• Sonuç bulunamadı

Dinamik bir yetenek olarak stratejik çift yönlülük ve firma performansı: Örgüt bağlamındaki davranışsal öncülleri ve şebekeleşmenin moderatör etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dinamik bir yetenek olarak stratejik çift yönlülük ve firma performansı: Örgüt bağlamındaki davranışsal öncülleri ve şebekeleşmenin moderatör etkisi"

Copied!
175
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

KOCAELĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠġLETME ANABĠLĠM DALI

DĠNAMĠK BĠR YETENEK OLARAK STRATEJĠK

ÇĠFT YÖNLÜLÜK VE FĠRMA PERFORMANSI: ÖRGÜT

BAĞLAMINDAKĠ DAVRANIġSAL ÖNCÜLLERĠ VE

ġEBEKELEġMENĠN MODERATÖR ETKĠSĠ

DOKTORA TEZĠ

Selva KILIÇ KEÇELĠ

(2)

T.C.

KOCAELĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠġLETME ANABĠLĠM DALI

DĠNAMĠK BĠR YETENEK OLARAK STRATEJĠK

ÇĠFT YÖNLÜLÜK VE FĠRMA PERFORMANSI: ÖRGÜT

BAĞLAMINDAKĠ DAVRANIġSAL ÖNCÜLLERĠ VE

ġEBEKELEġMENĠN MODERATÖR ETKĠSĠ

DOKTORA TEZĠ

Selva KILIÇ KEÇELĠ

DanıĢman: Doç. Dr. AyĢe GÜNSEL

(3)
(4)

i

ĠÇĠNDEKĠLER DĠZĠNĠ

İÇİNDEKİLER DİZİNİ ... i

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ ... iv

ŞEKİLLER LİSTESİ ... v TABLOLAR LİSTESİ ... vi ÖZET ... vii ABSTRACT ... ix GİRİŞ ... 11 BĠRĠNCĠ BÖLÜM 1. ÇİFT YÖNLÜLÜK VE YETENEKLER TEORİSİ...20

1.1. Çift Yönlülük Kavramı ve Önemi ...20

1.1.1. Çift Yönlülük Tanım ve Özellikleri ...21

1.2. Çift Yönlülük Kavramının Tarihsel Gelişimi ...25

1.3.Yetenek Teorisi ve Çift Yönlülük ...34

1.4.Yetenek kavramı Üzerine Gerçekleştirilen Sınıflandırmalardan Dinamik Yetenekler Teorisine Geçiş ...38

1.4.1.Yetenek Türleri ve Stratejik Çift Yönlülük Boyutları Arasındaki İlişkiler 42 1.5. Çift Yönlülük Boyutları ...47

1.5.1.Keşfedici Yetenek ...48

1.5.2.Geliştirici Yetenek ...49

1.6. Çift Yönlülük Modelleri ...50

1.6.1. Yapısal Yaklaşım...51

1.6.2. Bağlamsal Yaklaşım...54

1.7. Çift Yönlülük Yeteneğinin Örgütsel Bağlamdaki Davranışsal Öncülleri ...56

1.7.1.Disiplin ...60

1.7.2.Baskın Örgütsel Amaçlar ...63

1.7.3.Destek ...67

1.7.4.Güven ...70

1.8. Yenilikçilik Bağlamından Çift Yönlülük ...72

1.9.Çift Yönlülük , Örgütsel Öncüller ve Firma Performansı İlişkisi ...74

ĠKĠNCĠ BÖLÜM 2. ŞEBEKELEŞME TEORİSİ VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME MERKEZLERİ ....78

2.1. Yenilik Modelleri ve Şebekeleşme ...78

2.2.Şebekeleşme Unsurlarından Tekmerlerin Yeri Ve Önemi ...80

2.3.Tekmerlerin Özellikleri ...82

2.3.1.Teknokent Kavramı (Teknoparklar) ...82

2.3.2.Teknoparkların Dünyadaki Gelişimi ve Uygulamaları ...83

2.3.3.Teknoparkların Türkiye‘deki Gelişimi ...85

2.3.4.Teknokentlerin Genel Özellikleri ...89

2.3.5.Teknokentlerin Amaçları ...91

2.3.6.Teknokentlerin Temel Fonksiyonu ve Faydaları ...92

2.4. Şebekeleşmenin Çift Yönlülük ile Firma Performansı Arasındaki İlişkideki Moderatör Rolü ...98

(5)

ii

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. ARAŞTIRMANIN KAVRAMSAL MODELİ VE METODOLOJİSİ ... 102

3.1. Araştırmanın Kavramsal Modeli ... 102

3.1.1. Araştırmanın Amaçları ... 102

3.1.2.Araştırmanın Önemi ... 103

3.1.3.Araştırmanın Varsayımları ... 104

3.1.4. Araştırmanın Kapsamı ... 105

3.1.5. Araştırmanın Kavramsal Modeli ve Hipotezleri ... 106

3.2.Araştırmanın Metadolojisi ... 109

3.2.1.Veri Toplama Metodunun Belirlenmesi ... 109

3.2.2.Veri Toplama Aracının Hazırlanması... 110

3.2.3.Veri Toplama Aracının Ölçeklerinin Oluşturulması ... 111

3.2.4. Araştırmanın Evren ve Örneklemi ... 112

3.2.5.Araştırmanın İstatistiki Yöntemi ve Verilerin Analizi ... 113

3.3.Araştırma Verilerinin Analiz ve Bulguları ... 114

3.3.1.Araştırma Örneklemine İlişkin Tanıtıcı Bilgiler ... 114

3.3.2. Ölçüm Geçerliliği ve Güvenilirliği ... 116

3.3.3. Hipotez Testleri ... 120

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4.TARTIŞMA, SONUÇ VE YORUMLAR ... 125

4.1. Tartışma ve Öneriler ... 125

4.2. Kısıtlar ve Gelecekteki Çalışmalar ... 136

4.2.1. Gelecekteki Çalışmalar için Öneriler ... 137

4.3. Sonuç ve Yorumlar ... 139

KAYNAKÇA ... 145

EKLER ... 145

Ek-1 Anket Soruları ... 168

(6)

iii

TEġEKKÜR

Bu tez çalışmasında öncelikle saygıdeğer kişiliği ve insanlığı için tez danışmanım sayın Doç. Dr. Ayşe Günsel ‗e bilgisiyle bilimsel olarak ufkumu açtığı ve ışığıyla yolumu aydınlattığı için özel bir teşekkür ve minnettarlığımı sunmaktayım. Ayrıca görüş ve önerileri ile saygıdeğer Sayın Prof. Dr. İbrahim Anıl, insan sever Prof. Dr. Uğur Yozgat hocama, eleştiri ve düzeltmeleri ile çalışmamın tamamlanmasına katkıda bulundukları için sayın Prof. Dr. Hülya Gündüz Çekmecelioğlu , sayın Prof. Dr. Burcu Candan‘ a teşekkür ederim.

Çalışmamın zenginleşmesinde katkıda bulunan Sayın Doç. Dr. Mahmut Hızıroğlu‘ na ise konuyla ilgili anlayışımı geliştirdiği ve etkili önerileri için özel teşekkürlerimi sunarım.

Titizlik ve sabır isteyen bu bilimsel eseri tamamlamanın haklı gururu ve sevincini bana yaşattığı için bu çalışmayı, Sevgili oğlum Yiğit Ali ‗ye adıyorum. Öğrenim hayatında başarılı ve yolunun ışıklı olmasını dilerim. Ayrıca Eşim Zafer Keçeli‘ye her türlü desteği için çok teşekkür ederim.

(7)

iv

SĠMGELER VE KISALTMALAR LĠSTESĠ

TEKMER: Teknoloji Geliştirme Merkezi

Ar-Ge: Araştırma ve Geliştirme BYS: Bölgesel Yenilik Sistemi TYT: Tepe Yönetimi Takımı

PLS: Kısmi En Küçük Kareler Tekniği (Partial Least Squares) CR: Kompozit Güvenilirlik (Composite Reliability)

AVE: Çıkartılan Ortalama Varyans (Average Variance Extracted)

rwg: Katılımcılar Arası Uyuşma Katsayısı (Inter-Rater Agreement Coefficient)

LV: Latent Değişken (Latent Variable)

(8)

v

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Şekil 1. Yetkinlik Hiyerarşisi…. ...39

Şekil 2. Yenilikçilik, Müşteri Ve Teknoloji Yetkinliği Ilişkisi ………...44

Şekil 3. Çift Yönlülük Üzerine Yürütülen Araştırmaların Genel Çerçevesi ...57

Şekil 4. Davranışsal Unsurlardan Sosyal Destek ve Firma Performansı İlişkisi ...76

Şekil 5. Tasarlanan Araştırma Modeli ... 107

(9)

vi

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1 Çift Yönlülük Kavramı ve Gelişimi ...27

Tablo 2. Çift Yönlülük Arketipleri ...32

Tablo 3. Yetenek Üzerine Öncü Teorik Çalışmalar...41

Tablo 4. Türkiye'deki Teknokentler ...88

Tablo 5. Araştırma Örnekleminin Genel Karakteristikleri ... 115

Tablo 6. Cronbach Alfa, Bileşik Güvenilirlik ve Hesaplanan Ortalama Varyans Değerleri ... 117

Tablo 7. Çift Yönlülük ve Öncüllerine İlişkin Faktör Yükleri ... 117

Tablo 8. Performans Çıktıları ve Moderatör Değişken Şebekeleşmeye ait Faktör Yükleri ... 119

Tablo 9. Ortalama, Standart Sapma ve Korelasyon Değerleri ... 120

Tablo 10. Örgütsel Disiplinin Çift Yönlülük Üzerindeki Etkileri ... 121

Tablo 11. Örgütsel Güvenin Çift Yönlülük Üzerindeki Etkileri ... 121

Tablo 12. Örgüt İçi Desteğin Çift Yönlülük Üzerindeki Etkileri ... 121

Tablo 13. Geliştirici Yeteneğin Performans Üzerindeki Etkileri ... 122

Tablo 14. Keşfedici Yeteneğin Performans Üzerindeki Etkileri... 122

Tablo 15. Şebekeleşmenin Geliştirici Yetenek İle Performans Çıktıları Arasındaki İlişkideki Moderatör Rolü ... 122

Tablo 16. Şebekeleşmenin Keşfedici Yetenek ile Performans Çıktıları Arasındaki İlişkideki Moderatör Rolü ... 123

Tablo 17. Uygunluk Göstergeleri... 123

Tablo 18. Bulguların Özeti: Direk İlişkiler ... 124

(10)

vii

ÖZET

Stratejik yönetim alanındaki gelişmeler strateji, yönetim sistemleri ve örgüt yapılarıyla ilgili olarak birçok yeniliği beraberinde getirmektedir. Çok yönlü rekabetçilik, çok yönlü yetenekler, yenilik, yeni ürün geliştirme , firma birleşmeleri ve şebekeleşme yeni rekabetçi stratejiler olarak önem kazanmaktadır. Bu durum firmaların rakiplerinden farklılaşmak için rekabetçilik stratejilerini ve örgütsel yapılanmalarını yeniden gözden geçirmelerini zorunlu kılmaktadır.

