• Sonuç bulunamadı

1968'de yapılan bir istatistiğe göre ülkemizde 1520 kaynak var:Turizmde kullanamadığımız koz:Türk hamamı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1968'de yapılan bir istatistiğe göre ülkemizde 1520 kaynak var:Turizmde kullanamadığımız koz:Türk hamamı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

5 Ş U B A T 1977

1968'de yapılan

bir istatistiğe

göre ülkemizde

1520 kaynak var

HALUK DURUKAL

TURİZMDE

KULLANAMADIĞIMIZ

KOZ:

TÜRK HAMAMI

H

İDROLOJİ (su bilimi) tarihine g ö ­ re, dünyada suyu ve yıkanmayı se­ ven üçırk ve millet vardır Bunlar, Romalılar, Türkler ve Japonlar’dır. b u saptamaya kriter olarak da tarihsel ve gele­ neksel Roma, Türk ve Ja­

pon hamamları gösteril­ mektedir! Bazı eleştiriciler Türklerin su, yıkanma ve tem izlik sev g ilerin i d in ­ leriyle bağdaştırma gayreti içerisine girmişlerdir! Eğer din bu sevgi ve alışkanlık­ larda fonksiyonel olabilsey­ di, Türklerden çok önce Müslümanlığı kabul eden Arapların bu alanda şöhrete erişmeleri gerekirdi, diyen­ ler de vardır. Tarihe göre, Anadolu’ daki hamamların çoğunu Romalılar yapmış­ lar ve sonra istilâlar, putpe­ restlik akımlan sırasında yıkılmıştır. Fakat, Selçuk Türkleri Anadolu’ya gelir gelmez ilk olarak bunlan o- narmışlar ve hatta kendi buluşları olan kurnalar da ilave etm işlerdir! Sonra Tiirkler ordulariyle A vru ­ pa’ nın neresine gitmişlerse oralarda da ilk olarak cami veya mescit ile hamam yapmışlardır! Prof. Nüzhet Şakir Dirisu’ nun “ Hidrolo­ ji ” eserinde tarihçi Miche- lât’ye dayandırdığı şu bilgi­ ler de vardır: “ Romalıların kurdukları banyo ve ha­ mamları 5, 6. yüzyıllarda Hıristiyanlar putperestlik ani ay işiyle yakıp yıkmış­ lardır. Bu nedenle, ortaçağ­ larda batıdaki insanlar pis­ lik içersinde yüzmekteydi­ ler. Pislik ve kirliliğin fazi­ let sayıldığı bu devirde bü­ tün Avrupa kaşınıyordu” demektedir. Tarihçiyi des­ tekleyen bulgu da parfüm gibi insan cildine sürülen kokuların icadının bu sıra­ larda Avrupa’dan yayılmış olmasıdır! Evliya Çelebi, “Seyahatname” nin 5. cil­ dinde II. Viyana kuşat­ masından sonra gittiği Vi- yana’da hamamları şöyle anlatır: “ Temaşadır ki, bu hamama giren keferelerin ihtiyarları beyaz futa (peş­ tamal) kuşanırlar. Am a, ne kadar dilber çocukları var­ sa cümle üryan (tamamen çıplak) hamama girip, be­ yaz billur gibi tenleri var ki, güya vücutları taze paluze gibi tirtir titfrer-ler..."

Bunun gibi Türk hakimi­ yetinde kalmış Yugoslavya ve Macaristan’da tabiî

Başka ülkeler dövizlerini

eski Türk hamamlarından

ve kaplıcalarından

sağlarlarken, Türkiye'de

milyarlarca ton şifalı su

boşu boşuna akmaktadır

Ünü dünyaya yayılmış Türk hamamlarından biri.

Eğri’de Arnavut Paşa ılı­ cası en gözde olanlarıdır.

A K A N BOŞU BOŞUNA ŞİFA LI SULAR

M acarlar bütün bu ha­ mam ve kaplıcaları, ayıptır söylem esi, bizim turizm otoritelerimizden daha dik­ kat ve ilgi ile koruyor, aynı zamanda kullanılır^ Jıaldf^ tutarak

turizmi yönünden de gurur­ la yararlanıyorlar!

