1 2 M A R T 1 9 9 □ Deniz Kavukçuoğlu, İzmir Kitap Fu-arı’ntn üç yılını değerlendirdi...3. sayfada
□ İzmir Kitap Fuarı’nda bu yıl ellinin üze rinde etkinlik gerçekleştiriliyor 4.sayfada □ Alpay Kabacalı, gezginlerimizin gözüy le dünyayı aktarıyor...8.sayfada □ Tüm kitaplarıyla üm it O ta n 10.sayfada □ Ege sevgisinden, Atatürk Sevgisine Yaşar Aksoy... ...11. sayfada
J J
Cumhuriyet
Medyanın tarihi ve eleştirisi
1 Batianjioncl.w» Gunumöı« MED YA TA R İH İ featwerwyBaşlangıcından
Günümüze Medya Tarihi
Jean-Noël Jeanneney
Çeviren: Esra Atuk İletişim, 363 sayfa, 2. hamur, ISBN 975-363-625-3 Fiyatı: 1.600.000 TL TE L E V İZY O N Ü ZERİNE Pierre BourdieuÇ*rtt*K T iáio
Televizyon Üzerine
Pierre Bourdieu
Çeviren: Turhan İlgaz İletişim, 105 sayfa, 2. hamur, ISBN 975-363-743-8 Fiyatı: 650.000 TL
İletişim Dizisi’nin Diğer Kitapları:________________________ _ _ _ _ _ _ _ _ ________________________
Reklamcılık Yaşantım ve Bilimsel Reklamcılık Claude C. Hopkins, Radyo Dersleri Michael Kaye - Andrew Popperweil, Televizyon Yazarlığı Gerald Kelsey Televizyon Haberciliğinde Etik Marilyn J. Matelski, Yeni İkonalar- Televizyonda Reklam Sanatı Paul Rutherford, Yerküresel Köy Marshall McLuhan
ocao
Y A P I
K R E D İ Y A Y I N L A R I
İstanbul: 212-293 08 24, İzmir: 232-463 82 90, Ankara: 312-435 85 94
Yeni bir dünya, yeni bir dil...
Siberuzay Sözlüğü /
Bob Cotton -
Richard Oliver
Çevirenler: Özden Arıkan - Ömer Çendeoğlu, İletişim, 224 sayfa, kuşe kağıt, ISBN 975-363-605-9, Fiyatı: 5.000.000 TL
0 C 3 0
Y A P I
K R E D İ Y A Y I N L A R I
İstanbul: 212-293 08 24, İzmir: 232-463 82 90, Ankara: 312-435 85 94
« E-* <
O K U R L A R A
TÜ YAP İzm ir Kitap
Fuarı üçüncü yılına
f
,iriyor. Ege’nin bu en
üyük kitap
etkinliğinin bu yılki
ana teması "Deniz, A şk
ve Özgürlük”olarak be
lirlendi.
TÜ YA P İzmir Kitap
Fuarı, etkinlikleri,
fuara katılan yazarlar
ve yayınevleri
açısından bir hayli zen
gin.
Ana tema çerçevesinde
fuara katılan iki ya
bancı yazar bir komşu
ülkeden, Yunanistan-
dan geliyorlar: Yorgo
Anareadis ve Menis
Kounıandareas. Eler iki
yazar da
"Mübadele”
ile ilgili bir panele
katılacaklar.
Yüzün üzerinde
yayınevinin katılımıyla
düzenlenen fuara
Türkiye Yazarlar
Sendikası, Pen Yazarlar
Derneği, Edebiyatçılar
Derneği gibi yazar
örgütlerinin yanı sıra
çok sayıda sivil toplum
kuruluşu da katılıyor.
Bu kuruluşların /düzen
lediği etkinlikler de
izleyenlerin ilgisini
çekecek konulardan
oluşuyor.
Fuarın en ilginç bölüm
lerinden biri şüphe yok
k i "Deniz, A şk ve
Özgürlük Karikatürleri
Sergisi”. Semih Poroy,
Kam il Masaracı, Piyale
Madra, M ahm ut
Karatoprak, Turgay
Karadağ, Eray Özbek
ve Tan Oral’ın
karikatürlerinden
oluşuyor sergi.
İzleyenler ağsından her
y ıl büyük gelişmeler
gösteren fuarı geçen yıl
yüz kırk dört bin kişi
dolaşmıştı. Bu yıl bu
sayının ik i yüz bini
aşması bekleniyor.
Ege’li kitapseverlerin
keyifli bir fuar
geçirmeleri en büyük
dileğimiz.
T U R H A N G Ü N A Y
K İ T A P
imtiyaz Sahibi: Berin NadiO Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.$. o Genel Yayın Yönetmeni: Orhan
Erinç o Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet çetinkaya Yazıi$leri Müdürleri: İbrahim
Yıldız o sorumlu Müdür: Fikret İlkiz Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay o Grafik Yönetmen: Dilek ilkorur o Reklam: Medya C
T Ü Y A P 3. İZ M İR K İT A P F U A R I
İlki 1996 yılında düzenlenen
TÜYAP İzmir Kitap Fuarı, üç
yaşına bastı. İzmir ve
çevresindeki kitap okurlarını
yayınevleri ve yazarlarla
buluşturan fuar bu yıl 14-22
Mart 1998 tarihleri arasında
İzmir Kültürpark Fuar Alanı
içerisinde etkinlik gösterecek.
TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nın
üç yılını TÜYAP Genel
Koordinatörü Deniz
Kavukçuoğlu ile konuştuk.
T
ÜYAP İzmir Kitap Fuarı’uda ilk iki yılda neler oldu? - Sorunuzun yanıtına geçme den önce, eğer izin verirseniz, ka muoyuna yanlış aktarılan bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Biz geçmiş yıllarda da birkaç kez açıkladığımız gibi üç yıl önce İz mir’deki İZFAŞ şirketi ile İzmir Kitap Fu- arı’na ilişkin olarak fuar tarihleri başından belirlenerek 5 yıllık bir anlaşma imzaladık Bu nedenle fuarın “iptali” gibi bir konu hi bir zaman gündeme gelmedi. TÜYAP bu yi olduğu gibi gelecek yıllarda da İzmir Kitapg , - ■
İzmirli ve Egeli kitapseverin ilgisini gören, İzmir’in kültür ve edebiyat yaşamına her yıl Fuarı düzenleyecek. Ayrıca geçen yıl 144 bin
~ ' * tapseı edebi'
-belirli bir zaman dilimi içinde de olsa- renk katan bu büyük kitap şenliğinin “iptali” ni çin düşünülmüş olsun?
Türkiye'nin aydınlık yüzü
Sorunuza gelince... İzmir tarihsel gelişi mi, toplumsal yapısı, insanlarının gelenek ve görenekleri, okuma alışkanlıkları, genel bilgi donanımının yoğunluğu, eğitim ve öğ renim kurumlanmn sayısı ile Türkiye’nin en “ileri” kentlerinden biri. Birçok dostum u zun dile getirdiği gibi Türkiye’nin “aydınlık yüzü.” Ayrıca kentsel nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu geniş bir hinterland’a sahip. Özetle söylemek gerekirse İzmir, bir “Kitap Fuarı” için elverişli öznel ve nesnel koşulla rı içeren bir kent. Tüm bunların yanısıra ge rekli tüm alt yapıya ve teknik olanaklara sa hip fuar alanının kent merkezinde oluşu, Kültür Park’m sunduğu olanaklar ve İZFÂŞ yöneticilerinin bizim çabalarımıza içten ve sıcak yaklaşımları yayıncı dostlarımızın “İz mir’de bir kitap fuarı” isteklerini yaşama ge çirmemizi kolaylaştıran etkenlerdi.
İlk yıl hepimiz için bir denemeydi. Bu pro jeyi başından itibaren birlikte tasarladığımız yayıncı arkadaşlarımız, bize destek veren ya zar meslek kuruluşları, İzmirli yazar ve ga zeteci dostlarımız ve İZFAŞ yöneticileri ilk fuarı ortaklaşa gözlemleyip, değerlendirdik. Fuar kitapseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaş tı. Yayınevleri katılımının görece düşük ol duğu ilk fuarı yaklaşık 120 bin kişinin gez mesi bize güç verdi. Geçen yılki fuarı ilk yı lın deneyimlerini, gözlemlerini, bize iletilen eleştirileri değerlendirerek düzenledik. Ko nu olarak belirlediğimiz, “Ege Kültürü” b ü yük ilgi gördü. Konak, Foça, Bergama bele-zenlediler. Yine Ege’nin birçok yöresinden belediye başkanlar) bu etkinliklere konuş-diyeleri fuar süresince çeşitli etkinlikler dü-
ı biı başkanları bu
maçı olarak katıldılar. Türkiye Yazarlar Sen dikası, Edebiyatçılar Derneği ve PEN Ya zarlar Derneği fuara daha yoğun bir biçim de sahip çıktılar. Fuara katılan yayınevleri ve yazarların sayısı yükseldi. Ege basınının ve yerel televizyonların büyük desteğini gör dük.