Firmaların çevresel değişim ve yenilik sürecinde rekabetçilik kazanmak ve sürdürülebilirlik elde etmesi için dinamik bir yetenek olarak mevcut yeteneklerini sürekli geliştirmesi ve yeni yetenekler edinmesi gerekmektedir. Firmaların teknolojik ilerleme ve müşteri talep değişimlerine karşı adaptasyon sağlama ve örgütlerini bu değişimlere uyumlaştırma sürecinde sahip olduğu kaynak ve yeteneklerinden en üst düzeyde istifa ederek geliştirirken bir yandan da geleceğe dönük olarak yeni kaynak ve yetenekleri edinmesi ise Çift Yönlülük kavramının araştırma konusunu oluşturmaktadır.

Çift Yönlülük ilgili yapılan yazınsal araştırmalarda çiftyönlülük yeteneği ve şebekeleşmenin rolüne ilişkin ampirik çalışmaların yer almadığı saptanmıştır. Bununla birlikte, Türkiye ‗deki firmaların çevresel değişim ve teknolojik yenilikler karşısında geleneksel yönetim anlayışını devam ettirmeleri, yenilik ve yetenek geliştirme üzerine stratejik yönetim bilgisinden mahrum olmaları piyasada rekabetçi bir aktör olmalarını engellemektedir. Bu noktada çalışmada esas olarak, firmalara stratejik bir yetenek olarak Çift Yönlülük kazandırılmasına ilişkin kavramsal bilgiler sunulması yanında yenilik sürecinde şebekeleşmenin öneminin vurgulanması amaçlanmaktadır.

Çalışmanın teorik bölümünde, Dinamik Yetenekler teorisine dayanarak Çift yönlülük kavramı firmaların rekabetçiliği ve yenilikçiliği bakımından değerlendirilmekte; firmaların Çift yönlülük yeteneğini geliştirmelerinde etkili davranışsal öncülleri, Gibson (2004) tarafından geliştirilen Davranışsal entegrasyon modelindeki örgütsel disiplin ,baskın örgütsel amaçlar, güven ve destek unsurları olarak ―örgütsel bağlamda‖ ele alınmaktadır. İlerleyen bölümde ise bu öncüller ve firma performansındaki etkileri tartışılarak araştırma bölümünde konuyla ilgili oluşturulan

(11)

viii

hipotezler test edilmektedir. Sonuç kısmında ise elde edilen ampirik verilere dayanarak Türkiye‘de Doğu Marmara Bölgesi‘nde yer alan KOBİ‘lerin Çift Yönlülük bakımından davranışsal öncülleri değerlendirilmektedir.

Araştırmada özellikle Çift Yönlülük yeteneği ile firma performansı –nitel ve nicel- arasındaki ilişkide şebekeleşmenin fonksiyonunu ortaya koymak amacıyla, Teknoloji Geliştirme Merkezleriyle şebekeleşme ve işbirliği içerisinde olan KOBİ‘ler incelenmektedir. 105 adet firmadan toplanan veriler yapısal eşitlik modellemesine göre yol analizine tabi tutulmuştur.

Araştırma bulguları, TEKMER bünyesinde yer alan firmaların şebekeleşmeden istifade edebilmelerine paralel olarak geliştirici yetenekleri ile performans –hem nitel hem de nicel- arasındaki ilişkilerinin şiddetlendiğini göstermektedir. Bununla birlikte, Çift Yönlülük yeteneğinin keşfedici boyutu ise nicel performans üzerinde olumlu ve anlamlı etkiye sahip iken nitel performansa ilişkin veriler destekleyici veriler sunmamaktadır. Davranışsal öncüllere ilişkin bulgular ise örgütsel disiplin ve örgütsel desteğin Çift Yönlülük geliştirilmesi üzerinde etkili olduğunu; örgütsel güvenin ise Çift Yönlülük bakımından etkili bir unsur olmadığını ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Çift Yönlülük, Yetenek Kavramı, Firma Performansı, Keşfedici

(12)

ix

ABSTRACT

Improvements in the strategic management area brings out a lot of new changes related to firm‘s strategy, management systems, and organization structure. Multi-competitiveness, meta- capabilities, innovation, new product development and strategic mergers &acqusitions also networking become more important as a new competitive strategy.

This situation makes it vital for the companies to re-evaluate their competitive strategies and organizational structures to obtain sustainability and make a difference between their competitors. In the process of innovation and environmental changes firms have to gain new skills and improve their existing skills as a dynamic capability. Firms‘ activities related with the exploitation and exploration in order to be aligned and efficient in their management of today‘s business demands while simultaneously adaptive to changes in the environment is the subject of organizational ambidexterity (OA).

However, in the face of environmental change and technological innovation in Turkey, firms still continue the traditional management approach and lack of strategic management knowledge especially in innovation and talent development, cause them to be unsuccesful as an active competitor in the market. Besides, it is also determined that organizational ambidexterity as a capability and the role of networking for OA in empirical studies are very limited in the literature.

At this point, this study mainly aims to provide conceptual information on how to gain OA for the companies as a strategic capability and also to emphasize the importance of networking for OA in the innovation process. In the theoretical section of the study, basis of Dynamic Capabilities Theory, OA of firms are discussed in terms of competitiveness and innovation; behavioral antecedents which are effective for the ability of OA for the companies, evaluated in ―organizational context‖ developed by Gibson (2004), organizational discipline ,stretching, trust and support are addressed as elements of Behavioral Integration Model. The following section, after related antecedents and the effects on firm performance, are discussed, related hypotheses are test in the research section. In the conclusion part, based on empirical

(13)

x

data obtained from behavioral antecedents of SMEs located in the eastern Marmara region of Turkey are examine in terms of OA.

In order to emphasize the moderating effect of the networking in the relationship between firm performance -qualitative and quantitative performance- and organizational ambidexterity, the data collected from 105 firms is submitted to path analysis by through structural equation model. Firms that collaborate with Technology Development Center are investigated, in particular, due to the fact that these SME have a take-up place in the initiative network.

Results show that; whereas the discipline and support factors have significant effects on improving organizational ambidexterity; stretching doesn`t seem to be an antecedent. Moreover, trust doesn‘ t found to be the fitting antecedent, either. Furthermore, according to the research findings, firms that can benefit from networking of the Technology Development Center can improve their performance both in qualitative and in quantitative way as to their exploitations. On the other hand, the exploration has a positive and significant effect on quantitative performance but no direct relationship could be found between the qualitative performance and exploration.

Keywords: Organizational Ambidexterity, Capability, Firm Performance, Exploration, Exploitation, Technology Development Center

(14)

11

GĠRĠġ

Günümüz küresel ve rekabetçi iş dünyasında sürdürülebilir rekabet üstünlüğü, firmaların dinamik çevreye karşı adaptasyon sağlaması ve örgütlerini bu değişime karşı uyumlaştırma faaliyetlerini aynı başarıda gerçekleştirebilmesine bağlı olmaktadır. Firmaların bu süreçteki etkinliği ise örgütlerini bu değişime uyumlaştırma sürecinde ilgili faaliyetlerini mevcut kaynak ve yeteneklerinden mümkün olduğunca istifade ederek geliştirmesi yanında değişime karşı adaptasyon sağlamak amacıyla yeni kaynak ve yeteneklerini de aynı şekilde keşfetmesi ile mümkün olabilmektedir.

Firmaların yenilik sürecinde bir taraftan mevcut kaynak ve yeteneklerine bir taraftan da yeni kaynak ve yeteneklere odaklanmaları, stratejik bir yetenek gerektirmektedir. Çünkü firmalar sahip oldukları mevcut kaynak ve yetenekleri işletmeye has yetenekleri olarak korumaya ve ürünlerini rakiplerinden farklılaştırmaya devam ederken aynı zamanda geleceğe dönük olarak yeni kaynak ve pazar keşfetmesi çift yönlü olarak bir arada gerçekleşmesi gereken zorlu bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde yoğunlaşan rekabet ortamı ve hızlı değişimler firmaların sahip olduğu mevcut yeteneklerini sürekli geliştirmek ve yenilerini keşfetmek arasında birbirine karşıt amaçlı olan bu iki talebi yönetmesini zorunlu kılmaktadır (Floyd ve Lane, 2000; Levinthal ve March, 1993; March, 1991). Firmaların sahip oldukları kaynak ve yetenekleri geliştirmesi ve yenilerini edinmesi sürecinde firma performansını sağlayacak şekilde bu kaynak ve yeteneklerini etkin yönetimi ise stratejik bir yetenek olarak Çift yönlülük olarak tanımlanmaktadır.

