklidir.

(13)

• Ruh sağlığı için empati kurmak önemli bir beceridir (Arslan 2016, Ioannidou ve Konstantikaki 2008).

Empatinin ortaya çıkardığı önemli olumlu sonuçlardan birisi de toplum yararına hareket etme ve alturistik bir yaĢam tarzının benimsenmesini kolaylaĢtırmasıdır. Empati bireyler arası yardımlaĢma ve dayanıĢma noktasında önemli bir yardımcı durumundadır. Alturistik davranıĢların sergilenmesi noktasında empati önemli bir motivasyon kaynağıdır. Bir birey baĢka bir bireyi stresli gördüğünde kendisi de stres duygusunu yaĢayabiliyorsa bu noktada kendisini diğer bireylere destek olmaya yönlendirir. BaĢka bir bireyin stres altındayken yaĢadığı duyguları anlayan bir birey, kendisi de aynı durumdayken hangi durumların bu stres düzeyini azaltacağını bilebilecektir. Bu aĢamada karĢısındaki bireyin nelere gereksinim duyduğunu daha iyi anlayabilecek ve bu kiĢinin kendisini daha iyi hissetmesi için neleri yapması gerektiğine daha iyi karar verebilecektir. Benzer bir durum toplum yanlısı davranıĢların sergilenmesini de sağlar. Sosyal hayat içerisinde ortaya çıkmıĢ bir durumun mağdurlarının duygularını anlayan ve bu duyguların etkisi ile olumsuz durumlara karĢı yaklaĢımını Ģekillendiren birisi istendik davranıĢlar sergileyecektir (McDonald ve Messinger 2019).

Empati bireylerin kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlar. Ġnsanlar kendileriyle empati kurulduğunda anlaĢıldıklarını ve kendilerine önem verildiğini hissederler. Diğer insanlar tarafından anlaĢılmak ve önemsenmek insanı rahatlatır ve kendini iyi hissetmesini sağlar. Empatik beceri kiĢilerarası sağlıklı iletiĢim kurulmasında önemli bir role sahiptir. Empati ile bireyin öznel dünyasındaki yaĢantılarının baĢka birisi tarafından ifade edilmesi sonucunda, birey daha önce bilincinde olmadığı içsel yaĢantılarını fark etmeye, sorunlarının kaynağını ve çözüm yollarını görmeye baĢlamaktadır. Empati bir yönüyle etkili problem çözmeyi sağlamaktadır. Yapılan bir çalıĢmaya göre empatinin evlilik uyumu üzerinde olumlu etkisi vardır. Empatik tepki verebilme becerisi eğitim seviyesi arttıkça yükselmektedir (Bulut ve DüĢmez 2014).

Empati sadece iki bireyin kendi aralarındaki iletiĢim sürecinde etkili olan ve olumlu sonuçların ortaya çıkmasını sağlayan bir olgun değildir. Bunun yanında, empati hayatın birçok alanında olumlu etkiler oluĢturur. Okul ortamında öğretmen ve öğrenci iliĢkileri, iĢ hayatında çalıĢanların kendi aralarındaki iliĢkiler, toplum

(14)

içerisindeki sosyal gruplar arasındaki iliĢkiler ve hatta farklı toplumlar arasındaki iliĢkilerde empati yapabilme becerisinin geliĢmiĢ olması anlaĢmazlıkların çok daha az seviyede ortaya çıkmasına yardımcı olur (Kambitsch 2014).

Ġlgili kaynaklar incelendiğinde empati kavramı ile benzer anlamlara sahip olan bazı kavramlardan bahsedildiği görülmektedir. Günlük hayatta söz konusu kavramların empati kavramı yerine kullanılmaları söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple empati ile benzer anlamlara sahip olan kavramların ne anlama geldiklerinin incelenmesi faydalı olacaktır.

1.3. Empati ile Benzer Kavramlar Arasındaki Farklar

Sempati kavramı kökenini eski Yunanca “sympatheia” kavramından almaktadır. Sempati kavramı çoğunlukla “baĢka bir birey ile beraber acı çekmek” anlamında kullanılmaktadır. Bu kavram ilk olarak Smith ve Hume tarafından 1700’lerin ortalarında incelenmiĢtir. Günümüzde ağırlıklı olarak sosyal psikoloji alanında incelenmektedir. Ġnceleme konusu yapılmasının önemli nedenlerinden birisi empati kavramıyla karıĢtırılmasıdır (Dökmen 2011).

Empati ve sempati kavramları hatalı bir biçimde sıklıkla birbirleri ile karıĢtırılmaktadır. Konu hakkında gerçekleĢtirilmiĢ olan çalıĢmalarda hem empati hem de sempati kavramları için farklı tanımlamalar yapılmaktadır. Genel olarak sempati “bir baĢka bireyin içerisinde çoğunlukla acı bulunan duygularına karĢı verilen istemsiz tepki” Ģeklinde tanımlanmaktadır. Söz konusu istemsiz tepki sempati duygusu geliĢtirilen bireyin ruh halinin anlaĢılması ve duyduğu acının hissedilmesi Ģeklindedir. Sempati ve empati arasındaki fark “baĢkası adına hissetme” durumu üzerine odaklanır. Örnek vermek gerekirse, herhangi bir birey acı duyduğunda, empati durumunda izleyen birey de aynı acıyı anlar. Sempati durumunda ise izleyen birey acı duyan bireye karĢı bazı hisler geliĢtirir. Bu hisler acı çeken bireyin sahip olduğu hislerden farklı olabilir. Diğer bir ifadeyle empati durumunda gözlemleyen ile acı çeken bireyin duyguları aynıdır ve gözlemleyen, acı çeken birey hangi duyguyu hissediyorsa onu hisseder. Sempati durumunda ise farklı duygular hissedilebilir. Acı çeken birey herhangi bir duyguya sahipken gözlemleyen birey acı çekene karĢı farklı duygu geliĢtirebilir (Cuff ve ark 2014).

(15)

Ġnsana sempati duymak demek, o insanın sahip olduğu duygu ve düĢüncelerin aynısına sahip olmaktır. KarĢımızdaki kiĢiye sempati duyuyorsak, onunla birlikte acı çekeriz ya da seviniriz. Bu duygu paylaĢımı nedeniyle ona hak veririz. Empati kurduğumuzda ise karĢımızdakinin duygu ve düĢüncelerini anlarız. Burada dikkat çeken iki nokta sempatide “ona hak verme”, empatide “onu anlama” söz konusudur. Sempati sübjektiftir, empati daha objektif gözlem yapar. Empatide kiĢi anlama aracıdır, asla kendi kimliğini kaybetmez. Empati sürecinde karĢıdaki kiĢiye ulaĢırken, sempatide o kiĢiden uzaklaĢırız. Empati bir bilme ve anlama yöntemi, sempati ise bir bağlantı kurma yöntemidir (Hasgül 2013).

Empati ile karıĢtırılan bir diğer kavram “özdeĢleĢme” kavramıdır. ÖzdeĢleĢme kavramı sözlükte “bir ve aynı olan, bir ve aynı anlama gelen” ve “her türlü nitelik bakımından eĢit olan, ayırt edilmeyecek kadar benzer olan, aynı” Ģeklinde ifade edilmektedir (TDK 2019).

Bu açıdan bakıldığında, empati durumunda gözlemleyen birey ile karĢısındaki birey arasında bir özdeĢleĢme oluĢmaz. Zira empatide gözlemleyen birey kendi sahip olduğu niteliklerden uzaklaĢmaz. ÖzdeĢleĢme durumu sempati kavramı ile daha yakındır. Zira sempati söz konusu olduğunda gözlemleyen birey karĢısındaki bireye hak verir, onunla aynı duyguya sahip olur (Teke ve ark 2010).