- Bıı yıl neler olacak?
- İlk iki yıl fuara katılmamış ya da İzmir temsilcileri ile dolaylı yoldan katılmış birçok büyük yayınevi 3. İzmir Kitap Fuarı’na ka tılıyor. Ülkemiz yayıncılığı İzmir’de ilk kez bu kadar kapsamlı ve geniş bir biçimde tem sil ediliyor. Fuara 100’ün üzerinde yayınevi, yayını bulunan sivil toplum kuruluşu ve 249
İzmir Kitap
Fuanı'nın üc yılı
İlk iki yıl fuara katılmamış ya da İzmir temsilcileri ile dolaylı yoldan katılmış birçok büyük yayınevi 3. İz mir Kitap Fuan’na katılıyor.
yazar katılıyor. Edebiyatımızın birçok ünlü ismi fuar süresince Türkiye Yazarlar Sendi kası, Edebiyatçılar Derneği, PEN Yazarlar Derneği, yayınevleri, sivil toplum kuruluş ları, yerel yönetimler ve TÜYAP’m düzen lediği 49 etkinlikte konuşmacı olarak ya da imza günlerinde okurlarıyla buluşacak. Okurlar, iki karikatür sergisinde T ürki ye’nin ünlü karikatüristlerinin yapıtlarını iz leyecekler. Kitap Fuan bu yıl Ege’nin “öte ki yakası”ndan Yorgo Anareadis ve Menis Koumandareas’ı konuk edecek. İzmir Mart ayında coşkulu, renkli, dolu kitap günleri yaşayacak.
- Bu yılki temanızın çıkış noktası... - Size yukarıda çok kısa da olsa İzmir’i an lattım. Böyle güzel ve aydınlık bir kentte
dü-öeniz Kavukçuoğlu, "İzmir Kitap Fuarı yalnızca bi zim değil, birçok dostumuzun da özverileriyle önümüzdeki yıllarda daha da gelişip güçlenecek" diyor.
zenlenen kitap fuarının konusu, “Deniz, Aşk ve Özgürlük”ten başka ne olabilirdi?
- Gelecek yıllarda neler planlanıyor? - Herhalde İzmir Kitap Fuarı bu yılla bir likte daha kurumsal bir hale gelecek ve İz mir kenti açısından giderek gelenekselleşe cek. Ziyaretçi yoğunluğunun belirleyici ol duğu bu tür etkinliklerde kurumsallaşma ve
Î
;elenekselleşme büyük önem taşıyor. Katı- ımcı yayınevleri fuan göz önijne alarak ki mi çalışmalarını planlıyorlar. Örneğin bu yıl birçok kitap ilk kez İzmir Kitap F uarında okurlara sunulacak. Aynı şey ziyaretçiler için de geçerli. Fuar bir gelenek haline geldikçe Ege’nin çeşitli yerleşim bölgelerinden İz m ir’e gelen insanlann gelişlerini fuar tarih lerine rastlattıklarına tanık oluyoruz...Her şey insan için
- Tüm bunlar İzmir Kitap Fuarı m sürdür mek için yeterli mi?
- Birçok kez dile getirdiğimiz gibi TÜYAP olarak bizim İzmir Kitap Fuarı’ndan bir “kâr” beklentimiz yok. Stand bedelleri fuar alanının kirasını, fuar malzemelerinin nak liye harcamalarını, yayınevlerinin kitapları nın İzmir’e ulaşımını, personel, yol, konak lama giderlerini ancak karşıhyor. Ancak biz kuruluş olarak Türkiye’nin aydınlık gelece ğine elimizden geldiğince katkıda bulunmak istiyoruz. “Doğru bir iş” yaptığımıza inanı yoruz. 20 yıllık geçmişimizde bu anlayışımı zı sayısız örneklerle kanıtladık. “Para”nın her şeyi belirlememesi gerektiğini düşünü yoruz. Belki de bu nedenle zaman zaman kimi yaklaşımlara ters düşüyoruz. Ancak biz, “H er şey insan için!” ilkemize bundan sonra da bağlı kalacağız. İzmir Kitap Fuarı yalnızca bizim değil, birçok dostumuzun da özverileriyle önümüzdeki yıllarda daha da gelişip güçlenecek. Belki ilerde İzmir’de her yıl Akdenizli yazarların buluşacakları bir platform oluşturacağız. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden yayınevlerinin de fuara ka tılmalarını sağlayacağız.
İzmir Kitap Fuarı’nı yayınevleri, yazarlar, yazar meslek kuruluşları, sivil toplum ö r gütleri, İzmirli meslektaşlarımız, dostları mız ile hep birlikte yarattık. Geleceği de yi ne hep birlikte planlayacağız. Ortaya m ut laka güzel şeyler çıkacak. ■
TÜYAP 3. İZMİR KİTAP FUAR!
14 Mart 1998 Cumartesi
13.00- 14.30 Şiir - Türkü Dinletisi: “Aşk Ö zgürlüktür”
Şiirler: Şükrü Erbaş Türküler: Ufuk Karakoç Düzenleyen: Ümit Yayıncılık
15.00- 16.00 Söyleşi: “Sait Faik’in Hikâyeciliğimizdeki Yeri”
Fethi Naci
Düzenleyen: TÜYAP
16.00- 17.00 Söyleşi: “Zaman G e çerken” Aydın Boysan Düzenleyen: TÜYAP 17.00- 18.00 Söyleşi: “Avukatımı İs tiyorum” Bekir Coşkun
Düzenleyen: Ümit Yayıncılık
18.00- 20.00 Panel: “Ö lüm ünün 50. Yılında Sabahattin Ali”
Konuşmacılar: K onur Ertop Alpay Kabacalı
Şükran Kurdakul Ö ner Yağcı
Düzenleyen: Pen Yazarlar Derneği
15 Mart 1998 Pazar
12.00- 13.30 Söyleşi: “Fernando Pessoa’nın Şiiri -1 Adam 4 Şair”
Cevat Çapan
Düzenleyen: TÜYAP
13.45- 14.45 Söyleşi: “Emile Zola ve Aydınların Yolsuzluklara Karşı Direni şi”
Hıtzı Topuz
Düzenleyen: TÜYAP
15.00- 16.30 Panel: “M arx’tan G ünü müze Sosyal Dem okrasi”
Yöneten: Nihat Dirim
Konuşmacılar: Deniz Kavukçuoğlu Ercan Karakaş
Düzenleyen: SODEV
16.45- 17.45 Söyleşi: “İzm ir’den Ti yatro Anıları”
Mücap Ofluoğlu Düzenleyen: TÜYAP
18.00- 20.00 Panel: “Şiirimizde A şk” Konuşmacılar: Sina Akyol
Enver Ercan Turgay Fişekçi Arife Kalender
Düzenleyen: Pen Yazarlar Derneği
Fuar etkinlikleri
TÜYAP 3. İzmir Kitap Fuarı çerçevesinde konferans,
söyleşi, açık oturum gibi, elliye yakın etkinlik yer
alıyor. Çok sayıda yazar, bilim adamı, sanatçı, gazeteci
ve politikacının katıldığı etkinlikler bir hayli ilginç.