Çiftyönlülük kavramı, en basit şekliyle, iki farklı işi aynı anda yürütebilme yönünde bir örgütsel beceriyi ifade etmektedir (Gibson ve Birkinshaw, 2004). Çift Yönlülük kavramına ilişkin olarak mevcut yazında iki örgütsel yeteneğin öne çıktığı görülmektedir. Bunlar: keşfedici yetenek ve geliştirici yetenektir. Geliştirici yetenek genel olarak firmaların mevcut uygulama, etkinlik, üretim ve seçim olarak şekillenen tutumunu ifade etmekte iken ; keşfedici yetenek genel olarak firmaların araştırma , keşif , deney , risk alma ve yenilik ile ilgili tutumunu ifade etmektedir (Cheng ve Van de Ven 1996, March 1991).

(15)

12

Firmaların sahip oldukları kıt kaynaklar ise firmaların kaynak tahsisi konusunda sahip olduğu mevcut ve yeni kaynaklar arasında en uygun dengeyi sağlamasına yönelik olarak, firmaların kısa ve uzun vadeli yatırım kararlarını etkileyen önemli bir stratejik karar noktasını teşkil etmektedir. Firmaların bu süreçte, genellikle kaynak ve yeteneklerini Çift Yönlülük yeteneklerinden kısa vadede etki gösteren geliştirici yeteneklere ilişkin faaliyetlere yöneltme eğiliminde olduğu (O‘Reilly ve Tushman,2013) görülmektedir. Bu durum, firmaların keşfedici yeteneklere ilişkin faaliyetleri için ayırdığı kaynaklarını azaltmasına yol açmakta ve keşfedici yeteneklerin yenilik sürecinde çoğunlukla sonuçlanan olumsuz deneyimler nedeniyle sürekli olarak süreçlerin tekrarlanmasını gerektirmektedir (Gupta vd., 2006)

Çift Yönlülük yetenekleri ve arasındaki ilişkiler ise March (1991) tarafından birbirinden farklı öğrenme faaliyetleri içeren yetenekler olarak değerlendirilmektedir. March (1991), örgütsel öğrenme olarak, örgütlerde bilginin kullanımı ve gelişiminde farklı iki iki durumdan söz etmektedir. Birincisi, örgütsel kodlama ve örgüt üyeleri arasında gerçekleşen ortaklaşa öğrenmedir. İkincisi ise rekabet avantajı kazanmak için öğrenme şeklinde gerçekleşmektedir. Ayrıca March (1991), bu yetenekler arasındaki kaynak tahisisinde, özellikle maliyetleri, zaman ve mekan boyunca faydaları yanında ekolojik etkileşimleri ve etkileri bakımından yaşanan sorunlara dikkat çekmektedir. Firmaların çevreye adaptasyon süreçlerinde geliştirici yeteneği elde etmesi keşfedici yeteneğe göre daha çabuk gerçekleşmekte; geliştirici yetenek bu durumda firmalara kısa vadede etkin sonuçlar vermesine rağmen uzun vadede firmalara rekabetçiliği olumsuz etkilemektedir (March ,1991). Öte yandan March (1991), örgütlerin gerçekleştirdikleri günlük rutin uygulamalarının bu eğilimi giderme ve düzenleme üzerindeki etkisinden ve öneminden söz etmektedir.

Firmaların Çift yönlülük yeteneğine sahip olması, mevcut ve gelecek üzerine farklı iki uçta yer alan faaliyetlerine yönelik olarak keşfedici ve geliştirici yetenekleri arasındaki denge düzeyine bağlı olarak gerçekleşmekte (Tushman ve O'Reilly, 1996) ve bu yetenekler arasında denge veya uyum sağlayarak performanslarını nasıl arttırabileceği (Lubatkin vd, 2006) konusu ise yazında hala tartışmalı olarak yer almaktadır.

(16)

13

Konuyla ilgili olarak yazında, başarılı işletmelerin yenilikçi faaliyetlerinde mevcut işlerini geliştirerek kaynak ve yeteneklerinden istifade etme ile yeni fırsatları araştırma yönündeki yeteneklerinde birbirine yakın düzeyde dengeyi kurmayı sağlayan firmalar olduğu görüşü genel kabul görmektedir (Jansen, 2005).Çünkü örgütlerin değişime karşı uzun dönemli olarak başarı sağlaması ve sürdürülebilirlik göstermesi değişime karşı örgütsel bir dengeyi sağlayabilmesine bağlı olmaktadır (Probst ve Raisch, 2005; Leana ve Barry, 2000; S. L. Brown ve Eisenhardt, 1997; Volberda, 1996; Tushman ve Romanelli, 1985; Miller ve Friesen, 1984).

Örgütle ilgili litaratürlere göz atıldığı zaman ise başarılı örgütlerin dinamik çevre koşulları karşısında Çift yönlülüğe sahip olan yani bugünün işini mevcut kaynaklar ile en etkin şekilde ―uyumlaştıran‖ , aynı zamanda çevresel değişimlere en etkin şekilde ― adaptasyon‖ sağlayarak gelecekte var olacak firmalar olarak tanımlandığını görülmektedir (Duncan,1976;Tushman ve O‘Reilly,1996).

Örgütün kaynaklarını çevreye karşı uyumlaştırılması, örgüt içerisindeki tüm faaliyetlerini tutarlı olarak aynı amaç doğrultusunda gerçekleştirilebilmesi demektir. Adaptasyon ise örgütün çevrenin değişen beklenti ve taleplerine hızlıca cevap verecek şekilde yapılandırmasıdır (Tushman ve O‘Reilly,1996). Çift Yönlülük yeteneği bu noktada firmaların, değişen çevre koşulları ve farklılaşan müşteri talep ve beklentilerine karşı keşfedici ve geliştirici yeteneklerini kullanarak, mevcut ve potansiyel yeni kaynaklarını çevre koşul ve şartlarına adaptasyon ve uyum sağlayacak şekilde etkin stratejiler gelişitirilmesini sağlamakta ve firma performansını arttırmaktadır.

Tushman ve Romanelli (1985) geliştirmiş oldukları örgüt modelinde, örgütlerin sürdürülebilirlik ve başarımını ise uzun vadede değişimlere karşı uyum gösterme ve ani değişimlere dayanan bir örgüt olmaya bağlamaktadır. Başarılı örgütlerin, değişime karşı örgütlerini uyumlaştırma sürecinde sadece geliştirici yetenekleri ile değil, radikal bir dönüşüm ve devrimci değişimlerine izin veren keşfedici yeteneklerinin de bir arada yer aldığı bir yönetim yapısına sahip olmaları gerekmektedir (Tushman ve O‘Reilly, 1996) . Bazı akademisyenler ise örgütlerin başarılarının çevreye karşı kendilerini uyumlaştırma sürecinde, firmaların geliştirici ve keşfedici yeteneklerinin takaslı olarak karşılıklı olarak gerçekleştiğini iddia

(17)

14

etmektedirler (Ancona, Goodman, Lawrence, ve Tushman, 2001; Floyd ve Lane, 2000; Levinthal ve March, 1993).

Çift Yönlülüğün, dış çevre şartlarına ve müşterilerin değişen talep ve beklentilerine odaklanma sağlayarak firmaların yeni ve mevcut kaynaklarında farklı süreç ve yöntemleri deneyimlemleyen bir yetenek olması bakımından firmalara birçok getirisi bulunmaktadır. Çift Yönlülüğün bir firmada sağlanabilmesi, firma için maliyet etkinliğini sağlayarak müşterilerin farklı ihtiyaçlarının karşılanması sonucunu da beraberinde getirmektedir (Akdoğan vd., 2009).

Çift Yönlülük firmaların mevcut işlerini geliştirme ile birlikte yeni fırsatlar araştırma yönündeki faaliyetlerini ―eş zamanlı‖ olarak yürütebilmelerini üzerine stratejik seviyede bir yeteneği ifade etmektedir (Lubatkin vd, 2006).

Ulusal yazında Çift yönlülük yeteneğinin boyutlarıyla ilgili olarak ―exploration‖ için keşifsel veya fırsatçı yenilik, ―exploitation‖ için ise yararlanıcı veya yararlanıcı yenilik kavramlarının kullanıldığı göze çarpmaktadır. Bu çalışmada ise Çift yönlülük boyutlarıyla ilgili olarak firmaların kaynak ve yeteneklerini kullanarak, araştırmacı faaliyetlerin sonucu olarak ortaya çıkan keşifsel bilgi türü sağlayan firma yeteneği olarak keşfedici yetenek, mevcut kaynaklarının tamamıyla istifade edilerek elde edilen gelişimsel bilgi türü sağlayan firma yeteneği için ise geliştirici yetenek kavramları kullanılmaktadır.

Çift yönlülük kavramı, Gibson ve Birkinshaw (2004) bağlamsal yaklaşımda, firmaların uyumlaştırma ve adaptasyona karşı tüm iş birimlerinde aynı şekilde gösterdiği davranışsal kapasitesi olarak tanımlamaktadır (Raisch ve Birkinshaw, 2009). Meyer ve Stensaker (2006), firmaların değişim sürecinde günlük iş ve faaliyetleriyle ilgili olarak ihtiyaç duyulan değişikliklerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasına yönelik ihtiyacın dengelenmesi konusunu örgütlerin kapasitesi olarak detaylıca ele almaktadır.

Firmaların kaynaklarına ilişkin karar ve seçim yapma zorunluluğu, sürdürülebilirlik sağlanması için örgüt birimlerinin dışsal kaynaklı yeni bilgiyi elde etmesi, özümsemesi ve ticari amaçla bu bilgiyi kullanarak sonlandırması ― içselleştirme kapasitesi‖ (Cohen ve Levinthal, 1990) ‗ne bağlı olmaktadır. Bununla birlikte, firma kaynakları yeteneklerden , yetkinliğe ulaşan bir hiyerarşide gerçekleşmektedir (Torkkeli ve Tuominen, 2002). Firmaların günümüzde strateji bazlı konumlama veya

(18)

15

kaynak temelli statik teorileri (Rumelt vd, 1991) yerine teknolojik değişim ve pazara karşı adapte olmak amacıyla kaynaklarını yeniden düzenlemesi ve entegre etmesi amaçlı dinamik bir bakış açısına sahip olması gerekmektedir (O‘Reilly ve Tushman, 2008).

