• Sonuç bulunamadı

Trabzon Bedesteni: Türk Bedesten Mimarisindeki Yeri ve Sorunlarına İlişkin Bir Değerlendirme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trabzon Bedesteni: Türk Bedesten Mimarisindeki Yeri ve Sorunlarına İlişkin Bir Değerlendirme"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK BEDESTEN M~MAR~S~NDEK~~ YER~~

VE SORUNLAR~NA ~L~SK~N B~R DE~ERLENDIRME*

ÖMER

~SKENDER TULUK** FULYA ÜSTÜN*** Giri~~

Eyice, Trabzon bedesteninin mimari özellikleri ve çözüm bekleyen prob-lemleri bak~m~ndan bütün bedestenler aras~ nda tek örnek oldu~unu söyler'. Duvarlar~ n~n ikinci bir kata imkan verecek kadar yüksek tutulmu~~ olmas~~ ve e~ine ba~ka yerde rastlanmayan bir üst örtüyle biçimlenmesi, yap~y~~ benzer-lerinden ay~ran en önemli özellikler olarak nitelendirilmi~tir. Dokuz kubbeli bedestenlere benzeyen bir plan tipolojisi göstermesine ra~men, tam kare bir iç mekân olu~turmayan ölçüleri ve ortada yer alan dört payenin tipik bedes-ten yap~ lar~nda oldu~u gibi iç mekân~~ birbirine e~~ dokuz kare bölüme aprmayan konumlar~ , al~~~ lm~~~ n d~~~ nda farkl~~ bir üst örtüyü gerekli k~ l~m~t~r. H. 1043 / M. 1633-34'te ~ehre yap~ lan Rus sald~ r~lar~ nda yanarak tahrip olan2 yap~n~n örtü sisteminin nas~ l oldu~u tart~~ma konusudur. Kita-besinin olmamas~~ yap~ld~~~~ dönem konusunda da farkl~~ görü~lerin ortaya ç~kmas~na neden olmu~tur.

Trabzon'la ilgili bilgi veren birçok kaynakta yap~ dan bahsedilmesine ra~men, yap~n~n sorunlar~na ili~kin saptama yapan çal~~malar sm~ rl~ d~ r. Bu

* Bu çal~~ma, "Mimarl~k Tarihinde Ara~t~rma Yönetim ve Teknikleri" adl

~~ yüksek lisans dersi kapsam~nda haz~rlanm~~~ ve 16-18 May~s 2006, Uluslararas~~ Trabzon ve Çevresi Kültür ve Tarih Sempozyumu'nda sunulmu~~ olan "Trabzon Bedesteni: Türk Bedesten Mimarisi içerisindeki Yeri ve Önemi" ba~l~kl~~ bildirinin yeniden gözden geçirilmi~~ metnidir.

** Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarl

~ k Fakültesi, Mimarl~ k Bölümü Ö~retim Üyesi.

*** Ar~. Gör., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarl~ k Fakültesi, Mimarl~k Bölümü yüksek lisans ö~rencisi.

Eyice, S., "Bedesten" maddesi, ~slam Ansiklopedisi, C. 5, 302-311, ~stanbul. 1992, s. 310. 2 Eyice, a.g.m., s. 310.

(2)

anlamda Ballance'~n3, Bryer ve Winfield'in 4, Madran'~d, Cezar'~n" ve Eyice'-nin7 çal~~malar~~ ile Çetinta~'~n raporus önemlidir. Yap~~ hakk~nda en eski bil-giyi veren Evliya Çelebi Seyahatnamesi ile yap~n~n 1819'daki durumunu an-latan B~j~~kyan'~n gözlemleri" de dikkate de~erdir. Bunlar d~~~ ndaki çal~~malar'0 birbirini tekrarla~naktan öteye geçmemi~tir.

Bu çal~~mada, mevcut literatürde yap~n~n mimari sorunlar~na ili~kin sap-tama yapan çal~~malar kar~~la~t~rmal~~ olarak yeniden de~erlendirilmi~, yap~n~n özellikle muhtemel üst örtü biçimlenmesi konusunda yanl~~~ yorum-lara yol açan Madran'~n plan rölövesi ile buna ba~l~~ oyorum-larak önerdi~i üst örtü ~emas~~ yeniden de~erlendirilmi~tir. Ayr~ca, seyyah ve ara~t~rmac~lar~, yap~ p Cenoval~lar'a mal etmeye sevk eden do~u kap~s~~ üzerindeki kitabe detayl~ca incelenmi~, bu konuda yeni de~erlendirmeler yap~lm~~t~r.

Türk ticaret yap~s~~ olarak "Bedesten"

"Bedesten", kelime olarak Arapça bezz'den (pamuklu ya da keten do-kuma) türeyen ve "bezzazlar çar~~s~" anlam~na gelen bezzazistan'~n yeni kul-lan~m biçimidir". Bezzaz sözcü~ünün Türkçe'de kullan~lmaya ba~lamas~~ Selçuklu devrine kadar uzanmaktad~r. Bezci, bez sanc~s~, kuma~~ sanc~s~~ an-lam~na gelen bezzaz'dan türeyen bezzazistan'~n, uzun süre yaz~~ ve konu~ma

3 Ballance, S., "Early Turkish Buildings in Trabzon", TTK Belleten, 29, (113), 1965, s. 73-76.

Bryer, A.- Wmfield, D., The Byzantine Monumencs and Topography of the Pontos. C. 1, Washington D.C., 1985, s. 196.

r' Madran, E., "Kuzey-Do~u Anadolu'da ~ki Bedesten", Önasya, Say~: 63, 1970, s. 10-11. Cezar, M., Tipik Yap~lariyle Osmanl~~ ~ehircili~inde Çar~~~ ve Klasik Dönem Imar Sistemi, MSÜ Yay~n~, No: 9, ~stanbul, 1985.

7 Eyice, a.g.m., s. 302-311.

Çetinta~, S., Trabzon 'un San 'at Eserleri, 13 sayfa daktilo edilmi~~ rapor, 1937.

" B~j~~kyan, M., Pontos Tarihi Tarihin Horona Durdu~u Yer Karadeniz, Çiviyaz~lar~, ~stanbul, 1998.

'" Yap~~ hakk~nda bilgi veren çal~~malardan baz~lar~: Yüksel, M., Trabzon 'da Türk-~slam

Eserleri ve Kitabele~i, Trabzon Valili~i Yay~nlar~, No: 3, C. 1, ~stanbul, 1991., Horuluo~lu, 5., Tarihi Eserleri ~le Trabzon, Ankara, 1978., ~nan, K., "Bedestenlerin Türk Ticari Mimarisindeki

Yeri ve Trabzon Bedesteni", OTAM, Say~: 7, Ankara, 1996, s. 119-132., Karpuz, H., Trabzon, Kültür Bakanl~~~~ Yay~nlar~, Ankara, 1990., Aygün, N., "XVIII. Yüzy~lda Trabzon'un Ticari Yap~lar~", Trabzon ve Çevresi Uluslararas~~ Tarih-Dil-Edebiyat Sempozyumu Bildirileri, C. 1, Trabzon, 2002, s. 249-272., Yavruo~lu, M., "Bedestan (Kapal~~ Çar~~)", Karadeniz Olay Gazetesi, 29.03.1996, Trabzon, s. 4.