Empatiden farklı olarak, özdeĢleĢme durumunda bir birey gözlemlediği veya etkileĢim içerisine girdiği bireye benzer ve onun gibi davranmaya baĢlar. Bireyin benliğinde değiĢme meydana gelir ve karĢısındaki bireyin benliğine benzer hale gelir. Empati söz konusu olduğunda iki birey farklı benliklere sahip olurken özdeĢleĢme olduğunda iki birey aynı benlik özelliklerine sahip olur. Empati yapan birey sürecin kontrolünü elinde tutmaktadır. ÖzdeĢleĢme söz konusu olduğunda ise bilinçdıĢı çalıĢan bir zihin mekanizması devreye girer ve birey istemeden karĢısındakine benzer. Ġki birey arasında güçlü bir bağ kurulur ve bireyler birbirlerine benzerler. Empati ve özdeĢleĢme arasında derinlik, yoğunluk ve kalıcılık açısından farklılıklar bulunur. Empati durumunda söz konusu derinlik, yoğunluk ve kalıcılık daha az Ģiddetli olurken özdeĢleĢme durumunda daha etkili bir süreç yaĢanır (Hasgül 2013).

(16)

Gruplar-bireyler arasındaki benzerlikler özdeĢleĢmenin ortaya çıkmasında önemli rol oynar. Bireyler kendi içerisinde bulundukları gruplara benzer olan kiĢilerle özdeĢleĢmektedir. Grubun sahip olduğu sosyal durum, prestij ve grubun büyüklüğü özdeĢleĢmenin belirleyicileri olmaktadır (Tüzün ve Çağlar 2008).

Empati ile karıĢtırılan “içtenlik” kavramı ile empati kavramı anlam olarak birbirlerine yakın olan kavramlardır. Empatide birey karĢısındaki kiĢinin duygularını anlar ve yaĢarken içtenlikte bu duyguları kendi iç dünyasında yaĢar. Aslında empati ve içtenlik birbirlerini tamamlayan kavramlardır (Hasgül 2013).

Empati ve içtenlik kavramları birbirleriyle yakın bir iliĢki içindedirler. Öyle ki empatik anlayıĢ kiĢinin karĢıdaki bireyin iç dünyasına girerek bu durumu kendi içinde yaĢaması içtenlik ise bunu yaparken aynı zamanda kendi yaĢantısını da algılamak için çaba sarf etmesidir. Ġçten olabilen bir kiĢi mesleki rolünü yapmaktan çok kendini bu iliĢkinin içinde bir kimse olarak yaĢar ve bu yaĢantıların farkında olur. Ġçtenlik, saydam ve açık olmaktır. DanıĢanın kendi içsel yaĢantılarını algılayabilmesini ve bunları danıĢma iliĢkisi içinde yaĢayabilmesini içerir. Empati ve içtenlik kavramları iç içedir. Ġçtenlik, empatinin sadece ön Ģartlarından biridir. Ġçtenlik için üç önemli adım vardır:

• KarĢınızdakini tüm kalbiniz ile dinleyebilmek

• Kafanızdaki düĢünceleri susturup karĢınızdaki insanı tüm benliğiniz ile algılayabilmek

• KarĢınızdakinin çıkarı için kendi kiĢisel çıkarlarınızdan vazgeçebilmek (Katman 2010).

Empati ile karıĢtırılan son kavram sezgisel tanıdır. Sezgisel tanı bir kimsenin ihtiyaç ve yönelimlerini ortaya çıkarma, çözümleme ve formüle etme yeteneği ile ilgilidir. Burada bir yaĢantıyı gözleme ve gözleneni yorumlama vardır. Oysaki empatide her türlü yorumdan ve değerlendirmeden kaçınılır. Empatinin bu özelliğinden dolayı bu iki kavram tamamıyla birbirinin karĢıtıdır (Hasgül 2013).

Sezgi, gerçeğin deneye veya akla vurmadan, doğrudan doğruya kavranması anlamını taĢımaktadır. Sezgisel tanı, bir kimsenin ihtiyaç ve yönelimlerini ortaya çıkarma, çözümleme ve düzenleme yeteneği ile ilgilidir. Burada bir yaĢantıyı

(17)

derin bir anlayıĢa ulaĢmayı sağlarlar. Empati, duygu ve dürtüler açısından yakın bir bağlantı kurma yöntemidir, sezgi ise aynı Ģeyi düĢünceler alanında yapar. Empati, duygulara ve zihinsel tanımlara, sezgi ise tam isabet ettirilen "Hah! demek bu...imiĢ" ya da yakalamakta baĢarısız olunan "Hımm...demek bu ...değilmiĢ tepkilerine yol açar. Benlik iĢlevleri açısından ele alındığında, empati deneyimleyen, sezgi ise gözlemleyen benliğin bir iĢlevi olarak kabul edilebilir. Bunlardan biri bazen ötekine dönüĢür. Empati, yalnızca benlik iĢlevleri açısından değil aynı zamanda nesne iliĢkileri açısından da kontrollü ve geriye dönüĢlü regresyon kapasitesini gerektirir. Sezgi her ne kadar regresif bir durumsa da temel olarak bir düĢünce iĢlemidir (Katman 2010).

1.4. Empatinin BileĢenleri

Konu hakkında gerçekleĢtirilen araĢtırmalar incelendiğinde empatinin dört farklı bileĢeninin bulunduğu anlaĢılmaktadır. Bunlar algısal bileĢen, biliĢsel bileĢen, duygusal bileĢen ve bildiriĢimsel bileĢen Ģeklindedir.

ġekil 1.1. Empatinin bileĢenleri (Zoll ve Enz 2010, Ulus 2015).

Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birisi de sağlıklı bir empati sürecinin oluĢması için yukarıdaki Ģekilde özetlenen bileĢenleri doğru bir sırayla oluĢmasının faydalı olacağıdır. Bu bölümde söz konusu bileĢenler açıklanmaktadır.

ALGISAL

• Gözlemleyen birey gözlemlediği bireyi doğru bir biçimde anlamalıdır. Bunun için ses tonu gibi sözel ve sözel olmayan birçok noktaya önem verilmelidir. Gözlemlenen bireyin doğru bir biçimde anlaĢılması

sürecin doğru baĢlamasını da sağlayacaktır.

BĠLĠġSEL

• BiliĢsel bileĢende empati süreci duygusal açıdan değil biliĢsel açıdan sürdürülür. Gözlemleyen birey karĢısındakinin duygularını ve psikolojilerini sadece anlar. Bu anlama sürecinde gözlemlenen bireyin

duyguları paylaĢılmaz.

DUYGUSAL

• Empatinin duygusal bileĢeninde karĢı tarafın duyguları gözlemleyen kiĢi tarafından sadece anlaĢılmaz aynı zamanda hissedilir. Empatinin duygusal bileĢeninde karĢı tarafın yaĢadığı duyguların hissedilmesiyle

beraber bu duyguların paylaĢımı sonucunda mümkün olan en iyi tepki geliĢtirilebilir.

BĠLDĠRĠġĠMSEL

(18)

Empatinin Algısal BileĢeni

Empatinin algısal bileĢeni empati kurma sürecinin ilk aĢamasını oluĢturur. Empati kuracak olan birey karĢısındaki kiĢiyi öncelikle iyi anlamalıdır. Bunun için karĢısındaki kiĢiye dikkat etmelidir. Gözlemlediği bireyin sözlerine, sözlerin içeriğine, kiĢinin ifade ettiği hareketlere, ses tonuna ve zamanlamaya ait ipuçlarını fark etmelidir. Gözlemleyen bireyin empati kurabilmesi ve biliĢsel ve duygusal empati oluĢması için öncelikle empatinin algısal bileĢeninin etkin bir biçimde oluĢması gerekir. Bu bileĢenin sağlıklı bir biçimde oluĢmadığı durumlarda gözlemlenen bireye yönelik doğru bir empati süreci ile yaklaĢılamaz (Ulus 2015).