Bu bağlamda, Çift Yönlülük, firmaların kaynaklarını örgütsel öğrenme ve içselleştirme aracılığıyla geliştiği bir sürece bağlı olarak gelişen rekabetçi bir yetenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada Çift yönlülük kavramı, fimaların çevreye adaptasyon ve örgütlerini uyumlaştırma üzerine bir yeteneği olarak, dinamik bir yetenek olarak ele alınmaktadır. Çift yönlülük bileşenlerinin, firmaların yenilik sonucu oluşan ve farklı iki tür öğrenme faaliyetine dayalı ve ilişkiselliğe bağlı olarak gelişen (March, 1991) ve yenilik sürecinde bilgiyi içselleştirme sonucu oluşan özellikleri nedeniyle bir yetenek olarak ele alınması daha uygun görülmektedir. Öte yandan, örgütlerin çevreye göre kendilerini uyumlaştırmaları, Çift yönlülük bileşenlerinden keşfedici ve geliştirici yeteneklerinin durağan yerine dinamik bir görevde gerçekleşmesine (Raisch vd, 2008) bağlı bulunmaktadır. Bu noktada, Çift Yönlülük kavramının örgütlerin rekabetçilik kazanmalarında etkili yenilik faaliyetleri ve firmaların stratejik karar ve seçimleri ile ilgili olarak, örgütün dış çevresi ve örgüt içi unsurlarına bağlı olarak şekillenen dinamik bir yetenek olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerden ötürü, firmalara stratejik bir yetenek kazandıran Çift yönlülüğün, dinamik yetenekler teorisi ile yakından ilişkilendirilerek değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim, Çift Yönlülük, özünde rutin, kaynak ve yeteneklerin edinimi ve kullanımı ile birlikte; işletmelerin yeni kaynak ve yetenekler edinimi ile ilgili süreçleri yönetebilme yetisi (Akdoğan vd., 2009) olarak görülmektedir.

Bu çalışma, esasında teorik olarak Eisenhardt ve Martin (2000) tarafından kavramsallaştırılan ve Teece vd (2007) tarafından geliştirilen dinamik yetenekleri Çift Yönlülük yeteneği olarak yeni bir düzeye taşımaktadır. Çift yönlülük kavramının mevcut ve gelecekteki kaynakların etkin yönetimi konusunda Yetenek teorisi ile ilişkilendirilmesi Çift Yönlülük kavramının daha sağlam temellere dayanmasını sağlamaktadır. Dinamik yetenekler, keşfedici (daha önce eşi benzeri olmayan yeni yetenekler geliştirme) ve geliştirici (mevcut yetenekler üzerinde iyileştirmelerde bulunma olarak iki farklı mantığın benzer şekilde ve aynı anda varlığına ihtiyaç

(19)

16

duymaktadır. Keşfedici yetenek firmaların yeni ve potansiyel kaynaklarına ilişkin olarak araştırma faaliyetleri sonucu elde edilen keşfedici bilgiyi elde etmesini sağlamaktadır. Geliştirici yetenek ise firmaların mevcut kaynak ve yeteneklerinin tamamından istifade edilerek elde edilen iyileştirme ve gelişimsel bilgiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda, Çift Yönlülük bileşenlerinden radikal bir yenilik anlayışını ifade eden keşfedic yeteneği ve artırımsal bir yenilik anlayışını temsil eden geliştirici yeteneğinin dinamik yetenek boyutlarıyla tamamen örtüştüğü görülmektedir.

Çift Yönlülük ile ilgili yapılan genel literatür çalışmaları incelendiğinde, araştırmaların büyük bir kısmının Çift Yönlülük kavramının gelişimi sürecinde genellikle firmaların radikal ve artırımsal yenilikler sağlaması (Van den Bosch, Volberda, ve De Boer, 1999), birimlerin içselleştirme kapasitelerinin firma yenilikçi performansı artırması üzerindeki etkisi (Cohen ve Levinthal ,1990) sonrasında ise Çift Yönlülük yeteneğinin firma finansal performansını arttırdığı (Gibson ve Birkinshaw, 2004; He ve Wong, 2004) yönünde gelişim gösterdiği görülmektedir. Öncüller üzerindeki çalışmalarda ise Çift Yönlülük ve etkili örgütsel öncüller farklı boyutları ile ele alındığı dikkati çekmektedir. Kimi çalışmalarda çiftyönlülük üzerinde örgüt yapısının etkisi (Sheremata, 2000) tartışılmakta iken; bazı çalışmalarda örgütsel bağlamdaki davranışsal unsurların (Gibson ve Birkinshaw, 2004), örgüt üyelerinin kendi keşfedici ve geliştirici yeteneklerini ortaya çıkaran liderlik türleri (Lubatkin ve diğerleri, 2006; Smith ve Tushman, 2005) ve örgüt kültürünün çift yönlülük ve firma başarımı (O‘Reilly ve Tushman,2004, Van den Bosch, vd.,1999; Holmqvist, M.,2004, Lin vd, 2007) üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. Yenilik sürecindeki önemli rol üstlenen şebekeleşmenin etkisinin ihmal edildiği göze çarpmaktadır. Bu çalışmanın ilgili literatüre en önemli katkısı, şebekeleşmenin çiftyönlülük yeteneği ve firma performansı arasındaki ilişkideki moderator rolünün araştırılmasıdır. Bu nedenle bu çalışmanın yazında yer alan bu boşluğun doldurulmasına katkı sunması hedeflenmektedir. Nitekim, örgütlerin mevcut kaynak ve yeteneklerini geliştirmesi ve yenilemesi sürecinde örgütler arası olarak şebekeleşme geliştirmesi ve stratejik bir işbirliği ilişkisinde yer alması yenilik sisteminin en önemli unsurunu oluşturmaktadır.

Bununla birlikte, firmaların Çift yönlülük yeteneğinin ―örgütsel bağlamda ―gelişimini kolaylaştırıcı davranışsal öncüllerin araştırılması gerekmektedir. Gibson

(20)

17

(2004), firmaların adaptasyon ve uyumlaştırma ile ilgili faaliyetlerinin Çift yönlülük modellerinden örgütsel bağlamda gerçekleşmesinin daha başarılı olduğunu savunmaktadır. Gibson ve Birkinshaw (2004)‘a göre, örgüt yapısındaki Çift yönlülüğün başarısı, uyumlaştırma ve adaptasyon yönelik olarak örgütün rekabetçi taleplere karşı başa çıkabilmesi için yapısal mekanizmalar geliştirebilmesine bağlı olmaktadır. Örgütsel bağlam, birimlerin yenilik faaliyetlerine illişkin ayrı ayrı olarak faaliyet gösterdiği yapısal bir yaklaşım yerine tüm örgüt birimlerinde yeni iş geliştirme üzerinde fonskiyonellik sağladığı bir yapıdan oluşmaktadır. Bağlamsal yaklaşımdaki çok yönlü birimler, dinamik ve esnek olarak çalışanların, örgütü uyumlaştırma ve çevreye adaptasyon amaçlı faaliyetlerinden hangisine yönelik yatırım yapılacağı konusunda, bireysel olarak kendi ayrımı yapmalarına ve özerk şekilde karar vermelerine imkan tanımakla birlikte, çalışanların bu kararlarının değerli olarak ödüllendirilmesi gerektiğini öngörmektedir. Kısacası, sistem, iş birimleri düzeyinde, Çift yönlülük davranışı hem uyumlaştırıcı hem de adaptasyon sağlayıcı olarak gelişmektedir.

Ghoshal ve Barlett (1994)‘a göre, firmaların iş birimlerinin yüksek performans göstermesi örgüt yapısı, karizmatik lider veya örgüt kültürüne bağlı olarak değil örgütün uyum ve adaptasyona yönelik olarak sistem ve süreçler dahilindeki bütünsel yeteneklerine bağlı olarak gerçekleşmektedir.Bu nedenle araştırmada örgüt bağlamındaki davranışsal öncüller Ghoshal ve Barlett‘in (1994) örgütsel etkinlik çalışması çerçevesinde, 4 davranışsal özellik olarak kavramsallaştırılan disiplin, baskın örgütsel amaçlar, güven ve destek olarak ele alınmakta ve incelenmektedir. Ghoshal ve Barlett (1994), bu davranışsal özellikleri öğrenme, işbirliği ve girişime yol açan bireysel düzeydeki davranışlar olarak tanımlamaktadır. Bu yaklaşıma göre, örgütün iş birimlerindeki uyum ve adaptasyonuna yönelik makro ve mikro düzeydeki çeşitli faaliyetlerinin başarısı destekleyici bir örgüt yapısına bağlıdır. Ayrıca çalışanlara faaliyetlerine yönelik belirgin bir dikte söz konusu değildir; örgütte destekleyici bir ortam yaratılarak, çalışanların bireysel düzeyde otonomilerini kullanarak istediğini yapabilmesi için örgüt genelinde güven ve telkinde bulunulmaktadır. Bahsedilen 4 davranışsal öncül, bireysel ve kolektif davranışlar olarak iş birimlerinin kapasitesini artırarak Çift yönlülük sağlayıcı şekilde yüksek performans sağlamaktadır. Bu nedenle, firma başarımında, dış kaynaklı olarak Çift Yönlülük gelişiminde moderatör rol üstlenen şebekeleşme yanında, Çift Yönlülük

(21)

18

yetenekleri üzerinde etkili iç kaynaklı örgütsel öncüllerin etkisinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.