Fethi Naci
16 Mart 1998 Pazartesi
12.30-13.30 Söyleşi: “Dünya, İslam ve Demokrasi”
Prof. Dr. Ahmet Arslan
Düzenleyen: İzmir Konak
Belediye-13.30- 15.00 Panel: “Almanya’daki Türklerin Kültürel Uyum Sorunları”
Açılış Konuşması: Manfred Unger Konuşmacılar: Prof. Dr. Faruk Şen
Hayati Önel Sedef Koray
Düzenleyen: Türkiye Araştırm alar Merkezi
15.00-16.00 Söyleşi ve Dia Gösterisi: “Arkeolojide Tanrısal A şklar”
Vecihi Özkaya
Düzenleyen: Arkeoloji ve Sanat Ya yınları
16.30- 17.30 Söyleşi: “Şu Bizim İz mir”
Kemal Bekir
Mustafa Şerif Qnaran Düzenleyen: TÜYAP
18.00-20.00 Panel: “Şiirimizde Ö z gürlük”
Konuşmacılar: Hidayet Karakuş Şükran Kurdakul
Hüseyin Peker Hüseyin Yurttaş
Düzenleyen: Pen Yazarlar Derneği
17 Mart 1998 Salı
12.00- 13.00 Kitap Tanıtımı: “Birinci Türk Neşriyat Kongresi”
Konuşmacılar: Canan Yücel Eronat Ali Cengizkan
Mümtaz İdil Erhan Bener
Mustafa Şerif O naran
Düzenleyen: Edebiyatçılar Derneği 13.00- 15.00 Panel: “Genç Şairler Şi iri Tartışıyor”
Yöneten: Selim Temo
Konuşmacılar: Ali H ikm et Eren Derya Çolpan
Devrim M urat Dirlikyapan Serap Erdoğan
Düzenleyen: Edebiyatçılar Derneği 15.00- 16.00 Söyleşi: “ 1997’de Şiiri miz”
M ehmet H. Doğan
Düzenleyen: Pen Yazarlar Derneği 16.00- 18.00 Panel: “Aşk, Şiir ve İz mir”
Yöneten: Faruk Şüyün
Konuşmacılar: Hidayet Karakuş Hüseyin Yurttaş
Turgay Gönenç Veysel Çolak Yusuf Alper
Düzenleyen: Dünya Kitap
18.00- 20.00 Panel: “Besim Akım- sar’a Saygı”
Konuşmacılar: Hüseyin Yurttaş Yaşar Aksoy
Şadan Gökovalı
Cevat Çapan
Demirtas Ceyhun Hüseyin Yurttaş
Sina Akyol
G üner Eliçin Ali Meşe
Düzenleyen: İzmir Konak Belediye si
18 Mart 1998 Çarşamba
12.00- 14.00 Panel: “Şiirlerde Ceza evi”
Yöneten: Dursun Özden
Konuşmacılar: Necati Özdem ir (Bayrampaşa Çezaevi Eski Savcısı-Şair)
Aydın Ö ztürk (Şair-Yazar) Düzenleyen: Berfin ve Kora Yayın lan
14.00- 16.00 Panel: “Bergama Ö r neği - Siyanürlü Altın”
Konuşmacılar: Av. Senih Özay Oktay Konyar
Düzenleyen: SÖS Akdeniz Derneği .. 16.00-17.00 Söyleşi: “ Deniz, Aşk, Özgürlük ve Halikarnas Balıkçısı”
Şadaıı Gökovalı
Düzenleyen: Arkeoloji ve Sanat Ya yınları
17.00- 18.30 Söyleşi: “Tarihten Aşk Şiirleri”
Hidayet Karakuş
Düzenleyen: İzmir Karşıyaka Bele diyesi
18.30-20.00 Söyleşi: “Bir Kentte Yaşamak”
Yaşar Aksoy Aydoğan Yavaşlı
Düzenleyen: İzmir Konak Belediye si
19 Mart 1998 Perşembe
12.00- 13.00 Söyleşi: “Altmışiki Tavşanından Baba Bana Bağırma”
Sunay Akın Akgün Akova
Düzenleyen: Çınar Yayınları 13.00- 15.00 Panel: “M übadelenin İki Yüzü”
Yöneten: Ertuğrul Aladağ Konuşmacılar: Yorgo Andreadis
Ahmet Yorulmaz
Düzenleyen: Belge Yayınları
15.00- 16.00 Söyleşi: “Türkiye’de Nükleer Enerji Çözüm mü?”
Prof. Dr. Tolga Yarman
Düzenleyen: SOS Akdeniz Derneği .. 16.00-18.00 Panel: ‘“ Deniz, Aşk ve Özgürlük’ Ustası Halikarnas Balıkçısı”
Konuşmacılar: İsmet Noonan (Balıkçının büyük kızı)
TÜYAP 3. İZMİR KİTAP FUARI
Şadan Gökovalı (Manevi oğlu, kitaplarını basıma hazırlayan) Dr. Musa Baran (Arkadaşı, Eski Efes Müzesi M üdürü
Turgay Gönenç (Dostu, şair-yazar) Düzenleyen: Bilgi Yayınevi
18.30-20.00 Panel: “Ceyhun A tuf K ansu’yıı Ölümünün 20. Yılında Anma G ünü”
Konuşmacılar: Ataol Behramoğlu Işık Kansu
Hüseyin Yurttaş Hidayet Karakuş
Düzenleyen: Türkiye Yazarlar Sen dikası
20 Mart 1998 Cuma
12.00- 14.00 Panel: “Vahdettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele” ..
Konuşmacılar: Yekta G üngör Ö z den
Turgut Ozakman Prof. Dr. Şerafettin Turan Düzenleyen: Bilgi Yayınevi
14.00- 15.00 Söyleşi: “Yarınımız, Geleceğimiz, Çocuk ve Kitap”
Canan Tan Savaş Ünlü
Düzenleyen: İnkılap Kitabevi 15.00- 17.00 Açıkoturum: “Deniz, Aşk, Özgürlük (Varşa) N erede?”
Yöneten: Sevgi Özel
Konuşmacılar: Mustafa Balbay Aydoğan Yavaşlı
Cihan Demirci
Düzenleyen: Ümit Yayıncılık - Ercan Kitabevi
17.00- 18.30 Panel: “İzmir ve Ede biyat”
Yöneten: Feyza Hepçilingirler
Konuşmacılar: M ehmet H. Doğan Melih Ergen
Sina Akyol
Şükran Plaketi Töreni: Berrin Taşan Abbas Sayar
Düzenleyen: Türkiye Yazarlar Sen dikası
18.30-20.00 Söyleşi: “Aydınlanma Savaşımında Basının İşlevi”
İlhan Selçuk
Düzenleyen: TÜYAP
21 Mart 1998 Cumartesi
12.00- 13.00 Söyleşi: “Ege’de Eski Aşklar, Eski Şölenler”
Şükrü Tül (Arkeolog)
Düzenleyen: Ege Yayınları
13.00- 15.00 Konferans: “Ailede ve İşyerinde İletişim Çatışmalarını Gider- meYolları, Empatik Becerinin Önemi ve Geliştirilmesi”
Prot. Dr. Üstün Dökmen Düzenleyen: Sistem Yayıncılık
15.00- 16.00 Söyleşi: “Politika, Cin sellik ve M izah”
Cihan Demirci Hüsnü Uçar
Düzenleyen: İnkılap Kitabevi
16.00- 17.00 Söyleşi. “Denizkızı Si ren”
Erkal Yavi
Düzenleyen: Arkeoloji ve Sanat Ya yınları
17.00- 18.30 Panel: “Mare Nostrum - Akdeniz Çevresinde Edebiyat”
Yöneten: Ahmet Yorulmaz
C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 4 2 1
ilhan Selçuk
Konuşmacılar: Menis Koumandareas
Mehmet Uzun
Düzenleyen: Belge Yayınları
18.30-20.00 Panel: “Şükran Kurda-
kul’a Saygı”
Konuşmacılar: Yaşar Aksoy
Şükrü Erbaş Sevgi Özel Öner Yağcı
Düzenleyen: Pen Yazarlar Derneği
Nedim Gürsel
22 Mart 1998 Pazar
12.00- 13.00 Cezmi Ersöz ile Söyle- Düzenleyen: Çınar Yayınları 13.00- 14.30 Söyleşi: “Türk Yazı nında Mavi Yolcu - H üm anist Kültür”
Yaşar Aksoy Bilge Umar Haşan Barışcan
Düzenleyen: İnkılap Kitabevi 14.30-15.30Söyleşi: “Roman ve Öy kücülüğün Serüveni”
Erhan Bener
Habib Bektaş Aydoğan Yavaşlı
Düzenleyen: İnkılap Kitabevi 15.30-16.30 Nedim Gürsel ile Söy leşi
Düzenleyen: Can Yayınları
17.00-19.00 Panel: “Çağımızda Ya zar Neden Toplumdan K optu”
Konuşmacılar: Akif Kurtuluş Haşan Bülent Kahraman Muhsin Şener
İsmail M ert Başat
Düzenleyen: Edebiyatçılar Derneği
YAZARLARLA BAŞBAŞA
14 Mart 1998 Cumartesi
17.00- 18.00 “Nazım Hikmet Şiirleri” M ustaf Alabora
21 Mart 1998 Cumartesi
17.00- 18.00 Bir Aydınlanmacı: Vedat Günyol Yüksel Pazarkaya
22 Mart 1998 Pazar
15.00- 16.00 Aşk Bir Boncuktur Sevgi Özel
16.00- 17.00 Osm anlı’dan Günüm üze Aydın Kavramı
Sunan: Yüksel Pazarkaya
Konuşmacı: Demirtaş Ceyhun
Yüksel Pazarkaya Sevgi Özel
SERGİLER
“Deniz, Aşk ve Özgürlük Karikatürleri”
Semih Poroy, Kamil Masaracı, Piya- le Madra, Mahmut Karatoprak, Turgay Karadağ, Eray Özbek, Tan Oral.
“Karikatürler: Yazarlar ve Kitaplar” Ferruh Doğan
“Sevgi ve Özlemle Anıyoruz” Ali Ulvi Karikatürleri Sergisi.
TÜYAP 3. İZMİR KİTAP FUARI
İmza
günleri
Fuarda bu vıl yayınevleri
standlarmda yapılıyor
imza günleri, işte
yayınevleri ve imza günleri.