Algısal bileĢen ilk olarak gözlemleyen kiĢinin gözlemlediği kiĢinin bakıĢ açısını anlamasını sağlar. Empati süreci dinamik bir süreçtir, kendiliğinden meydana gelebilir. Bu sürecin doğru bir biçimde oluĢması ve bireyler arasındaki iliĢkilerin istendik yönde geliĢebilmesi için öncelikle gözlemleyen bireyin doğru bilgileri elde etmesi gerekir. Ancak bu verileri algıladıktan sonra empati kuran kiĢinin duygusal ve biliĢsel süreçleri bu imaj üzerinde çalıĢabileceği düĢünülmektedir (Mulcar 2017). Empatinin BiliĢsel BileĢeni

Empatinin biliĢsel bileĢeninde birey ile empati kuran arasında özdeĢleĢme yaĢanmaz. Burada karĢısındakinin duyguları yaĢanmaz. Dinleyen veya gözlemleyen birey sadece biliĢsel olarak bu duyguları anlar. Gözlemleyen birey biliĢsel süreçler yoluyla karĢı tarafından hangi duyguyu hissettiğini kendi zihninde anlar. Aynı duygunun yaĢanması veya sempatide olduğu gibi herhangi bir duygunun yaĢanması söz konusu değildir. Bunun sağlanması için gözlemleyen birey amaca odaklanmalı, gözlemlediği kiĢiden elde ettiği sinyalleri analiz edebilmeli ve hedefin davranıĢlarını ve tepkilerini anlayabilmelidir. KarĢısındaki bireyin davranıĢlarını ve tepkilerini anlayabilmek için gözlemleyen birey genel olarak davranıĢların neden kaynaklandığını anlayabilmelidir (Zoll ve Enz 2010).

Empati, karĢıdaki kiĢinin rolüne girerek onun ne hissettiğini anlama olarak tanımlanmaktadır. Empatinin bu boyutu diğerlerinin duygularını fark etme ve diğerlerinin bakıĢ açısını almayı, diğerinin duygularını yaĢamaktan çok bu duyguları biliĢsel olarak anlamayı içerir. Empatinin biliĢsel boyutu diğer kiĢinin duygusunun anlaĢılmasına iĢaret etmektedir ancak bu boyutta kiĢinin diğer kiĢiyi anladığını

(19)

paylaĢması gerekli değildir. En basit düzeyde diğer kiĢinin duygusal durumunu doğru olarak değerlendirme, daha karmaĢık düzeyde ise olayları diğerinin bakıĢ açısından değerlendirebilme anlamına gelen biliĢsel empati, bireylerin sosyal iĢlevselliğinde etkili olmaktadır (Ulus 2015).

BiliĢsel empati sürecini gerçekleĢtirebilen bir birey aĢağıdaki ifadeleri kullanabilmektedir:

• Birisine kızdığım zaman genellikle onun ne düĢündüğünü ve ne hissettiğini anlamaya çalıĢırım.

• Birisine baktığım zaman onun mutlu olup olmadığını anlayabilirim.

• Kendim hediye almasam bile baĢkalarının hediye paketlerini açmalarını izlemeyi severim.

• ArkadaĢlarımla ne yapacağımız hakkında tartıĢırken son kararımı vermeden önce herkesi dikkatli bir biçimde dinlerim ve mümkün olan en iyi alternatifin yapılmasını savunurum.

• Anne ve babamın yüzlerine baktığımda ne hissettiklerini anlayabilirim. • Bir arkadaĢımın mutsuzluğunu hemen anlarım.

• Genellikle baĢka insanların neler söyleyeceklerini önceden bilirim çünkü ne hakkında konuĢtuklarını ve neyi ifade ettiklerini anlarım.

• Olaylara onların gözünden bakabildiğim için arkadaĢlarımın neler diyeceklerini önceden tahmin edebilirim.

• Telefonda konuĢurken karĢı tarafın mutlu veya mutsuz olduğunu ses tonundan anlayabilirim.

• Kitapların ve filmlerin sonlarını tamamını okumadan veya izlemeden tahmin edebilirim.

• Bence insanlar herhangi bir konu hakkında farklı düĢüncelere sahip olabilirler. • Anne babamın yüzüne baktığımda herhangi bir Ģey istemek için doğru zaman

olup olmadığını anlarım (Zoll ve Enz 2010).

BiliĢsel bileĢende empati süreci duygusal açıdan değil biliĢsel açıdan sürdürülür. Gözlemleyen birey karĢısındakinin duygularını ve psikolojilerini sadece anlar. Bu süreçte gözlemlenen bireyin duyguları paylaĢılmaz. Gözlemleyen dikkatli bir biçimde gözlemleyebilmelidir. Bu sürecin baĢarılı olmasında gözlemlenen bireyin hem sözel hem de sözel olarak tepkileri gözlemlenip anlaĢılmalıdır (Katman 2010).

(20)

Empatinin Duygusal BileĢeni

Empati sürecinde çoğunlukla gözlemleyen kiĢi gözlemlediği kiĢinin duygu, düĢünce ve fikirlerini anlamanın yanı sıra bilinçli veya bilinçsiz bir biçimde söz konusu duygu, düĢünce ve fikirleri bir ölçüde hisseder. Diğer bir ifadeyle gözlemlenen bireyin sahip olduğu duygu, düĢünce ve fikirler empati kuran kiĢide de bir oranda ortaya çıkar. BaĢlarda biliĢsel bir süreç olarak baĢlayan empati süreci ilerleyen aĢamalarda duygu, düĢünce ve fikirlerin iki birey arasında aktarılması ile devam edebilir. Burada duygusal bir aktarım süreci söz konusu olmaktadır. Sözel ve sözel olmayan ipuçları ve etkileĢim sonucunda duygu, düĢünce ve fikirler doğrudan veya dolaylı bir biçimde gözlemleyen kiĢi tarafından algılanır ve duygusal bir aktarım yaĢanır. Benzer sosyal grup bireyleri arasında gerçekleĢen empati sürecinde duygusal bir benzeĢme durumunun görülmesi olasıdır (Zoll ve Enz 2010).

Empatinin biliĢsel bileĢeninde gözlemleyen birey süreci kontrol altında tutar ve sadece karĢı tarafın duygularını anlar. Empatinin duygusal bileĢeninde ise karĢı tarafın duyguları gözlemleyen kiĢi tarafından sadece anlaĢılmaz aynı zamanda hissedilir. Empatinin duygusal bileĢeninde karĢı tarafın yaĢadığı duyguların hissedilmesiyle beraber bu duyguların paylaĢımı sonucunda mümkün olan en iyi tepki geliĢtirilebilir. Ayrıca duygusal empati bireylerin aile üyeleri, iĢ arkadaĢları, sosyal hayattaki arkadaĢları ve diğer insanlara karĢı tarafsız ve fedakar bir yaklaĢım benimsemesini sağlar. KarĢı taraf ile aynı duyguları hissetmenin sonucu olarak bireyin alturistik davranıĢlar sergilemesi kolaylaĢır. Elbette bu durum bireyin ahlaki geliĢimi açısından da olumlu sonuçların ortaya çıkmasını sağlar. Bir baĢka bireyin duygularının anlaĢılması ve hissedilmesi neticesinde en uygun davranıĢların sergilenmesiyle beraber kiĢiler arası iletiĢim sağlıklı bir biçimde geliĢir ve sosyal açıdan daha uyumlu ve mutlu bir yaĢam Ģekli oluĢur. Duygusal empatinin bir diğer önemli kazanımı ise toplum genelinde ve bireyler arası iliĢkilerde Ģiddetin ortaya çıkmasını engellemesidir. Duygusal empati yoluyla karĢı tarafın duygularının anlaĢılması ile olası çatıĢmaların önüne geçilebilir veya çatıĢmaların olumsuz etkileri mümkün olan en alt düzeye indirilebilir. Ek olarak, biliĢsel empatiden farklı olarak duygusal empati hayatın ilk dönemlerinde de görülür. Bir günlük bir bebeğin bile duygusal empati kurabildiği bilinmektedir (Ulus 2015).