" Ödekan, A., "Bedesten" maddesi, Eczac~ba~~~ Sanat Ansiklopedisi, C. 1, Yem Yay~nlar~, ~stanbul, 1997, s. 209-210.

(3)

dilinde geçerlili~ini sürdürdü~ü, XVII. yüzrldan itibaren bedestan olarak da kullan~lmaya ba~land~~~", günümüzde ise bedesten'e dönü~tü~ü görülmek- tedir.

Tipik Osmanl~~ kent düzeni içerisinde dini ve ticari merkez olu~umu ka-rakteristiktir. Dini merkez, erken dönemde hemen hemen tüm ~ehirlerde rastlamlan ulucami çevresinde geli~irken, mimarisi bak~ m~ndan ulucamiye benzeyen ve yeni Türkle~en her ~ehirde ilk kurulan tesislerden olan bedes-tenler ticari merkezin geli~im oda~~n~~ olu~turmu~lard~ r. Küçük boyutlu dükkanlar, arasta, han, bedesten ve çok düzensiz olmayan, genelde ah~ap pergola ve saçaldarla, daha seyrek olarak da örgü duvarla örülmü~~ dar sokak-lar sekiz as~r boyunca Türk- Anadolu ticaret merkezinin de~i~mez ö~eleri olmu~lard~r". Ba~ta mücevher ve de~erli ta~lar olmak üzere çar~~~ esnaf~n~n, tüccarlar~n kasalar~mn, de~erli mallar~n~n, evraldarm~n, defterlerinin, esnaf ve zanaatkar loncalar~n~n belgelerinin korundu~u kagir ve sa~lam yap~lar olmu~lard~r. Ba~lang~çta ah~ap olarak yap~lan mütevaz~~ gözlerden ibaret dükkanlar aras~nda kagir kütlesiyle yükselen bedestenler, i~levselli~i yan~nda belirgin bu biçimleriyle de Osmanl~~ kentinde ticaret bölgesinin çekirde

~i görünümündedirler. Bir ~ehirde birçok tüccar ve esnaf-zanaatkar hani oldu~u halde yaln~z bir bedesten vard~r. Bu genellemenin tek istisnas~~ impa-ratorlu~un ba~~ehri ~stanburdur".

Selçuklu devri sonlar~nda belirtileri görülen, ba~~ms~z ilk yap~s~na ise Beylikler devrinde rastlarulan, fakat as

~l geli~im ve yayg~nla~mas~n~n Osmanl~~ dev~inde görüldü~ü bedestenler, her ~eyden önce devrin ~ehircilik anlay~~~, bu anlay~~~ içinde ticaretin rolü ve yeri, bunlarla ili~kili gereksinimlere ba~l~~ bir sosyo-ekonomik sonuç halinde ortaya ç~lun~~~ ve mimari aç~dan da belirli bir karakterde bir yap~~ türü olmu~tur".

Eyice, Türk bedesten mimarisinin esaslann~, ne Anadolu'nun eski me-deniyederinde ne de -daha çok Arap ~ehirleri ve çevresinde

görülen-kaysâriyye'de arama= do~ru olmad~~~n~~ belirtir. Ona göre ~stanbul ~ç Be-desteni'nin bir Bizans yap~s~~ oldu~u dü~üncesi, ~stanbul'un fethinden önce yap~lm~~~ çe~itli bedesten örnekleri nedeniyle do~ru de~ildir. i~lev bak~m~ndan bedestene benzeyen ve kapal~~ çar~~~ anlam~~ d~~~nda, lu~ladan sa-

12 Cezar, a.g.e., s. 13.

13 Cerasi, M. M., Osmanl~~ Kenti, YKY, ~stanbul, 1999. s 121 14 Eyice, a.g.m, s. 303.

(4)

raya kadar de~i~ik kamu yap~lar~ n' tan~mlamak için de kullan~lan kaysa'riyye de, mimari olu~um bak~m~ ndan Osmanl~-Türk bedesteninden tümüyle farkl~d~r'.

Bedestenler kagir yap~lard~r. Yaln~z kesme ta~tan yap~lan örnekler oldu~u gibi ta~-tu~la alma~~k düzende yap~lanlar da vard~r. Tonoz ve kubbe-ler hemen tümüyle tu~la, kemerkubbe-ler kesme ta~~ ya da tu~la, ayaklar genellikle kesme ta~t~r. Çat~~ örtüsü genellikle kur~un kapl~d~r. Pencere yfizeyleri küçüktür ve az say~da düzenlern~ni~tir. Bedestenlerin bu denli sa~lam ve ka-pal~~ olmalar~ n~ n nedeni yang~ndan korunma, içindeki de~erli e~,yan~n güvenli~i, yap~lar~ n uzun ön~ürlü olmas~~ iste~iyle aç~klanabilir. Bedestenler, genellikle kare ya da dikdörtgen planl~~ yap~lard~r. Ço~unlukla cephe eksen-lerine yerle~tirilmi~~ dört kap~dan giri~~ sa~lamr. Dükkanlar genellikle d~~~ cephe boyunca dizilmekle birlikte, baz~~ büyük bedestenlerde iç duvarlarda da dükkanlar~n oldu~u örnekler vard~r'7.

Cezar, plan özellikler ve mekan kullan~mlar~n~~ dikkate alarak bedesten-leri 6 tipe ay~rm~~t~r (~ekil 1). Bunlar';

Mahzenli bedestenler; Bu tür bedestenlerde iç mekanda medrese

hücreleri gibi bölmeler vard~r. Bu hücrelerin bedestenin orta bölümüyle ba~lant~s~~ sadece bir kap~~ geni~li~indeki aç~kl~kla sa~la~nr. Yani bu bölmeler mal te~hiri ve al~~veri~e uygun dükkanlar ~eklinde de~il odalar durumun-dad~rlart".

D~~ta]] dükkan ii bedestenler; Bu tip bedestenler, içte mahzen ya da

dükkan biçiminde hiçbir bölmesi olmayan bir iç mekân ile d~~ta dükkanlardan olu~ur. Beden duvar~n~n d~~~na s~ralanan dükkanlar al~~veri~e ayr~lm~~t~r20.

16 Eyice, a.g.m., s. 303. 17 Ödekau, a.g.m., s. 209.

Cezar, a.g.e., s. 221. Yazar bu s~ n~fland~rmada, baz~~ noktalarda birbirleriyle ortak niteliklere sahip bedesten tipleri oldu~unu belirtmektedir. "Örne~in, mahzenli bedestenlerin hemen hepsinde, arasta-bedestenlerin ise baz~lar~nda d~~ta dükkanlar bulunmaktad~r. Ne var ki, bunlar~n birisinde mahzen ay~r~c~~ öke, di~erinde ise bedestenin plan düzeni arasta özelli~i gösterdi~inden bu husus bir ayr~m yapmaya temel te~kil etmektedir. D~~ta dükkanl~~ bedestenlerle sade tek hacim bedestenler aras~nda da, birisinde dükkan~n olmamas~~ di~erinde olmas~, yine ay~r~c~~ bir ö~e yerine geçmektedir."