Ümit Yayıncılık
14 Mart 1998 Cumartesi 14.00- 16.00 Bekir Coşkun 15.00- 17.00 Şükrü Erbaş 15 M art 1998 Pazar 14.00- 16.00 Şükrü Erbaş 16.00- 18.00 Şükran Kurdakul 17 Mart 1998 Salı 14.00- 16.00 Erhan Bener 16.00- 18.00 Ali Cengizkan 18 M art 1998 Çarşamba 14.00- 16.00 Sevgi Özel 14.00- 16.00 Deniz Kavukçuoğlu 19 M art 1998 Perşembe 14.00- 16.00 Deniz Kavukçuoğlu Ayla Kutlu Melih Ergen 20 M art 1998 Cuma 14.00- 16.00 Mustafa Balbay 16.00- 18.00 Şükran Kurdakul 21 M art 1998 Cumartesi 14.00- 18.00 Toktamış Ateş 22 M art 1998 Pazar 14.00- 16.00 Yavuz DonatBilgi Yayınevi
14 M art 1998 Cumartesi 13.00- 18.00 M uzaffer İzgü, Aydın Boysan, Hüseyin YurttaşÎ5 M art 1998 Pazar
13.00- 18.00 M uzaffer İzgü, Aydın Boysan, Ahmet Yurdakul, Hidayet Ka rakuş
16 M art 1998 Pazartesi
1 3.00- 18.00 A hm et Uysal, B errin Nazlı, İsmail Sivri
17 M art 1998 Salı
13.00- 18.00 Hidayet Karakuş, Meh met Atilla, Yaşar Ak’soy
18 M art 1998 Çarşamba
13.00- 18.00 Hüseyin Yurttaş, Ahmet Yurdakul
19 M art 1998 Perşem be
13.00- 18.00 O rd. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Berrin Nazlı
20 M art 1998 Cuma
13.00- 18.00 Turgut Özakman,Yekta Güngör Özden, Prof.Dr.Şerafettin Turan
21 Mart 1998 Cumartesi
1 3 .0 0 - 18.00 Ayla K u tlu , E re n d iz Atasü, Turgut Özakman, Yekta G ü n gör Özden, Prof. Dr. Şerafettin Turan
22 Mart 1998 Pazar
13.00- 18.00 O rd. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Erendiz Atasü, Muzaffer İz gü, Ayla Kutlu
Berfin - Kora Yayınları
14 Mart 1998 Cumartesi 12.00- 18.00 Cemşid Bender 15 M art 1998 Pazar 12.00- 18.00 Cemşid Bender 16 Mart 1998 Pazartesi 12.00- 18.00 Cemşid Bender 17 M art 1998 Sah
12.00- 18.00 Cemşid Bender, Aydın Öztürk
18 M art 1998 Çarşamba 12.00- 18.00 Aydın Öztürk 14.00- 18.00 Necati Özdemir 19 M art 1998 Perşembe
12.00- 18.00 Cemşid Bender, Aydın Öztürk
20 M art 1998 Cuma
12.00- 18.00 Cemşid Bender, Aydın Öztürk
21 M art 1998 Cumartesi
12.00- 18.00 Cemşid Bender, Aydın Öztürk
22 Mart 1998 Pazar
12.00- 18.00 Cemşid Bender, Aydın Öztürk
Can Yayınları
21 Mart 1998 Cumartesi 14.00 Cemil Kavukçu 16.00 İnci Aral 22 Mart 1998 Pazar 13.30 Melih Ergen 16.30 Nedim GürselTürkiye Yazarlar Sendikası
14 M art 1998 Cumartesi
D in ç e r S ezgin, H ü se y in K ıvanç, Nevres Kırdar, Yusuf Alper
Katılan Yayınevleri
ABC Kitabevi 6. Sokak Ad Kitapçılık - Milliyet Yayınları 9 . Sokak
Ağaçkakan Dergisi 6. Sokak Akbank Yayınları 1. Sokak Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı 1. Sokak
Altın Kitaplar Yayınevi 8. Sokak Arkeoloji ve Sanat Yayınları 2. Sokak
Atatürk Araştırma Merkezi 6. Sokak Atatürk Vakfı 6. Sokak
Atatürkçü Düşünce Derneği 3. Sokak
Ayşe N ur Aksan Yayınları 7. Sokak B.M. M ülteciler Yüksek Komiserliği Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği 5. Sokak
Bağlam Yayıncılık 9. Sokak Baha A.Ş. 6. Sokak BDS Yayınları 8. Sokak Berfin Yayınları - Kora Yayınları 8. Sokak
Bilge Kitap Kulübü 6. Sokak Bilgi Yayınevi 9. Sokak Bilim ve Ütopya 1. Sokak
Birleşik - Yeni Boyut - İlahiyat - İnsan - İşaret - Denge 7. Sokak
Boyut Sanat 4. Sokak Boyut Yayıncılık 8. Sokak Bu Yayınları 8. Sokak
Bulunmaz Kültür Merkezi 9. Sokak
Can Yayınları 2. Sokak Can Yayınları - Adil Ali 10. Sokak Cartoon&Gülgeç 7. Sokak
C um huriyet K itap K ulübü - Çağdaş Yayınları 6. Sokak
Çağdaş Özürlüler Derneği 8. Sokak Çınar Yayınları 7. Sokak
Dergah Yayınları A.Ş. 8. Sokak Dokuz Eylül Yayınları 8. Sokak Edebiyatçılar Derneği 9. Sokak Ege Çağdaş Eğitim Vakfı 7. Sokak Ege Yayınları 7. Sokak
Engin Yayıncılık 9. Sokak Esin Yayınevi 8. Sokak Etki Yayınları 9. Sokak Fono 7 . Sokak
Gelbal 8. Sokak
Güldikeni Yayınları 8. Sokak Gündoğan Yayınları 6. Sokak H om er Kitabevi 7. Sokak
Işın Eğitim ve Organizasyon 3. Sokak İlke 9. Sokak
İmge Kitabevi Yayınları 8. Sokak İnkılâp Kitabevi 2. Sokak İnönü Vakfı 7. Sokak İnsancıl Yayınları 5. Sokak
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Ya yınları 7 . Sokak
Kardelen Basın Yayın 6. Sokak Kaynak Yayınları 9. Sokak Kitabı-ı Mukaddes - Sevgi Yayınları 9 . Sokak
Kitsan 8. Sokak Kök Yayıncılık 10. Sokak L. M. Basın Yayın 5. Sokak Liman 8. Sokak
Literatür Yayıncılık 3. Sokak Mavi Bulut 7. Sokak
M. E.B. Devlet Kitapları Müdürlüğü 4. Sokak
Milli Prodüktivite Merkezi 6. Sokak Müjde Yayıncılık 9. Sokak
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı 9. Sokak
Nesil Basım Yayın 1. Sokak Nesin Vakfı Derneği 6. Sokak Newsweek International 7. Sokak O da Yayınları 8. Sokak
Oğlak Yayınları 9. Sokak O kur Kitapçılık 6. Sokak
Öğretmen Dünyası Dergisi 10. Sokak Önel Yayınevi 2. Sokak
Öteki 6.Sokak
Özden Gazetesi ve Yayınları 7 . Sokak
Özkaynak A.Ş. 3. Sokak Polycom Elektronik Sözlükler 7 . Sokak
Redhouse - Sev Yayıncılık 3. Sokak Sabah Kitapçılık San. - BBD 3 . Sokak
Sel Yayıncılık 9. Sokak Show Kitap - Aksoy Yayıncılık 1. Sokak
15 M art 1998 Pazar
Arife Kalender Önel, Veysel Çolak, Tuğrul Keskin
İ6 M art 1998 Pazartesi
Arife Kalender Önel, Zühal Tekka- nat, Emine Erbaş, Mehrizat Poyraz
17 M art 1998 Sah
Zuhal Tekkanat, Emine Erbaş, M eh rizat Poyraz, Dinçer Sezgin
18 M art 1998 Çarşamba
D u rs u n Ö z d e n , T u ğ ru l K esk in , Savaş Ünlü
19 Mart 1998 Perşembe
Dursun Özden, Ataol Behramoğlu, Dinçer Sezgin
20 M art 1998 Cuma
Abdullah Şanal, Şükran Yücel, Oğuz Özden
21 Mart 1998 Cumartesi
Tekin G ö n en ç, Nisa K adıbeşegil, Abdullah Şanal, Dinçer Sezgin
22 M art 1998 Pazar
Abdullah Şanal, Veysel Çolak, Yusuf Alper, Muhammet Güzel
Belge Yayınları
19 Mart 1998 Perşembe
Yorgo Andreadis, Ertuğrul Aladağ 20 Mart 1998 Cuma Ahmet Yorulmaz 21 M art 1998 Cumartesi Menis Koumandareas 22 Mart 1998 Pazar Mehmed Uzun Mustafa Balbay
Sistem Yayıncılık 9. Sokak SODEV YO. Sokak
Sokak Çocukları Derneği 6. Sokak Sol ve Ö nur Yayınları 7. Sokak Sorun Yayınları 8. Sokak
5 .0 . 5. Akdeniz Derneği 6. Sokak 5 .0 . 5. İstanbul 6. Sokak Sürat Yabancı Yayınlar 9. Sokak Şafak Pazarlama 5. Sokak
T.C. Kültür Bakanlığı 10. Sokak Tasarım 1. Sokak