(21)

Duygusal empati sürecini gerçekleĢtirebilen bir birey aĢağıdaki ifadeleri kullanabilmektedir:

• Oynayacak hiç kimseyi bulmayan bir çocuk gördüğümde üzülürüm. • Ağlayan bir çocuk gördüğümde ben de ağlıyormuĢ gibi hissederim. • Yaralanan bir çocuk gördüğümde üzülürüm.

• Bazen televizyon izlerken ağlarım.

• Bazı Ģarkılar beni o kadar etkiler ki ağlamaklı olurum. • Acı çeken birisini gördüğümde kötü hissederim.

• Ġhtiyaçlı bir insan gördüğümde ona bir Ģey vermem gerektiğini hissederim. • Bir çocuğa bağırıldığında üzülürüm.

• Anne babam üzüldüğünde ben de üzülürüm.

• Bir hayvanın zarar gördüğünü fark ettiğimde üzülürüm (Zoll ve Enz 2010).

Sahip olduğu bu özellikler ile duygusal empati baĢarılı bir empati sürecinin çok önemli bir alanıdır. Empatinin söz konusu duygusal yönü diğer bireylerin sahip oldukları duyguları paylaĢma ve bu duygulara karĢı duyarlı olma becerisi Ģeklinde ifade edilebilir. Empatinin duygusal yönü dikkate alınmadığında, empati kavramı sadece diğer bireylerin duygu ve düĢüncelerinin farklında olunması ve bunların etiketlenmesi anlamına gelir. Bu durum tam olarak istenilen bir durum değildir. Diğer bireylerin duygu ve düĢüncelerinin etiketlenmesinin yanında elde dilen sonuçlara uygun davranmak gerekir. Uygun davranıĢların geliĢtirilmesi için ise aynı duyguların paylaĢılması faydalı olacaktır (Katman 2010).

Empatinin BildiriĢimsel BileĢeni

Empati sürecinin bireyler arasındaki iliĢkileri olumlu bir biçimde etkilemesi için empati duygusunun aktarılması gerekir. Zira gözlemlenen birey ile gözleyen birey arasında olumlu bir iletiĢim sürecinin oluĢmasında gözlemlenen bireyin kendi duygu ve düĢüncelerinin anlaĢıldığını görmesi faydalı olacaktır. Katman’a (2010) göre empatinin bildiriĢim bileĢeni, kısaca empatinin biliĢsel ve duygusal bileĢenleri sürecindeki yaĢantıların karĢımızdakine iletilmesi olarak tarif edilebilir. AraĢtırmalar empatinin bildiriĢim bileĢeninin gençlik döneminde önemli bir yol kat ettiğini göstermektedir.

(22)

Empati kurma sürecini tamamlamıĢ sayılmamız için kiĢinin duygularını ve düĢüncelerini anlamanın yanında onu anladığımızı kiĢiye iletmemiz gerekmektedir. Buna empatinin bildirim bileĢeni denilmektedir. Yani empatide bildirim bileĢeni biliĢsel ve duygusal bileĢenlerin sürecinde meydana gelen yaĢantıların karĢımızdaki kiĢiye iletilmesi veya hissettirilmesidir (Mulcar 2017).

1.5. AĢamalı Empati Sınıflaması

Konu hakkında gerçekleĢtirilmiĢ olan çalıĢmalarda sıklıkla üç basamaktan bahsedilmektedir. Bunlar onlar basamağı, ben basamağı ve sen basamağı Ģeklindedir.

Onlar Basamağı

Onlar basamağında tepki veren kiĢi, dinlediği kiĢinin üzerinde durduğu sorun hakkında düĢünmez, onun duygu ve düĢüncelerine odaklanmaz. Aynı Ģekilde sorun hakkında kendisinin sahip olduğu duygu ve düĢüncelerden de bahsetmez. Bunun yerine geribildirim veren birey, söylediği sözlerde ve verdiği tepkilerde ortamda bulunmayan bireylere odaklanır. Onların görüĢ ve düĢüncelerinden bahsederek toplumun bu duruma nasıl tepki vereceğini açıklar (Hasgül 2013).

Süreç içerisinde önce birey dinlenir. Daha sonra söyledikleri ve sözel olmayan unsurlar dikkate alınarak geribildirim verilir. Geribildirimde önemli olan nokta dinleyenin kendi duygu ve düĢüncelerinden ziyade diğer bireylerin duygu ve düĢüncelerini aktarmasıdır. Toplumsal bir yaklaĢım söz konusudur. Anlatan kiĢiye toplumun bu durumda vereceği tepkilerin neler olacağı iletilir. Onlar basamağında sıklıkla genellemelere baĢvurulur. Atasözleri ve benzeri unsurlar da kullanılarak toplumun vereceği tepki hakkında daha açıklayıcı betimlemeler yapılır. Örnek vermek gerekirse, elde ettiği parayı israf ettiğinden yakına bir bireyi dinledikten sonra “ayağını yorganına göre uzat” Ģeklinde bir geribildirim verildiğinde empatinin onlar basamağına uygun bir süreç iĢlemiĢ olur. Bir atasözünün kullanılması ile beraber dinleyenin değil toplumun genelinin görüĢü aktarılmıĢ olur (Katman 2010). Kısaca bu basamakta tepki veren bir kiĢi; karsısındakinin kendisine anlattığı sorun üzerinde düĢünmez, sorun sahibinin duygu ve düĢüncelerine dikkat etmez, bu soruna iliĢkin olarak kendi düĢünce-duygularından da söz etmez (Bulut ve DüĢmez 2014).

(23)

Ben Basamağı

Ben basamağında dinleyen birey ben-merkezci bir yaklaĢım benimsemektedir. YaklaĢımı sorununu ifade kiĢiyi rahat edecek Ģekilde olabilir. Zira bu basamakta onlar basamağından farklı olarak dinleyen birey sorunu dinledikten sonra sorununu anlatan kiĢiyi eleĢtiremeye baĢlayabilir. Önemli olan bireyin duygu, düĢünce ve sorunlarına odaklanmak değil onu eleĢtirmek ve ona akıl vermektir. Bazı durumlarda ise yine ben-merkezci bir yaklaĢımın sonucu olarak sorununu dinlediği kiĢiyi kendi sorununa yönlendirir. KonuĢan birey sorununu anlattıktan sonra dinleyen kiĢi aynı sorunun kendisinden de olduğunu ifade ettikten sonra kendi sorununu anlatmaya baĢlar. Konuyu tamamen kendisine çektikten sonra benzer sorunları anlatır. Ulus (2015), ben basamağındaki geribildirimlerin onlar basamağındaki empatik geribildirimlerden daha kaliteli olabildiğini belirtir. Yazara göre ben basamağındaki geribildirimler sorununu ilk anlatan kiĢiyi rahatlatabilmektedir. Diğer tarafta yazar yeteri kadar empati kurulmadığını ifade etmektedir. Zira ben basamağında dinleyen kiĢi sorununu ifade eden kiĢiye karĢı biliĢsel veya duygusal bir empatik yaklaĢım geliĢtirmez.