Araştırmada şebekeleşme ilişkisinde bulunan firmaların çift yönlülük ve firma performansı üzerindeki etkisini ölçümlemek ve Çift Yönlülük ve firma performansı ilişkisinin şebekeleşmeye parallel olarak nasıl farklılaştığını incelemek için Doğu Marmara Bölgesi‘nde faaliyet gösteren TEKMER‘ler kapsamında yer alan KOBİ‘ler özellikle araştırma kapsamına alınmaktadır. Çünkü yapılan araştırmalar, dış kaynaklı olarak başgösteren farklı durum ve koşullar, firmalarda örgüt çalışanlarının bireysel seçim ve davranışlarını etkilemekle birlikte (Mowsay,Sutton,1993; Rousseau ve Fried,2001) yenilikçi birim ve takım çalışanları yönetiminin, örgüt bağlamındaki çıktıların elde edilmesinde yenilik süreç ve dinamiklerinin anlaşılmasının etkili ve önemli olduğunu (Hambrick, 1994) ortaya koymaktadır. Örgüt içerisindeki yenilikçi birimlerde görevli çalışan ve yöneticilerinin bu bağlamın uygulayıcıları olarak seçilmesi ise modelin başarımını arttırmaktadır. Çünkü yenilikçi birim ve takım çalışanları yenilik mekanizmasındaki rolleri ve özellikleri nedeniyle örgütsel bağlamda yeniliğin gelişiminde ve firmanın Çift Yönlülük yeteneği kazanmasında etkili olarak örgütün şekillendirici görülmektedir. Hızlı ve agresif çevresel değişimler ve karmaşık yenilik süreçleri karşısında, firmaların sürdürülebilirlik ve başarısı için stratejik kararların alınmasından sorumlu yenilikçi birim ve takım çalışanları tarafından gerçekleştirilmektedir (Mckenna, Rooney, Boal, 2009). Bununla birlikte örgütsel ve stratejik yönetim alanındaki güncel çalışmalarda liderlerin örgütteki vurgusu özellikle artmaktadır (Pearce ve Conger, 2003). Yenilikçi birim ve takım çalışanları yöneticileri, özellikle yenilikçilikle ilgili olarak stratejik kararların alınmasında firmalar açısından rekabetçi bir pozisyon üstlenmektedir (O‘Reilly vd ,1993;Lubatkin vd, 2006; Smith ve Tushman,2005).

Özetle bu çalışmada, genel olarak, Çift Yönlülük ve dinamik yetenekler kavramları, aralarındaki yakın ilişkiyi ele alınarak değerlendirilmekte; örgüt düzeyinde çift yönlülük üzerinde etkili davranışsal öncüller ve şebekeleşmenin firma performansındaki rolünün açıklanmasına yönelik sistematik bir çerçeve oluşturulmaktadır.

Çalışmanın teorik bölümde, Çift yönlülük ve yetenek teorilerinden dinamik yetenek teorisine uzanan yazınsal taramada bulunularak, konuyla ilgili yapılan tanımlamalar

(22)

19

ve firma performansında etkili görüşler eleştirel şekilde tartışılmaktadır. İlerleyen bölümde ise bu bilgiler ışığında Çift yönlülük ve dinamik yetenek kavramları birleşiminden oluşan kapsamlı bir tanımlamada bulunulmaktadır. Ayrıca çift yönlülük yeteneğinin anlaşılmasına katkıda bulunmak amacıyla çalışmanın son kısmında bir metafor geliştirilerek, konunun daha iyi anlaşılması amaçlanmaktadır. Çalışmanın araştırma bölümünde ise Çift Yönlülük geliştirilmesinde etkili davranışsal öncüllerin önemi vurgulanmakta; firma performansının en etkin şekilde gerçekleştirilmesine yönelik organizasyonel modeller detaylı bir şekilde tartışılmaktadır. Araştırmada Çift Yönlülüğü açıklamada en uygun model olarak Gibson (2004) tarafından geliştirilen Davranışşsal Entegrasyon Modeli örgütsel bağlamda yenilik sürecinde kolaylaştırıcı etkisi nedeniyle test edilmektedir. Araştırma bulgularına dayanarak, yabancı ülkelerdeki firmalarda yapılan çalışmalar ile araştırma kapsamında yer alan firmaların davranışsal öncüllerine ilişkin farklar değerlendirilmektedir.

Çalışmada elde edilen bulgulara dayanarak, Türkiye‘de Doğu Marmara Bölgesinde yer alan TEKMER kapsamında faaliyet gösteren KOBİ‘lerden elde edilen sonuçların, temelini örgüt kültüründen alan özelliklere bağlı olarak yabancı ülkelerdeki çalışmalardan farklılaştığı, Türkiye‘nin gelişimsel süreçteki teknik yapılanmalara bağlı olarak birtakım organizasyonel aksaklıkların yenilik sürecini sekteye uğrattığı, firmaların ise örgüt düzeyinde örgütsel bağlamdaki davranışsal öncüllerle ilgili olarak performans ve insan kaynakları süreçlerini, Çift yönlülük yeteneğini geliştirici ve destekleyici şekilde yapılandırma bakımından teknik olarak yetersiz olduğu saptanmıştır. Bu nedenle, firmalara firma performansı ve rekabetçilik elde edilmesi noktasında Çift yönlülük yeteneğinin gelişimine imkan tanıyacak uygun örgütsel ortamın oluşturulmasına yönelik bilinçli bir yapılanma yanında, yenilik akışında önemli rol üstlenen TEKMER‘ler ile işbirliği ilişkilerini geliştirmelerinin önemi vurgulanmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise bununla ilgili yenilik yöneticilerine, insan kaynaklarına ve politikacılara birtakım önerilerde bulunulmaktadır.

(23)

20

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

1. ÇĠFT YÖNLÜLÜK VE YETENEKLER TEORĠSĠ

Bu bölümde Çift Yönlülük kavramının sözlük anlamı ve Türkçeleştirilmesinde görülen farklı isimlendirmeler hakkında bilgi verilerek, çift yönlülük kavramının anlaşılmasına ilişkin anlayışı derinleştirmek amacıyla yabancı literatürde yer alan farklı tanımlamalara yer verilmektedir. Çift Yönlülük ilişkin tanımlamalar incelendikten sonra Çift yönlülük kavramı, Dinamik yetenekler Teorisi ile ilişkilendirilmektedir. Temel Yetenek Teorileri ve gelişen dinamik yetenekler teorisi hakkında bilgi verildikten sonra Çift yönlülük kavramı bir dinamik yetenek olarak yeniden tanımlanmaktadır.

1.1. Çift Yönlülük Kavramı ve Önemi

Firmaların stratejilerini hem dinamik çevre koşullarına adaptasyon odaklı olarak hem de müşterilerin farklı ihtiyaç ve beklentilerine uyum sağlayıcı şekilde gerçekleştirmeleri firmaların stratejik bir yeteneğe sahip olmasını gerektirmektedir. Firmaların sahip oldukları kıt kaynaklar ise firmaların mevcut ve yeni kaynakları üzerindeki stratejik karar ve seçimlerinde etkili olmaktadır. Porter (1991) ise firmaların, kaynaklarına bağlı pazarda stratejik konumlanmalarında ve örgüt yetenekleriyle ilgili olarak, firmaların karar, seçim ve önlemleri olarak ―yönetimsel seçimleri‖ üzerinde durmaktadır. March (1991)‗ a göre, firmaların etkinliği, kıt kaynaklarına rağmen, Çift Yönlülük sağlamaya yönelik olarak geliştirdikleri keşfedici ve geliştirici yetenekler arasındaki en uygun dengeyi sağlaması ile mümkün olabilmektedir. Burgelman (1991) ‗e göre, firmaların mevcut kaynak ve süreçlerle ilgili olarak değişime karşı yenilik ve gelişim sağlayan Çift Yönlülük yetenekleri, yapıcı ve otonom stratejik süreçlerin bir kombinasyonu olarak firmalara çevresel baskılara karşı stratejik bir savunma mekanizması sağlamaktadır. Levinthal ve March (1993) tarafından vurgulandığı üzere― Örgütlerin karşılaştığı esas sorun, bugünkü şartlarda gerekli geliştirici yetenek ile sürekli ilgili olmak, aynı zamanda keşfedici yeteneğin gelecekteki uygulanabilirliği konusunda yeterli enerjinin tahsis edilebilmesini sağlamaktır (Burgelman, 2002).

(24)

21

Öte yandan firmaların Çift Yönlülük yeteneklerinin yenilik ve gelişim sağlayan her iki sürecinde yani mevcut ve yeni kaynak ve yeteneklerine göre uyguladıkları bu stratejilerinde tamamıyle başarı elde etmeleri mümkün görülmemektedir (Levinthal ve March ,1993).

Levinthal ve March (1993) ise, Örgütsel öğrenmenin, firma başarısı ve örgüt amaçlarının gerçekleştirilmesi üzerindeki önemi ve etkisine işaret etmektedir. Levinthal ve March (1993), Örgütsel öğrenme teorisinde iki farklı faaliyet türü olan keşfedici ve geliştirici yetenekler ile ilgili olarak firmaların kararlarına ilişkin firma başarımını etkileyen ―öğrenme miyopisi‖nden söz etmektedir. Bu teoriye göre örgütlerde 3 türlü öğrenme miyopisi firmalarda başarısızlığa yol açmaktadır. Bunlar; i)Uzun dönemli bakışın göz ardı edilmesi, ii) Büyük resmin görülememesi, iii) Yetenek kazanılmasında başarısızlık.

Firmaların başarımı,öncelikle pazardaki konumuna bağlı olarak ilgili kaynaklarını değerli, yeterli ve benzersiz olmasına bağlıdır (Ghoshal,1994).Bu nedenle firmalar, sürdürülebilirlik ve rekabetçilikleri açısından mevcut ve potansiyel kaynak ve yeteneklerini kullanma ve geliştirme konusuna sahip oldukları kıt kaynakları bakımından etkin yönetim sağlayan Çift Yönlülük yeteneğine giderek daha fazla önem ve ilgi göstermeye başlamaktadır.