Telos Yayıncılık 8. Sokak Tema Vakfı 6. Sokak Tudem Yayınları 1. Sokak Türk Dil Kurumu 1. Sokak Türk Tarih Kurumu 1. Sokak
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu - Bilim ve Teknik Dergisi 3. Sokak
Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı 9. Sokak
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 4 . Sokak
Türkiye Yazarlar Sendikası 9. Sokak Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı 7. Sokak
Uluslararası İzmir Araştırmaları M er kezi 4. Sokak
Ümit Yayıncılık 7. Sokak Vadi Yayıncılık 9. Sokak Yapı Endüstri Merkezi Kitabevi 9 . Sokak
Yılmaz Güney Kültür Vakfı Yayınları 9. Sokak
Yorum Sanat Yayıncılık 7. Sokak Zariflik Birliktir 8. Sokak
A Y R I N
N
M
I
D
I
' s / ' î U SVGâ f f i l
Robert M. Pirsig
Lila
Ahlâkın Sorgulanması
Edebiyat/Çev.: Süha Sertabiboğlu
İlk kitabı Zen ve Motosiklet Bakım Sanat)nda Robert Pirsig, ovalar ve bataklıklardan başlayıp dağların doruklarından aşarak denize kadar uzanan motosiklet yolculuğunu aklın, akılcılık geleneğinin ve bu geleneğe bağlı değerlerin sorgulandığı bir felsefi şölene dönüştürmüştü. Ula’da ise şölen kaldığı yerden, denizden devam ediyor. Yazar, bir başına denize yelken açıp yeni kitabını yazmayı umarken zoraki bir yol arkadaşı katılıyor yanına: Ula. Ve en akıl almaz dörtlü olan deniz, felsefe, cinsellik ve delilik üzerine bir yolculuk başlıyor... Lila, yine bir yalnızın, bir düşünce isyancısının kitabı; asırlık otoritelerin kibrinden de, akademik gösteriş ve sahtelikten de bıkmış, düşüncenin derinliklerine dalmayı seven, duyarlı, gözlemci bir ruhun yolculuk notları... Asıl ürkütücü olanın dağların doruklarına tırmanmak değil, vadilere sıkışıp kalmak olduğunu bilenler, Pirsig’in önümüze açtığı bu enginliğe, kutsal olan bir şeyler bulma umuduna hiç yüz vermeden açılmaktan da keyif alacaklar...
Zygmunt Bauman
POSTMODERN ETİK
İnceleme/Çev.: Alev TürkerYıllardır modern sanayi uygarlığını tartışıyoruz. İlk günahı kimin işlediğini, insanın bir zamanlar doğayla barışık bir halde yaşadığı o güzel günlere kimin son verdiğini, bizi fırtınaların orta yerinde kimin çırılçıplak bıraktığını bulmak için daha çok tartışacağız. Çünkü “Tanrı(nın) öldü”ğünü bilmek, geleneğin zincirlerini parçalamak yetmedi; bu kez özgürlük ciğerlerimizi yakmaya başladı. Özgürlük kendinin, ayrıca ötekinin sorumluluğunu üstlenmek, belirsizliklerle, çözülmez çelişkilerle sarmaş dolaş yaşamak, yani, modern bireyler olmak demekti. Ama ağır geldi özgürlük. Taşıyamadık. O şenlikli devrim ve isyan uğrakları hariç yeni putlar icat ettik: “akıl” , “sözleşme”, “yasa"... gibi. Zygmunt Bauman büyük bir coşkuyla karşılanan bu çalışmasında, modernlik koşulları altında ahlâk sorunlarına zora dayalı normatif düzenlemelerle yanıt verme girişiminin yanında bu normatif düzenlemelerin bağlayıcı olmasını sağlamak için teorik düzeyde mutlak, evrensel ve temel olanın aranması gibi iki koldan eşgüdümlü gelişen projelerin iflasını ilan eden bir post-modern perspektifi temel alıyor. İnsanın ahlâki açıdan müphem olduğunu, ahlâki fenomenlerin doğaları gereği irrasyonel olduğunu, çözümsüz çelişkilerle her tikel durumun dayattığı ahlâk sorunlarıyla baş etmenin bireye düştüğünü, ahlâkın etik bir kod altında evrenselleştirilemeyeceğini, insan benliğinin ilk gerçekliğinin ahlâki sorumluluk olduğunu kabul ederek postmodern bir etiğin önünü açmayı amaçlayan bir araştırmaya girişiyor. Bauman, “yasa” , “toplum” , “gelenek” kılığındaki bekçilerin ahlâkın kaynağı ve koruyucusu olmak şöyle dursun, ahlâki benliği kuruttuğunu bu felsefe yoluyla sergiliyor. Yaşadığımız çağı, duygulanımların faziletine ve açıklanamayanın meşruiyetine yönelen dünyanın “yeniden kutsanması” olarak niteliyor. Postmodern Etik yasaları olmayan bir ahlâkı, tamamen ahlâki benliğin faaliyet halinde olduğu uğraklarda görünür hale gelen bir ahlâkı, kendi gerekçesini yine kendinde bulan bir ahlâkı, ahlâkın yol göstericiliğini kabul eden kişileri birer “aziz” mertebesine yükselten bir ahlâkın dış hatlarını tarif ediyor. Modernliğin yanılsamalarına kapılmayan insana etik açısından bir “şafak vakti”ni müjdeliyor.
Bu kitaptaki “azizler”e yaraşır etik söyleşisine yapılan davetin, yaşadığımız topraklarda, başka hiçbir gerekçe olmasa bile sırf “Enel Hak” diyen bir gelenek sayesinde bile yanıtsız kalmayacağını umuyoruz...
/ . y a m u n r ö a u m a n ,
SOSYOLOJİK DÜŞÜNMEK
İnceleme/Çev.: Abdullah Yılmaz*Sosyolojik Düşünmek, sadece sosyoloji öğrenimi görenler için kaleme alınmış bir çalışma değil. Konuya ilgi ve merak duyan genel okurun da sosyolojinin anlamı ve işlevi, sosyolojide değişik tarzlar ve yaklaşımlar üzerine bilgilenmesini sağlayacak önemli bir kaynak kitap. Ama hepsinden önemlisi Bauman, gündelik ve toplumsal hayatımıza sosyolojik bir boyuttan bakmanın önemini; böyle bir bakışın kazandıracağı kavrayış zenginliğini; tektipliğin ve tamamlanarak donmuş görüşlerin değil, toplum yaşamında müphemliğin kabulüne dayalı bir düşünme tarzının, kısacası sosyolojik düşünmenin önemini ortaya koyuyor. Bauman, sosyolojinin -d a h a genel olarak düşünürsek insanı, toplumu konu alan hiçbir disiplinin- asla tamamlanmış, her türlü kesinliksizlik ve müphemlikten arınmış bir bakış kuramayacağını belirtiyor. Zaten sosyolojik düşünmenin kişiye kazandıracağı en önemli yetenek de, hayatın hiçbir noktasında böyle bir kesinliğin mümkün olamayacağını, her türlü kesinlik iddiasının bir “yalan” olmaktan öteye geçmeyeceğini görebilmektir. Dolayısıyla hiçbir bakış tek başına kusursuz ya da ayrıcalıklı olamaz; hayata ilişkin değişik yorumların her biri, olsa olsa kavrayış bütünlüğümüze kendi zenginliğini katacaktır. Sosyolojik düşünmek, kesinliğe varacak bir yol sağlamak şöyle dursun, her türlü müphemliği çoğaltacaktır. Ama müphemlikten korkmamak gerekir; dünyaya ilişkin gerçek bir kavrayış özgürlüğünün ve hoşgörünün temelinde bu müphemliğin, bakış zenginliğinin kabulü yatar; bu anlamda sosyoloji ve sosyolojik düşünmek, Bauman’ın sözleriyle ifade edecek olursak insanın “özgürlük davasına
hizmet eder.” .