Örnek vermek gerekirse, herhangi bir kiĢi bazı sorunlarından bahsederek bu sorunlar nedeniyle geceleri uyuyamadığını ifade ettiğinde, dinleyen birey kendisinin de bazı sorunlarının bulunduğunu, bu sorunlar nedeniyle uyuyamadığını ve uykusuzluğun çok kötü bir durum olduğunu ifade ettiğinde ben-merkezci bir yaklaĢımla konuyu kendi tarafına çekmiĢ olur. Aslında burada dinleyen birey sorununu açıklayan bireyle aynı soruna sahip olduğunu açıklamıĢ olurken onu anladığını ve aynı duyguları paylaĢtığını aktarmıĢ olmaz. Hasgül’e (2013) göre bu tepki sen basamağı öncesinde geliĢen ancak tamamlanmamıĢ bir tepki olabilir. Sorunu duyduğumuzda kendi sorunlarımız aklımıza gelir ve o sorunlar karĢısında hangi duygulara sahip olduğumuzu hatırlarız. Bu tecrübe ile kimi zaman müracaatçıya doğru tepki verilebilir.

Sen Basamağı

Sen basamağı empati sürecindeki en istendik basamak olarak düĢünülebilir zira sen basamağında dinleyen birey kendisini sorunlarını aktaran bireyin yerine koymaktadır. Dinleyen birey sorunları anlatan bireyin rolünü almıĢ olur ve olaylara ve durumlara sorunlarını anlatan kiĢinin bakıĢ açısıyla yaklaĢır. Onlar basamağı ve

(24)

ben basamağından farklı olarak dinleyen birey kendi duygu ve düĢüncelerine veya toplumun genelinin duygu ve düĢüncelerine odaklanmak yerine doğrudan sorununu anlatan kiĢinin duygu ve düĢüncelerine odaklanarak söz konusu duygu ve düĢünceleri anlamaya çalıĢır (Bulut ve DüĢmez 2014).

Hasgül (2013), sen basamağına Ģu Ģekilde bir örnek vermektedir:

İlerde ne yapacağımı düşünüyordum. İlerde bir iş sahibi olacağım. Evlenmem gerekecek, ama kadınlara karşı duygularım böyle karmaşık devam ederse diyen bir kişiye “Geleceğe yönelik planlarınız var. Kendinizi evlilik yapmak zorunda hissediyorsunuz. Ancak geçmişte yaşadığınız deneyimler sizin kadınlara karşı olan duygularınızı etkiliyor. Ciddi bir ilişki konusunda kararsızsınız. Bu kararsızlığın ileride yapacağınız evliliği etkileyebileceğini düşünüyorsunuz.” dersek, sen basamağında bir tepki vermiş oluruz. Kişinin duygularını ve düşüncelerini anladığımızı belirtiriz. Bu tepki ile “seni anlıyorum”, “bana güvenebilirsin” mesajı vermiş oluruz.

Bu ifade ve örneklerden de anlaĢılacağı üzere sen basamağının empati sürecinde baĢarılı olunması için uygulanabilecek en iyi basamak olduğu düĢünülebilir. Zira sorununu anlatan bireyin “beni anlıyor, hak veriyor” ve benzeri düĢüncelere sahip olması onun üzerinde etkili olabilecek ve sorununu dinleyen kiĢiye güvenmesini sağlayacaktır.

1.6. Empatinin GeliĢim Evreleri

Empatinin geliĢim evreleri ile ilgili olarak ilgili kaynaklarda bir takım sınıflandırmalar geliĢtirilmiĢtir. Ersoy ve KöĢger (2016), empatinin geliĢim evrelerini çocuklar açısından ele almıĢ ve bu evreleri Ģu Ģekilde açıklamıĢtır:

Evre 1 (0-1 YaĢ)

Hayatın ilk dönemlerinde bebekler yanında ağlayan birisini gördüklerinde onlar da ağlama tepkisi verirler. Dahası, bu dönemlerde bebekler arasında bir duygu aktarımı olur. Söz konusu durumlar empatinin ilk örnekleri olarak değerlendirilir. Henüz biliĢsel becerilerinin ciddi anlamda geliĢmemiĢ olmasına rağmen altı aylık bebeklerin yanlarında ağlayan baĢka bebekler gördüklerinde onlara dokundukları

(25)

gözlemlenmektedir. Tüm bu durumlar bebeklerde empati becerisinin oluĢtuğunu göstermektedir.

Evre 2 (2-3 YaĢ)

2 ve 3 yaĢ aralığındaki çocuklar ilk defa çevrelerindeki bireylerin duygularının kendi duygularından farklı olabildiğini anlamaya baĢlarlar. Bu dönemde çocuklar kendi gereksinimlerini belirleyebilir hale gelirler ve olaylara ve durumlara kendi bakıĢ açılarından bakarlar.

Evre 3 (3-5 YaĢ)

3 yaĢından itibaren çocuklar çevrelerindeki insanların kendilerinden farklı düĢüncelere sahip olabildiklerini anlarlar. Bu dönemde çocuklar farklı insanların kendilerine özgü farklı bakıĢ açılarının bulunduğunu fark ederler ve herhangi bir duruma karĢı farklı tepkilerin verilebileceğini bilirler. Ayrıca 3 yaĢından sonra çocukların diğer çocukların sorunlarını fark edip onlara yardımcı oldukları gözlemlenmektedir.

Evre 4 (6-9 YaĢ)

6 yaĢından itibaren çocuklar olaylara baĢkalarının bakıĢ açılarından bakabilmeyi öğrenirler. Bu dönemde çocuklar yavaĢ yavaĢ olaylara farklı bireylerin bakıĢ açılarına göre yaklaĢabilmeye ve bu duruma uygun davranabilmeye baĢlarlar. Artık çocuk kendisini baĢkasının yerine koyabilmektedir. Bu yaĢlarda soyut düĢünme becerisinin geliĢmeye baĢlaması ve dil geliĢimi açısından iyi bir aĢamaya geçilmesi onların kendilerini ifade etmelerini ve karĢısındaki kiĢileri anlayabilmesini kolaylaĢtırır.

Evre 5 (10-12 YaĢ)

10 ve 12 yaĢlarından itibaren çocuklar empati yeteneğini sadece tanıdıkları kiĢilere karĢı geliĢtirmiĢ olmazlar. Benzer bir biçimde kendilerinden uzakta bulunan kiĢilere karĢı da empati yeteneği geliĢmiĢtir. Diğer bir ifadeyle çocuk artık tanımadığı kiĢilere karĢı da empati duygusu geliĢtirmiĢtir. Hatta bu dönemde çocuklar dünya sorunları hakkında da düĢünmeye baĢlayabilirler (Ersoy ve KöĢger 2016).

(26)

Bir baĢka çalıĢmada Ulus (2015) empatinin geliĢim sürecini dört basamakta gruplamaktadır. Bu basamaklar bebeklik dönemi, çocukluk dönemi, ergenlik dönemi ve yetiĢkinlik dönemi Ģeklindedir. Söz konusu dönemler yazar tarafından Ģu Ģekilde açıklanmaktadır:

Evre 1 (Bebeklik Dönemi)

Bebeklerin ifadelerinin yetiĢkinler üzerinde derin bir duygulandırıcı etkisi olabilmekte ve bunlar duygusal olarak hissedilmektedir. Ayrıca, yine bu hareketler, yetiĢkinlerden aldıkları karĢılığın duyuĢsal niteliğine karĢı da çok hassastır. Bebeğe bakan kiĢi ile bebek arasında kullanılan ifadeler, empatik farkındalığın ve karĢılıklı ortak kontrolün ilk belirtileridir.

