• Sonuç bulunamadı

Alevi Identity: Cultural, Religious and Social Perspectives, ed. by T. Olsson - E. Özdalga - C. Raudvere, Swedish Research Institute in İstanbul 1998 [Kitap Tanıtımı]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Alevi Identity: Cultural, Religious and Social Perspectives, ed. by T. Olsson - E. Özdalga - C. Raudvere, Swedish Research Institute in İstanbul 1998 [Kitap Tanıtımı]"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Alevi Identity: Ct~ltural, Religiot~s and Social Perspectives, ed. by T.

Olsson - E. (»dalga - C. Raudvere, Swedish Research Institute in ~stanbul

1998

Alevi kimli~i, yakla~~ k son on y~l~~ içinde, son y~llarda s~k kullan~ lan bir analiz yöntemine göre, Sünni ço~unlu~un kar~~s~ ndaki "öteki" kimli~i içinde de~erlendirildi bir kesim olarak Türkiye'nin gündemine a~~ rl~ kl~~ olarak yerle~ti. Bu süre içi~~de konuya, siyasetçi kesimi ba~ta olmak üzere, her iki kimlikle de organik ba~lant~s~~ bulunmayan "laik" çevreler, Sünniler ve bizzat Aleviler de dahil muhtelif kesimlerce çok çe~idi aç~lardan bak~ ld~ ; birbiriyle taban tabana z~ t tan~ mlamalar yap~ ld~; bu arada Alevi kesimin kendi kendini tan~ mlamalanna ~ahit olundu. Yaln~z Sünni kesimin Alevi kimli~ine bak~~~nda de~il, bu sonuncu kesimin de kendi kendini tan~ mlamakta, san~ ld~~~~ gibi tek bir bak~~~ aç~s~, tek bir kimlik tan~ m~ , tek bir söylem kullanmad~ klan, k~saca kendi içinde de çok çe~itli "kesimler" olu~turdu~u görüldü. Bütün bu çe~idenmelerin, Alevili~i bir inanç, bir mezhep olarak de~il, bir "felsefe, kültür, ya~am biçimi" olarak alg~ layan eski Marksist kesimle, "gerçek ~slâm, gerçek Türk müslümanl~~~" olarak gören geleneksel kesime indirgenebilece~i görüldü. Sünni kesim ise, on y~l önce kabullenmeye pek yana~mad~~~~ Alevi kimli~ini. bugün kabul etmek durumunda kalm~~, ama yine de onu Sünni çizgiye yak~ n bir yere yerle~tirme çabalar~ ndan da vazgeçmemi~~ görünüyor. Siyasiler ise, her zaman oldu~u gibi, "ince seçim hesaplar~"yla u~ra~maktad~rlar. Aleviler, ço~unlukla kendilerini müslüman kimli~inin içinde görmekle beraber, geleneksel haliyle kendilerini bir yere göttiremeyece~ini çok iyi anlad~ klan bu kimli~e, art~ k yeni bir içerik kazand~rman~ n çabas~~ içinde görünüyorlar. Sonuçta bugün, öyle veya böyle. Alevi kimli~i, t~ pk~~ benzer badirelerin içinden geçmekte olan Sünni kimlik gibi, yeniden tammlanmay~~ bekleyen bir kimlik olarak Türkiye'nin gündemini daha uzun y~ llar i~gal edece~e benzemektedir.

~~te bu kitap asl~ nda. ad~~ geçen enstitiinün inisiyatifiyle, Türkiye'nin önde gelen sayg~ n sosyologlanndan Elisabeth özdalga'n~ n koordinatörlü~iinde 25-27 Kas~ m 1997'de Istanbul'da yap~ lan uluslararas~~ bir sempozyumun bildirilerinden olu~maktad~ r. Bu, 21-23 Kas~ m 1997'de, yani a~a~~~ yukar~~ ayn~~ günlerde ~SAV (~slâmi Ara~t~ rmalar Vakf~ ) taraf~ ndan yine Istanbul'da gerçekle~tirilen, üstelik ayn~~ konudaki bir ba~ka uluslararas~~ sempozyumla birlikte. Türkiye'de bu konuda bilimsel ara~t~rma kurumlarn~ca yap~lan ilk uluslararas~~ iki sempozyumdan biridir.

Kitab~ n olu~mas~ na bildirileriyle kat~lanlar aras~ nda. Irene Melikoff, ~ lber Ortayl~, Karin Vorhoff, David Shankland gibi, sözü edilen ilk sempozyuma da kat~ lm~~~ olanlardan ba~ka, Marianne Aringberg-Laanatza, Faruk Bilici, Eric Cornell, jean During, Aharon Layish, T. Olsson, C. Raudvere, jakob Skovgaard-Petersen. gibi, önemli ara~t~ mac~ lar ve Fuat Bozkurt ve Reha Çamuro~lu gibi iki önemli Alevi yazar ve gazeteci Ru~en Çak~ r bulunuyor.