daha bol hamam vardır! Hele 147 yıl Türklerin i- daresinde kalan Macaris­ tan’ın Peşte, Estergon, Zi- getvar, Peç ve Eğer şe­ hirlerindeki hamamlar hâlâ sağlık ve de turistik değer­ ler olarak kullanılmaktadır. Bu nedenlerle de Macar günlük lisanında, hamam, çifthamam, göbektaşı, çeş­ me, sıcaklık, ıhça kudamlan yüzden fazla Türkçe keli­ meden birkaçıdır! M acaris­ tan’da biri Szekesfehevar, diğeri de Budapeşte’de bu­ lunan Güzelce Rüstem Pa­ şa, Peç’de Kasımpaşa, Sokullu Mehmet Paşa kaplıcaları, Eger’de Valide Sultan, Peşte’de eski H o­ roz, yeni Kral kaplıcası,

Bu arada şunu da belirt­ meliyiz ki, sadece hamam­ ları, ılıcılan değil, tüm Türk eserlerini de yabancılara “ Turkish Monuments in Hungary - Macaristan’ daki Türk Anıtları” adında bir kitapta toplayıp, diğer tu­ rizm broşürleriyle birlikte dağıtıyorlar. Bu davranışı M acarlar için açık yürekli­ lik, hatta şövalyelik deyim­ leriyle de anlatmak abart­ ma sayılmasa gerek. Evet Macar turizmine ait hangi broşüre, kitaba el atsanız, övücü kelimelerle Türk ta­ rihini orada bulursunuz. Herkes gibi M acarlar da doğanın bir bağışı olan fay­ dalı sulardan nerede ise damlasına kadar faydalanı­ y orla r. Su yu d öv ize çevirmenin örneği mi az

tır. 1968’de ise bu sayı 42 il­ de ve 1219 yerde 1520 kay­ nak olarak artmıştır! Bu sulardan ancak 226 tanesi (Yalova - Bursa • Gönen hariç) ilkel şartlar altmda, iç turizmde değerlendiril­ mektedir.

O günden bugüne tam 9 yıl geçmiş ve hiç kimse el sürmemiştir bunlara, ne alt, ne de üstyapı olarak! Milyarlarca ton şifalı su b o­ şu boşunaakmıştır, akmak­ tadır ve akacaktır da daha yıllarca. Vazgeçtik turistik termal istasyonlarından, sebzecilikte, turfandacılıkta kullansalar ya! Üniversite­ lerimizde ise, kıymetli ho­ calar, “ hidro-klimatoloji” kürsüleri şifalı sularımıza ait ilmi çalışmalarım sür­ dürmektedirler. Belki de, bu bulgulardan bir gün faydalanmak, döviz kazan­ mak isteyen turizm idare­ cileri doğar, büyür ve iş- başlarına gelirler umuduyla herhalde.

Macar turizm broşürlerinde Türk hamamları.

Batıda? işte İtalya, Fran­ sa, Çekoslovakya, Alman­ ya, Avusturya, Macaris­ tan, Bulgaristan ve R o­ manya!.

T ü rk iye’y e gelin ce, Mustafa Avşaroğlu’ nun “ Termalizm" kitabına g ö ­ re, 1964’de Turizm Ba­ kanlığı bir çalışma yaptır- _ n“ ? ve Türkiye’deki şifalı bunlardan sağlık' / “ Şf181 1400

* ■ * * * * “ ' kaynak olarak' saptanmış •

-cHaberlef

★ Türkiye Seyahat Acentalan Birli­ ği bölgesel toplantılar düzenleyerek, acentalann meslekî şikâyetlerini sapta­ maktadır. İstanbul’da yapılan toplan­ tıda Turizm Bakanlığı’nın 1618 saydı kanunu uygulama yönteminden, artan otobüs ve otel fiyatlarından şikâyetler dikkati çekmiştir. Yönetim kurulu adı­ na yapılan konuşmada da kısa süre ön­ ce Başbakanlıkta turizm konusunda yapılan toplantıda Turizm Bakanlı­

ğından yetkililerin hazır bulunmadık­ ları anlatılmıştır.

★ P A A havayollarının dünya turu uçaklarında İstanbul uğrakları bir yd önce Tahran’a alınmıştı. Tahran alanı­ nın iniş kalkış koşullarının zorluğu ne­ deniyle şirket uğrağı tekrar İstanbul’a getirmeyi kararlaştırmıştır.

★ Turizm Bakanlığının dış büro­ larındaki atamalar devam etmektedir. Paris’e gitmesi kesinleşen Müsteşar Yardımcısı Gül tekin Özkan en son anda Brüksel’e atanmıştır. Paris bürosunda beş yddanberi Nevin M snem eodoğlu bulunmaktadır. B akanlık Müsteşarı Mukadder Sezgin de Turizm Genel M ü ­ dürü Aydın Kezer de halen Paris'te 1977 hazırlıkları için temaslarda bulun­ maktadırlar.