Terry Eaglefon
AZİZLER VE ÂLİMLER
Edebiyat/Çev. : Osman Akınhayu
AYRINTI
Piyer Loti Cad. 17/2 34400 Çemberlitaş/lstanbul Tel: (0 212) 518 76 19 Fax: ¡0 212) 516 45 77
Alpay Kabacalı dan yen i bir edebiyat çalışması “Yedi Deniz Beş Bucak”
Gezginlerimizin nözüvle Dünva
Alpay Kabacalı’nın yeni
kitabı, “Türk Gezginlerin
Gözüyle Yedi Deniz Beş
Bucak" adını taşıyor. Creative
Yayıncılık tarafından
hazırlanan ve Toprakbank
Yayını olarak çıkan büyük
boyutlu, bol resimli, kuşe
kâğıda basılmış olan kitap,
yılbaşında değişik
kuruluşlarca çıkarılan ve
sayıları bir düzineye yaklaşan
benzeri yayınlar arasında,
edebiyat alanında biricik
çalışma olmasıyla da dikkati
çekiyor. İlk Osmanlı gezgin-
yazarlarından günümüze
ellinin üzerinde yazarı tanıtan
ve yapıtlarından örnekler
veren bu geniş kapsamlı gezi
edebiyatı antolojisini
hazırlayan Alpay Kabacalı ile
yaptığımız konuşmayı
sunuyoruz.
AYŞE DİLEK
T
ürk Gezginlerin Gözüyle Yedi Deniz Beş Bucak’ın hazırlık aşamalarını anlatır mısınız? - O n yıl önce bir dergi, benden Türk gezginlerinden ve yolculuklarından söz eden yazılar istemişti. Kitaplığımın ola nakları çerçevesinde birkaç yazı yazdım. Konu, ilgi alanıma böyle girdi. Sonra ge zi kitapları toplamaya başladım. Kitap tarihi yazma çalışmasına giriştiğim yıllar dan beri eski kitaplara özel bir ilgim var, biliyorsunuz. Sahaflara sık sık giderim. Eski, yeni, pek çok gezi kitabı topladım. Bu arada edebiyat kitaplığımızın geniş kapsamlı bir gezi edebiyatı antolojisin den yoksun bulunduğunu görüyordum. En kapsamlı çalışma, T ürk D ili’nin Mart 1973 tarihli Gezi Özel Sayısı’ydı. Bugünden bakarsak, tam yirmi beş yıl önce yayımlanmış... Antoloji hazırlama kararına varınca, öncelikle gezi kitapla rı kaynakçası üzerinde çalıştım. Eski ya da yeni, pek bilinmeyen ilginç gezi kitap larına da ulaştım.Bu arada şunu belirteyim: Antolojinin kapsamına yalnızca kitapları, kitaplaş- mış yazıları alma kararma vardım. D er gilerde, gazetelerde çıkmış, kitaplaşma- mış gezi yazıları kapsam dışında
kala-Pek bilinmeyen ilginç gezi kitap
ları, dedim. Ö r nek vereyim. II. A b d ü lh a m it’in y a v e rle rin d e n , Miralay Sadık el- M ü e y y e d ’ in 1898 de basılan Bir Osmanlı Za bitinin Sahra-yı K ebir’de Seya hati başlıklı kita bı... Gözlerini yitir miş bir öğretmenin, M. O sm an’ın I932’de basılmış kitapçığı: Avustralya Seyahati...
Tabii, ele geçiremediğim kitaplar da oldu. Karçınzade Süleyman Şükrü nün 19Ü7’de Petersburg’da basılmış Seya caktı.
'E t i t i M / r t m u !
hat-i K übra’sı gi bi... Bunları da kitap kurdu d o s tla r ım d a n , s a h a f l a r d a n ödünç aldım. H a z ırlık la rın epeyce ilerlediği sıralarda, Creati ve Yayıncılıkla bir görüşmemiz oldu. Eski dos tum Şeref Ö z gendi ile yayın K o o r d in a tö r ü Serpil Teoman, bunun bol resim li bir kitap olarak yazılarda sözü edilen ülkelerin sözü geçen dö nemlerini yansı tan resim ve fo toğraflarla ya- yımianabileceği- ni söylediler. Creative Yayıncı lık bu tü r kitap larda uzmanlaş mış bir kuruluş. Bugüne kadar
birçok görkemli kitap hazırladı. Sonuç ta aramızda anlaşma sağlandı. Creative Yayıncılık, kitabı Toprakbank’a önerdi. Bankanın Genel M üdür Yardımcısı İs mail Kulacaoğlu bu tür yayınlara, tarihe meraklı bir aydın. O nun ilgisinden de söz etmek, hakbilirlik olur. Ardından, hazır lıkların tam am lanması, resimle me ve baskı aşa ması... Bu arada kitabın İngilizce edisyonunun ya pılması da uygun görüldü, çeviri başlatıldı. Şu gün lerde İngilizcesi de çıktı.
- Biraz da kitabın içeriğinden söz ede lim. Hangi dönemleri, hangi yazarları kapsıyor?
- Kitap, üç bölümden oluşuyor. Birin ci bölüm, “Gezginlerimizin Piri” sıfatı nı fazlasıyla hak etmiş olan Evliya Çele- bi’ye ayrıldı. Yaşamı ve 17. yüzyılda yaz dığı on ciltlik ünlü Seyahatnamesi üze rine bir inceleme ve genişçe bir alıntı... İkinci bölümde Osmanlı gezginleri tanı tıldı, yapıtlarından örnekler verildi. Bu gezginlerden ilki, Evliya Çelebi’den de önce yaşamış olan Şeydi Ali Reis. Sonra “Sefaretname” yazarları geliyor. Bunlar dan ikisine, Yirmisekiz Mehmed Çelebi ile Ahmed Resmfye yer verdim. Yine bu bölümde 1865’te Brezilya’ya giden Abdurrahman ve Mühendis Faik Efen diler, Avrupa’ya giden Ahmed İhsan, İkinci M eşrutiyetin ilk yıllarında Ana dolu’yu dolaşan Ahmed Şerif gibi gez ginler var. Yirmi bir kesimde yirmi üç gezgin...
Alpay Kabacalı “Yazınsal değer taşıyan gezi yazılarının, gezi kitaplarının sayısında yakın bir gelecekte artış kaydedileceğini öngörebiliriz" diyor.
Üçüncü Bölüm, Cumhuriyet Dönemi gezi edebiyatına ayrıldı. Bu son bölüm, iki kesimden oluşuyor. “Anadolu’yu Ta nımak” başlıklı birinci altbölümde Sad- ri Ertem ’den, Reşat N uri’den, Yaşar Ke mal’e, Fikret Otyam ’a, Melih Cevdet’e, Haluk Şahin’e kadar dokuz yazarın Ana dolu izlenimleri yer alıyor. 1960’lardan sonra yol yapımı, ulaşım araçlarının ge lişmesi ve artışı, son olarak da televizyon başta olmak üzere kitle iletişim araçları, Anadolu’yu “bilinmeyen” bir diyar ol maktan çıkardı. Artık Anadolu gezi ya zılarına konu olmuyor pek.
“Dünvaya Açılmak” başlıklı ikinci alt bölümde, Cumhuriyet dönemi yazarla rının değişik ülkelerdeki gezileri var. Fa- lih Rıfkı, Ahmet Haşim, Selahattin Ba- tu, Attila İlhan, İlhan Selçuk, Abdi İpek çi, Haldun Taner... Daha yeni dönemden Zeynep Oral, Nadir Paksoy, Buket Uzu- ncr, Nedim Gürsel, Şavkar Altınel... Toplam yirmi üç yazar.
Böylece kitap elli dört kesimden olu şuyor. Kitabın sonunda gezi kitapları kaynakçası yer alıyor.
Şunu da söyleyeyim: Osmanlı dönemi yazarlarını ve yapıtlarını daha geniş ta nıttım. Cumhuriyet dönemi yazarlarının aynı ölçüde tanıtılmasına gerek yok. Pek
çoğu tanınıyor. B a ş la n g ıç t a yüz yazarlık, yüz Kesimlik bir plan h a z ırla m ıştım . Kitabın bol re simli olması ne deniyle, sayfa sa yısını daha da arttırmamak için yarıya yakının dan vazgeçmek zorunda kaldıım.
Yine de alınan ya zarların ve seçi len parçaların ge zi edebiyatımızı bütünsel açıdan yansıtmaya, ö r neklemeye yeter li olduğunu sanı yorum. - Sizce günü müzde gezi türün de, öteki türler öl çüsünde yapıt ya yımlanıyor mu?
- Önce gezi yazılarının bir edebiyat tü rü sayılıp sayılmayacağı tartışmasına dik katinizi çekmek isterim. Gezinin bir “tü r” sayılamayacağını öne sürenler var. Ö te yandan çağdaş edebiyatın türlere bağımlı kalmadığı, “anlatı” kavramının her çeşit edebi ürünü kapsadığı da öne sürülüyor. Bu konuyu kitabın “Giriş’’in de ele aldım: Batı’daki kıyı edebiyat (marginal literatüre) kavramına başvur duğumuzda, şu sonuca varırız: Edebi yatın tümüyle dışında kalmayan, ama bi linen ana türler (şiir, öykü, roman) kap samına da girmeyen anlatılar “kıyı ede biyat” sayılıyor. Peki, her anlatı bu kap sama girecek mi? Hiç kuşkusuz ki gir mez. Yazınsal ölçüt, ölçütler gerekir. So nuç olarak yazarının gözlem gücüne, kültürel edinimine, bunun yönlendirdi ği bakış açısına, üslubuna, üslubunun özellik ve değerine bakılarak edebi olup olmadığına karar verilecektir.