1.1.1. Çift Yönlülük Tanım ve Özellikleri

Çiftyönlülük kavramı yabancı yazında „ organizational ambidexterity― olarak kullanılmaktadır. Ambidexterity kavramı, özünde bir insanın her iki elini de aynı beceride kullanabilme yeteneği manasına gelmektedir. Literatürde Çift Yönlülük ile alakalı olarak metafor tanımlamasında Tushman (1996), insani bir boyut olarak „ambidexterity― kavramını ele almakta ve aynı beceriyle her iki elini kullanabilen insan tanımlamasını kullanmaktadır. Sağ ve sol elini aynı beceride kullanabilen insan olarak tanımlandığı üzere Çift Yönlülüğe sahip olan firmalar, var olan yetenekleri kadar yeni fırsatları da aynı şekilde kullanabilme yeteneğine sahiptirler. Çift Yönlülük ile ilgili ulusal çalışmalara bakıldığında ise –özü ambidexterity olan- bu kavramın örgütsel ustalık ve çiftyeteneklilik olarak tercüme edildiği görülmektedir. Dinamik ve rekabetçi iş ortamında firmalara değişimi yönetebilme yeteneği ile sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayan bir yetenek olması bakımından,

(25)

-22

organizational ambidexterity- kavramının literatürde örgütsel yerine stratejik olarak değerlendirilerek Çift Yönlülük olarak adlandırılması kavramın stratejik yönünü vurgulayarak örgütsel boyutuyla alakalı olarak yer alan anlam kargaşasını önlemektedir.

Firmaların kurumsal stratejilerinin merkezinde, firmaların yürüttükleri çalışma faaliyetleriyle alakalı olarak farklı faaliyet türlerinden hangisine ne kadar yatırım yapılacağı seçim ve kararı gelmektedir (Porter,1991). Firmalar kendi faaliyet alanlarında müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre mevcut kaynaklarını geliştirme ve /veya gelecekteki yeni teknolojik değişim ve müşteri eğilimlerine göre yeni kaynaklar tahsisi seçim ve kararı verme sürecinde zorlu bir seçim ile karşı karşıya kalmaktadır. Çift Yönlülük yeteneği bu noktada esas olarak birbirinden niteliksel olarak farklı iki öğrenme faaliyetinden oluşan keşfedici yetenek ve geliştirici yetenek unsurlarını bir arada kullanarak, firmalara rekabetçi üstünlük sağlayacak şekilde bu kaynak ve yeteneklerini en etkili şekilde yönetimi yanında geleceğe yönelik olarak yatırımlarını şekillendiren belirleyici bir özellik taşımaktadır (March, 1991). Firmaların mevcut ve potansiyel kaynak ve yeteneklerini dinamik çevre koşullarına karşı örgütlerini uyumlaştıracak şekilde geliştirmesi ve değişken müşteri beklenti ve ihtiyaçlarına adaptasyon sağlayacak şekilde yenilerini keşfetmesi (Gibson, 2004) ise Çift Yönlülük kavramının temel konusunu oluşturmaktadır. Çift Yönlülük firmaların mevcut kaynaklarına ilişkin seçimleri ve gelecekteki potansiyel kaynaklarına ilişkin kararlarının daha esnek, yenilikçi ve çok yönlü olarak kurgulanması, dengelenmesi ve farkılaşması üzerine odaklanan stratejik seçim ve kararlar bütününden oluşmaktadır.

Çift Yönlülük ile ilgili farklı tanımlamalar ele alınmadan önce örgütlerin firma başarımı ile ilgili olarak geçmişte sahip olduğu farklı görüşler hakkında bilgi verilmesi günümüzde değişen farklı yaklaşımların anlaşılması için önem taşımaktadır. Örneğin, üretimde hem etkinlik hem de esneklik sağlama (Adler ve diğerleri,1999;Carlsson,1989), ürünlerde hem farklılaşmaya gidebilme hem de düşük maliyetli üretim yapabilme ve stratejik konumlama yapabilme (Porter,1980;1996), veya hem ürünün global pazarlara entegrasyon sağlaması hem de ulusal müşteri beklenti ve isteklerine cevap verilebilirliği (Barlett ve Ghoshal,1989) firmaların

(26)

23

başarımı olarak görülmektedir. Adler ve diğerleri (1999) ise, firmaların etkinliği konusunda üretim sistemlerinde esneklik sağlanmasının önemi üzerinde durmaktadır. Porter (1980) jenerik stratejileri üzerine yer alan çalışmasında ise iki jenerik stratejinin aynı anda gerçekleşmesinin zor olduğu, hatta bu iki stratejinin kaynak ve kabiliyetler bakımından gerektirdiği örgütsel gerekliliklerin farklı olması nedeniyle aynı anda uygulanmasının mümkün olmadığı ifade etmektedir. Eğer iki stratejiyi aynı anda uygularsa ―stuck in the middle‖ durumu yani firmaların karar bakımından arada kalması durumundan söz etmektedir. Barlett ve Ghoshal, (1989) ise firma başarımında müşteriye dönük olarak faaliyet gösterme ve farklı pazarlara açılma düşüncesinin firmaların mevcut ürünlerini daha fazla pazara penetre etme çabası olarak tek başına yüksek performans için yeterli olmadığını vurgulamaktadır. Firma başarımı üzerine yapılan bu araştırmaların durağan ve tek yönlü olarak iki durumdan birinin geçerli veya her ikisi bir arada yeterli olması düşüncesinin günümüz dinamik çevre şartları ve teknolojik değişim karşısında artık yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu nedenle, konuyla ilgili yapılan araştırmalarda tek yönlü eğilim gösteren firmaların çok fazla olması, başarılı firmaların diğer firmalardan farklı olarak rekabetçilik edinmelerini sağlayan özelliğin ne olduğunun araştırılmasının Çift yönlülük kavramının ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülmektedir. Çiftyönlülük, firmalara geleneksel rekabet stratejileri yerine farklı bir bakış açısı kazandırarak firmaların rekabetçilik elde etmek için geleceğe dönük ve mevcut durumdaki kaynak ve yeteneklerine ilişkin olarak birbiriyle çelişen karar ve seçimlerini dengeleme ve etkin yönetim sağlayarak, örgütlerin değişime karşı adaptasyon sağlama ve örgütlerini bu değişime uyumlaştırmasını sağlamaktadır.

Çift Yönlülük kavramı üzerine anlayışı derinleştirmek amacıyla yazınsal yabancı kaynaklarda yer alan farklı ve öncü araştırmacıların görüşlerinin incelenmesinde fayda görülmektedir.

Çift Yönlülük, firmaların yeteneklerini hem mevcut yapıda geliştirmesi hemde geleceğe dönük olarak yeni bir yapılanma sürecinde, çevreye karşı birbiriyle çekişen taleplerini radikal ve arttırımsal yenilikler yoluyla dengelenmesini sağlayarak rekabetçilik kazandırmaktadır (March,1991;March ve Simon,1958).

Çift Yönlülüğe sahip olan örgütler mevcut düzenlemelerini aynı zamanda değişen çevre şartlarına göre de adapte edebilen örgütlerdir (Romanelli ve

(27)

24

Tushman,1994;Tushman ve Anderson,1986). Bir başka deyişle, firmanın çevreye olan görevlerini mevcut müşteri ihtiyaçlarına etkin şekilde cevap verecek şekilde tüm örgüt düzeyinde yapılandırması kadar müşterilerin yeni ve gelecekteki taleplerine de adaptasyon sağlayacak şekilde başarı göstermesidir. Örgütler, birbiriyle çelişen farklı ihtiyaç ve beklentileri yönetebilmek için kapasitelerini geliştirmeleri gerekmektedir (Barnard,1968; Thompson,1967).

Çift Yönlülük, firma ya da iş birimlerinin keşfetme ve mevcutu kullanma ile ilgili faaliyetlerini birleştirebilme yeteneğidir (Gibson, Birkinshaw 2004; O‘Reilly ve Tushman 2004).

Mevcut kaynakların geliştirilmesi ve geleceğe yönelik olarak yeniden dizaynı için geliştirelecek stratejiler bakımından Çift Yönlülük, iki farklı yenilik türü ilişkisine dayanmaktadır. Bunlar; dinamik çevrede birbiriyle çekişen taleplerden radikal – keşfedici yetenek-ve arttırımsal –geliştirici yetenek- yeniliklerdir; bu iki yeteneğin dengesi ise Çift Yönlülük sağlamaktadır (March,1991;March ve Simon,1958). Çift yönlülüğe sahip firmalar, bilginin, örgüt tarafından çevreye adaptasyon sağlayıcı ve örgüt amaç ve hedefleri doğrultusunda uyumlaştırılmasını etkin bir şekilde gerçekleştiren örgütlerin, sürdürülebilir rekabet avantajına sahip olarak, az bulunur, değerli ve taklit edilemeyen kaynak ve yeteneklere sahip oldukları söylenebilir (Şimşek, 2009).

Görüldüğü üzere yapılan bu tanımlamalarda Çift Yönlülük, örgütsel ve stratejik yazında tartışmalı bir konu olarak çevresel değişime karşı örgütsel uyum ve adaptasyon sağlamak amacıyla, firmaların kısa veya uzun vadede rekabetçilik ve sürdürülebilirlik sağlaması için firma karlılık ve pazar başarısı üzerinde etkili ve zorlu süreçlerden oluşan bir yetenek olduğu anlaşılmaktadır. Çift Yönlülük yeteneğinin firma performansı sağlayacak şekilde yönetimi ve örgütte nasıl dengelenebileceği hususu ise hala tartışmalı bir konu olarak araştırmalarda yer almaya devam etmektedir.