Evre 2 (Çocukluk Dönemi)

YaklaĢık iki-üç yaĢından baĢlayarak ve geç çocukluk dönemi boyunca devam ederek artan karmaĢıklıkta geliĢen rol alma yeteneğinin devreye girmesiyle birlikte çocuğun diğer insanların duygularının kendi duygularından farklı olduğunun farkına varmaya ve kendi ihtiyaçlarını belirleyerek olaylara kendi yorumlarını katmayı baĢladığı belirtilmektedir.

Evre 3 (Ergenlik Dönemi)

Erken ve orta ergenlik dönemi çocuklarının soyut düĢünebilme becerisi geliĢtirdiklerinde önceki dönemlere kıyasla iliĢkilere, duygulara ve inançlara odaklaĢmaya, empati-iletiĢim kurmaya daha fazla önem verdikleri izlenmektedir. Artan yaĢla birlikte soyut düĢünme geliĢmekte, empati ve baĢkalarının bakıĢ açısını görebilme yeteneklerinde de artıĢ olmaktadır. AraĢtırmacılar olumlu sosyal davranıĢın geliĢimini anlamada özellikle ergenliğin önemli bir dönem olduğunu vurgulamaktadır. Bunun nedeni çocukluktan ergenlik dönemine girildiği zaman yeni ortaya çıkan kiĢilerarası iliĢkiler, yaĢa bağlı biliĢsel ve duygusal geliĢimler ve sosyal ortam değiĢimleridir.

Evre 4 (YetiĢkinlik Dönemi)

YetiĢkin dönemdeki olumlu sosyal davranıĢlar, erken dönemdeki empati/sempati ile doğrudan iliĢkili bulunmuĢtur. YetiĢkinler çocuklara göre daha

(27)

empatik duygu anlayıĢ ve isteğe sahiptirler, büyük çocuklar da daha küçük olanlara göre daha empatik olmaktadırlar ve prososyal davranıĢ gösterirler.

Bir baĢka çalıĢmada Özen (2015), empati söz konusu olduğunda empati eğitiminin de faydalı olabileceğini vurgulamaktadır. Yazara göre empati eğitiminde kullanılması mümkün olan dört farklı yaklaĢım bulunmaktadır. Bunlar didaktik yaklaĢım, yaĢantısal yaklaĢım, rol oynama yaklaĢımı ve modelden öğrenme yaklaĢımı Ģeklindedir. Didaktik yaklaĢımda uzman tarafından kiĢilere sağlıklı iletiĢim ve empati konusunda teorik bilgi verilir. YaĢantısal yaklaĢımda kiĢilerin çevrelerindeki insanlarla gerçekleĢtirdikleri iletiĢimin uzman tarafından gözlemlenmesi-videodan izlenmesiyle eleĢtiriler yapılır. Rol oynama yaklaĢımında kiĢi bazen kendisi olarak, bazen de karĢısındaki kiĢinin rolüne girerek iletiĢim kurmaya çalıĢır. Bu teknikte birey, karĢısındaki kiĢinin rolüne girerek olaylara onun bakıĢ açısıyla bakmaya ve onun hissettiklerini hissetmeye çalıĢır. Modelden öğrenme yaklaĢımında uzman bir model durumundadır. Uzmanın model olduğu bu yaklaĢımda, birey uzmanların danıĢanlarla gerçekleĢtirdiği iletiĢimleri doğrudan ya da videodan izleyerek empati kurmayı öğrenmeye çalıĢır.

Sosyal yaĢamın her alanında bireylerin sahip olması gereken önemli bir beceri olan empati kurabilme yeteneği, iĢ hayatında da sosyal iliĢkilerin istendik bir yönde geliĢmesini sağlayan önemli bir araçtır. Özellikle bazı sektörlerde/iĢlerde/iĢ yerlerinde empati kurma becerisi bireylerin yaĢamlarını önemli ölçüde kolaylaĢtıracaktır. Söz konusu alanlardan biri de spordur. Sportif faaliyetler büyük çoğunlukla stres ve rekabetin olduğu faaliyetlerdir. Bu nedenle insanların yoğun stres altında kalmaları onları zor durumda bırakmaktadır. ÇalıĢmanın bu aĢamasında empati kavramı spor faaliyetleri açısından incelenmektedir.

1.7. Sporda Empati

Empati kavramı spor açısından üç ana baĢlık altında incelenmektedir. Bunlar sporda empati davranıĢını etkileyen etmenler, empatinin sporcu üzerindeki etkileri ve sporculara karĢı dikkat edilmesi gereken noktalar Ģeklindedir.

(28)

1.7.1. Sporda Empati DavranıĢını Etkileyen Etmenler

Konu hakkında gerçekleĢtirilen çalıĢmalar incelendiğinde araĢtırmacıların sporda empati davranıĢını etkileyen etmenler hakkında yedi unsur üzerinde yoğunlaĢtıkları görülmektedir. Söz konusu etmenler Ģu Ģekilde listelenebilir:

• Takım içi iletiĢim • Stres

• Rekabet

• Spor yapma süresi/Deneyim

• Antrenör ve diğer paydaĢların davranıĢları • Cinsiyet

• KiĢilik özellikleri

ġekil 1.2, sporda empati davranıĢını etkileyen etmenleri özetlemektedir (Jowett ve ark 2012, Sevdalis ve Raab 2014, Park ve ark 2015, Akdağcık ve Hamak 2016, Leasure 2017, Balçıkanlı ve Sezen 2017, Atan 2017, Boyer 2019).

(29)

ġekil 1.2. Sporda empati davranıĢını etkileyen etmenler Takım Ġçi ĠletiĢim

Takım içi iletiĢim ile empati arasında çift yönlü bir iliĢki bulunduğu ileri sürülebilir. Zira hem takım içi iletiĢim ortamının sağlık olması empatik bir yaklaĢımın benimsenmesini sağlar, hem de empatik davranıĢların sergilenmesi takım içi iletiĢim ortamının sağlıklı olmasına katkı sunar. Empati ve takım içi iletiĢim bir araya geldiğinde takımların daha baĢarılı olmalarının önü açılır. Sportif faaliyetlerde takımların baĢarı düzeylerini etkileyen çok sayıda unsur bulunur. Çok çalıĢma ve maddi imkânlar gibi unsurların yanında bazı sosyal ve psikolojik unsurlar da takımların baĢarıları üzerinde etkili olur. Üyelerin takımlarına karĢı olan aidiyet duyguları, bağlılık ve takım birlikteliği takımların baĢarılarını etkileyen söz konusu unsurlar arasındadır. Bahsedilen unsurlar sosyal psikolojide “takım sargınlığı” kavramı ile açıklanmaktadır. Demir ve arkadaĢlarına (2018) göre grup sargınlığı ve

(30)

empati takım sporlarında baĢarının anahtarları arasındadır. Zira empati ve takım sargınlığı elde edildiğinde ortaya çıkacak olan sonuçlar Ģu Ģekilde listelenebilir:

• Bağlılık

• Birlikte hareket etme • Etkili iletiĢim

• Olumlu iliĢkiler • Takım ruhu

• Takıma aitlik hissi

• Takım arkadaĢlarının kendilerini diğerlerinin yerine koyabilmesi (Demir ve ark 2018).