Bir de şu var: Az önce Anadolu için söylediğim durum bütün dünya için de geçerli. Hızlı taşıtlar, uçaklar, jetler me safeleri kısalttı. Bilimin gelişmesi, tele vizyon ve öteki kitle iletişim araçları “meçhul diyarlar”ı bilinir kıldı. Ama in sanoğlunun gezmek, görmek tutkusu or tadan kalkmış değil. Ülkeleri, mekânla rı, insanları ‘bizzat’ görüp tanımak baş ka şey...
Nitekim geziye çıkanlar arttı, gezi tu rizminin boyutları durmadan büyüyor... Günüm üzde pek çok gezi yazısı yayım lanıyor, artık ülkemizde de gezi dergile ri çıkıyor. Bugün bu yazılar arasında ya zınsal değer taşıyan lar az olabilir. Yi ne de edebiyatçı ların da gezilerini anlatacaklarını, yazınsal değer ta şıyan gezi yazıla rının, gezi kitap larının sayısında yakın bir gele cekte artış kayde dileceğini öngö rebiliriz.
- Son hir soru: “Gezginlerimizin Piri" olarak nitelenen Evliya Çelebi’den sonra hu alanda en çok eser vermiş yazar kim?
- Kitabın sonundaki kaynakçada 350 kadar kitap künyesi var. Tek tek yazar lara baktığımızda, kitap sayılarını, bun ların sayfa toplamlarını ve yazınsal de ğerlerini göz önüne aldığımızda, iki ad öne çıkıyor: Falih Rıfkı Atay ve Fikret Otyam. Falih Rıfkı, yalnızca dış gezileri-"ni yazmış. Ama bunları yaşadığı döne min Türkiye’sinin iç sorunlarıyla öylesi ne ilişkilendirmiş ki... Fikret Otyam’m “Röportaj” olarak da değerlendirilen ki taplarında ağırlık, Anadolu’dadır. “G e zi yazarı” olarak nitelenebilecek iki ad dana sayabilirim: İlki, 1907’de Peters- burg'da basılan kitabından, Seyahat’i Kübra’dan, Anadolu’yu, Asya ve Avru pa’da pek çok ülkeyi gezdiğini öğrendi ğimiz, kendisini “seyyah” olarak nitele yen Karçınzade Süleyman Şükrü, İkinci si, Selahattin Batu.
- Teşekkür ederiz. ■
Türk G ezginlerinin Gözüyle Yedi Deniz Beş Bucak /A lpay Kabacalı/ Cre ative Yayıncılık / 312 s.
15 yıl süren titiz çalışmalarıyla ortaya çıkarılan
ve Yapı-Endüstri Merkezi tarafından yayımlanan
Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi,
özel tasarlanmış kutusu içinde,
20.5 x 28.5 cm boyutlarında,
selofan şömiz kapaklı, üç bez cilt, 2044 sayfa.
Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi,
Sanat Dünyası’nı,
alfabetik biçimde biraraya getiriyor.
Yapıtlar, akımlar, sanatçılar...
Ansiklopedi, resim, heykel
ve mimarlık dallarının yanı sıra,
endüstri tasarımı, grafik, karikatür, fotoğrafçılık,
Geleneksel Türk Sanatları, seramik, tiyatro
gibi konuların da içinde olduğu 4400 maddelik
vazgeçilmez bir başvuru kaynağı niteliğini taşıyor.
Sanatseverler için, herkes için...
Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi ile
Sanat Dünyası’nın kapıları
sonuna dek açılacak.
ECZACIBAŞI SANAT ANSİKLOPEDİSİ
Yapı-Endüstri Merkezi Yayınları
Cumhuriyet Cad. 329, Harbiye 80230 İstanbul Tel : (0212)247 41 85 (pbx)
YA YIN
Faks: (0212) 241 11 01M EH M ET SARSMAZ
T lk iki kitabı “Bâbıtelli” ve “Çaynobil” “İzmir K itaplığından çıkan Ümit
JL
Otan, bu iki kitabı için “okura daha ucuz kitap” yaklaşımıyla “telif ücreti” al mamış. Gazeteci-yazanmız Ümit Otan, aynı zamanda bir “fotoğraf sanatçısı”. 1989’da kıyılarımızdaki çarpık yapılaşma yı konuedınen “İşte Kıyılarımız”, I991’de de “insanı” anlatan “ Yaşantımız” konulu iki fotoğraf sergisi de açmış ve çeşitli kar ma sergilere de katılmış. Gazeteciliği, Çağ daş Gazeteciler Derneği'nin haber dalın da birincilik ödülünü, fotoğrafçılığı da Doğa Severler Derneği’nin fotoğraf dalın da birincilik ödülünü kazandırmış ona.BâbıteUi’nin “medya-devlet-sermaye” üçgeninde yapıtın “ilksöz”ünü yazan Can Dündar'ın söz konusu ilksözdeki “yayın cılığın, şimdi saygınlığı azaldıkça kârlılığı artan bir ticari girişime dönüştürülmüş” olduğuna ilişkin yargısı düşündürücü. “Devletin medya üzerindeki tekeli kınlı yor” derken, “sermayenin tekeline yaka lanmak” nasıl bir yazgı ki, bu “güven kri- zi"ni aşmak adına okura bir anlamda lo tarya adı altında “rüşvet” verme aşamala rına ulaşılabilmiş olması da acı.
Kendini dünyanın hakimi gören, haber- ı den çok tiraja önem veren “saygısız” ga- ! zeteci kuşağına bir tepki Ümit Otan, hem | de güçlü bir tepki. Yoz medyaya Ege’den, İzmir’den başlatılan bir kurtuluş savaşı- I nın “ilk kurşunu”; medyanın şimdiki Ha şan Tahsin’i... Medyaya eleştirel gözle bak- ; manın, demokraside basının yerini sorgu lamanın bir başlangıcı. Bâbıtelli’nin ilk ya- ; zısımn başlığı bile bu konuda yeterli bir ipucu sunuyor: “Haber ‘mal’ okur ‘müş teri’, gazete ‘süpermarket’ olunca...” Bu yazısında Erich Fromm’un “olmak” ya da “sahip olmak” ikileminde “olmayı” seçen insanca bir tavır görüyoruz Ümit O tan’da. “İşçi eylemlerini, memurun sendikal sava şımını, sendikasız, örgütsüz gazeteciler or dusu izlemeye başladı” tümcesinden her kes kendine göre bir hisse çıkaracaktır herhalde.
Gerçek gazeteci tipi
Ekonomi haberlerinin nasıl gazete pat ronlarının girdiği işlere göre şekillendiril- diğini; tartışmalarda genellikle okuyucu nun olmadığı, ancak “araba devrildikten sonra” ağırlığını koyabildiği, 5 Kasım 1991 'den sonra 15 gün içinde45 bin Cum huriyet okurunun tepkisini gazeteyi bıra karak gösterişini, kimi gazete genel yayın yönetmenlerinin öngördüğü gibi okurun müşteri olarak kalmaması, “araba devril meden önce” de varlığını kanıtlaması ge rektiğini... Bunları hep O tan’ın cesur ka leminin tanıklığıyla ayrımsıyoruz. Otan, Bâbıtelli’yle satılık olmayan, halkın aradı ğı gerçek gazeteci tipinin özlemi yanında, çeşitli uzlaşma deklarasyonlarına karşın içtenliksiz gazete patronlarının sahte mut luluklarını sergileyerek onları dameslek onuruna çağınyor adeta. “ İkitelli’ye kuru lan ‘Medya Plaza’, ‘Medya Çenter’ ve ‘Do ğan Çenter’ diye ünlenen ‘camdan kulele re’ öyle kolay girilmiyordu. Ama çıkış çok kolaydı. Tıpkı Mete Akyol’un başına gel diği gibi...” türü tümcelerinden; içi boş ve kalıcılıktan yoksun “sahte görkemlerin” yitirdiği gerçek değerlerin anımsatılması çabası yanında, “dost acı söyler” mantığıy la bakıldığında, içten bir çağnyı çıkarma mamız olası mı?