Çift Yönlülük yetenekleri arası denge, Tushman ve O'Reilly (1996) tarafından kavramsallaştırılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Tushman, Çift Yönlülüğe sahip bir firmayı tanımlanırken "hokkabaz" metaforu kullanarak, bir hokkabazın aynı anda iki eliyle topla oynama becerisini, firma için hem maliyet etkinliği hem de öncü yenilikçiliğin sağlayarak doymuş pazarda yeni ürün ve hizmetleri geliştirmesi

(28)

25

olarak teşbih etmiştir. Böylece Çift yönlülüğe sahip firmalar, tek yönlü olarak sadece maliyet yaklaşımını önemseyen firmaların ötesinde hem maliyet hemde yenilikçi yönüyle keşfedici yetenek ve geliştirici yeteneklerini örgütlerinde aynı beceride kullanabilme becerisi ile üstün bir performans elde etmektedir.

Sonuç itibariyle, ilgili yazında yer alan farklı tanımlamalar değerlendirildiğinde Çift Yönlülük, çevresel dinamizm ve teknolojik değişmeler karşısında firmaların mevcut ve potansiyel kaynak ve yeteneklerini keşfedici yetenek ve geliştirici yetenek olarak dinamik bir dönüşüm sürecinde karlılık ve sürdürelebilirlik sağlayacak şekilde dengelemesini sağlayan örgüt kapasitene bağlı stratejik bir yetenektir.

1.2. Çift Yönlülük Kavramının Tarihsel GeliĢimi

Çift Yönlülük kavramı literatürde yönetim alanında ilk kullanımı Robert Duncan (1976) tarafından, örgütsel kapsamda yenilik geliştirme üzerine kullanıldığı görülmektedir. Örgütler ve yenilik üzerine gerçekleştirdiği çalışmasında Duncan (1976), Çift Yönlülüğe sahip örgütlerin yenilik amaçlı olarak yapısal bir ayrımlandırmaya ve örgütsel bir dizayna yönelmeleri gerektiğini savunmaktadır. Çift Yönlülük literatürün tarihsel gelişimine bakıldığı zaman ise, Çift Yönlülük olgusunun genellikle firmalar ve stratejik iş birimleri seviyesinde firma başarımı olarak gerekli bir unsur olarak yer aldığı ancak Çift Yönlülük tek başına kendi kavramsal çerçevesine dair açıklamasının yer aldığı çalışmaların ve ampirik veriler sunan araştırmaların yok denecek kadar az olduğu görülmektedir (Raisch ve Birkinshaw, 2008). Bu nedenle Gupta (2006), Raisch ve Birkinshaw (2008) akademik çalışmalarında, firmaların Çift Yönlülük yeteneklerinin spesifik olarak firma düzeyinde incelenerek analiz edilmesi gerektiğini önermekte ve yöneticilerin Çift Yönlülük becerilerinin araştırılmasıyla elde edilecek ampirik verilerle ilgili eksikliğin doldurulabileceğini savunmaktadır. Dolayısıyla yapılan yazın taramasında 2010 yılından sonra konuyla ilgili ampirik çalışmaların arttığı görülmektedir.

İlgili literatürde ayrıca Çift Yönlülük ile ilgili olarak ayrıca yeteneklere ilişkin olarak yenilik ve gelişime ortam sağlayan uygun örgütsel yapılanmalar ve buna bağlı olarak farklılaşan içselleştirme kapasitelerinin (Cohen ve Levinthal, 1990) araştırıldığı görülmektedir. Özellikle yenilikçi keşfedici yeteneklerin farklı örgütsel yapılarda şekillenip gelişim göstermesine paralel olarak, radikal yenilikler ve

(29)

26

arttırımsal yeniliklerin etkin şekilde yönetimi ve örgütte etkin şekilde yapılanmasına (Rogers, 1995; Van de Ven vd., 1999) yönelik çalışmalar ele alınmaktadır.

Firmaların Çift Yönlülük sağlaması için Çift Yönlülük yetenekleri arasındaki ilişkiyi nasıl kurması gerektiği konusu Çift Yönlülük yeteneklerinin -keşfedici ve geliştirici yetenek- birbiriyle entegrasyonu ve farklı süreçleri içeren yetenekler olması bakımından (Floyd ve Lane, 2000) uyum sağlaması hala tartışmalı bir konu olarak yer almaktadır.

Çift Yönlülük yeteneklerinden keşfedici ve geliştirici yetenek arasındaki ilişki ise March (1991) tarafından literatürde detaylıca ele alınarak, bu yetenekler arasında kaynak tahsisine yönelik yaşanabilecek sorunlara dikkat çekilmektedir. Çünkü mevcut kaynak ve yetenekler üzerine yapılan geliştirici stratejiler kısa vadeli olarak gerekli olmakla birlikte, uzun vadede aynı şekilde firmalar tarafından potansiyel kaynak ve yetenekler üzerine keşfedici yeteneklerin de geliştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda firmaların sahip oldukları kaynakları hangi stratejiler ile kullanacağı seçim ve kararında kısıtlı kaynaklarını göz önünde bulundurmaları ve en doğru kararı vermeleri gerekmektedir (March,1991)

Çift Yönlülük üzerine Tushman ve O‘Reilly (1996) ise,firma performansında keşfedici ve geliştirici yetenek arasındaki denge üzerinde durmaktadır. Öe yandan, keşfedici ve geliştirici yeteneklerin birbirinden tamamıyla çelişen amaç ve farklı yapılarından dolayı farklı yapı, süreç, yetenek ve kültür gerektirdiğini ve dolayısıyla firmaların bu dengeyi sağlamasının zordur (O‘Reilly ve Tushman, 2004). Çift Yönlülük, mevcut yetenekler yanında potansiyel kaynak ve yeteneklerin eşit şekilde gerçekleştirilebilmesidir (Lubatkin vd, 2006). Genel olarak, firmaların Çift Yönlülük yeteneklerini kullanarak başarılı olmaları, hem keşfedici yetenek hem de geliştirici yetenek türlerinden her ikisinde de faaliyetlerine yönelik olarak örgütlerinde etkin bir yapılanmaya giderek, radikal ve artırımsal yenilik olarak benzer şekilde çaba göstermelerini gerektirmektedir (O‘ Reilly, vd , 2004).

Gibson ve Birkinshaw (2004) ise, Çift Yönlülük kavramını çevreye uyum ve adaptasyon sağlayacak şekilde örgütlerin mevcut kaynak ve yeteneklerini bugünün ihtiyaç ve beklentilerine göre geliştirirken, bir yandan da geleceğe yönelik olarak yenilemesi olarak tanımlamaktdır.

(30)

27

Firmaların bu yeteneklerini aynı düzeyde gerçekleştirmeyi amaçlamasına rağmen bu hedeflerinin gerçekleşmesinde, farklı örgüt yapıları, kültür, kaynak ve yeteneklerinin firma performanslarının farklılıklaşmasında etkili olduğu düşünülmektedir (Van den Bosch, vd.,1999; Winter, vd.,2001; Holmqvist, M.,2004). Firmalar bu yetenekleri aynı düzeyde gerçekleştirmeyi hedefleseler dahi; farklı örgüt yapılar, kültür, kaynak ve yeteneklerin etkisiyle bu dengenin sağlanması hiç de kolay gözükmemektedir (Van den Bosch, vd.,1999; Winter, vd.,2001; Holmqvist, M.,2004).

Jansen ve diğerlerine göre (2008), başarılı örgütler, geliştirici ve keşfedici yetenek arasındaki dengeyi eşzamanlı olarak sağlayan örgütler olarak tanımlanmaktadır. Yani Çift Yönlülüğe sahip örgütlerde keşfedici ve geliştirici yetenekler, örgütte aynı anda senkronize şekilde gerçekleşmektedir. Özellikle durgun pazar koşullarında geliştirici yetenekler firmalara gelişim imkanı sağlamakta ve bu yetenekler ancak tamamıyle geliştirildikten sonra firmalar keşfedici yetenekler üzerine odaklanabilmektedir (Jansen vd, 2008).

Çift Yönlülük kavramı ve gelişimi üzerine literatürde yer alan konuyla ilgili çalışmalar detaylı olarak açıklamaları ile birlikte Tablo 1‗de yer almaktadır.

Tablo 1 Çift Yönlülük Kavramı ve Gelişimi

YAZAR VE YILI ARAŞTIRMA TÜRÜ KURAM/TANIM

Duncan(1976) Kavramsal Yeniliğin iki farklı aşamasından oluşan

inovasyon sürecine imkan tanıyacak şekilde, organizasyon yapısının, farklılaşmasını sağlayan örgüt kapasitesi McDonough ve Leiffer (1983) Ampirik Çalışma birimlerinin farklı ve değişken

(31)

28

Tablo 1 (Devam) Çift Yönlülük Kavramı ve Gelişimi O‘Reilly ve Tushman(2004);

Tushman ve O‘Reilly(1996)

Teorik Çift Yönlülüğe sahip organizasyonlar

artırımsal ve geliştirici inovasyonu eş zamanlı olarak gerçekleştirme yeteneğinde olan çoklu organizasyonel yapılara sahiptir.

Tushman ve O‘Reilly (1996) Kavramsal Kısa ve uzun dönemli yenilik, örgütsel dizayn

Adler ve diğerleri (1999) Ampirik Vaka Analizi Rutin ve rutin olmayan görevlerin eş zamanlı olarak esnek ve etkin olarak gerekleştirilmesidir.