Cezar, a.g.e., s. 221.

211 Cezar, a.g.e., s. 249. Daha önce belirtildi~i gibi mahzenli bedestenler ile arasta bedestenlerin baz~lar~nda da d~~ta dükkanlar vard~r.

(5)

Arasta bedestenler; Planlar~~ aç~s~ndan arasta düzeninde yap~lard~r. Bir

sokak üzerine kar~~l~kl~~ dükkan s~ralar~ndan meydana geldilderinden, bedes-ten olarak kullan~lmasalar, arasta olarak adland~r~l~nalar~~ gereken bir durum gösterirler. Arasta düzenindeki bedestenlerin iki, üç, dört kap~l~~ olanlar~~ vard~r2'.

Arastah bedestenler; Bu tür bedestenler arasta düzeninde bir çar~~~ ile

birlikte planlanm~~t~r. Arasta ya bedestenin etraf~n~~ çepeçevre çevirmekte, ya da bir ya da iki yan~nda yer almaktad~r22.

Kat bedestenleri; Ba~~ms~z bir yap~~ halinde in~a edilmeyip, bir

bi-nan~n bir kat~l~m bedesten olarak kullan~ld~~~~ yap~lard~r23.

Sade tek hacim ii bedestenler; Sade bedestenler, tek haci~nden ibaret

yap~lard~r. içlerinde mahzen ya da dükkan bulunmad~~~~ gibi d~~lar~nda da dükkan yoktur. Di~er türdekilerden ço~unlukla daha küçük olan sade be-destenler, dikdörtgen ya da kare yap~lard~r. Ço~unun örtüsü kubbe, baz~lar~~ ise tonozdur".

Trabzon bedesteni, sade tek hacimli bedestenler grubuna girebilecek mimari bir biçimlenme göstermektedir.

Trabzon Bedesteni

Anadolu'da, eski ça~lardan beri Bat~~ dünyas~n~n büyük bir ihtiyaç duydu~u Do~u mallar~n~~ ekle etmek için kulland~~~~ iki önemli liman ken-tinden birisi olan Trabzon, özellikle ~ran içerisinden geçen ana ~pek Yolu güzergahm~n en önemli liman~~ olan Antakya'nu~, kapal~~ oldu~u dönemlerde önemini kazanm~~ t~ r25. Bu dönemden itibaren Anadolu'dan K~ r~ m yarnnadasma, Kafkaslar'dan Rumeli topraklar~na kadar birçok bölge ile kara ve deniz ula~~mma imkan veren Trabzon, her devirde farkl~~ dil, din ve ~rktan birçok tüccar~~ kendine çekebilecek ticari imkanlara sahip olmu~tur. 1461 y~ l~nda Osmanl~~ egemenli~ine giren kent, do~u ile bat~~ aras~ndaki tarihi kara ve deniz yollar~n~n ba~lang~c~~ ve biti~inde yer alan bir liman ~ehri olarak, as-

21 Cezar, a.g.e., s. 262. 22 Cezar, s. 276. 23 Cezar, a.g.e., s. 283. C,ezar, a.g-.e., s. 286.

23 Tezcan, M., "~ pek Yolu ve XIV. Yüzy~la Kadar ~pek Yolu Ticaretinde Trabzon'un Yeri",

Trabzon ve çelTeSi Uluslararas~~ Tarih-Dil-Edebiyat Sempozyumu Bildirileri, C. 1, 71-90,

(6)

ken i ve ticari aç~dan eskiden beri sahip oldu~u bu ~öhretini Osmanl~~ döneminde de sürdürerek Anadolu'nun önemli ~ehirlerinden biri olmaya devam etmi~tir2".

Sahip oldu~u köklü ticaret ve gemicilik kültürüyle önemli bir pazar ve transit ticaret merkezi olan Trabzon'un, bu niteli~ini kentin fiziksel geli~iminde de izlemek mümkündür. Nitekim Trabzon kalesi esas merkez olmak ko~uluyla, ~ehrin yap~la~mas~nda Trabzon-Erzurum yolu ile deniz ula~~m~n~n, dinsel veya ticari faktörlere göre daha önemli oldu~u dikkati çekmektedir. Bunun yan~nda, çok eski devrilerde kurulmu~~ olan Trabzon ka-lesinin ana giri~-ç~k~~~ kap~lar~na bak~ld~~~nda bu kap~lar~n bir k~sm~n~n do~u-bat~~ yönünde denize paralel, bir k~sm~n~n da deniz ile ili~kili bir biçimde in~a edildikleri görülür. Kalenin a~a~~~ k~sm~nda (A~a~-~hisar) yer alan Moloz, Pa-zarkap~~ veya Mumhane kap~lar~~ da deniz ula~~m~~ dikkate al~narak in~a edilmi~~ kap~lard~r (~ekil 2)27.

Osmanl~~ döneminde Çar~~~ mahallesi olarak kay~tlara geçen28, bugün de ayn~~ adla an~lan Trabzon çar~~s~n~n ve çar~~n~n en önemli mimari yap~lar~n~~ olu~turan bedesten ve hanlar~n olu~umunda limanlar~n esas belirleyici faktör oldu~u bilinmektedir2". A~a~~hisar'~n do~u k~sm~nda, kuzeyde denizden ba~layarak güneye do~ru yükselen denize meyilli arazide yer alan Çar~~~ Ma-hallesi'nin merkezinde Bedesten ve Çar~~~ Camii yer almakta, hanlar" ve dükkânlar~n ise bunlar~n çevresinde kümelendikleri görülmektedir. Trabzo-n'un bir eyalet merkezi olmas~~ ~ehir merkezinde han, menzil ve misafir odas~~ gibi sosyo-ekonomik i~levli yap~lar~n in~a edilmelerine ivme kazand~rm~~~ oldu~u dü~ünülmektedir. Birçok yerle~im yerinden Trabzon'a gelen tüccarlar~n i~lerini yürütebilmek için ondört farkl~~ han, bir misafirhane, bir menzil, bir oda ve bir mahzen olmak üzere onsekiz farkl~~ konaklama yerinde kald~klar~~ ar~iv belgelerinden anla~~lmaktad~r:".

24' Aygün, a.g.m., s. 249. 27 Aygün, a.g.m., s. 251-252.

28 Ak, M., "A~~k Mehmed'e Göre Memleketi Trabzon ve Havalisi", Bir Tutkudur Trabzon, ~stanbul, 1997, s. 188.'den aktaran Aygün, a.g.m., s. 252.

'"Aygün, a.g.m., s. 252.

30 Engin, günümüzde ayakta kalan Ta~han, Vak~fhan, Alacahan ve Sab~rhan d~~~nda, geçirdi~i onar~mlar sonras~~ büyük ölçüde de~i~ikli~e u~rayan Anadoluhan ve Yallhan'~n da varl~~~ndan bahsetmektedir. Bunun için bakma: Engin, E., Tarihi Trabzon Kentiçi Hanlann~n Analizi ve Yeni i~lev önerileri, Bas~lmam~~~ Yüksek Lisans Tezi, KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon, 2002.