★ Türkiye Maliye Bakanlığı K ıb­ rıs’da Türk sermayesi ile kurulmuş şir­ ketlerin Türkiye’deki paraları de ser­ maye paylarının transferine izin verme­ mektedir. Türk lirası olan bu paraların transfer edilememesi Kıbrıs'ta özellikle turizm ve turizmin yan tesisleri işlet­ mecilerini fevkalade zor durumda bı­ rakmaktadır.

★ Macar, M alev - Airtours şirketi

1977 için Türkiye’ye H ’er gün süreli çeşitli turlar pazarlamıştır. Bu konuda şirketin Satış Müdürü Bn. Rite Deg- rell: ‘ Türkiye Macarların çok ilgilen­ dikleri turistik bir hedeftir. Türki­ ye’ den turistik afiş, broşür gibi malze­ meler sağlanırsa daha çok Macar'ın Türkiye gezileri gerçekleşebilir” demiş­ tir.

★ Fransız, Amerikan, İsviçre, M a­ car, Belçika ve Fas tur şirketleri 1977 programlarında Mısır turlarına geniş yer vermişlerdir. Turist yatağı kısıtlı o- lan M ısır'm bu nedenle otellerindeki doluluk oram yüzde yüzü bulmaktadır, ilan edden turların çoğunda Kahire'den başlayan NU üzerinde Asvran’a kadar süreli gemi gezderi vardır.

★ Yunan havayolları pdotlan Atina ve Selanik dışındaki şehirlere uçmama- ya devam etmektedirler. Pdotlann ge­ rekçeleri bu iki şehir dışındaki alanlarda

uçuşun sağlıklı olmamasıdır. ★ Italyan Turizm Teşkilatı ‘E N İT ’ Genel Müdürü Sinyor Pandolfo betili tur operatörlerinden 1977 broşürlerinde Ispanya'ya İtalya’ya oranla dört katı fazla tur ilan etmeleri nedeniyle şika­ yetçi olmuştur. Düzenlediği basın top­ lantısında: “ A ynı potansiyelin varlığına rağmen, tur operatörlerinin yaptıkları insafsızlıktır, zira İtalya Ispanya’dan daha da ucuzdur” demiştir.

★ Ingiliz turizm otoriteleri “ Orta­ çağ Şatolarında Hayatın Yendenmesi” adında, tamamen eski günlerin içlerin­ de yaşanabdeceği şato t ur lan düzenle­ miştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bun- lardan bir k›sm›n›n gökada diskinin yüzbinlerce ›fl›ky›- l› uza¤›nda, normal k›rm›z› dev aflamas›ndaki y›ld›zlar oldu¤u, ancak yüksek yörünge h›zlar›na sahip

Basamak1: Her zaman küçük say›dan büyü¤e do¤ru ifllem yap›l›rken, say›m›z› hangi asal say›yla çarpt›ysak, buldu¤umuz say›n›n bölenleri toplam› bir

(Tabi fark ald›¤›n›zda say› nega- tif ç›karsa mutlak de¤erini alman›z ge- rekiyor.) Bu durumu aç›klamak için az önce yapt›¤›m›za çok benzer bir ispat

Daha önce bilimde, Fermat, Euler, Mersenne gibi ayd›nlar asal say›lar hak- k›nda formül bulmufllar ama zamanla bu ifadelerin yanl›fl oldu¤u anlafl›lm›fl. Sonra

Ferhat arkadafl›m›z›n bize gönderdi¤i formül daha kullan›fll›, çünkü onun formülünde ilk terimi istedi¤imiz yerden bafllat›yoruz, burada oldu¤u gibi

Çal›flmala- r›n› daha aç›k hale getirmek, di¤er bir deyiflle gizemi çözmek için matemati¤in birkaç temel teoremine göz atal›m..

Girişimcilik derslerini veren öğretim üyelerinin ek bir metodoloji eği- timi almaması üniversitelerdeki girişimcilik eğitiminin etkinliğini olumsuz yönde etkileyen bir

Bilgisayar ve çevre birimleri aras›ndaki ba¤lant›lar› kolaylaflt›rarak belli bir standarda oturtmay› hedefleyen USB yuvalar›, ayn› zamanda ba¤land›klar› cihazlara