Otan, “Çaynobil” adlı yapıtıyla da, Bâ- bıteÛi’sinde gördüğümüz içten gazeteci tavrını somutluyor:
1986’nm Nisan ayında Ukrayna’da pat layan nükleer santral Çemobil’in ülkemiz de tonlarca radyasyonlu çaya yol açtığını bilmeyen kaldı mı? “Ver bir çaynobil dem li olsun...” demekten başka elimizden ne gelebilirdi ki? O tan’ın tümceleriyle akta rırsak: “Atom Savaşının Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler G ru b u n u n (IPP- NW) Çemobil olayından beş vıl sonra ya yımladığı bildirideki saptaması başımıza neler geleceğinin açık göstergesiydi:
‘Çer-îzmirli bir yazar Ümit Otan
Sevgisi yüreğinde bir ozan
Ümit Otan, “Bâbıtelli” ve “Çaynobil” adlı
yapıtlarında “gazetecbyazar” kimliğiyle
karşımıza çıkarken, “Öykünün Dışındaysan
Üşürsün” ve “Aşk Geri Dönene Kadar”ında,
mesajı olan, gazeteci-yazar kimliği içlerine
sinmiş yazınsal denemeleriyle okuru şaşırtıyor,
kimi yerlerde de şiir dilinin tuzağına düşerek
bizleri keyifli bir okuma deneyimine ulaştırıyor. ,
a v n m U :
m K İ M A ı> tş ı\ım s\\
I Ş I K M \
nobil faciasının uzun süre içinde tüm dünyada birkaç binle birkaç milyon arasında kanserden ölüme yol açabile ceği tahmin edilebi lir. Böyle bir tahmin de kahve falına bak mak gibidir. Kimse kaç insanın ne dere cede radyasyona maruz kaldığını bil miyor. Ayrıca yine nefes yoluyla ve be sin zinciriyle vücu da alınan radyoaktif parçacıkların etkisi nin sürekli olması nın nelere yol açaca ğını da kimse bilmi yor!”
Otan, başımıza gelen felaketin bo yutunu ve gizli ra porların içeriğini ancak sekiz yıl son ra öğrenebildiğimizi belirtiyor. O gün lerde öğrenseydik, o yörelerden kaça
Ümit Otan gazeteci ve fotoğraf sanatçısı kimliğinin ardında, bir deneme yazan olduğunu olağa nüstü bir alçakgönüllülükle gizlemeyi beceriyor.
bileceğimizi, o yörelerde yetişen hiçbir şe yi yemeyeceğimizi, kendimizle birlikte ge lecek kuşakları da radyasyon deposu ol maktan kurtarabileceğimizi dile getirir ken, “Ama olmadı. ” diyor ki, yetkililerimi zin bizi kandırmayı bir kez adet haline ge tirdiğinden de yakınıyor. Bir bilim adamı nın heyecanının insanı ürküttüğünü de belirtebiliyor.
Yoğunlaştırılmış gazetecilik yaklaşımıy la konuyu en ince ayrıntılarına kadar irde leyerek Ilhan Selçuk’tın deyimiyle “bir hiz met yapıyor.” Bizlere ve siyasetçilerimize de çıkan sonuçlardan en akılcı çözümleri üretmek ve “icrayı” yönlendirebilme şan sından başka bir şey kalmıyor... Konunun ulusal ve uluslararası boyutlarının kimi ay rıntılarını “Nobelsiz kafalara” adeta vuru- yor... ..
O, Ümit Otan. Gazeteci ve fotoğraf sa natçısı kimliğinin ardında, gerçek bir ya zınsal deneme yazarı olduğunu olağanüs tü bir alçakgönüllülükle gizlemeyi nasıl da beceriyor. Yazınsal türler arasında belki de son durak olarak kabul edebileceğimiz “deneme”nin, kendi içindeki türleri ara sına “yazınsal deneme”yi de katışımızın nedeni, O tan’da yakaladığımız “öykü” di li içinde, günceli de kucaklama eğilimi, gerçeklikten kopmama çabası, ama ger çeklikleri aktarırken iç dünyasına yaptığı anlamlı yolculuklar, ruhunun sağlamlığı, yıkılma/.lığı. Bu belirlemeleri yapmamıza Çağdaş Yayınlan’ndan çıkan son yapıtı “Aşk Geri Dönene Kadar” yol açıyor. Bu iki yapıtı O tan’ın yazınsal ağırlığı daha çok ayrımsanan yapıtları. Mesajı olan öyküler mi yoksa?
Öykünün Dışındaysan Üşürsün ün ilk yazısının başlığı “Başarılı Olmak İstemi- yordu’ nun mesajını ben şöyle algılıyorum: Günlük yaşamın hayhuyunda “başarılı ol
ma güdüsüyle", en yakınımızdaki güzellik leri, değerleri unutuyoruz, ruhumuzu öl dürüyoruz.
Geriye bakınca
Sonuçta geriye baktığımızda bir hiç ol duğumuzu ayrımsıyoruz... Kuşkusuz ay rıntılarda bu mesajı daha somut bir biçim de bulmak okura düşüyor. Ama ben yazı nın son iki tümcesini paylaşmakla yetin mek istiyorum şimdilik:
“O sevgi istiyordu, aşk istiyordu, dost luk istiyordu hem de büyük bir ‘açgözlü lükle’ istiyordu.
‘Başarılı olmak’ istemiyordu...” Öyle korkunç bir gazetecinin yaptığı, böyle kor kunç belirlemeler okuru yerinden oynatı yor ve sarsıyor, “kendine döne” diyor ade ta.
“Konuşmalara hiç katılmayan biri daha vardı masada.
O yalnızca dinleyendi.
Tüm konuşmaların anason kokulan ara sında kaybolup gideceğini, masadakilerin sabah ‘ayıldıklarında’ yine her günkü ‘maskelerini’ takıp “işbaşı’ yapacaklarını biliyordu.” tümcelerinden sonra diğer bir yazıda; küçük bir ilçedeki küçük dereceli memurun, masasının iç bölümüne, gözler den ırak bir yere astığı “Düşle” şiirinin, Nâzım Hikmet, Adnan Menderes, Deniz Gezmiş fotoğraflarının birgün başına dert açacağını bilmemesini, on iki ay on beş gün hapis ve 54 bin 167 lira para cezasına çarptırılacağını bilmediğini de belirtirken, Beatles’tan John Lennon’un bestesi o gü zelim İmagine (Düşle) parçasının Türk çe’ye çevrilmiş şiirine gözünün takıldığı anlarda kimbilir ne verimli çalışmış oldu ğunu da aktarıyor Otan. Yargıtay hapisce- zasını uygun görüyor, para cezasını ise 54 bin 167 Gradan, 54 bin 166 liraya indiri yordu... Acaba Otan 657 sayılı yasanın
125’inci maddesinin E bendinin b) fıkrasın daki disiplin cezasını gerektirecek hüküm lerden “devlet memur luğundan çıkarmayı" gerektiren hükmün: “Yasaklanmış her tür lü yayını veya siyasi ve ya ideolojik amaçlı bil diri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini bas mak, çoğaltmak, dağıt mak ve bunları ku ruluların herhangi bir yerine asmak veya teş hir etmek,” olduğunu
biliyor muydu? Ya da Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş’in fo toğrafları düşünüldüğünde, benim, “Başa rılı darbeler ‘halkın iradesiyle’dir, diğer bir deyişle halk onlara engel olmadığı için on lar başarılı olmuşlardır. Başarısızları halk ezer, asar, keser ... Halka inilmez, çıkılır ona.” (Eşik, Temmuz-Ağustos 1995, Sayı: 20, s. 25-26-27, Kayseri) dediğimden ha berli miydi? İş, şairlikle, duygusal olmak la bitmiyordu, işin içinde başka işler var dı, kimi taşları akılcı bir biçimde yerinden oynatma gereksinimi vardı...
“Akıl mı, duygu m u” ikileminde “duy- gu”dan yana tavrını koyan Ümit O tan’ı kuşkusuz anlıyoruz ve ona hak veriyoruz. Nietzsche’nin “nefret”i etkin, “sevgi”yi de edilgin sayması nedeniyle, “nefrete” daya lı etkin’liklere sıcak bakmasa da, Marksiz- min “sınıf savaşı” mantığıyla “nefret” pay lı etkinliğine katılmasak da; insancılığı mız, “sevginin” nasıl etkin kılınacağının araştırmasını yapmamızı önerse d e ... der dimiz kurulması gereken o sağlıklı den g e
-Otan, gerek Öykünün Dışındaysan Üşürsün’ünde, gerekse de Aşk Geri Dö nene Kadarında, gerçekte insanın söz et tiğimiz bu “ruhsal” yönlerini çözümleme çabasını deniyor, ama insan olarak, insan kalarak.
“Hey sen, Boğaz’ın en güzel yerinde ka çak villa kondurup sonra ‘beyaz camda’ çarpık kentleşmeyle ilgili ahkam kesen medya gezgini...” (...) “Sen, bir düşü bile arkadaşına çok gören gammazcı...”, “Se- bahattin öğretmeni delinenler...”, “İnsan yaşamının en önemli yıllarını çalanlar”, “Küçük bedenleri sömürenler...” (...) “Evet sizler hepiniz, size benzeyenler... Utanmayanlar... Öykünün dışındakiler.../ Üşüyorsunuz... Belli etmemeye çabalıyor sunuz. Başaramıyorsunuz. İçinizin ürper tisi buralardan hissediliyor.