31 Aygün, bu hanlar~; Yeni Han, Ta~~ Han, Si~ncizade Hani, Hüseyin Efendizade Han~, ~kizzade Hani, Müful Efendi Hani, Karaçengelo~lu Hani, ~ki Kap~l~~ Han, Alaca Han. Hac~~ Yahya Han~. Zincidi Han, Yal~~ Han, Mir Beyi Hani, Hac~~ Mustafa Han~~ olarak saymaktadir. Bunun için balun~z: Aygün, a.g.m., s. 260-266.

(7)

Günümüzde Çar~~~ Camii olarak bilinen ve kitabesinden H.1225 / M.1839 y~l~nda Hazinedarzâde Osman Pa~a taraf~ndan yapt~r~ld~~~~ anla~~lan32 caminin yerinde, daha önce var oldu~u bilinen Mescid-i Hac~kas~m'~n, Bez-zazistan'a yak~nl~~~~ nedeniyle ~ehri ziyaret eden Müslüman tüccarlar için in~a edilmi~~ olabilece~i dü~ünülmektedir. 1523 tarihli Trabzon Tahrir defterinde

Cemaat-~~ Mescid-i Hac~~ Kas~m Der Nezd-i Bezzazistan ba~l~~~~ alt~nda listede

yaz~l~~ hane olmamas~, yaln~zca bir imam ve bir müezzinin yer almas~~ bu fikri güçlendirmektedir (Resim 1,

Trabzon çar~~sm~n en önemli yap~s~~ ise bedestendir (Resim 3). Transit ticarete konu olan mallar~n al~n~p sat~ld~~~, Trabzon esnaf~n~n de~erli mal-lar~n~n yang~n ve ya~malardan korundu~u bedesten, gerek bu i~levi, gerekse de çar~~n~n yerle~im düzeni aç~s~ndan ticari faaliyetin odak noktas~nda yer almas~~ nedeniyle önemlidir. Yap~~ hakk~nda en eski bilgiyi Evliya Çelebi verir; Kagir bir bedesten oldu~unu söyler, ancak, daha çok esnaf~n nitelikleri üzerinde durur". Yap~n~n H. 1043 (M. 1633-34)'de ~ehre yap~lan Rus sald~ns~nda zarar gördü~ü, üst örtüsünün bu s~rada y~k~ld~~~~ ve daha sonra onar~ld~~~~ bilinmektedir". Ancak onar~m~n ne düzeyde oldu~u, çat~s~mn onar~l~p onar~lmad~~~~ aç~k de~ildir. Ancak, 1758 y~l~na ait bir kaynta, Trab-zon'un Akçaabat kazas~na tabi Polata isimli köy sakinlerinden olan Kostant o~lu Makas isimli ~ahs~n Trabzon bedesteninde 231 kuru~luk iki dolab~n sa-hibi olmas~", yap~n~n çat~s~= onar~l~p üzerinin kapanlarak bedesten i~levini bu y~llarda da sürdürdü~ünü kan~ tlamaktad~r. Yani birkaç y~l önce geçirdi~i restorasyona kadar çat~s~~ y~k~lm~~~ olarak günümüze gelen bedesten; bu du-rumunu daha geç bir dönemde, muhtemelen geçirdi~i bir yang~n ve benzeri bir felaketle alm~~~ olmal~d~ r". Nitekim B~j~~kyan, 1817-1819 tarihleri aras~nda geldi~i Trabzon'da bedesten ile ilgili yapt~~~~ gözlemde; "Yap~~

32 Yüksel, M., Trabzon 'da Türk-~slam Eserleri ve Kitabeleri, C. 1, Trabzon Valili~i Yay~nlar~, ~stanbul, 1991, s. 112.

33 Lowry, H. W., Trabzon ~ehrinin ~slamla~ma ve Türklesmesi 1461-1583, ~stanbul, 2005, s. 61-62.

:34 Usta, V., Anabasis'ten Atatürk'e Seyahat~mmelerde Trabzon, Trabzon, 1999, s. 57. 35 Eyice, a.g.m., s. 310. Aygün, Rus sald~r~lar~~ için 1632 tarihini vermektedir. Yazar bu tarihi ve onar~ld~~~~ bilgisini Jennings, R. C., "Pious Foundations in the Society and Economy of Ottoman Trabzon", Jourz~a/ of the Econo~nic and Social Histoly of the Orient, XXXIII, Lieden, 1990, s. 285.'clen aktarmaktad~r. Bunun için balun~z: Aygün, a.g.m., s. 257.

36 Aygün, a.g.m., s. 258.

37 Yavrt~o~li~, kaynak göstermemekle birlikte bedestenin 1633 ve 1847 y~llar~nda önemli yang~nlar geçirdi~i~~i, 1633 yang~n~ndan sonra daha önce mevcut olan ikinci kat in~as~ndan vazgeçilerek yap~n~n tek katl~~ onar~ld~~~m belirtmektedir.

(8)

yüksektir ve önce dört siituna oturtulmu~~ ikinci bir kat~~ da varm~~~ fakat

yang~ndan sonra dükkanlar tek katl~~ olarak yap~lm~~t~r"

demektedir". Feruhan Bey, 1847'de gerçekle~tirdi~i seyahatinin notlar~nda, bedestenin yang~nlardan kararm~~~ bir yap~~ oldu~undan, ortas~nda bir kuyu bulundu~undan ve içinde terzi ve pamukç~~~ dükkanlar~n~n oldu~undan bahsetmektedir". Lynch, 1890'11 y~llarda çat~s~~ uçmu~~ olarak gördü~ü yap~n~n içinde yorganc~~ ustalar~n~n çal~~makta oldu~unu söylemektedir''°.

Aygün, ar~iv kaynaklar~ndaki XVIII. yy.'a ait bir belgeye dayanarak be-desten içerisinde sekiz-on kadar dükkan~n yer ald~~~n~~ söylemektedir41. Aras-talarda oldu~u gibi üç taraf~~ kapal~~ bir dükkan düzeninin iç mekan~nda ol-mad~~~n~~ bildi~imiz Trabzon bedesteninde, tüccarlar al~~veri~lerini muhte-melen duvar kenarlar~na dizilmi~~ peykeler42 üzerinde ve duvar ni~lerine yerle~tirilmi~~ dolaplar önünde yap~yor olmal~yd~lar. Dolay~s~yla, Aygün 'ün

dükkan

olarak belirtti~i sat~~~ biriminin, mimari bir mekandan daha çok be-desten içinde ticaret yapan tüccar tezgah~n~~ ifade etti~ini söylemek do~ru olur. Ancak, yukar~da belirtildi~i gibi yap~, çat~s~~ ortadan kalk~p bedesten i~levini göremez oldu~u dönemden sonra, B~j~~kyan'~n da gözlemledi~i gibi içerisine derme çatma dükkanlar~n yap~larak k~smen bir arasta gibi kul-lan~ld~~~~ söylenebilir.