Yukarıda listelenen sonuçlar ortaya çıktığında takımın daha uyumlu bir biçimde çalıĢması kolaylaĢacaktır. Bu durum sadece takım halinde gerçekleĢtirilen sportif faaliyetlerde değil bireysel sporlar için de geçerlidir. Zira bireysel sporlarda da antrenör, sağlıkçı ve sporcu gibi farklı görevlerin iliĢkileri amaçlara ulaĢma noktasında etkili olabilecektir. Her Ģeyden önce açık görüĢlülük ve empati takım içerisindeki iletiĢim süreçlerinin daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Takım içerisinde empati sayesinde bireyler sadece kendi görüĢlerine göre hareket etmek isterler ve iliĢkilerde gerginlikler meydana gelir. Empati söz konusu olduğunda farklı kiĢilerin görüĢlerinden faydalanarak daha doğru kararların alınması da sağlanır (Leasure 2017).

Takımı oluĢturan farklı bireylerin empati becerilerinin geliĢmesi birbirlerini daha iyi tanımlarını sağlar. Bu sayede insanlar aynı takım içerisinde “nasıl bir insanla” çalıĢtıklarını daha iyi anlarlar. Takımı oluĢturan farklı bireylerin birbirlerini iyi tanımaları neticesinde kimin, hangi durumda nasıl davranacağı daha iyi anlaĢılır ve takım içerisinde uyumlu bir çalıĢma sistemi kurulur. Aksi durumlarda ise bireyler hem diğer bireyleri anlamakta zorlanır hem de yakından tanımadıkları bireylere kendi duygu ve düĢüncelerini aktarma noktasında isteksiz davranırlar. Takım içerisindeki uyumsuzluk bireylerin davranıĢlarının daha saldırgan bir hal almasına neden olur. Saldırgan davranıĢlar nihayetinde uyumsuz ve motivasyon düzeyi düĢük takımları oluĢtururken tüm bu sorunları ortadan kaldırmak için empati becerisinin geliĢtirilmesi gerekir. Empati yapma becerisi geliĢmiĢ bir bireyin diğer insanları daha

(31)

iyi anlayabiliyor olması, takım içerisindeki huzursuzlukların engellenmesinde faydalı bir araç olacaktır (Dökmen 2009).

Takım içerisindeki saldırgan davranıĢların temel nedeni, insanın içerisinde bulunan içsel bir dürtünün sonucudur ve insanlarda farklı biçimlerde ortaya çıkar. Saldırgan davranıĢların ortaya çıkmasına neden olan bir takım etmenler bulunur. Bu etmenler kimi zaman sözlü veya sözsüz olarak verilen tepkilerden veya davranıĢlardan kaynaklanır. Bu aĢamada rekabetin ve stresin yoğun bir biçimde gözlemlendiği sportif faaliyetlerde takım içerisindeki bireylerin birbirlerine karĢı olan davranıĢları saldırganlık davranıĢının da gözlemlenmesini veya engellenmesini sağlayacaktır. Aynı takımda bulunan bireylerin birbirlerine karĢı empatik bir yaklaĢım benimsemeleri durumunda saldırganlık davranıĢının gözlemlenme olasılığı doğal olarak azalacaktır. Aksi durumda takım arkadaĢlarının sözlü veya sözsüz davranıĢları saldırgan bir tutum geliĢtirilmesi ile sonuçlanabilecektir. Ayrıca empatik davranıĢların benimsenmediği takımlarda oluĢan saldırganlık takım üyeleri arasında kızgınlık, kırgınlık ve nefret gibi duyguların meydana gelmesine de neden olabilecektir (Çolakoğlu ve Solak 2014). Empati, karĢısındaki kiĢinin durumunun ve duygularının anlaĢılması saygı duyulmasını gerektirir (Samuelson 2019).

Hem sportif faaliyetlerde hem de iĢ hayatında herhangi bir takımın baĢarılı olması için birlikte hareket edebilmesi gerekir. Takım içerisindeki birliktelik aynı zamanda takımın uyumlu bir biçimde hareket etmesini ve paylaĢılmıĢ bir amaca ulaĢmak için ortak hareket etme yeteneğini ortaya çıkarır. Özellikle de rekabetin yoğun bir biçimde yaĢandığı ortamlarda takım içerisindeki bireylerin kendi aralarındaki iliĢkinin olumlu olması rekabet avantajı kazandıran bir unsur olarak ortaya çıkacaktır. Takım halinde hareket edildiğinde bireylerin birbirlerine yardım etmesi ve bilgi ve yeteneklerini ortak bir biçimde kullanması mümkün olmaktadır. Elbette bireylerin bilgi ve yeteneklerini birleĢtirmesi ve daha baĢarılı sonuçlar alabilmeleri için kendi aralarındaki iliĢkilerin iyi olması gerekir. Bu noktada empati takım içerisindeki bireylerin birbirlerini daha iyi anlamalarını ve uygun davranıĢları uygun zamanlarda sergileyebilme yeterliliği verir. Empati sayesinde iliĢkilerin iyi olması bir taraftan bireylerin motivasyon düzeylerini artırırken diğer taraftan takım içi iletiĢim ortamının daha etkin hale gelmesini sağlar. Sonuçta, amaçlara ulaĢmak için mücadele eden bireylerin oluĢturduğu bir takım ortaya çıkar (Boyer 2019).

(32)

Empati sayesinde iletiĢim ortamının iyi olması durumunda hem bireyler hem de takım kazançlı çıkacaktır. Akdağcık ve Hamak’ın (2016) belirttiğine göre, iletiĢim yetenekleri ile takım baĢarısı arasında iliĢki vardır. Yani, iletiĢim becerisi geliĢmiĢ oyunculardan oluĢan bir takımın baĢarısı da yükselmektedir.

AnlaĢılacağı üzere empati takım içi iletiĢim noktasında önemli bir role sahiptir. Empatik davranıĢların sergilenmesi ile beraber takım içi iletiĢim süreçleri istendik bir yönde Ģekillenmektedir. Bu sebeple takım içerisindeki bireylerin iletiĢim noktasında dikkat etmeleri gereken noktaları bilmeleri faydalı olacaktır. Leasure’ye (2017) göre takım içi iletiĢim noktasında bireylerin dikkat etmeleri gereken noktalar Ģu Ģekilde listelenmektedir:

• Aktif dinleme

• Uygun vücut hareketleri • ArkadaĢ yanlısı bir yaklaĢım • YumuĢak bir ses tonu

• Göz teması

• Açık ve anlaĢılır bir biçimde konuĢma • Güven verme

• Empatik bir yaklaĢım benimseme • Saygı duyma

• Hangi durumda ne tür bir iletiĢim yaklaĢımının benimsenmesi gerektiği hakkında bilgi sahibi olma

Takım içi iletiĢimin sağlıklı olması neticesinde ortaya çıkan empatik davranıĢlar problem çözme kültürünün geliĢmesini de sağlar. Farklı insanların bir araya gelmesi ve iyi bir iletiĢim ortamı kurması, farklı bilgi ve yeteneklerin bir arada çalıĢmasını sağlar. Sonucunda ortaya çıkan sorunları çözmek daha kolay hale gelir (Boyer 2019).

Stres

Spor ortamının unsurları olan sporcular, hakemler ve izleyiciler kimi zamanlarda saldırgan davranıĢlar sergileyebilmektedirler. Bu tür saldırgan davranıĢların sergilenmesinin temel nedeni rekabet ortamının verdiği heyecan ve

(33)

hakemler ve izleyiciler için stresli bir ortam bulunmaktadır. Ortamda bulunan stres çoğu zaman Ģiddet davranıĢlarının ortaya çıkması ile de sonuçlanabilmektedir. Sporda stres nedeniyle ortaya çıkan saldırgan davranıĢların ve Ģiddetin önlenmesi için kullanılması gereken en önemli kavram empati kavramıdır. Empatik davranıĢların sergilenmesinin önündeki en önemli engel ise strestir (Atan 2017).