Helfat ve Raubitschek(2000) Kavramsal Arttımsal Öğrenme, Fonksiyonel

aşamalı (Radikal) Öğrenme

Sheremata(2000) Kavramsal Adem-i merkeziyetçi yönetim,

Merkeziyetçi yönetim

Winter ve Szulanski(2001) Teorik Geliştirici Yetenek, Keşfedici Yetenek Katila ve Ahuja(2002) Arşiv verileri üzerinden

Ampirik Analiz

Araştırma kısmı ve Kapsamı

Rivkin ve Siggelkow(2003) Keşfedici Araştırma ve denge

Benner ve Tushman (2003) Kavramsal Arttırımsal ve radikal

yenilikler;artırımsal teknolojik değişim ve teknoloji fermantasyonu

Gibson ve Birkinshaw(2004) Ampirik Görüşme ve Anket Çift Yönlülük tüm iş birimlerinde eşgüdümlü olarak uyumlaştırma ve adaptasyon göstermeyi sağlayan davranışssal kapasitedir.

Kyriakopoulos ve Moorman(2004) Ampirik Geniş Ölçekli Anket

Pazarlama Stratejisinde Geliştirici Yetenek, Keşfedici Yetenek

Rothaermel ve Deeds(2004) Arşiv verileri üzerinden Ampirik Analiz

Geliştirici ve keşfedici yetenek birleşmeleri

He ve Wong (2004) Kavramsal, Ampirik Geniş

Ölçekli Anket

Olgunlaşmış pazara yeni ürün geliştirme yeteneği, Geliştirici ve keşfedici yeteneği dengeleme durumu

Atuahence-Gima (2005) Ampirik Yeni ürünler için keşfedici , mevcut

ürünler için ise varolan yeteneklerin her ikisine de aynı şekilde yatırım yapılması

Chen(2005) Teorik Geliştirici ve keşfedici yetenek

Smith ve Tushman(2005) Teorik Çift Yönlülük amacı firma içi var olan yapıların ve kültürün iş birimlerine keşfedici ve geliştirici yeteneklerini her ikisini de gerçekleştirecek şekilde yapılandırılmasıdır.Geliştirici ve keşfedici yetenek Bilişsel Ayrımlandırma

Jansen ve diğerleri (2005) Ampirik Geniş Ölçekli Anket

Keşfedici ve geliştirici yeniliklerin eşgüdümlü olarak gerçekleştirme yeteneği

Tiwana ve diğerleri (2007) Ampirik Vaka Çalışması Enformasyon Sistemleri

Han(2005) Ampirik örnek Olay Büyüme Stratejileri

Danneels (2006) Teorik Sürdürülebilir ve yıkıcı inovasyon

geliştiren ve pazarlayan firmalar. Lavie ve Rosenkopf(2006) Arşiv verileri üzerinden

Ampirik Analiz

(32)

29

Tablo 1 (Devam) Çift Yönlülük Kavramı ve Gelişimi

Lubatkin ve diğerleri (2006) Ampirik Çift Yönlülüğe sahip firmalar mevcut yeteneklerini geliştirmekte yetenekli oldukları kadar yeni fırsatları da aynı şekilde keşfedebilmektedirler.

Gupta ve diğerleri (2006) Teorik keşfedici ve geliştirici olarak

farklılaşan ara birimler ve bireysel olarak gerçekleşen ve birbiriyle eşleşmekte zorlanan keşfedici ve geliştirici yenilik faaliyetlerinin senkronize edilmesidir.

O‘Connor ve DeMartino (2006) Ampirik İş birimlerini yöneticileri radikal yenilik yapma kadar günlük operasyonel işlemleriyle de benzer şekilde yeteneğe sahiptirler.

Venkatraman ve diğerleri (2006) Ampirik Organizasyon yeteneği yeni ürünlerin keşfedilmesi kadar mevcut ürün pazarlarını geliştirilmesine de aynı şekilde imkan tanır.

Lubatkin ve diğerleri (2006) Kavramsal Çift Yönlü örgütler keşfedici ve geliştirici yeteneklerini eşit düzeyde gerçekleştirebilme yeteneği

Bierly ve Daly(2007) Ampirik Anket Paradoksal firmalar keşfedici ve

geliştirici yeteneklerinde başarılıdırlar.

Cegarra-Navarro ve Dewhurst (2007)

Ampirik Çift Yönlülük örgütsel bağlamda

örgütün öğrenme süreci içerisinde uyumlaştırma ve adaptasyonun başarılı olmasıdır.

Andersen ve Nielsen(2007) Ampirik Anket Merkezi stratejik süreçler

Lin, Yang ve Demirkan (2007) Ampirik Stratejik birleşmeler sonucu Çift Yönlülük bakımından performans sonuçları

Sidhu ve diğerleri (2007) Ampirik Değişken talep dinamik ve hızlı pazar

ortamında keşfedici yenilikler ve talep tarafındaki geliştirici yetenek Tarafdar ve Gordon(2007) Ampirik Vaka Çalışması Stratejik vizyon, operasyonel başarı Swart ve Kinnie(2007) Ampirik Vaka Çalışması Keşfedici ve geliştirici öğrenme

Tiwana(2008) Ampirik Anket Uyumlaştırma ve Adaptasyon

Birleşmeleri

Im ve Rai(2008) Ampirik Anket Bilgi Paylaşımı

Menguc ve Auh(2008) Ampirik Anket Geliştirici ve keşfedici yetenek

Han ve Celly (2008) Kavramsal Bir yetenek olarak Çift Yönlülük ve

paradoksal stratejiler

Li, Lin ve Chu (2008) Kavramsal Radikal ve geliştirici yetenekleri

jongler gibi yönetebilme

Kang ve Snell(2009) Teorik Geliştirici ve keşfedici yetenek

Raisch ve diğerleri (2009) Teorik Örgütsel ve bireysel Çift Yönlülük yeteneği, yenilik için farklılaştırma ve entegrasyon taktikleri

Cao ve diğerleri (2009) Teorik Çift Yönlülük, koşulları, boyutları ve sinerji

Mom ve diğerleri (2009) Ampirik Yöneticilerin Çift Yönlülük yeteneği: direct ve etkileşimli etkisinin resmi yapı ve bireysel koordinasyon mekanizmaları üzerindeki etkisi O'Reilly ve diğerleri (2009) Örnek olay Geliştirici yetenek(kontrol, etkinlik ve

değişkenlerin azaltılması) , keşfedici yetenek (adaptasyon, yenilik ve değişkenlerin arttırlması)

(33)

30

Tablo 1 (Devam) Çift Yönlülük Kavramı ve Gelişimi

Carmeli ve Halevi (2009) Kavramsal Tepe yönetimi takımı davranışssal

entegrasyonu

Cao, Gedajlovic ve Zhang (2009) Ampirik Keşfedici yetenek, ürünlerin yeni jenerasyonu, yeni teknoloji alanlarına giriş;geliştirirci yetenek, ürün geliştirme, esneklik

Nemanich ve Vera (2009) Ampirik Radikal ve arttırımsal öğrenme,

öğrenme kültürü ve

transformasyonel liderlik

Rothaermel ve Alexandre‘s (2009)

Ampirik

Firmaların teknoloji ediniminde önemli 2 boyutu; teknoloji stratejisi ve içselleştirme kapasitesi

Andriopoulos ve Lewis‘s (2009) Kavramsal Yenilik paradoksları, müşteri odaklılık,çalışan katkısı, stratejik niyet.

Taylor ve Helfat‘s (2009) Teorik Mevcut ve yeni teknoloji

varlıklarının Teknoloji geçişinde ve gelişiminde ilişkileri

Groysberg ve Lee‘s (2009) Ampririk Keşfedici ve geliştirici yetenekler üzerinde araştırma , çalışanlarda gelişimi

Bodwell (2010) Teorik Çift Yönlülük ve stratejik olarak kriz

durumunda senaryo planlaması Hughes, Martin ve diğerleri (2010) Ampirik Pazar farklılaştırma, Çift Yönlülük

için kurumu ele geçirme avantajı, liderlik

Chermack ve diğerleri (2010) Kavramsal Takımların kaldıraç rolu, Çift Yönlülük ve senaryo planlaması Andriopoulos ve Lewis (2010) Ampirik Adaptasyon ve sürdürülebilirlikte ,

kaynaşan çeşitlilik ve disiplin Lavie ve diğerleri (2010) Kavramsal Çift Yönlülük ve öncülleri üzerine

yeni öncüllerin tartışılması, literature gelişimi

Ferrary (2011) Ampirik Ar-Ge ,yenilik sistemine açık şebeke

ve işbirliği ve yenilik üzerine örgütler arası süreçler; silikon vadisi üzerinde araştırma

McCarthy ve Gordon (2011) Kavramsal Ar-Ge performans yönetimi

davranışsal ölçümünde yönetim kontrol sistemi

Referanslar

Benzer Belgeler

Birden fazla stratejik oryantasyonun birlikte ele alındığı çalışmalarda, ilk bakışta olmasa bile biraz irdeleme sonucunda, stratejik oryantasyonların temelde

İkisi de yaşadıkları günlerin pisliklerinden arınmış bir in­ sanlığın özlemini çekiyorlardı. Zulme, sahteciliğe, kurumla- nn, örgütlerin, inançların için­

Bu araştırma, firmalar arası bilgi paylaşımının tedarik zinciri performansına etkisini incelemede bilgi kalitesinin mode- ratör rolünü açıklamaktadır.. 175 firmada 237

Bu çalışmada, bir herbisid olan paraquat ile oksidatif stres oluşturulan HepG2 hücrelerinde apoptozis belirteçlerinden olan kaspaz 3, kaspaz 9, sitokrom C, DNA laddering tayini

Aşağıda öncelikle yerleştirme puanlarının hesaplanması için önerilen hesaplama yöntemi tanıtılmış, daha sonra ise sınıflama analizinde kullanılan lojistik

Uzbekistan, on the other hand, at first the topic of death was the only subject matter of “yığı”, but in time, as a result of the alternation with different genres,

İlk müzik öğretimini Darüşşafakada Zekâi Dede’den almış, sonra Mevlevihaneye de­ vam ederek müzik bilgisini geliştirmiştir.. Çoğu şarkıların sözleri de

In this case, user services consist of three things, first, namely providing information about the product, second, namely user education by providing information when the product