Günümüzde restorasyon geçirerek yeniden i~levlendirilen yap~, d~~tan yakla~~k 22,60 x 20,60 m.43, içten ise 19,90 x 17,48 m.'" ölçüleri ile kareye yak~n dörtgen bir plana sahiptir (~ekil 3, 4, 5). Yap~n~n her cephesinin yakla~~k orta noktas~nda birer giri~~ kap~s~~ vard~r. Bat~, kuzey

ve

güney kap~lar~~ karakteristik Osmanl~~ giri~lerinde oldu~u gibi bas~k kemerli iken,

38 B~j~~kyan, age, s. 106.

39 Usta, V., Anabasis'ten Atatürk'e Seyahatnamelerde Trabzon, Serander Yay~nlar~, Trabzon, 1999, s. 132.

Lynch, H. F. B., Anne~na, Travels and Studies, C. I, London, 1901, s. 29.

11 Aygün, a.g.m., s. 258. Yavruo~lu, bedestenin iç duvar bedenine biti~ik ve ortadaki 4 sütun etraf~nda dolap arsas~~ denilen dükkanlar~n (günümüzde mevcut olmayan) bulundu~unu, her sütun etraf~nda be~er adet dükkan arsas~mn mevcut oldu~unu belirtmektedir. Bedesten iç duvarma biti~ik dükkanlar 22 parsel no'dan 49 parsel no'ya kadar toplam 28 adettir. Bunlar 1.75

~n2. ile 4. 66 n~2. aras~nda de~i~mektedir. 4 sünni etraf~ndaki dükkanlar ise 50 parsel no ile 68

parsel no aras~nda toplam 20 adettir. Bu dükkanlar (parseller) ise 2.25 m2. ile 3,00 ~n2. aras~nda de~i~mektedir. Yavruo~l~~, a.g.m., s. 4.

42 Duvara biti~ik, alçak tahta sedir.

Cezar, a.g.e., s. 290. An~tlar Yüksek Kurulu'nun 1964 tarihli tescil belgesindeki krokisine göre ise d~~~ ölçüleri yakla~~k 21,60 x 23,20 m.'dir.

(9)

sadece do~u kap~s~~ yuvarlak kemer formlud~~r (Resim 4). Her dört kap~~ da

tudor formlu tu~la kemer bo~lu~u içerisine yerle~tirilmi~tir. Kap~lar~n geni~likleri birbirine e~it de~ildir. En geni~~ kap~s~~ baudad~r. Ballance, bedes-tenin ana giri~inin buras~~ oldu~unu tahmin etmektedir"".

Bat~~ ve kuzey kap~s~~ üzerinde yer almas~~ gereken kitabeler günümüzde yoktur, ancak yerleri bellidir. Güney kap~s~~ üzerinde yer almas~~ kuvvetle muhtemel kitabe bo~lu~u ise son restorasyonda kapaulm~~ur. Do~u kap~s~~ üzerindeki kitabe levhas~~ için B~j~~kyan, "Do~u kap~s~n~n üzerinde bulunan bozuk yaz~lar~n Cenovahlara ait oldu~unu söyledilerse de bunu tahkik etmek mümkün olmad~." demektedir (Resim 5, 6)4".

Yap~, iki kade~neli bir kitle olu~umu gösterir. Alt kitle düzgün bir ge-ometri gösterirken, üst kitle daha özensiz bir biçimle in~a edilmi~tir; Üst kit-lenin duvar kal~nl~~~~ alt kitleye göre daha ince tutulmu~tur. Duvar kal~nl~~~ndaki bu farkl~l~k d~~~ cephede kendisini hissettirir. Ballance, bu farkl~l~~~~ 70 cm.''7, Cezar ise 40 cm.48 olarak verir. ~ki yazar~n farkl~~ rakamlar vermesi üst yar~~ kitledeki geometrik bozukluktan kaynaklanmaktad~r. Y~ne alt kitle hemen hemen dik agl~~ biçimde in~a edilmi~ken, üst kitlenin kö~elerinin pahland~~~~ dikkati çelunektedir. Ancak, bu pahlama da munta-zam bir geometriyle yap~lmam~~t~r. Her bir kö~ede farkl~~ aglar gösterir. Üst yar~~ kidenin kirpi saça~a kadar hafif e~imli olarak yükselmesi de ilginçtir (Resim 7, 8).

Her cephede iki~er adet, tudor formlu tu~la kemer aynalar~~ içinde düz

adul~~ küçük pencereler vard~r. Bu pencereler üst yar~~ kidenin -dü~eyde- orta

noktas~na denk dü~er.

~ç duvar yüzeylerinde zeminden 140 cm. yükseklikte, 75 cm.

de-rinli~inde ve yakla~~k 200 cm. yüksekli~inde yuvarlak kemer formlu ni~ler

vard~r'". Ballance, bu ni~lerin yerden yüksekli~ini 110 cm. olarak verir. Asl~nda ni~ler farkl~~ yüksekliklerdedir. Bu ni~ler k~sa kenarlarda kaplar~n iki

yan~nda üçer, uzun kenarlarda ise dörder tanedir. Uzun kenarda yer alan ni~lerin geni~likle~i k~sa kenardakilerden daha dard~r. Bu ni~ler, bedesten-

Ballance, a.g.m., s. 74. 46 Bd~skyan, a.g.e., s. 106. 47 Ballance, a.g.m., s. 74. Cezar, a.g.e., s. 290. 49 Cezar, a.g.e., s. 290. 511Ballance, a.g.m., s. 74.

(10)

lerde dolap denilen sat~~~ tezgahlar~n~nm kapal~~ bölmeleri için yap~lm~~t~r (Resim 9).

Yap~n~n içerisinde, iç mekân~~ hemen hemen dokuz e~it parçaya ay~ran dört adet ayak yer almaktad~r. Ayaklar, yakla~~k yar~~ yüksekli~e kadar~~ düzgün kesme ta~, geri kalan~~ ise ta~-tu~la al~na~~k düzende örülmü~tür. Ayaklar, beden duvarlar~na göre çok daha nitelikli bir ta~~ i~çili~i gösteririler. Kö~elerde bas~k sivri forml~~~ tu~la kemerli tro~nplar iç mekânda üst kideyi sekizgene dönü~türürler (Resim 10).

Restorasyon sonras~~ iç mekân üç kat olarak yeniden düzenlenmi~, zemin ve 1. kata dükkanlar, 2. kata ise kafeterya yerle~drilmi~tir". Yap~n~n çat~s~~ ise, iç ~nekândaki dört aya~~n ortas~~ fener b~rak~larak kiremit k~rma çanyla örtülmü~tür. Bugün bat~~ kap~s~~ merdivene, do~u kap~s~~ ise iç mekândaki bir dükkana aç~lmaktad~r. Bedestene giri~ler ise kuzey ve güney kap~lar~ndand~r.