Stresin empatik davranıĢlar üzerindeki etkisini anlamak için stres kavramından kısaca bahsetmek faydalı olacaktır. Stres kavramı bireyler için olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu kavram yaĢamsal faaliyetlerin bozulmasına neden olan bir zorlama ve engelleme durumu olarak düĢünülebilir. Stres bireylerin verimliliklerini düĢüren genel olarak hayata karĢı olumsuz bir tutum takınmalarına neden ve olan bir olgudur (Demirci ve ark 2013).

Bireyin gireceği stres ile bulunduğu çevrenin genel özellikleri arasında yakın bir iliĢki bulunmaktadır. Bireylerin stres altında oluĢturacakları tepkilerin Ģekillenmesinde dıĢ uyaranların önemli bir rolü bulunur. Diğer bir ifadeyle tepkiler çevresel unsurlara göre Ģekillenir. Doğal olarak çevrede oluĢan bir durum bireyin herhangi bir Ģeye ihtiyaç duymasına neden olur ve bu durum vücutta stresi meydana getirir (Yıldırım 2015).

• Kaygı düzeyinin her zaman yüksek olması • Kaygı

• Kızgınlık

• KiĢilik Özellikleri

• KiĢisel‐ Duygusal Faktörler • Kurallara karĢı aĢırı bağımlılık

• Bireyin içerisinde bulunduğu ortamı değiĢtirme isteği • Bireyin iĢ çevresinin yarattığı stres kaynakları

• Bireyin kendisine ve baĢkalarına güvenmemesi

• Bireyin ya da çevresindeki bireylerin istek ve beklentilerinin sonu gelmez biçimde aĢırı olması

• Biyolojik‐ bedensel faktörler

• ÇalıĢmaların yetersiz olduğunu düĢünme ve her zaman yeterli olma uğraĢı içerisinde olma

(34)

• Eksiksiz görünme isteği • Maddi‐ Parasal Faktörler

• Saplantılı düĢüncelere sahip olma ve söz konusu düĢünceleri gerçekleĢtirme isteği

• YaĢam tarzı ve yaĢ

• Bireyin içinde bulunduğu genel çevrenin yarattığı stres kaynakları (Yıldırım 2015, Güney 2015).

Stresli bir ortam bulunduğunda sporcular için empatik davranıĢlar sergilemek daha zor hale gelecektir. Zira stres bireylerde bir takım davranıĢsal değiĢiklikleri ortaya çıkarır. Stresin ortaya çıkardığı davranıĢsal değiĢiklikler Ģu Ģekilde listelenebilir:

• Depresif görünüĢ

• Dinlenirken kendini suçlu hissetme • DiĢ gıcırdatmak

• Düzensiz uyku veya uyku süresince sıklıkla uyanma • En ufak sesle irkilme

• Erteleme eğilimi

• Alaycılık, ukalalık etme veya sürekli Ģikâyet etme • Ani kaygılanma

• BaĢ ağrısı • BaĢ dönmesi

• Benlik saygısının azalması • Boyun tutulması

• Fevri davranıĢ

• Hasta olmaya yatkınlığın artması • Hata yapma eğilimi

• Ġlaç, sigara veya alkol kullanımında artıĢ • ĠliĢkilerde gerginlik yaĢama

• ĠĢ performansının ve iĢteki üretimin azalması • ĠĢten veya görevden kaçma

• Kararsızlık • Kas gerginliği

(35)

• Mide ağrısı

• Motivasyonun azalması

• Pasif agresif davranıĢların artması veya pasif direnme • Randevuları veya “son teslim” tarihlerini kaçırma • Sabırsızlık

• Sakarlık, kaza yapmaya yatkınlık • Sık idrara çıkma

• Sıkıldığını çok fazla tekrarlama • Sinirli bir Ģekilde yüksek sesle gülme • Sinirlilik

• Ufak tefek sorunları büyütmek • Unutkanlık

• Uykusuzluk veya uykuya dalmada güçlük çekme • Yorgunluk hissi

• Yüzün gergin olması

• Adet öncesi gerilim veya düzensiz adet görme (Yıldırım 2015).

Yukarıda listelenen olumsuz davranıĢsal sonuçlar stresin empatik davranıĢlar sergilenmesini engellemesi ile sonuçlanır. Bu sebeple sporcuların stres düzeylerinin ve stres nedeniyle ortaya çıkardıkları davranıĢların kontrol altında tutulması gerekir. Park ve ark’a (2015) göre stres ve empati unsurları aynı ortamda bulunduğunda sosyal desteğin devreye girmesi gerekmektedir. Yazarlara göre stres ve sosyal destek empatinin yordayıcılarıdır. Sosyal destek verilmesi stres durumunda empati yeteneğinin geliĢtirilmesini sağlayacaktır. Ayrıca daha fazla empatik davranıĢın sergilenebilmesi için stres yönetimine de önem verilmelidir.

Empati ve stres aynı zamanda sporcuların kendilerini ne kadar baĢarılı gördükleri ile de bağlantılıdır. Sager ve ark (2010) tarafından gerçekleĢtirilen bir çalıĢmada kendilerini takım arkadaĢlarından daha yeteneksiz gören sporcuların stres düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Diğer tarafta, kendilerini yetenekleri gören sporcuların ise stres düzeylerinin düĢük olması aynı zamanda onların performanslarını da etkilemektedir.

Stresin empati üzerindeki etkisini anlamak için empati kavramının ne anlama geldiğinin hatırlanması faydalı olacaktır. Önceki sayfalarda da açıklandığı üzere

Şekil

ġekil 1.2. Sporda empati davranıĢını etkileyen etmenler  Takım Ġçi ĠletiĢim
ġekil 1.3. Sporculara karĢı dikkat edilmesi gereken noktalar  YumuĢak Ses Tonu Ġle KonuĢulması ve Dikkatli Dinleme/ĠletiĢim
ġekil 3.1. Katılımcıların doğum yerlerinin dağılımı  Çizelge 3.3. Katılımcıların eğitim durumlarına göre dağılımları
ġekil 3.2. Katılımcıların eğitim durumlarının dağılımı  Çizelge 3.4. Katılımcıların branĢlarına göre dağılımları
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Medeni durum, eğitim düzeyi, mezun oldukları fakülte, mesleki kıdem, öğrenci sayısı, çalıştıkları yerleşim yeri, mesleği isteyerek seçip seçmeme,

Bozkurt (1997) Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinin empatik eğilim düzeylerini incelediği araştırmasında kız öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin erkek

İşletme amaçlarının paylaşılması, işletme içinde sağlanacak iletişimin başlangıç noktasıdır. İşletmenin ana hedeflerinin yönetim tarafından ilgili birimlere

Hattın kuzeyine, küçük ölçekli ve bitişik olarak inşa edilmiş olan yolcu bekleme/ idare ve ikamet yapısı (istasyon şefi lojmanı) ile kuzeydoğu yönündeki ürün

evvelki gece, iki ta­ nınmış edib ve mu - harrir arasında, ede­ biyat çerçevesi için­ de başlıyarak, kavga ile neticelenen mües­ sir bir münakaşaya sahne

European integration gained traction, we argue, precisely because of the perceived need to present an image of strength, not only to “other” Europeans (that is, in the Soviet

“Eğitim ile Empatik Beceri ve Empatik Eğilim Geliştirilebir mi?: Bir Sağlık Yüksekokulu Örneği” başlıklı araştırma makalesinin anahtar sözcükleri hatalı dizilmiş

Çalışma, hemşirelik birinci sınıf öğrenci- lerine verilen empatik beceri eğitim programının öğrenci- lerin empatik eğilim ve empatik becerilerinin gelişmesine