Kitap esas olarak, birincisi Türkiye Alevili~ini. ikincisi, Türkiye'de ve yak~ n çevresinde ya~ayan benzer heterodoks gruplar~~ ele alan iki bölümden olu~makla beraber, yarmc~lardan Catherina Raudvere'in bir makalesiyle, yine yay~ n~c~ lardan Tord Olsson'un sonsöz niteli~indeki makalelerinden meydana gelen bölümüyle birlikte toplan~~ üç bölümden ibarettir.

Birinci Böliim'deki yaz~ lar, Alevi kimli~~ tarihsel, etnografik, antropolojik, teolojik, sosyolojik ve siyasal boyutlar~ n~~ tahlile çal~~an, gerçekten ~~~ k tutuc~~. ciddi görü~ler ve yorumlar ortaya koyan bildiri-makalelelerden olu~maktad~ r. ~ kinci bölüm ise, özellikle Sebatayal~ k. Dürzilik, Nusayrilik ve Ehl-i Haklar üzerinde, çok ciddi ve önemli görü~ler, tesbit ve te~hisler sergileye~~,

(2)

238 KITAP TANITMA

önemli bildiri-makaleleri ihtiva ediyor. Her birinin içeri~ini burada ayr~~ ayr~~ de~erlendirmenin mümkün olmad~~~~ bu yaz~ lar aras~nda, Türkiye'de Alevilige dair akademik ve gazetecelik nitelikli yay~ nlar~~ ele~tirel bir de~erlendirmeye tabi tutan Karin Vorhoff un makalesiyle, ayn~~ ~ekilde. Alevilige çok benzeyen ama Türkiye'de -Alevileece bile- hemen hiç tan~nmayan kandaki Ehl-i Haklar hakk~ ndaki ara~t~ rmalar~~ konu edinen Jean During'in makalesi, bundan sonra bu alanlarda çal~~acak ara~t~rmac~ lar için cidden yol gösterici ve vazgeçilmez nitelik arzetmektedir. Bu itibarla bu bildiri kitab~n~n editörlerini içtenlikle kutlamak gerekiyor.

Kitap aradan fazla zaman geçirmeden, isabetli bir seçimle Tarih Vakf~~ taraf~ ndan türkçeye çesirtilmi~~ ve Yurt Yay~nlar~~ aras~ nda yarmlanm~~ur (Aleti Kimligi, çev. Bilge K. Torun- Hayati Torun, Tarih Vakf~~ Yurt Yay~nlar~, ~stanbul, Mart 1999, X1+276 s.).

Tarih Vakf~~ bu önemli kitab~n turkçe çevirisini yay~ mlamakla. Alevi kimli~i hakk~ nda Türkiye'de hüküm süren karma~a ortam~ nda, turkçeden ba~ka dil bilmeyen okuyucularn~~ ve amatör ara~ur~c~larm, dogru ve sa~lam bilgilenmeleri için bilimsel bir referansa sahip olmalar~ n~~ sa~lamak suretiyle bizce çok isabetli bir i~~ yapm~~t~r.

Referanslar

Benzer Belgeler

Clauson'un çalışması 1970'lere değin yayımıanmış Eski Türkçe metinleri içerdiği için doğal olarak yeni örnekleri, tek örnek olarak.. düşünülen sözcüklerin

içerisinde iz b›rakmadan iyileflirler ancak beraberinde subman- dibular lenfadenopati, halitozis, ve yutma ve çi¤neme güçlü¤ü ortaya ç›kabilir (Resim 2). Daha nadir

Hiç biri gelişi güzel alınmış, ısmarlanmış parçalar değildir, her birinin şekli kullanılacağı yere uygun olarak çizilmiş, örnekleri, renkleri en yakışıklı su-

4 Tol’un (2016:8) İstanbul’daki bazı semtlerde yaşayan Alevi gençler üzerine gerçekleştirmiş olduğu saha çalışmasında gençlerin kendi kimliklerini tarif etme

Akut ikterik ve semptomatik genç hastalarda spontan iyileflme %50’yi aflabilece¤inden, tedavi için genel olarak hastal›¤›n bafllang›c›ndan sonra 8-16 hafta beklenmesi,

Leptospiroz, ilk kez 1886 y›l›nda, Weil hastal›¤› olarak atefl, sar›l›k, nefrit ve hepatomegali tablosu olan dört kiflide tan›mlanm›flt›r (1)..

(7) akci¤er karsinomuyla Tbc birlikteli¤ini arafl- t›rd›klar› çal›flmada, 2499 akci¤er kanseri hastas›nda 12 (% 0.44) olguda Tbc (10 akci¤er, 1 plevra, 1 kemik

BOS protein düzeyi için ‘cut-off’ de¤eri >100mg/dL olarak al›nd›¤›nda, bakteriyel menenjit tan›s› alm›fl 2 olguda cut- off de¤erinin alt›nda BOS protein