Yap~n~n sorunlar~~

Tarihlendirme sorunu; Bedestenin yap~l~~~ tarihi belli de~ildir. Bu

ko-nuda farkl~~ görü~ler vard~r. Lynch, yap~y~~ Ceneviz eseri olarak gösterir, ancak neden belirtmez". Ballance, Lynch'in yorumunu destekler, ancak yap~n~n, Cenevizlilere ait olsa bile yerel i~çiler taraf~ndan bölgenin üslubuna göre in~a edilmi~~ olabilece~ini belirtir ve bunu, kap~~ ve pencerelerin üstündeki sivri sa~~r kernerlerin Gülbahar Sultan Türbesi'ndekilerin mütevaz~~ malzeme ile tekrar edilmesine ba~lar. Duvar örgüsü, tu~la tonoz i~çili~i, tu~la korni~~ ile onun biraz alt~ndaki tu~la ~eridin Bizans üsl~~bu ta~~d~~~n~, ancak eski ge-lene~in bu tip ayr~nularda fetihten sonra da devam etmi~~ olabilece~ini vur-gularm. Kemer düzeni konusunda benzer gerekçeyi öne süren Cezar, bunu yap~n~n Türk eseri oldu~unun sa~lam delilleri olarak kabul eder'''.

Eyice, Gülbahar Hatun evkaf~ndan oldu~unu belirtti~i bedestenin 6.322 akçelik gelirine dair bir belge oldu~una göre, yap~n~n XVI. yy. ba~lar~na ait

51 Eyice, a.g.m., s. 304. Trabzon bedestenindeki doiaplar~ n kullan~ m~yla ilgili ar~iv belgeleri içi bak~n~z: Aygün, agm, s. 258.

r'2Yap~ n~n restorasyon projesi, Prof. Dr. Kutsal Öztürk, Ö~r. Gör. ~brahim Okman, Ö~r. Gör. Dr. Cengiz Tav~an, A~-~. Gör. Erkan Ayd~ ntan ve Ar~. Gür. Emre Engin taraf~ ndan 2000 y~l~nda haz~rlanm~~t~r.

53 Lynch, a.g.e., C. I, s. 29. 51 Ballance, a.g.m., s. 74-75. 55 Cezar, a.g.e., s. 292.

(11)

olmas~~ gerekti~ini söyler56. Karpuz, sivri kemerlere ek olarak ayaklardaki alma~~k duvar düzeninin ve tromplar~n da Türk mimarisinin özellikleri oldu~unu, Gülbahar Hatun Vak~flar' aras~nda gösterilmesi57 nedeniyle de yap~n~n fetihten sonra XV. yy. sonlar~nda yap~ld~~~n~~ iddia eder".

Yap~n~n tarihlendirilmesi konusunda benzer bir yorum Bryer ve Winf

~-eld'~n çal~~mas~nda yer al~r. Yazarlar, e~er yap~n~n Fatih taraf~ndan in~a etti-rilmediyse, ~ehzade Selim'in 1489-1512 tarihleri aras~nda Trabzon'daki va-lili~i s~ras~nda in~a ettirilmi~~ olabilece~inin kuvvetli bir ihtimal oldu~unu öne sürerler".

~kinci kat sorunu; B~j~~kyan, yap~n~n ikinci bir katm~n daha oldu~unu

fakat yang~ndan sonra dükkanlar~n tek katl~~ olarak yap~ld~~~n~~ söylerm. Yap~n~n duvarlar~n~n ikinci bir kata imkan haz~rlayacak kadar yüksek tu-tulmu~~ olmas~~ ve cephedeki alt-üst kitle olu~umu, Cezar'a göre de ikinci bir kat~n varl~~~n~~ göstermektedir. Ancak, yazar~n ikinci kat olarak gösterdi~i bölüm, yap~da ikinci kat~n varl~~~n~n delili olarak belirtilen cephedeki alt ve üst kitle bölümlenmesiyle çeli~mektedir; Cezar'~n ikinci kat olarak önerdi~i, iç mekanda zeminden 140 cm. yükseklikteki ni~lerin ba~lad~~~~ k~s~m, 6-7 m.lik bir yükseklikten ba~layan üst yar~~ kitle s~n~r~yla ba~da~mamaktad~r. An-cak yazar, bu biçimiyle alt kitlenin depo alan~~ olarak kullan~lm~~~ olabilece~i dü~ünülse de, insan boyu için yeterli olmamas~~ nedeniyle bunun mümkün gözükmedi~ini belirtmi~tir. Ayr~ca, giri~~ kap~lar~n~n tek kitleye göre yap~lmas~~ ve alt ve üst kitleleri birbirinden ay~racak bir zemin bölümünün varl~~~na i~aret edecek in~ai izlerin de olmamas~~ bunu güçlendirmektedirll.

~kinci bir kat~n olmad~~~n~n aç~k oldu~unu belirten Ballance ise,

ol-dukça yüksekte yer alan pencereler nedeniyle buna ~üpheyle yakla~mak-tad~r62.

Örtü sorunu; Yap~n~n örtü sistemi tart~~mal~d~r. Ballance'~n muhtemel örtü sistemi önerisi iç mekândaki mevcut dört ayaktan ba~~ms~zd~r. Ona

Eyice, a.g.m., s. 310.

57 Gökbilgin, M. T., -XVI. Yüzy~l Ba~lar~nda Trabzon Livas~~ ve Do~u Karadeniz Bölgesi",

Belleten, C. XXVI, 1962, s. 308.

58 Karpuz, H., Trabzon, Kültür Bakanl~~~~ Yay~nlar~, Ankara, 1990, s. 57.

5!) Bryer, Winfield, a.g.e., s. 196.

(.4) B~j~~kyan, a.g.e.. s. 106.

81 Cezar, a.g.e.. s. 290-291.

(12)

göre payeler, daha geç bir tarihte, orijinal tonoz sistemi y~ k~ld~ktan sonra yap~lan ah~ap çat~y~~ desteklemek amac~yla örülmü~tür. Ballance'm örtü önerisine göre, do~u-bat~~ ve kuzey-güney aksi üzerinde uzanan ve merkezde kesi~en bir tu~la kaburga (tonoz), örtüyü olu~turmaktad~ r. Bu tonozun en yüksek yeri 1 m.'den fazlaya ula~maz"3. Ancak, yazar önerdi~i bu örtü siste-minin, kare mekân~~ üst kitlede sekizgene dönü~türen tromplarla ili~kisinden bahsetmez.

Yap~yla ilgili mevcut yarnlarda, biri Ballance'dan, di~eri ise Madran'dan olmak üzere iki plan rölövesi vard~r. Mevcut plan rölöveleri, kroki olarak birbirlerini tutmasma ra~men, Madran'~n plan~~ muntazam bir dikdörtgen biçimi, Ballance'~ nki ise deforme olmu~~ dikdörtgene yak~n bir plan olu~umunu gösterir. Son y~llarda, yap~n~n restorasyon çal~~malar~~ nedeniyle haz~rlanm~~~ bir ba~ka plan rölövesi de"' Ballance'~nkine benzer bir plan olu~umunu gösterir (~ekil 5). Benzer her iki planda da, -Madran'~nkinin ak-sine- yap~n~n deforme olmu~~ duvar çeperi içerisinde yer alan dört aya~~n düzgün bir geometriyle in~a edildi~ini göstermektedir; kendi içerisinde tam bir dikdörtgen olu~turan dört ayak, duvar yüzeyleriyle paralel bir yüzey ili~kisi kurmazlar. Yap~n~n genel kitlesindeki bu durum, Madran'~n gerçekçi olmayan plan rölövesi üzerine önerdi~i örtü biçimlenmesine ku~kuyla yakla~~lmas~m gerektirir. Yazar, düzgün bir dikdörtgen içerisinde, merkezde, tam kare bir çerçeve olu~turan dört aya~~n ortas~ na küçük bir kubbe önermi~tir. Ayaklarla duvarlar aras~nda kalan bölüm ise yazara göre, farkl~~ noktalarda de~i~en tonoz bir örtü sistemiyle gerçekle~tirilmi~tir.

Cezar ise, Madran'~ n plan~~ üzerinden bir de~erlendirme yaparak, örtüsünün ayr~nt~sma dair kesin bir yarg~~ belirtmenin zor oldu~unu, dört aya~~n aras~nda kalan kare alan~n, bu k~sm~nda bir kubbenin varl~~~na i~aret say~lsa da, içteki kemer ve kemer ayaklar~n~n durumunun, örtünün esasmda tonoz sistemi ile halledildi~inin i~areti oldu~unu belirtmi~tir"5.

De~erlendirme ve Sonuç

Her ~eyden önce, Türk çar~~~ olu~umunun en önemli mekânsal eleman-larmdan birisi olan bedestenin, Trabzon'da, döneminin bedesten mimarisi-nin aksine düzgün olmayan bir geometri ve yayg~n olmayan bir tipolojiyle in~a edilmi~~ olmas~~ ilginçtir. Daha önce bu yap~~ hakk~nda de~erlendirme ya-

Ballance, a.g.~n., s. 74-75.

Plan rolövesini kt~ llan~narniza izin veren Restorasyon Projesi Ekibine te~ekkür ediyoruz. Cezar, a.g.e., s. 292.

(13)

pan yazarlar~n da belirtti~i gibi yap~, geometrisinde gözlenen deformasyon bir kenara b~rak~l~rsa, ilk bak~~ta dokuz kubbeli bir plan tipolojisi göstermesine ra~men, yap~n~n belirledi~i dörtgen ve iç mekândaki dört aya~~n birbirine e~~ dokuz kubbeli bir mekkun gerektirdi~i oran ve biçime sahip olmamas~, yap~p di~er bedesten örneklerinden farkl~~ bir konuma sokmaktad~r. Bunun yan~nda yap~n~n düzgün olmayan geometrik biçimlenmesini, mevcut parsel düzenini dikkate alan bir plan düzeninden çok, niteliksiz in~a tekni~iyle ili~kilendirmek do~ru olur. Plan düzlemindeki bu özellik yap~n~n cephe ve kitle olu~umunda da gözlenmekteclir. Yap~n~n üst kidesini olu~turan duvarlar~n kö~elerindeki farkl~~ agl~~ pahlamalar, bu bölümün yukar~ya do~ru daralarak yükselmesi, yap~ld~~~~ dönem için yayg~n olmayan, hatta e~i görülmedik uygulamalard~r.

Madran'~n plan~nda gösterdi~inin aksine, yap~n~n iç mekân~nda yer alan dört ayak, bir kare de~il düzgün bir dikdörtgen belirler. Restitüsyon plan~nda, dört aya~~n belirledi~i çerçevenin d~~~ndaki yüzey için önerdi~i tonoz örtü sisteminin geçerli olup olamayacak' tart~~mas~~ bir kenara b~ralu-hrsa, dört aya~~n belirledi~i -ashnda- dikdörtgen çerçeve, merkezde bir kubbe fikrini geçersiz k~lmaktad~r.

Bunun yan~nda, duvar biçimlenmesinde düzgün bir geometri çizemeyen yap~n~n iç mekkundaki dört aya~~n düzgün bir dikdörtgen befirlemesi, bun-lar~n yap~ya daha sonradan eklendi~ini dü~ündürmektedir. Ayakbun-lar~n belir-ledi-ki bu dikdörtgen çerçeve, iç mekânda hiçbir duvarla paralel bir yüzey ili~kisi kurmaz. Ayaklar~n, yap~n~n genel kitlesinin aksine çok daha nitelikli bir ta~~ i~çili~i göstermesi, bu sonradan eklenmi~lik fikrini daha da güçlendirir. ~ç mekânda duvar yüzeylerindeki mevcut kemer ve kemer ayak-lar~~ ile tonoz örtü izlerinin durumu da dikkate al~nd~~~nda yap~n~n orijinal örtüsünün Cezar ve Ballance'~n belirtti~i gibi bütünüyle tonoz sistemi ile halledildi~i, yine Ballance'~n belirtti~i gibi sonradan eklenen ayaklar~n, ori-jinal tonoz örtü pluld~ktan sonra muhtemelen ah~ap çat~r ta~~tmak için in~a edildi~i söylenebilir. Ayaklar~n üst yar~s~n~n alma~~k duvar tekni~iyle in~a edilmi~~ olmas~, ah~ap çat~~ yerle~tirildikten bir süre sonra yap~daki muhtemel ikinci bir tahribat ve devam~nda onanmla aç~klanabilir.

Çetinta~~ d~~~nda hiçbir ara~t~rmac~, muhtemel üst örtünün, iç mekândaki tromplarla ili~kisini kurmanu~ur". Çetinta~'~n da raporunda be-

66 Bryer ve Winfield, tromplar~~ olu~turan tu~lalar~n 4,2 x 28 x 28 cm. boyudar~m ta~unalan

nedeniyle karakteristik Bizans tu~las~~ olduklar~n~~ söyler, ancak kaynak belirtmez. Bunun için bakma: Bryer, Winfield, a.g.e., s. 196.

(14)

lirtti~i gibi67 yap~n~n dört kö~esinde yer alan, yakla~~k 8 m.'lik bir aç~kl~k üzerine yerle~tirilmi~~ bas~k sivri formlu derin tromplarm üstte olu~turdu~u sekizgen çerçeve, geni~~ tek bir kubbeye i~aret etmektedir. Ancak, yap~n~n kare de~il dörtgen bir mekan olu~umu göstermesi ve mevcut kemer ayaklar~~ ile tonoz izleri, tromplarm varl~~~na kar~~n kubbe in~a edilmedi~inin kan~t~~ olarak de~erlendirilebilir. Bu durumda yap~n~n kubbeli bir üst örtü in~a edi-lecekmi~~ gibi ba~land~~~, tromplar yerle~tirilip sekizgen çerçeve ortaya ç~kt~ktan sonra kubbe yap~nundan vazgeçildi~i ve Ballance'~n belirtti~i gibi tonoz bir örtü sistemiyle bitirildi~i söylenebilir.

Do~u kap~s~ nda yer alan ve B~j~~kyan'~n, üzerinde "bozuk yaz~lar" oldu~unu söyledi~i levha dikkatle incelendi~inde bunun bir yaz~~ kitabesi de~il, "rumi" motiflerle düzenlenmi~~ bir beze~ne levhas~~ oldu~u dikkati çekmektedir. Levha yüzeyindeki bezemeler, ta~ta meydana gelen a~~nmalar ve tahribatlar nedeniyle hemen hemen okunamaz durumdad~r. Levhan~ n sa~~ kenar~na denk dü~en ve nispeten daha az a~~nm~~~ yakla~~k üçte birlik bölüm, bezeme kompozisyonunun genel karakteri hakk~nda yeterli bilgiyi vermektedir: Her ~eyden önce levha, belirledi~i dikdörtgen çerçeve içerisinde bitmi~~ bir bezeme kompozisyonu sergilemez. Muhtemelen daha geni~~ bir bezeme panosunun sa~~ üst kö~esindeki parças~d~r. Levhan~n üst ve sa~~ kenar~nda yer alan ve ortadaki bitkisel karakterli kompozisyonu s~n~rlayan bordürün, levhan~n alt ve sol kenar~nda devam etmemesi bunun kan~t~d~r. Bu, söz konusu levhan~n muhtemelen ba~ka bir yap~da yer alan be-zeme panosundan sökülerek buraya yerle~tirildi~ini göstermektedir (Resim 11, 12).

Levhan~n gerek bordür, gerekse de göbek k~sm~nda gözlenen bitkisel karakterli bezeme kompozisyonu, birbiri içerisine geçen sarmal rumi motif-leriyle karakteristik Türk bezeme unsurlar~n' ve kompozisyon anlay~~~n' tümüyle tekrarlamaktad~r. Kitabe k~sm~nda görülen levhan~~~~ bu nitelikleri, yap~n~n bir Türk yap~s~~ oldu~una kesin delil te~kil etmemekle birlikte, B~j~~kyan'~n dile getirdi~i "...bozuk yaz~lar~n Cenovahlar'a ait oldu~u..." bil-gisinin ve daha da önemlisi, ondan sonra gelen seyyah ve ara~t~rmac~lar~n bu ifadeye dayanarak yap~p Cenoval~lar'a mal eden dü~üncenin yanl~~l~~~n' or-taya koymaktad~r.

(15)

Yap~da gözlenen, sa~~r tudor kemerli pencere düzeni, iç mekânda yer alan bas~k sivri formlu tu~la kemerli tromplar ile giri~~ kap~s~~ düzenlen, ka-rakteristik Türk dönemi mimari olu~umunun belirgin özelliklerini sergiler. Bunun yan~nda Ballance'~n Bizans'a ba~lad~~~~ yap~daki tu~la korni~, Erken Dönem Osmanl~~ yap~lar~nda s~kça rastlanan kirpi saçak uygulamas~d~r. Be-destende gözlenen bu özellikler, yap~n~n Erken Osmanl~~ Dönemi ürünü oldu~u fikrini güçlendirmekle birlikte, plan, kitle kurulu~u ve yap~m tekni~indeki arkaik nitelik ile strüktüründeki belirsizlik dönem uygulama-lar~yla çeli~mektedir.

Sonuç olarak, yap~lan bütün de~erlendirmeler ve yorumlar dikkate al~nd~~~nda, Trabzon Bedesteni'nin genel kitle kurulu~u ve plan tipolojisi d~~~nda hemen hemen tümüyle bir Erken Dönem Türk yap~s~~ özelli~i gösterdi~i söylenebilir. Detaylarda Türk dönemi izlerinin belirgin bir biçimde görüldü~ü yap~n~n genel kitle kurulu~u ve plan tipolojisinin dönem uygulamalar~yla çeli~mesi, fetih öncesi burada var olan bir yap~n~n mevcut temelleri korunarak ve yerel i~çilerle, yerel yap~m teknikleri kullan~larak in~a edilmi~~ olabilece~i fikrini akla getirmektedir.

(16)

,t

(17)

Kat Bedesten

Sade Bedesten Mahzenli Bedesten D~~ tan Diikkanll Bedesten

Arasta Bedesten Bedesten

oc

o

C)

(32.1 Saray l_krnan A Stkrka Kavak krky~ran: \\...,..._ ~ark Maydwa 11F17.12317 • t. rass

~ekil 1: Cezar'~ n siniflamasina göre Türk Bedesten Tipolojisi

Ksr.,0 2 Pk~kkr Krsp~s~~ 3 Vkkrf flsn .1 Mar-at Ilan 5 Ta.5 Saint. Han 1 Ski4z 8 AnadQtu Han

~ekil 2. Trabzon çar~~s~~ ve Bedesten'in kent içindeki konumu (T. ~bi~'ten yeniden çizerek)

(18)

. . ~ekil 3. Ballance'in plan rilövesi

:

~ekil 4. Miiclran'in plan rölövesi

L_ I

...

(19)

Resim 1. Çar~~~ Can~ m ve Bedesten, 1890 (Y~ ld~z Albiiinü'nden)

(20)
(21)
(22)

IZ.esin~~ 5. 1)oçi~r kap~s~~ üter~ ndeki kitabe levl~as~~

(23)

Resim 7. Bedesten'in restorasyon sonras~~ kuzey cephesi

(24)

Resim 9 Iç mekandaki dolap nislerinin restorasyon sonras~~ görünui

(25)
(26)

Referanslar

Benzer Belgeler

Karstik-1 modelinin Wenner dizilimine göre ters-çözüm sonuçlar›: (a) dirençli, (b) iletken karstik yap›, (c) dirençli, (d) iletken durum için veri ve model rms

Manyetik araştırmalarda, kaynak manyetizasyonunun ve bölgesel yer manyetik alanının düşey olarak yönlenme- diği durumlarda manyetik belirtinin en yüksek değerleri kaynak

1 - fiimdi Amasyada bulunan eski valilerden Bekir Sami Beyefendiye özeldir: Telgra- f›n›zdan çok yararland›k. Toplant› halinde bulunan Do¤u ‹lleri Kongresi hemen hepsi

Anadolu’da bilinen en eski insan kalıntılarının yanı sıra mağarada ortaya çıkarılan taşınabilir sanat ürünleri Anadolu sanatının ilk ürünleridir.... binde Buzul

Böylelikle Ay’a yerlefltiri- len alg›lay›c›lar sayesinde Günefl içinde gerçekleflen süreçlerin ve uzak karade- lik ve süpernovalardan gelen kozmik

Geliflmifl ülkelerde da¤c›l›k ve do¤a sporlar› daha çok ticari olarak yap›lan etkinliklere dönüflmüfl durumda.. Alpinizm, art›k Avrupa’da eskisi ka- dar ra¤bet

Hücred›fl› matris proteinleri veya aktif biyosinyal moleküller ile yüklenen ve mikrodesenlere sahip olan kal›p hücreler için uygun olan biyomalzeme ile etkilefltirilir

3- Düflük riskli kalp d›fl› cerrahi planlanan, iskemik koroner hastal›¤› (‹KH) varl›¤› bilinen ve noninvazif olarak yüksek risk ol- mad›¤› gösterilen hastalara